Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç
0 Genel Yaym Koordinatörû: Hüunet
Çeönkaya • Yazıişleri Müdürieri: lbrahim
Yıldız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Müdür
Fikret İilâz • Haber Merkezi Müdürü
Hakan Kara •Göcsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberkr Şinısi Danışoglu • tstihbana: Ceogiz
Yıkbrun • Ekonomi Mehmet Saraç 0 Kültür
FUndan Şenkökra 9 Spor AbdöDutdir V üceiman
0 Makaleler Sami Ksraören 0 Düzehme: AbduOah
Y»aa0Fotograf: Erdogan Köseoğlu 0Bügı-Bclgı;:
Edfl* Boğnı 0 Yurt Haberieri Mehmet Faraç
YaymKurulu: thvıSdçak(Başkan),
Orhan Erinç, Okt»v Knrtböke,
Hikmrt Çetinkıym, Şöknn Soocr,
Ergun BaJo, Dinç Tayanç, tbniura
Yıldı/, Orhan Burialu Musufa
Balba>, Hakan Kara.
Ankara Temsilcisi: MusUfa Balbay Atatürk Bulvan No:
125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat),
Faks: 4195027 0 tzmir Temsilcisi: Serdar Kmk, H. Ziya
Blv. 1352 S.2/3Tel:4411220, Faks:44191170Adana
Temsilcisi: Çetin Yigenoğiu, Inönü Cd 119 S. No: 1 Kat 1,
Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Mûdûrû: Üıtia A k n n #
Koordınatör: Ahmet Korulsan 9
MıİHKbe: Böfcnt Vencr«ldare Hüseyin
Gflrer • Işletmc Önder Çeak • Bdgı-
lşletn: Nail lnal 0 Bılgısayar Sistem:
MSrûvet ÇBer • Sas$: Fazttet Knza
MEDYA C: • Yönetim Kuruhı
Ba$kanı - Genel Müdür. Gülbin
Erdaran # Koordınatör' Reha
Iptnun • Genel Müdûr Yaıdımcıa:
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
Yıyımlayın ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayınalık A.Ş
Türkocagı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 lst>K:246 Istanbul Tel. (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks: (0/212) 513 85 95
18OCAK1998 Imsak: 5.47 Güneş: 7.19 Öğle: 12.21 îkindi: 14.48 Akşam: 17.10 Yatsı: 18.36
'Kuvayı Milliye
Kadınlan'
• İstanbul Haber Servisi -
•Kurruluş Savaşı'nda
kadınlann aldığı rolü
anlatan. Nezihe Araz'ın
yazdığı ve Dilek Türker'in
başanyla oynadığı 'Kuvayı
Milliye Kadınlan' önceki
gece Nişantaşı Işık Lisesi
Konferans Salonu'nda 100.
kez sergilendi. Işık
Üniversitesi yaranna
sergilenen oyunda salonu
dolduranlar. Kurtuluş
Savaşı'nda düşmana karşı
mücadele eden 10 kadının
yaşam kesitlerini ilgiyle
izlediler.
SİT alanında
hafriyat
• İstanbul Haber Servisi -
SİT alanı kapsamında
bulunduğu için inşaat
yapılmaması gereken
Sultanahmet Suriçi ndeki
kazılar sırasında Bizans
dönemine ait saray
kalıntılanna rastlandı.
Koruma Kurulu'nun
'temizlik çalışması" adı
altında izin verdiği
çalışmalara tepki gösteren
yurttaşlar, tarihi eserlerin
bu sistemle
korunamayacağını
söylediler.
Nâzım için
çınap dikildi
• ZONGULDAK
(Cumhuriyet) - Zonguldak
Çagdaş Hasad Dernegı,
Nâzım Hikmet"in 96.
dogum günü dolayısıyla
ustanın vasiyetine uygun
olarak Cumhuriyet Kültür
Parkı'na bir çınar ağacı
dikti. Kâzım Hikmet Vakfı
Yönetim Kurulu üyeleri
Atilla Coşkun ile Erol
Özkök'ün de katıldıgı ağaç
dikme töreninde konuşan
Çağdaş Hasad Derneği
Başkanı Engin Çöl. Nâzım
Hikmet'ın mezannın sudan
sebeplerle Türkiye'ye
getirilmediğini belirterek,
"Bu çınar ağacının, onun
bu hakkı elde edebilmesi
için başlangıç olmasını
diliyoruz" dedi. Atilla
Coşkun da Nâzım
Hikmet'in vasiyetinin
yerine geririlmesinden
mulluluk duyduklannı
söyledi.
Pratisyen
hekimlere kurs
• ANKARA (ANKA)-
Sağlık Bakanlığı yeni
mezun olan pratisyen
hekimlen atamalanndan
önce 15'ergünlük bir
kurstan geçirecek. Sağlık
Bakanlığı'na bağlı
Hıfzıssıhha Başkanlığı'nda
15'er günlük kurs görecek
olan pratisyen hekimler.
başta bulaşıcı hastalıklar.
aile planlaması. adli
raporlar olmak ilzere sağlık
konulannda eğitilecekler.
Liselene giriş
• ANKARA (AA) - Fen,
Anadolu. Anadolu Imam
Hatip. Anadolu öğretmen
ile Anadolu Meslek ve
Teknik lıselerine giriş
sınavı. 13 haziran 1998'de
yapılacak. Milli Eğitim
Bakanlığı Basın ve Halkla
ilişkiler .Ylüşav iriiğTnden
yapılan açıklamada, sınava
llişkin hazırlık
çalışmalannın
tamamlanmak üzere olduğu
bildirildi.
Akarsular, göller ve hava hızla kirleniyor, ormanlar verimsiz
Çevre yüz karası
CAN GAZALCI
ANKARA - Türkiye'nin çevre ha-
ritası. ülkede doğal dengenin giderek
bozulduğunu ortaya ko\iıyor. Orman-
lar. akarsular, göller ve hava hızla kir-
lenirken. doğayı korumak için gerek-
li önlemlerin alınmaması, sorunların
her geçen gün daha da büyümesine
neden oluyor. Hukukun çevreyi koru-
mak için aldığı kararlar uygulanmaz-
ken, çevre kuruluşlannın ve Çe\Te Ba-
kanlığı'nın verileri ile Cumhuriyefin
oluşturdugu çe\re haritası. sorunlann
büyüklüğünü ortaya koydu.
Çevre Bakanı İmren Aykut bakan-
Iığının hazırladığı ülkenin genel çe\-
re sorunlanna ilişkin inceleme rapo-
runu Bakanlar Kurulu'na sunmaya ha-
zırlanırken. Türkiye'nin birçok yöre-
sindedoğanın dengesi her gün biraz da-
ha bozuluyor. Çe\Teciler yakın gele-
cekteki siyanürmadenciligi venükle-
er reaktörler sorunlarının sırada bek-
lediğine dikkat çekiyor. Yapılan bazı
araştırmalardan ve Çevre Bakanlığı'nın
verilerinden derlenen çevre haritası
şöyle:
Orman kaybı: Türkıye'deki toplam
orman alanlan 20.2 milyon hektar. Bu
alan ülkenin toplam aİanının yüzde
25.9'una eşit. Ormanlar. hızlı sanayi-
leşme. kontrolsüz kesimler. yangın-
lar. asit yagmurlan ve erozyon sonu-
cunda giderek yok oluyor. Ürün alma-
bilen orman alanı yüzde 8.9. Bu alan
toplam orman alanlannın yüzde44'üne
eşit. Geriye kalan yüzde 56"lık alan-
da. verim gücü düşük ya da verimsiz
ormanlar bulunuyor..
Hava kirliliği: Türkiye'de hava kir-
liliği gene! olarak kalitesiz yakıtlar-
dan, sanayi kurumlanndan ve motor-
lu araçlardan kaynaklanıyor. Sanayi-
den kaynaklanan hava kirliliği, "Yan-
lış >er seçimi. abklann armosferc bıra-
kılması ve .vetersiz teknoloji^den kay-
naklanıyor. Havadaki kükürt oranın
en yüksek oldugu 10 il Eskişehir. Ço-
rum. Muğla Erzurum. Kütahya, Balı-
kesir. Kırıkkale. Muş. Muğla ve Kah-
ramanmaraş. Havadaki duman oranı-
nın en yüksek olduğu 10 il de şöyle:
Muş, Erzurum, Zonguldak, Afyon. Di-
yarbakır. Sıvas, Denizli, Rize. Balıke-
sir ve Gaziantep.
Su kiriiligi: Denizlerdeki kiriilik ora-
nı Avrupa ülkelerine göre daha az ol-
masına karşm her geçen gün artıyor.
Su kaynaklan, erozyon ve tarımsal
gübre kullanımı nedeniyle de sürekli
kirleniyor. Akarsuların kirlenmesi.
ulaştıklan denizlerin de kirlenmesi-
nin en büyük nedenlerinden binni oluş-
turuyor. Çevre Bakanlığı"nın araştır-
ma yaptırdığı akarsu ha%zalarındaki
durum şöyle:
Antaha Havzası: Bu ha\zanın kap-
sadığı Antalya Traverten Platosu'nda-
ki su kaynaklan. Aksu Çayı, Köprü-
çay ve Manavgat nehirlerinde büyük
bir kirlenme bulunmuyor. Ancak uz-
manlar, atıklann depolandığı alanlar-
• Türkiye'nin büyük
bölümünde doğal denge
giderek bozuluyor.
Yargının çevreyi korumak
için aldığı kararlar
uygulanmıyor. Kara
tabloya yakın gelecekte
siyanür ve nükleerin
yaratacağı sorunlar da
eklenecek.
da hidrojeolojik faktörlerın dikkate
alınmaması durumunda yakın gele-
cekteki tehlikeye ilişkin uyanyor.
Kıalırmak Ha\zası: Türkiye'nin en
uzun akarsuyu olan Kızılırmak, kay-
nağındayumuşakveıçılebilirözellik-
lere sahip olmasına karşın. özellikle Za-
ra'dan sonra su yatağınınjipsli ve tuz-
lu araziye girmesiyle büyük ölçüde
değişiyor, sulama suyu olarak bile kul-
lanılmaz duruma geliyor.
SakaryaHavzası: Sakarya Nehri 'ne.
yan kollanndan büyük ölçüde evsel
\e tarımsal kirlilik yükü geliyor.
Seyhan Havzası: Bu ha\ zada > apı-
lan çalışmalarla, yerleşim yerlerinin.
maden yataklarının. tarımsal ve en-
düsrriyel faaliyetlerin olumsuz etkile-
ri ortaya çıkanldı.
Meriç Havzası: Çerkezköy Organi-
ze Sanayi Bölgesi'nde faaliyet göste-
ren kuruluşlann büyük çoğunluğunun
atık sulan. Ergene'nin bir kolu olan Çor-
lu Deresi'ne boşaittlması sonucu bu de-
rede olağanüstü bir kirlilik oluştu. Me-
riç Nehri de sanayi atıklan nedeniyle
kirlendi.
Susurluk HavTası: Havzada yer alan
Nilüfer Çayı. hem organik hem de ağır
metaller açısından aşırı derecede kir-
li durumda. Simav Çayı. Bigadiç Bo-
raks Maden Işletmeleri'nın bor >üklü
atık sulannı. Balıkesir-SEKA Paşa-
köy Kâğıt Fabrikası'nın atık sulannı
alıyor. Mustafa Kemal Pasa Çayı. yö-
redeki sanayi kuruluşlannm atıklany-
la kirleniyor. Orhaneli ve Emet çayla-
n da atıklar nedeniyle kirlendi.
KuzeyEge Havzası: Bakırçay. Mad-
ra, Havran. ve Akçin çaylan ile Bur-
haniye ve Güzelhisar dereleri bu hav-
zada bulunuyor. Havzanın akarsulan,
Soma Linyit ve Termik Santrah'nın
atıklan tarafından kirletiliyor.
Gedİ2 Havzası: Demirci, Deliniş,
Selendi, ve Gediz çaylan. evsel ve ta-
nmsal atıklar nedeniyle kirli akıyor.
Veşilırmak Havzası: Yeşilırmak'ın
önemli kollanndan biri olan Çekerek
Irmağı. yörede yapılan yoğun tarım
nedeniyle kirlendi. Yörede bulunan
Tersekan Çayı'nı da, SEK fabrikası, şe-
ker fabrikası \e et kombinasmın atık-
lan kirletiyor.
GöUer: Tuz Gölü Ha\zası'nm kir-
letici yük parametrelerinin. matema-
tiksel modelleroluşturularak istatiksel
değerlendirmeleri yapıldı. Bu değer-
lendinmede. deterjan. azot, yağ ve gres.
organik madde. kükürt. nitrat gibi mad-
delerin gölde kirlenmeye yol açtıkla-
n ortaya çıktı. Aynca, Sapanea. Man-
yas. tznik, Eber. Karamuk. Burdur,
Ulubat \e Akşehirgöllerinin suyu çe-
şitli nedenlerle kirli durumda.
Türkiye'deki arazilenn yüzde 20'si
orta şiddetli. yüzde 36.4'ü şiddetli,
yüzde I6'sı da çok şiddetli erozyona
uğruyor. Önlem almmazsa. Türkiye
21. yüzyı Ida çölleşme tehlikesiyle kar-
şı karşıya kalacak.
Gelecek yıllarda Türkiye'yi bekle-
yen 2 büyük çevre sorunu ise siyanür-
İeme yoluyla yapılacak madencilik ve
nükleer santrallar.
İtaha'nın Milano kentinde dc-
vam eden Avrupa Artistik Buz
Pateni Şampiyonası'nı izleyen-
ler "güzeP sıfatının buzlar üze-
rinde somutlaşüğına tanık oldu-
lar. En dikkat çekici isimlerden
22 ya^ındaki Alman patenci Tan-
ja Szevvczenko(iistte), kısa prog-
ramda gösterdiği performansla
göz doldurmasına karşın bronz
madaNayla yetindi. ÇiflUerde ise
Rus Pasha Grishuk- Yevgeny
Platm ikilisi (yanda) altın ma-
dahaya uzanırken göz doldurdu.
(Fotoğraflar: REUTERS)
Uzmanlar
'Silah
kullanımı
psikolojik'
İstanbul Haber Servisi -
Sılahlanma karşıtı L'mut
VaWı Başkanı Nazire
Dedeman silahın. şiddetin
öldürücü uç noktası
olduğunu belirterek
devletin ruhsatsız silah
kullananlara agır cezalar
getirecek caydıncı
önlemler almasını istedi.
Uzmanlar da ülkemizde bu
denli yaygın olan silah
kullanımının ölüm ve ciddi
yaralanmalara neden
olduğuna dikkat çekerek
"Kişi elinin altında olduğu
zaman öfke anında silahı
kullanır. Bu nedenle silah
alımı kesinlikie kontrol
albna alınmab" di) orlar.
Umut Vakfı Başkanı
Nazire Dedeman,
toplumdaki şıddete
baş\ urma gereksinimi ve
silah kullanımını ortadan
kaldırmak gerektiğinı
söyledi. Şiddete ve sılaha
baş\urmaksızın bölgesel
ve toplumsal koşullann
değiştirilmesi gerektiğini
\ urgulayan Dedeman,
silahın
meşrulaştmlmasının,
şiddetin
meşrulaştınlmasına neden
olacağını kaydetti.
Psikiyatr Prof. Dr. Özcan
Köknel. son zamanlarda
silah kullanımının işsizlik,
enflasyon. göçlerle ortaya
çıkan kültür çatışması,
hızlı nüfus artışı \e
çocukların dısiplınsiz
yetişmesi sonucu arttığını
söyledi. Psikolog
Kurban Özuğurlu da
okuma. sanatsal
aktiviteler, spor gibi
etkinliklerle ılgilenmeyen
insanlann silahla daha
haşır neşir olduklannı
ifade etti.
SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN
Yangın
Televizyonda belki siz de izlediniz. Bir
yangında eli bıçaklı bir deli evini ateşe veriyor
ve söndürmeye gelen itfaiye eıierine
saldınyor. Kaçışan kaçışana. Can pazarı,
kolay mı?.. Ben Batı'da yangın gördüm. Bu ve
benzeri olaylara hiçbir zaman itfaiye yalnız
gitmez. Önde ambulans, arkada itfaiye otolan,
arkada polis... Hep böyledir bu. Eğer orada
polis görevlileri olsaydı böyle bir olay
olmayacaktı. Belki bizde de olur, gelecekte.
Dr. Mehmet
MSM öğrencileri genellikle çok yetenekli,
ama genellikle de çok zengin çocuklar
degildirler. Opera bölümümüzden mezun
olan bir öğrencimiz Başak Girgin Devlet
Operası'na girmiş. Onu ve değerli hocası
Selma Berk'i kutluyorum. Bir opera şan
öğrencimiz ise ses tellerinden ameliyat
olacak. Ama dediğim gibi maddi
olanaklarımız sınırlı. Dr. Mehmet Ömür, bu
önemli ameliyatı ücretsiz yapmayı teklif
etti. Kendisine buradan açık teşekkür
ediyorum. Ben doktortan boşuna sevmem.
Metin Akpınar'a mektup
Sevgılı Metin... Senı sevdiğımı bılirsin. Yıllarca
nasıl övdümse. eleştirime de hoşgörü ile
yaklaşacağını umuyorum. Yazarak övmüştüm,
yazarak eleştiriyorum... Bin beş yüz kişiye iftar
yemeği vermişsin. Allah kabul etsin. Ama
televızyon dizinde oynattığın öğrencilerimin
parasını ödemedın. Birinin 600.000.000.- TL
alacağı var. Sekız bölümün parasını alamamış.
Bu çocuklar bu paralaria ev kiralarını ödüyorlar.
Tabii onları zor durumda bırakmam, arna sen TV
kanalından alamadın diye onlara ödememezlik
yapamazsın. O zaman herkes yapımcı olur. Ben
bu çocukları dört yıl süreyle hiçbir ücret almadan
okutuyorum. Gerçi bin beş yüz kişi degıller, ama
iki yüz kırk öğrenciyi dört yılla çarptığında ona
yakın bir rakam çıkar ortaya... Bunlar çok nitelikli
çocuklar. Gencecik. O paralarla kendi
yaşamlarını kurmaya çalışıyorlar. Sen vermezsen
ben vereceğım. Sakın söylediklerimden alınma.
Arkadaşımsın, ama onlar da benim çocuklarım.
Senden rica ediyorum, borcunu öde. Zeki'ye de
aynı sitemi ettiğimı söyle lütfen. Dostlanm bana,
"Böyle biryazı yazarsan yanlış anlaşılır, sen de
komedyensin onlar da, kıskandın sanırlar" dedi.
Ben aynı kanıda degılim. Sen bilirsin ki kimseyi
kıskanmam. Öyle olsa oyun yazıp, gelip sahneye
koyar mıydım senin tiyatronda? Ben
yasaklıyken parodi yazıp Zeki ile televizyonda
oynaman için verır miydim? Burada ben
gazete yazarıyım, sen de bir sanatçısm.
Hem de çok iyi işler yapmış bir sanatçı. Ve de
sevdiğim arkadaşımsın. Ama bunu, ondan
bundan kötü biçimde duyacağına benden duy
daha iyı dedim. Haydi canım arkadaşım, şu işi
hallet. Sağ ol.
Bir arkadaşım daha gitti. Gerçekte
o doksanın üzerinde, ben ellinin,
ama gene de biz arkadaştık. Yaşamım-
da bu kadar esprili birini az tanıdım. Bir
keresinde Sadık Şendil'e soımuştum:
"Sadık Abi, Safıye Ayla çok yaşlı mı-
dır" diye. "Hayır, demişti, Safiye genç-
tir. Yalnız bir keresinde Mısır'a konser
vermeye gitmişti, Ehramları gezerken
Sfenks'i görünce şaşırmış ve: 'Allahım
bu ne muhteşem şey' deyince, Sfenks
Safiye Ayladile gelmiş ve: 'Anne beni tanımadın
mı?' demiş"... Bu şirin espriyi yıllarca
sahnelerde anlattım. Safiye Abla'nın
kulağına gitmiş. "Ulan ben o kadaryaş-
lı mıyım, önümüzdeki hafta yetmişime
basacağım" demişti. O zamanlar sek-
senini henüz geçmiş olan, zekâsı son
derece çabuk biriydi. Bedia Muvah-
hit'le espiri konusunda sık sık kapışır-
lardı. Bir tarih daha göçtü gitti. Sesi
beni büyülerdi. Artık yok.
Meslekler
Bu haftaki mesleğimizdemesleksizleri anlatacağız. Çetin Altan bu
meseleye taktı. Ne kadar da haklı. Mesleksizlerin oranı bizim ülkede,
gerçek mesleklilere oranla %67 daha fazla imiş. Yani gerçek meslek sahibi
olanların oranı %23. Bunu tabii Devlet Istatistik Enstitüsü yapmadı. Biz
uyduruyoruz. Ama her şakanın altında bir gerçek payı vardır. Örneğin benim
mesleğim gazetecilik midir?.. Her ne kadar 1970 yılından bu yana birçok
gazetede bordrolu olarak çalışmış olsam da gene benim asıl işim mizahçılıktır.
Mesleksizler ikiye aynlır. Birinciler: Hiçbir mesleki eğitim almamış mesleksizler,
ikincisi: O mesleği yaptığı halde o işten hiç haberi olmayan mesleksizler. Yani
aslında politikacı, ama işten haberi yok adamın... Bunlann sayısı yüz
hanelerindedir. Yani iki sıfırlı haneleri geçmez. Zaten Meclis'te de beş yüz elli
koltuk var. Mesleksizler, hiçbir iş bilmedikleri halde özellikle devlet kasasından
iyi para götürürler. Zaten devletin malı, parası denizdir bizde. Bu nedenle
mesleksizler bu konuda
özürlüdürler. Tabii götürecekler.
Götürmeseler ayıp. Onlar işi
yaparlarken, etraftan, eşten ' AMAM
dosttan malı götürenler de ifît M&PI
mesleksizlere çok büyük
katkılarda bulunurlar. Hatta
bazılan çok namuslu görünümü
altında, milyarlan götürürler. ı \y> jfr
=
?^__Y^
r
ı
Mesleksizlik mesleği ülkemizde \ W F^±P&.> t
saygınlığını daima korur ve
koruyacaktır. Ne mutlu
mesleksizim dıyene.
Yıl 1943'ün 29 Ekim'i. Ben dönyaya gelmlşfrn. Bîrkaç ay
sonra da o. Arkadaş olduk. Zaten anne ve babalanmız ar-
kadaşmış. Dört beş yaşımızagelincesokaklaraçıktık. Bir-
likte top oynar, yaramazlıklar yapardık. Sonra yedi yaş geldi. Ikimiz okula gittik
ifk kez. Sonra ortaokul, lise. Derken genç olduk. Hemen her günümüz biriikte ge-
çerdi. Tatlı, esprili, kimse için kötü konuşmayan, yürekli birarkadaştı. ilk arkada-
şım işte. O, ağabeyi Erden, Hayri, Saim, ben aynı yaşta olduğumuzdan çok ya-
ktndık birbirimize. Sonra yavaş yavaş askerlik, evlilik, iş yaşamı derken uzak düş-
tük birbirimizden. Ama sık sık arkadaş toplantılarında bir araya gelir, onun fıkra-
lanyla gülerdik. Izmir'e gitti, evlendi, çocukian oldu, eşinden ve işinden ayntdı.
Uzakdüştük birbinmizden. Geçen akşam bir telefon aldım. Ergün ölmüş. izmir'den
kız kardeşine telefon açmış, "Benim sağ tarafıma inme indi, sana bu tetefonu
sol elimle çeviriyorum, yalntzım, belki bir daha arayamam " demiş. Arayamamış
da. Kardeşleri Izmir'e vardıklannda artık yokmuş. Üç gün önce kakJtrdık Ergün'ü.
ilk arkadaşımdı. Elli dört yıllık. Yanm asn aşkın. Onu bir daha göremeyeceğiz.
Eskiden babalanmızın arkadaşlannın cenazelerinde buluşurduk. Şimdi kendi ar-
kadaşlarımızın... Onu o kadar severdim ki, gömdüğümüz gece rüyama girdi. Ku-
zenim Mehmet aradı, "Ergün'ü sabaha kadarrüyamda gördüm" dedi. Yücel -
o da yakın arkadaşıydı- telefon etti, "Onu rüyamda gördüm, hiç gözümün önün-
den gitmedi" dedi. Sahiden iyi adamdı. Çok genç gitti. Sizler Ergün'ü tanımadı-
nız. Ama tanısaydınız onu portre yapmamı hoş görürdünüz sanıyorum. Rahat
uyu carum kardeşim. Ama erken gittin, bunu da bil... Sent hep sevecegiz.
BANA GELENLER: KİTAP: B. Mazhar
Üreten / Kemalizm - Ahmet Erkanlı /
Ahmetris Karikatürleri (Albüm) - Fikret
Tartan / Altmışında Bir Taze (2 cilt)
- Hacettepe Üniversitesi Ankara
Devlet Konservatuvan'ndaki iç
kanşıklık bir geniş mektupla bildirilmiş.
Sanat yuvalannı bir an önce YÖK'ten
kurtarmak gerekryor. Özerk
konservatuvarlar tek çıkış ve kurtuluş
yoludur. MEKTUPLAR: Balıkesir'den
Zeliha ilgör... Lise mezunu olman ve
sınavları kazanman MSM öğrencisi
olman için yeterli. Başanlar.
istanbul'dan Gaye Hafer MSM'ye
uğra, sınav koşullannı iyice öğren.
Pazarın fıkrası
Öğretmen derslere bir renk
getirmek için hep bilmeceler
sorarmış: "Çarşıdan aldım
bir tane, eve geldim bin
tane?.. Nar... Dışı yeşil, içi
kırmızı?.. Karpuz..."
Çocuklar bunları bilip mutlu
olurlar ve derslere daha bir
sıkı sanlırlarmış. Bir gün
öğretmen derse girmiş ki
hepsi acayip yaramazlıklar
yapmakta. "Susun, oturun"
para etmiyor. Öğretmen elini
hızla masaya vurmuş ve
bağırarak: Bihncide ihtar,
ikincide tekdir, tekdir ile
uslanmayanın hakkı
kötektir" deyince arkadan,
Temel'in oğlu Murat el
kaldırmış: "Ceviz" demiş.
Poroy
Değerli karikatürcü Semih
Poroy "Yılın Karikatürcüsü"
ödülünü aldı. Onu
kutluyorum. Gerçekten çok
iyi çiziyor. Teşekkürler
Semih.
Kezban
Kezban Yaşamul çok iyi bir
sunucudur. Onu hem insan
olarak hem mesleğinde çok
severim. Kanal D'de
sabahlan programa başladı.
Ona başan diliyorum. Çok
ilgi çekici sohbetler yapıyor.
Başanlı olacağını biliyorum
Kezban.
Aziz Nesin
ilköğretim Okulu
Bir mektup aldım. Içine 1
milyon koymuş. Gönderen:
Aziz Nesin. Onceden de
gelmişti. Ikinci bağış: Çatı
Restoran sahibi Hasan
Özen'den. O da yüz milyon
bağışlamış. Ankara'dan A.
Oztürk beş milyon
göndermış, kendisinden
dört yüz bin lira masraf
almışlar. Vakıflara bu
uygulanmamalı. Herkese
teşekkürler. Vakıfbank-
Çatalca.
21. Yüzyıl
Az kaldı. Geldi sayılır yeni yüzyıl. Ve biz yirmi
birinci yüzyıla geldiğimizde nelerle uğraşıyoruz:
Cenaze namazında kadınlar önde mi olmalı,
arkada mı?.. Meclis'in avizeleri ucuza mı
temizlendi, pahalıya mı?.. Trafık cezalan
arttınlmalı mı, arttınlmamalı mı?.. Susurluk
çözümlenecek mi, çözümlenmeyecek mi?
Kamer Genç'in TBMM Başkanvekili olduğu
ülkede 21. yüzyıl gelse ne olur gelmese ne
olur?.. Kamer'i sevmediğimden değil. Yani biz
böyleyiz demek istiyorum...
Helikopter
Evet, yazar Tuncer Cücenoğlu'nun böyle bir tiyatro
oyunu var, ama ben başka bir helikopterden söz
edeceğim. Sikorsky helikopteri bu. Denizli'den,
beyin fonksiyonlan durmuş bir çocuğun organlannı,
babası, hastalara, organ bekleyenlere bağışlıyor.
Hastane Izmir'de. Dört saat içinde organın
Denizli'den Izmir'e yetişmesi gerek. Gece karayolu
dışında seçenek yok. O da dört saati aşıyor. Bu
sırada
imdada, bir
savaş
helikopteri
yetişiyor.
Sikorsky.
Organlan
aldığı gibi
Izmir'e
yetiştiriyor ve
beş yaşam
yenileniyor.
İki kişi hayata
dönüyor.
Savaş helikopteri hayat kurtarıyor... Bir üsteğmen de
yeni yıl dileği olarak "mermi yerine çiçek atan
silahlar" dilemişti, anımsarsınız. insan öldürmek
amacıyla yapılmış bir savaş aracının yaşam
kurtarması çok duygulandırdı beni. Keşke başka bir
şeye gerek kalmasa ve bu araçlar hep bu amaçlarla
kullanılsa. Yaşamak ve yaşatmak gibisi var mı?
Pazarlık ve duvarlık sözler
Eğer hâlâ ruh sağlığınız bozulmuyorsa, ruh
sağlığınızda bir bozukluk var demektir.
Beni güldürenler
Bu hafta beni en çok güldüren Mesa'nın ilanı oldu.
Nurol firmasını tanımıyorum, ama Mesa'yı iyi
biliyorum. Tam sayfa gazete ilanının 6. maddesi hem
gülünç hem ilgi çekici idi. "Ürettiûimiz konutlara,
kamu görevlilerinin de BEDEÜNİÖDEYEREK sahip
olmaları en tabii haklandır" diyor... Gayet tabii. Ama
Emin Çölaşan bunun böyle olmadığını ispatladı ve
kimsenin sesi çıkmadı. Sayın Kalemli'nın kızı bu
dairede oturuyor. Ne anlaşma var ne tapu var, ne de
para ödendiğine dair bir belge. Eğer var idiyse
Çölaşan bu iddiayı öne sürdüğünde hemen
gösterilmeliydi. Mesa hediye vermeyi gelenek haline
getirmiştir. Benim geçen hafta ortaya koyduğum iki
hediyeye "Hayır, böyle bir şey yoktur" diyebiliyor
musunuz Mesalılar?.. Siz işlerinizi yürütebilmek için
rahatlıkla hediye verebiliyorsunuz. Aksini
söylüyorsanız Beşiktaş Belediyesi'ne verdiğiniz
"Akatlar Kültür S/fes/"nin ve Aksoy Grubu ile ortak
yaptığınız "Altunizade Kültür Sitesi"ri\n hediye
olmadığını ispatlayın.