Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OCAK 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TANSA Uğur
Mumcu
Mahallesi'nde
• İstanbul Haber Servisi -
Kartal Belediye Başkanı
Mehmet Sekmen, TANSA
Tanzim Satış Mağazası'nın
ikinci şubesini Ugur
Mumcu Mahallesi'nde
açtı. Sekmen, 17bin
konutun bulunduğu
bölgede, üreticiden
tüketıcıye aracısız satiş
y ^ n TANSA
mağazasıyla kaliteli ve
ucuz tüketim mallannın
haLka ulaştınlacağını
Karadayı
'yılm adamı'
• Haber Merkezi -
Türkiye "de îngilizce
yayırnlanan Turkish Daily
Nevvs editörleri.
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Ismail Hakkı
Karadayı'yı "yılın adamı"
seçmeye karar verdiler.
Gazetenin editörlerinin
yaptıklan bu seçimde,
Karadayı'nın zor dönemde
Tûrk Silahlı Kuvvetleri'ni
ustaca manevra etme
yeteneğinin etkili olduğu
belirtildi. Editörler,
Türkiye'nin darbe sürecine
girdiği bir dönemde
Karadayı'nın usta
manevTalan sayesinde
ülkcdc kan akmasının
önlendigine dikkat
çekliler. Turkish Daily
News «ditörleri.
Genelkurmay ikinci
Başkanı Orgeneral Çevik
Bir'in de benzer başarılar
gösterdigini vurgulayarak
özellikle komşu ülkelere
şeriat ihraç etmeye çalışan
lran'a karşı Türkiye adına
gösterdiği tavırla takdir
topladığını kaydettiler.
ÖDP yeni yılda
meydanlarda
• istanbul Haber Servisi -
ÖDP tstanbul ll Örgütü,
yıl sonu
değerlendirmesinde,
MGK'nin 28 Şubat
kararlanyla iktidara el
koyduğunu, Susurluk
sanıklannın serbest
ve ıu,_
yeüşiflçnn, "Susurluk
devlettir" tanımı
yaptıklannı belirterek
1998'debanştan.
özgürlükten ve emekten
yana olanlann, 1997'deki
gibi çetelere, asker
vesayeöne. din devletine
meydanlan boş
bırakmayarak direneceğini
bildirdi.
Rektörden%
basm merkezi'
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Üniversitesi'nin
yeni Rektörü Prof. Kemal
Alemdaroğlu, seçilmeden
önoe vaat ettiği basın
merkezini kurdu. İÜ
Rektörlüğü'nde kurulan
merkezde, üniversite
etkinlikleri ve öğrenci
olaylannı izleyecek
gazeteciler sürekli
bulunabılecek. Merkezde,
modem bağlantılı
bilgisayar ve faks da
bulunacak.
Ameliyattan
naklen yayın
H İstanbul Haber Servisi -
Türkiye'de ılk kez bir
açılış sırasında bir
ameliyat naklen
yayımlandı. Bodrum'da
kurulan özel bir hastanenin
açılışı sırasında Prof.
Selçuk Mercan'ın
laporoskopik cerrahi
yöntemi ile
gerçekleştirdiği ameliyat,
törcne katılan yüzlerce
vatandaşa seyrettirildi.
İSKİ cezaları
arttırdı
• İstanbul Haber Servisi -
lSKl'nin. ölçûmlerin
doğru yapılmasını
engellemek amacıyla su
sayaçlanna müdahale eden
abonelere uyguladığı ceza,
usülsüz işlemin bir yılda
birden çok tekrarlanması
durumunda, normal
okumalı son günliik
tüketimin 30 gün
üzerinden hesaplanmasıyla
tahsil edilecek.
CHP'den panel
• İstanbul Haber Servisi -
CHP Şişli İlçesi Eğitim ve
Kültür Komisyonu, 3
Ocak'ta partinin Şişli Ilçe
Merkezi'nde "Türkiye'nin
Sorunlan ve Çözüm
Önerileri" adlı bir panel
düzenleyecek. Panele Prof.
Nurettin Sözen ve Prof.
Sema Erder konuşmacı
olarak katılacak.
Anayasa Mahkemesi DYP'li 2 milletvekilinin başvurusunu geri çevirdi
Ağar ve Bucak'aretANKARA (Cumhuriyet Bûro-
su) - Anayasa Mahkemesi, Susur-
luk skandalının odağmdaki DYP
milletvekılleri Mehmet Ağar ile
SedatEdip Bucak'm dokunulmaz-
lıklannın kaldınlmasma ilişkin
TBMM kararmın iptali istemiyle
yapüklan başvuruyu reddetti. Bu
kararın arduıdan Ağar ve Bu-
cak'ın yargı önüne çıkanlması için
herhangi bir engel kalmadı. Ağar,
kararla ilgıli olarak "Arnk huku-
ki süreç işleyecek" dedi. Mahke-
me, RP ile ilgili kapatma davası-
nın görüşmelerine de 8 Ocak gü-
nü devam edecek.
Anayasa Mahkemesi, 11 Ara-
lık günü dokunulmazlıklan kaldı-
nlan Ağar ile Bucak'ın karann ip-
tali istemiyle yapnklan başvuruyu
dün sonuçlandırdı. Heyetin dün-
kü toplantısının ardından sonucu
bildirmek üzere toplantı salonun-
dan çıkan Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Gûngör Özden,
Bucak'ın başvurusunun oybirli-
ğiyle; Ağar'ın başvurusunun ise
bazı bölümlerde oybirligiyle, ba-
züannda ise oy çokluğuyla redde-
dildiğini kaydetti.
Susurluk kazasının ardından is-
tanbul DGM Başsavcılığı'nca yü-
riitülen soruşturma sonunda hazır-
lanan fezleke 30 Ocak'ta TBMM
Başkanlığı'na sunulmak üzere
Adalet Bakanlığı'na gönderilmiş-
ti. Fezlekede, DYP milletvekilleri
Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'a şu
suçlamalar yöneltilmişti:
Ağar: 3 yıldan 7 yıla kadar ağır
hapis cezasını öngören Türk Ceza
Yasası'run (TCY) "cürüm işlemek
üzere teşekkûl olusturmak" eyle-
mini düzenleyen 313/2-3,2 yıldan
4 yılakadar ağır hapis cezasını ön-
gören "suç işleyen ldşileri sakla-
mak"la Topal cinayeti zanlılannı
savcıhğa bilgi vermeksizin Anka-
ra'ya getirterek TCY'nin 296.
maddesinde düzenlenen "görevini
suiistimaT suçunu işlediği iddia
edildi. Söz konusu suçlama me-
mur derecesine göre 1 yıldan 3 yı-
la kadar ağır hapis cezasını öngö-
rüyor.
Bucak: Fezlekede, Ağar'a yö-
Bildiri
Çiller:
Sorumlu
benim
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-DYP Ge-
nel Başkanı Tansu Çil-
ler, DYP Başkanhk Di-
vanı bildirisinin Türk
Silahlı Kuvvetleri'ne
(TSK)"fakslanması"nı
sahiplendi. Komuta ka-
demesine iletilmeden,
Genelkurmay Basın
Halkla tlişkiler Daire
Başkanlığı tarafından
iade edilen bildiriyi or-
duya kimin faksladığı
konusu DYP içinde tar-
tışma yaratırken Çiller,
"Bildiriye ilişkin bir so-
rumlu mu aranıyor.
DYP Genel Başkanı ola-
rak benim. Bu bilgilen-
dirmeyiben istedim. B0-
dirinin arkasındayım"
dedi. Çiller, yargıya
müdahale etmek gibi
bir amaclan olmadığını
söyledi.
Çiller, dün düzenledi-
ği sohbet toplantısuıda
1997 yılının ülke açısın-
dan mutluluk getiren bir
yıl olmadığını, halkın
büyük sıkıntı çektiğini,
memur ve işçilerin
mağdur edildiğini söy-
ledi. 1997 yılında Tür-
kiye'nin belki de cum-
huriyet tarihinin en sı-
kıntılı dönemini yaşadı-
ğmı kaydetti.
Çiller, DYP Başkan-
lık Divanı imzasıyla ya-
yımlanan bildirinin or-
dunun siyasete çekil-
mek istendiği yorumla-
nna yol açtığmın anım-
satılması üzerine,
TSK'nin DYP'nin göz-
bebeği olduğunu söyle-
di. Türkiye'nin ordu-
millet halinde olduğunu
vurgulayan Çiller, şöyle
devam etti: "Böyle bir
suçlama arayanlar bize
bakmasuılar. Birilerini
mi anyorsunuz? Size
söyleyeyim: Türkiye'de
uzunca bir süre kimi si-
yasi demeçlerini man-
şetlerde verenter kim-
İerse; ülkede insanian
kaymakamlardan ba-
kanlara kadar siyasi gö-
rüşlerine göre fîşleyen-
ler kimkrse ordumuzu
siyasete kanştıranlar
onlardır. Bunlann kar-
ştsında oianlar ise bizle-
riz." Bildirinin orduya
gönderilmesi konusuna
"Bu bügilendinnevi ben
istedim" diyerek sahip-
lenen Çiller, "En geniş
şeküyle gerekli kurum-
lar bilgi edinme hakkuu
kullansınlar ve bilgi sa-
hibi oteunlar diye gön-
derildi" diye konuştu.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
neltilen "cürüm işlemek üzere te-
şekkül ohışturmak" ve "suç işle-
yen kişikri saklamak" suçlamala-
n Bucak'a da yöneltildi. Fezleke-
de, Bucak'ın aynca Ateşli Silah-
lar Yasası'nm 13-2 maddesine
muhalefet ettiği de öne sürüldü.
Söz konusu madde 5 yıldan 8 yı-
la kadar ağır hapis cezasını öngö-
rüyor.
Itirazı reddedilen Mehmet
Ağar, herkesin Anayasa Mahke-
mesi karanna saygılı olmasını is-
teyerek "Bu karar konusunda faz-
la detaya girmek istemi-
yorum. Ancak şunu da
söylemek istiyorum, hiç
kimse Anayasa Mahke-
mesi karannı tarüşma-
sın.Kararaherkesin say-
gı duyması lazun" dedi.
RFdavası 8 Ocak'ta"
RP'nin kapatılması
istemiyle açılan davaya
ilişkin toplantısı da 8 O-
cak 1998 tarihinde saat
10.00'a ertelendi. Ana-
yasa Mahkemesi Başka-
nı Özden, RP hakkında-
ki davanın "gefinen ince-
leme düzeyinde bitdril-
mesmin mümkün olma-
dığuun görüldüğü" ge-
rekçesiyle "oybirBğiyie''
ertelendiğini bildirdi.
Özden. son imzasını da
RP davasımn görüşül-
mesine ara verilmesi ka-
ranna atmış oldu.
Özden. gazetecilerin
sorulannı da Anayasa
Mahkemesi Başkanı
olarak son kez yanıtlar-
ken görevinden huzur
içinde aynldığını belirt-
tı. Özden. "Sizin emek-
lUiğinizden sonra dava-
da kritik birdurum olur
mu" sorusuna, "Benim
cmekli olmamdan etki-
lenecek olursa, mahke-
meter mahkeme olmaz.
Benim de bir oyum var.
Bunlar gayn ciddi iddi-
alar. Oy namustur, habr
için o\ kullanıhnaz" ya-
nıtını verdi. Özden, bir
soru üzerine. RP davası-
nın yansmm aşıldığını
kaydetti.
Parmak izi tespitinde otomasyon
Yümaz: Polis teknolojinin
gerisinde kalmayacak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Emniyet Genel Müdürlü-
ğü Otomatik Parmak İzi Teşhis
Merkezi ve Olay Yeri Inceleme
Otolan'nın hizmete girmesi do-
layısıyla düzenlenen törende ko-
nuşan Başbakan Mesut Yümaz.
Türk polis teşkilatının, teknolo-
jinin gerisinde kalamayacağını
belirterek "Polisin teknolojinin
gerisinde kalması, suçlulann ge-
risinde kalması demektir" dedi.
Demokrasi ve hukuk devleti-
ni geliştirme ve yaşatmanın vaz-
geçilmez bir ideal olduğunu be-
lirten Yılmaz, "Bu ideale ulaş-
mada, Türk polis teşkilaü çok
ciddi görevler üstlenmiş ve bugü-
ne kadar bu görevini büyük bir
başanyla yerine getirmiştir" di-
ye konuştu.
Bir yandan suç ve suçlularla
mücadele edilirken, insan hak ve
hürriyetlerinin konınması gerek-
liliğine de dikkat çeken Yılmaz,
bu dengenin korunmasında tek-
nolojinin getirdiği önemli im-
kânlar bulundugunu kaydetti.
Yılmaz şunlan söyledi: "De-
mokrasi, her şeyden önce bir hak
veözgüriükler rejimidir. Demok-
rasilerde bireylerin hak ve hürri-
yetierini kullanabflmeieri, huku-
ka dayalı bir kamu düzeninin ku-
rulmasına bağudır. Burada da en
önemligörev polise düşmektedir.
Polis teşkilatımızın. milletimizin
huzur ve güvenüği devtetimizin
ebedi varlığı, ülkemizin bölün-
mezüği ve demokratik hukuk dü-
zeninin sağlanmasında, insan
hak ve özgürlüklerine sadakatle
görev yapma anlayışuun payı as-
la küçümsenemez. Türk polisi-
nin en büyük silahı da, yasalann
kendisine verdtgi yetki ve sonım-
luluk anla> ışı> la buiikte mflleti-
mizin sevgisidir."
Törende bir konuşma yapan
Içişleri Bakanı Murat Basesgi-
oğju da, 1997 yılının. "münferit
1-2 hadise hariç polis açısmdan
başanh bir yıl olduğunu" söyle-
di.
Emniyet Genel Müdürü Neca-
ti Bilican da, yeni hizmete konu-
lan sistemle birlikte saniyede 26
bin parmak izini karşılaştırma
imkânına kavuştuklannı kaydet-
Almanya'ya tavır, ingiltere'ye jest
Savunma sanayii ihaleleri
IsraüveİngUizfirmalam
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Savunma Sanayii lcra Komi-
tesi dün Başbakan Mesut Yılmaz
başkanlığında toplandı. Yaklaşık
bir saat süren toplantıdan sonra
açıklama, Savunma Sanayi Müs-
teşan Yalçın Burçak tarafından
yapıldı. Burçak, komitenin 48
adet F-5 uçagımn modernizasyo-
nunun Israil firması IAI tarafın-
dan yapılacağını bildirdi. Bu
uçaklann F-16 uçaklannın versi-
yonuna uygun bir biçimde moder-
nize edileceğini anlatan Burçak,
şöyle konuştu:
"Bu uçaklar egitim amacıyla
Inıllanılmalan nedeniyle, bu uçak-
la eğitim yapan pilotumuz, F-
16'ya geçtiği zaman gerek kokpi-
tinde, gerek avyoniklerinde her-
hangi bir yadırgama çekmemiş
olacak. Bir önceld icra komitesi
toplanûsıoda iki fırma kısa listede
kalmışü. Bunlardan biri Fransız
Sagem firmasıyla Belçika'nın
Sabca firmasuun konsorsiyumu,
diğeri de krafl'in IAI firmasıydL
Birbirine çok yakıntekliflerinot-
ması dikkateahnarak kurulumuz
nihai bir teküf daha ahnmasma
kararvermişti. Bu zarflarçift zarf-
la ve çift mühürlü olarak icra ku-
rulunda açıldı ve F-S modernizas-
yonunu Israil firmasuun kazandı-
ğı ortaya çıktj ve karara bağtandL"
F-5 uçaklannın modernizasyo-
nunun yaklaşık 75 milyon dolara
mal olacağını belirten Burçak, 48
tane uçağın önce gövde tadilatının
yapılacağını, uçaklann kokpitin-
de yer alan elektronik ve avyonik
sistemlerin tamamiyle yenilene-
ceğini bildirdi.
Yalçın Burçak, icra komitesi-
nin Kara Kuvvetleri Komutanlı-
ğı'nın ihtiyacını oluşturan 5.56
çapındaki piyade tüfeklerinin üre-
timine ilişkin ihaleyi de Ingıliz
Heckler und Koch firmasmın ka-
zandığını söyledi. Savunma Sa-
nayii Müsteşan Burçak, bir soru
üzerine, 12 Aralık'ta Lüksem-
burg'da gerçekleştırilen Avrupa
Birliği zirvesinin ardından Al-
manya'nın ihalelerin dışında tu-
tulması yönündeki karardan son-
ra, Huckler und Koch'un bir Al-
man firması olup olmadığını çok
ciddi olarak araştırdıklannı söy-
ledi.
IRMIKIAYDIN ENGİN
Biliyor musunuz, dün gece-
nin pek anlamı yoktu. Hatta hiç
anlamı yoktu. Yani, aslında bi-
ten bir yıl filan yoktu. Dolayısıy-
la yeni bir yıl filan da başlama-
dı. Yani dünya güneşin çevre-
sinde dönerken dün gece sa-
at tam 24'te bir duraklama fi-
lan yapmadı. Dönmesini öyle-
ce sürdürdü.
Zaten bu 24 saat meselesi
de doğru değil. Çünkü Dünya
kendi çevresindeki dönüşünü
24 saatte değil, 24 saatten bir-
kaç saniye daha fazla zaman-
da tamamlıy...
Yok, öyie değil. Yani galiba
öyle değil. Galiba 23 saat, 59
dakika, bilmem kaç saniyede
tamamlıyor. Evet, evet, işte o
yüzden, yılın son günü, gece
24'te bitmedi. Birkaç saniye
önce bitti. O yüzden 1997 yılı
da aslında ışıklar söndüğü sı-
radaçoktaaan...
Görüyorsunuz, "Bir yıl bitti,
öteki başladı" muhabbeti ssç-
mahk.Hele "1997 bitti, 1998'e
Saçmalama Özgürlüğü...
girdik" demek iyiden iyiye saç-
malık. Yani Isa Peygamber,
Meryem anamızın rahminden
çıkıp ilk çığlığı saldığı an, Gü-
neş - Dünya - Ay ilişkisinde bir
şey değişmedi ki. Onlar gene
dönmeye devam ettiler.
Aynca "Isa'dan Sonra 1 yı-
//"nın başladığı ana, 1 Ocak
0001 'de girmedik ki. Isa Kato-
liklerle Protestanlara göre 24
Aralık'ta, Ortodokslara göre
şeyde... Yani bunu tam bilmi-
yorum ama, gene de 1 Ocak'ta
değil... Yani en azından Katolik
hesabına göre Isa'dan sonra 1
yılı başladığında Isa, 6 günlük
topaç gibi bir bebekti.
Diyeceğim bütün bunlar
saçma.
•••
Biliyorum, biliyorum, yukan-
daki paragraflar da saçma.
Ama gazeteci de olsanız ye-
ni yılın ilk günü birazcık saçma-
lama özgürlüğü olmalı.
(Tabii "Herif, zaten sen her
gün saçmalıyorsun" diyenlere
lafım yok. Onlar sayfayı çevir-
sin. Bir daha da bu köşeye göz
atmasın. Bu köşede bu yıl da
tıpkı geçen yıl olduğu gibi her
gün, "saçmalamaya" devam
Çünkü "saçmalıklar" yeni
başlayan yılda da yanımızı, yö-
remizi, sağımızı, solumuzu ku-
şatmaya devam edeceğe ben-
zer.
Örneğin üç-dört gün sonra,
bu pazartesi Eyüp Spor Salo-
nu'na gideceğiz. Metin Gökte-
pe Davası'ru izleyen gazeteci-
ler, biten yıl boyunca ız sürdü-
ler, bunu bu yıl da sonuna dek
sürecekler. O gün Metin Gök-
tepe'nin öldürüldüğü yerde
keşif yapılacak. Tutanaklar tu-
tulacak, mühüıier basılacak.
Peki bu saçmalık değil mi?
Bunca kanrta, bunca tanığa
rağmen taa Afyon'da yargıla-
ma yapılması, 13 duruşmadır
bir arpa boyu yol alınması saç-
malık değilse, söyleyin saçma-
lık nedir?
Bu yılın Mart ayının 17'sinde
Çankın mapusanesindeyatan,
kimi 18 kimi 24 yıla mahkûm
beş haylaz delikainlının dosya-
lan Yargıtay'da karara bağla-
nacak. İzini süreceğiz. Sürece-
ğiz de için için gülerek ya da
söverek... Meclis'te pankart
açan bu beş delikanlının top-
lam 96 yıla mahkûm edilmele-
rine saçmalık demiyorsanız,
neye saçmalık diyorsunuz siz
kuzum?
Sonra... Yok, en iyisi vazge-
çeyim. Hangi birini sayacağız
ki? Ağar-Bucak davası mı de-
sek; elini kolunu sallayarak do-
lanan özel timcilere, alınlanna
kurban kanı sürülmüş, "gurur
duyduğumuz" yiğitlere mi gel-
sek; "Susurluk'u çözmezsem
başbakanlık bana haram ol-
sun" demiş (ve sadece demiş)
başbakanları mı tırmıklasak;
yoksa rant gelirierinin vergilen-
dirilmesini ve kayıt altına alın-
masını bir (hatta iki ve pratikte
üç) yıl erteleyerek Türkiye'nin
uyuşturucu kökenli kara para
cenneti kalmasına yeşil ışık ya-
kanlardan mı söz etsek...
Görüyorsunuz. Sayıp sırala-
mak olacak iş değil.
•••
Yeni yılın daha ilk gününde
böyle iç karartıcı bir yazı yakı-
şıkalmryor. Biliyorum. Kolayına
gtdip "Bütün okuyuculara mut-
lu, keyifli, onuriu bir yeni yıl di-
lerim" demek mümkündü. Ko-
laydı da.
Ama doğru değildi.
İş başa düşüyor. Yeni yıl.n
mutlu, keyifli ve onuriu olması
ve geçmesi galiba ve maalesef
gene bize bağlı.
Kolay gelsin!..
POLİTİKA GU1NLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
'Umutlapımı Yıkma!./
Umutlanmızın ve sevdalanmızın çoğalacağı yeni bir
yılın ilk günü...
Belki bir şiir, bir şarkı bizi alıp götürecek güneşle
uyanan kentlerin sokaklanna...
Şairin dizelerinde yansrttığı ölümsüz bakışlar, dal-
galar gibi yorgun olacak...
Sevinçlerimiz üzüntülerimizden kopacak, bir sev-
gi yaşantımızın içinden akıp gidecek...
Bir ses duyulacak çiçeklerin açtığı bahçelerde, el-
lerimizde uyanan umut, ısaz ormanlann içinde yan-
kılanacak...
Sokaklarda çocuklar göreceğiz, gençlerie omuz
omuza yürüyeceğiz...
87 yaşında ölen bilim adamı Cahit Arf'ı bir gün
mutlaka yediden yetmişe toplum olarak tanıyıp üç
şarkı bilen sözümona sanatçılardan daha fazla de-
ğervereceğiz...
Bugün 1998'in ilk günü...
Denize bakacağız, mavi gökyüzüne, beyaza bü-
rünmüş Anadolu bozkınna...
Şımak'ta umut toplayacağız, idil'de Türkçe bil-
meyen çocuklaria söyleşeceğiz...
Artık Hakkâri'de çöplükte yiyecek arayan çocuk-
lar bombanın patiamasıyla ölmeyecekler...
Tunceli'de insanlanmızın evleri yakılmayacak, as-
ker-sivil kimse yaşamını yitirmeyecek, yaralanıp sa-
kat kalmayacak...
Güneydoğu'da okulsuz ve öğretmensiz köy olma-
yacak, lise mezunu gençler dağlara çıkmayacak...
Karadeniz'deki coşku, Akdeniz'de imbata dönü-
şecek, büyük kentlerin varoşlanndaki insanlanmız bi-
le bile zehirli mantar yeyip ölmeyecek...
Faşistler ellerindeki bıçak, muşta, pala ve baltalar-
la üniversite kentlerini, yurtlan basmayacak, tren gar-
lannı teröristler bombalamayacak, polis çocuklan-
mızı işkenceden geçiremeyecek...
Bir huysuz acıyla değil, bir sevgiyle dokunacağız
güllere...
Kadınlar erkekleri sevecek, erkekler kadınlan incit-
meyecek...
• • •
Bir kayısı dalında açan çiçek, bir ıhlamur ağacının
yalnızlığı, bir çocuğun mavi gözlerindeki umut bizi,
sizi yani hepimizi aydınlık sabahlara ulaştıracak mut-
laka...
Sesimiz duyulacak evrende...
Seslerimiz çoğalacak...
Umutlanmız, sevdalanmız biryıldız ışıldamasını an-
dıracak, acılanmız, yalnızlıklarımız kaybolup gide-
cek...
Silah seslenyle bölünmeyecek uykulanmız, yargı-
sız ınfazlarda boğulmayacak gençlerimiz, faili meç-
hullerde ağlamayacak kadınlarımız, çocuklanmız...
Derin gecelerdegörülen gölgelerYavorov'un can-
lı arzulanna oyuncak olmayacak, uzatılmış başlar acı-
larla öne eğilmeyecek...
Gençlerimiz zindanlardan mektup yazmayacaklar
bizlere, özgüriükler demokrasınin güvencesindefiliz-
lenecek...
Açık pencerelerden yaslanıp baktığımızda uçurt-
malanmız allı, yeşilli renklerle umuda yolculuğa de-
ğil, sevginin coşkusuyla buluşacak...
Bereketli toprağın kokusu, savaşın değil, banş çi-
çeklerinin habercisi olacak...
Ağaçlarda inleyen rüzgâr, havada uçan kuş, yırb-
lan göklerde söyleyecek şarkılanmızı...
Artık ağlamanın değil, gülmenin mevsimidir...
Geçip gidiyor zaman hiç farkına varmadan...
Oysa ikibine iki var...
• • •
Kaderin kadehinde mi yaşayacağız hem acıyı hem
de sevinci?
Kınn bileklerimizdeki kelepçeleri...
Bırakın bizi boşluğa...
Almayın umutlanmızı ellerimizden...
Bugün 1 Ocak 1998...
Sonsuz bir sessizliğin ortasındayız...
Trenler geçiyor, gemiler, sarmaş dolaş sevgililer...
Vladimir Mayakovski'nin dumanlar içinde mavi
olmayı unutan gökyüzüne bakarak düşler kuruyo-
rum...
Bırakın bugün avunayım kendi kendime...
Olmayacaklan, yapılmayacaklan bir düş denizin-
de maviye boyayayım...
Alev dudaklı gece lambalannın ışığını daha fazla
açayım, dalgın ve hüzünlü insanlara sevinç saça-
yım...
Karanlık ve yapışkan çamlann arasında değil, la-
Ielerin, papatyalann içinde dolaşayım...
Ara sıra hepinize sesleneyim:
"Dur, uyuma. Dinleyelim
Yağmurun güzel ezgisini.
Sessiz alnını göğsüme daya.
İki çekiç gibi tenımi döven
Atışını duyayım şakaklannın,
O ılık, sevecen atışını.
Dur, uyuma. Ikimiz
Bir dünya olduk bu gece,
Rüzgârdan ve yağmurdan anndık
Bir odanın sıcaklığında.
Dur, uyuma. Ikimiz
Derinlere ınen bir köküz belki,
Belki yeni bir soy fışkıracak o kökten
Ve bir filiz yeşerecek yannlara."
Hoşgeldin1998!..
Umutlanmı yıkma ne olursun!..
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R I
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
300 00CTL
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
3. BASI
400 00CTL
SANCILIYILLAR KU$ATILMI$
SOKAKLAR
4. BASI
35O0OCTL
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
600DOCTL
ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN
2. BASI
600 00CTL
DİN BARONUNUN KAZLARI
600 00C1L
A$IK KADINLAR SOKAĞI
600 00CTL
ŞERİAT PAZARI600 000 TL
Cumbunyet Kıtap Kulûbu Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad
No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96