25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 1997 PERŞEMBE OLAYLAR VE GÖRUŞLER Bıçak Sırtını Aşmak... . Dr. NTJR A L K I Ş Shmar Sınan Cniversitesı Eğitim Bilimlen Bölümü PENCERE T oplumsal değişmenin tozu dumana kattığı bir zamanda, yaygın kulla- nırruyla şeriattan, ikinci _ cumhuriyete, oradan Marksizme: kadar her cür düşüncenin var olduğu bir ortam- da, Atatürkçü düşüncenin yarattığı ulusal birliği koruma sancısını bera- berce yaşıyoruz. Koşkusuz, bilim dogma'yla. biz de şeriat'la olamayız; bu. bugünün ve yannın gerçeği. Da- ha fazla betimlemek gerekmez ama görûnenler gerçek olduğu kadar da yanıltıcı, çıplak gözle görünen ama önemsenmeyen bir gerçek daha var ki. korkunç! Toplumun ekseninden geçen bir tüketim eğrisi var. Nasıl an- latılır bilmem ama, sanki doğal bir hortummuş da her şey onun çevre- sinde dönüyormuş gibi ya da topacın içinden geçen düz çizgi gibi bir etki- si var. Yanar döner, değişen etkile'r gösteriyor, genelde çok olumsuz ama arada bir de olumlu, baktığınız yöne bağlı. Bu ne demek? Bu şeriat yanlılan- nın da tüketim eğrisinin etkisinden kurtulamıyor olmaları demek. Bir kez geçen iktidarlan döneminde Re- fah'ın. azuılığa sunduğu bu dünyalık refah ve tüketim olanaklan ile savun- duğu görüşün bu çağda birbiriyle ör- tüşmediği artık yandaşlan tarafından da açıkça anlaşıldı. Ikincisi. öteki dünyanın refahıyla avutulan çoğunluğun, RP yönetimi görmezden gelse de bu dünyaya iliş- kin olan ve tüketim eğrisinin etkisiy- le günden güne artan, bir kaç çuval ta- hılla sınırlanmış zekâtlarla da asla do- yamaz bekkntileri, Refah iktidan ile birlikte suya düştü. Bu, eğer, ekonomiyi iyi oturtur- sak, hakça paylaşım sağlarsak insan- lann şeriatla olan bağlanndan biri ko- par demek. Bunun için tüm ekono- mik etkinliklerin vergilendirilmesi için coğrafi bilgi sistemleri (1) ile kayda geçmesi gerek. Ekonomi, değişimde hep gözle gö- rünen gerçeklerdendi. Şimdi de eği- tim, toplumumuz için daha fazla eği- tim, sonunda genel kabul görür bir gerçek durumuna geldi. Toplumun şeriatla olan ikinci bağı eğitimden gelmektedir. Ülkemiz bu bağı kopar- mada gerek sekiz yülık kesintisiz eği- tim yasası onayı, gerekse bağışlarla kararlı, bu nedenle kendimizle gurur duymalıyız. Şu an eğitimin örgün kıs- mını çözümlemeye giriştik, yann sı- ra yetişkin eğitimine gelecek: Ülke- mizin öncelikli eğitim konulanndan birine, vatandaşlık eğitimine... Onda da kararlı olmalıyız. Hemen belirtmekte yarar var, ekonomi, coğ- rafi bilgi sistemlerinin işleyişi, vatan- daşlık eğitimi ile desteklenmezse se- kiz yıllık eğitim, yalnızca sekiz yıl topluca uykuya yatmak anlamına ge- lir. Çünkü, o hakkı henüz olmayan sekiz yıl mezunlan ilk seçim için bir çare olamaz. Toplumda kimilerinin savladığı gi- bi sekiz yıllık eğitim, eğitimde fırsat eşitliğini bir geceden ötekine sağla- yacak büyülü bir değnek değil, önem- li bir başlangıç noktasıdır. Eğitimde fırsat eşitliği, ulaşıldıkça ufuk çizgi- si uzaklaşan bir noktadır. Naif bir ya- pıya sahiptir, adım adım gerçekleşir, siyasal denge zorunludur. Nicelik ka- dar nitelik de önemlidir. Eğitimde nicelik ve nitelik arttır- maya yönelik çahşmalann ülke gene- line yayılması fırsat eşitliği ilkesine doğrudan katkıda bulunur. Bu alan- da nitelik arttıncı en önemli öğeler- den biri öğretmen'dir. Öğretmenin toplumsal tabakalaşmadaki yerini yükseltme yoluyla öğretmenliği çeki- ci kılıp nicel (sayıca) öğretmen artı- şını sağlamak kadar öğretmenin bi- limsel bilgiyle tazelenmesini sağla- mak da yaşamsaldır. Bilindiği gibi. halen sistemde çalışan öğretmenle- rin eğitimi için düşünülebilecek yol hizmet içi eğitimdir. lşte tam bu noktada, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış, eğitimin niteliği adına doğru bir iş yaptı. tlköğretim yasasının onaylanmasından bir ay kadar önce, üniversitesi bünyesinde "İnsan Kay- naklan Geliştirme Merkezi" kurdu, önceliği de eğitim kesimine verdi. Üniversite-eğitim sektörü işbirliği sa- yesinde bu kesimin hizmet içi eğitim gereksinimine yanıt vermeyi amaçla- yan bilim adamımız, olağan eğitim süresi dışında kullanılmayan eğitim binalannı daha fazla değerlendirme- yi hedefliyor. Öğretmenlerin bilişsel alanlannda davranış değiştirmeye ait her türlü bilimsel ve felsefesel bilgi, duyuşsal alanlannda öğretmenlik mesleğine yönelik değerler, tutumlar ve tavırlar: psiko-motor alanlannda ise eğitim teknolojisi becerilerinin oluştunılması gerekir. Bu üç alan birbirinden bağımsız oluşturuhnamalıdır. Hem bu üç ala- nı bütünlükJü etkilemede, hem de de- ğişen ve devinen bilimsel bilgiyi ya- şama geçirmede üniversitelerden ya- rarlanma ne kadar doğru bir düşün- cedirî Yalnızca soyadı benzerliğimiz olan Sayın Alkış'ın bu girişimi dile- rim başanya ulaşır. Hadi gelin hep biz de bir şeyler ya- palım: Ama yaptığımızın en iyisini yapalım. Bu yalnızca ülkemiz için değil, kendi doyumumuz için de çok önemlidir. Eğitimde hepimiz, beyin fırtınası tekniğini kullanabiliriz. Toplum ola- rak olabildiğince çok proje üretip, tar- tışıp, gerçekleşme şansı olanlan se- çip, deneyip uygulayabiliriz. Bu tek- niğe uygun tartışmak için her konu- da düşünce üretebilmeliyiz. Üniver- siteleri yaşamın her alanına, bilim- den felsefeye, felsefeden sanata itici güç olarak katmak zorundayız. Neler neler yapabiliriz... Ömeğin. bu ve bundan sonraki öğretim yılla- nnda öğretim üyeleri olarak, ilk ve ortaöğretim okullan ile birlikte ola- biliriz. Okullarda, hangi alandaysak o alandaki bilimsel gelişmeleri öğ- rencilere konferansla, öğretrnenlere seminerlerle ulaştırabiliriz. Öğrenci- lerle projeler yapabiliriz. Hangi il'e, ilçe'ye gidebiliyorsak, gücümüzü bi- raz zorlayarak onlara ulaşabiliriz. ina- nın bize bir el uzatma uzaklığındalar Üniversite dışında ise, örneğin. zıhin- sel özürlü çocuklanmızı topluma ka- zandırmak için yapılan çalışmaları destekleyebiliriz. Ulkemizin doğal zenginliği olan üstün zekâ \e >ete- nekli çocuklanmızı elden geldiği ka- dar çabuk saptayıp onlara eğitim ve- recek okullar ve sistemleri destekle- yip, yenilerini açabihriz. Bunlar ve bunun gibi nice seçeneklerin yurtta yaygınlaşması. eğitimde nitelik arttı- nr; eğitimde fırsat eşitliğinin o narin yapısını onarmaya yardım eder. Bir yanda şeriat çığlıklan, öte yan- da bilim adamlannın iğneyle kuyu kazması... Sanırmısınız ki, yalnızca dogma yürüyor da bilim emekliyor? Hayır, umutluyum. Ekonomi \ e eği- timin güçlenmesi, bilimsel bulgular- la yol alması yalnızca şeriatın bağla- nnı koparmakla kalmaz, aynı zaman- da değişim ırmağını da yatağına otur- tur. Bıçak sırtı bu, aşmak için emek gerek, çaba gerek... (1) Alkış, Zübeyde. "Yönetimler- de Karar - Destek Sistemi Olarak Coğrafi Bilgi Sistemfcrinin Önemi" CBS 96 Coğrafi Bilgi Sistemleri Sempozyumu, İstanbul: 26-28 Eylül 1996. s. 71-75. Yukarıdaki şubemizi 12 hafta içinde 46.OOO kişi ziyaret etti. (Bctztlctrr tcut J±.merikcıy dan geldiler.) Evet. İnanılmaz değil rni?.. Tam 46.OOO rnüşterimiz, dünyanın dört bir köşesinden www.isbank.com.tr adresini ziyaret edip diledikleri bankacılık; işlemlerini yaptı. İş Bankası'nın gelişmiş güvenlik önlemleri sayesinde; kimi Internet üzerinde havale gönderdi, kimi yatınmlarını yönlendirdi, kimi repo yaptı, kimi de hesaplarıyla ilgili bilgi aldı. Siz de bankacılık işlemlerinizi çağımızın mucizesi Intemet üzerinde yapmak isterseniz... Gelin, hesabınızm olduğu İş Bankası şubesine bir Interaktif Bankacılık. talimatı verin; Tiirkiye'de bankacüığın ulaştığı en uç noktayı ziyaret edin. ÜTÜRKİYE İŞ BANKASI *lnteraktlf BİlgiSayar'ın tiirnü ücretsiz olan hızmetlennden yararlanmak için Intemet'e bağlanabilen bir kışîsel bılgisayar yeterlı. Başka hiçbir cihaza ihtıyacınız olmadığından, ödemenız gereken herhangi bir kira ücreti de >ok. Daha a>nntılı bilgi almak isterseniz, telefonumuz: (O3 1 2) 289 85 28 Interaktif Bllgisayar işlemlerinizi Intemet'e bağlanmadan yapmak isterseniz, telefonumuz: (O312) 289 82 <*O TARTIŞMA Toplum Ahenginin Bekçileri E n doğal haklandır insanlann: bir düzen, bir ahenk ıçinde mutlu yaşamak istemeleri. Nasıl sağlanıyor? ICimler uğraşıyor bu konularda? Nedir amaçlan? Başlanna neler gelıyor? Hangi engellerle ve niçin karşılaşıyorlar? Neydi o TBMM'de gördüklerimiz? Sürekli sekiz yıllık eğitime karşı çıkmak ne anlama geliyor? Niçin basm • • mensuplanna saldınyorlar? ( y ^ »• llkel kalmak acı ofûyör... Bu duyguyu algılamadan -eğitimin sırlanna" ermek daima yüzeysel kalıyor. Günümüzün eğitiminin değiştığinin farkındayiz. Eğitimdeki bu değışme (ve gelişme) dünyanın hızlı ılerleyişmin de önünde gıdiyor. Eğitimin temel sırn "sürekli merak" edebilmektir. Insanlan sevmek. dertlerini paylaşmak. onlar için üretmek ve sürekli iyi niyetli olabilmektir. Dinsel eğitimde de geniş zihinle hareket etmeyi ve çeşitli kitaplar okumayı, felsefeyle ilgilenmeyi "günah" kavramıyla sınırlamak ilkelliği ve yanlışlıklan doğuruyor. Dinı "indirilen din" halinden çıkanp "uydurulan din" haline dönüştürüyor. Artık bilgisayarlar her yerde görülüyor. Telefonlar ceplerde taşıruyor. Bilgi, davranışlara yansımadıkça eğitim gerçekleşmiş sayılmıyor. Insanın en hayırlısı insana hayırlı olan bilim adamlanndan biri de Edison'dur. Ampulden başka, telefondan sinemaya kadar yüzlerce icada damgasını vurmuştur. MÖ 5000 ile 700€ yıllan arasında; iğnenin, ateşin ve tekerleğin bulunmasından, feza çağını >aşamakta olan günümüze dek Arşimef ler. John Gutenberg'ler. Galileo'lar, Newton'lar, Hervey'ler, Joseph Lister'ler, Montgolfier Kardeşler. James Watf lar. Alfred Nobel'ler. Mors'lar, Pasteur'ler. Markoni'ler, Einstein'lar. bu ınsanlara bir şey anlatamamışlarsa. oradaki eğıtime özellikle önem ve ağırlık verilmesi gerekmektedir. Cuma namazlanndan sonra "şeriat isterüz" diye bir patırdı koparmak, şalvarlı. sakallı Ankara'ya yürûmek. Meclis'i basmaya kalkmak. sağlıksız davranışlar sergilemekten başka bir şey değildir. Ancak eğitimin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. METİN SERİNKAYA Bugün 4 Eylül... Bugün 4 Eylül... Alaşehir'in kurtuluşu... 30 Ağustos'ta yenilgiye uğrayan düşman, ortalı- ğı yakıp yıkarak kaçıyor. Türkaskeri4Eylül'deAlaşehir, Buldan, Kula, Sö- ğüt'ü; 5 Eylül'de Bilecik, Bozüyük, Simav, Demirci, Odemiş, Salihli'yi; 6 Eylül'de Akhisar, Bahkesir'i; 7 Eylül'de Aydın'ı; 8 Eylül'de Manisa'yı kurtarıp 9 Ey- lül'de Izmir'e girecek, Hükümet Konağı'na Türk bayrağını çekecek. Halide Edib kurtarıldıktan he- men sonra gördüğü Alaşehir'i şöyle anlatacak: "Şehirbirkülyığını. İnsanlann, öküzlerin güçlük- le çektikleri top arabalan arasından geçiyoruz. Ne Yunanlılar, ne biz, ölülerimizi gömmeye vakit bula- mamıştık. Türkordusu, Türk şehirlerini ateşten kur- tarmak için var hızıyla koşuyor. Yunan ordusu da yaptığı yangınlardan, cinayetlerden kaçıyor. Hiçbi- risi öteki tarafa zerrece merhamet göstermiyor. Halk darmadağınık. Kadınlar akıllannı kaybetmiş- ler gibi yerdekı taşları tırnaklarıyla kazıyorlar. Ce- hennem dünyaya inmiş gibi. Gözlerimi kirpiklerimi örten tozdan etrafı göremiyorum. Alaşehir'i daima yanık insan kokusu gelen bir fmn gibi hatırlanm.'' (Türkün Ateşle Imtihanı) 10 EylüH922'de Mustafa Kemal Izmir kıyıların- dan denize bakarak der ki: "- Bir rüya görmüş gibiyim.'' (Yakup Kadri Ka- raosmanoğlu, Ergenekon) • Peki, 9 Eylülde Türk ordusu Izmir'e girince her şey sonuçlanmış mıydı?.. Ne gezerl. Anadolu'da Türkler vardı, ama, Türkiye yoktu. Zamanın Ingiltere Başbakanı Lloyd George, Ba- tı'nın yargısını şöyle dile getiriyordu: "Ülkesinde saldırgan olmaktan başka hiçbir ni- teliğe sahip olmayan bir kavim, sırf kuvvetine gü- venerek elinde bulundurduğu topraklan (...) kötü idare ederse, milletler bu perişan alanlara uygarlı- ğı yeniden getirmek hakkına, hatta görevine sahip- tiher. Bu ödev Batı ovalan ve ormanlan hakkında- ki Kızılderililerın iddialanna karşılık Amerika'yı ku- ranlann davranışlannı meşru kılar.'' Türk "tembel- liği, hareketsizliği, budalalığı ve pervasızlığı ile bir bahçeyi çöle çevirmiştir." (Tank Zafer Tunaya, Devrim Hareketleri Içinde Atatürk Devrimi) Izmir 9 Eylülde kurtulmuştu: ama Lloyd George Ingiliz kralına şu mektubu sunmuştu: "Kabine yine bu sabah önemli bir toplantı yap- tı. Kemalistler Çanakkale tarafındaki kıyıyı işgal ef- selerbile, donanmamız Çanakkale Boğazı'nın hür- riyetini garanti altına almaya hazırdır. İkinci olarak Kemalistler Çanakkale 'ye yalnız ikiyoldan silah ge- tirebilırler ki (...) bunların ikisı de hem denizden bombardıman edilir, hem de havadan etkili hü- cumlara açıktır." (Tek Adam, Şevket Süreyya Ay- demir) Lloyd George Kemalıstlerebugünkü "YeniMan- dacılar" gibi kızmaktadır; ama düşünü gerçekleş- tiremeyecek. Izmir'in kurtuluşundan 40 gün sonra 19 Ekım 1922'de düşecektir. • „„ Curn.hur.iyet, "Büyük Taarruz'dan Izmir'e" dek ıyaşaoan tarihi Sabahattin Selek'in kaleminden .Qkurlarınayann.sunuyor Busüreçle "SevrRüyası" tafihe gömûlmüştü. Şimdi bu rüyayı yeniden görenlerin hortlaması üzerine 30 Ağustos güncelleşti. Çağdaş insan, kendi kısa yaşamının zaman dili- miyle hayatını kısıtlayan biryaratık değildir; geçmiş- le geleceğe yayılan bılincimizin boyutlarına denk bir hayatın evrenselliğini benliğimizde duyumsaya- biliriz. Tarihe "geçmişbilim" diyebilir miyiz? Bilemem... Bildiğım, "gelecekbilim"\r\ gızilgücünün tarih say- falarında yazılı olduğu gerçeğidir. türsak SİNEMA EĞİTİM CALISMALARIBAŞLIYOR. 6 Eylül- 22tem1 »97 (Cuımdaa gânleri, Soot: 14.30 -18.30) . • D H V I S İ M M fariâıe Gcnd Bokış • Törk Vmem feteıe GCMİ Muf • Saemdo Kannlor ve AkımJar • Senoryo Yazn Telniğl • Mekoıjk Kamerılar ve SeslendinM YİBtMileri • Okjekttf ÖıeUkltri vt Kodraj • VMeo Kameroları • Snemıda SaiNt Yöaetini • Aydmlatnıa Teknifi ve Işık BBgiji • Çekn PlatJan ve Kasero Hareketieri • Smenada Oyımcutuk • SB«UJQ Knfi İlkeieri • S İ K M FÜMİMİe Ktrp TeUği (UysriaMk) • V M M F h M e Knrg. Tekniğt (Uygotanah) • F h YmetinûİR TCMCI İlkeltri • Bir Filniı Yopm Sırcci • Filn TÖRSAK - TirUyt Sh«M w AMfeviSMİ Kfllir VaM Goırteci Erd tternek Sok N«:ll/2 Seyoglu - İSTANBUL H (0 212) 251 84 81 - 251 67 70 • 244 52 51 EGITIM KURUMLARI KAYITLAR BAŞLAMIŞTIR. Tel: (0.212) 246 32 51 (O.212) 248 95 58 Bugünlere küçuk ödünlerle geldik... ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI Tel: 0212-2^6 28 99 Faks: 0212-286 13 54 lakıfbank Etiler Şb. Çev Bağı} Hesap \o: 2012176
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle