15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞİRKETLERDEN • PROFİLO Holdinge bağlı kuruluşlardan elektrıkli ev aletleri üreticısi EYAL. 1997 yılında 260 bin adet buharlı ütü ihracatı gerçekleş.tirdi. EYAL Genel Müdürü Koray Selçuk. 1998 yılında 450 bin adet ihracatı hedeflediklerini açıkladı. • KOÇ Holding kuruluşu olan Hayat Sigorta ile anlaşan Gaziosmanpaşa Ünal Hastanesi. birinci yaş gününii kutlarken bünyesinde dünyaya gelen tüm bebekleri sigorta ettirdi. • MlCROSOFTTürkiye, "Microsoft'tan Önce...Microsoft"tan Sonra ' başlıklı bir yanşma düzenlivor. Son katılım tarihi 12 Nisan olan yanşmada. Microsoft yazılımlan ve teknolojilerinin dersleri. kariyerleri. yaşamlanna katkılannı en iyi dile getiren katılımcılar ödüller kazanacak. • DKN\"de kış indirimi başlıyor. 12 Ocak'tan itibanen başlayacak olan Donna karan Novyork (DKNY)un kış indiriminde. tüm sonbahar ve kış üriinlerine yiizde 25- yü/de 50 oranında indirim uygulanacak. • AYMAR. venıyılda yeni ambalajı ile tüketicilerin beğenisine sunuldu. Yağ formülünden ambalajına kadar tamamen yenilenen ürün. e\ hanımlannın mutfaktaki yardımcısı olarak tanımlanıyor. • INTEL Corporation, piyasaya sunduğu 266 ve 166-MhzMMXteknolojili Pentium işlemcileri ile taşınabilir PC'lerin enerji tüketimini geliştirirken perfornıansını da arttırmavı hedeflivor. • MARKS&SPENCER, erkek mağazasını Nişantaşf nda Yalikonağı Caddesi'nde ilk mağa/asının karşısında açıyor. Ocak ay ı sonunda açılacak mağazada, erkekler için giyim, iç giyim >e aksesu\ar üriinleri yer alacak. • GSD Eğitim V'akfı. İstanbul Bahçelievler semtinde ilköğretim okulu yaptınyor. Okulun temel atma töreninde konuşan GSD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Yılmaz. holdıngın eğitıme katkılannın süreceğını söyledi. • SPECTRl M'un hızlı sipariş hizmeti SpectrumDirect ile, Türkiye'nin her yerinden tüm spectrum ürünlerine zaman ka> betmeden erişme olanağı sağlanıyor. Buhizmete 0 800 21141 54 No'lu faks aracılığıyla ulaşılıyor. • HÖME STOREun bünye>>inde yer alan Massimo Dutti. Free. Sach başta olmak üzere tüm markalar indirime girdi. Akmerkez'deki Home Storedakı indirim ile pahalı markalann uygun fiyatlara alınabileceği belirtiliyor. • OFFICE 1 SUPERSTORE müşterileri için tüm mağazalannda geçerli olacak kredi kartı ile alışveriş kolay lığı sağlıyor. Kredi kartına sahip olabilmek için başMiru formunu doldurup Garanti Bankası'na baş\urmak gerekiyor. • NISSAN, 1997 yılında Türkiye "de satışlannı en çok arttıran ithal Japon otomobilı unvanını kazandı. Nıssan. bir önceki yıla göre yiizde 286lık artış göstererek 11.016 adet satıldı. Rant cephesinin hücumuna uğramaktan yakınan Maliye Bakanı Temizel sonunda patladı 'Sorun çıkaran adam oldum'Ekonomi Servisi - Malıye Ba- kanı Zekeriya TemizeL repo gelir- lerinin vergilendirilmesi gerekti- ğini ortaya çıkardığı içinu ekono- nıik dengeleri düşünmeyen, siste- min temeiine dinamit koyan in- san"* dıye nitelendırıldiğinı belir- terek, "Sorun çıkaran Maliye Ba- kanı konumuna düştüm** dedi. Temizei. yüzme havuzlarında yü- zerken trilyonlar kazananlann açığa çıkmamak için beyanname \ermeye itiraz ettiklerini söyledi. İstanbul Yüksek Ticaret \e Marmara Ünı\ersitesi Iktisadi \e Idari Bilimler Fakültesi Mezunla- rı Derneği İstanbul Şubesi tara- fından dün "Enflasyonun Toplum Üzerindeki EtküerT konulu bir panel düzenlendi. Panelın açılış konuşmasını ya- pan Maliye Bakanı Zekeriya Te- mizel sonunda patladı. Enflas- yondan çıkar sağlayan kesimle- rin kendilenne özel korumalı \ il- lalar y aptırarak toplumdan soyut- • 'Yüzme havuzunda yüzerken repodan trilyonlar kazananlar açığa çıkinamak için beyanname vermek istemediler. Yasalarla sağlanan cenneti kaybetmek istemiyorlar." landıklarını kaydeden Temizel. -İ retimden çıkan bu insanlan biz de vasalarla destekliyoruz. Ben sa- na faiz \ereceğim sen bununla ge- çindiyoruz" dedi. 1998 yılı bütçesınde faız gi- derlerine 6 katrüyon lira ayrıldı- ğını belirten Temizel. önümüzde- ki yıl bu rakamın 12-14 katriKo- na çıkacağını. bir sonraki yıl ise ödenemeyecek hale geleceğinı \ urgulay arak "Bunlar baskı un- suruoluyorlar. EUerüıdeki cenne- ti kaçırmak istemiyorlar. En anti- demokratik ülkelerde bile bu ka- zançlara vergi var. Bu insanlann bevanname vermesini istedik kı- yamet koptu. İnsanlar perişan o- lacak, vergi dairelerinin kapısın- da siiriim sürüm sürünecek. den- di. Bir Allahın kulu çıkıp da bu- nun zorunlu olduğunu söyleme- di. Bunlar y iizme ha\ uzunda y ü- zerken, trilyonlarca lira kazandık- lan ortaya çıkacak diye beyanna- me vermek istemiyorlar. Bundan utanıyorlar" dedi. Temizel. bankalardaki toplam tasarruf kadar bir miktarın \ ergi- den kurtulmak, me\duat mun- zam karşılıkları \e stopaj ödeme- mek için oft-shore bankalarda tu- tulduğuna dikkat çekerek "Bun- lar da bevanname vermevecek. • 'Rant gelirlerinin vergilendirilmesini istediğim için sistemin temeiine dinamit koyan Maliye Bakanı konumuna düşürüldüm. Karşımda tek cephe oluştu.' Bunlann \ergilendiriJmesi gerek- tiğini ortaya çıkardığımzda eko- nomik dengeleri düşünmeyen, sis- temin temeiine dinamit koyan in- san konumuna düşüyorsunuz. Vergilendirmede adaleti sav undu- ğunuzda sorun çıkaran Maliye Bakanı konumuna düşüyorsu- nuz** diye •Çırpındım" Enflasyonun toplumda giinü kurtarma endişesi yaratarak gele- ceği tehlikeye soktuğunu anlatan Temizel. en somut mücadele şek- linin örgütlü toplum olduğunu kavdederek "İkridar mücadelesi için ortaya çıkan kesimler karşı taran aptal. salak olarak gördük- çe diyalog olmaz" dedi. Kısa vadeli düşünmek yerine uzun vadeli çıkarları düşündüğü için kendisıni yalnız hissettigini söyleyen Temizel. u lzun vadeli çıkarian savunmak da insanlık- tan çıkmak anlamına gelmiyor"* diye konuştu. Rant cephesi genişliyor Maliye Bakanı Temizel. bugü- ne kadar Türkiye "de kendi devle- tini soymak için cebınden para vermek isteyen insanlann olaca- ğma inanmadığını belirterek. ka- mu göre\ lilerinin de sahte belge kullanmasıv la rantçılann bir cep- hede daha kazandıklannı söyledi. TBMM'de memurlara biraz daha fazla zam y apılması için adeta bir ittifak oluştuğunu anlatan Temi- zel. "Yüzde 20 zam daha veril- seydi toplumun geleceğinden zer- re kadar ümidi kalmazdı" dedi. Hükümet, eşel-mobil sisteminden doğan kaybın önlenmesini isteyen Türk-lş'le pazarlıkta Işçi, kaybettiğiııi geri almak istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 55. hükümet. aylık enflasyon oranında zam an- lamına gelen "eşel-mobir sisteminin kal- dınlmasını. özelleştırme. vergi \e sosyal güvenlik reformlannın tartışıldığı dönem- de yeniden gündeme getırdi. Hükümet. eşel-mobil sistemi nedeniyle doğan kavbıngiderilmesi içınyüzde35"lik zam isteyen Türk-lş'le yeniden maliyet he- sabıyapmayabaşladı. Kamudaçalışan506 bin işçiyi ilgilendiren eşel-mobil sistemiy- le ilgili çalışmalar. De\let bakanlan Bur- han Kara. Mustafa Yılma/ ile Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan'ın Türk-İş yönetıcılenyle gerçekleştirdikleri ortak zırve sonrasında yeniden başlatıldı. Tansu Çiller'in •devTİmi' REFAHYOL dönemınde. sendikaların bölünmesi sonucunda toplusözleşmelerle eşel-mobil sistemi. dönemin Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller'ın "devrün*' açıkla- malanyia \ ürürlüğe konuldu. Ancak toplusözleşmelerde ilk 6 ay için \erilen zamdan sonra ikinci 6 ayın başında eşel-mobil sistemine geçilirken; geçmiş 6 ayda enflasyon karşısında kaybolan değer gözardı edildı. Türk-Vin yaptığı hesaba göre. ışçı ücretlerinde ortalama yüzde 30 oranında kayıp oluştu. Miktar olarak 348 trilyon lirahk ka>ıp ortaya koyan Türk-lş. yüzde 35 oranında ek zam talep ediyor. Eşel-mobil sisteminin yeniden gündeme getirilmesi. farklı iki senaryoya neden ol- du. Bunlardan birincisi hükümetin IMF'ye vereceği mesaj doğrultusunda çah^anlann ücretlerinın düşürülmesini içerirken. ikin- cisi seçım ihtimaline dayanıyor. Hükümetin, CHP'den istediği bir > 11lık. garantiyi alamaması nedeniyle, üç yıllık is- tikrarprogramından vazgeçebileceği ve ka- muoyunun tepkısini hafifletmek için me- murve ışçilere fazla ücret \enlebileceğine dikkat çekiliyor. Enflasyon oranında zam uygulaması Türk-lş'in tahminine göre DPT'nin tahminine göre Enflasyon Brut çıplak ücret (TL) 138.436.816 138.436.816 138.436.816 138.436.816 138.436.816 138.436.816 187.443.449 187.443.449 187.443.449 187.443.449 187.443.449 187.443.449 Enflasyon (%) 5.5 4.5 4.1 3.6 2.5 1.2 2.2 3.0 3.8 3.5 3.7 3.7 Brut çıplak ücret (Tü 138.436.816 138.436.816 138.436.816 138.436.816 138.436.816 138.436.816 170.692.594 170.692.594 170.692.594 170.692.594 170.692.594 170.692.594 Ameıikaüe yenidönem FIATKOZLUKLU WASHINGTON-Türk- Amenkan ekonomık ılışkı- lerınde yeni bir dönemin başlamasma vönelık ilk adım yann atılıvor. Türki\e'\i. 5 vıl önce "dümada gelişen en önem- li \e öncelikli 10 pazar ülke- den biri" olarak ılan etme- sıne karşın bugüne dek so- mut girışımlergerçekleştir- meyen ABD Başkanı Bifl Clinton. Ticjret Bakanı \VıUiam M. Dalej'i Anka- ra'ya gönderiyor. Daley'in Türkiye gezisi sırasında. ikı ülke arasında- ki ticaretin artırılmasının yolları üzennde duracağı, Amerikalı vatırımcıların beklentılennı dıle getirece- gi \e Washington"un Türk pazarına ilişkin tıcari he- deflerini anlatacağı kayde- diliyor. Daley. .Ankara'da "Ame- rikan-Türk İş Gelişrirme Konseyi'nın açılışını da vapacak. Özel sektör ile hükümet yetkililerinden oluşacak heyet, düşünce haklan, özelleştirme gibi sorunlara çözüm sağlama- ya çahşacak. "Konsey daha çok aftya- pı ve telekomünikasyon alanlannda >wgunlaşacak" diyen Daley. Türkiye'nin başta enerji olmak üzere, üç sektörde Amerikan şir- ketleri için büyük olanaklar yarattığını sö> ledi. Hükümette IMF çelişkisi • Devlet bakanlan Güneş Taner ile Işın Çelebi'nin. IMF heyeti ile yapılacak müzakerelere ilişkin farklı açıklamalar yapması. hükümetin ne isteyeceği konusunun netleşmediği biçiminde yorumlanıyor. ANKARA (ANKA) - Ekonomiden sorumlu ba- kanlar arasındaki görüş ve yaklaşım farklılığı. IMF konusunda da kendisıni gösterdi. Devlet Bakanlan Güneş Taner ile Işın Çele- bi'nin, pazartesi günü gele- cek olan IMF heyeti ile ya- pılacak müzakerelere iliş- kin oldukça farklı açıkla- Güneş Taner malar vapması. hükümetin IMF'den ne isteyeceği ko- nusunun netleşmedıği ve belli bırstratejı oluşturama- dığı bıçımındeyorumlandı. Güne^ Taner. IMF ile "yepyeni"* türde bir anlaş- ma üzennde çalışacaklannı açıklarken, Çelebi'nin böy- le bir anlaşmadan haberi ol- madığı. görüşmelerin 1998 Işın Ç'elebi program ve bütçesi çerçe- vesinde yürütüleceği ve teknik komitenin hazırlık- lannı bu çerçevede sürdür- düğü şeklindeki sözleri. -Hükümet IM F'den ne iste- yeceğini kendisi de bilmi- yor"yorumlanna yol açtı Dev let Bakanı Güneş Ta- ner. Türkiye'nin IMF ile birstand-by anlaşması yap- mayacağını ifade ederken, yepyeni türde bir anlaşma üzerınde çalıştıklannı bil- dirdi. Taner. yabancı yatı- nmcılan İMKB'ye yönelt- meyi hedeflediklerini ifade etti. Kayıt dı$r ekonominin '"zapturapt r 'a alınması ile Türkiye'nin gerçek potan- siyelinin ortaya çıkacağını da ifade eden Taner, anlaş- ma sayesinde Türkiye'nin, çevresindeki 400 milyon insana hizmet verecek hale geleceğini ve önünün tah- min edilemeyecek ölçüde açılacağını söyledi. Devlet Bakanı Işın Çele- bi ise IMF ile görüşmele- rin, enflasyonu üç yılda tek haneye indirme öngörüsü- ne göre hazırlanan program ve bütçe hedefleri çerçeve- sınde yürütüleceğini belirt- tı. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Liderlerin Sonu Tabiı ki bu yazının yazıldığı saatlerde iki üst yargının kararlannın sonucu hakkındâ bilgi sahibi değildim. Bu kararların sonucuna dayalı olarak " Erbakan ve Çil- ler lıderlıklerınde sona yaklaşıyorlar" yargısına var- mam da söz konusu değil. Bizım liderlerimiz ne darbeler, ne yargı kararlan at- latıp, en dibe inip bir daha en yukanlara çıktılar. Bu ne- denle Erbakan ve Çiller'in yargı kararları ile bağlantılı liderliklerinin sonuna yaklaştıkları sonucuna varmıyo- rum. Belleği güçlü okurlanmız anımsayacaklardır. Kendi adıma Erbakan ile Çiller koalisyon ortaklığı pazarlığı- na başladıkları tarihlerde, kendi liderlik sonlarını da ha- zırlamakta olduklarına inanmış, bunun ülkemiz için "hayırlı" olacağını, olumsuz lider prototiplerinde bir büyük temizliği başlatacağını savunmuştum. Bizde sadece siyasette değil. sendikal yaşam. güç ve paranın geçerli olduğu bütün alanlarda, yönetim gücü ve paranın buluştuğu bütün odaklarda. geçerli lider prototipınde. "sınırsız hırs, zeka, doyumsuzluk, iktidar, koltuk uğruna herşeyiyapabılecek. bütün cfe- ğerferını ayaklar altına alabılecek kişihk, doğal olarak bolyalan, kaynağt açıklanamayacak edinılmış haksız zenginlik, kirliliklere bulaşmış olmak.." gibı çoğunlu- ğu olumsuz ortak nitelikler görülür. Tabii ki Atatürk ve devrimlerinin canlılığını. değer- lerini koruduğu genç Cumhuriyet sürecinde lider kim- lığinde bunlann tam tersı geçerlıydi. 194O'lı yıllardan başlayan yozlaşma. adım adım olumsuz lider proto- tiplerinın çoğalmasını getirdı. 12 Eylül mılatgibı yaşa- mın her alanındaki olumsuz etkılerıyle, Özalizm'inyük- selen değerierine kapıyı açtı. Bugün bataklığından na- sıl çıkacağımızı bilemediğimız. toplumun buyük ço- ğunluğunu derin bir umutsuzluğa sürükleyen çeteli, mafyalı. vurgun düzenini yerleştirdi. Bir daha bir daha gelebilen. bildik liderler ve yeni- leri de içınde olmak üzere, çoğunluk için geçerli çok büyük bir deformasyon. kirlıliğe bulaşma süreci ya- şandı. Üzümün üzume bakıp kararması örneğı, kirli- lik bulaşıcı hastalık gibı sadece lıderden lidere geç- medi, yaşamın her alanında ilışkilen bıçımledi. Kayıtlı ekonomiden daha ağırlıklı gelişen kayıt dışı ekonomi düzeni temiz kaldı. Bütçeden daha büyük ra- kamlara varan "suç ekonomısi"ne. devletin içine yer- leşmiş çetelerin ortak olduğu, kara para, mafya, uyuş- turucu. silah kaçakçılığı. cinayetler zincirine dayalı ekonomıye geçiş yaşandı. işte bu düzende bana göre Özal'ın erken ölümü Türkiye için bir şansızlıktı. Hanedanların. kirli çama- şırların ortaya çıkmasından sonra. Özal'ın lider olarak işi bitmeden. bir kötü örnek tam algılanamadan ge- len ölum, çarpık kültürümüzün de etkısi ile. Özal'ın olumlu yönleri ile anımsanıp, olumsuzluklarının be- nimsenmesı, geçerli kalması noktasında kalmamızı getirdi. Çiller ile Erbakan'ın koalisyon ortaklığının ise, RE- FAHYOL iktidarının toplumdakı büyük tahribatına, re- jimi tehdit altına sokmasına karşın, iki olumsuz kimli- ğın buluşması ile kirli çamaşırlann ortalığa saçılması gibi olumlu bir işlevi de oldu. Keşke sabahtan akşa- ma çizgi değıştiren. gözümüzün içine baka baka ya- lan söyleyen, olumsuzlukları deşifreolmuş, kişisel ser- vetlerinin hesabını kamu vicdanında asla veremeye- cek bu lider prototiplerinı kendi partilennin genel ku- rullannda ya da gerçek anlamda dınamık bir toplum- sal tepkı, gerçek demokrasi koşullan içinde göndere- bilseydik. Onlann bu gidişi Türkıye'de çok daha hızlı olumlu bir temiz toplum, hukuk düzeni, demokrasiye geçiş sürecini başlatabilirdi. Yıne de kesin olan şu kı, Erba- kan ve Çiller'in liderliklennde, sona gidiş sureci koalis- yon ortaklıklarından bu yana hızlanmış bulunuyor. U- derlikleri yargı kararlan ile noktalanmış olmuyor. Olsa olsa hızlandınlıyor. Yargı kararları lehlerıne çıksa bile sona gıdiş süreci durmayacak. ancak yavaşlayacak- tı. üderliklerinde bir daha toparlanma, yeniden yük- selışin olmaması, yargı kararları ile noktanın konma- sından kaynaklanmayacak. Bu kararlardan çok daha önce kamu vicdanında çok büyük çoğunluk için za- ten mahkûm olmalarından olacak. Bu iş sadece Erbakan ve Çiller'in liderler sahnesin- den sılinmeleri ile elbette bitmeyecek. Arkasından en çok kirlenenler daha öncelikli olmak üzere. siyasetten, sendikal alana, para ve gücün buluştuğu yaşamın bü- tün alanlanndakı olumsuz liderlerin temizliği süreci- ne girilecek. Umutsuzluğun kol gezdiğı, kendımizı kırlilik batak- lığında batmış hissettiğimiz bir dönemde, Polyanna- lıkoynamıyor. boşuna umut pompalamaya çalışmıyo- rum. Bu toplumun demokrasi, ınsan haklan, devlet ol- ma bırikımı. bilıncının, tepkılerının, çağdaş ölçülere varamasa bile, var olduğu ve bütçesinden daha bu- yük rakamlara ulaşmış bir "suç ekonomisı"yukunu ta- şıyamayacağı gerçeğine güvenerek söylüyorum. ÇİFTÇI DOSTU / SADI LLAH USUMI Tütün Üreticisi Gene Kaybetti TEKEL'e aıt sigara fabrıkalarının satışı veya ortaklıklar kurulması ile ilgili gırişımler. milyonlarca tütün üreticimizı adeta şoka soktu... Bu nedenle can derdine düşen üreti- cıler ve kuruluşlar, sigara fabnka- larının satışını engellemek için ça- reler ararken. 1977 yılı ürünü tütün ve Ege ekicı tütün piyasası ile ılgi- lı tartışmalara vakit bulamadı. Hükümet de üreticilerin kapıldı- ğı bu panikten yararlanarak, tütün pıyasalarını yabancı tütün ve siga- ra sanayıcilerinin yararına gelışe- cek bıçimde düzenledi. İlk iş ola- rak, Ege tütün pıyasasının açılışı i- ki ay geciktirıldi. Ankara'dan gelen bilgılere göre, piyasa büyük bir ih- timalle mart ayından önce açılma- yacak. Belkı de açılış mart ayının sonlarına doğru kalacak... Böyle- ce, yabancı şirketler en azından 8 ile 10 trilyon hrafazladan kazanmış olacak. Eğer geçmiş yıllarda oldu- ğu gibi. Ege tütün piyasası ocak ayı başlarında açılmış olsaydı. tril- yonlar yabancı şirketlerin kasalan yerine üreticilerin ceplerine aka- caktı!.. Hükümete baskı Zira, tütün piyasalarının erken açılması halinde üreticilerin, geç açılması halinde de tüccar ve sa- nayicının kârlı çıktığını artık bilme- yen kalmadı. Bu nedenle. her yıl üretıciler, pıyasanın erken açılma- sı ıçın hükümete baskı yapmaya çalışır... Buna karşıhk. tüccar ve sa- nayici de piyasanın açılışını gecik- tirmek için her çareye başvurur. 1980 yılma kadar genellikle üretici- lerin dedıği olurdu... 17 yıldan be- ri de tüccar ve sanayici hükümet- lere ıstediğını yaptırabıliyor... Nıte- kim bu yıl da gene tüccann istedi- ği oldu... Tütün üreticisinın en çok para- sızlıktan kıvrandığı aylar ekım, ka- sım, aralık ve ocaktır. Sıkıntı ekim- de başlar, tütün bedellerinin öde- neceğı tarihe kadar sürer. Bu pa- rasızlık ayları, tütün üreticisi için dayanılmaz bir işkence dönemidir. Zira, üreticilerin en masraflı ayları bu dört aydır. Örneğin, buğdayını, arpasını, yulafını ekim ve kasım ay- larında ekmek zorundadır. Gübre- lenmesı gerekecektır. Şubat ayın- da ayrıca, yeni ürün tütün için ça- lışmalar başlayacaktır. Mart ve ni- san aylarında da çalışmalar çok sı- kı biçimdedevam edecektir. Bütün bu hizmetler de parasız yapılamaz. Bu koşullarda yaşamak ve üretim yapmak tam bir mucizedir...- Üç buçuk milyon tütün üretici- sinın en masraflı döneminde para- sızlıktan kıvranmasının tek sorum- lusu hükümetlerdir... Hükümetler "Hazırlanamadık" veya "Havalann düzelmesini bekledik" gibi sudan gerekçelerle tütün piyasanın açılı- şını gecıktirdıği zaman, üretıciler tütün bedellerınialmaktagecıkırve kış aylarını parasız geçirmek zo- runda kalır... Halbukı, kasım ayındaüreticinin ışleri tamamen biter. TEKEL ve tüc- car da kasım ve aralık aylarında tespitlerini tamamlayabilir... Ocak ayının başında da Ege tütün piya- sası açılabılır. Tütun bedellerı de peşın ödenirse. üretici parasızlık- tan kurtulur. Hem kendi yaşamını. hem de ışlerini düzene sokabılir... Tütün piyasası geç açılırsa üre- ticilerin hali "pişmiş tavuk"tan be- ter olur. Tütün paralarını geç ala- cakları için, bankalara olan borçla- rını zamanında kapatamayacaklar ve katmerli faiz ödemek zorunda kalacaklardır. Aynca yaşayabilmek ve yeni ürünlerinı ekebılmek ıçın yeni krediler peşinde koşacaklar ve özel bankalara, tefecilere akıl al- maz yüksek faızler ödeyeceklerdir. Buna karşılık, piyasa açılışının gecikmesi tüccar ve sanayicinin işine gelir. Üreticilere, tütün bedel- lerini iki veya üç ay gecikerek öde- yeceği için, hesabındaki paralar bankalarda yüksek faızler getire- cektır. Ayrıca, bankalarda dolar olarak üç veya beş ay bekletilebi- len paranın değeri en azından yüz- de otuz veya kırk ölçüsünde arta- caktır... Baş fiyat beürsizliği Tütün baş fiyatı hâlâ açıl^lana- madı. Fiyat konusunda hükümet içınde anlaşmazlık olduğu belirtili- yor. Halbuki, her yıl en doğru he- sabı yapmakla ünlü olan Manisa Zıraat Odası'na göre, bir kilo tütü- nün maliyetı tam 1 milyon 25 bin li- ra... Türkiye Ziraat Odaları Bırli- ğı'nin istediği fiyat ise yüzde otuz karı ile bırlıkte 1 milyon 253 bin li- ra... Üretıciyi kurtaran ortalama fi- yattır. Ortalama fiyat bir milyon li- ranın altına düşürülmemelidir. Bu nedenle, 1 milyon 250 bin lira ger- çekçı bir rakamdır. Ayrıca bırıncı kalıte tütünun ih- raç fiyatı 6 dolar 50 senttır. Dolar daha bugünden 215 bin lıraya yak- laşmıştır. Tüccar ödemeleri yapa- na kadar 300 bin liraya yaklaşaca- ğı tahmin edilmektedir. Bu da gös- teriyor ki tüccar bir kilo tütünü ekim ayında 2 milyon liranın üstünde ıh- raç edebılecektır. Bu kadar kazanç da tüccara yetmelidır? Yeni Mazda 626 1992 yılında yenilenen kasasıyla ithal edilen Maz- da'nın 626 modeli ülkemizde aerodinamik yapısı ve güç- lü motorlanyla 6 yıldır beğenilen ve yollarımızda sıkça karşılaştığımız bir model. En son yenilenen Mazda 323'ün ardından 626 da 1998 modellerinde kasa deği- şikliğıne uğradı. Bu hafta test sürüşünü gerçekleştirdiği miz model, 626'nın 136 hp güç üretebilen 2 litrelik versiyonuydu. Dışarıdan bakıldığında eski kasasıy- la en ufak bir benzerlik ta- şımayan bu otomobil, özellikle oldukça şık tasar- lanmış olan keskin ön panju- ru ile dikkatleri topluyor. Sürucü koltuğunageçtiğinizde, sızi karşınızda oldukça sade bir gösterge tablosu karşılı- yor. Orta konsolu ahşap görünumlü olan 626'da tüm kumanda birimleri elınizin altında. Sürücü koltuğunun yanındakı dirsek koyma daya nağı konforu artırıcı bir özellik. 626'nın motoru çok noktadan enjeksiyonlu. 16 süpaplı ve oldukça seri. 1190 YARGITOKER Otomotiv dünyası • Sürekli dört çeker modelleriyle dikkat çeken Subaru oto- mobilleri, Türkiye otomobil pazanndaki satışlannı 1997 yılı içerisinde yüzde 144 arttırdı. • Geçen hafta gerçekleştirilen Detroit Otomobil Fuan'nda ilk kez tanıtılan yeni Volkswagen kaplumbağa, oldukça fazla ilgi çekti. İki litrelik bir motoru bulunan yeni kaplumbağa 115 hp güç üretiyor. Avrupa fiyatı yaklaşık 28 bin mark. • Gebze'de kurulmuş olan Honda Fabrikası deneme üre- timinin ardından yerli Honda Civicteri piyasaya sürmeye baş- ladı. 2 farklt motor seçenekleri ile satışa sunulan Civiclerin anahtar teslimfiyatları3 milyar 115 milyon ile 3 milyar 934 mil- yon arası değişiyor. Ayrıca bütün Civiclerde kilometre sının ol- maksızın 2 yıl kilometre garantisi bulunuyor. • Aralık ayındaki ithal otomobil satışlan sıralamasında ilk üç sırayı Opel, Volksvvagen ve de Renault paylaştı. kg'lik kasa, devirli kulla- nımda ol- dukça tatmin edici bir per- formans sunmakta. Darbe emışı başarıyla gerçekleşti- Imiş olan 626, sert sayılabılecek süspansiyonları sa- yesinde virajlarda güven veriyor. Test aracımız 626'nın en lüks versiyonu idi, çift hava yastığı, ABS. patinaj önleyici sistem, elektrikli camlar, sunroof ve yan ay- nalar. hidrolik dıreksi- yon, katlanabilir ar- ka koltuklar ve radyo-teyp araçta stan- dart olarak bu- lunuyordu. Radyo-teybin ses kalitesi ye- terlıydı. 180-190 km's'lik hızlara rahat- ça ulaşabilen 626. güvenli fren mesafesi ile artı puan topladı. Geniş iç ka- bini ile 4 yetişkinin rahatça yolculuk edebilece- ği bu otomobil. normal kullanımdaki düşük ya- kıt tüketimiyle tam bir aile otomobili olduğunu kanıtladı. 626'nın dikkatimizi çeken ilginç bir özelliği de sağ ön koltuğunun tamamıyla öne doğru katlanabilmesi ve tam bir çalışma masa- sı haline dönüşebilmesı. İşçilik kalitesi tipik bir Japon otomobiline yakışır seviyede olan 626, sürücüsüne sunduğu bu güvenlik donanımları ve performanslı motoruna karşılık 4 milyar 968 milyonluk anahtar teslim fiyatıyla satışa sunu- luyor. istenildiğinde otomatik vitesli seçeneği de bulunan bu aracın piyasadaki rakipleri Opel Vectra 2.0 CD 5 milyar 679 milyon. Ford Mon- deo GLX 2.0 Ghia 5 milyar 281 milyon ve Fiat Marea 2.0 5 milyar 465 milyonluk anahtar tes- lim fiyatlardan satılmakta. Ocak ayı taşıt pulunuzu almayı unutmayın!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle