Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 OCAK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
ŞİRKETLERDEN
• PROFİLO Holdinge
bağlı kuruluşlardan
elektrıkli ev aletleri
üreticısi EYAL. 1997
yılında 260 bin adet
buharlı ütü ihracatı
gerçekleş.tirdi. EYAL
Genel Müdürü Koray
Selçuk. 1998 yılında 450
bin adet ihracatı
hedeflediklerini açıkladı.
• KOÇ Holding kuruluşu
olan Hayat Sigorta ile
anlaşan Gaziosmanpaşa
Ünal Hastanesi. birinci yaş
gününii kutlarken
bünyesinde dünyaya gelen
tüm bebekleri sigorta
ettirdi.
• MlCROSOFTTürkiye,
"Microsoft'tan
Önce...Microsoft"tan
Sonra ' başlıklı bir yanşma
düzenlivor. Son katılım
tarihi 12 Nisan olan
yanşmada. Microsoft
yazılımlan ve
teknolojilerinin dersleri.
kariyerleri. yaşamlanna
katkılannı en iyi dile
getiren katılımcılar ödüller
kazanacak.
• DKN\"de kış indirimi
başlıyor. 12 Ocak'tan
itibanen başlayacak olan
Donna karan Novyork
(DKNY)un kış
indiriminde. tüm sonbahar
ve kış üriinlerine yiizde 25-
yü/de 50 oranında indirim
uygulanacak.
• AYMAR. venıyılda
yeni ambalajı ile
tüketicilerin beğenisine
sunuldu. Yağ formülünden
ambalajına kadar tamamen
yenilenen ürün. e\
hanımlannın mutfaktaki
yardımcısı olarak
tanımlanıyor.
• INTEL Corporation,
piyasaya sunduğu 266 ve
166-MhzMMXteknolojili
Pentium işlemcileri ile
taşınabilir PC'lerin enerji
tüketimini geliştirirken
perfornıansını da
arttırmavı hedeflivor.
• MARKS&SPENCER,
erkek mağazasını
Nişantaşf nda Yalikonağı
Caddesi'nde ilk
mağa/asının karşısında
açıyor. Ocak ay ı sonunda
açılacak mağazada,
erkekler için giyim, iç giyim
>e aksesu\ar üriinleri yer
alacak.
• GSD Eğitim V'akfı.
İstanbul Bahçelievler
semtinde ilköğretim okulu
yaptınyor. Okulun temel
atma töreninde konuşan
GSD Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Turgut
Yılmaz. holdıngın eğitıme
katkılannın süreceğını
söyledi.
• SPECTRl M'un hızlı
sipariş hizmeti
SpectrumDirect ile,
Türkiye'nin her yerinden
tüm spectrum ürünlerine
zaman ka> betmeden
erişme olanağı sağlanıyor.
Buhizmete 0 800 21141 54
No'lu faks aracılığıyla
ulaşılıyor.
• HÖME STOREun
bünye>>inde yer alan
Massimo Dutti. Free. Sach
başta olmak üzere tüm
markalar indirime girdi.
Akmerkez'deki Home
Storedakı indirim ile
pahalı markalann uygun
fiyatlara alınabileceği
belirtiliyor.
• OFFICE 1
SUPERSTORE müşterileri
için tüm mağazalannda
geçerli olacak kredi kartı ile
alışveriş kolay lığı sağlıyor.
Kredi kartına sahip
olabilmek için başMiru
formunu doldurup Garanti
Bankası'na baş\urmak
gerekiyor.
• NISSAN, 1997 yılında
Türkiye "de satışlannı en
çok arttıran ithal Japon
otomobilı unvanını
kazandı. Nıssan. bir önceki
yıla göre yiizde 286lık
artış göstererek 11.016
adet satıldı.
Rant cephesinin hücumuna uğramaktan yakınan Maliye Bakanı Temizel sonunda patladı
'Sorun çıkaran adam oldum'Ekonomi Servisi - Malıye Ba-
kanı Zekeriya TemizeL repo gelir-
lerinin vergilendirilmesi gerekti-
ğini ortaya çıkardığı içinu
ekono-
nıik dengeleri düşünmeyen, siste-
min temeiine dinamit koyan in-
san"* dıye nitelendırıldiğinı belir-
terek, "Sorun çıkaran Maliye Ba-
kanı konumuna düştüm** dedi.
Temizei. yüzme havuzlarında yü-
zerken trilyonlar kazananlann
açığa çıkmamak için beyanname
\ermeye itiraz ettiklerini söyledi.
İstanbul Yüksek Ticaret \e
Marmara Ünı\ersitesi Iktisadi \e
Idari Bilimler Fakültesi Mezunla-
rı Derneği İstanbul Şubesi tara-
fından dün "Enflasyonun Toplum
Üzerindeki EtküerT konulu bir
panel düzenlendi.
Panelın açılış konuşmasını ya-
pan Maliye Bakanı Zekeriya Te-
mizel sonunda patladı. Enflas-
yondan çıkar sağlayan kesimle-
rin kendilenne özel korumalı \ il-
lalar y aptırarak toplumdan soyut-
• 'Yüzme havuzunda
yüzerken repodan
trilyonlar kazananlar açığa
çıkinamak için
beyanname vermek
istemediler. Yasalarla
sağlanan cenneti
kaybetmek istemiyorlar."
landıklarını kaydeden Temizel.
-İ retimden çıkan bu insanlan biz
de vasalarla destekliyoruz. Ben sa-
na faiz \ereceğim sen bununla ge-
çindiyoruz" dedi.
1998 yılı bütçesınde faız gi-
derlerine 6 katrüyon lira ayrıldı-
ğını belirten Temizel. önümüzde-
ki yıl bu rakamın 12-14 katriKo-
na çıkacağını. bir sonraki yıl ise
ödenemeyecek hale geleceğinı
\ urgulay arak "Bunlar baskı un-
suruoluyorlar. EUerüıdeki cenne-
ti kaçırmak istemiyorlar. En anti-
demokratik ülkelerde bile bu ka-
zançlara vergi var. Bu insanlann
bevanname vermesini istedik kı-
yamet koptu. İnsanlar perişan o-
lacak, vergi dairelerinin kapısın-
da siiriim sürüm sürünecek. den-
di. Bir Allahın kulu çıkıp da bu-
nun zorunlu olduğunu söyleme-
di. Bunlar y iizme ha\ uzunda y ü-
zerken, trilyonlarca lira kazandık-
lan ortaya çıkacak diye beyanna-
me vermek istemiyorlar. Bundan
utanıyorlar" dedi.
Temizel. bankalardaki toplam
tasarruf kadar bir miktarın \ ergi-
den kurtulmak, me\duat mun-
zam karşılıkları \e stopaj ödeme-
mek için oft-shore bankalarda tu-
tulduğuna dikkat çekerek "Bun-
lar da bevanname vermevecek.
• 'Rant gelirlerinin
vergilendirilmesini
istediğim için sistemin
temeiine dinamit koyan
Maliye Bakanı
konumuna düşürüldüm.
Karşımda tek cephe
oluştu.'
Bunlann \ergilendiriJmesi gerek-
tiğini ortaya çıkardığımzda eko-
nomik dengeleri düşünmeyen, sis-
temin temeiine dinamit koyan in-
san konumuna düşüyorsunuz.
Vergilendirmede adaleti sav undu-
ğunuzda sorun çıkaran Maliye
Bakanı konumuna düşüyorsu-
nuz** diye
•Çırpındım"
Enflasyonun toplumda giinü
kurtarma endişesi yaratarak gele-
ceği tehlikeye soktuğunu anlatan
Temizel. en somut mücadele şek-
linin örgütlü toplum olduğunu
kavdederek "İkridar mücadelesi
için ortaya çıkan kesimler karşı
taran aptal. salak olarak gördük-
çe diyalog olmaz" dedi.
Kısa vadeli düşünmek yerine
uzun vadeli çıkarları düşündüğü
için kendisıni yalnız hissettigini
söyleyen Temizel. u
lzun vadeli
çıkarian savunmak da insanlık-
tan çıkmak anlamına gelmiyor"*
diye konuştu.
Rant cephesi genişliyor
Maliye Bakanı Temizel. bugü-
ne kadar Türkiye "de kendi devle-
tini soymak için cebınden para
vermek isteyen insanlann olaca-
ğma inanmadığını belirterek. ka-
mu göre\ lilerinin de sahte belge
kullanmasıv la rantçılann bir cep-
hede daha kazandıklannı söyledi.
TBMM'de memurlara biraz daha
fazla zam y apılması için adeta bir
ittifak oluştuğunu anlatan Temi-
zel. "Yüzde 20 zam daha veril-
seydi toplumun geleceğinden zer-
re kadar ümidi kalmazdı" dedi.
Hükümet, eşel-mobil sisteminden doğan kaybın önlenmesini isteyen Türk-lş'le pazarlıkta
Işçi, kaybettiğiııi geri almak istiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 55.
hükümet. aylık enflasyon oranında zam an-
lamına gelen "eşel-mobir sisteminin kal-
dınlmasını. özelleştırme. vergi \e sosyal
güvenlik reformlannın tartışıldığı dönem-
de yeniden gündeme getırdi.
Hükümet. eşel-mobil sistemi nedeniyle
doğan kavbıngiderilmesi içınyüzde35"lik
zam isteyen Türk-lş'le yeniden maliyet he-
sabıyapmayabaşladı. Kamudaçalışan506
bin işçiyi ilgilendiren eşel-mobil sistemiy-
le ilgili çalışmalar. De\let bakanlan Bur-
han Kara. Mustafa Yılma/ ile Çahşma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan'ın
Türk-İş yönetıcılenyle gerçekleştirdikleri
ortak zırve sonrasında yeniden başlatıldı.
Tansu Çiller'in •devTİmi'
REFAHYOL dönemınde. sendikaların
bölünmesi sonucunda toplusözleşmelerle
eşel-mobil sistemi. dönemin Başbakan Yar-
dımcısı Tansu Çiller'ın "devrün*' açıkla-
malanyia \ ürürlüğe konuldu.
Ancak toplusözleşmelerde ilk 6 ay için
\erilen zamdan sonra ikinci 6 ayın başında
eşel-mobil sistemine geçilirken; geçmiş 6
ayda enflasyon karşısında kaybolan değer
gözardı edildı. Türk-Vin yaptığı hesaba
göre. ışçı ücretlerinde ortalama yüzde 30
oranında kayıp oluştu. Miktar olarak 348
trilyon lirahk ka>ıp ortaya koyan Türk-lş.
yüzde 35 oranında ek zam talep ediyor.
Eşel-mobil sisteminin yeniden gündeme
getirilmesi. farklı iki senaryoya neden ol-
du. Bunlardan birincisi hükümetin IMF'ye
vereceği mesaj doğrultusunda çah^anlann
ücretlerinın düşürülmesini içerirken. ikin-
cisi seçım ihtimaline dayanıyor.
Hükümetin, CHP'den istediği bir > 11lık.
garantiyi alamaması nedeniyle, üç yıllık is-
tikrarprogramından vazgeçebileceği ve ka-
muoyunun tepkısini hafifletmek için me-
murve ışçilere fazla ücret \enlebileceğine
dikkat çekiliyor.
Enflasyon oranında zam uygulaması
Türk-lş'in tahminine göre DPT'nin tahminine göre
Enflasyon Brut çıplak
ücret (TL)
138.436.816
138.436.816
138.436.816
138.436.816
138.436.816
138.436.816
187.443.449
187.443.449
187.443.449
187.443.449
187.443.449
187.443.449
Enflasyon
(%)
5.5
4.5
4.1
3.6
2.5
1.2
2.2
3.0
3.8
3.5
3.7
3.7
Brut çıplak
ücret (Tü
138.436.816
138.436.816
138.436.816
138.436.816
138.436.816
138.436.816
170.692.594
170.692.594
170.692.594
170.692.594
170.692.594
170.692.594
Ameıikaüe
yenidönem
FIATKOZLUKLU
WASHINGTON-Türk-
Amenkan ekonomık ılışkı-
lerınde yeni bir dönemin
başlamasma vönelık ilk
adım yann atılıvor.
Türki\e'\i. 5 vıl önce
"dümada gelişen en önem-
li \e öncelikli 10 pazar ülke-
den biri" olarak ılan etme-
sıne karşın bugüne dek so-
mut girışımlergerçekleştir-
meyen ABD Başkanı Bifl
Clinton. Ticjret Bakanı
\VıUiam M. Dalej'i Anka-
ra'ya gönderiyor.
Daley'in Türkiye gezisi
sırasında. ikı ülke arasında-
ki ticaretin artırılmasının
yolları üzennde duracağı,
Amerikalı vatırımcıların
beklentılennı dıle getirece-
gi \e Washington"un Türk
pazarına ilişkin tıcari he-
deflerini anlatacağı kayde-
diliyor.
Daley. .Ankara'da "Ame-
rikan-Türk İş Gelişrirme
Konseyi'nın açılışını da
vapacak. Özel sektör ile
hükümet yetkililerinden
oluşacak heyet, düşünce
haklan, özelleştirme gibi
sorunlara çözüm sağlama-
ya çahşacak.
"Konsey daha çok aftya-
pı ve telekomünikasyon
alanlannda >wgunlaşacak"
diyen Daley. Türkiye'nin
başta enerji olmak üzere,
üç sektörde Amerikan şir-
ketleri için büyük olanaklar
yarattığını sö> ledi.
Hükümette IMF çelişkisi
• Devlet bakanlan
Güneş Taner ile Işın
Çelebi'nin. IMF
heyeti ile yapılacak
müzakerelere ilişkin
farklı açıklamalar
yapması. hükümetin
ne isteyeceği
konusunun
netleşmediği
biçiminde
yorumlanıyor.
ANKARA (ANKA) -
Ekonomiden sorumlu ba-
kanlar arasındaki görüş ve
yaklaşım farklılığı. IMF
konusunda da kendisıni
gösterdi. Devlet Bakanlan
Güneş Taner ile Işın Çele-
bi'nin, pazartesi günü gele-
cek olan IMF heyeti ile ya-
pılacak müzakerelere iliş-
kin oldukça farklı açıkla-
Güneş Taner
malar vapması. hükümetin
IMF'den ne isteyeceği ko-
nusunun netleşmedıği ve
belli bırstratejı oluşturama-
dığı bıçımındeyorumlandı.
Güne^ Taner. IMF ile
"yepyeni"* türde bir anlaş-
ma üzennde çalışacaklannı
açıklarken, Çelebi'nin böy-
le bir anlaşmadan haberi ol-
madığı. görüşmelerin 1998
Işın Ç'elebi
program ve bütçesi çerçe-
vesinde yürütüleceği ve
teknik komitenin hazırlık-
lannı bu çerçevede sürdür-
düğü şeklindeki sözleri.
-Hükümet IM F'den ne iste-
yeceğini kendisi de bilmi-
yor"yorumlanna yol açtı
Dev let Bakanı Güneş Ta-
ner. Türkiye'nin IMF ile
birstand-by anlaşması yap-
mayacağını ifade ederken,
yepyeni türde bir anlaşma
üzerınde çalıştıklannı bil-
dirdi. Taner. yabancı yatı-
nmcılan İMKB'ye yönelt-
meyi hedeflediklerini ifade
etti.
Kayıt dı$r ekonominin
'"zapturapt
r
'a alınması ile
Türkiye'nin gerçek potan-
siyelinin ortaya çıkacağını
da ifade eden Taner, anlaş-
ma sayesinde Türkiye'nin,
çevresindeki 400 milyon
insana hizmet verecek hale
geleceğini ve önünün tah-
min edilemeyecek ölçüde
açılacağını söyledi.
Devlet Bakanı Işın Çele-
bi ise IMF ile görüşmele-
rin, enflasyonu üç yılda tek
haneye indirme öngörüsü-
ne göre hazırlanan program
ve bütçe hedefleri çerçeve-
sınde yürütüleceğini belirt-
tı.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Liderlerin Sonu
Tabiı ki bu yazının yazıldığı saatlerde iki üst yargının
kararlannın sonucu hakkındâ bilgi sahibi değildim. Bu
kararların sonucuna dayalı olarak " Erbakan ve Çil-
ler lıderlıklerınde sona yaklaşıyorlar" yargısına var-
mam da söz konusu değil.
Bizım liderlerimiz ne darbeler, ne yargı kararlan at-
latıp, en dibe inip bir daha en yukanlara çıktılar. Bu ne-
denle Erbakan ve Çiller'in yargı kararları ile bağlantılı
liderliklerinin sonuna yaklaştıkları sonucuna varmıyo-
rum.
Belleği güçlü okurlanmız anımsayacaklardır. Kendi
adıma Erbakan ile Çiller koalisyon ortaklığı pazarlığı-
na başladıkları tarihlerde, kendi liderlik sonlarını da ha-
zırlamakta olduklarına inanmış, bunun ülkemiz için
"hayırlı" olacağını, olumsuz lider prototiplerinde bir
büyük temizliği başlatacağını savunmuştum.
Bizde sadece siyasette değil. sendikal yaşam. güç
ve paranın geçerli olduğu bütün alanlarda, yönetim
gücü ve paranın buluştuğu bütün odaklarda. geçerli
lider prototipınde. "sınırsız hırs, zeka, doyumsuzluk,
iktidar, koltuk uğruna herşeyiyapabılecek. bütün cfe-
ğerferını ayaklar altına alabılecek kişihk, doğal olarak
bolyalan, kaynağt açıklanamayacak edinılmış haksız
zenginlik, kirliliklere bulaşmış olmak.." gibı çoğunlu-
ğu olumsuz ortak nitelikler görülür.
Tabii ki Atatürk ve devrimlerinin canlılığını. değer-
lerini koruduğu genç Cumhuriyet sürecinde lider kim-
lığinde bunlann tam tersı geçerlıydi. 194O'lı yıllardan
başlayan yozlaşma. adım adım olumsuz lider proto-
tiplerinın çoğalmasını getirdı. 12 Eylül mılatgibı yaşa-
mın her alanındaki olumsuz etkılerıyle, Özalizm'inyük-
selen değerierine kapıyı açtı. Bugün bataklığından na-
sıl çıkacağımızı bilemediğimız. toplumun buyük ço-
ğunluğunu derin bir umutsuzluğa sürükleyen çeteli,
mafyalı. vurgun düzenini yerleştirdi.
Bir daha bir daha gelebilen. bildik liderler ve yeni-
leri de içınde olmak üzere, çoğunluk için geçerli çok
büyük bir deformasyon. kirlıliğe bulaşma süreci ya-
şandı. Üzümün üzume bakıp kararması örneğı, kirli-
lik bulaşıcı hastalık gibı sadece lıderden lidere geç-
medi, yaşamın her alanında ilışkilen bıçımledi.
Kayıtlı ekonomiden daha ağırlıklı gelişen kayıt dışı
ekonomi düzeni temiz kaldı. Bütçeden daha büyük ra-
kamlara varan "suç ekonomısi"ne. devletin içine yer-
leşmiş çetelerin ortak olduğu, kara para, mafya, uyuş-
turucu. silah kaçakçılığı. cinayetler zincirine dayalı
ekonomıye geçiş yaşandı.
işte bu düzende bana göre Özal'ın erken ölümü
Türkiye için bir şansızlıktı. Hanedanların. kirli çama-
şırların ortaya çıkmasından sonra. Özal'ın lider olarak
işi bitmeden. bir kötü örnek tam algılanamadan ge-
len ölum, çarpık kültürümüzün de etkısi ile. Özal'ın
olumlu yönleri ile anımsanıp, olumsuzluklarının be-
nimsenmesı, geçerli kalması noktasında kalmamızı
getirdi.
Çiller ile Erbakan'ın koalisyon ortaklığının ise, RE-
FAHYOL iktidarının toplumdakı büyük tahribatına, re-
jimi tehdit altına sokmasına karşın, iki olumsuz kimli-
ğın buluşması ile kirli çamaşırlann ortalığa saçılması
gibi olumlu bir işlevi de oldu. Keşke sabahtan akşa-
ma çizgi değıştiren. gözümüzün içine baka baka ya-
lan söyleyen, olumsuzlukları deşifreolmuş, kişisel ser-
vetlerinin hesabını kamu vicdanında asla veremeye-
cek bu lider prototiplerinı kendi partilennin genel ku-
rullannda ya da gerçek anlamda dınamık bir toplum-
sal tepkı, gerçek demokrasi koşullan içinde göndere-
bilseydik.
Onlann bu gidişi Türkıye'de çok daha hızlı olumlu
bir temiz toplum, hukuk düzeni, demokrasiye geçiş
sürecini başlatabilirdi. Yıne de kesin olan şu kı, Erba-
kan ve Çiller'in liderliklennde, sona gidiş sureci koalis-
yon ortaklıklarından bu yana hızlanmış bulunuyor. U-
derlikleri yargı kararlan ile noktalanmış olmuyor. Olsa
olsa hızlandınlıyor. Yargı kararları lehlerıne çıksa bile
sona gıdiş süreci durmayacak. ancak yavaşlayacak-
tı. üderliklerinde bir daha toparlanma, yeniden yük-
selışin olmaması, yargı kararları ile noktanın konma-
sından kaynaklanmayacak. Bu kararlardan çok daha
önce kamu vicdanında çok büyük çoğunluk için za-
ten mahkûm olmalarından olacak.
Bu iş sadece Erbakan ve Çiller'in liderler sahnesin-
den sılinmeleri ile elbette bitmeyecek. Arkasından en
çok kirlenenler daha öncelikli olmak üzere. siyasetten,
sendikal alana, para ve gücün buluştuğu yaşamın bü-
tün alanlanndakı olumsuz liderlerin temizliği süreci-
ne girilecek.
Umutsuzluğun kol gezdiğı, kendımizı kırlilik batak-
lığında batmış hissettiğimiz bir dönemde, Polyanna-
lıkoynamıyor. boşuna umut pompalamaya çalışmıyo-
rum. Bu toplumun demokrasi, ınsan haklan, devlet ol-
ma bırikımı. bilıncının, tepkılerının, çağdaş ölçülere
varamasa bile, var olduğu ve bütçesinden daha bu-
yük rakamlara ulaşmış bir "suç ekonomisı"yukunu ta-
şıyamayacağı gerçeğine güvenerek söylüyorum.
ÇİFTÇI DOSTU / SADI LLAH USUMI
Tütün Üreticisi Gene Kaybetti
TEKEL'e aıt sigara fabrıkalarının
satışı veya ortaklıklar kurulması ile
ilgili gırişımler. milyonlarca tütün
üreticimizı adeta şoka soktu... Bu
nedenle can derdine düşen üreti-
cıler ve kuruluşlar, sigara fabnka-
larının satışını engellemek için ça-
reler ararken. 1977 yılı ürünü tütün
ve Ege ekicı tütün piyasası ile ılgi-
lı tartışmalara vakit bulamadı.
Hükümet de üreticilerin kapıldı-
ğı bu panikten yararlanarak, tütün
pıyasalarını yabancı tütün ve siga-
ra sanayıcilerinin yararına gelışe-
cek bıçimde düzenledi. İlk iş ola-
rak, Ege tütün pıyasasının açılışı i-
ki ay geciktirıldi. Ankara'dan gelen
bilgılere göre, piyasa büyük bir ih-
timalle mart ayından önce açılma-
yacak. Belkı de açılış mart ayının
sonlarına doğru kalacak... Böyle-
ce, yabancı şirketler en azından 8
ile 10 trilyon hrafazladan kazanmış
olacak. Eğer geçmiş yıllarda oldu-
ğu gibi. Ege tütün piyasası ocak
ayı başlarında açılmış olsaydı. tril-
yonlar yabancı şirketlerin kasalan
yerine üreticilerin ceplerine aka-
caktı!..
Hükümete baskı
Zira, tütün piyasalarının erken
açılması halinde üreticilerin, geç
açılması halinde de tüccar ve sa-
nayicının kârlı çıktığını artık bilme-
yen kalmadı. Bu nedenle. her yıl
üretıciler, pıyasanın erken açılma-
sı ıçın hükümete baskı yapmaya
çalışır... Buna karşıhk. tüccar ve sa-
nayici de piyasanın açılışını gecik-
tirmek için her çareye başvurur.
1980 yılma kadar genellikle üretici-
lerin dedıği olurdu... 17 yıldan be-
ri de tüccar ve sanayici hükümet-
lere ıstediğını yaptırabıliyor... Nıte-
kim bu yıl da gene tüccann istedi-
ği oldu...
Tütün üreticisinın en çok para-
sızlıktan kıvrandığı aylar ekım, ka-
sım, aralık ve ocaktır. Sıkıntı ekim-
de başlar, tütün bedellerinin öde-
neceğı tarihe kadar sürer. Bu pa-
rasızlık ayları, tütün üreticisi için
dayanılmaz bir işkence dönemidir.
Zira, üreticilerin en masraflı ayları
bu dört aydır. Örneğin, buğdayını,
arpasını, yulafını ekim ve kasım ay-
larında ekmek zorundadır. Gübre-
lenmesı gerekecektır. Şubat ayın-
da ayrıca, yeni ürün tütün için ça-
lışmalar başlayacaktır. Mart ve ni-
san aylarında da çalışmalar çok sı-
kı biçimdedevam edecektir. Bütün
bu hizmetler de parasız yapılamaz.
Bu koşullarda yaşamak ve üretim
yapmak tam bir mucizedir...-
Üç buçuk milyon tütün üretici-
sinın en masraflı döneminde para-
sızlıktan kıvranmasının tek sorum-
lusu hükümetlerdir... Hükümetler
"Hazırlanamadık" veya "Havalann
düzelmesini bekledik" gibi sudan
gerekçelerle tütün piyasanın açılı-
şını gecıktirdıği zaman, üretıciler
tütün bedellerınialmaktagecıkırve
kış aylarını parasız geçirmek zo-
runda kalır...
Halbukı, kasım ayındaüreticinin
ışleri tamamen biter. TEKEL ve tüc-
car da kasım ve aralık aylarında
tespitlerini tamamlayabilir... Ocak
ayının başında da Ege tütün piya-
sası açılabılır. Tütun bedellerı de
peşın ödenirse. üretici parasızlık-
tan kurtulur. Hem kendi yaşamını.
hem de ışlerini düzene sokabılir...
Tütün piyasası geç açılırsa üre-
ticilerin hali "pişmiş tavuk"tan be-
ter olur. Tütün paralarını geç ala-
cakları için, bankalara olan borçla-
rını zamanında kapatamayacaklar
ve katmerli faiz ödemek zorunda
kalacaklardır. Aynca yaşayabilmek
ve yeni ürünlerinı ekebılmek ıçın
yeni krediler peşinde koşacaklar
ve özel bankalara, tefecilere akıl al-
maz yüksek faızler ödeyeceklerdir.
Buna karşılık, piyasa açılışının
gecikmesi tüccar ve sanayicinin
işine gelir. Üreticilere, tütün bedel-
lerini iki veya üç ay gecikerek öde-
yeceği için, hesabındaki paralar
bankalarda yüksek faızler getire-
cektır. Ayrıca, bankalarda dolar
olarak üç veya beş ay bekletilebi-
len paranın değeri en azından yüz-
de otuz veya kırk ölçüsünde arta-
caktır...
Baş fiyat beürsizliği
Tütün baş fiyatı hâlâ açıl^lana-
madı. Fiyat konusunda hükümet
içınde anlaşmazlık olduğu belirtili-
yor. Halbuki, her yıl en doğru he-
sabı yapmakla ünlü olan Manisa
Zıraat Odası'na göre, bir kilo tütü-
nün maliyetı tam 1 milyon 25 bin li-
ra... Türkiye Ziraat Odaları Bırli-
ğı'nin istediği fiyat ise yüzde otuz
karı ile bırlıkte 1 milyon 253 bin li-
ra... Üretıciyi kurtaran ortalama fi-
yattır. Ortalama fiyat bir milyon li-
ranın altına düşürülmemelidir. Bu
nedenle, 1 milyon 250 bin lira ger-
çekçı bir rakamdır.
Ayrıca bırıncı kalıte tütünun ih-
raç fiyatı 6 dolar 50 senttır. Dolar
daha bugünden 215 bin lıraya yak-
laşmıştır. Tüccar ödemeleri yapa-
na kadar 300 bin liraya yaklaşaca-
ğı tahmin edilmektedir. Bu da gös-
teriyor ki tüccar bir kilo tütünü ekim
ayında 2 milyon liranın üstünde ıh-
raç edebılecektır. Bu kadar kazanç
da tüccara yetmelidır?
Yeni Mazda 626
1992 yılında yenilenen kasasıyla ithal edilen Maz-
da'nın 626 modeli ülkemizde aerodinamik yapısı ve güç-
lü motorlanyla 6 yıldır beğenilen ve yollarımızda sıkça
karşılaştığımız bir model. En son yenilenen Mazda
323'ün ardından 626 da 1998 modellerinde kasa deği-
şikliğıne uğradı. Bu hafta test
sürüşünü gerçekleştirdiği
miz model, 626'nın 136 hp
güç üretebilen 2 litrelik
versiyonuydu. Dışarıdan
bakıldığında eski kasasıy-
la en ufak bir benzerlik ta-
şımayan bu otomobil,
özellikle oldukça şık tasar-
lanmış olan keskin ön panju-
ru ile dikkatleri topluyor. Sürucü
koltuğunageçtiğinizde, sızi karşınızda
oldukça sade bir gösterge tablosu karşılı-
yor. Orta konsolu ahşap görünumlü olan
626'da tüm kumanda birimleri elınizin altında.
Sürücü koltuğunun yanındakı dirsek koyma daya
nağı konforu artırıcı bir özellik. 626'nın motoru çok
noktadan enjeksiyonlu. 16 süpaplı ve oldukça seri. 1190
YARGITOKER
Otomotiv dünyası
• Sürekli dört çeker modelleriyle dikkat çeken Subaru oto-
mobilleri, Türkiye otomobil pazanndaki satışlannı 1997 yılı
içerisinde yüzde 144 arttırdı.
• Geçen hafta gerçekleştirilen Detroit Otomobil Fuan'nda
ilk kez tanıtılan yeni Volkswagen kaplumbağa, oldukça fazla
ilgi çekti. İki litrelik bir motoru bulunan yeni kaplumbağa 115
hp güç üretiyor. Avrupa fiyatı yaklaşık 28 bin mark.
• Gebze'de kurulmuş olan Honda Fabrikası deneme üre-
timinin ardından yerli Honda Civicteri piyasaya sürmeye baş-
ladı. 2 farklt motor seçenekleri ile satışa sunulan Civiclerin
anahtar teslimfiyatları3 milyar 115 milyon ile 3 milyar 934 mil-
yon arası değişiyor. Ayrıca bütün Civiclerde kilometre sının ol-
maksızın 2 yıl kilometre garantisi bulunuyor.
• Aralık ayındaki ithal otomobil satışlan sıralamasında ilk
üç sırayı Opel, Volksvvagen ve de Renault paylaştı.
kg'lik kasa,
devirli kulla-
nımda ol-
dukça tatmin
edici bir per-
formans sunmakta. Darbe emışı başarıyla gerçekleşti-
Imiş olan 626, sert sayılabılecek süspansiyonları sa-
yesinde virajlarda güven veriyor. Test aracımız
626'nın en lüks versiyonu idi, çift hava yastığı,
ABS. patinaj önleyici sistem, elektrikli
camlar, sunroof ve yan ay-
nalar. hidrolik dıreksi-
yon, katlanabilir ar-
ka koltuklar ve
radyo-teyp
araçta stan-
dart olarak bu-
lunuyordu.
Radyo-teybin
ses kalitesi ye-
terlıydı. 180-190
km's'lik hızlara rahat-
ça ulaşabilen 626. güvenli
fren mesafesi ile artı puan topladı. Geniş iç ka-
bini ile 4 yetişkinin rahatça yolculuk edebilece-
ği bu otomobil. normal kullanımdaki düşük ya-
kıt tüketimiyle tam bir aile otomobili olduğunu
kanıtladı. 626'nın dikkatimizi çeken ilginç bir
özelliği de sağ ön koltuğunun tamamıyla öne
doğru katlanabilmesi ve tam bir çalışma masa-
sı haline dönüşebilmesı. İşçilik kalitesi tipik bir
Japon otomobiline yakışır seviyede olan 626,
sürücüsüne sunduğu bu güvenlik donanımları
ve performanslı motoruna karşılık 4 milyar 968
milyonluk anahtar teslim fiyatıyla satışa sunu-
luyor. istenildiğinde otomatik vitesli seçeneği
de bulunan bu aracın piyasadaki rakipleri Opel
Vectra 2.0 CD 5 milyar 679 milyon. Ford Mon-
deo GLX 2.0 Ghia 5 milyar 281 milyon ve Fiat
Marea 2.0 5 milyar 465 milyonluk anahtar tes-
lim fiyatlardan satılmakta.
Ocak ayı taşıt pulunuzu almayı unutmayın!