01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»EYLÜL1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER srail'e yine KAHİRE(AA)-Arap Jirlıgi Dışişleri Jakinlannın Mısır'm »aşkenti Kahire'deki iki şünllk rutın toplantısı dün jitti Toplantmın sonuç sildırgesinde yine Israil •'Ortadoğu banşını çıkmaza sokmakla" suçlandı. Arap Birliği Dışişleri Bakanlan, Israil'e yapcklan çağnda Albtıght'ın önerisinin kabııl edilmesini istediler. Türkiye ile Israil arasında kasım ayı için planlanan ve Arap dünyastnda "ciddi kaygılara neden olan'" askeri tatbikat için ortak bildıride önem atfedilen bır başlık. aynlmadı. Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara. Arap ülkcleri dışişleri bakanlannın, Türkıye'nin lsrail'le ortak tatbikatından derin endişe duyduklannı belirtti. Şara, Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel'in, "Bu tatbikat sadece denizde hayat kurtarma uygulamalanna yöneliktir" açıklamasının •'Suriye'yitatmin etmediğinr söyledi. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-REFAHYOL döneminde Devlet Personel Dairesi Başkanlığı'nca 657 sayılı Devlet Memurlan Yasasf nın yerine hazırlanan iki ayn yasa taslağı Maliye Bakanlığı'ndan onay alamadı. Maliye Bakanlığı yetkilileri, taslağm dar bir bakış açısıyla hazırlandığı ve yeni sorunlar getirecegine dikkat çekerek reformun taraflann katılımıyla oluşturulmasını istediler. Devlet Personel Başkanlığf mn ise gelecek eleştıriler doğrultusunda yeniden düzenlenecek taslağı ekım ayında Bakanlar Kurulu'na sunmayı ve TBMM'den geçirilerek yılbaşında uygulanmasını hedeflediği bildirildi. Gemicî'den yalanlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Devlet Bakanı Hasan Gemicı, Sosyal Hizmetler ve Çocuİc Esirgeme Kurumu'nda (SHÇEK) kadrolaştığı savlannı yalanladı. Bakanlık görevi süresince siyasi aynm ve partizanlık yapmayacağını kaydeden Gemici "Personelimde, laik, demokratik cumhuriyete bağlılık, eğitim, tecrübe ve liyakat aranm" dedi. Gemici, SHÇEK Genel Müdürü Bülent İlik, Genel Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Sultan Ünsalan, Saray Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Nazan Erverdi'nin görevlerine döndüğünü bildirdi. lddialarda adı geçen Zuhal Amaz'ın şu anda emekli olduğunu behrten Gemici, Ramazan Elhüseynı ve Burhan Görür'ün 55. hükümet döneminde görev yerlerinde değişiklik olmadığını açıkladı. Tatbikata yedek personel • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği, 25 Eylül-1 Ekim 1997 tarihleri arasında yapılacak olan "Yıldınm-97"' tatbikatı için "K.-5322K" birlik emrine verilen yedek personelin "Yıldınm-97" tatbikatı için silah altına ahnacagını bildirdi. Genelkurmay'dan yapılan açıklamada. sefer görev e^rıri verilen ve birlik seferberlik numarası "K- 5322 K" olan yedek yükümlülerin 25 Eylül 1997 tarihinde birliklerine katılacak şekilde en yakın askerlik şubesine başvurmalan gerektiği kaydedildı. Fden eleştipi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-tPMerkez Komitesi üyesi ve 27 Mayıs Devrimi'nin Milli Birlik Komitesi üyelerinden Suphi Karaman, 27 Mayıs'a yönelik saldınlan eleştirdi. Karaman, başkanlık sistemi tartışmalanyla ilgili olarak da "Başkanlık sistemi Türkiye'yi dikta yönetimine götürür. Demokrasinin gelişmemiş olduğu ülkelerde parlamenter sıstemden başka çıkış yolu yoktur" dedi. CHP Gençlik Kollan'nın incelemesine göre nüfîısun yüzde 53'ü göç etti TuncelTıım yansı boANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Gençlik Kollan'nca Tunceh'de yapılan in- celemede, kent nüfusunun yüzde 53"ünün göç ettiği saptandı. 1994'ten bugüne kadar 151 köy ıle 500 mezranınyakıldığı ya da bo- şaltıldığını, köy baskmlannda askerlerce gözaltına alınan 17 köylüden beşinin cese- dinin bulunduğunu. 12'sınden ıse haber alı- namadığını belirten CHP heyetı, "TunceB zamanın durduğu bir kent olmuştur" görü- şünü bildirdi. încelemeye göre. okuma yaz- ma oranı yüzde 95 olan ilde son 4 yıldır hiç- bir köy okulunda eğitim verilemiyor. CHP GençlikKollan Başkanı ErhanBay- dar ilepartili gençlerinbölgedeki inceleme- lerinin ardındanhazırlanan ön raporda, Ma- latya, Tunceli, Elazıg, Şanlıurfa, Adıyaman ve Gaziantep illerindeki devlet göre\lileri- nin mal varlıklan ile tüm kamu harcamala- nnın incelenmesi istendı. Tunceli'de 3 yıl- dır sivillere karşı eylem yapmayan PKK ve TtKKO'nun son 1-2 aydır yeniden operas- yonlara başladığı kaydedilen incelemede, şöyle denıldi: "Sağ siyasal kadrolar. bölge halkının ka- nııu emerek, Anadolu evlaüaruun canı üze- rinde vatan. bayrak,ezanbezirgânhğı yapa- rak yeniÇatiüar, Ağcalar,çeteler yaratarak ülkemizi ulusal bütünlük türküleri ik adı koyulmamış bir iç savaşadoğru sürükleme- ye çalışmaktadır. Terör, korucusu ik özel u- mi ik bir sektör yaratmış durumda. O- HAL'in kalkmamasıiçineylem yapan koru- culargözönüne ahnırsavahamet ortadadır. İhalelersi\asilerinyandaşlantubesleme un- suru olmaktançıkanlnıalıduf Tunceh'de 1990'dan bu yana40 köy oku- lunun yakıldığı ve 21 öğretmenin öldürül- düğü belirtilen raporda, "Tuneeu"'yeön yar- gjsız ve balkı seven kamu görevlikri geîirse devlet görevlikrine sarsdan güven tekrar sağlanabüir" göriişü kaydedildı. Raporda, okumayazmaoranı yüzde 95 ve üniversiteye devam oranı yüzde 50 olan Tunceli'deki bütün köylerde okul ve sağlık ocağı bulunmasına karşm, son 4 yıldır hiç- bir köy okulunda eğitim verilemedıği, 1994 sonrasında sağlık ocaklannın da güvenlik gerekçesiyle kapatıldığı belirtildi. Heyetin araşürmasına göre, son 3 yıldır 5 bin öğren- ci okulsuzluk nedeniyle okula gidemedı, Tunceli'den tayini çıkan 140 öğretmen ile 500 memura ise valilik iztn vermiyor. îlde 1609 boş kadro bulunmasına karşın, işsiz- lik yoğun olarak yaşanıyor. Yakılan orman alamnın miktannın bilin- mediği kaydedilen raporda, askerler, P- KK'nin sığındığı ve banndığı gerekçesiyle bölgeyi kontrol altında tutabılmek için or- manlann yakılması ya da kesilmesi yönte- mini benimserken, PKK'nin orman kesim yasağı uyguladığı vurgulandı. Raporda, bölge halkınm siyasetçilere duyduğu güvensizlik de dile getirilerek ^Tunceli'de \aşamadan, insanlann yaşam şartlangörülmeden belirii zamanlardaldsi- yasi gezilerie TunceJi'nintemsfl edilemevece- ği gibi hakiı bir kanaat >erieşmiş durumda- dır'' denildi. Tunceli'de 1994'ten bu yana 151 köy ile 500 mezranın yakıldığı ya da boşaltıldığı, köy baskmlannda askerlerce gözaltına alı- nan 17 köylüden 5'ınin cesedininbulundu- ğu, 12'sinden ise haber alınamadığı belirti- len raporda, "Tunceli zamanın durduğu bir kent olmuşrur diyoruz. Tunceli kövterinde yoğun bir göçyaşanıyor. İl tnerkezinin nüfu- su giderck azakyor. Verieşim alanı dtşına çı- kan herkes şüpheli. yerieşitn alanma gelen herkes terorist olabilir sanılıyor" denıldi. S-300 füzelerini pazarlayan Rus Rosvoorijeniye şirketi Ankara'daki fuara katılıyor Rııslar Türlriye'ye$-300önerecekHaber Merkezi - S-300 füze- lerini pazarlayan Rus Rosvoori- jeniye şirketinin 23-26 eylül ta- rihlerinde Ankara'da gerçekleş- rırilecekIDEF'97 3. Uluslarara- sı Savunma Sanayii \e Sivil Ha- vacılık Fuan'na katılacağı ve Türkiye'ye S-300 fuzesi önere- ceği öğrenildi. Başbakan Yar- dımcısı ve Milli Savunma Baka- nı İsmet Sezgin, S-300 fuzeleri- nin teknolojisinin yenilenerek saldırı unsuru taşıyabileceğini belirtti ve buna karşı her türlü diplomatik önlemi almaya çalı- şacaklanm söyledi. Sezgin, "Ak- deniz'de sular ısuuntyor, sulan ısrtmak isteyenkr var" dedi. UBA'nın haberine göre 1DEF'97 Fuan'nda 25 ülkeden 217 silah şirketi mallannı sergi- leyecek. Ankara Etimesgut'taki Türkkuşu Tesisleri'nde yapıla- cak fuara, Kıbns'ta kriz yaratan Rus füzeleri S-300'leri pazarla- yan Rusya Federasyonu'nun res- mi silah ihracatçısı Rosvoorije- niye de katılacak. Rosvoorijeni- ye yetkililerinin fuar süresince, S-300'leri tanıtacağı ve Türki- ye'ye de bu füzeleri önereceği belirtildi. ODTU Mezunlan Derneği'nin gecesine katüanErdal İnönü, yazariar Fakir Bavkurt ve Buket Uzunerüe birlikte kitaplannı imzaladı. ODTC'lükr, eski hocalan İnönü'ye kitap ünzalatmak içinuzun kuynıklar ohîşturdu. İnönü, rahatlamak için kendisine getirilen saf portakal suyunun içinevotka konulmasını istedi. Prof. Erdal İnönü, babasınm sözüne yeni yorum getirdi macumı yerine gîrebîlir9 İstanbul Haber Servisi - Eski Ortadoğu Üniversitesi (ODTÜ) Rektörü, eski SHP Genel Baş- kanı ve CHP Onursal Genel Baskam Prof. Erdal tnönü, ba- bası tsmettnönü'nün söyledıği u Diş macunu bir kere çıkarsa, geriyegnTnez" sözünü, değişim yaklaşımıyla ele alıp a Şimdiki tüpterde diş macunu yerine gi- rebifiyor'' diye degiştirdi. înönü, ODTÜ Mezunlan Derneği"nin önceki akşam En- ka Sadi Gülçelik Spor Tesisle- ri'nde düzenlediği "BiJgi çağı, sivil toplum ve demokrasi" ko- nulu foruma katıldı. Bilgi Üni- versitesi lletişim Fakültesi De- kanı Doç. Aydm Uğur'un yö- nettiği forumda ilk sözü alan tnönü, "Türkiye'de demokrasi- nin hâlâ eksik olan taran. si\a- setçiterin, başkalanmn çıkarla- nm arada bir de olsa düşüıune olgunJuğuna varamamış olma- sıdjr" diye konuştu. Bir fizikçi olarak değişim ve ilerleme söz- cüklerini duyduğunda, kendisi- ne değişmeyen şeyler de öğre- tildiğini anımsadığını belirten İnönü, bılgı çağma geçildiğin- de de dürüstlük, çahşkanlık, ka- tılımcılık, yaratıcıhk gibi er- demlerin degişmeyeceğini söy- ledi. Medya çağında ızleyici ko- numundaki insanlann düşün- mek yerine duygulanyla yargı- ya ulaştıklanm ifade eden İnö- nü, kitap okurken düşünmek için fırsat oldugunu, düşünce olmadan ilerleme olamayacağı- nı söyledi. Türkiye'de demokra- sinin geliştiğini savıınan İnönü, "Çocukluğumda demokrasi yoktu. Çok partilirejimden son- ra gelişti demokrasimiz. Şimdi, demokrasi açısından hiçbir za- man varamadığumz bir nokta- dayu" dedi. Diş macunu meselesi tnönü. konuşmasını bir anek- dotla tamamlayarak konuklann uzun süre gülmesine neden ol- du. Sincan'da düzenlenen Ku- düs gecesınin ardından tankla- nn yürümesi olayını bir millet- vekıli arkadaşıyla konuştugu sı- rasmda, milletvekilinin, babası îsmet înönü'nün "Diş macunu yerinden çıkarsa bir daha geri- ye girmez" sözünü kendisine anımsattığını anlatan tnönü, şunlan söyledi: "Arkadasıma bunun geriye dönüşsüz bir hareket olmadığj- m anlatmayaçahştun,ama ikna olmadı.Sonrae\e gittiğunde sa- bah dişkrimifırçala\acağım za- man tüpü sıkarak diş macunu- nu bir miktar çıkardım. Fakat bir de ne görevim? Tüpü bu-ak- nğıınzamandışançıkandiş ma- cunu olduğu gibi geriye girdi. 'Tamam' dedûn, işte şimdi bul- dum. Demek ki diş macunu ge- riye girebilirmiş. Şimdiki rüple- rin yapısı farku. ama bizim top- lumun yapısı hangi tüpe benzi- yor onu bilemiyorum." Forum sonrasında Yeni Tür- kü grubu da bir konser verdi. Fakir Baykurt L zunerin sırtında bir kitabını imzabyor. istanbul Haber Servisimizin haberine göre ise IDEF'97 3. Fuan'nakatılaca- ğını açıklayan tsmet Sezgin dün bir basın toplantısı düzenledi. Sezgin bir gazetecınin Yunanis- tan Başbakanı KostasSimitis' in, "herhan^bir savaş durumunda Rumlar İk ortak davranacakla- n" yolunda açıklama yaptıgını ve Atına'nın "Savaşınz'' yönün- de mesaj yayımladığmı anımsat- ması üzerine şunlan söyledi: "Akdeniz'de sular ısınmıyor. Ancak sulan ısrtmak isteycnler var. Ama bunlann çabalan nafi- le. Biz Türk devleti olarakbanş- tan ve diyalogdan yanayız. Ara- mızdaki sonınlannsavaşarak,si- lahlanarak değil, banş ve diya- log içinde,bir masa etrafinda top- lanarakvedünyabanşuıa, Avnı- pa'nın güvenlik mimarisine, ü\- kemizin refahına, mutluluğuna en uygun şekilde, anlaşarak ço- zümünden yanayız." Yunanistan'ın Türkiye'yi Ba- tı'dan koparmak için elinden ge- len her türlü çabayıgösterdigini söyleyen Sezgin, "tükemizmgü- venliği her şeyin üzerindedir. Ulusal güvenliğimizi ve Kıbns'ı bir onursorunuolarakortaya ko- yan bir devlet olarak elbette ki güvenliğimiz söz konusu oldu- ğunda yapamayacağumz bir şey yoktur" dedi. S-300 füzeleriyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Sezgin. füzelerin teknolojisinin yenilenerek saldın unsuru taşı- yabileceğini belirtti ve bunun için her türlü diplomatik önlemi alma çabası içinde olduklanm ifade etti. Kendi önlemlerinin yanmda askeri önlemler alınma- sı amacıyla Genelkurmay Baş- kanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile çahşma içinde bulunduklannı kaydeden Sezgin. bu çahşmalar sonunda saptanacak önlemleri en kısa zamanda alacaklannı be- lirtti. Sezgin. "Türk taramun 'vur' emri verdiğinden bahsedi- Bvor" şeklinde bir soru üzerine ise şöyle konuştu: "Ortadafol yok, yumurta yok. Niçin 'vur' emri obun. Her za- man ifade ediyoruz. Biz, Ege'nin kıyısının evlatlanyız. Biz, Tan- n'nın komşu yapüğı ülkeleriz. Biz, birbirimizle banş içinde ya- şamak istiyoruz. Gerek Kıbrıs Rum Yönetimi, gerek Yunanü dostlanmızın silahlanmaya ayır- dıkları büyiik miktan, halklan- nın refahından kopan bir bölüm olarak görüyoruz. Ben işin vu- ruhnayakadargideceğinisannu- yorum. Bütün dünya kamuoyu, aklı başında olan herkes, iki NA- TO üyesi ülkeninbirbirleriylesa- vaşagirmesmiistemez. Onlardan önce biz de istemeyiz r> . tsmet Sezgin gazetecılere IDEF'97 Fuan hakkında bilgi verdikten sonra, 5. Uluslararası Gıda, tçecek ve Gıda îşletme Sistemleri Fuan'm gezdi. Halk, hükümeti hedefsiz ve dağınık buluyor Haber Merkezi - Kamuoyunun Mesut Yümaz başbakanlığmdaki 55'inci hükü- meti "hedefeizvedağmık" bulduğu öne sü- rüldü. îstanbul Milletveküi Bülent Tanla tarafindan yapılan araştırmada, kamuoyu- nun hükümettenbeklentilerinin gerçekleş- memesı nedeniyle kafasınm kanşık oldu- ğu belirtildi. Temmuz ayı başında ANA- SOL-D hükümeti kurulduktan hemen son- raki verilerde halk, bu hükümeti nitelerken en önde gelen özellığini seçim hükümeti (yüzde 31) olarak belirtmekteydi. Son ya- pılan araştırmada bu oran yüzde 17.3'e düşmüş, seçimin zaman ve şartlan üzerin- deki beklentiler azalmış bulunuyor. tlk kurulduğu zaman koahsyon hükü- metıni her dört kişiden biri (yüzde 26.2) 'çözüm hükümeti' olarak nitelerken bu- günbu oran da, beşte bire düşmüş durum- da (yüzde 20). Yine o zaman hükümetin "onanrru bozulan dengeteri yerine getir- me" işlevini yüklendiğini belirtenlerin sa- yısı yüzde 20.7'yken bugün de bu oran yüzde 16'ya düşmüş bulunuyor. Araştırmanm en ilginç sonuçlanndanbi- risi ise temmuz ayı başında kamuoyunun tamamma yakını koalisyon hükümetihak- kındaki fikir ve düşuncelerini belirtip ifa- de ederken bugün yüzde 18.9 oramnda bir kesim hükümet hakkında fikir ifade ede- miyor ya da karar veremiyor. tstanbul Milletvekili BülentTanla, araş- tırma sonuçlannı şu üç noktada yorumlu- yor: 1 - Halkın hükümettenbeklentileriolum- luyönde bir netlik kazanmadığı gibi kafa- lar büsbütün kanşmış, hükümeti tanımla- ma çabalan dağınık, bulanık ve fazlasıyla çekknser bir niteliğe büriinmüşbulunuyor. 2- ANASOL-D koalisyonunun kurulu- şu öncesinde mevcut gerginlik ve toplum- sal baskı REFAHYOL'un gitmesine yol aç- mış, yeni hükümet,toplumdabüyük rahat- lama sağlarmş, halk umut ve yüksek bek- lentiler içine girmış, iki ay sonra bu hava- nın dağılmakta oldugunu, henüz kaygı ve çıkmaz duygusu oluşmamış olsa da hava, bu yönde ilk ve en önemli uyanyı yaptığı anlaşıhyor. 3- Bu sonucun oluşmasındahükümet ic- raatındaki yetersizlik ya da icraatın halka benimsetilememesi, temel nedenler ol- makla birlikte, hükümetin bu kısır döngü içinde olması da önemli bir nedendir. Hü- kümet kendisini iyi tanımlayamamakta, hedeflerini ve zamanlamasını net bir bi- çimde belirleyerek halkı etkileyememek- te, icraatımn dağmık ve tutarsızolması so- nucunda da kamuoyunun desteğinı alama- maktadır. Bu sonuçlar hükümete kurulu- şundan bu yana gelen en cîddi ve en net uyan nitelıği taşımaktadır. Çankaya hükümeti diyenler yüzde 18.5'ten yüzde 13.3'e düşerken ara rejim hükümeti diyen yüzde 3.5'lik küçük azın- hk bu defa ortadan kalkmış görülüyor. Araştırmanm en dıkkate değer sonucu temmuz başında hükümet hakkında fikri olmayan şeklinde belirlenen çekimserkit- lenin,bu defa yüzde 18.9'lukbıroranlaçö- züm hükümeti diyenlerden hemen sonraki ikinci sıraya yerleşmiş olmasıdır. POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Üniversiteler... irticanın arka bahçesı imam-hatip liseleri mi, yok- sa üniversiteler mi? Nedense, üniversiteterdeki "şeriatçı-ırkçı örgüt- lenme" görulmüyor... Yaklaşık bir haftadır Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vural Ülkü ile YÖK Başkanı Kemal Gürüz arasında süren tartişma büyüyor... Rektör Prof. Dr. Vural Ülkü iierici, demokrat, yurt- sever bir bilim insanı olarak tanınıyor, Ülkü, YÖK Başkanı Gürüz'le yaptığı tartışmanın temel nedeni- riı şöyle açıkhyor: "Biz demokrasiden, insan haklarından söz ettik- çe, YÖK Başkanı Saym Gürüz, bize, '12 Eylül artığı solcular' diye hakaret ediyor, kimi öğretim üyeleri- nin özel yaşamına kanşıp gözdağı veriyor..." Acaba YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, Rek- tör Prof. Dr. Vural Ülkü'yle uğraşırken sınrf arkadaşı olan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuna Taner'in yaptıklanyla nıçin ilgilenmiyor? YÖK Başkant Gürüz'e bugüne dek Manisa Celal Bayar Üniversitesi'ndeki şeriatçı-faşist örgütlenmey- le ilgili çok sayıda başvuruda bulunuldu, ama hiç so- nuç alınamadı... Eşref Özkaplan, kimya öğretmeniydi ve RP'li Bü- lent Annç'ın kardeşi eski Rektör Prof. Dr Ürnit Do- ğay Annç döneminde Manisa Celal Bayar Üniver- sitesi'ne alınmıştı. Özkaplangöreve getirildiği gün şu açiklamayı yapmıştr. "Ben buraya dinsizlerte savaşmaya geldim..." Özkaplan şu anda görevi başında... Bu kişınin uzmanlık diploması yoktur. Aynca, bu konudaTıp Fakültesi Yönetim Kurulu'nun karan var- dır: "Eşref özkaplan üniversitede çalışamaz..." Buna karşın Rektör Taner, yönetim kurulu karan- nı çiğnemiş ve Özkaplan'ın görev süresini uzatmış- tır... • • • Mersin Üniversitesi Rektörü Vural Ülkü'yle salt YÖK Başkanı Gürüz mü uğraşıyor? ANAP, MHP ve BBP il başkanlan, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yüçelen ve ANAP Içel Milletvekili es- ki Konya Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ha- lilCindeuğraşıyor... Bakın, ANAP'lı Yüceten, içel'de sanayici ve işa- damlanna seslenirken neler söylüyor. "Hep kendiadamlannı, kendi kafalanndakisolcu- lan üniversiteye alıyorlar. Bu yüzden de tıp fakülte- sinin açılmasınt engelliyohar. Ben 24 saatte tıp fa- kültesini açar, oraya gelecek öğretim üyelerini top- lanm..." Mersin Üniversitesi Rektörü Ülkü'yle konuştum. Ülkü, olup bitenleri anlatırken şöyle dedi: "YÖK'ün, demokrat öğretim üyelerine tahammü- lüyokL" Prof. Dr. Cevat Geray ve Prof. Dr. Zafer Üskül'ün Mersin Üniversitesi'nde görev yapmaları; YÖK, ANAP, MHP ve BBP'yi rahatsız etmiş olmalı... Mersin Üniversitesi, Harran Üniversitesi'nin yap- tığı gibi Suudi Prensı Muhammet El Faysal ve Sa- idi Nursi'nın öğrencisi Abdülkadir Badıllıyafahri doktoravermiyor, laik demokratik cumhuriyetin düş- manı tarikat şeyhleri, şıhlan için 'doktora tezi' hazır- latmıyor... Yaneyapıyor? _ mi Uğur Mumcu, Hasan Âli Yücel için 'anma top~ lantılan' düzenliyor, Prof. Dr. Bedia Akarsu ile Prof. Dr. Halet Çambel'i konuk edip ağırlıyor... • • • Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Taner, REFAHYOLdöneminde 'iftarsofralan' kurmakla ün- lendi. Bu sofralara gelmeyenleri ise suçladı. Rektör Taner'in davetine uymayan Doç. Dr. Alpaslan Ku- lalı, iftar sofralanna tepki gösterdi: "Laik cumhuriyetin bir kutvmunda iftar yemeği düzenlenemez..." Rektör Taner'in tutumu daha da sertleşti o zaman: 2547 sayılı yasanın 7-L maddesi gereğince Al- paslan Kulalı'yı Osmangazi Üniversitesi'ne sürgüne gönderdi... Aynı tarihte Başbakan Necmettin Erbakan, tari- kat şeyhlerine ve şıhlanna, Başbakanlık Konutu'nda iftar yemeği veriyordu... Doç. Dr. Alpaslan Kulalı, Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'e başvurdu ama sonuç alamadı... Bir başka örneğe bakalım: RP'li eski Çalışma Ba- kanı Necati Çelik'in danışmanı Nurettin Lüleci'nin 8 Ağustos 1997'de Celal Bayar Üniversitesi'ndeki görev süresi doldu. Sözleşmesinin yenilenmesi için yapılan bilimsel değerlendirmede, bir olumlu oya karşı iki olumsuz oy kullanıldı. Buna karşın Lüleci, bugün tıp faküttesinde görevinin başında... Evet... Üniversitelerde şeriatçı-ırkçı yapılanma egemen. Durum imam-hatip liselerinden daha va- him... YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, Mersin Üni- versitesi Rektörüile uğraşacağına. Erzurum Atatürk, Samsun 19 Mayıs, Isparta Süleyman Demirel, Ma- nisa Celal Bayar, Aydın Adnan Menderes, Van 100. Yıl ve Muğla üniversitelerinde laik demokratik cum- huriyet düşmanı kadrolara, YÖK bursuyla Ameri- ka'ya giden tarikat şeyhlerinin müritlerine bakmast gerekmez mi? Bu ülke ne çektiyse sahte Atatürkçülerden çekti ve çekiyor! E. Posta: [email protected] Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 YUNANİSTAN A TEPKİ ANAP'lı Giiner: Tekme istemesinler ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-ANAP Genel Başkan Yardımcısı Agâh OktaN'Güner, "Baü'nınsı- mank çocuğu" olarak ta- nımladığı Yunanistan'ın, savaştan bahsettiğini arumsatarak, "Yunan Baş- bakanı biraz siyasi tarih okur.Anadolu rnaceraları- nı yashlanndan duüerse, kaşınan yerleruıe tekme yemekiçinlüzumsuzsözler ve münasebetsiz hareket- lerdebulunmaz''dedi. Gü- ner, Yunanistan'ın bagım- sızhğındanben topraklan- nı Türkiye aleyhıne yüzde 385 genişlettiğini öne sür- dü. Güner, dün düzenlediği basın toplantısında, Yuna- nistan ve îsrail başbakanla- nnı, Ortadoğuyu failı meçhulbirmecrayasürük- lemek için ellerinden gele- ni yapmakla suçladı. Gü- ner. Yunanistan'ın, u Tür- kiye'nin Kıbns'a wrtesti- rilen füzeleri imha etmesi- ni savaş nedeni savacağı" yönündekı açıklamasını, "karanhktan korkan ada- mm ıshk çabnaa"na ben- zetti. Değışen iktidarlarla diş politikanın değişmesi- ni Yunanistan'ın şansı ola- rak nıtelendiren Güner, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e yönelik olarak, "'Londra, Zürih anlaşma- lan var. Türkiv^ Kıbns'ta garantör devlettir. Döne- rain Başbakanı gümrük birliği uğruna Kıbns'uı AB'yemeüpnevetohakla- nı kullanmamış,sessiz kal- mıştır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle