Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 EYLÜL 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Emniyette
görev
değişikliği
• İstanbul Haber Servisi
- Istanbü Emniyet Müdür
yardımcılanndan 5'inin
görev alanlannda
değişiklık yapıldı.
Kadücöy. Adalar ve
Maltepe ilçelerinden
sorumlu İstanbul Emniyet
Müdür Yardımcısı Erdinç
Sanalp. yabancılar şube
müdürlüğü \ e pasaport
şube müdürlüğünden
sorumlu emniyet müdür
yardımcılığına getirildi.
Sanalpten boşalan göreve
ise Pendık ve Tuzla
ilçelerinden sorumlu
Emniyet Müdür
Yardımcısı Hamdi Dılaver
atandı. Dilaver'in
görevine ise Önder
Kahraman, Kartal ve
Sultanbeyli ilçelerinden
sorumlu Emniyet Müdür
Yardımcılığf na da Enver
Ahmetoğlu getirildi.
Yabancılar şube
müdürlüğü ve pasaport
şube müdürlüğünden
sorumlu Emniyet Müdür
Yardımcısı Lokman
Ciğerci ise knminal
laboratuvardan sorumlu
emniyet müdür
yardımcılığına atandı.
Deminel'den
onay
• ANKARA(AA)-
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Bener
Cordan ıle Prof. Dr.
Orhan Güvenen'in
Yükseköğretim Kurulu
üyeliklerine seçilmelerine
ilişkin kararlan onayladı.
Cumhurbaşkanı
Demirel'in, Cordan ve
Güvenen'e ilişkin karan,
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlandı.
Mumcu'nun
yazıları
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Uğur Mumcu Araştırmacı
Gazetecilik Vakfı
(um:ag), gazeteci-yazar
Uğur Mumcu'nun tüm
yazılannı kapsayan 40
cşltlitedizinin 20 cıltlik ılk.
bölümünü yayımladı.
Uftııag'dan yapılan
aç"ıklamada, Mumcu'nun
1962-1983 yıllan
arasındaki yazılannı
kapsayan ilk 20 cildin 5
bin 280 sayfadan
oluştuğu. 2 bin 554 yazıyı
içerdiği belirtildi. Diğer
20 cildin kasım ayında
piyasaya sürüleceği
kaydedildi.
Yalınayak
protesto
• ADANA (Cumhuriyet
Güney tlleri Bürosu) -
Ceyhan Özel Tip
Cezaevi'nde 180 siyasi
tutukludan bir bölümü,
cezaevı yönetimi ile
askerlerin turumunu
protesto amacıyla
duruşmalara yalınayak
çıkıyor. IHD Adana
Şubesi Cezaevi Izleme
Komisyonu Üyesi Av.
Mustafa Çirüulıç,
tutuklulann sorunlannın
Adalet Bakanlığı'na
iletildiğini, ancak şu ana
kadar olumlu bir sonuç
alamadıklannı belırtti.
Milteciler iade
edilmesin'
• İstanbul Haber Senisi
- Türkiye Motorlu Taşıt
Işçileri Sendikası Genel
Başkanı Sabri Topçu
yaptığı açıklamada,
mülteci ve göçmenlere
Türkiye'ye nereden ve
hangi yollardan
geldiklerine
bakılmaksızın geçici
oturma izni verilmesini ve
1994'te çıkanlan yasannı
kaldınlmasmı istedi.
Topçu. mültecilerin kendi
ülkelerinin baskıcı
rejimlerine iade
edihnemeleri gerekriğini
söyledi.
Bombalı saldırı
• İstanbul Haber Senisi
- Haydarpaşada bulunan
Hava Terminal
Komutanlığına kimliği
belirsiz kişi ya da
kişilerce dün gece 22.00
sıralannda bombalı saldın
düzenlendi. Binanın
kapısına bırakılan
bombanın patlaması
sonucu ölen ya da
yaralanan olmazken olay
yerinde inceleme yapan
bomba ımha ekipleri,
saldında ses bombası
kullanıldığını belirtti.
Nahit Menteşe, koalisyonun girişimlerini Çiller'i yok etme planı olarak değerlendiriyor
Dokunulmazbk telaşıHÜLYA KARABAĞLI
ANKARA-Hükümetin millet-
vekili dokunulmazhğının kaldı-
nlmasına yönelik adımı DYP"de
telaş yarattı. DYP'nin siyasi işler-
den sorumlu Genel Başkan Yar-
dımcısı Nahit Menteşe. hüküme-
tin girişimini kasıtlı bulduğunu
belirterek, "Çiller'i yok etme
planlan var. Kasaplık yaparcası-
na iş yûrütüyorlar. Objektif \as-
taslar esas alinmalı" dedi. Teşki-
lat Başkanı ve Genel Başkan Yar-
dımcısı Mehmet Gölhan da hü-
kümetin. siyasi amaçlı bırgırişim
olmadığını kanıtlaması gerektiği-
ni söyledi. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Eldnci "Hükü-
• Hükümetin milletvekili dokunulmazhğının kaldınlmasına
yönelik adımı DYP'de telaş yarattı. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Nahit Menteşe, "Hükümet kasaplık yaparcasma
iş yürütüyor" derken Hasan Ekinci, "Köpek-bebek davasına
dönüştürülebilir" görüşünü dile getirdi.
met bunu köpek-bebek davasına
dönüştürmekiste.vebilir" görüşü-
nü dile getirdi.
DYP'de hükümetin milletveki-
li dokunulmazlığı zırhını delme
ginşimi Çiller'i koruma hesapla-
nna döndü. DYP'liler. geçen ya-
sama döneminde iktidar ortağı
RP'nin katkısıyla, kuşkulu mal
varhğı. TEDAŞ ve TOFAŞ ko-
misvonlanndan aklanan ve Yüce
Divan'a gitmekten kurtaran Mec-
lis'i devre dışı bırakmanın arayı-
şına girdi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Nahit Menteşe, hükümeti, siyasi
bir karar vermemesi konusunda
uyardığını bildirdi. ANAP'ın si-
yasete yargı sorununu kanştırmak
isteyebileceğini savunan Mente-
şe. *Yasalar şahıslar için çıkmaz.
Objektif kıstaslar vardır. Filan
şahsı yok etmek için de yasa çık-
maz. Aslında başka maksatlar ve
güçler de oltnanıalıdır" dedi.
Adaletten herkesin emin olması
gerektiğini vurgulayan Menteşe,
hükümetin tutumunun iyi niyetli
görünmediğini öne sürerek. "Ka-
saplık yaparcasına iş yürütülü-
yor"dedi.
Mehmet Gölhan. dokunulmaz-
lıgın kaldınlmasından vana ol-
duklannı. ancak kuşkulann. siya-
si olup olmadığı noktasında odak-
landığını söyledi. "Hükümet si-
yasi amaçlı olmadığının güvence-
sini ortaya koymalı. Kimse kuşku
duymamalı" diyen Gölhan, karar-
lann bağımsız yargı ve tarafsız
kurul tarafınca alınması gerekti-
ğini bildirdi. Gölhan, Yargıtay.
Anayasa Mahkemesi ve benzer
kuruluşlardan emekli olan uz-
manlardan tarafsız bir kurul oluş-
turulabileceğini vurguladı. Göl-
han. TBMM'nin dokunulmazlık
karannda etkili olmamasını da is-
tediklerini belirterek. "Siyasi
maksadı olursa parlamento karar
verir. Bunun önüne geçilmesi ge-
rekir''dedi.
Yılmaz
'Güney
Kıbns
aptallık
yapar'
DÜRDANE KOCAOĞLU
ANKARA - Başbakan
Mesut Yıhnaz, Güney Kıb-
ns'ın adaya S-300 fûzelen
yerleştirmesinın "aptalca
olacağmı" söyleyerek. "Pa-
zarük olarak, koz olarak
kullanılacağını düşünüyo-
rum. Çünkü bu fuzeler ne
kendilerini savunmak için,
ne de Türkiye'yi vurmak
içinyeterlL Manöğı yok" de-
di. "
Yılmaz. Bakû-Çeyhan
boru hattının da alternatifi-
nin bulunmadığını söyledi.
Yılmaz. önceki gün gaze-
tecilere bir yemek verdi.
Gazetelerin Ankara temsil-
cilerinin ve Başbakanlık
muhabirlerinin katıldığı ye-
mekte Yılmaz, gazeteciler-
le yaptığı sohbet sırasında
dış politikaya ilişkin bazı
değerlendirmeterde bulun-"
du. Güney Kıbns'a rampa
yerleştirmenin çok aptalca
olacağmı savunan Yılmaz.
bu rampalara yerleştirilecek
S-300 füzelerinin menzili-
nin 160 kilometre olduğuna
dikkat çekti. Bu füzelerin ne
Güney Kıbns'ı savunmaya.
ne de Türkiye'yi vurmaya
yeterli olacağmı kaydeden
Yılmaz. amacın pazarlık
gücünü artırmak ve koz ola-
rak ellerinde bulundurmak
olacağını söyledi.
Yılmaz, Azeri petrolleri-
nin taşınmasıyla ilgili ola-
rak da. Bakû-Geyhan boru
hattının alternatifinin bu-
lunmadığını söyledi. Yıl-
maz, "Bütün mesele Rusla-
nn kabuledeceği model için-
de gerçekkştinnektir" dedi.
Novorosisk üzerinden Bo-
ğazlar aracılığıyla petrol ta-
şınmasının verimli olmadı-
ğını kaydeden Yılmaz, "No-
vorosisk iptal edilip yalnızca
Karadenizdağınmı için kul-
lanılabüir" dedi Bakû-Cey-
han hattının yaşama geçıril-
mesiyle Ceyhan"m dünya-
nın sayılı terminali olacağı-
nı belirten Yılmaz, "Bu pro-
je gerçckleşirse Doğu Akde-
niz'in stratejik önemi artar.
Irak petrol ambargosunun
kalkmasıyla da İskenderun-
Mersin hatn olağaniistü ha-
reket kazanır" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
3AV/M &AÇ>B*At-
&A4L.AK"QAWK, Sı
'ABCM-
f ^
Manisa
Sanık
polislere
yüzleştirme
NECATt AYGIN
MANtSA - Manisa"da
gözaltındaki öğrencilere
işkence yaptıklan
savıyla yargılanan 10
polisle öğrencilerin
yüzleştirilmesi
kararlaştınldı. Dün
Manisa"daki duruşmada
Alman
Parlamentosu'nun ısteği
üzerine Almanya'nın
Izmır Başkonsolosu
Manfred Unger de
izledi.
Manisa"da gözaltına
aldıklan öğrencilere
işkence yaptıklan
savıyla haklarında 70'er
yıl ağır hapis cezası
istenen polislerin
yargılanmasına Manisa
Ağır Ceza
Mahkemesi'nde
devam edildi. Dünkü
oturuma öğrencilerden
M. G., Hüseyin Korkut
Sema Taşar, Ayşe Mine
BalkanİL, Fulya
Apaydın, Jale Kurt
katıldı. Ancak sanık
polisler gelmedi.
CHP, koalisyonun kesintisiz eğitimi delen uygulamasını yargıya götürüyor
'Okulları imam-hatipleştiriyorlar'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP: Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın. Kuran ve
hafızlık eğitımini "akşam
kurslarTyla her güne
yaygınlaştırarak. 8 yıllık
kesintisiz eğitimi delen
uygulaması için yargıya gidiyor.
llköğretim kurumlannın imam-
hatipleştirildiğini vurgulayan
ÇHP Genel Sekreteri Adıîan
Keskin, din sömürüsü.
yolsuzluk. valan \e şiddetin
devlet yönetiminin temel
yöntemi haline geldiğini, iktidar
değişikliğinin bunu devreden
çıkaramadığını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı,
Bakanlar Kurulu'nun
değişikliğinden önce Kuran
Kurslan Yönetmeliği'nde
öngörülen "akşam kurslan"nın
8 yıllık kesintisiz eğitimde de
süreceğini açıkladı. Buna göre.
ilköğretimin 5. sınıfını
tamamlayan öğrenciler. yaz.
hafta sonu ve yan yıl tatillerinın
yanı sıra haftanın her günü
akşam saatlerinde Kuran kursu
ve hafızlık eğitimıne
gıdebilecekler. Kuran
kurslannda kesintisiz eğitim
öncesi öngörülen "Ukokulu
bitirme" koşulunun
uygulanmadığına dikkat çeken
kaynaklar. Diyanet'in 5 bini
aşkın kursuyla, 10 bini aşkın
izinsiz kursta "ilköğretimin 5.
sınınnı tamamlama" hükmünün
bile "fiilen"
uygulanamayacağını belirttiler.
CHP^den gjrişim
-Her gün Kuran kursu"
uygulamasının. bu kurumlan
imam-hatip liselerine hazırlık
şekline getirebileceğine dikkat
çekildi.
CHP Genel Sekreteri Adnan
Keskin, Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın kesintisiz
eğitime aykın uygulaması için
yargı yoluna gideceklerini
bildirdi. Diyanet tşleri
Başkanlığı'nın Kuran
kurslannda yaptığı
düzenlemenin eski uygulamanın
devamı olduğunu belirten
Keskin. hükümetin "tavşana
kaç. tazıya tuf politikası
izlediğini kaydederek
"Hükümet \ar olan
olumsuzluğu teşvik ediyor. Bu
uygulamayla ilköğretim okulları
da imanı-hatiplcşecek" dedi.
Keskin. dün düzenlediği basın
toplantısında, devleti ırtıcanın
kuşatmasından kurtarmak için
gelen 55. hükümetin de
gericiliğe ve yolsuzluğa teslim
olduğunu söyledi. 8 yıllık
kesintisiz eğitımin içinin
boşaltıldığını > ineleyen Keskin,
sayılan 10 bini bulan izinsiz
Kuran kurslannın faaliyetlerini
sürdürdüklerini belirterek,
iktidann bunlara göz
yumduğunu belirtti. Bunlann,
çifte standardın. ikiyüzlülüğün
"en a>Tnaz" örneklerini
oluşturduğunu söyleyen Keskin.
"Bir yandan 8 yılük eğitiıni
saMinuyor, bir yandan da onu
kuşa çevirecek uygulamalann
takipçisi oluyorsunuz. Bu çifte
standart değil de nedir?" diye
konuştu.
Keskin. REFAHYOL
dönemindeki kadrolaşmayı
düzenlemek için laiklik ve
cumhuriyete inanan, demokratik
insanlar getiriliyor
görüntüsüyle, ANAP'ın devleti
işgal ettiğini söyledi. Siyasal
iktidann. ANAP'ın seçim
kaybetmiş hısım akrabalannı.
yandaşlannı hızla bürokrasiye
yerleştirmeyi temel bir yol
olarak izlediğini belirten
Keskin. "Unutulan, bu ülkeyi 8
yıl yönetip. tarikatlann büyüv üp
va> gınlaşmasına neden
olanlann, 'Sosyal dev let
bitmiştir, benim memurum işini
bilir' diyerek bugüne
aktaranlann bunlar olduğudur,
A.NAP olduğudur" dedi.
Keskin. eleştırilerini Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Ecevit'e yönelterek
"\blsuzluğa >e yağmaya
seslenme, uyumlu ol anlayışı
sözde sol ortağın politikası
haline gelmiştir. Nereden
nereye~. Karaoğlan'dan suskun
oğlana" diye konuştu.
IRMIKIAYDIN ENGİN
Bazen böyle olur işte, siz ya-
zıyı yazmazsınız, yazı kendini
yazdırır. Bugünkü Tırmık gibi.
Bilmece gibi oldu. Biraz
açalım.
Geçen pazartesi Dünya Ba-
rış Günü'ydü. Oturup özene
bezene bir yazı yazmak iste-
dim: Birçok Güvercin Hava-
lansa!
Sanırım okudunuz, umarım
okumadınız. "Sanınm"a boş-
verin, gelelim "umanm"a. Ger-
çekten umarım okumadınız.
Onca özenip bezendiğim ya-
zının en sonuna bir tuhaf pa-
ragraf yapışmış. "Birçok gü-
vercin havalansa" deyip ken-
dimceşiirsel noktaladığım son
paragrafın ardından deli saç-
ması bir paragraf daha: "Bir
çift güvercin havalansa yanık
yanıkkoksa karanfil Madonna
- Reagan - Atatürk: Yurtta
sulh, cihanda sulh."
Bakar bakmaz da kimin, ne
halt ettiğini anladım. O "barış"
yazısını yazarken aklıma gelen
bir cümleyi unutmemak için
hemen bilgisayarın ekranına
Madonna - Reagan - Atatürk
not etmiştim. Sonra yeniden
yazıyadöndüm. Özendim. be-
zendim, bitirdim, modemi ça-
lıştırıp gazetenin ana bilgisa-
yarınayolladım. Ekranın diple-
rine itilmiş o not da biıiikte ta-
bii...
ilkin bir meslek içgüdüsü ile
suçu düzeltmeservisinin üstü-
ne attım. Gazetelerdeki bütün
hataların düzeltme servisinin
üstüne yıkılması kuraldır. Ne
var ki şu Cumhurıyet'te bunu
yapma hakkı olan en son kişi
galibabenim. Birsüre önce bi-
zim düzeltme servisine gidip,
gerine kasıla "Arkadaşlar ge-
çen günkü Tırmık'ta benim si-
yah dizdiklertmi italiğe, düz
dizdiklerimi siyaha çevirmişsi-
niz. Bundan âpnra benim yaz-
dıklarımı değiştirmeyin" diye
yumuşak bir posta koyduy-
dum. O efelenmeden sonra bi-
zim düzeltmen tayfasının kar-
şısına çıkıp "Yahu kardeşim,
haydi benim gözümden kaç-
mış, o saçma paragrafı, yazıyı
okuyan düzeltmen arkadaş da
mı yakalayamamış? Yuf yani
size" diyecek yüzüm yok.
Yutkundum ve sustum.
Sustum ama kepazeliği de bir
türlü sindiremedim.
•••
Yazı, ceketini özenle giyip,
kravatını titizce bağlayıp,
ayakkabılarını gıcır gıcır parla-
tıp, unutkanlıktan pantolonu-
nu giymeden nikâh memuru-
nun karşısına dikilmiş damada
dönmüştü.
Suçu üzerlerineyıkmak üze-
re bir hamle de yazıişleri ma-
sasına yaptım ama, kafalannı
bile çevirmeden "Yazmı son
dakikaya bırakırsan olacağı
buydu. Okumak için vakit mi
bıraktın da hesap sormaya
kalkıyorsun" dediler. Oradan
da püskürtüldüm ve...
...ve ertesi günü okuyucu-
lardan, gazetenin öteki katla-
rındaki, servislerindeki arka-
daşlardan, başka gazetelerde
çalışan meslektaşlardan yağa-
cak "faş"ları beklemeye baş-
ladım.
Gelmedi.
Inanmayacaksınız ama bü-
tün gün her telefon çalışta
"Hah işte, kül yutmaz, dikka-
tinden satırkaçmaz bir Tırmık
okuyucusu" umuduyla "Alo"
dedim. l-ıh, sonu saçma sa-
pan bir paragrafla biten yazıy-
la ilgili tık yok. Ne bir ses, ne
bir nefes.
Durum açık. Okuyucu "Bu
herif zaten uçuk kaçık yazılar
yazıyor. Bu da onlardan biri iş-
te" demiş geçmiş. Bu durum-
da intihar mı etsem, mesleği
mi bıraksam, pişkinliğe vurup,
hiçbir şey olmamışçasına tır-
mıklamaya devam mı etsem
seçenekleri üstünde kafa yor-
dum.
İntihar zor iş. Mesleği bırak-
sam, elimden başka iş gel-
mez... Deyip sonuncu seçe-
nekte karar kıldım.
•••
O deli saçması gibi görünen
nota gelince... Ben sadece
Atatürk'ü. Madonna gibi
"Made in Hollywood" bir ka-
dıncağız ya da Reagan gibi
ikinci sınıf bir aktör ve beşinci
sınıf bir politikacı eskisi ile ya-
rıştırmaya kalkmanın yakışık-
sızlığını tırmıklamak istemiş-
tim. "Atatürk'üyüceltmek onu
böylesine budalaca yanşlann
içine sokmak değil, onun
'Yurtta sulh - cihanda sulh'
çağrısını cihanda ve yurtta
(evet: Ve yurtta) hayata geçir-
mek olsa gerek" demek iste-
miştim. Dünya Barış Gü-
nü'nde bu vurgunun önemli ve
anlamlı olduğunu düşünmüş-
tüm.
Ama olmadı yüzüme gözü-
me bulaştırdım. Acep intihar
mı etsem, mesleği mi bırak-
sam, yoksa pişkinliğe mi vur-
sam?
POLİTİKA GUNLUGU
HİK31ET ÇETİNKAYA
Turan Dursun
Bugün4Eylül 1997...
Aydınlanma savaşçısı Turan Dursun, yedi yıl
önce silahlı saldırganlar tarafından evinın önünde
katledilmişti...
1934 yılında Sıvas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Gü-
müştepe köyünde doğan Turan Dursun. 12-13 ya-
şına dek Kuran ezberledi, Arapça, Kürtçe. Çerkez-
ceöğrendi...
Turan Dursun. Sıvas müftüsüyken ortaokulu dı-
şarıdan bitirdi, 1966 yılında TRT'ye geçti.
Aydınlık savaşçısı Dursun, 30 yılını vererek bi-
limsel ve nesnel bir yaklaşımla Islamın kendi kay-
naklarından Kuran ansiklopedisini hazırladı...
Turan Dursun'u, 4 Eylül 1990'da evinin önünde
pusuya düşürerek alçakça öldürenler kimlerdi?
Sanıklar hâlâ yargılanıyor...
Polis, Turan Dursun öldürüldükten sonra evini
aradı; hazırladığı ansiklopedınin bir bölümüne el
konuldu. Ansiklopedinin 'elkonulan'bölümleriai-
lesine bugüne dek geri verılmedi...
Bugün yedi yıl öncesıne gerı dönüp baktığımız-
da 'şeriatçı örgütlenme'nin nasıl geliştiğini, dev-
let içinde kimlerle işbirliği yaparak camileri siyasal
Islamın karargâhına dönüştürdüğünü görebıliriz...
Turan Dursun yaşamı boyunca 'karayobaz çe-
fe/er/'nin gerçek yüzlerini ortaya serdi, din bezir-
gânlarının maskelerini düşürdü...
1990 yılından 1997'ye geldiğimizde her cuma
camilerden çıkan toplulukların yaptıklan gösteri-
ler, Sevrözlemcilerinin oldukça ilgisini çekiyor, tat-
lı su solcuları, şeriatçılar. yeni dünya düzeninin sa-
vunucularının alkışlarıyla karşılanıyor...
Devlet erkini elinde tutan ANASOL-D de neden-
se şaşkınlığını üzerinden atamıyor; hem Başbakan
Mesut Yılmaz hem de yardımcısı Bülent Ecevit
olaya tanı koymakta zorlanıyor...
• • •
ANASOL-D hükümeti 'irticayla' nasıl mücadele
edecek? Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü'ne İstan-
bul Kadıköy Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Tür-
köz'ü atayarak mı?
Sahi Mustafa Türköz kimdir?
Hasan Mezarcı'nın arkadaşı ve Mehmet Gü-
neş, Nedim Çeker, Muammer Türk adlı öğret-
menlerle 1994 yılında Hasan Mezarcı'yı savunan
kişidir. Bursa'nın yeni Milli Eğitim Müdürü Türköz,
yine o yıllar Kadıköy Anadolu Lisesi'nde 'şeriatçı
öğretmenlere' kucak açan, onları koruyup kolla-
yan yöneticidir...
Mustafa Türközü, 1994 yılında hakkında açılan
soruşturmayla görevinden alınmıştır. Dört ay ön-
ce de (Haziran 1997) 618 öğrenci velisinden para
topladığı ıddiasıyla Türközü hakkında soruşturma
açılmıştır.
5 Haziran 1997 tarihli Sabah gazetesinde Ah-
met Vardar.Türköz'e şöyle seslenmiştir: "Müdür
Bey kardeşim, bu paralar görünüşte az olabilir, a-
ma topladığın zaman 4.5 milyara yakın bir meb-
lağ çıkıyor ortaya. Hadi kurs işini kıvıramadın, öğ-
renci ve velilehni boş yere oyalayıp başka kursla-
ra gitmelehni engelledin ama paralannı geri ver-
meyi neden kıvıramadın acaba? O kadar zor de-
ğil be kardeşim, çağıracaksın velileri alın şu pa-
ranızı' diyeceksin o kadar!"
Hasan Mezarcı'nın yakın arkadaşı MustafaTür-
köz'ün aynı okulda birlikte görev yaptığı Türk Dili
Öğretmenı Nedim Çeker bugün nerededir?
Söyleyelim: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ba-
sın Yayın Müdür Yardımcısı...
Şimdi Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'a
soruyoruz:
"Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti karşıtı
olan, bu nedenle hakkında çok sayıda soruştur-
ma açılan Mustafa Türköz nasıl olur da Bursa Mil-
li Eğitim Müdürlüğü'ne atanır?"
Gelelim Muammer Türk'e...
Bu kişi de bir tarikat şeyhinin Orta Asya cum-
huriyetlerindeki okullarının genel müdürüdür...
Bir başka soru:
"Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim ve öğre-
tim Genel Müdürü Aysal Aytaç hâlâ görevinde
kimlerin baskısıyla kalmaktadır..."
• • •
Bugün 4 Eylül 1997...
Turan Dursun'un ölümünün yedinci yıldönümü...
Bir aydınlık savaşçısı yedi yıl önce canilerce kat-
ledildi...
O günden bugüne dek geçen süre, Türkiye'nin
1997'de hangi çizgiye geldiğini göstermiyor mu?
Tarikat şeyhlerinin, şıhlarının Milli Eğitim'den po-
lis örgütüne dek nasıl sızdıklannı Cumhuriyet okur-
ları çok iyı bilirler...
Şimdilerde umudumuz Mesut Yılmaz ile Bülent
Ecevit...
Camilerden ellerinde Kuran ve bayrakla çıkan-
ların, "Imam-hatipler kapatılamaz" diyenlerin ar-
kasında hangi dinci örgütlerin olduğunu çok şü-
kür görebildik...
Bu gerçeği Turan Dursun yıllar önce görmüş, ki-
taplarında dile getirmişti...
Turan Dursun, kendi inandığı dini bilmeyen bir
topluma dinini hâlâ kitaplarıyla öğretiyor; şeriat
bezirgânlannın maskelerini indirmeyisürdürüyor...
Bizim politikacılarımızTuran Dursun'un kitapla-
rını okusaydı. Mustafa Türköz'leri Milli Eğitim Mü-
dürü yapar mıydı?
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
DİNOZOR
ALMAYI
UNUTMAYIN!..
SADECE
50 BİN LİRA