Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 OCAK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Enstitü olmayı amaçlayan Türkiye'nin ilk Karagöz Okulu mezunlanm mart aymda veriyor
Perde diinyadır, ışık ise ruhFECİRALPTEKİN
Türkiye'nin ilk Karagöz Okulu önü-
müzdeki mart ayında ilk mezunlannı
vermeye hazırlanıyor. Geçen kasım
ayında Çocuk Vakfı Kültürevi bünye-
sinde açılan ve amacı Karagöz kültürü-
ııü yaşatmak olan okulun genel sanat
yönetmenı, günümüzün en kıdemli us-
talanndan Tacettin Diker.
Diker'in Karagöz serüveni lise yılla-
nna dayanıyor "Birerüniversiteydion-
lar, kapanlmaları büyük bir hatay dı, ya-
zıkoldu" dedıği Halk Odalan'ndan ye-
tişiyor Buralarda Hazım Bey.Camcı İr-
fan Bey gibi ustalan izleme fırsatı bu-
lan Dıker, 1973 yılında Devlet Tiyatro-
lan tarafından AKM "de açılan kursta
Karagöz eğitimini tamamlıyor.
Diker'in bundan 25 yıl önce Yediku-
le'de verdiği birgösteri sırasında Selim
Naşh ve Erol Günaydından aldiğı da-
vet üzerine Akbank kültür etkinlikleri
kapsamında başlayan Karagöz oyunla-
n da halen devametmekte. Busüre için-
de Metin Bey, Hasan Bey gibi ustalan
yetiştiren Diker'in şu anki en büyük di-
leği. bugüne dek açılan Karagöz kurs-
lanndan farklı olarak ilk kez bir 'okul'
nıtelıgi taşıyan bu yeni yapılanmanın
gelecekte enstitü kimliği kazanması.
Karagöz'e gönül veren ustalardan biri
o ve şimdi tüm birikimini gençlerle pay-
laşmak. bu sanatı yaşatmak için savaşı-
yor.
- Kimdir bu Karagöz Ue Hacivat?
TACETTtN DtKER- lkisı de halkm
gönlünde yaşayan insanlar, ikisi de halk
kahramanı. Aralanndakı tek fark aldık-
lan eğitim. Hacivat okumuş bir adam,
zamanında üniversite bitirmiş. Karagöz
ise okumamış belki ama halk arasmda
yetişmiş, akıl almaz badireler atlatmış
ve her türlü olumsuzluğa bir çıkar yol
bulmayi öğrenmiş. Çok safbirkalbi var
Karagöz'ün. Içiyle dışı bir. Düşündüğü-
nü hemen söyler. Öte yandan kibarlığı
ve 'efcndim'Ii konuşmalan yüzünden
hep riyakârlıkla suçlanmış olmasına
karşın Hacivat da bir o kadar dürüst ve
samimi.
- Bu •efendim'kr zaten Karagöz dili-
nin bir parçası değil mi?
Tabıi ki. Bunun riyakârlıkla filan bir
ilgısı yok. Eski Istanbul'da kimse 'efen-
dün'siz söze başlamazdı ve en mükem-
mel, Karagöz oyununda gerçek Istanbul
(Fotoğraflar: UĞUR DEMİR)
Laragöz kültürünü yaşatmak amacıyla
kurulan okulun genel sanat yönetmeni
Tacettin Diker'in en büyük dileği, bugüne dek
açılan Karagöz kurslanndan farklı olarak ilk
kez bir *okul' niteliği taşıyan bu yeni
yapılanmanın gelecekte enstitü kimliği
kazanması: 'Bu işin literatürü var, piyes
yazarlığı var, tasvir yapımı var, musikisi var.
Bir ustanın hepsinden anlaması gerekir. Bu
sanatı tartışmanın zamanı geldi artık.'
Türkçesi konuşulurdu. Ustalanmız Is-
tanbul Türkçesının hakkını vermeyene
perdeyi bırakmazlardı; çünkü Kara-
göz'ün Istanbul dilini konuşan bir sanat
olduğunubilirlerdi.
- Nasıi bir felsefesi var bu oyunun?
Bütün perde gazellerinde olduğu gi-
bi Karagöz "de de tasavvuf felsefesinin
hâkim olduğu söylenir. Burada perde
dünyadır. ışık ise ruh. Figürler de in-
sanlan simgelerler. Işığı söndürdügü-
nüz an her şey ortadan kalkar. Diger
yandan Karagöz'ün eğitici bir sanat ko-
lu olduğu da söylenebilir. 'Okumamış
bir insan kimi nasıl egitir?" demeyin:
Karagöz. yaşadıgı olaylar, edindiğini
gözlemlediğimiz deneyimleriyle biçim-
lendirir insanı. Cebinde on parası yok-
tur. kamı açtır, 'Al şu parayı da filanca-
nın işini bitir' derler ama yapmaz. O ka-
dar sağduyulu ve insancıl bir adamdır.
Örneğın 'TersEvlenme'de Sarhoş'u iç-
kiden vazgeçırmeye ugraşırya da 'Kan-
b Nigâr'dakı kadınlan doğru yola yön-
lendırmek için çaba gösterir. Hep bir
mesajı vardır Karagöz'ün.
- Biraz da işin teknik yönünden söz
eder misiniz?
Karagöz'ü tek kışı oynatır. Yanında
ona yardım edenler, yanı yardaklar var-
dır. Usta perdeye dönüp iki eliyle Ka-
ragöz'ü oytıatmaya başladıktan sonra
yardak da oyunun trafiğine göre yeri
geldikçe tasvirleri vererek, figürleri de-
ğıştirerek ya da tef çalarak ona yardım-
cı olur. Karagöz'de musiki çok önemli
olduğu için eşlik eden bir de saz ekibi
varsa her şey mükemmel olur.
- Peki Karagöz ustanın sahip olması
gereken özellikler nelerdir?
Karagöz'de usta ile izleyici arasında
perde vardır. Bu perde göz temasını en-
gellediğinden izleyicının tepkılenne
göre oyunu yönlendirmede ustaya bü-
yük iş düşer. Kendıni tekrar etmemeye
özen göstermelidir. çünkü izleyici aynı
şeye beş kere gülemez. Karagöz doğaç-
lamaya dayanan bir oyun olduğundan
ustanın birikım sahibi, günceli takip e-
den, espri yeteneğine sahip ve hazır ce-
vap biri olması gerekir.
'Günümüze adapte etmeliyiz'
-Türkiye'nin ilk Karagöz Okulu'nda
genel sanat vönetmenliği görevini üstle-
niyorsunuz. Yeni ustalar yeriştirmek dı-
şında, 'Karagöz'ü yaşatmak adına yap-
mavı düşündüğünüz şevler var mı?
Bizim esas amacımız bir Karagöz
enstitüsü kurmak, yanı Karagöz'ü ens-
titüleştirmek. Bu işin literatürü var, pi-
yes yazarlığı \ar. tas\ ir yapımı var. mu-
sikisi var. Karagöz'ün hakkını verebil-
mek için bir ustanın bunlann hepsin-
den anlaması gerekir. Aynca Richter,
Metin And ve Cevdet Kudret'in yaz-
dıklannın dışında Karagöz'den geriye
kalan hiçbir şey yok. Bir araya toplanıp
bu sanatı konuşmanın. tartışmanın za-
manı geldi artık.
- Peki Karagöz'ü güncelleştirmek gi-
bi bir kaygınız var mı?
Karagöz'ün bir hali vardtr ki tıpkı
Shakespeare gibi. 700yıllık Japon kuk-
la oyunlan gibi hiç degişmeden. oldu-
ğu gibi kalmalıdır. Kimse Karagöz'ün
bu 'müzelik' haline dokunmamalıdır
Ama diğer yandan da yeni nesillere su-
nabilmek için Karagöz'ü hem günümü-
ze adapte etmek hem de oyunlarda
gençlerin anlayabileceği bir dil kullan-
mak gerekir. Ben işe 'Perde Gazcli'nı
Türkçeleştırmekle. 'Perde kurdum ışık
yakhm.açıldı Bursa'da bahtım' dıyerek
başladım. Yavaş yavaş ^üncel konulan
kullanmak için de çaba göstenyorum.
Örneğin perdeye kale kurdum, Kara-
göz'ü topçu gibi giydirdım. Sanınm ba-
şanlı daoldu. Zaten Karagöz oyununun
içinde vardır anakronızm. Tarih önce-
sinden bir adam getirip bugünün insa-
nının yanına koysanız bile garip dur-
maz.
Burhan Uygur ile Eşref Üren'in sergisi 13 Şubat'a dek Caddebostan'daki Galeri Iki Maymun'da
6
Hayalet gibi gezgincF ressamın öyküleri
Portre. karton üzerine kanşık teknik, 1976.
AHU ANTMEN
FeritEdgü 'son bohem" olarak tanım-
lıyor onu. Kaya Özsezgin'e göre 'ana-
sının karnından ressanv.doğanlardan'.
SezerTansuğ'undeyışiyle 'hepözgürve
gönülesriği'... Bazıyönlerıyle.Türk re-
sim »anatı içinde yeri kolay kolay dol-
durulamayacak bir boşluk bırakarak
gıttı Burhan L'ygur. Ölümünden sonra-
kı yıllarda, özel koleksiyonlara dağıl-
mış bulunan \e önemli bir bölümünü de
eşi V'esüe Uygur'un koruduğu yapıtla-
rıyla çeşitlı sergileri açıldı. Şu sıralar
Galeri İki Maymun'da da Burhan Uy-
gur'u özleyenler için küçük bir kolek-
siyon. artık yaşamayan bir diğer ünlü
ressamımız, Eşref Üren'in resımlenyle
birlikte sergileniyor.
Türk resminin en ılgınç ısımlerinden
biri olan Burhan Uygur'un, önümüzde-
kı yıl Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat
Galerisi'nde kapsamlı birretrospektif-
le anılması bekleniyor. Burhan Uy-
gur'un sanatını konu alan bir kıtabın
hazırlıklan da sürdüriilüyor. Sanatçının
eşi Vesile Uygur da oğlu Tuna ile bir-
likte bir Burhan Uygur biyografısinın
hazırlıklan içinde olduğunu söylüyor.
Burhan Uygur. henüz 52 yaşmdaydı
öldüğünde. Son yıllannda sağlık sorun-
larıyla boğuşmak zorunda
kalmıştı ama hıçbır engel
onu resımden uzaklaştira-
madı. hatta komadaykcn
bile 'bir kolu resim yapar-
casına sürekli dairelerçizi-
yordu havada'. Resme öy-
lesıne tutkundu kı. ilk en-
geli o tutkuyla aşmıştı.
'Üşümüş ona sanlmış. yal-
nız kalmış ona sanlmış,
dağıtmış ona sanlmıştı_'
Resımleri de işte öyle
bir tutkuyu yansıtıyor. İlk
Burhan Uygur
beıtden uzakotsun" dıyor
günlüğünde. Resimleri de
ışte belkı bu nedenle doğ-
rudan duygulara sesleni-
yor. izleyıcinın öncelikle
sezgılenne kendini bıra-
kıyor.
Kendısını. 'hayaletgibi
gezginci bir ressam' ola-
rak tanımlıyor: "Atölye
ressamından ziyade bana
gezginci bir ressam diye-
bilirsiniz. 30 sene sol om-
zumda deri bir çanta ve
bakıştadüşsel görünen bu resimsel dün- içinde boyanmaya. çizilme\-e hazır re-
simli bir defter \e malzemeler: ö\le ge-
zerim. Coşrum mu defter gün ışığına çı-
kar..." Bu defterlenn çoğu yıllar içinde
kaybolmuş. Kalanlarda. Uygur'a daır
ıpuçlarına rastlayabıliyoruz. Resımle-
nnde de. ızleyıciy le paylaşılan bir sır gi-
bi belli belırsız yazılaryer alıyor. hatta
Fent Edgü'ye göre bu yazılar. 'gizli bir
şairle karşı karşıya olma duygusu'
uyandınyor. Kendisini 'yivipbin'ren' şi-
ırlerden söz ediyor Uygur günlüklerin-
denbınnde\eeklı\or: "Müzikdetapı-
naklanmın başında geliyor." Belkı de
verdığı en önemli ipucu bu, resmine da-
ır... Resimlerinde genelde somuttan yo-
la çıkmasına karşın. neredeyse müzik
yanın. aslında tüm gerçekliğıyle çevre-
mizi kuşatan olağan, gündelık yaşam
olduğunu keşfetmek. Burhan Uygur'un
resmıyle kurulan dostluğun ilk adımı.
Çocuksu. saf. se\gı dolu bir gözden
yansıyan bir dünya bu; yaşanan anları
öykülere dönüştürüyor. Bazen küçük
birçocuğun soluğunu duyuyor Burhan
Uygur, bazen bir meyhanenın dumanlı
uğultusuna boğulan müzıği. Portreleri.
bir fotoğrafın asla taşıyamayacağı duy-
gulan bınbir boyutuyla çoğaltarak ko-
yuyorönümüze. Burhan Uygur'un res-
mi, bir duygu selınin patlaması olan
renkleriyle yaşamı tüm boyutlanyla
kavnyor. "Duygulardanyoksunherşey
kadar soyut dünvalar yaratıyor; mutlu-
luğun. acının. yaşama sevincinin, ke-
derın. hüznün. çizgilere. renklere. şekil-
lere sıgmaz açılımlarını yansıtıyor.
1970'li yıllarda ortaya çıkan genç sa-
natçı kuşagı içinde yer alan \ e kısa öm-
rü boyunca tutarlılıkla sürdürdüğü mes-
leğinde hep kendı bıldiği yoldan yürü-
yen Burhan Uygur. "Herkesistediği ka-
dar teknik diye bagırsın. hiç aldınş et-
meden istedigim tekniği kullanınm. son-
ra düşüncelerim devre>e girer. küstah
değilim ama dünyava bakışımı seviyo-
rum. Kişinin kabulİenmcdigi ahn yaa-
su be>nini kemiren izahı güç anlamsız
korkular, kaçıp giden ünıitler. anında
ka>bolan boş ha\aller. geride kalmış.
unutulmuş acı \e sevinçler... \'e bunlann
içinde yaşamımın izieri... Bütün bunla-
n du> gusal ye şürsel anlaomıyla \ermek
istiyorum. Önceden tasaıianmış bir ko-
nu ve renk aynmı >apmıvorum. her şe>
çalışma anında ortrna çıkıyor. Insanın
bilinçaltındaki derrlerine fırça atı>o-
rum. insanın içinden çıkamadığı sorun-
lannresminiçuhorum,benim resmime
bakanlar isterlerse insanlann sorunla-
nnı görebilirler'" dıyordu.
Belli belırsız bir hüzünle kuşatılmış
resimlerine ölümünden sonra bakmak.
o hüznü daha belırgın kılıyor sanki...
Arif Mardin, Streisand'la çalıştı
• Kültür Servisi -
Bugüne dek bırçok
sanatçı ile birlikte çalışan
Arif Mardin, Barbara
Streisand'ın son albümü
"Higher Ground'da 5
şarkının prodüktörlüğünü
yaptı. Yeni albümü için
65 kişilik bir orkestra ile
çalışan Streisand'ın
albümüne ısmini veren
'Higher Ground'da, ünlü
Carousel Müzikali'nden
"IBelieve You'll Never
\Valk Alone' şarkılan. İf I Could" \e 'The VVater ts
Wide Deep River' şarkılannın prodüktörlüğü Arif
Mardin'e ait. Bugüne dek 6 Grammy Ödülü, 40'ı
aşkın altın \e platin plak sahibi Mardin, geçen yıl
Bette Mıdler. Patti LaBelle. Whirne\ Houston gibi
sanatçılarla da çalıştı.
Cengiz Onuk'a büyük ödül
• Haber Merkezi - Amenka'da yapılan Charleston
Internatıonal Fılm Festivali'nın tele\izyon filmı
dalında verilen bu yılki ödülünü "Southern
Appalachia' adlı filmıyle Türk bilimadamı Cengiz
Onuk aldı. 23 ülkeden bin 510 filmın katıldığı
festivalde ödül alan filmin konusu. A\rupa'dan
Amerika'ya gelıp Kızılderilılen batıya sürerek
yerleşen ilk göçmenler \e yaşamlan. Bugün
Tennessee ve Doğu Kentucky'de Appalachia
dağlanndakı ormanlarda yaşayan bu ilk göçmenler
ilginç bir kültür oluşturmuşlar. Film. önümüzdeki
günlerde başka festi\allere de katılacak
Şiip-yk'in yeni sayısında Haiku'
• Kültür Servisi - Berlin'de 47 sayıdır yayımlanan
Şiir-lik dergısının Ocak 1998 sayısı "Haıku'yu konu
alıyor. Kendisi de haıkularyazan Çoşkun Yerli'nin
hazırladığı dosyada haiku üzenne yazılar ve haiku
ustalan Başo. lssa'nın yanı sıra öteki şaırlerden de
örnekler yer alıyor. Dıetnch Krusche'nın yazısı
haiku biçımi \e sorunsalına deginıyor. Gültekın
Emre de yazısında haiku yaşadı mı sorusuna yanıt
arıyor ve Türkiye'dekı haiku serihenınin ızinı
süriiyor. Dergıde Abdülkadır Budak'tan 'Şiir
Günlüğü". Mustafa Zıyalan'dan 'Yokdıllılık'. Ahmet
Ada'dan Taşra ve Şıır. Cüneyt Ayral'dan 'Nıce Sehri
Notlan". Nuri Sağlam'dan küçük tskenderin
Cangüncem ve Ciddive Aldığım Kara Parçalan
üzenne değerlendirmeleri. Bir $ıır Bir Yorum'da da
\Valter Hınck Ulla Hahn Yıllardan Sonra \e Bugün
başlıklı şiirinin yorumu yer alıyor
Nednet Güyenç 50. sanat yılını
seyircileriyle kutluyor
• Kültür Servisi -
Turk matrosunun
ünlü tıyatro oyuncusu
Nedret Güvenç.
"Sahnede Geçen 50
Yıhnı' Halk
Sigorta'nın katkısıyla.
22 Ocak Perşembe
günü saat 21.00'de
Tiyatro tstanbul'da
sahnelenen
•Eskımeyen Oyun'
adlı piyeste
seyırcilerle birlikte
kutlayacak Sanat
yaşamına 1948 yılında başlavan Gü\enç. bugüne
dek birçok oyunda rol aldı ve yönettı.
Oyunculuğunun yanı sıra Türİc sinemasında da pek
çok filmde rol aldı.
BUGUN
• BAKIRKÖV BELEDfYEThATROLARI
Yunus Emre Kültür Merkezı'nde saat 15.00'te
'Polyanna' ve saat 20.30'da 'Hadi Öldürsene
Canikom' adlı oyunlar izlenebilır.
• AKSANAT'ta saat 14.00'te laser-dısc'ten
Borodin'ın "Prince Igor' operası ve saat 19.00'da
'Abelard ve Heloise' ısimlı oyun izlenebilır.
• ŞEHİRTtYATROLARI Harbıye M Ertuğrul
Sahnesi'nde 'Kafkas Tebeşir Dairesi'. Fatıh Reşat
Nuri Sahnesi'nde "Silvanlı Kadınlar". Üsküdar
M.Celal Sahnesi'nde 'Gülme Komşuna", Kadıköy
Haldun Taner Sahnesi'nde 'Lüküs Hayaf ve
Gaziosmanpaşa Sahnesi'nde "Halay" isimlı oyunlar
15.00 ve 20.30 saatlerinde izlenebilır.
• CRR'de saat 20.00'de 'Montreal Barok
Orkestrası'nın konsen ızlenebılir.
• AKM'desaat 15.30'daG. Verdi'nin "Nabucco"
adlı operası izlenebilır.
• İFSAK'ta saat 15.00'te Prof.Dr.tsmaıl Tunalı'nın
konuk olarak katıldığı 'Endüstn. İnsan ve Sanat'
konulu söyleşı ızlenebılir.
• ISKENDERİYE KÜTÜPHANESİ'nde saat
18.00'de Yaşar Çabuklu'nun konuşmacı olarak
katıldığı 'Suçluluk' adlı söyleşi izlenebilir.
• RUHl SU Kültür Merkezi'nde saat 16.30'da
Sunay Akın'ın konuşmacı olarak katıldığı
İstanbul'un Mahya Babalan" başlıklı söyleşi
izlenebilir.
ŞARK
NURHAK
OY DAĞLAR
GÜRLÜK
T
Sağhk karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. HASİBE ŞAR
ECumhurryet
kitap kulübü
TAKSİM Sergi Salonu
OCAKÂY1ETKİNÜKLERİ
SUYT GÖSTERİSİ, SÖYLESİ ve İMZA
17 Ocak Cumartesi Saat:15.00-17.00
OKTAY EKİNCİ
"Osmanlı'dan Cumhuriyet'e
Kentleşme ve Istanbul"
Adres: Istiklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82
BAŞBAKANLIK GÜMRÜK
MÜSTEŞARLIĞIGÜMRÜKLER GENEL
MÜDLRLÜĞÜ İSTANBUL
GÜMRÜKLERİ BAŞMÜDÜRLÜĞÜ
(Hukuk İşleri ve Kaçakçılık Şube
Müdürlüğü'nden)
Sayı: B.02.1.OÜM.4.06.10./09.HİK Konu 092'3211 (92)-
19003 Kadıköy I. Aslıye Ceza Mahkemesi'nin Esas' 1994/91
karar: 1996/62 sayılı, 16.02.1996 günlü karan uyannca idare-
mize 16.077.300.- TL para cezası ödemeye yükümlü Veysel
Oktar kararda belırtilen adresınde bulunamadığından mezkür
para cezası tahsil edilememektedır. Teblıgata esas olacak baş-
^aca bir adresi bilinmedığinden 7201 sayılı tebligat kanununun
28. ve 29. maddelenne göre ılanen teblığme karar \enldi.
Tebligat yerıne kaım olmak üzere teblığ olunur. Basın. 1099
BAŞBAKANLIK GÜMRÜK
MÜSTEŞARLIĞI GÜMRÜKLER GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL
GÜMRÜKLERİ
BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Sayı: B.02.1.GÜM.4.06.10. 09.HIK. Konu: 092'13648
(93H6173
Istanbul 1. Aslıye Ceza Mahkemesi'nin Esas:
1995,37 karar: 1996/20 sayılı. 30.01.1996 günlü karan
uyannca ıdaremıze 498.330. TL para cezası ödemeye
yükümlü Mehmet Beyaz kararda belırtilen adresınde bu-
lunamadığından mezkür para cezası tahsil edilememek-
tedır. Teblıgata esas olacak başkaca bir adresi bılınme-
diğinden 7201 sayılı tebligat kanununun 28. ve 29. mad-
delerine göre ilanen tebliğine karar verıldı. Tebligat ye-
nne kaım olmak üzere teblıg olunur. Basın: 1109