15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 1998 PERŞEMBE HABERLER Bağ-Kur aylıklarına zam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bağ-Kur emekli aylıklanna l Ocak'tan geçerli olmak üzere yüzde 30 oranında zam yapıldı. Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre aralık ayında altıncı basamaktan 21 milyon 105 bin 275 lira aylık alan esnaf ve sanatkâr, ocak aymdan itibaren 27 milyon 242 bin 200 lira alacak. Artış ile en yüksek dilim olan yirmi dördüncü basamaktan bağlanan aylık da 67 milyon 494 bin 575 liradan 87 milyon 962 bin 562 liraya yükseldi. Altıncı basamaktan aylık almakta olan çiftçilerin 12 milyon 154 bin 100 lira olan aylıklan da 1 Ocak'tan itibaren 15 milyon 807 bin 120 liraya yükseltildi. cinayet • İstanbul Haber Servisi - Bağcılar'da hafta başında evlerinde öldürülen Aydın Esen (35) ve eşi Gülşen Esen'in (36) katil zanlılan olarak Murat Karadeniz ile Abbas Kılıç gözaltına alındı. Zanlılar, Aydın Esen'in kendilerine olan 90 milyon lira borcu ödemediği ve hakaret ettiği v;'m, eşini de tanık bırakmamak için öldürdüklerini söylediler. Irtikâpçı polisler mahkemetie • İstanbul Haber Servisi - Görevli olmadıklan halde kimlik kontrolü yapmak için durdurduklan 5 kişiden gözaltına alma tehdidiyle para aldıklan, 2 kişiden de almaya teşebbüs ettikleri öne sürülen 3 polisin yargılanmasına başlandı. istanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılan tutuklu sanıklar Cesim Şahin, Alı Yalçın ve Aytekin Maden'in tahliye istemi reddedildi. Duruşma ertelendı Uludağ'da yılbaşı hüsranı • U L U D A Ğ ( A A ) - K J Ş turizminin gözde mekânlanndan Uludağ, bu yılbaşının Ramazan'ın ılk gününe denk gelmesi nedeniyle yan yanya boş kaldı. Her yılbaşı dolup taşan Uludağ'da fotoğrafçıdan sucuk-ekmek satanlara, taksicilerden otomobillere zincir takanlara dek hemen herkes hüsrana uğradı. Niksar'da petrol umudu • NtKSAR (AA) - Tokat'ın Niksar ilçesinde, DSl'ye ait sulama kanalından akan suyun ham petrol rengine bürünmesi. yörede petrol yatağı bulunduğu iddialannı gündeme getirdi. Suyun rengini değiştiren maddenin niteliğinin belirlenmesi için ilgili yerlere başvurulacağı bildirilirken Niksar lCaymakamı Aydın Akkor, bu maddenin petrol olma olasılığının yüksek olduğunu söyledi. Şipin rahatsızlandı • İstanbul Haber Servisi - Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, beyincikte damar tıkanması nedeniyle geçirdiği ani rahatsızlık sonucu Vakıf Gureba Hastanesi'ne kaldınldı. Doktorlar, Şirin'in hayati tehlikede olmadığını belirttiler. IMTO'dan ödül • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Hava Yaveri Binbaşı Salih Oluç'a 'Başan Madalyası', Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından törenle verildi. Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törende madalya takdimini yapan Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Albay Reha Taşkesen, Binbaşı Oluç'un, 1992-1994 yıllannda eski Yugoslavya üzerinde BM tarafından alınan hava ambargosu karannın NATO tarafından denetlenmesi maksadıyla icra edilen harekâta katılması ve gösterdiği başan nedeniyle. NATO tarafından madalya ile ödüllendirildiğini belirtti. Başsavcılar Çitici ve Gökçen ile İstanbul Barosu Başkanı 1997'yi değerlendirdi Saymaıı: 97 kötii geçtiİstanbul Haber Servisi- İstanbul bilgisayar sistemine Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ile DGM Cumhuriyet Başsavcısı Erdal Gökçen, 1997 yılının adli açıdan fazla sıkıntılı bir yıl olmadığını belirtirken, İstanbul Barosu Başkanı Yûcel Sayman da 1997 yılmda, yargının daha da kötüye gittiğini vurguladı. AA'mn haberine göre. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, 1998'de tstanbul Adliyesi'nde geçilebileceğini söyledi. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Erdal Gökçen deDGM'nin 1997 yılını "gayet sakin bir şekflde" geçirdiğini söyledi. Gökçen, istanbul DGM'de bu yıl açılan davalann dağılunmda, önceki yıllara oranla, "terör olaylannda azalma, buna karşüık uyuşturucu olaylannda artişın göze çarpuğuu" bildirdi. İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman ise 1997'de yargının daha da kötüye gittiğini savunarak, mevcut haklann karakollarda uygulanmadığuu söyledi. Sanıklara avukat tutma ve avukatı gelene kadar susma hakkının hatırlatılmadığını belirten Sayman, yeni yılda Avukatlık Yasası'nda değişildik yapılarak, sa\aınmamn yargının asli bir unsuru haline getirilmesi gerektiğini ifade erti. 1997'de yargı bağımsızlığmı kuşkuya düşüren olaylann olduğunu öne süren Sayman, halkın bağımsız yargı konusunda kararlılık göstermeye başlamasını ise olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. 1998 yılında çok büyük değişiklikler beklemediğini belirten Sayman şunlan söyledi: "Beklentimiz yok. Çünkü bu konuda değişiklik yapmaya yönelik. siyasi bir kararlılık yok. Fakat biz, bağımsız bir yargının gerçekkşınesi için çabalanmıa sûrdûreceğiz. Ancak yine de İstanbul Adliyesi için temeü atdan binanın bir an önce bitirilmesi, Anadolu yakasında da projesi hazırlanmış olan adüyenin yapılması ve uzak üçderdeki adliyekrin kapaularak yargının bu 2 binada faaliyetini sürdürmesni dütvoruz."' Yaş haddinden görevi bırakan Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden emekli oldu Yargıda bir dönem sona erdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin ödûnsüz savunucusu, Ata- türkçûlüğün öğretmeni" ola- rak anılan. 42 yıllık hukukçu Yekta Güngör Özden; 18 yıl- dan bu yana sürdürdüğü Ana- yasa Mahkemesi üyeliği ve 6 yıldan bu yana yürüttüğü .Anayasa Mahkemesi Baş- kanlığı görevlerinden dün emekliye aynldı. Görevi sıra- sında çok sayıda önemli kara- nn altına imza atan Özden'in görev süresi, RP'nin kapatıl- ması istemli davayı sonuçlan- dırmaya yeönedi. Özden, kapatma davasın- da RP'ye karşı bir tavırlannın bulunmadığını belirterek, sa- vunmaya özen gösterdikleri- ni \iırguladı. Tokat'ın Niksar ilçesinde, 5 Haziran 1932'de doğan Özden, 1956'da AÜ Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1956'da stajyer olarak göreve başladığı Ankara Ba- rosu'nda 1965-1966 yıllann- da genel sekreterlik, 1972- 1974'te başkanlık yaptı. 13 yıl süreyle orta- okul öğretmenliği ile üniversitelerde öğretim görevlisi olarak görev yaptı. 3 Kasım 1953'te Atatürk'ün geçici meza- nndan çıkanlışında bulundu. 4 Kasım 1953'te Etnografya Müzesi'ndeki Gençlik Nöbeti'ni yönetti. Atatürk'ün naaşımn 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'e taşınması sırasjrb da kortej görevlilerinden biri olarak görev yaptı. Atatürk'ün Anıtkabir'deki mezanna yerleştirilmesinde hazır bulunan 10 kişi ara- sında yer aldı. Ilk kez 10 Kasım 1960'ta Anıtkabir'de okunan Gençlik Andı'nı yazdı. Avukatlık Yasası'ndaki Avukatlık Andı ile KKTC'nin Bağımsızlık Andı da Özden ta- rafından yazıldı. 1953'te Gençlik Kollan Ge- nel Merkez Yönetim Kurulu üyesi olduğu CHP'den, 1979'da Başhukuk Danışmanı ve Yüksek Danışma Kurulu üyesi görevini yü- rütürken aynldı. Cumhuriyet Senatosu'nda beş grubun oylanyla 11 Ocak 1979'da Ana- yasa Mahkemesi asil üyeliğine seçildi. 2 Mart 1988'de Anayasa Mahkemesi Başkan- vekillıği 'ne, 8 Mayıs 1991 'de Anayasa Mah- kemesi Başkanlığı'na seçildi. 4 yıllık görev süresinin dolmasının ardından 25 Mayıs Yekta Güngör Özden'in süresL Refah Partisi dayasını bitirmeye yetmedi. Özden. sadece, Cumhurbaşkanı Demirel veTBMMBaşkamÇetin'evedazjyaretiyapb. Özden, Demirerekitaparmağanerti.(Fotoğraf: TARIKTINAZAY) 1995'te Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na 2. kez seçildi. ÖzaPla tarbşmalar Özden' ın başkanlığı döneminde Anayasa Mahkemesi önemli kararlara imza attı. Öz- den, 8. Cumhurbaşkanı TurgutOzalın Yü- ce Divan görevini Anayasa Mahkeme- si'nden alma girişimine kârşı çıktı. Özal'ın yüksek mahkemeye asil üye olarak atadığı Prof. Dr. Süleyman Arslan'ın yemin ettiril- meyerek göreve başlatılmaması sürecinde de, Cumhurbaşkanı ile Anayasa Mahkeme- si Başkanı Özden arasında sert tartışmalar yaşandı. Özden'in görev yaptığı süre içinde, İstanbul Boğazı'ndaki arsalann yabancılara satışını öngören yasa iptal edildi. TELE- KOM'un özelleştirilmesini düzenleyen ya- sanın iptali isteminde yürürlüğü durduran Anayasa Mahkemesi, bazı kanun hükmün- de kararnameleri iptal etti. Aynı dönemde, yükseköğretim kurumlannda, kız öğrencile- rin başörtü takmasına olanak sağlayan yasa iptal edildi. Medeni Yasa'nın kadının çalış- masını kocanın iznine bağlayan hükmü ile zinada ceza eşitsizliğini anayasaya aykın bu- larak iptal etti. "Kıyak emeklilik" olarak bi- linen yasal düzenlemeler iptal edildi. ANAYOL döneminde güvenoylamasını iptal eden yüksek mahkeme, dönemin Baş- bakanı Mesut Yılmaz'ın istifa etmesine ne- den oldu. Anayasa Mahkemesi, Özden'in başkanügı döneminde, aralannda DEPj^e HEP de bulunduğu siyasi partileri kapattı. Yüksek mahkemenin bu karanyla DEP'lile- rin milletvekilHği düştü. Özden'in hem üye hem başkanlık görevi- ni yürüttüğü dönemde, Anayasa Mahkeme- si, Yüce Dıvan sıfatıyla Devlet Bakanı İsma- 0 Ozdağlar, Gümrük ve Tekel Bakanı Tun- cay Mataraa ile Çalışma Bakanı Hilmi İş- güzar'ı yargılayarak mahkûm etti. Özden, katıldığı konferans ve toplantılar- da, Türk devrimi, Atatürk ılke ve devrimle- ri, laiklik, insan haklan, demokrasi, hukuk devleti, yargı bağımsulığı, yargıç güvence- si, anayasa yargısı, anayasa, avukatlık ve ba- nş konulannda konuşmalar yaptı. Çeşitli ku- rum ve kuruluşlardan 21 ödül, onlarca pla- ketaldı. Özden, "konuşması gerekenler sustuğu için" konuştu. Laikliği, Atatürkçülüğü, ay- dınlanmayı, ınsan haklannı, bağımsız yargıyı,bölünmez bütünlüğü savunduğu için tepki topladı. Şeriatçı yayın organlarının hakaret ve teh- ditlerine hedef oldu. Şeriat- çı terör örgütlerine hedef gösterildi. RP'nin kapatıl- ması davasından çekilmesi için aleyhine yapılan yayın- larda, açıklamalan, yaşm- dan sağlığına kadar her şey basın meslek ilkelerine uy- gun olmayan yöntemlerle kampanya haline dönüştü- rüldü. Davadan çekilmesi için özel sayılar hazırlandı. "AkJt" gazetesi Özden'in emekliliğine kısa bir süre kala " 10,9,8, 7" diyerek ge- n sayım başlath. Yekta Özden, yalnızca Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve TBMM Başka- nı Hikmet Çetin'e veda zi- yaretınde bulundu. Özden, dün ziyaret ettiği Demirel'e "Atatürk Sizsniz" adlı kita- bını armağan etti. Çetin'i ziyaretinde, "Ana- yasa Mahkemesi güçJü bir yargı organı ola- rak ayakta kalmazsa, Türkiye demokrasisi- nin güçjü veçağdaş,olduğunu savunamayız" diyen Özden, TRT'nin canlı yayınında, so- rulan yanıtlarken RP'ye karşı herhangi bir tavırlannın bulunmadığını vurguladı. Öz- den, "burukhık" tasıyıp taşımadıgına öişkin bir soru üzerine, "Her aynhk üzöcüdür. An* cak özgüriuğüme kavuşacağun için soinçB- yim" dedi. Gözünün arkadakalmadığını be- lirterek emekliliğinin, yılbaşı,ramazanayı ve RP davasıyla aynı güne denk gelmesini değerlendirirken "Yaşambirrastianûlartab- losudur" görüşünü dıle getirdi. Görev süresi RP'nin kapatılması istemli davayı bitirmeye yetmeyen Özden, yeni yı- la "emeklT olarak girdi. Özden, RP'nin kapatılması istemiyle açı- lan davanın toplantısına katıldıktan sonra Anayasa Mahkemesi personeliyle vedalaş- tı, alkışlar arasında son kez makam aracına bmdi. Özden otomobilden el sallarken baş- ta sekreteri ve özel kalem müdürü olmak üzere kurum çalışanlannın ağladığı gözlen- di. Polis, şeriatçı örgütün eylem hazırhğında olduğu gerekçesiyle operasyonlar düzenledi 111Iizlnıllalıçı gözalbna ahndıİstanbul Haber Senisi-tstanbul'dayasadışıHizbullahör- gütü 'Menzil Grubu' lıden Fidan Güngör'ün kaçınlması, ay- nı örgütün "İlim Grubu"nda yer alan Sebahattin Taylan'ın öldürülmesi olayına katıldıklan öne sürülen şeriatçı Hizbul- lah örgütü îlim Grubu üyesi 11 kişinin gözaltına alındığı be- lirtildL tçişleri Bakanlığı 'nın geçen günlerde tüm valiliklere gön- derdiği, yasadışı Hizbullah örgütünün ramazan ayı içinde ey- lem hazırlığında olduğu ve önlem alınması gerektiği yönün- deki genelge uyannca Istanbul'da bir dizi operasyon gerçek- leştirildi. Genelgede, şeriatçı örgütün camilerde çalışmalar yaparak. kamu kurum ve kuruluşlan gibı kritik noktalarda eylem yapacağına yönelik duyumlar alındığı belirtilmiştı. ts- tanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadale ve Istihbarat Şube Müdürlüğü'nün 4 gün önce yaptığı operasyonlarda ya- kalanan ve adam kaçırma, adam öldürme gibi eylemleri ger- çekleştirdikleri öne sürülen şeriatçı Hizbullah örgütü tüm Grubu üyesi Vaysi Tali (32), YusufKarakuş (41). Cemal İpek (35), BayramFİBz(24), AbduDahİpek(26), HasanTati(25), Abdülaziz Taü (33), Yümaz Ffliz (26), Yusuf Begiç (28) ve Mehmet Şahin (38) dün Vatan Caddesi'ndeki emniyet mü- dürlüğünde basın önüne çıkanldı. Yapılan açıklamada, ör- güt üyelerinin 5 yıldır tstanbul'daçeşitli camilerde propagan- da yaparak örgüte adam kazandırmaya, şeriata dayalı devlet düzeni oluşturmaya çalıştıklan belirtildi. Sanıklar, 10 Eylül 1994 tarihinde Hizbullah örgütü Men- zil Grubunun lideri Fidan Güngör'ü kaçırarak, Batman'dan gelen kendi örgüt üyelerine teslim ettiler. Örgüt üyeleri ay- nca. kendi örgütlerinden olan Sebahattin Talayhan'ın öldü- rülmesine katıldılar. Operasyonlarda, aynı örgütün askeri kanat sorumlusu Deli Acar'ın yakalanarak Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne tes- lim edildiği \iirgulandi. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oral.calıslar(S raksnet.com izmir'de kuskulu ölüm Yeni biryılabaşladık. Her ye- ni yılda, geçmişgünlereuzanı- nm. Çocukluğum ve ilk genç- lik yıllanmı geçirdiğim Tarsus, yaşamımın her zaman önemli bir parçası oldu. 27 Aralık ge- cesi İstanbul 'daki Tarsuslular, Sepetçiler Kasn'nda buluştuk. 27 Aralık Tarsus'un kurtuluş bayramı. Bizim çocukluğu- muzda 5 Ocak'tı. Sonradan değiştirdiler. Tarsuslularia buluşunca bü- tün çocukluk günlerim gözü- mün önünden film şeridi gibi aktı. Yıllardır görmediğim, ço- cukluk ve gençlik arkadaşla- nmlageçmişi andım. Masanın birineyöneldiğimdetanıdık bir yüzle karşılaştım. Kim olduğu- nu çıkaramadım. "En son Samsun 'da karşılaşmıştık" de- yince, şaşkınltkla ve heyecan- la boynuna sanldım. Komiser Coşkun'du. 1968 yılında Samsun'dan Ankara'ya "Tam Bağımsızlık İçin Mustafa Kemal Yüriıyüşü" yapmıştık. Aralarında Deniz Gezmiş, Bozkurt Nuhoğlu, Kâzım Kolcuğlu'nun da bu- lunduğu bir grup genç, 29 Çocukluğumun, Gençliğimin Tarsus'u Ekim'de Samsun Atatürk anıtı önünde başlattığımız yürüyü- şü Ankara'da Anıtkabir'de bi- tirecektik. Yürüyüşe başladık- tan kısa süre sonra polislerce gözaltına alındık. Samsun Em- niyet Müdüriüğü'nde bu yürü- yüş nedeniyle bir gece gözal- tında tutulduk. Gece, genç bir komiser yanıma geldi ve kom- şumuz Feride teyzenin kızı Güledal'ın eşi olduğunu söy- ledi. Bir ihtiyacımın olup olma- dığını sordu. O yılların genç komiseri Cengiz artık emekliydi. Onu 30 yıl sonra gördüğümde saçlan aklaşmıştı. GüledaPla ise nere- deyse 40 yıl sonra ilk kez yüz yüze geliyorduk. Onunla ço- cukluk günlerimize döndük. Güledal'ın bir küçüğü Ere- kol'du. Erekol'la çok derin bir dostluğumuz vardı. 12 Mart 1971'de Erekol, Gaziantep'te veteriner üsteğmendi. Aranı- yordum, gece onlarda kalırken eşi liseden sınıf arkadaşım Necla doğum yapmıştı. Gece hep birlik çocuğun adının Dev- rim olmasını kararlaştırmıştık. Güledal'a Devrim'i sordum. Üniversiteyi bitirmiş, Iz- mir'deymiş. Erekol'u ise birkaç yıl önce yitirdik. Hayyo Mahmut, okulumu- zun gelmiş geçmiş en iyi vo- leybolcusuydu. Yıldırımsporlu Duran, İstanbul Emniyet Mü- düriüğü'nde Kaçakçılık Daire- si'nin başında olduğunu söyle- di. Mahallemizin bakkalı Fah- ri Amca ölünce oğlu Duran o- nun yerine geçmişti. Kardeşim Fatih'in kirvesiydi Duran. Çok genç yaşta kalp krizinden Du- ran da yaşamını yitirdi. Masa- nın birinde 25 yaşlarında bir genç yanıma yaklaştı, "Oral ağabey ben Doktor Bahri Ya- man, SSK Levent Dispanseh başhekimiyim. Kirveniz Du- ran'ın oğluyum" dedi. Sarıl- dım, çok duygulandım. Çocukluğumun Tarsus'u il- ginç ve çok kültürlü bir kasa- baydı. Şehrin nüfusunun yüz- de yirmisine yakını Araptı. Araplann çoğu Aleviydi. Türk Alevileri de önemli bir nüfusa sahipti. Benim en samimi ar- kadaşlanmın bir kısmı Alevi, bir kısmı Arap, bir kısmı Kürttü. Ben ise Sünni ve Türk bir aile- den geliyordum. Din ve milliyet konusu aramızda hiçbir zaman sorun olmamıştı. Kirvemiz Du- ran Aleviydi, en sevdiğim arka- daşlarımdan Mahmut, Araptı. Büyüyünceye kadar halam de- diğim ve babamın kardeşi ka- bul ettiğim Nazmiye halam Aleviydi. Tarsus'un bir mahallesinin adı "Gihtli Mahallesi", bir ma- hallesinin adı "Afgan Mahalle- si", bir mahallesi "Acem Ma- hallesi"yd\. Arapların yoğun olarak oturduğu mahalle "Mu- sa//a"ydı. Sonradan adını Yeşil Mahallesi olarak değiştirdiler. "Kürt Musa" şehre en yakın köylerden birisinin adıydı. Bizim mahalleye ilk taşındı- ğımızda, mahallemizin önemli bir nüfusunu Romanlar oluş- turuyordu. Neşeli, dost canlısı bu insanlan hâlâ sevgiyle anı- yorum. Eğlenmeye çok düş- kündüler. Bir akşam Rıza'nın ekmek parası isteyen kızına verdiği cevap, onlann dünyay- la olan güzel ilişkisini anlatır. Çocuk gelir, ayakkabı boyacı- sı babası Rıza'dan ekmek için para ister, Rıza ona şöyle der: "Kızım ekmek için para yok. 50 kunışum var, onunla da ak- şam sinemaya gideceğim." Tarsus, 40 yıl önce herkesin neredeyse birbırini tanıdığı, çok küttürlü birşehirdi. Tektük kalmış Enmeni ve Rumlar bile şehre ayn bir renk katıyorlardı. Tarsus şimdi 300 bin nüfusu, güneydoğudan aldığı yoğun göç nedeniyle çok değişmiş. Tarsuslular gecesinden aynlır- ken, karmakarışık duygular içindeydim. ••• Yeni yılın, ülkemize barış ge- tirmesini diliyorum. Çetelerden annmış, yargının düzgün işle- diği, gençlerin değil çetelerin yargılandığı, parlamentonun çalıştığı bir ülkeye kavuşmak umuduyla hepinizin yeni yılını kutluyorum. Serkan'ın babası on sorunun yanıtını istiyor NECATİAYGES HAKANDİRİK İZMİR- Çocuklan24 Aralık'ta Ege Oniversitesi Iletişim Fakültesi tuvaletinde ölü bulunan Eroğlu ailesi, 1998'e Serkan'sız girdi. Polisin yakJaşık bir ay önce ajanlık teklif ettiği Ali Serkan Eroğju'nun babası Ahmet Eroğlu, dün Serkan'ın eşyalannı teslim alırken kuşkulu ölümün soruşturmasını yürüten Bornova Cumhuriyet Savcısı İskender Kutiuer'e araştınlmasını istediği 10 soruyu verdi. 19 yaşındaki Ali Serkan Eroğlu, Iletişim Fakültesi 2. sınıf öğrencisiydi, ama 24 Aralık Çarşamba alcşamına kadar. Sivil polislerin 27 Kasım'da ajanlık teklif ettiği bilinen Serkan, 24 Aralık'ta fakültenin birinci kat tuvaletinde ölü bulunmuştu. O günden bu yana Serkan'ı yitirmenin acısını yaşayan Eroğlu ailesi, şimdi kuşkulu ölümün aydınlatılabilmesi için harekete geçti. Serkan'ın ablası Aylin Eroğlu'yla Bornova Cumhuriyet Savcılığı'nda görüştüğümüzde "Söylenecek o kadar şey var ki_." diye söze başlıyor, ardından da ekliyor:"Ama şimdi konuşmak bile o kadar anlamsız gelhor." Ankara'da doktorluk yapan abla Eroğlu'na Serkan'ın otopsisine katılabileceği belirtilmiş, ancak otopsiye girmemişti. Bunu anımsattığımızda, "Şu anki manbğım olsaydı gSrerdim" dıyor: "Bana doktor olarak siz de girebilirsiniz denikiL İşin duygusal boyutu da var. Kardeşimi o durumda görmek istemediğim için, onu güzel haliyle habıiamak istediğim için girmeyi tercih etmedim. Şu anki manoğım olsaydı girerdüu, ama o anki duygusal durumum yüzünden gjrmedim." Yeni yıla girilmesıne saatler kala. Serkan'sız bir yıla başlayacak olmanın üzüntüsünü yaşayan abla Eroğlu. Serkan'ı anlatmasını istediğimizde, önce duraklıyor, sonra da şunlan söylüyor: "Serkan'sız bir yılbaşı olacak. Daha kötüsü Serkan'sız bir ömür gececek. Her gün Serkan'sız geçecek. Feodal bir sevginin yanı sıra ona çok büyük bir saygım ve ona verdiğim değer vardı. Her açıdan kendisini yetiştirmeye adanuş bir insandı. Boş geçen bir anı olmazdı. Zatcn 'Boş yere bir tek adım atmamak gerekir' derdL İnsanlara sevgisi çok büyüktü. Yıüanür çok derin bir ilişkimiz vanh. Sabahlara kadar oturup konuşurduk. Kesinlikle aydın bir iasandı. Kendisini yetiştirmek için her şeyi j'apıyordu. Yazıyordu, okuyordu. düşünüyordu, incelhordu, gödemliyordu. Söylenecek o kadar çok şey vax ki ve bunlan söylemek o kadar da anlamsız kL." Serkan'la daha çok birlikte olabilmek için uzmanlık sınavını kazanarak Izmir'e atanmak istediğini belirtirken sözlerini şöyle noktalıyor -Suıavı kazanıp İzmir'e gelecektim. Önümde bir sürii pencere açılacakü ve bu pencerelerde Serkan"ın görüntusü de vardı. Şimdi o pencerekr ışıklara değil de karanhklara açıhyor. Arnk daha büinçli olmam gerekiyor" Serkan'ın babası dün Bornova Cumhuriyet Savcılığı'na gelerek, Serkan'm eşyalannı teslim aldı. Baba Eroğlu, savcılığa ifadesini de vererek, aşağıdaki konulann araştınlmasmı istedi: "- Ölüm başiangıç ve bulunma anına kadar geçen sürcnin saptanması ve belgelenmesL - Salı günü tuvalet temiziiği yapıldığı konusunun araştinhnası. - Çarşamba günü bulunduğu sırada tuvalet ışığmın yanıyor oldnğu konusunun araştinhnası. - Serkan'ın sab veya çarşamba günü okula İdmse görmeden gelmesi konusunun araştınlması. - Serkan'ın salı günü 0830'dan ölümüne kadar geçen sürede nerede oldugunun araştırdmasL - İntihann kullanüan çanta sapıyla ve kendi çabasıyla gerçekleşmesmin mümkün olup olnıadığuun araştınlmasL - Salı sabahı çantasına konmuş olan pidenin kokmuş ohnası ve yenmemiş olması kuşku yaratı\or. Pidenin olağan koşuDarda kokuşmasının aynı ortamda olamayacağı kanısuu uyandınyor. Bunun araşunlmasj. - Sınıf vcyaokul arkadaşlaruun bitgisine başvunümasL - Çarşamba günü tuvaletin kullaruldıgı söyteniyor, bunun araşbnlmasL" Baba Eroğlu, aynca adının açıklanmasını istemediği bir kişinin de tanıklığına başvurulmasmı istedi. DinoıoRHAFTALIK MİZAH DERGİNİZ Dinozor 1998 takviminizi almayı unutmayın!..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle