Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 1998 PERŞEMBE
HABERLER
Bağ-Kur
aylıklarına zam
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bağ-Kur emekli
aylıklanna l Ocak'tan
geçerli olmak üzere yüzde
30 oranında zam yapıldı.
Bağ-Kur Genel
Müdürlüğü'nden yapılan
yazılı açıklamaya göre
aralık ayında altıncı
basamaktan 21 milyon 105
bin 275 lira aylık alan esnaf
ve sanatkâr, ocak aymdan
itibaren 27 milyon 242 bin
200 lira alacak. Artış ile en
yüksek dilim olan yirmi
dördüncü basamaktan
bağlanan aylık da 67
milyon 494 bin 575 liradan
87 milyon 962 bin 562
liraya yükseldi. Altıncı
basamaktan aylık almakta
olan çiftçilerin 12 milyon
154 bin 100 lira olan
aylıklan da 1 Ocak'tan
itibaren 15 milyon 807 bin
120 liraya yükseltildi.
cinayet
• İstanbul Haber Servisi -
Bağcılar'da hafta başında
evlerinde öldürülen Aydın
Esen (35) ve eşi Gülşen
Esen'in (36) katil zanlılan
olarak Murat Karadeniz ile
Abbas Kılıç gözaltına
alındı. Zanlılar, Aydın
Esen'in kendilerine olan 90
milyon lira borcu
ödemediği ve hakaret ettiği
v;'m, eşini de tanık
bırakmamak için
öldürdüklerini söylediler.
Irtikâpçı polisler
mahkemetie
• İstanbul Haber Servisi -
Görevli olmadıklan halde
kimlik kontrolü yapmak
için durdurduklan 5 kişiden
gözaltına alma tehdidiyle
para aldıklan, 2 kişiden de
almaya teşebbüs ettikleri
öne sürülen 3 polisin
yargılanmasına başlandı.
istanbul 5. Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki
duruşmaya katılan tutuklu
sanıklar Cesim Şahin, Alı
Yalçın ve Aytekin Maden'in
tahliye istemi reddedildi.
Duruşma ertelendı
Uludağ'da yılbaşı
hüsranı
• U L U D A Ğ ( A A ) - K J Ş
turizminin gözde
mekânlanndan Uludağ, bu
yılbaşının Ramazan'ın ılk
gününe denk gelmesi
nedeniyle yan yanya boş
kaldı. Her yılbaşı dolup
taşan Uludağ'da
fotoğrafçıdan sucuk-ekmek
satanlara, taksicilerden
otomobillere zincir
takanlara dek hemen herkes
hüsrana uğradı.
Niksar'da petrol
umudu
• NtKSAR (AA) - Tokat'ın
Niksar ilçesinde, DSl'ye ait
sulama kanalından akan
suyun ham petrol rengine
bürünmesi. yörede petrol
yatağı bulunduğu
iddialannı gündeme getirdi.
Suyun rengini değiştiren
maddenin niteliğinin
belirlenmesi için ilgili
yerlere başvurulacağı
bildirilirken Niksar
lCaymakamı Aydın Akkor,
bu maddenin petrol olma
olasılığının yüksek
olduğunu söyledi.
Şipin
rahatsızlandı
• İstanbul Haber Servisi -
Çocuk Vakfı Başkanı
Mustafa Ruhi Şirin,
beyincikte damar tıkanması
nedeniyle geçirdiği ani
rahatsızlık sonucu Vakıf
Gureba Hastanesi'ne
kaldınldı. Doktorlar,
Şirin'in hayati tehlikede
olmadığını belirttiler.
IMTO'dan ödül
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Hava Yaveri Binbaşı Salih
Oluç'a 'Başan Madalyası',
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafından törenle
verildi. Çankaya Köşkü'nde
düzenlenen törende madalya
takdimini yapan
Cumhurbaşkanlığı
Başyaveri Albay Reha
Taşkesen, Binbaşı Oluç'un,
1992-1994 yıllannda eski
Yugoslavya üzerinde BM
tarafından alınan hava
ambargosu karannın NATO
tarafından denetlenmesi
maksadıyla icra edilen
harekâta katılması ve
gösterdiği başan nedeniyle.
NATO tarafından madalya
ile ödüllendirildiğini belirtti.
Başsavcılar Çitici ve Gökçen ile İstanbul Barosu Başkanı 1997'yi değerlendirdi
Saymaıı: 97 kötii geçtiİstanbul Haber Servisi- İstanbul bilgisayar sistemine
Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan
Çitici ile DGM Cumhuriyet
Başsavcısı Erdal Gökçen, 1997
yılının adli açıdan fazla sıkıntılı
bir yıl olmadığını belirtirken,
İstanbul Barosu Başkanı Yûcel
Sayman da 1997 yılmda,
yargının daha da kötüye gittiğini
vurguladı. AA'mn haberine
göre. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcısı Ferzan Çitici,
1998'de tstanbul Adliyesi'nde
geçilebileceğini söyledi.
İstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi Başsavcısı Erdal
Gökçen deDGM'nin 1997
yılını "gayet sakin bir şekflde"
geçirdiğini söyledi.
Gökçen, istanbul DGM'de bu
yıl açılan davalann dağılunmda,
önceki yıllara oranla, "terör
olaylannda azalma, buna
karşüık uyuşturucu olaylannda
artişın göze çarpuğuu" bildirdi.
İstanbul Barosu Başkanı Yücel
Sayman ise 1997'de yargının
daha da kötüye gittiğini
savunarak, mevcut haklann
karakollarda uygulanmadığuu
söyledi. Sanıklara avukat tutma
ve avukatı gelene kadar susma
hakkının hatırlatılmadığını
belirten Sayman, yeni yılda
Avukatlık Yasası'nda
değişildik yapılarak,
sa\aınmamn yargının asli bir
unsuru haline getirilmesi
gerektiğini ifade erti. 1997'de
yargı bağımsızlığmı kuşkuya
düşüren olaylann olduğunu öne
süren Sayman, halkın bağımsız
yargı konusunda kararlılık
göstermeye başlamasını ise
olumlu bir gelişme olarak
değerlendirdi.
1998 yılında çok büyük
değişiklikler beklemediğini
belirten Sayman şunlan söyledi:
"Beklentimiz yok. Çünkü bu
konuda değişiklik yapmaya
yönelik. siyasi bir kararlılık yok.
Fakat biz, bağımsız bir yargının
gerçekkşınesi için çabalanmıa
sûrdûreceğiz. Ancak yine de
İstanbul Adliyesi için temeü
atdan binanın bir an önce
bitirilmesi, Anadolu yakasında
da projesi hazırlanmış olan
adüyenin yapılması ve uzak
üçderdeki adliyekrin
kapaularak yargının bu 2
binada faaliyetini sürdürmesni
dütvoruz."'
Yaş haddinden görevi bırakan Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden emekli oldu
Yargıda bir dönem sona erdiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Laik, demokratik
Türkiye Cumhuriyeti'nin
ödûnsüz savunucusu, Ata-
türkçûlüğün öğretmeni" ola-
rak anılan. 42 yıllık hukukçu
Yekta Güngör Özden; 18 yıl-
dan bu yana sürdürdüğü Ana-
yasa Mahkemesi üyeliği ve 6
yıldan bu yana yürüttüğü
.Anayasa Mahkemesi Baş-
kanlığı görevlerinden dün
emekliye aynldı. Görevi sıra-
sında çok sayıda önemli kara-
nn altına imza atan Özden'in
görev süresi, RP'nin kapatıl-
ması istemli davayı sonuçlan-
dırmaya yeönedi.
Özden, kapatma davasın-
da RP'ye karşı bir tavırlannın
bulunmadığını belirterek, sa-
vunmaya özen gösterdikleri-
ni \iırguladı. Tokat'ın Niksar
ilçesinde, 5 Haziran 1932'de
doğan Özden, 1956'da AÜ
Hukuk Fakültesi'nden mezun
oldu. 1956'da stajyer olarak
göreve başladığı Ankara Ba-
rosu'nda 1965-1966 yıllann-
da genel sekreterlik, 1972-
1974'te başkanlık yaptı. 13 yıl süreyle orta-
okul öğretmenliği ile üniversitelerde öğretim
görevlisi olarak görev yaptı.
3 Kasım 1953'te Atatürk'ün geçici meza-
nndan çıkanlışında bulundu. 4 Kasım
1953'te Etnografya Müzesi'ndeki Gençlik
Nöbeti'ni yönetti. Atatürk'ün naaşımn 10
Kasım 1953'te Anıtkabir'e taşınması sırasjrb
da kortej görevlilerinden biri olarak görev
yaptı. Atatürk'ün Anıtkabir'deki mezanna
yerleştirilmesinde hazır bulunan 10 kişi ara-
sında yer aldı. Ilk kez 10 Kasım 1960'ta
Anıtkabir'de okunan Gençlik Andı'nı yazdı.
Avukatlık Yasası'ndaki Avukatlık Andı ile
KKTC'nin Bağımsızlık Andı da Özden ta-
rafından yazıldı. 1953'te Gençlik Kollan Ge-
nel Merkez Yönetim Kurulu üyesi olduğu
CHP'den, 1979'da Başhukuk Danışmanı ve
Yüksek Danışma Kurulu üyesi görevini yü-
rütürken aynldı. Cumhuriyet Senatosu'nda
beş grubun oylanyla 11 Ocak 1979'da Ana-
yasa Mahkemesi asil üyeliğine seçildi. 2
Mart 1988'de Anayasa Mahkemesi Başkan-
vekillıği 'ne, 8 Mayıs 1991 'de Anayasa Mah-
kemesi Başkanlığı'na seçildi. 4 yıllık görev
süresinin dolmasının ardından 25 Mayıs
Yekta Güngör Özden'in süresL Refah Partisi dayasını bitirmeye yetmedi. Özden. sadece, Cumhurbaşkanı Demirel
veTBMMBaşkamÇetin'evedazjyaretiyapb. Özden, Demirerekitaparmağanerti.(Fotoğraf: TARIKTINAZAY)
1995'te Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na
2. kez seçildi.
ÖzaPla tarbşmalar
Özden' ın başkanlığı döneminde Anayasa
Mahkemesi önemli kararlara imza attı. Öz-
den, 8. Cumhurbaşkanı TurgutOzalın Yü-
ce Divan görevini Anayasa Mahkeme-
si'nden alma girişimine kârşı çıktı. Özal'ın
yüksek mahkemeye asil üye olarak atadığı
Prof. Dr. Süleyman Arslan'ın yemin ettiril-
meyerek göreve başlatılmaması sürecinde
de, Cumhurbaşkanı ile Anayasa Mahkeme-
si Başkanı Özden arasında sert tartışmalar
yaşandı. Özden'in görev yaptığı süre içinde,
İstanbul Boğazı'ndaki arsalann yabancılara
satışını öngören yasa iptal edildi. TELE-
KOM'un özelleştirilmesini düzenleyen ya-
sanın iptali isteminde yürürlüğü durduran
Anayasa Mahkemesi, bazı kanun hükmün-
de kararnameleri iptal etti. Aynı dönemde,
yükseköğretim kurumlannda, kız öğrencile-
rin başörtü takmasına olanak sağlayan yasa
iptal edildi. Medeni Yasa'nın kadının çalış-
masını kocanın iznine bağlayan hükmü ile
zinada ceza eşitsizliğini anayasaya aykın bu-
larak iptal etti. "Kıyak emeklilik" olarak bi-
linen yasal düzenlemeler iptal edildi.
ANAYOL döneminde güvenoylamasını
iptal eden yüksek mahkeme, dönemin Baş-
bakanı Mesut Yılmaz'ın istifa etmesine ne-
den oldu. Anayasa Mahkemesi, Özden'in
başkanügı döneminde, aralannda DEPj^e
HEP de bulunduğu siyasi partileri kapattı.
Yüksek mahkemenin bu karanyla DEP'lile-
rin milletvekilHği düştü.
Özden'in hem üye hem başkanlık görevi-
ni yürüttüğü dönemde, Anayasa Mahkeme-
si, Yüce Dıvan sıfatıyla Devlet Bakanı İsma-
0 Ozdağlar, Gümrük ve Tekel Bakanı Tun-
cay Mataraa ile Çalışma Bakanı Hilmi İş-
güzar'ı yargılayarak mahkûm etti.
Özden, katıldığı konferans ve toplantılar-
da, Türk devrimi, Atatürk ılke ve devrimle-
ri, laiklik, insan haklan, demokrasi, hukuk
devleti, yargı bağımsulığı, yargıç güvence-
si, anayasa yargısı, anayasa, avukatlık ve ba-
nş konulannda konuşmalar yaptı. Çeşitli ku-
rum ve kuruluşlardan 21 ödül, onlarca pla-
ketaldı.
Özden, "konuşması gerekenler sustuğu
için" konuştu. Laikliği, Atatürkçülüğü, ay-
dınlanmayı, ınsan haklannı,
bağımsız yargıyı,bölünmez
bütünlüğü savunduğu için
tepki topladı. Şeriatçı yayın
organlarının hakaret ve teh-
ditlerine hedef oldu. Şeriat-
çı terör örgütlerine hedef
gösterildi. RP'nin kapatıl-
ması davasından çekilmesi
için aleyhine yapılan yayın-
larda, açıklamalan, yaşm-
dan sağlığına kadar her şey
basın meslek ilkelerine uy-
gun olmayan yöntemlerle
kampanya haline dönüştü-
rüldü. Davadan çekilmesi
için özel sayılar hazırlandı.
"AkJt" gazetesi Özden'in
emekliliğine kısa bir süre
kala " 10,9,8, 7" diyerek ge-
n sayım başlath.
Yekta Özden, yalnızca
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve TBMM Başka-
nı Hikmet Çetin'e veda zi-
yaretınde bulundu. Özden,
dün ziyaret ettiği Demirel'e
"Atatürk Sizsniz" adlı kita-
bını armağan etti.
Çetin'i ziyaretinde, "Ana-
yasa Mahkemesi güçJü bir yargı organı ola-
rak ayakta kalmazsa, Türkiye demokrasisi-
nin güçjü veçağdaş,olduğunu savunamayız"
diyen Özden, TRT'nin canlı yayınında, so-
rulan yanıtlarken RP'ye karşı herhangi bir
tavırlannın bulunmadığını vurguladı. Öz-
den, "burukhık" tasıyıp taşımadıgına öişkin
bir soru üzerine, "Her aynhk üzöcüdür. An*
cak özgüriuğüme kavuşacağun için soinçB-
yim" dedi. Gözünün arkadakalmadığını be-
lirterek emekliliğinin, yılbaşı,ramazanayı
ve RP davasıyla aynı güne denk gelmesini
değerlendirirken "Yaşambirrastianûlartab-
losudur" görüşünü dıle getirdi.
Görev süresi RP'nin kapatılması istemli
davayı bitirmeye yetmeyen Özden, yeni yı-
la "emeklT olarak girdi.
Özden, RP'nin kapatılması istemiyle açı-
lan davanın toplantısına katıldıktan sonra
Anayasa Mahkemesi personeliyle vedalaş-
tı, alkışlar arasında son kez makam aracına
bmdi. Özden otomobilden el sallarken baş-
ta sekreteri ve özel kalem müdürü olmak
üzere kurum çalışanlannın ağladığı gözlen-
di.
Polis, şeriatçı örgütün eylem hazırhğında olduğu gerekçesiyle operasyonlar düzenledi
111Iizlnıllalıçı gözalbna ahndıİstanbul Haber Senisi-tstanbul'dayasadışıHizbullahör-
gütü 'Menzil Grubu' lıden Fidan Güngör'ün kaçınlması, ay-
nı örgütün "İlim Grubu"nda yer alan Sebahattin Taylan'ın
öldürülmesi olayına katıldıklan öne sürülen şeriatçı Hizbul-
lah örgütü îlim Grubu üyesi 11 kişinin gözaltına alındığı be-
lirtildL
tçişleri Bakanlığı 'nın geçen günlerde tüm valiliklere gön-
derdiği, yasadışı Hizbullah örgütünün ramazan ayı içinde ey-
lem hazırlığında olduğu ve önlem alınması gerektiği yönün-
deki genelge uyannca Istanbul'da bir dizi operasyon gerçek-
leştirildi. Genelgede, şeriatçı örgütün camilerde çalışmalar
yaparak. kamu kurum ve kuruluşlan gibı kritik noktalarda
eylem yapacağına yönelik duyumlar alındığı belirtilmiştı. ts-
tanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadale ve Istihbarat
Şube Müdürlüğü'nün 4 gün önce yaptığı operasyonlarda ya-
kalanan ve adam kaçırma, adam öldürme gibi eylemleri ger-
çekleştirdikleri öne sürülen şeriatçı Hizbullah örgütü tüm
Grubu üyesi Vaysi Tali (32), YusufKarakuş (41). Cemal İpek
(35), BayramFİBz(24), AbduDahİpek(26), HasanTati(25),
Abdülaziz Taü (33), Yümaz Ffliz (26), Yusuf Begiç (28) ve
Mehmet Şahin (38) dün Vatan Caddesi'ndeki emniyet mü-
dürlüğünde basın önüne çıkanldı. Yapılan açıklamada, ör-
güt üyelerinin 5 yıldır tstanbul'daçeşitli camilerde propagan-
da yaparak örgüte adam kazandırmaya, şeriata dayalı devlet
düzeni oluşturmaya çalıştıklan belirtildi.
Sanıklar, 10 Eylül 1994 tarihinde Hizbullah örgütü Men-
zil Grubunun lideri Fidan Güngör'ü kaçırarak, Batman'dan
gelen kendi örgüt üyelerine teslim ettiler. Örgüt üyeleri ay-
nca. kendi örgütlerinden olan Sebahattin Talayhan'ın öldü-
rülmesine katıldılar.
Operasyonlarda, aynı örgütün askeri kanat sorumlusu Deli
Acar'ın yakalanarak Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne tes-
lim edildiği \iirgulandi.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oral.calıslar(S raksnet.com
izmir'de kuskulu ölüm
Yeni biryılabaşladık. Her ye-
ni yılda, geçmişgünlereuzanı-
nm. Çocukluğum ve ilk genç-
lik yıllanmı geçirdiğim Tarsus,
yaşamımın her zaman önemli
bir parçası oldu. 27 Aralık ge-
cesi İstanbul 'daki Tarsuslular,
Sepetçiler Kasn'nda buluştuk.
27 Aralık Tarsus'un kurtuluş
bayramı. Bizim çocukluğu-
muzda 5 Ocak'tı. Sonradan
değiştirdiler.
Tarsuslularia buluşunca bü-
tün çocukluk günlerim gözü-
mün önünden film şeridi gibi
aktı. Yıllardır görmediğim, ço-
cukluk ve gençlik arkadaşla-
nmlageçmişi andım. Masanın
birineyöneldiğimdetanıdık bir
yüzle karşılaştım. Kim olduğu-
nu çıkaramadım. "En son
Samsun 'da karşılaşmıştık" de-
yince, şaşkınltkla ve heyecan-
la boynuna sanldım. Komiser
Coşkun'du.
1968 yılında Samsun'dan
Ankara'ya "Tam Bağımsızlık
İçin Mustafa Kemal Yüriıyüşü"
yapmıştık. Aralarında Deniz
Gezmiş, Bozkurt Nuhoğlu,
Kâzım Kolcuğlu'nun da bu-
lunduğu bir grup genç, 29
Çocukluğumun, Gençliğimin Tarsus'u
Ekim'de Samsun Atatürk anıtı
önünde başlattığımız yürüyü-
şü Ankara'da Anıtkabir'de bi-
tirecektik. Yürüyüşe başladık-
tan kısa süre sonra polislerce
gözaltına alındık. Samsun Em-
niyet Müdüriüğü'nde bu yürü-
yüş nedeniyle bir gece gözal-
tında tutulduk. Gece, genç bir
komiser yanıma geldi ve kom-
şumuz Feride teyzenin kızı
Güledal'ın eşi olduğunu söy-
ledi. Bir ihtiyacımın olup olma-
dığını sordu.
O yılların genç komiseri
Cengiz artık emekliydi. Onu 30
yıl sonra gördüğümde saçlan
aklaşmıştı. GüledaPla ise nere-
deyse 40 yıl sonra ilk kez yüz
yüze geliyorduk. Onunla ço-
cukluk günlerimize döndük.
Güledal'ın bir küçüğü Ere-
kol'du. Erekol'la çok derin bir
dostluğumuz vardı. 12 Mart
1971'de Erekol, Gaziantep'te
veteriner üsteğmendi. Aranı-
yordum, gece onlarda kalırken
eşi liseden sınıf arkadaşım
Necla doğum yapmıştı. Gece
hep birlik çocuğun adının Dev-
rim olmasını kararlaştırmıştık.
Güledal'a Devrim'i sordum.
Üniversiteyi bitirmiş, Iz-
mir'deymiş. Erekol'u ise birkaç
yıl önce yitirdik.
Hayyo Mahmut, okulumu-
zun gelmiş geçmiş en iyi vo-
leybolcusuydu. Yıldırımsporlu
Duran, İstanbul Emniyet Mü-
düriüğü'nde Kaçakçılık Daire-
si'nin başında olduğunu söyle-
di. Mahallemizin bakkalı Fah-
ri Amca ölünce oğlu Duran o-
nun yerine geçmişti. Kardeşim
Fatih'in kirvesiydi Duran. Çok
genç yaşta kalp krizinden Du-
ran da yaşamını yitirdi. Masa-
nın birinde 25 yaşlarında bir
genç yanıma yaklaştı, "Oral
ağabey ben Doktor Bahri Ya-
man, SSK Levent Dispanseh
başhekimiyim. Kirveniz Du-
ran'ın oğluyum" dedi. Sarıl-
dım, çok duygulandım.
Çocukluğumun Tarsus'u il-
ginç ve çok kültürlü bir kasa-
baydı. Şehrin nüfusunun yüz-
de yirmisine yakını Araptı.
Araplann çoğu Aleviydi. Türk
Alevileri de önemli bir nüfusa
sahipti. Benim en samimi ar-
kadaşlanmın bir kısmı Alevi, bir
kısmı Arap, bir kısmı Kürttü.
Ben ise Sünni ve Türk bir aile-
den geliyordum. Din ve milliyet
konusu aramızda hiçbir zaman
sorun olmamıştı. Kirvemiz Du-
ran Aleviydi, en sevdiğim arka-
daşlarımdan Mahmut, Araptı.
Büyüyünceye kadar halam de-
diğim ve babamın kardeşi ka-
bul ettiğim Nazmiye halam
Aleviydi.
Tarsus'un bir mahallesinin
adı "Gihtli Mahallesi", bir ma-
hallesinin adı "Afgan Mahalle-
si", bir mahallesi "Acem Ma-
hallesi"yd\. Arapların yoğun
olarak oturduğu mahalle "Mu-
sa//a"ydı. Sonradan adını Yeşil
Mahallesi olarak değiştirdiler.
"Kürt Musa" şehre en yakın
köylerden birisinin adıydı.
Bizim mahalleye ilk taşındı-
ğımızda, mahallemizin önemli
bir nüfusunu Romanlar oluş-
turuyordu. Neşeli, dost canlısı
bu insanlan hâlâ sevgiyle anı-
yorum. Eğlenmeye çok düş-
kündüler. Bir akşam Rıza'nın
ekmek parası isteyen kızına
verdiği cevap, onlann dünyay-
la olan güzel ilişkisini anlatır.
Çocuk gelir, ayakkabı boyacı-
sı babası Rıza'dan ekmek için
para ister, Rıza ona şöyle der:
"Kızım ekmek için para yok.
50 kunışum var, onunla da ak-
şam sinemaya gideceğim."
Tarsus, 40 yıl önce herkesin
neredeyse birbırini tanıdığı,
çok küttürlü birşehirdi. Tektük
kalmış Enmeni ve Rumlar bile
şehre ayn bir renk katıyorlardı.
Tarsus şimdi 300 bin nüfusu,
güneydoğudan aldığı yoğun
göç nedeniyle çok değişmiş.
Tarsuslular gecesinden aynlır-
ken, karmakarışık duygular
içindeydim.
•••
Yeni yılın, ülkemize barış ge-
tirmesini diliyorum. Çetelerden
annmış, yargının düzgün işle-
diği, gençlerin değil çetelerin
yargılandığı, parlamentonun
çalıştığı bir ülkeye kavuşmak
umuduyla hepinizin yeni yılını
kutluyorum.
Serkan'ın
babası
on sorunun
yanıtını istiyor
NECATİAYGES
HAKANDİRİK
İZMİR- Çocuklan24
Aralık'ta Ege
Oniversitesi Iletişim
Fakültesi tuvaletinde ölü
bulunan Eroğlu ailesi,
1998'e Serkan'sız girdi.
Polisin yakJaşık bir ay
önce ajanlık teklif ettiği
Ali Serkan Eroğju'nun
babası Ahmet Eroğlu,
dün Serkan'ın eşyalannı
teslim alırken kuşkulu
ölümün soruşturmasını
yürüten Bornova
Cumhuriyet Savcısı
İskender Kutiuer'e
araştınlmasını istediği
10 soruyu verdi.
19 yaşındaki Ali Serkan
Eroğlu, Iletişim
Fakültesi 2. sınıf
öğrencisiydi, ama 24
Aralık Çarşamba
alcşamına kadar. Sivil
polislerin 27 Kasım'da
ajanlık teklif ettiği
bilinen Serkan, 24
Aralık'ta fakültenin
birinci kat tuvaletinde
ölü bulunmuştu. O
günden bu yana Serkan'ı
yitirmenin acısını
yaşayan Eroğlu ailesi,
şimdi kuşkulu ölümün
aydınlatılabilmesi için
harekete geçti. Serkan'ın
ablası Aylin Eroğlu'yla
Bornova Cumhuriyet
Savcılığı'nda
görüştüğümüzde
"Söylenecek o kadar şey
var ki_." diye söze
başlıyor, ardından da
ekliyor:"Ama şimdi
konuşmak bile o kadar
anlamsız gelhor."
Ankara'da doktorluk
yapan abla Eroğlu'na
Serkan'ın otopsisine
katılabileceği belirtilmiş,
ancak otopsiye
girmemişti. Bunu
anımsattığımızda, "Şu
anki manbğım olsaydı
gSrerdim" dıyor:
"Bana doktor olarak siz
de girebilirsiniz denikiL
İşin duygusal boyutu da
var. Kardeşimi o
durumda görmek
istemediğim için, onu
güzel haliyle habıiamak
istediğim için girmeyi
tercih etmedim. Şu anki
manoğım olsaydı
girerdüu, ama o anki
duygusal durumum
yüzünden gjrmedim."
Yeni yıla girilmesıne
saatler kala. Serkan'sız
bir yıla başlayacak
olmanın üzüntüsünü
yaşayan abla Eroğlu.
Serkan'ı anlatmasını
istediğimizde, önce
duraklıyor, sonra da
şunlan söylüyor:
"Serkan'sız bir yılbaşı
olacak. Daha kötüsü
Serkan'sız bir ömür
gececek. Her gün
Serkan'sız geçecek.
Feodal bir sevginin yanı
sıra ona çok büyük bir
saygım ve ona verdiğim
değer vardı. Her açıdan
kendisini yetiştirmeye
adanuş bir insandı. Boş
geçen bir anı olmazdı.
Zatcn 'Boş yere bir tek
adım atmamak gerekir'
derdL İnsanlara sevgisi
çok büyüktü. Yıüanür
çok derin bir ilişkimiz
vanh. Sabahlara kadar
oturup konuşurduk.
Kesinlikle aydın bir
iasandı. Kendisini
yetiştirmek için her şeyi
j'apıyordu. Yazıyordu,
okuyordu. düşünüyordu,
incelhordu,
gödemliyordu.
Söylenecek o kadar çok
şey vax ki ve bunlan
söylemek o kadar da
anlamsız kL."
Serkan'la daha çok
birlikte olabilmek için
uzmanlık sınavını
kazanarak Izmir'e
atanmak istediğini
belirtirken sözlerini
şöyle noktalıyor
-Suıavı kazanıp İzmir'e
gelecektim. Önümde bir
sürii pencere açılacakü
ve bu pencerelerde
Serkan"ın görüntusü de
vardı. Şimdi o pencerekr
ışıklara değil de
karanhklara açıhyor.
Arnk daha büinçli
olmam gerekiyor"
Serkan'ın babası dün
Bornova Cumhuriyet
Savcılığı'na gelerek,
Serkan'm eşyalannı
teslim aldı. Baba Eroğlu,
savcılığa ifadesini de
vererek, aşağıdaki
konulann araştınlmasmı
istedi: "- Ölüm başiangıç
ve bulunma anına kadar
geçen sürcnin
saptanması ve
belgelenmesL
- Salı günü tuvalet
temiziiği yapıldığı
konusunun araştinhnası.
- Çarşamba günü
bulunduğu sırada tuvalet
ışığmın yanıyor oldnğu
konusunun araştinhnası.
- Serkan'ın sab veya
çarşamba günü okula
İdmse görmeden
gelmesi konusunun
araştınlması.
- Serkan'ın salı günü
0830'dan ölümüne
kadar geçen sürede
nerede oldugunun
araştırdmasL
- İntihann kullanüan
çanta sapıyla ve kendi
çabasıyla
gerçekleşmesmin
mümkün olup
olnıadığuun
araştınlmasL
- Salı sabahı çantasına
konmuş olan pidenin
kokmuş ohnası ve
yenmemiş olması kuşku
yaratı\or. Pidenin
olağan koşuDarda
kokuşmasının aynı
ortamda olamayacağı
kanısuu uyandınyor.
Bunun araşunlmasj.
- Sınıf vcyaokul
arkadaşlaruun bitgisine
başvunümasL
- Çarşamba günü
tuvaletin kullaruldıgı
söyteniyor, bunun
araşbnlmasL"
Baba Eroğlu, aynca
adının açıklanmasını
istemediği bir kişinin de
tanıklığına
başvurulmasmı istedi.
DinoıoRHAFTALIK MİZAH DERGİNİZ
Dinozor 1998
takviminizi
almayı
unutmayın!..