14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 1998 PAZAR 10 HABERLERIN DEVAMI TÜRKİTI İstanbul PB Edirne PB 12 Sinop 7 Samsun 10 10 Kocaelı PB 12 Trabzon 10 Çanakkale PB IzTrTİ? PB" 10 Giresun 10 15 Ankara 12 Manısa PB 10 Eskişehir A 9 Aydın Denizli PB 15 Konya 10 PB 12 Sıvas Zonguldak A 11 Antalya _^3 17 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y Y K K 1b 16 3 10 8 8 2 3 -3 Yurdun guney kesımten parçalı yer yer çok bu- lutlu, Doğu Akdenız, Gü- neydoğu Anadolu, Doğu Anadolu'nun guneyı ıle Guney Ege kıyıları yag- mur yer yer saganak ya- gışlı, otekı yerler az bu- lutlu ve açık geçecek. Marmara ile yurdun iç kesımlerınde yer yer sıs görülecek. Hava sıcaklı- ğında önemlı bır değtşık- lık olmayacak. AVRUPA Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB Y Y Y Y Y 1 0 2 9 5 6 9 6 Münih Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y ÇB PB PB PB PB PB Y 6 3 11 2 9 8 15 15 Zünh PB 8 ASYA Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K PB PB Y Y K ÇB Y 0 2 -11 5 7 1 3 20 Şam 12 0Aç,k Parçalı bututlu • Sıslı Bulutlu t Çok bulutlu Yağmurtu Karlı •*AJ Sulu kar ı Gok gurultulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Son karann neresi tarihsel oluyor ki?.. Hani sık sık kullanılan bir söz var: "Ders alınsaydı tarih tekerrür eder miydi?" Takkeli'm geçmiş yıllardaki olaylardan "ders alsay- dı" Milli Nizam'dan sonra Millı Selamet ile RP'nin ka- patıimalarına önayak olup "tarihin tekerrür etmesi- ni" sağlar mıydı? 1970'ten bu yana, 28 yılda 3 kezdir aynı suçu iş- liyor: Laik cumhuriyete düşmanlık! Ne Takkeli ne de Şaibe Hanım... Öytesine yüzsüz- ler ki. alan bitenden ne ders alırlar ne de ders çıka- np kendilerine çekidüzen verirler. Mesut Yılmaz. Anayasa Mahkemesi kararı açık- lanmadan önce kendisini ziyaret eden Takkeli'ye, "herşeyden önce özeleştiri yapmalannı" salık veri- yor. Boş zahmet! Özeleştiri yapmaya doğası elverişli olsaydı; Tak- keli ve hatta takkeli takımı bugünlere gelir miydi? Parti kapatılmış; Takkeli hâlâ "büyük inanç yolunda Anayasa Mahkemesi kararının ancak 'bir nokta' ol- duğunu" söyleyip duruyor. "İnanç" dediği Müslümanlığı kullanarak sarıklı cüppeli Islam Cumhuriyeti'ne ulaşmaktan başka bir şey değil. Kuşku yok; Takkeli ve çevresi, RP'nin kapatılma- sıyla önemli bir darbe yedi. Ne ki, Refah kanadı Er- bakan ile üç-beş milletvekili dışında insan malzeme- sinde fazla bir fire vermediler. Hatta, karar RP'lilere "parti tabelalarını indirip yeni parti adını yazmaktan başka'' bir yükümlülük getirmiyor. RP örgütü artık "bağımsız", kısa süre için "parti- siz" konuma giriyor. Böylece, yeni partinin örgüt kur- ma gibi önemli olan bir konuda çaba sarf etmesine gerek kalmıyor. Bu, bir. Ikinci olanak: Milletvekilleri bir süre için "bağım- sızlaşıyor". Ama. RP izini sürecek yeni bir partiye gir- melerine engel yok. Sadece zaman sorunu. Takkeli'nin "bağımsız" milletvekilliği -bile- tartış- ma konusu. Siyasi Partiler Yasası'nda, gerekiyorsa anayasa- da ufak tefek düzenlemeler Takkeli'yi daha önceki konumuna bir nefeste getirebilir. Mahkeme karan, olabildiğince, bana göre, fazla- sıyla Refah'a rahat nefes aldınyor. Ya o ya bu Ne ki. Takkeli Erbakan'ın "bağımsız milletvekili" seçilmesine hukuksal açıdan olanak olup olmadığı bir iki öğeye bağlı. Anayasa Mahkemesi'nin "yazılı gerekçesinde beş yıllık siyasetyasağı boyunca milletvekili olamayaca- ğı vurgulanırsa" Takkeli için TBMM yolu kapalı. Sadece Takkeli'nin tarttşmalı milletvekilliğini çöz- mek için değil, hemen her açıdan, siyasal yaşamın yeniden dengelere ulaşması açısından, Yüksek Mahkeme'nin yazılı gerekçeyi çok kısa sürede ya- zıp yayımlaması gerekiyor. Ya da, uzun vadede ve olası bir genel seçim sıra- sında Yüksek Seçim Kurulu'nun Takkeli hakkındada vereceği karar geçerli olacak. Takkeli'nin bugünkü durumuna benzer olaylar geçmişte geldi geçti mi, araştırmak gerekiyor. Yan- lış anımsamıyorsak eğer; 1991'de Namık Kemal Zeybek'in benzeri bir olay nedeniyle milletvekilliği- ne YSK karşı çıkmıştı. Takkeli'nin yeniden milletvekili seçilmesi olayında mantıksal bir terslik göze çarpıyor. Adam, parti kurmak, partiye lider ya da üye ve yö- netici olmak gibi siyasetin belli başlı olanaklanndan yoksun bırakılıyor, yasaklanıyor. Ama, millet temsil- ciliğinde, millet adına oy kullanmak da serbest olu- yor. Bu tezadı şu ya da bu yasayla veya konuşma öz- gürlüğü, insan haklan gibi günümüzün gözde yak- laşımlanyla açıklamak kolay değil. Geçen iki yılda Türkiye'nin hangi cehennemde kavrulduğunu anlamak istemeyen sözüm ona Batı- lı dostlarımızla geçmişlerini unutup bugün keskin demokrat kesilen kimi yazarlanmız Takkeli ile Refah'ı ilk günden koruma altına almanın çabası içindeler. Onlara göre. kabahatli olan devlet, başsavcı, hu- kuk düzeni... Ünlü öyküsünde evi soyulan Nasreddin Hoca'yı pencereyı iyi kapamak, kapıya kilit vurmak gibi ön- lemleri almadığı için suçlayan komşulara, "Peki, a- ma hırsızın hiç mi kabahati yok" dediği gibi: Üç kezdir aynı suçtan üç parti kapattıran Takkeli Erbakan'ın... Canım efendim; hiç mi suçu, kabahati yok? Malvarbğı dosyası yeniden açıhyorI Boştarafı 1. Sayfada turması açılabilecek. Anayasa ve içtüzük, TBMM'de I yıl siireyle aynı konuda soruşturma komisyonu kurulamayacağını hük- me bağlıyor. Çiller çiftinin malvarlığı konusun- da. geçen yasama döneminde soruş- turma komisyonunca belirlenen ve ANAP-DSP-DTP tarafından yeni- den gündeme getirilmesi beklenen bazı suçlamalar şöyle: # Tansu Çiller'in eşi Özer Uçu- ran Çiller' in 11 Ocak 1979-19 Ekim 1982 tarihleri arasında yaklaşık 45 ay genel müdürlüğünü yaptığı İstan- bul Bankası'nın faaliyetleri, 27 Ekim 1983 tarihinde, sahnelenen v urgun operasyonunun ardından Ba- kanlar Kurulu karanyla durduruldu. Çiller çiftinin taşınmaz varlıklann- da. Tansu Çiller'in de "danışman- bk" yaptığı İstanbul Bankası'nın batmasının ardından dikkat çeken bir artış gözlendi. Çiller'in 14 Tem- muz 1994 tarihinde olağanüstü top- lanan DYP grubunda dağıttığı dos- ya, taşmmaz alımlarının tamamına yakın bölümünün İstanbul Banka- sı'nın batış sürecini de içeren 1980- 1991 yılları arasında yapıldığını or- taya koydu. Alımlann yapıldığı 11 yıllık dönemin önemli bölümünde Tansu Çiller'in üniversitede memur olduğuna dikkat çekildi. • Çiller ailesine ait "PreskJenr ve "Denge" adlı yatlar ile ABD'de- ki yatınmlann sahibi olarak görü- nen Marsan Holding'in, trilyonlara ulaşan servete karşın, 1987. 1988. 1989 ve 1990 yıllannda devlete tek kuruş kurumlar vergisi ödemediği ortaya çıktı. Marsan'ın. Çiller'in devlet bakanı ve başbakan olduğu süreçte. 1991 'de 10 milyon 221 bin lira. 1992"de 8 milyon 549 bin 16 li- ra, 1993'tede 10 milyon 839 bin 132 lira düzeyinde "sembolik'" rakamlar- da kurumlar vergisi ödediği saptan- dı. Marsan Holding'in. 1993 yılı fa- aliyetleri için 1994'te verilen kurum- lar vergisi beyannamesinde "usul- siiz istisnadan yararlanarak" vergi kaçırdığı da saptandı. • Çiller ailesi, 1987sonunda"be- yana tabi geürieri" bulunmadığı ge- rekçesiyle Sarıyer Vergi Daire- si'ndeki "gelir vergisi mükellefıyeti kaydını" bir dilekçeyle sıldirdi. Çil- ler çifti. büyük servetlerine ilişkin verginin şirketleri aracılığıyla öden- diği izlenimini verdi. Ancak. TB- MM Soruşturma Komisyonu'na ge- len belgeler. Çiller çiftinin sahibi ya da ortaği olduğu "Marsan, Aytaş, Mitaş, Markim, Sankim. Marso ve YeşUyurt" şirketlerinin hiçbirinin devlete kurumlar vergisi ödemedi- ğini ortaya koydu. Marsan Hol- ding'in, yaptığı alımlara karşın 1994'te zarar beyan etmesi dikkat çekti. 0 Çiller'in, servetinde zaman za- man görülen bazı artışlar ile kimi şir- ketlerini TBMM Başkanlığı'nasüre- si içinde bildirmeyerek 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması. Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Ya- sası'nı da ihlal ettiğine ilişkin bulgu- lara ulaşıldı. Çiller'in, son olarak "Sankim" adlı şirketini servet be- yanlarında göstermeyerek yasayı çiğnediği, TBMM Soruşturma Ko- misyonu'nun çalışmaları sırasında belirlendi. 0 Çiller çifti Aytaş Turizm Yatı- rım ve lşletmecilik AŞ'nin çoğu his- sesini satın aldıktan sonra, Tansu Çiller'in devlet bakanı olmasının ar- dından şirkete 23 Temmuz 1992'de "tahsis belgesi" verildi. Aytaş'taki hisse devri. mevzuata aykın biçim- de Turizm Bakanlığı'ndan saklandı. Beldibi'ndeki süper lüks pansiyonun işletmesi de yıne mev zuata aykın bi- çimde başka bır şirkete devredildi. 0 Çiller çiftinin halen oturduğu Yeniköy'deki yalının, Başbakanlık Turban Genel Müdürlüğü'nün Said Halim Paşa Yalısı'nın onarımı için kiralanan boyacılara boyatıldığı, res- mi raporlara geçti. 0 Çiller ailesinde "abia" diye hi- tap edilen 8. dereceden emekli bele- diye memuru Suna Gönül Pelister adına, Türkiye'de kent arsalarının en pahalı olduğu merkezlerden birisi olan Kuşadası'nda, 1994'te 90 bin 553 metrekare çiftlik arazisi alındı. Arazi, 1996Nisanayında. 11 milyar liraya Çiller ailesinin üzerine geçti. Satış sırasında gösterilen değer, yi- ne vergi kaçakçılığı yapıldığı savla- rına neden oldu. 0 Çiller'in, daha önce verdiği ser- vet beyanlarında görünmeyen bir araziyi de Bolu'nun Gözem bölge- sinde aldığı ortaya çıktı. 0 Çiller ailesi. sahip olduklan v il- la ve iş merkezi dışındaki yatırımla- nn bu ülkede satın aldıklan GCD şir- ketine ait olduğunu bildirdiler. Tan- su Çiller, GCD için ABD'ye 925 bin dolar "sermaye transferi" yapıldığı- nı bildirdi. Ancak, ABD'den gelen bilgilerGCD'nin toplam sermayesi- nin 100 bin dolar olduğunu ortaya koydu. GCD'nin de, Çiller çiftinin Türkıye'dekı şirketleri gibi 1994'te 700 bin dolar zarar gösterdiği belir- lendi. GCD'nin 1995'te de zarar gösterdiği ortaya çıktı. 0 Çiller. "ev kadını" olan ve sağ- lığında ev kirasını ödeyemediği için ıcra takibine konu edildiği savunu- lan annesi Muazzez Hanım'ın ölü- münün ardından, 570 bin dolar. 690 bin mark. 432 milyon lira ve 880 adet Cumhuriyet Altını miras kaldığını öne sürerek yeni bir kuşku yarattı. 0 Tansu Çiller'in. başbakanlığı- nın son günlerinde. 13 Şubat 1996'da. Vakıflar Bankası Ankara Merkez Şubesi'ndeki 8 No'lu örtü- lü ödenek hesabından 500 milyar li- ra nakit para çektiği belgelerle orta- ya çıkarıldı. Çiller. 450 mil>an har- canan paranın nerede kullanıldığını açıklayamazken, "Açıklarsam insan- hk birbirine girer, Türkiye batar. dünya banşı bozulur" dedi. Paranın 450 milyar lirasının nereye harcan- dığı Başbakanlık, MİT veGenelkur- may'daki araştırmalara karşın bulu- namadı. 0 Firari ülkücü mafya lideri Ala- attin Çakıcı. Flash TV'de yaptığı açıklamada, Özer Çiller' in. 100 mil- yon dolar dolayında batık kredisi ol- duğu kaydedilen Türk Ticaret Ban- kası'nın satışından 20 milyon dolar- lık komisyon istediğini savundu. Çil- ler'in komisyon istemi üzerine pa- zarlıkların kesildiğini kaydeden Ça- kıcı, Kanal 6 televizyonunun satış görüşmeleri sırasında da Çiller'in yanı sıra Devlet Bakanı l'ftıkSöyle- mez'ın de devreye girdiğinı söyledi. Yüce Divan'a karşı transfer çabaları ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - DYP. Selçuk Parsadan'ın Tansu ÇiUer'i örtülü ödenekten dolandır- maktan mahkûmiyetinın onaylan- ması üzerine, TBMM Genel Kuru- lu'ndaki dengeyi bozmak için trans- fer çalışmalannı yoğunlaştırdı. Yar- gıtay'ın, Parsadan'la ilgili cezayı onaylayan karanndaki, "Haksız menfaatin hangi amaç öne sürülerek sağlandığı dos\<ı içeriğine göre ke- sinhkle tespit edilememiş ise de..." bölümü DYP yöneticilerinde umut doğurdu. DYP'liler. karann deva- mındaki "SanıklannPTTişletmesi- nin haberteşme araçiannı kullanıp, kandıracak nitelikte hile \edesise ya- parak. kamu kurumunun zaranna doiandıncılık suçunu işktlikJeri" bo- lümünü dikkate almayarak. bu hü- küm uyarınca Çiller'in Yüce Di- van'a gönderilmesi için yeterli ge- rekçenin oluşmadığını sa\undular. Çiller, meydanlarda Başbakan Mesut Yılmaz'ın. kendisini siyaset- ten silmeentrikalanndabirdolandı- ncıyla işbirligi yaptığmı iddia ede- cek. DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Hasan Ekinci, Parsadan'ın kendi- lerine bir "•trampJen" görevi gördü- ğünü belirterek. "Bu tramplen btri iktidar \apacak" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Göl- han. "Parsadan bir bahaneydi. ANAP, ÇiUer'i zaten Yüce Divan'a göndermek istiyor. Detil yok, bilgi ve belge yok. Millet bunu değeıiendi- rir" diye konuştu. DYP Genel Baş- kan Yardımcısı Aü Şevki Erek, dün düzenlediği basın toplantısında, Parsadan olayının Çiller'le bağlan- tısı olmadığını ve "sıfir ilişldsini" yargının onayladığını iddia etti. DY^P. parlamento dengelerini de- ğiştirebilmek için transfer çabalan- nı yoğunlaştırdı. DYP'li kurmaylar "Başbakan'ın düğmeye basüğını bi- Ihoruz. ANAP \e DTP'ye transfer- ler olacak. 30 millervekili gözükii- yor" değerlendirmesini yaptılar. DYP'de, Başbakan Yılmaz'ın CHP'yi safdışı bırakmak için evine kapanıp transfer hesabı yaptığına dikkat çekilirken. "Enindesonunda CHP başına gelecekleri anlavacak" yorumunu yaptılar. RP'nin kapatıl- masıyla ilgili 7 aylık süreçte muha- fazakârlara yönelen Çiller, ineceği meydanlarda kararsızlan etkileme- ye çalışacak. Çiller'in Yüce Divan'a gönderil- mesi konusunda CHP'den çelişkili açıklamalar yapılması dikkat çekti. CHP Genel Sekreteri AdnanKes- kfe,Çiller'inhesapvermesi içiijigi- rişimde bulunacaklannı söylerken, Yardımcısı Erdoğan Yetenç, dün dü- zenlediği basın toplantısında, Çiller hakkında soruşturma komisyonu kurulması için önerge vermeyecek- lerini söyledi. Yetenç, "Tavnnızçe- lişkili değil mi" sorusuna. "Çeüşki değildir. Biz böyle girişimde bulun- mayız. Bulunan oiursa, grubun ta- mamı olarak olumlu oy veririz" ya- nıtmı \erdi. 'Sıısurlıık'ta Çifler'in parnıağı var'I Baştarafı 1. Sayfada görüşmesinin ardından dev let sırn olmadığına karar verilen bölümler kamuoyuna açıklanacak. Başbakan Yılmaz. partisinin MKYK toplantısınm basına kapalı bölümünde Susurluk raporu ile ilgi- li bilgi verirken. Başbakanlık Teftiş Kurulu Ba^kanvekili Kutiu Sa>-aş'a. 5 ayn konuda soruşturmayı derinleş- tirmesi konusunda yetki verdiğıni de söyledi. Yılmaz'ın derinlemesine araştınl- masını istediği konuların başında. 1991-1995 yılları arasında Turizm Bakanlığı tarafından verilen kumar- hane ruhsatlarmm belirlenmesi, Ye- şil'in hesabına kimler tarafından pa- ra yatınldığı ve bunun kimlere dağı- tıldığının yer aldığı öğrenildi. Alınan bilgiye göre. Ecevit gibi "Bu işin içinde ordu yok. ama Jİ- % TEM \e emniyet \ar" diyen Mesut' Yılmaz, milletvekillerinin. "Rapor- da Tansu Çiller ile ilgili degerlendir- me v«r_mı?" sorulanna. "Ha>ır. A- ma eşi Özer Çiller'e dayanan olaylar veUişkiler \ar" yanıtını verdi. Ancak Yılmaz, rapordan. Çiller'in başba- kanlığı dönemindeki bazı olaylara dikkat çekilen bazı bölümlerı de ak- tardı. Başbakan Yılmaz, pişmanlık yasasının bir an önce TBMM'den çı- kanlması gerektiğini belırtirken. Ye- şil gibi çetenin ait düzeydeki adam- lannın ancak böyle itiraflannın sağ- lanabileceğini sövledi. Yılmaz. an- cak yasanın Özdemir Sabancı cina- yeti gibi kamuoyunda infial vataran olaylan kapsamayacağını bildirdi. Yılmaz'ın verdiğı bilgiye göre ra- porda yer alan bazı çarpıcı bölümler şövle: 0 Kumarhane patronları ve uyuş- turucu kaçakçılan. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın bir bankanın Ankara/Heykel şubesindeki hesabı- na trilyonlarca lira para yatırmışlar. Bu para çete için kullanılmış. Para- nın paylaştınlması işini Yeşil yap- mış. $u anda devlette üst düzeyler- de önemli görevler alan insanların Yeşil ile günde sayısız kez telefon görüşmesı yaptığı da tespit edildı. 0 1991-1995 yılları arasında. özellikle AbdülkadirAteş'in bakan- lık yaptığı DYP-SHP hükümeti dö- neminde kumarhane sahiplerinın Tu- rizm Bakanlığı"ndan ruhsat almak için büyük rakamlarda bazı bürok- ratlara rüşvet verdiğini tespit ettık. 0 Eski bir terörist olan Yeşil'in önce JİTEM. sonra MtT ve Emni- yet"te çalıştığı tespit edildi. Şu anda nerede. hangi kimlikle yaşadığı: sağ mı. ölümü olduğu belli değil. 0 Yeşil'in. Tansu Çiller'in başba- kanlığı döneminde Suriye'ye gönde- rildiği belirlendi. Aynı dönemde Mehmet Ağar, emniyet genel müdü- rü ıdi. Bu sırada. "PKK'>i yok ede- biliriz" denilmiş ve MlT'ten atılan- larla bir örgütlenmeye gidılmiş. Çil- ler de o dönemde "Bana Apo'nin kel- lesinigetirin"di>ordu. Butarıhlerde Yeşil. Suriye'ye göndenlmiş. 0 Çiller'in başbakanlığı sırasın- da Başbakanlık Müsteşarı AB Naci Tuncer. Başbakanlık uçağı ile Azer- bavcan'a giderek 6 MİT görevlisini getirmiş. Azerbaycan Cumhurbaş- kanı Haydar Aliyev'in "Bana darbe girişimi yapmaya çalıştınız" sözleri, bu getirilen kışilere kadar uzanıyor. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada linmedi, Meclis dışı edilmedi. RP'nin siyasi yasak- lı olanları dışındaki 147 milletvekili Anayasa Mah- kemesi'nin gerekçeli kararı yayımlandıktan sonra da milletvekilliklerini sürdürecekler. Bir başka de- yişle, Meclis yelpazesi değişmedi. - Yargıtay 6. Ceza Dairesi Parsadan davasını onaylarken, karar gerekçesinde Parsadan'a veri- len 5.5 milyar liranın kaynağının saptanamadığını vurguladı. Bu tümce Çiller'i kurtarıyor. Çiller bu ka- rarı alıp Anadolu yollarına düşecek: "Beni bir dolandıncıya yedirmek istiyoriar. Ba- cınız buna layık mı?" Bacı'nın neye layık olduğunu deşeleyip, ağzımı- zı bozmayalım, devam edelim. - ANAP'ın parçalı yapısı bu tür durumlarda da- ha iyi ortaya çıkıyor. Erbakan'ın ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz'a yaptığı ziyaretin kimi bölüm- leri ortaya çıktı ama, Erbakan'ın önerilerinin tümü- nün açıklığa kavuştuğunu söyleyemeyiz. Bu gelişmeler yakın gelecekte yeni uçlar vere- cek. Bu uçlar neler olabilir? Erbakan'ın ANAP'ayanaşmasının ardından hü- kümetteki dengeler değişebilir. Daha Anayasa Mahkemesi karannı açıklamadan Erbakan'ın Yıl- maz'la pazarlığa girişmesi bunun işareti. Önümüz- deki dönem hükümetin bir destekçisinin de bağım- sız RP'liler olması söz konusu. Yeter ki, Erbakan'ın Siyasi Partiler Yasası'nda istediği kimi değişiklik- ler Meclis'ten geçsin. Yılmaz, Erbakan'la işbirliğine evet der mi? ANAP lideri bu konuyu 15 gün tartar, 15 gün de kaç kilo geldiğine bakar, sonra yön verir... Yön ve- rirken aklında doğal olarak hep Çiller olur. Şöyle düşünebilir: - Şimdi Hoca'yla işbirligi yaparsam onu Çil- ler'den koparmış olunım. Çiller Yüce Divan'a git- mese bile cüce kalır. Böylece merkez sağı da ben topahamış olunım. Birkaç DYP'liyi de ANAP'a it- hal ederim. DYP'yi psikolojik olarak zayıflatırım... Bu arada CHP'de de içten içe şöyle bir hesap olduğunu anımsatalım: - Merkez sağın seçime dağınık girmesi bizim için önemli. Bu yüzden Mesut-Tansu çekişmesi- nin devam etmesi yararımıza olur. CHP bu çekişmenin devam etmesini sağlayacak zemine alet olur mu? Olamaz, olmaz, yani olmamalı, olmaması ge- rektiğini düşünür... Olmasa diyorum... Olmaz ca- nım... Hay Allah, benim dilim niye sürçüyor? Bağımsız RP'liler... Yukarıda sıraladıklarımız siyasetin görünen yü- zü. Yılmaz, REFAHYOL'un yıkılmasının ardından ilfe tidara gelirken şu havadaydı: - Genel seçimler oldu. Ben yüzde 45 oy aldım. Tek başıma iktidanm. Yürü ya kulum... Bunun böyle olmadığını anlaması için altı ay geç- ti. İki mevsim sonra, "Ancak CHP bizi sağlam des- teklerse bir şeyleryapabilirim" deme gereği duy- du. Hatta ekledi: "Baykal önümüzü kapatıyor." Yılmaz'ın şimdi de Erbakan'la işbirligi yapmama- sı gerektiğini anlaması için dileyelim ki altı ay ge- rekmesin. Aldığımız ilk işaretler ne yazık ki bu yönde. ANAP'ın RP'ye yakın kesimlerinin de etkisiyle, Çil- ler'i bilmem kaçıncı kezdir "bitirmek" hevesiyle Yılmaz, bağımsız RP'lilere kucak açabılir. O za- man da tıpkı 1980'li yıllarda olduğu gibi Meclis'te bir "kutsal ittifak" oluşabilir. Bu ittifak siyaseti istediği gibi yönlendirebilir mi? Hayır... Malum Güvenlik Kurulu bu noktada kimi "tavsi- yelerde" bulunma gereği duyabilir. Yazı çok "olasılıklı" oldu ama, önümüzdeki dö- nem bunların tümü gündemde. Siyasilere bildikleri bir durumu daha anımsata- lım: 28 Şubat'ta başlayan süreç artı eksi beş yıllık bir dilimi öngörüyor. Yazıyı noktalarken, önceki gün başlayan yeni dönemi RP'liler için şöyle yorumlayabiliriz: Armaları söküldü. Bir siyasi hareket için ağır karar ama, ar daman çatladıktan sonra armanın ne önemi var? Cumhurbaskanı Demirel 'Kapatma karan anayasaya uygundur' Refah Partisi çıkış arıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaskanı SiUeyman Demirel. siyasi partinin kapatılmasının hoş bir şey olmadığını, an- cak RP hakkında verilen karann anayasaya uygun olduğunu söyledi. Demi- rel. karara herkesin saygı duyması gerektiğini. karar- dan ders çıkartılması ge- rektiğini belirterek "Diin- yanın sonu değil" dedi. Demirel, dün NTV'de vayımlanan "Eniıte Boyu- na Türkiye'98" adlı prog- ramda RP'nin kapatılma- sını değerlendirdi. Demi- rel. RP'nin kapatılmasıyla ilgili olarak "Birsiyasipar- tiyi kapatmakiyi bir şey de- ğil. Bundan memnuniyet duymak nıümkün değil. İ zülmemek mömkün de- ğil. Düm ada ve Türkiye'de ilk kez bir snasi parti kapa- hlrııiNor. Keşke olaylar bu noktaya gelmeseydi. Yalnız partiv i: si\asi bir parti mu- halifîni yok etmek için ka- patmamış: hukuk kapat- mış. Kimse hukuk kurâlla- nnı ihlal etme hakkına sa- hip değü" diye konuştu. Siyasi partilerin anaya- saya uyması gerektiğini belirten Demirel, "Eğer bir siyasi parti anayasayı ih- lal ediyorsa kapatılabilir. Şimdi siyasi partiler kapa- tılamaz, bu demokrasiye aykındır demek mümkün değildir. Anayasa bu kural- lan işlemişse ne denli de- mokrasi çiğnenir" dedi. Demirel. "Bundan sonra kurulacak partiler Anaya- sa Mahkemesi'nin, Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcı- lığVnın, halkın rejim bekçi- Bğjneuyar" diye konuştu. Demirel, Anayasa Mah- kemesi'nin gerekçeli kara- rının açıklanmasıyla bir- likte Türkiye'de laiklik kavramıyla ilgili tartışma- lann sona ereceğini belirt- ti. • Baştarafı 1. Sayfada yana bir görüntü sergileyerek TB- MM'nin çalıştırılması ve "orduya karşı srvil otoritenin güçlendirilmesi- ni" önerdi. Mesut Yılmaz, Erbakan ile göriişmesi hakkında partisinin merkez karar yönetim kurulu toplantısında bilgi verirken de Erbakan'ın. Çevik Bir'in 13 Ağustos 1997tarihli Başba- kanlığa hitaben yazdığı bir yazıyı ken- disine gösterdiğini söyledi. Yılmaz. Erbakan'ın "Otoritenin Baş- bakan'da değil Çe\ik Bir'de olduğunu" söylediğini ifade etti. Yılmaz. yazıda ir- ticatehlikesinin sivillerden geldiğinden söz edilerek demokrasinin ordu sayesin- de ayakta kaldığının anlatıldığını belirt- ti. Yılmaz. söz konusu yazıda ezanın tek minareden okunması. vaazm merkezden verilmesi gibi önerilerin de bulunduğu- nu kaydederken "Ama. yaaya baktım Başbakanhğa yazümamış. Batı Çauşma Grubu'nun kendi içinde bir değeriendir- mesi iç yazışması. Benim de böyle bir ya- zıdan haberim olmadı" dedi. Yılmaz. Erbakan'ın "aklı sıra askere karşı srvil cephe oluşturmayı hedeflediğini'' söyle- di. RP liderinin. belgeyi vermediği, oku- makla yetindiği öğrenildi, Siyasi kay- naklar. Erbakan'ın kullandığı belgede "irticai gelişmelerde RP'nin yanı sıra ANAPve DYP'nin de payı olduğu. MGK kararlannın uygulanması konusunda askeri ağırlığın arttınlması gerektiği" vönünde uyanlarbulunabileceğine işa- ret ettiler. ANAP MKYK'ye verdiğı bilgiye gö- re Yılmaz. Erbakan'a bazı yasaların çı- kanlmasında işbirligi yapmaktan mem- nuniyet duyacağını iletirken bazı eleşti- rilerde de bulundu. Yılmaz. Erbakan'a "Ben size 1.5 yıl önce özeleştiri yapma- nız gerektiğini. böyle giderse du\ ara tos- layacağınızı söylemiştim. İyi bir sınav vermedinLz. Ancak demokrasilerde bir siyasi partinin kapatılması her zaman üzüntü vericidir" dediğini de bildirdi. Yılmaz. Erbakan'a Çiller ile yaptığı iş- birliğinın yanlışlığını söylerken "Bir suçluyu aklamak uğruna değer miydi" dedi. Yılmaz. MKYK'de yaptığı konuş- mada RP'nin kapatılmasıyla Türkiye'de siyaseti yönlendirmenin ANAP'ın eline geçtiğini. CHP'nin de seçim kozunun ortadan kalktığını söyledi. Yılmaz, "İni- siyarif bizde, bu koşullarda RP milleUe- killeri seçime gidemez. CHP'nin seçim kozu ortadan kalktı. Bundan sonra siya- seti bizşekillendireceğiz" dedi. Kulisler- de. 7 RP millen ekilinin gelecek günler- de ANAP'a katılacağı iddia edildi. RP Grup Başkanvekili Lütfü Esen- gün de dün düzenlediği basın toplantı- sında. Yılmaz'ın "aklını başına topia- ması ve RP'nin önerilerini kabul etmesi durumunda CHP'ye muhtaç olmayaca- ğını" savundu. Esengün, SPY değişıkli- ğinin bir an önce gerçekleştirilmesi ge- rektiğini söyledi. ÜkhedefSPY ~ RP'li hukukçular. Anayasa Mahke- mesi karannda SPY'nin 95. maddesın- den söz edilmediğine dikkat çekerek bu durumda kararda isimleri geçenler dı- şında milletvekileri için hiçbir yasakla- manın söz konusu olamayacağını; Er- bakan ve diğer millervekillerinin de ba- ğımsız olarak parlamentoya girebilecek- lenni savunuyorlar. Ancak bazı hukuk- çular SPY'nin, anayasanın geçici 15. maddesine göre Milli Güvenlik Konse- >i döneminde çıkarılan yasalardan ol- duğuna dikkat çekerek anayasaya aykı- rılığının iddia edilemeyeceğini öne sü- rüyorlar. Bağımsız millenekili olarak seçilme- sine engel hükümlerin kaldınlması için çabalayan Erbakan'ın, ANAP'a destek koşullarının başında SPY'nin 95. mad- desinin değiştirilmesi geliyor. İnsan haklanndan sorumlu Devlet Ba- kanı Hikmet Sami Türk de Erbakan'ın anayasaya göre bir siyasi partiye gireme^ yeceğini, ancak bağımsız milletvekili olabileceğini söyledi. Savcılar gerekçeli karan bekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ka- patılan RP'nin milletvekilliği sıfatı dü- şürülen 6 üyesinin bazı eylemleri hak- kında fezleke hazırlayan cumhuriyet başsavcılıklarının girişimde bulunmak için gerekçeli karann yayımını bekledik- lerine dikkat çekildi. Karar gerekçesinin Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonra suçlanan mil- letvekillerine, ifadeleri alınmak üzere davetiye gönderilecek. Ifadelerin alın- masınm ardından suçun niteliğine göre tutuklama karan da gündeme gelebile- cek. Anayasa Mahkemesi'nin. geçmişte al- dığı siyasi parti kapatma kararlannın ge- rekçeleri, 15 gün ile 8 ay arasında deği- şen bir sürede Resmi Gazete'de yayım- landı. Anayasa Mahkemesi'nin İç Tüzü- ğü uyannca. heyetin aldığı kararların Resmi Gazete'de yayımlanması için be- lirli bir süre sınırlaması bulunmuyor. 16 Haziran 1994'te DEP'in kapatılması ka- rarını alan mahkemenin gerekçesi 30 Haziran 1994'te Resmi Gazete'nin mü- kerrer sayısında yayımlandı. Anayasa Mahkemesi'nin bazı siyasi partilerin kapatılması yönünde geçmiş- te aldığı kararlann tarihleri ve gerekçeli karann Resmi Gazete'de yayımlanma ta- nhlenşöyle:"HEP(14.7.1993-18.8.1993, Türkiye Biıieşik Komünist Partisi (16.7.1991-28.1.1992), Diriliş Partisi (18.2.1997-18.7.1997), Özgürlük ve De- mokrasi Partisi (ÖZ-DEP) (23.11.1993- 14.2.1994), Sosyalist Türkiye Partisi'' (30.11.1993-9.8.1994)" RP lideri Necmettin Erbakan ve 5 ar- kadaşının milletvekilliklerinin düşme- sinde büyük önem taşıyan karann yazıl- ması ve yayımlanmasını Anayasa Mah- kemesi Iç Tüzüğü düzenliyor. Karann yazılmasının başkana, başkanvekilineya da başkan tarafından görevlendirilecek bir üye>e ait olduğunu düzenleyen içtü- zükte. "Görevlendirmede. konuların özelliği ve üyelerin geçmiş hizmetieri göz önünde rutulur. Görev dağıtımında. sıra- va ve işlerin üyelerin arasında dengeü bi- çimde paylaşünlmasına da özen gösteri- Hr" deniyor. İçtüzük, gerekçeli karar taslağının üyeler tarafından birlikte incelenmesini- öngörüyor. Gerekçeli karann karşı oy ya- zılanyla birlikte varlık kazandığına dik- kat çekilirken. kapatma kararına muha- lif kalan Haşim Kıiıç ile Sacit Adalı'nın karşı oy gerekçelerini geciktirmeleri du- rumunda karann Resmi Gazete'de geç yayımlanabileceği anımsatıldı. Anayasa Mahkemesi kaynakları. ge- rekçeli karann I ay içinde yazılabilece- ğini bildirdiler. Gerekçeli karann yayım- lanmasının ardından. RP'nin varlıkları- nın tespit edilebilmesi için Bakanlar Ku- rulu kararı gerekiyor. Mal kaçırma ola- sılığına karşı. parti yöneticilerinin kişisel malvarlıkları da incelenebilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle