Katalog

4EYLÜL 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 fülKIYl İstanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izrnır Manısa Aydın Denızli PB PB PB PB A A A A 23 24 22 25 30 30 33 31 Zonguldak PB 18 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB Y Y A A A A 20 20 19 19 22 21 22 18 Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A PB PB 33 29 30 31 27 28 24 22 33 Kars 14 «J^lzmır "^^^-Jc^^ «Ankara V - ^ "^J Erzurjm J ^ Â * ı—/ ^r\iKK «ı v Yurdun kuzeydoğu kesımlerı parçalı bu- lutlu, Doğu Karade- nız ıle Doğu Anado- ü'nun kuzeydoğusu sağanak yağışlı, ote- kı yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı bıraz daha azalacak Rüzgâr kuzey ve doğu yon- lerden orta kuvvette yer yer kuvvetlı ola- rak esecek. Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn Y PB Y Y Y Y Y Y M 23 23 22 23 25 26 29 Munih Y 25 Milano Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB PB PB PB PB Y A 24 28 33 29 28 2i 30 29 Y 30 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflis Kahıre PB A Y Y Y Y Y A 13 33 28 30 21 28 20 31 Şam 33 '•• Parçalı bj.utlu Sısi Bulutlj k Çok bulutlu ^ H l Yağmurlu \*j>j>*p Karlı j kar i Gok gurultufu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada "istanbul emniyetinde filmlerçekmişler. Adam ağ- zında sigarayla camiden çıkıyor. Ayağında ayakka- bıyla namaz kılıyor. Çeşitli amaçlaria topiumsal hu- zuru bozmak isteyen provokasyon peşinde olan in- sanlar (cami önünde ya da atv stüdyolannı basarak) bu eylemlere katılıyor." Başbakan'ın bu saptamayı renklendiren kimi söz- leri daha ilginç. RP'nin "bu eylemlerle ilgili tutumunda 'geçen haf- ta' değişiklikolduğunu" söylüyor. Başta RP'li millet- vekillerisokakgösterilerini "teşvikediyorlar"ve "şim- di" parti olarak uzak durmaya, mesafeli durmaya "özen gösteriyoriar". llginçtir: Başbakan'ın önemli açıklamalan yaptığı gün, Kazan Şevket, Islam hukuku aldatmacılığına başvuruyor, önce camilerdeki eylemlerin "illegar ol- duğunu kabul ediyor. Ancak: Şayet gösteri yapma hakkı kısıtlanmazsa, cami ön- lerinde olağandışı polis önlemleri alınmazsa, "halkı- mızın bu türgösterileri yapmasına olanak sağlansa" hiçbirolay. taşkınlık olmayacağını söylüyor. "lllegal eylemleri" kınamıyor, tersıne şeriatçı örgüt- lerin laik cumhuriyete karşı eylemlerini "meşrû", an- cak hükümetin önleyici önlemlerini -neredeyse- "gay- rimeşrû, hukuk dışı" ilan eden bir havada konuşuyor. Sor Kazan'a; eylemleri "illegal" tanımladığını söy- leyecek. Sor sakallıya, sanklıya; Kazan'ın eylemleri destek- lediğinı savunacak! Takkeli yöneticiler, bir yandan ellerinde Kuran ve yeşil bayrak, başlarda sank; yaktıklan şeriat ateşinın sönmemesi için kitle devinimlerinin sürüp gitmesini yürekten istiyorlar... Bir yandan da; hükümetin ve ona destek verenle- rin "dinsiz bir toplum yaratmak için ilk başlarda din- siz gençlikyetiştirme peşinde" olduğuna Müslüman toplumu inandırmaya uğraşıyorlar. Cambazlık Bu çabalannda yüzde yarım olasılıkla da olsa ba- şanya ulaşmak için her çareye, tabii öncelikJe yala- na başvuruyorlar. "Ezan susturuldu" diye manşetler atıyorlar. Anka- ra'da Hacıbayram Camii'nde bir iki gün önce sabah ezanının okunmasının engellendiğini ve namaz için gelen cemaatin geri çevrildiğini büyük başlıklarla ve- riyorlar. , Oysa, o sabahı kameralar saptıyor. TV'den görü- nenler ve işitilen ses şeriatçı manşetin tam tersi: He- nüz erken saatler. Sokak lambalarının ölgün ışıklan meydana vurmuş. Polis önlem almış, ama ezan sesi ekranı dolduru- yor. Güvenlik birimleri "Hacıbayram Camisi cemaati olmayanlarm' kalabalrk yapmasını öntemeye çaİFş^" yor. Olay bu. Şeriatçının, laik cumhuriyet düşmanı gazetenin kış- kırtıcı manşeti: "Ezan susturuldu." Şeriatçı basın, yalancılıkta Şaibe Hanım'ı bile ge- çiyor! RP borazanı Milli Gazete ise, kışkırtıcı yayınlarını alabildiğine sürdürüyor. "Orta kısımlarına öğrenci alınmayan imam-hatiplerde 'bu seneden itibaren kız ve erkek öğrencilerin karma öğretim' yapmasını" di- ne saygısızlık diye ilan ediyor. Dinsel eğitimi rayına oturtacak kimi önlemler, bo- razan gazetede "Zulüm tam gaz" manşetiyle duyu- ruluyor. Yalandan sonra kışkırtıcılığın da dik alâsı! Kamuoyu önünde böyle, ne ki, yargıya çıktıklann- da paçayı kurtarmak için bulduklan çare aynı gaze- tenin yan sütunlannda: RP Genel Başkan Yardımcı- sı Ahmet Tekdal, partisinin "topiumsal banştan ya- na" olduğunu söylüyor. Güler misiniz. yoksa 75. yılında Cumhuriyet'in içi- ne düştüğü takıyye çamuruna bakarak ağlar mısınız? RP'nin kapatılma olasılığına karşı seçenek partiyi hazırlamışlar. Iş kalmış Erbakan'dan sonra bir genel başkan aramaya. 1970'lerde Nizam Partisi kapatilınca, Isviçre'ye ka- çan Erbakan'ın yerine, ağzı var dili yok birini MSP Genel Başkanlığı'na getirdiler. Sular durulunca Erbakan döndü. Bir günde genel başkanlığa oturuverdi. Şimdi bu yolu açmaya çalışıyorlar. Refah cambazlığına hukuk izin verecek mi? • Baştarafi 1. Sayfada mrlanabileceğini kaydetti. Sağlık Bakanlığı'nın teb- liği ile gündeme gelen ceset torbalannın yaygın bir kul- lanım alanı bulunmadığı anlaşıldı. Cenaze levazı- matçılan ve tıbbi malzeme satıcılan, ceset torbasının piyasada satılmadığını be- lirtirken ambulanslarda da yaygın olarak kullanılmadı- ğı ortaya çıktı. Tebliğin uygulamaya ge- çirilmesi durumunda ABD'de 10 dolardan satılan ceset torbasının. 100-200 milyon dolarlık bir piyasa oluşturacak olması. karann arkasında ithalatçı firmala- nn kulislerinin etkili oldu- ğu iddialannı gündeme ge- tirdi. brahim Özsoy ise dün Is- tânbul'da gazetecilere yap- tığı açıklamada, uygulama- dan kendilerinin haberi ol- rnadığını söyledi. TSE'nin 28 Mart 1997 tarihinde bir yönetmelik yayımladığını belirten Özsoy, "Yönetme- lik bize Resmi Gazete'de ya- yımlanmak üzere gönderil- miş. Biz de olayı gazeteler- den öğrendik. Bize göruş so- rulmadı. Kişisel olarak bu duruma katılmıyorunı. Sı- nııiar çok geniş tutulmuş. UygulanabUir bir j önetme- MkdeP"dedi. Sağlık Bakanlığı ise yap- tığı yazılı açıklamayla, ilk- yardım çantası standardm- da yer alan yangın söndürü- cü ve ceset torbalannın zo- runluluktan çıkanlması için TSE'ye öneride bulundu. Sağlık Bakanlığı Müsteşa- n Prof. Dr.SedatÜnaL 132 sayılı kanunla kurulan TSE'nin söz konusu ilkyar- dım çantası standardını ha- zırladığını ve kanunun 2'C maddesi uyannca, "mecbu- ri olarak >ürüriüğe konul- masmda fayda görüldüğün- den" yürürlüğe konulmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın onayına sunulduğunu be- lirtti. Bakanlık tarafından hiç- bir değişiklik veya ek yapıl- madığını kaydeden Ünal, söz konusu standart ince- lendığinde. konunun tama- men ilkyardım çantası hak- kında olduğunun fark edile- ceğini vıırguladı. Ünal açık- lamasında, "Teböğin, 4/2. maddesinde ilkyardım çan- tası ve yangın söndürücü ile birlikte ceset torbasının da bulundurulacağı belirtilmiş ise de standardın içeriği ile ilgili 1, 2 ve 3. maddesinde, ilkyardım çantasında bu- lunması gereken madde ve malzeme arasında ceset tor- bası yer almamıştır" görü- şünü kaydetti. Soruşturma sürüyor RP'ye anayosa • Baştarafi 1. Sayfada Demir ve ArifSami Uygun. yedek hâkimliğe çı- kanlmadan serbest bırakıldı. Savcı Yüksel; Mehmet Tank Çetin. Cihat Akalın ve Fikret Sa- nkâhyaoğlu'nu Türk Ceza Yasası'nın 127-5. maddesi uyannca tutuklama istemıyle yedek hâkimliğe sevk etti. Ankara 1 No'lu DGM Ye- dek Hâkimi Süreyya Gönül'e yaklaşık 1 saat süreyle ifade veren Çetin, Akalın ve Sankâhya- oğlu da serbest bırakıldılar. Serbest bırakılmalan sırasında gazetecilerin, "Bir açıklamanız olacak mı" sorusuna. Cihat Akalın ve Fikret Sankâhyaoğlu sessız kalırken Tank Çetin. "Gerekli açıklamalaryapılacak, ba- sından hesap sorulacak" yanıtını verdi. Yüksel. öğleden sonra DGM'ye gelişinde ga- zetecilerin sorulan üzerine şunlan söyledı: "Amar Abdulselam Hareba. 228 bin dolan Murat Öztürk'e vermiş, Çeçenistan'a UetiJmek üzere. Oztürk bu parayı Çeçenistan'a vermek yerine Fikret Sankâh>aoğlu ile payiaşmış. Ha- reba daha sonra bu durumu öğrenip Murat Öz- türkten parayı kendisine vermesini istemiş. Öz- türk, bunun üzerine çek vermiş Hareba'ya. Ha- reba da çeki tahsil etmesi için Cihat Akalın'a ve- kâlet vermiş. Cihat Akalın \ekâletnameyle çeki tahsil etmeye gitmiş, ancak çeki tahsil edeme- miş." Alınan bilgiye göre soruşturma sürüyor. Bü- tün kanıtlann toplandığı, kanıtlann karartılma- sı olanağı bulunmadığı ve zanlılann adresleri- nin sabıt olduğu gerekçesıyle tutuklama karan verilmediğıne dikkat çekildi. Soruşturmanın bundan sonraki aşamasında iddianame hazırlanabıleceği, görevsizlik ya da takipsızlik karan verilebılecegi bıldirildi. Soruşturmanın kilit isimleri arasında yer al- dığı öne sürülen Medet Cnlü de serbest bırakıl- dıktan sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlar- ken şunlan söyledi: "Şunu hemen söyleyeyim ki Çeçenistan davası Türk milletinde maddi ve ma- nevi anlanıda her zaman destek buimuştur. Bu çokulvibirdavaydı. Budavanın bir şekilde med- yanın bazı organlan tarafindan özelükle Çeçe- nistan isminin de zikredilerek kullanılması ve bunun >anlış kullanılması Çeçenistan adının sa- kız halinc getirilmesi, özellikle Çeçenistan dava- sına yardımcı olan insanlar yönünden bunu bir karalama kampanyası olarak değerlendirho- rum. Şu ana kadar yayunlanmış hiçbir bilginin doğru olmadığı ortadadır. Özellikle şahsuna ait ve bana yönelik ifadelerden de bunu net olarak göriiyonım." Çeçenistan mücadelesinin çok şereflı bir da- va olduğunu belirten Ünlü, basında çıkan haber- lerin 'iftira,yalan.düzmece'' olduğunu öne sür- dü. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın Çe- çenistan yetkilileriyle görüştüğü haberlerinin de gerçekleri yansıtmadığını öne süren Ünlü, bır soru üzerine Hareba'yı tanımadığını. kendisiy- le hıç karşılaşmadığını ve tanımak da istemedi- ğini bildirdi. Ünlü. Çeçenistan"da Rusya'ya kar- şı savaş veren insanlara karşı Türkı>e'de yapı- lan faaliyetlerin tamamının resmi organlar gö- zetimınde ve denetiminde ve yine resmi kişile- nn nezdinde gerçekleştirildiğini kaydederken bu ilişki ve yardımlann belgelere davalı oldu- ğunu söyledi. Ünlü. yardımlann ilgili bakan ya da resmi kişiler tarafından verildiğinı anlatarak yardımlan teslim alanlann da Çeçen yetkilıleri olduğunu kaydetti. Ünlü. Çeçenistan için toplanan yardımlann yerine ulaştığına ilışkin tutanaklara sahip ol- duklannı belırterek şöyle dedı: "Bana o tarihte intikal eden bilgide o dönem- de toplanan yardun parasının neden para değil de mala dönüştürerek üetildi, acaba bu işin ar- kasmda başka bir şe> mi var diye Çeçen yetkili- leri bana bilgi \erdiler. Bu bahsi geçen mal Ba- kû'ya intikal ettirilmiştir ve Çeçen yetkililer tes- lim almıştır. Bununla ilgili belge \e tutanaklan gördüm. Aynca bu konu\ u biz de araştırarak çö- zümledik." Türkiye F-16 satmak için zemin yokluyor I Baştarafi 1. Sayfada kültüre ağırlık verildi. Gülbaba Türbesi, aynı zamanda Osman- lı'nın Batı'daki en son izi olma özelliğini de taşıyor. NATO'ya geçiş süreci içindeki 3 ülke arasında yer alan Macaris- tan'a askeri eğitim vennek ama- cıyla bu ülkeyle yakında bir aske- ri eğitim anlaşması da imzalama- ya hazırlanan Türkiye, Amerikan Lockheed Martin fırması ile ortak- laşaürettiği F-16'lan Macaristan'a satmak istiyor. Türkiye böylece Mısır'dan sonra Macaristan'a da F-16 satışını gerçekleştirmiş ola- cak. Türk Silahlı Kuvvetleri, NA- TO'ya girme hazırlıklan yapan ,>tacariştftn;aaskeri eğitim alajun- da yardım edecek. Buna ek olarak. iki ülke savunma sanayiinde işbir- liğiyle Macar silahlannın NATO standartlanna uyarlanmasına kat- kıdabulunulacak. Buamaçla. Mıl- li Sa\unma Bakanı Ismet Sezgin. kasım ayında Macaristan'da görüş- melerde bulunacak. Macaristan, Avrupa Birliği (AB) ile 33 yıllık ortaklık ilişkisi bulu- nan Türkiye'den birliğe üyelik ko- nusunda çok önde. Yaklaşık 5 yıldır AB ile kurum- sallaşmadönemi yaşayan Macaris- tan, birliğin kabul edeceği ilk 5 ül- ke arasında yer alıyor. Yaklaşık 10 milyon nüfuslu Macaristan, geliş- miş pazar ekonomisi şartlan ve ka- rarlı politik durumuyla dikkat çe- kiyor. Özelleştırmenın ıleri aşama- sında ve yüzde 100"e kadar yaban- cı şirket ortaklığı mümkün. Türkiye'nin Macaristan'a ıhra- catında yüzde 55'likartışoldu. Bu ülkedeki en büyük Türk yatınmı. Türk Halk Bankasf nın Macaris- tan'dâ^urul an Macaristan Hâîk n Bankasf na katılımı oluşturuyor. Demırel. dün Türkiye'nin Buda- peşte Büyükelçiliği'nde düzenle- nen törende, Türk-Macar dostluğu konusundaki çabalanndan dolayı Prof. Dr. Geza Feher, Prof. Dr. Gyözö Gerö ve Dr. David Geza'ya liyakat nişanı verdi. Cumhurbaş- kanı Demirel. törende yaptığı ko- nuşmada, 1994 yılında Macans- tan'ı ziyareti sırasında Zigetvar'da açılışını yaptığı Kanunı Sultan Sü- leyman Anıtı ıle restorasyonu ta- mamlanan Gülbaba Türbesi'nin i- ki ülke arasında mevcut dostluk ve hoşgörünün bir ayağını, Tekir- dağ'daki Macar Kahraman Rad- koczi Ferenc Anıtı ile Kütahya'da- ki Kossuth Lajos Anıtfnın ise Tür- kiye'deki dığer a>ağını oluşturdu- ğunubelirtti. Demirel \e Macaristan Cumhur- başkanı Arpad Göncz. dün öğle- den sonra ortak basm toplantısı dü- zenledüer. Göncz.. Türkordusunun NATÖ'nun en güçlü unsurlanndan birisi olduğuna dikkat çekerek, Türkiye'nin Macarordusunun eği- timıne katkıda bulunacağını söyle- di. Göncz. Türkiye'nin Macaris- tan'ın NATO'ya tam üyeliği konu- sunda verdiği desteği de anımsata- rak Türkiye'nin AB üyeliği konu- sunda kendisine bir perspektif çi- zilmemesi durumunda NATO ge- nişlemesine pürüzler çıkarabilece- ğı yolundaki geçmiş politikasını yinelememesı imasında bulundu. Göncz, Türkiye'nin AB'ye tam üyelığine destek verdiğini belirte- rek "Türkiye'nin AB'ye tam üyeli- ğini gerekli buluyoruz. Avrupa, sa- vunmasında aslan payını üstüne alan Türkiye'ye, avıu şekilde tam üyelik hakkuıı vermelidir. Avrupa, ilişkilerinde Iürki>eilejanlızcati- caret yapmakla yetinmemelidir" dedi. Demirel de önemli bır kültürel ışbirliği olan Macaristan'la Türki- ye arasında 250 milyon dolar civar nnda seyreden ticaret hacminin 1 milyar dolara çıkanlması gerektı- ğını belirtti. Demirel, bölünmemiş bır Avrupa*ya doğru \onelme ol- duğunu belirterek, Türkiye'nin 45 yıldır NATO üyesi olduğunu \oır- guladı. Demirel, bir soru üzerine Türkiye ile Israil arasında yapılacak ortak askeri tat- bikatın arama-kurtarma manevrası olduğunu belir- terek "Bunun nesine itiraz edilecek anlamak mümkün degildir. İtiraz eden ülkeler de bu tatbikata katılabilir" dedı • Baştarafi 1. Sayfada Şevket Kazan, Hasan Hü- seyin Ceylan, İbrahim Ha- 111 Çelik. Şükrü Karatepe ve Şevki Yümaz'ın da ara- lannda bulunduğu çok sa- yıda RP'li yönetıci en az 5 yıl süreyle siyasi partilere üye olamayacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın RP'nin İca- patılması istemiyle açtığı davada, Anayasa Mahke- mesi'nin parti yönetimıne esas hakkındakı savunması- nı sunması için tanıdığı sü- re yann saat 17.30'da dola- cak. RP, davaya ilişkin ön ya- zılı savunmasını 4 ağustos- ta Anayasa Mahkemesi'ne vermişti. Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcısı Vural Savaş da esas hakkındakı mütala- asını 6 ağustosta Anayasa Mahkemesi'ne göndermış- tı. Başsavcı Savaş'ın müta- laası aynı gün RP'ye ıletil- miş ve son savunmasını sunması için 30 günlük sü- re verilmışti. RP yönetimı- nın Altınoluk'ta uzun süre- den bu yana hazırladığı e- sas hakkındaki savunmasını Anayasa Mahkemesi'ne sunmasının ardından Baş- kan Yekta Güngör Özden. Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Savaş ile RP Genel Başkanı Erbakan ya da bır parti yetkılisini sözlü açık- lamalarda bulunmak üzere davet edecek. Sözlü açıkla- malann tamamlanmasının ardından dava dosyası, in- celenmek üzere raportöre verilecek. Anayasa Mahke- mesi heyeti, raporun ulaş- masının ardından dosyayı incelemeye alacak ve RP'nin kapatılması istemli dava karara bağlanacak. Cumhuriyet'in hukukçu- lardan aidığı bilgiye göre Anayasa Mahkemesı. dava- yı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi doğ- rultusunda incelerse, RP Genel Başkanı Erbakan, ıs- tifa etse dahi partinin kapa- tılması durumunda, siyaset yasağına mahkûm olabıle- cek. Hukukçular, Siyasi Partıler Yasası'nın bazı hü- kümlerinin anayasayla çe- lıştığine dikkat çekerek, Anayasa Mahkemesi'nın davayı esastan görüşmeye başlamadan önce, dosyayı anayasa ya da Siyasi Partı- ler Yasası hükümlerine gö- re ıncelemeyi kararlaştıra- bıleceğıne işaret ettıler. Hu- kukçular, yüksek mahkeme heyetinin, Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcılığfnın De- mokratik Banş Hareke- ti'nin kapatılması istemıyle açtığı davayı anayasa hü- kümleri çerçevesinde ınce- leyerek reddettiğıne dikkat çektıler. Anayasanın siyasi parti- lenn kapatılmasını düzenle- yen 69. maddesinın ilgili fıkrası şöyle: "Bir siyasi partinin 68. maddenin 4. fıkrası hüküm- lerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına. ancak onun bu nitelikteki fi- illerin işlendiği bir odak ha- line geldiğinin Anayasa Mahkemesi'nce tespit edil- mesi halinde karar verih'r. Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurula- maz. Bir siyasi partinin te- melli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kuruculan dahil üyele- ri, \na>*asa Mahkemesi'nüı temelli kapatma>a ilişkin ke- sin karannın Resmi Gaze- te'de gerekçeli olarakva>im- lanmasından başlavarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu. üyesi, yönericisi ve denetçisi olanıazlar." Anayasanın 69. maddesi- nın atıfta bulunduğu 68. maddenin 4. fıkrası ise şöy- le. "SKasi partilerin tüzük \e programları ileeylemleri, de\letin bağımsızlığına, ül- kesi \e milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklan- na, eşitlik ve hukuk devieti *-• kelerine, millet egemenliği- ne, demokratik \v laik cum- huriyet Ukelerine a> kın ola- maz: sınıfvev a zümre dikta- törlüğünü ve>a herhangi bir tür diktatöriüğü sa-v unmayı ve \erleştirmeyi amaçlava- maz; suç işlenmesini teşvik edemez." Anayasa Mahkemesi he- yetinin, dosyayı SPY hü- kümlen çerçevesinde ınce- lemesi durumunda Erba- kan. partiden ihraç edılır ya da ıstıfa ederse partinin ka- patılması durumunda yasa- nın 95. maddesi kendisine uygulanmayacak. Söz ko- nusu madde, temelli kapatı- lan siyasi partılenn kapatıl- ma tarıhinde üyelen ve yö- neticilennın 10 yıl süreyle sıyasetten men edılmelenni öngörü>or Cumhurbaşkanı Sükyınan Demirel'i Macaristan'a Başbakan Yılmaz ve Genelkurmay Başkanı Karadayi uğurladı. iddiaları ciddiye alımyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Anayasa Mahkemesi. RP'nin son sa- voınmasını vermek için 60 günlük ek süre istemini bugün karara bağlaya- cak. RP'nin başvurusunun reddedil- mesi durumunda esas hakkındaki sa- vunmanın yann saat 17.30'a kadar Anayasa Mahkemesi'ne iletilmesı gerekiyor. RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan'la birlikte Altıno- luk'ta savunmayı hazırlayan RP kur- maylan. ret yanıtı olasılığını dikkate alarak son düzeltmelen yapmak için çalışmalan hızlandırdılar. Altı bö- lümden oluşan savunmada. öncelik- le RP'nin 14 yıllık çalışmalan uzun uzun anlatılırken, insan haklan ve de- mokratik haklaraçısından Türkiye ve Batılı ülkelerin kıyaslamasına yer v e- rildi. RP'nin, "laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği"' gerekçesiyle ka- patılması istemıyle 21 Mayıs'ta açı- lan davada yazılı savunma için tanı- nan sürenin sonuna gelindi. Anayasa Mahkemesi'nin bugün yapılacak toplantısında RP'nin ek sü- re istemine olumsuz yanıt vermesi olasılığını göz önünde bulunduran RP kurmaylan. Altınoluk'ta savun- maya son şeklini verdiler. Alınan bilgiye göre. RP'nin savun- ması 6 ana bölümden oluşacak. İlk bölümde RP'nin kuruluşundan bu ya- na geçen çalışmalanna, yerel yöne- timlerde ve REFAHYOL ıktidannda- kı uygulamalanna yer verilerek "RP'nin yasal sınırlar içinde faaliyet gösteren bir parti olduğu" savunula- cak. tlk savunmasında Avrupa ülke- lerinden örnekler vererek "Çağdaş dunyada partiler hakkında kapatma karan verilmesüıin söz konusu olma- dığına'" dikkat çeken RP, son savun- masında da Batı'dan örneklemelere yer verecek. İnsan haklan ve demok- ratik gelenekler, uygulamalar açısın- dan Türkiye ile dünya ülkelerinin kı- yaslanmasına yönelik örnekler son savunmada da vurgulanacak. Anayasa Mahkemesi'ndeki dava- nın sonucunu kaygıyla beklerken ka- patma karanna karşı bazı önlemler geliştirmeye çalışan Erbakan. tüzük ve program hazırlattırarak yeni parti için düğmeye basarken. RP kurmay- lan parti tabanında moral bozukluğu yaratmamak için bu çalışmalan gız- İeme çabası içindeler. RP Grup Başkamekili Temel Ka- ramoUaoğlu dün düzenlediği basın toplantısında. bir yandan "iddiana- meyi ciddiye almadıklan" için hiçbir hazırlık yapmadıklannı öne sürerken. diğer yandan "RP'yi kapatma yolu- na gidilirse, aynı ideaUeri paylaşan in- sanlann bir araya gelerek bu partiyi kurmalan hiç de zor olma/" dedi RP üzerinde farklı yöntemler ızle- nerek baskı kurulmaya çalışıldığını savunan Karamollaoğlu. Çeçenis- tan'ya yardım paraları konusunda RP'ye yönelik iddialarla ilgili en kü- çük birdelil bile bulunamadığını kay- detti. Karamollaoğlu, partisine gözdağı vermeye yönelik çabalann sürdüğü- nü belirtti. RP Genel Başkanı ve mıl- letvekillerinden sonra şimdi de bele- diye başkanlannın hedef alındığını öne süren Temel Karamollaoğlu, şun- lan söyledi: "Bazı kesimler ortaya attıklan id- dialar ile Anayasa Mahkemesi üyele- rini etki altına almaya çalışıyorlar. Anayasa Mahkemesi üyeleri Türki- ye'nin en büyük ve en önde gelen par- tisi hakkındaki dav ada, en isabetli ka- ran verecektir. Biz mahkeme>e güve- niyoruz. RP'\i önlemeye. ikridara da- ha güçlü olarakgelmesine engel olma- ya hiçbir beşerin gücü jetmez." Karamollaoğlu. bir soru üzerine Erbakan 'ın kapatma karanndan bir gün önce siyaset yasağından etkilen- memek için RP'den istifa edeceği id- dialannı "senaryo" olarak niteledi. Yeni bir parti kurma hazırlığı yapıp yapmadıklanna ilişkin soruya yanıt verirken hiçbir hazırlıklan olmadığı- nı öne süren Karamollaoğlu, şöyle devam etti: "Bir kere RP kapatılamaz. Çünkü kapatnıayı gerektirecek hiçbir unsur vok. RP, Türkiye'nin her tarafında teşkilatlanmıştır. Bundan dolayı da mihonlarca seçmeni vardır. Eğer RP herhangi bir şekilde, hiç tahmin edil- meyen antidemokratik bir tarzda ka- patma yoluna gidilirse, bu partiyle av- nı idealleri paylaşan insanlann bir araya gelerek hemen kurmalan hiç de zor ve güç ounaz, uzun bir zaman gerektirmez." DİNOZOR'DA ŞENLİKVAR!..