Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26EYLUL1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yeni bina alınacağı gerekçesiyle milyonlarca mark toplandı, ancak hiçbir işlem yapılmadı
Mifli Görüş'ten bir vurgıın dahaMETtSGÜR
KÖLN - RP'nin Avrupa'daki yan ku-
ruluşu Islam Toplumu Milli Görüş'ün
(tTMG). Köln'de 40 milyon marka ye-
ni bir merkez binası alınacağını duyu-
rarak beş ay içinde yüz binlerce mark
topladığı ortaya çıktı. tTMG'nin bina-
nın satın ahnmasına yönelik herhangi
bir teşebbüste bulunmaması 'Milli Gö-
rüş'ten yeni bir vurgun' olarak nitelen-
dirildi. Milli Görüş'e aynca Berlin Se-
natosu'nunda 1 milyon mark yardım et-
tiğibelirlendi.
Milli Görüş Kültür ve Sosyal Hiz-
rnetler Genel Merkezi adına bastınlan
•ve camilerde dağıtılan tanıtım broşü-
ründe, Köln'ün Buchheim yöresinde
açık bir arazide bulunan Nokia Kabel
GmbH fırmasına ait olan bina ve arazi-
nin toplam yüzölçümünün 140binmet-
rekare, fiyatınm 40 milyon mark oldu-
ğu belirtilerek şöyle deniyor:
"Işte her geçen gün hızla büyüyen ve
o nispette de hizmet sahası genişteyen
kuruluşumuz, hizmetlerini daha iyi yü-
rütebilmek ve A>rupa ülkelerinde yaşa-
yan 3.5 mihon insanımızı en iyi bir şe-
kildc tenısil etmek için yeni bir hizmet
binası satın alınması için tesebbüse ge-
çihniş ve gerekli anlaşmalar tamamlan-
mışnr. Yan sayfalarda tüm özellikleri be-
lirtikn yeni hizmet binanuzın satın aJın-
masında tüm vatandaşlanmızm destek-
lerini beknyoruz. Cenab-ı Allah hayir
ve hasenatiannızı kabul etsin. (Amin)"
Broşürde. "Siz, sevdiğiniz şeylerden
(Allah yolunda) harcamadıkça asla iyi-
liğe ermiş olamazsınız. Her ne harcar-
sanız. Allah onuhakkıylabilir."Âl-i Im-
ran suresi de bulunuyor.
5 ay boyunca söz konusu broşürler
aracılığıyla yüz binlerce mark topla> an
iTMG'nm bu vurgunu Köln Belediye-
si'ne yapılan başvunı sonucu ortaya
çıktı. Bay Soenius ımzalı 11.09.1997
OII tarihli resmi >azılı açıklamada, Mil-
li Görüş tarafından böyle bir yerin alın-
madığı gibi alınması için teşebbüse bi-
le geçilmedıği, bu konuda şimdiye ka-
dar hiçbir görüşmenin olmadığı belirti-
lıyor
Teşkilatta şok!
Genel merkez. tabandan bu olayı sak-
lamaya çalışırken Milli Görüşçü eskı
bir müftü şu görüşlen dıle getirdi:
"Bu adamlar yalanda o kadar ileri
gittiler ki, biz bunlann yalanını çözemi-
voruz. Bunlar kadar İslamivete zarar
veren kimse yok. Sözde dokuzuncu ay-
da yeni binaya taşınacaklarcu. Ama hep-
sinin yalan olduğunu şimdi anlıyoruz.
Yaklaşık §0 bin renkli brosür bastınldL
Fransa'dan. Hollanda'dan, Belçika'dan.
Avusturya'dan ve ABD'den para geldi.
Bunlann dini imanı para. Cemaat şaş-
kın, kime inanacağınu ne yapacağını bi-
lemiyor."
Berün SenatosıTndan 1 mihon
mark yardım! *
Edınılen bilgilere göre. teşkılat ıçin-
de \ar olan çatışmalann, bu olayın du-
yulmasından sonra daha da sertleşece-
ği. daha geniş boyutlu yolsuzluklann
ortaya çıkabileceğı belırtilıyor. Bu ne-
denle RP Genel Başkanı Necmettin Er-
bakan'a yakınlığıyla tanınan ve
1985 'ten beri teşkılatın başında bulunan
Genel Başkan Ali Yüksel'in görevi bı-
rakmak için Erbakan'a başvurduğu
söyleniyor.
Almanya Anayasayı Koruma Örgü-
tü'nün yıllık raporunda. Almanya'da fa-
aliyet gösteren ve tehlikeli olarak ta-
nımlanan. polıs gözetiminde turulan
Milli Görüş'e dolaylı birbiçimde Ber-
lin Senatosu'nun da yardım ettiği belir-
lendi.
Berlin Kreuzberg'de faaliyet göste-
ren Milli Görüşçü lslami Kadmlar Ce-
miyeti-Nisa'ya (Islamischer Frauenve-
rein Cemiyet-Nisa e.V) 1987'den beri
yardım edildiği.buyardımın 1996'da 1
milyon 29 bin 811 marka çıkanldıği or-
taya çıktı. Berlın Eyaleti Milletvekili
İsmail Koşan'ın verdiğı bir soru öner-
gesı sonrasında ortaya çıkan bu yardım-
lar, kamuoyunda da şaşkmlık yarattı.
Mehmet Nuri Yılmaz
'Ezanıgüzelsesli
imam okuyacak'
HAZAL ATEŞ ÇAKIR
. ANKARA - Başbakan
Mesut Yümaz'ın zamansız
bularak gen çekılmesini is-
tediği ezan genelgesı uygu-
lanacak. DiyanetTşlen Baş-
kanı Mehmet Nuri Yıhnaz.
"Bu karar hükümet kurul-
madan önce alındı, geri çe-
kümesi sözkonusu değjT de-
di.
Prof. Dr. Neşet Çağatay
da. ezanın mınareden veya
hoparlörden okunmasmdan
çok. güzel sesle ve makam-
la okunmasının önemli ol-
duğunu vurgularken Diya-
net yetkilıleri. güzel seslı
imamlann merkez camılere
alındığını söylediler.
Diyanet Işleri Başkanı
Mehmet Nuri Yılmaz, müf-
tülüklere gönderilen ezan
genelgesınin, 3 Ekım tari-
hinden itıbaren uygulanaca-
ğını bıldirdi. Yılmaz, "Be-
Brienen tarihten itibaren ge-
nejge ııv gulanacaknr. Bu ka-
rar bu hükümet kurulma-
dan önce ahnnuşo. Geri çe-
kilmesi söz konusu dcgiL
Ezan okunmayacak dive bir
şey s& konusu değil kL Sa-
dece minarelerden daha gü-
zel bir sesfeekunacak" diye
Orta Etoğu;Teknik Üni-
versitesi öğretinl üyelerin-
den tarihçi ProC Dt^Neşet
Çağatay da, Diyanet'iri cza-
nın güzel sesle okunması
konusundaki karanna des-
tek verdiğini söyledi. Çağa-
tay, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Ezanın güzel sesle okun-
ması tarihten bugüne kadar
aslında kalıplaşmıştır. Hü-
seyni makamında okunur.
Bu konuyu abartnıamak.
fazla üzerinde durmamak
lazun. Hopariörieri açıp ba-
ğırtmak doğru değil. Ezan
sesi huzur vericu insanlan
Beşiktaş
Kaymakamı
görevden
alındı
Istanbul Haber Servisi-Be-
şiktaş Kavmakamı Naim Dal-
kılıç, tstanbul Valısı Kutlu
Aktaş tarafindan görev inden
uzaklastınldı. Dalkılıç'ın eşı
Ajten Dalkılıç'ın. Beşik-
tas'taki On The Rock" adlı
bann açılması için eğlence
merkezi sahıplerinden bin
dolar rüşvet aldığınm tespıt
edildiği belirtildi.
Aktaş imzasıyla yapılan
açıklamada. dün saat 16.00
sıralannda Beşiktaş Kayma-
kamı Naim Dalkılıç'ın. açü-
maması gereken bir eğlence
yerihi eşine söylemek sure-
tiyle açtırmak için işyeri sa-
hibinden bin Dolar aldığınm
belirlendiği ve Cumhuriyet
Savcüığı'nca olaya el konul-
duğu kaydedildi. Açıklama-
da, Beşiktaş Kaymakamı
Dalkılıç'ın, 657 sayılı De\ let
Memurları Yasası uyannca
hakkında inceleme ve soruş-
ûırma v^pılmak üzere göre-
vindenuzâklaşrınldığı ve ko-
nunun spruşturulması için
tçişleri Bakanlığı'ndan Mül-
kiye müfettişi görevlendinl-
mesinin ıstendiği belirtildi.
tstaubul Cumhuriyet Baş-
savcıs» Ferzan Çitici de, Dal-
kılıç'ın, bar sahıplennden se-
ri niHnaralan alınmış parala-
n Bebek'teki Mado dundur-
macasında gerçekleşen bu-
kışrnada aldığını ve suçüstü
yakalandığını söyledi.
rahatsız etrneyen bir nitelik-
te olmab. Ozellikle sabah ve
akşam namazlannın okun-
masında dikkarli olunmah.
Ozellikle bü\ ük ve tarihi ca-
milerde buna dikkat edilme-
İL"
Diyanet yetkilileri, Diya-
net'in yayımladığı "ezanm
merkezi bircamiden sesi gü-
zel bir müezzin tarafindan
nükrofonla. diğer küçük ca-
milerde de şerefeye çıkdarak
okunmasını" öngören ge-
nelgenin, bazı çe\Teler tara-
findan yanlış değerlendinl-
dığini bildirdiler. Çevre kır-
liğı ve ses anarşisinın önlen-
miş olacağını belırten yetki-
liler. imam ve müezzinlere
tasav\-uf musikısinin ve ma-
kamlannın öğretilerek. bu
görevlilenn bir makamda
ezan okumasının sağlanaca-
ğını, bunun sonucunda da
ezan sesinın kulağa daha
hoş geleceğini söylediler.
Bazı kesımlerin ezan ge-
nelgesını gerekçe göstere-
rek "Din elden gjdh'or" p_ro-
düzenlemesmin dkiı
başında uygulanacağını
söyleyen yetkililer. "güzel
mi.çirkin miokunması'' dü-
şüncesinin ön plana çıkma-
sı gerektiğini belirterek. ma-
kamın ahenkli okunmasının
zorunlu olduğunu kaydetti-
ler.
i i î v r l î V ı a v n AtatürkçüDüşünceDemeği(ADD),sekiz>ıUıkkesintisizegitimedestekama-
j^lP l t l I Z - l l l l l t U I I c,vlaSultanbe\ü'dekiitköğretimöğrencilerine450adetokulsetidağıtd.Içe-
risinde okul çantası. beslenme çantasu kitap, defter \e kırtasiye malzemelerinin yer aldığı okul setinin dağıomı sırasında izdiham >aşandı. ADD İstan-
bnl Merkez Şube Başkanlığı'nca Sultanbevli CHP ilçe örgütünde gerçekleştirilen dağıtım esnasında. önceden beUrlenen listenin dışında da öğrenci
velilerinin geünesu izdihama ve dağıömın saatlerce uzamasma neden oldu. ADD İstanbul Şube Başkanı Bilge Bilgiç. sekiz yıllık kesintisiz eğitime des-
tek amacrvla İstanbul'un gecekondu semtlerinde toplam 1050 adet okul seti dağıtacaklannı belirterek: Sultanbevli'den sonra Feriköv. Okmeydanı,
Ornekmahallesi ve Armutlu'da da dağıtım vapacaklannı bildirdi. Bilgiç. dağıtım esnasında yaşanan izdihamın, çocuğunu okurmak isteyen insanla-
nn ekonomik anlamda ne kadar zor dunımda olduklannın göstergesi olduğunu belirtti. Bilgiç. öğretim >ılı içerisinde set dağıtılan öğrencilerden ba-
şanlı olanlara ghsi ve kırtasive vardımının sürdürüleceğini \nrguladi. SÜİVTİ Beledive Başkanı Selami Değirmenci üe BayTampaşa Beledhe Başkanı
Hüseyin Bürge de, ilçelerindeki voksul çocuklara okul kı\afeti, kırtashe ve para yardımında bulundular. (Fotoğraf İPEK YEZDANt)
TÜRK FOLKLORUNUN EFSANE İSMİ BORATAV'IN EN BÜYÜK ARZUSU
Türkiye'ye getirikin'MİYASE tLKMJR
Ömrünü, Anadolu halkının kültürüne. bu
kültürün araştınlmasma ve dünyaya tanıtıl-
masına adadı. Tarutım için her yıl milyon-
larca dolan tamtım.fonlanna ayıran devle-
tin yapamadığmı o, tek başına yapn. ABD
ve Fransa'da Anadolu kültürünü tarutan mu-
azzam bir arşiv oluşturdu. Tek parti döne-
minde Nij'azi Berkes ve Behice Boran'la bir-
likte yurtdışmda düşünmeye ve çalışmaya
zorlandığı halde ne halkına ne de halkının
kültürüne sırt çevirdi. Yurtdışına çıktığmda
ancak 7 yıl sonra yanına aldırtabildiği eşi
Hayrüntsa Boratav \ e öğrencileri aracılığıy-
la çalışmalannı sürdürdü. Sipariş ettiği alan
araştırmalarını eşi ve öğrencileri yürüttü.
Kendısine postayla ulaştınlan ham bulgular
üzerinde çalıştı. onlan derledi ve dünyanın
başvuru kaynaklan arasma soktu. Ancak bu
kaynaklar viırdundan uzakta kendi adını ta-
şıyan iki üniversitenin arşivinde yatıyor.
Türk folkloruna ait hangi çalışmaya el atsa-
nız dipnotlarda onun adına rastlamamak ola-
naksız. Kürsüsünü üniversitelerden söküp
atanlar Pertev NaiH Borata\' ismini ne kay-
naklardan ne de belleklerden kazıyabildı'ler.
1980'li yıllarda tstanbul Oniversitesi Ede-
biyat Fakültesi'nde okuyan bir grup Türko-
loji öğrencisi. programda yer almayan "Halk
Edebryaü'nı ders olarak alabilmek için ana-
bilim dah başkaruna çıktı.
Anabilim dah başkanı mazeret olarak Per-
tev NailiBoratav'ıgösterdi. Başkanın, "Yü-
lar önceböyle bir kürsü vardı. Ancak bu ala-
nm püi sayılan Pertev Naili Boratav komü-
nist çıkmca bu kürsü bütün üniversitelerden
kaldınklı" yönündeki yanıtına karşın öğren-
cilerpesetmedı. Dilekçe vererek "HalkEde-
biyaü" dersi almak için ısrarlanm sürdürdü-
ler. Sonunda üçüncü sınıfta ders. programa
alındı. Ancak bu kez de Boratav'ın kitapla-
n yasaklandı.
Tek partı döneminın sonlanna doğru mey-
dana gelen ve Boratav' ın önce üniversiteden
ardından da Türkiye'den aynlmasıyla sonuç-
lanan olayın üzerinden 50 yıla yakın bir geç-
mesine karşın Boratav'm sakıncalı durumu
ortadan kalkmamıştı. Benzeri bir olay birkaç
yıl önce özel bir bankanın yayın kuruluşun-
da gerçekleşti. Pertev Naili Boratav'ın "Nas-
rettin Hoca Külliyatı''nı yayımlamak için
programa alan banka sonradan ani bir karar-
la bu kitabı programdan çıkartmış ve bu ola-
yı protesto etmek için yayın kuruluşunun
başındakı Enis Battır istifa etmişti.
Bir aydan beri Türkiye'de bulunan Pertev
Naili Hoca ve eşi HayrünisaHanım'laoğul-
• Tek parti döneminde Niyazi Berkes ve Behice Boran'la birlikte
üniversitedeki kürsüsü lağ\edilerek çalışmalan engellenen ve yurtdışında
yaşamaya mahkûm edilen Pertev Naili Boratav'ın en büyük arzusu,
Fransa'daki arşivinin ölmeden önce Türkiye'ye getirilmesi. Bu ay 90 yaşına
basan Boratav, ömrünü adadığı Türk folklorunu araştırma ve derleme
çalışmalannın başka bir ülkede kalmasmdan acı duyduğunu belirterek, "Onlar
buraya. bu topraklara ait. Arşivimi ölmeden önce Türkiye'ye getirmeyi
başarabilirsem çok mutlu olacağım" diyor.
Pertev Naili Boratav'ın son arzusuna eşi Hayrünisa Hanım da gönülden kaülrvor.
lan Can Boratav'ın evinde yaptığımız söy-
leşide, söz dönüp dolaşıp Boratav ailesınin
yaşamında ftrtmalar koparan olaya geliyor.
Yürüme ve işitme zorluğu çeken Hoca'nın
gönüllü tercümanlığını Hayrünisa Boratav
yapıyor. Eşi konuşurken sevımli bir çocuk
edasıyla oturan Hoca'nın gözleri fıldır fildır.
Belleginin zayıfladığını söylese de bazı ay-
nntılar atlandığında hemen devTeye girerek
hatırlatmalarda bulunuyor.
Boratav'ın. Nıyazı Berkes ve Behice Bo-
ran gıbi politik ağırlıklı felsefe dersleri ver-
memesine karşın kara lısteye alınma öykü-
sü ta öğrencilik yıllanna dayamyor. Fakül-
teyi ziyaret eden Dahiliye Vekili'nin resmi
tarih oluşturma çabalarını eleştiren Zeki Ve-
Hd-iTogan için "Ben onunöğrencisi olsaydnn
utanç duvurdmı"' demesine tepki gösteren
ögrenciler arasında Pertev Naili Boratav da
var. Dahiliye Vekili'ne "Biz onun öğrencisi
oimaktan gurur duyuyoruz" diyen Bora-
tav'm bozuk sicili Almanya yıllannda kat-
merleniyor.
Üniversitede Fuad Köprülü'nün asistan-
lığını yaptıktan sonra Togan'ı savundugu
için Konyaya edebiyat öğretmeni olarak sü-
rülen Boratav 4 yıl süren bu görevın ardın-
dan araştırma yapmak üzere devlet bursuy-
la Almanya'ya gidiyor. Boratav. faşizmin
güçlendiğ^ bu yıllarda Berlin'de Yahudi bir
ailenin evinde kalıyor. AVTU dönemde Al-
manya'da bulunan Türk arkadaşlanmn faşıst
dalganın etkisiyle Hitler ha\Tanı konuşma-
laryapması Boratav'ı çileden çıkanyor. Bo-
ratav burada da rahat durmuyor. Özel soh-
betlerde Hitler'i eleştiren Boratav, Alman-
ya'da müfettiş olarak görev yapan Yaşar
ŞemsettinSirer'ejurnalleniyor. Derhal bur-
su kesilen Boratav, 1 yıl sonra Türkiye'ye ge-
ri çağnlıyor.
Almanya dönüşünde Ankara Üniversite-
si Dıl Tanh ve Coğrafya Fakültesi'nde do-
çent olarak göreve başlıyor.
Bu dönem. Hitler faşizmınden kaçan de-
ğerlı hocalann akm akın Türkiye'ye gelerek
üniversitelerde bilimin ışığını saçtığı yıllar.
Ancak Hitler faşizmine paralel olarak Tür-
kıye'de de faşist hareket bu yıllarda tırmanı-
şa geçmiştir. Üniversitelerde faşist ögrenci-
ler sık sık nümayişe geçerek solcu hocalar
olarak tanınan Niyazi Berkes. Behice Boran
ve Pertev Naili Boratav aleyhine gösteriler
yagarlar.
Üniversiteden ve Türkiye'den aynlmaya
kadar varan öyküyü Hayrünisa Boratav dün
yaşanmış gibi heyecanla anlatırken Pertev
Nali Boratav da muzırlık yapmış çocuklar
gibi gülerek dinliyor:"Pertev,Niyazi Berkes
ve Behice Boran'ia birlikte 'Yurt ve Dünya'
dergisini çıkarmaya başladı. Derslerinde ve
araşOrmalaruıda 'görevlerini kötüye kullan-
dıklan" gerekçesivle Behice Boran. Niyazi
Berkes ve Pertev Naili Boratav hakkında ko-
vuşturma. iki vıl sonra da dava açıldı. Dava
beraatle sonuçlandı. Bu arada 1948 yüı büt-
çesi tarüşıhrken. CHP'li ve DP'b' miÜen'ekil-
leri avııı konuyu MecBs'e getirdiler. üniver-
sitelerde "kocakan masallanyla uğraşmak
için para harcanmasını", avnca bu tür siva-
sal görüşleri olan kişilerin üniversitelerde
banndınlmasını ve onlan savunanlan da
eleştirdiler. Hukuk öğrencilerinin okulu bas-
ması sırasında dekan vere yannlarak sırün-
da istifası vazıldı ve kendisine imza ettirildL
Sonuçta Berkes, Boran ve Boratav'ın ünKer-
siteyle Uişkisi kesildi. Kürsüleri de lağvedildL
Dört yıl boyunca açığa alınma maaşıvla ge-
çinmek zorunda kaldık. Çok sıkınö çektik.
Sonunda Pertev. Meclis'e bir dilekçe vtrerek
memleketin herhangi bir verinde memuriyet
istedi. Ancak bu dilekçemize bugüne kadar
bir yanıt alamadık. Ama o bos durmadı.
ABD'de Stanford Üniversitesi Hoover Ensti-
tüsü kitaphğuıın Türkçe bölümünün kuru-
hışunu vönetti. Türkiye'ye ancak 1983 yılın-
da Sedat Simavi Ödülünü almak üzere gel-
di."
Gerek Pertev Naili Boratav gerekse eşi
Hayrünisa Boratav, söyleşi sırasında ikide
bir konuyu değiştirerek "Arsiv meselesi çok
önemlL Mutlaka Türkiye'j'e getirilmesi gere-
kir. Ne olur bu konuda hir şeyler yazm bizöl-
meden arşKimiz memlekete getirilsin"" diye-
rek hatırlatma gereği duyuyorlar.
Yaşamı boyunca ülkesi için çırpınıp duran
Boratav Hoca'nın yorgun yureği ömrünün
sonbahannda bile yine ülkesi için çarpıyor.
"Bu arşiv in bu memlekete gelmesi gerek.
Çünkü bu halkın asniardanberi üretimi o ar-
şKde vaüyor."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Sıcak Bir Konu
Prof. Türker Alkan ile aynı gün aynı konuyu iş-
lemişiz.
Ben Cumhuriyet'te, o Radikal'de... Ikimiz de
"Din nedir" sorusunun yanıtını aramışız... Ve dün-
yaya bakış açımız arasındaki tüm yakınlığa karşın,
birbirine zıt gibi görünen şeyler söylemişiz.
RP'nin Konya Belediye Başkanı, kadının "azıcık"
dövülmesinin dine uygun olduğunu savunan bir ki-
tap yayımlamıştı ya...
Alkan, bir belediye başkanının bu konuda kitap
yazmasını yadırgıyor. Ama içeriğinin "Kuran'a gö-
re" yanlış olmadığını ekliyor. Ve yeri gelmişken
anımsatıyor:
Örneğin Kuran'da cin de var şeytan da... Hatta
kölelikde...
Öyleyse?
Alkan'a göre: "Bu uygulamalan vekurvmlan ta-
bii kı çağdaş dünyada savunamayız. Fakat bun-
lan savunanlan 'dini bozmakla, hurafeye sapmak-
la' eleştirmek de insafsızlık oluyor."
• • •
Yeri geldikçe hep değınirim.
Ünlü düşünür Roger Garaudy ıle Istanbul'da
uzun saatler süren bir görüşmemiz olmuştu. islam
dinini yeni kabul ettiği günlerdeydi... Bizım "din-
ci" çevrelerin onu yere göğe koyamadıklan gün-
lerdeydi yani.
Protestan gençlik örgütü üyesi. Fransız Komü-
nist Partisi'nin bir numaralı ideologu. Ve sonunda
Müslüman.
Bir çelişki yok muydu bunda?
Masadaki Yakut şarabını büyük bir keyifle yu-
dumlarken verdiği yanıt çok net olmuştu:
"- Hayır!.. Islamın özü ile, o özden yola çıkarak,
o günün koşullanna göre üretilmiş çözümleri bir-
birine kanştırmamak gerekir. Ben 1400 yıl önce-
sinin koşulları içinde konulmuş kurallara uymak
için dinimi değiştirmedim. O özü beğendiğım için
Müslüman oldum."
Ve eklemişti:
"-1400 yıl öncesinin koşullanna getirilmiş olan
çözümleri dâhiyane buluyorum. Ama onlann bu-
gün de uygulanmasını savunmayı da aptalca bu-
luyonım!"
• • •
Ben yazımda Hz. Muhammed'in bir sözünü
anımsatmıştım:
"Din güzel ahlaktır!"
1400 yıl öncesinin koşullanna uygun ahlak an-
layışı ile bugünkü aynı olabilir mi?.. Ama "amaç"
aynı olabilir!
Amaç değişmez:
- lyilik yap, kötülükten kaçın!
Düşünün!.. Kadının deveden bile değersiz sa-
yıldığı birtoplum. Erkek istediği kadar kadınla ev-
leniyor, istediğinde bırakıyor. Kadın mirasla birlik-
te, bir eşya gibi devrediliyor. Kız çocuğu doğuran
analar cezalandınlabiliyor.
Hangi din, böyle bir topluma "kadın-erkek eşit-
liği"ni.. tek kadınla evliliği.. kadının özgürlüğünü fa-
lan kabul ettirebilirdi?
Islam bu koşullarda doğdu.
Erkeğin evliliğini dört kadınla sınırladı. Erkeğin
kansına iyi davranmasını, çocuğun anaya saygı
göstermesini kurala bağladı. Kadına erkeğin yan-
sı kadar da olsa mirastan pay verdi. İki kadının ta-
nıklığını bir erkeğinkine eşit kıldı.
Yani?
Yani kadını "hayvan"düzeyinden alıp.. ikinci sı-
nıf da olsa bir "insan" düzeyine yükseltti...
Orada bir yanlışlık yok!.. Orta Asya'nın erkeğı-
ne eşit kadınını alıp, Arap kadınının Islam sayesin-
de sahip olabildiği düzeye indirmekte bir yanlışlık
var!
Islamın "öz"ünü bırakıp 1400 yıl önceki "bi-
ç/m"ine sanlmakta bir yanlışlık var!
Ve de Arap-Acem kültürünü Islam diye Türk hal-
kına yutturmayaçalışmaktaen büyük yanlışlık var!
Frekans ihalesi 29-30 eylülde
Oncelik ulusal ve
bölgesel kanallarda
ANK\RA(Cumhuriyet
Bürosu) - Radyo ve Tele-
vizyon Üst Kurulu'nun
(RTÜK), yerel televızyon-
lann frekans tahsisine iliş-
kin ihale şartnamesinde
önceliğin ulusal ve bölge-
sel kanallara verileceği be-
lirtildi. Şartnamede, kal-
kınmada öncelikli yöreler-
deki lisans ve yayın izni üc-
retlerine yüzde 50 indirim
uygulanacağı kaydedildi.
RTÜK'ün Ankara. Iz-
mir, Diyarbakır, Kayseri,
Samsun, Zonguldak, Eski-
şehir, Konya, Muğla, Te-
kirdağ ve Trabzon kent
merkezlenndeki yerel tele-
vızyonlara frekans tahsisi
amacıyla düzenlediği iha-
le 29-30 eylül tarihlerinde
gerçekleştirilecek. Ihale
şartnamesinde, frekans
tahsis edilecek kurumlann
yasa ve ilgili yönetmelıkle-
re aykın davranmalan du-
rumunda ihale dışı kala-
caklan ve lısanslannın ip-
tal edileceği belirtildi. tha-
lenin ilk iki turunda açı-
karttırma, son turunda ise
kapalı zarf yönteminın kul-
lanılacağına dikkat çekilen
şartnamede, ihale sonucu
önerileri a>Tiı olan kuruluş-
lar arasındaki su-alamanın
kura ile belirleneceği kay-
dedildi.
Yerel televızyonlara yö-
nelik olarak hazırlanan
şartnamenin 14.maddesin-
de "Kanal tahsisL ulusal ve
bölgesel kanal tahsislerinin
tamamlanmasını müte-
akip kalan kanallar arasın-
dan yerel televizvx)n yaym-
lan için aynlmış olan ka-
nallardan, bu ihale sonucu
oluşan sralamava göre bi-
rinci sıradaki kuruluştan
başlanarakvapılır" açıkla-
ması yayıncılann tepkisı-
ne yol açtı.
Şartnamede. "Teknik
bir zorunluluk nedenivle.
üstkurul tarafindan uvgun
bulunması halinde, bir
emis>on noktasuıdan tah-
sis edilen yayın kanalının
geçici bir süre için >-eva da-
imi olarak aynı emisvon
noktasından bir başka ya-
\ın kanalı tahsis edilmek
suretivle değiştirilmesi ha-
linde, ilgili kuruluş bu hu-
suslan ileri sürerek her-
hangi bir hak veya tazmi-
nat talebinde bulunamaz"
denilerek RTÜK'ün tek ta-
raflı olarak yayın ıznını
kaldırmasının yolu açıldı.
îhalede esas alınacak ta-
ban bedelleri de illere göre
şöyle: "Ankara-Yenima-
halle 3 miryar 645 milyon
lira, Ankara-Gölbaşı 513
milyon hra. Izmir-merkez-
Kaİetepe 3 mihar 105 mil-
yon lira, Izmir-Buca 1 mU-
yar 80 mihon Bra, Diyar-
balar-merkez 1 mihar 890
milyon lira, Kayseri-Koca-
sinan 1 mihar 890 milyon
lira, Samsun-merkez 1 mil-
yar 620 milyon lira, Zon-
guktak-merkez 1 milyar 80
milyon lira, Eskişehir-mer-
kez 2 milvar 160 milyon K- ;
ra, Konya-Selçuklu 2 mil-
yar 430 milyon lira, Muğla-
merkez 729 milyon lira. Te-
kirdağ-merkez 729 milyon
Hra, Trabzon-merkez 1 mil-
yar 215 milyon tira."
RTÜK'ün frekans ihale-
si TRT'den canlı olarak ya-
yımlanacak.