Katalog

1 OCAK 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Çocuk yetiştirmede 365 öneri Sheila Etlison ve Barbara Ann Bamett'in yazdığı Ayşe Bilge Dicleli'nin dilimize çevirdiği, 365 Öneri: Çocuklannızı Yetiştirmenize Yardımcı Olacak Yöntemler kitabı MESS tarafından yayımlandı. Yıl boyu sürecek 365 öneriden biri: "Çoğu kez birbirimize odanın öbürucundan sesleniriz. Çocuklara ev ödevlerini yapmalan için bağınr, onlann bizi dinlemelerini bekler ve dinlemediklerinde de kızanz. Bugün, her sözü birbirinizJn gözünün içine bakarak söylemeye çalışın. Çocukla konuşurken diz çökün, sizden uzun birisiyle konuşurken sandalyeye çıkın. Bunu bir oyun haline getirin. Muazzam sonuçlar bekleyin! Kendisine hitap ettiğiniz herkes dinleyecek ve yanıt verecektir." Ö M Ü R I L İ K Üikenin ve dünyanın iki gündemi var. NO-EL NİNO Ömür E. Kurum Bektronik posta: Deniz£om0faksnetcom Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Kentlerin dört yanı gecekonduvmuş... "Şuna. çecekondulann orta veri kent. desenize!" il Derneği'nin aylık dil ve yazın dergisi Çağ- daş Türk Dili'nde, Abdullah Şanal, 3 bin yıl önceki bir Anadolu tapınağından günümü- ze kalan yazıtı aktarmış okurtara. Yazıttaki Xsentius adının bir fılozofa mı yoksa Fethiye-Kaş ka- rayolu kenarındaki antik Likya kenti Ksantos'a mı ait olduğu öğrenilememiş henüz... Üçüncü bin yıla uzan- maya çalıştığımız yeni yılın bu ilk gününde, 3 bin yıl öncesinin Anadolu uygarlığından bir esinti: "Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş; ses- sizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebi- leceğin en tyi karşılık, unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma. Içten ol; telaşsız, kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Karşın- dakiler aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle on- ları. Çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır. Yal- nız planlannın değil, başarılarının datadını çıkarma- Ksentiusya çalış. işinle, ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir işi seçer- sen hayatında bir an bile yorulmuş olmazsın. Işini öyle sev ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlen- dirirken verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın." "Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sev- mediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene öneri- lerde bulun ama hükmetme. Insanlan yargılarsan on- lan sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki insan- lığın yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneceğinden daha fazla de- ğildir." "Aşka burun kıvırma sakın; o çöliin ortasında yem- yeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan ol- mak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğu- nu unutma." "Kaybetmeyi, ahlaksız bir kazanç edinmeye ter- cih et. llkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı ise ömür boyu sürer. Bazı idealler, o kadar değeriidir ki o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünya- da bırakacağın en büyük miras, dürüstlüktür." "Yılların akıp gitmesine öfkelenme; gençliğe ya- kışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Ya- pamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engelle- mesine izin verme... Evreni yargılamak olanaksız. Onun için gerekli kavgalannı sürdürürken bile ken- di kendinle banş içinde ol." "Doğduğun zamanı hatırla; sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir ömür geçir ki, her- kes ağlasın öldüğünde. Sen mutlulukla gülümse. Sabırlı, şefkatli, bağışlayıcı ol. Eninde sonunda bü- tün servetin yine sensin. Görmeye çalış ki, bütün pis- liğine ve kalleşliğine karşın bu dünya yine de insa- noğlunun biricik, güzel mekanıdır." SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Tütün veüreticisiiçinkaranlıkdönem Tütün Eksperleri Derneği, adı üstünde tütün konusunda uzman olan kişilerin örgütü. Yüksek Planlama Kurulu'ndan Samsun ve Yeni Harman sigaralarının patent hakkı ile Akhisar Sigara Fabrikası'nın British American Tobacco şirketine satılma kararı çıkması üzerine konunun uzmanlarının söyleyecekleri olmalı: "Türk tütününün kendi ülkesinde pazarının sürekli daraldığı ortada iken bunun nedenlerini tartışıp bu noktaya gelinmesinin sebeplerini ortadan kaldırmaya çalışmak, tedbirler almak yerine, kar eden TEKEL sigara fabrikalarının, yasal engellere rağmen özelleştirilmeye çalışılmasındaki ısrarı anlamak mümkün değildir. Isim hakkı devredilen yerii sigaraların pazar payının, kısa sürede ortaklık kurulan çokuluslu şirketlerin uluslararası markalarına kaydınlacağı ve bunun sonucunda da Amerikan harmanlı sigaraların Türk tütününü Türk sigara pazarından kovacağı ortadadır. Bugünkü değerie 90 trilyon lira yıllık satış hasılatı olan sigaraların gelirini bir tarafa bırakacak olsak bile, geçimini tütün tarımından sağlayan yaklaşık 3 miiyon insanımızı ve sektör çalışanlarını karanlık bir gelecek bekliyor. Türk tütününün ve tütün üreticilerinin geleceği, herhangi bir özelleştirme konusu gibi ele alınamaz." PALAS PANDIRAS Çalışanlara Ramazan kolaylığı sağlanacakmış... Gerek yok ki; ard arda yapılan zamlar, onıç tutmayı kolaylaştırdı zaten. Müfh Bozacı AYDINLANMA ATEŞİ tleüşinı: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Ege Ordu Komutanlığıy nın Doğu 'daid okullarda başlattığı kampanyaya Cumok desteğL.. IÜ Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi ıle Kadın Araşürmalan Demeği'nin ortak- laşa başlattıklan pilot projeyle ka- dınlar ev dışında gelir getirici bir beceri kazanıyorlar. Bornova Cumok "25 Aralık'ta Jeoloji Mühendis- leri Odası Lokali'nde bınncı yıldö- nümümüzü kutladık. 8 Ocak saat 15.3O"da aynı lokal- de yapacağımız toplantıda Reha Isvan, Ahmet İsvan'la Yılmaz Sunucu'nun Dünya Banş Günü nedenıyle yapılan 'Banş Diye Bir- jey' isimli söyleşisinin video gös- terimi yapılacaktır. TC Kara Kuv- vetleri'nin Ege Ordu Komutanlı- ğı'nın Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu BölgelerTndeki okullara ve öğrencilere yardım amacıyla baş- lattığı kampanyaya biz de destek vermek istiyoruz. Kampanyaya es- ki ya da yeni giysi, kırtasiye, eğı- time yardımcı malzeme. oyuncak gibi eşyalan kapsayacak şekıldedir. Parasal yardım kabul edilmemek- tedir. Yardımlannızı 11-14 Ocak arası 12.00-18.00 saatlennde 165 Sok. No:10 Daire 2 Küçük- park/Bornova adresine bekliyo- ruz. Tel: 0.232J39 19 69." Antalya Cumok "Laik ve demokratik Cumhuri- yet'imizi sahiplenerek, Atatürk il- ke ve devrimlerine inancımızı, bağ- lılığımızı sürdürerek, bunJann yurt- taşlık görevimiz olduğunu bilerek ulusumuz ve tüm insanlara banş do- lu, sevgi dolu yıllar diliyoruz. 'Memleket Hikâyeleri' 12 Ocak saat 18.30 ve 20.30 dabizimle ola- cak. Biletler, H ve H Club 'Evımiz', Kader Sağlık Kabini ve Quiksilver Mağazalan'nda satışa sunuldu. . Sevgi ve dostlukla..." Çorlu Cumok "Bugün saat 18.00'deTülümen- ler Işhanı 1. kat No:27'de buluşu- yoruz. Tüm Cumok'lann yeni yı- lını kutluyoruz." tÜ Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi "Merkezimızin, Kadm Araştır- malan Derneği ile bırlikte başlat- tığı 'Kadına Yönelik Ev Dışında Gelir Getirici Beceri Kazandır- ma Pilot Projesi'nin amacı; eği- tim görmemiş, eğitimini yanda bı- rakmış ya da gelir getirici bir be- ceriden yoksun gençkız ve kadın- lan kentlileşme sürecinin dinamik ve üretken ögelen olacak şekilde donatarak üretici kılmak ve onla- ra sürekli gelir sağlayabilecekleri formasyonu kazandırmak ve on- lann toplumsal yaşamda, iş yaşa- mında kendi kimliklerine sahip, bilinçli yurttaşlar olarak yer alma- lannı sağlamak. Bu projede 20 kişilik kadın grup- lanna 9'ar haftalık beceri kazandır- ma ve bilinçlendirme kurslan eş zamanlı olarak uygulanmaktadır. Bunun yanısıra kursıyerler, çalış- ma isteği, iş disiplini, kendine gü- ven ve iyı ilişkıler kurabilme>fco- nulannda; aynca hem bireysel, hem toplumsal-siyasal anlamda geliş- meleri için sağlık, beslenme, evli- lik, aile planlaması, görgü kuralla- n. tüketim, kamu kuruluşlan ile ilişki, lnsan Haklan, Kadın Hak- lan, demokrasi, Yurttaşlık Bilinci, Cumhuriyet'in kazanımları gibi konularda bılgilendinlmektedirler. Eğitim için gerekli mekanı IÜ Rektörlüğü sağlamıştır. Gerekli do- nanım ıse Prof. Dr. Erdoğan Mo- roğlu tarafından Kadın Araştırma- lan Derneği'ne bağışlanmıştır. Başanlı olan kursiyerlere Jstan- bul Tekstil Konfeksiyon Ihracatçı Birliklerı işbirliği içinde ış olana- ğı sağlanmaya çalışılacaktır." Kadıköy ÇYDD "Şubemiz tarafından, kıtap ve gıysiden oluşan 90 adet koli Şır- nak'a gönderilmiştir. Şırnaklı tüm dostlanmızın yeni yılını kutlanz." ÇYDD Anadolu Yakası Şubeleri "Anadolu Yakası Şubeleri olarak 20 Aralık'ta toplanarak ortak sorun- lanmızı görüştük. Demiryollaruun özelleştirilmesine karşı tek başına Edirne'den Adana'ya yürüme ka- rarı alan A. Hilmi Çamurdana destek verme karan aldık. Demir- yollannın yıllar süren ihmali Sivil Toplum Kuruluşlannca ve bazı par- tilerce gündemde. Petrole bağım- lılık vetrafik anarşisi ancak 1933'te- kı gibi. 'Ulusal Demiryolu Ağı' po- litikası ile çözümlenebilir. Tüm bu nedenlerle yürüyüşe ge- çen Sayuı Çamurdan'ı 22 Aralık'ta şubelerden gelen temsilcilerle bir- likte saat 11.00'de Haydarpaşa ga- nndan uğurladık." Köyceğiz ADD "Şubemiz, 1. Olağan Genel Ku- rulu'nu yapmıştır. Buna göre yö- netim kuruluna Erol Yukanoğlu (Başkan). Nesrin Kölkesen (2. Başkan), Betûl tpekçi (Sekreter). tskender Sertkaya (Sayman). Mehmet Ali Ercan (Üye), Mettem Erkan (Üye) ve Mutlu Pekergin (Üye) seçilmiştir. Genel kurul açış konuşmasında Köyceğiz"m Dalaman, Ortaca ve Dalyan gibi önemli yerleşim mer- kezlerini kaybetmesine karşın top- rak ve insan bereketini kaybetme- diğini anlatan Divan Başkanı Muğ- la tl Şube Başkam Cnal Türkeş, ADD'yi Köyceğiz'de kuran giri- şimcilerin bu bereketten aldıklan Atatürkçü hız ile Cumhuriyet'in ve değerlennin yükselmesıne kat- kıda bulunacaklannı ifade etti. Fethiye ADD Başkanı Selabat- tin Gûzel de ülkede hukukun üs- tünlüğünü savunanlann hiç yanıl- madıklanni belirterek, bu üstün- lüğe en çok inananlann Atatürkçü- ler olduğunu vurguladı." HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 1 Ocak MUHBİR° GAIETESİ C/K/YOR.. f867'D£ SuSÛN, ' SAH/B/ OU3OSU GA2£T£, ûc sûfj ÇfHfyo/eou. /tçt . OSMAULI OLOU6U;<S' SİSİMtSfte, SıG8fG7WJ, f Uot: Muktir 'in kurodoki anhmt, haber GÖRÜŞ ÜMİT ZİLELİ Korkak UnutkanlığımızL Bugün yılın ilk günü... 1997deavucumuzun içinden kaydıgitti!.. Birka- yıp yıl daha işlendi bu güzelim, bu kahrolası üike- nin hanesine!.. Önümde gazetelerin, dergilerin verdiği, gün gün 1997'yi anlatan yıllıklar... Dünyada ve Türkiye'de geçen 365 günü karşılaştırdım az önce.. Içim acıdı!.. 10 Ocak 1997'de gazetelerin manşetlerinde, Bahçelievler katliamı sanığı Abdullah Çatlı'ya ve- rilen uzman be'gesindeki imzanın, dönemin içiş- leri Bakanı Mehmet Ağar'a ait olduğu yer almış. Aynı sıralarda Tokyo Üniversitesi bilim adamlan ge- liştirdikleri bir yöntemle hamam böceklerinin ha- reketlerini kontrol altına almayı başarmışlar!.. 12 Ocak'ta zamanın başbakanı Necmettin Er- bakan, tarikat ve cemaat liderlerine Başbakanlık Konutu'nda yemek verirken ABD'nin güneyinde Tri- panomose adlı bir tahtakurusu türünün ısırdığı ki- şilere öldürücü virüs bulaştırdığı saptanmış. 30 Temmuz'da Ankara'da gazeteciler gericiler- den ve de polisten feci şekilde dayak yerken Ame- rikalı bilim adamları laboratuvar ortamında insan hücresi üretmeyi başarmışlar!.. Içimi acıtan, utançtan yüzümü kızartan, boğa- zıma alev alev yanan bir yumrunun takılmasına neden olan örnekler, saymakla bitecek gibi değil.. Hep aynı soru dönüp duruyor kafamda; - Biz bunlara layık mıyız?.. ••• Yanıt maalesef o ünlü cümlede, yadsınamaya- cak bir doğrulukla haykınyor yüzümüze: - Her ulus layık olduğu biçimde yönetilir!.. Açın bakın, o gıptayla izlediğimiz, "ah niçin on- largibi olamıyonız" diye hayıflandığımız çağdaş ül- kelerin tarihterine... O kadar uzağa da gitmeyin, yal- nızca 70, hadi 100 yıl geriye gidin... O ülkelerin han- gi acılardan, hangi felaketlerden, hangi mücade- lelerden geçtiklerini göreceksiniz... Diktatörlükle- ri, iç savaşlan, işkenceleri, sürgünleri, cinayetleri, toplu kıyımlan inanılmaz bir dehşetle izleyeceksi- niz... Almanya, Fransa, Ingiltere, Ispanya, Belçika, Avusturya, Hollanda, Amerika.. Japonya... Sayın sayabildiğiniz kadar... Tek tek açıp bakın, hepsi- nin tarihinde utanç dolu sayfaları göreceksiniz. - Peki, nasıl başardılar?.. Daha 15 yıl öncesine kadarterör, yolsuzluk, na- mussuzluk batağına boğazına kadar batmış olan Italya, nasıl oldu da Avrupa'nın en zengin, en say- gın ülkeleri arasında yerini alabildi?.. Bütün o öykündüğümüz ülkeler, hangi sihirli değnek dokundu da bir insan ömrü bile sayılma- yacak denli kısa sürede insanın insan onuruna la- yık şekilde yaşadığı bir dönüşümü başarabildi- ler?.. Aslında yanıt tek... Tek sözcük... - Cesaret!.. • • • Biz hiçbir zaman cesur olamadık!.. Cesaret, yalnızca savaş meydanlannda göste- rilen kahrarnan|ıkjarrdegildir... Dünyanın ilk ulusal kurtuluş savaşını veren, o savaşı devrimlerle taç- landıran, bizlere insan onuruna layık şekilde yaşa- manın önünü açan o güzel insanlar, o güzel atla- nna bindiler ve gittiler.. - Sonra?.. Sonrası acıklı!.. Korkak unutkanlığımızın acıma- sız cenderesinde yarım asır boyunca kendimizi aldattık durduk. Bizteri, beyaz devrim diye diye, de- mokrasi diye diye, nuriu ufuklar diye diye iğdiş et- tiler!.. Düşüncelerimizi, benliğimizi tutsak ettiler... "Böylegitmez" diyen pınl pırıl gençleri astılar, kat- lettiler... Yüz binlerce insanı acımasızca işkence tez- gâhlanndan geçirdiler. Aydınlanmızın bir bölümünü ezdiler. Bir bölümü- nü satın aldılar. - Sesimizi çıkarmadık!.. Korktuk... Unutmayı yeğledik... Sonuç, önüm- deki 1997 yıllığından adeta alay edercesine bana bakıyor!.. Yükselen degerleradı altında yeni man- dacısı, gericisi, Kürtçüsü, işbirlikçi haini, şerefli katili el ele, kol kolaTürkiye'nin ufkunu karartmak için var gücüyle çalışıyor!.. Şiz bu yazıyı 1998'in ilk gününde okuyacaksı- nız. Biliyorum; her yeni başlangıç, yeni bir umu- dun da başlangıcıdır. Ne olursa olsun umudumu- zu korumak zorundayız. Ama bir şartla; korkak unutkanlığımızı yenmek, cesur olmak şartıyla!.. - O zaman, umut etmeye de elde etmeye de hak- kımız olacaktır!.. Email:ertac(a superonline.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/Çalıbülbülü de denilen ötü- cü bir kuş. 2/ Arn ışareüne es- kıden verilen ad... Birkarara, bir yetkiye kar- şı çıkma hakkı. 3/ Dağkırlangı- g cı... tskambıl oyunlannda kâ- ğıt atma sırası. 4/ Lütesyum elementinin simgesi... Jnce yapılı. 5/ Ana ırmağa kanşan akarsu. 6/Sıkın- 1 tı verme, üzme... Du- 2 manlekesı...Birbağlaç. 3 II Uluslararası Basın Enstitüsü'nün simgesi... Işlenecek bir nesnede bulunması gereken ısı- nın, nemin yeterli olma- sı durumu. 8/ Dökülen tohumlarlaertesi yıl çı- kan tahıl... Cahit Kfile- bi'nin bir şiir kitabı. 9/ Kayısı, erik, zerdali gibi meyve- lerin kurusu... Düz yakalı ve önü ılikli bir çeşit ceket. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Bir kimsenin sahip oldu- ğu gayrimenkul mal... "Ölene bak gözün Dökülür sakal u saç" (Yunus Emre). 2/ Kutsal sayıldığı için do- kunulmaması gereken şey... Kilime benzer, renkli ve mo- tifli uzun yolluk. 3/ Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı... Bir cins yaban kedisi. 4/ Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işını sağlayan or- gan... Nişan. 5/Boş, ıssız... Iskambildebirkâğıt. 6/Dün- yanın en yüksek tepesi. II Bir soru sözü... Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç... Ankara'daki özel bir tıyatronun kısa yazılışı. 8/ Aydınlanma. 9/ Tavuğun istenilen yere yumurtlamasını sağlamak ıçın kullanılan beyaz taş... Neonun simgesi... Bir cetvel türü.