Katalog

22EYLÜL1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Herkes kendi yoluna TürhveBılimler Akademisı (TÜBA), 1993 vılında kuruldu Âmaçlan ara- sında. bıhmsel konularda ve bılımselön- celiklerın saptanması amacı\la ınce- lemelerveddnışmanhkvapmak. toplum- da bilimsel vaklaşım ve düşüncenm va- vılmasını sağlamakda \ar Akademı, her vıl bdım adamlığını ozendırmek ıçırt ödullervemor. Buyıl TÜBA mn bılım ve hızmet odüllennı tanh araştırmala- nnda Prof Dr Şerafettîn Turan, hukuk- ta Prof Dr Kemal Oğuzman, eğıtım- de Prof Dr Turhan Oğuzkan. ıktısat- ta da Prof Dr Korkut Boratav kazan- dı Kimıçe\reler, TÜBA'nınçahşmala- rını ve değerli bdım adamlanna veri- len ödüllen içlerinesındirememış olma- lılar kı akademıvı \e akademne uye ol- ma hstaslanm tartışma\a açmak ıçın h\ramyorlar Sonyıllarda toplumaha- bırepompalanmak ıstenen mıstıkhava- mnparlatümış sözculennın neden TÜ- BA ıçınde yer almadığını sözüm ona sorgulamaya y eltenıy orlar Bılım kurumununsmgınlığı, \almz- ca akla, ıngar ve özgur duşunce\e ne denh katkı \aptığı ıleölçülür TÜBA 'yı, tankatlann kurdugu, yandaşlarına bol keseden ödül dağıtan "vakıflar". "bir- lik "ler ile karıştırmamak gerek On- lardan bolca var tsteyen gıder onlara aslı uye, şerefmesıya da asosıye uye olur, ödülunü de alır Bdım kendı, hu- rafe kendı yoluna.. Bırleşmış Mılletler 'ın ticaret ve kalkınmaya ılişkın 1997 raporu, olayı, algılamak isteyenin gözüne gözüne sokuyor "Bugünlerde geçetii olan ekonomik görüşün aksine, L'NCTAD'ın analizi göstermektedir ki küresel rekabet kendiliğinden daha hızJı büyümeye yol açmamaktadır. Son ydlarda yaygınlaşan şok yöntemiyle liberalizasyon yerine, dikkatle yönlendirilmiş ekonominin gücü ve kurumlarıyla uyumlu ve aşamalı liberalizasyon gerekiidir. Dünya ekonomisinin liberalizasyonu öylesine çarpık bir biçimde gelişmiştir ki gelişmekte olan ekonomilerin karsüaştırmah üstünlük sağlayabilecekleri sektörler aleyhine aynmlar getirilmiş ve bu durum, bu ülkelerin büyüme olanaklarını olumsuz etkilemiştir. Bu da küreselleşme sürecinin simetrik olmayan niteliğini Arif olanagöstermektedir." Başka bırkaç saptama. "Zenginler heryerde kazançlı çıkmıştır. Bu durum sadece toplumun en yoksul kesimleri aleyhine gerçekleşmemiştir. Ülkelerin pek çoğunda gelir dağıhmındaki bazulmalann bir diğer belirgin özelliği orta sınıfların göreli durumlarının bozulmasıdır. Her yerde finans sanayiinin, rantiyeler de yatınmcüarın önüne geçmiştir. İş ve gelir güvencesi hemen hemen her yerde azalmıştır. Şirketler, yeniden yapüanarak istihdamı ve ücretleri baskı altında tutma yolunu seçmektedir." Bırleşmış Mılletler ın raporunda. küreselleşme, neolıberal pohtıkalar açık seçık eleştırilıyor. Şımdı de bızdekı gelişmelere bir bakahm Özelleştırme Yüksek Kurulu fÛYK), geçen hafta ortasında toplandı Sümer Holding e aıt işletmelerın, Deniz Nakhyat 'ın, TÜPRAŞın, Petrol Ofısı 'mn satılmasım kararlaştırdı ÖYK'ye kimler katıldı 9 Başbakan Mesut Yümaz, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Devlet Bakanları Güneş Taner, Hüsamettin Özkan, Işın Çelebi, Sanay ı ve Ticaret Bakanı Yalım Erez. Haydı diyelım, ANAP 'lıların \e Erez ın "Kamu kuruluşlarını satmayanları camdan dışarı atarız " dıyecek kadar gözlerını özelleştırme bürümüş, DSP 7ı Ecevit ve Ozkan 'a ne oluypr ki 7 SHP ve CHP de ıktıdardayken aynı çızgıvı ızlemıştı Seçımde yuzde 10 barajını zor aştı. Dünyada ışler tersıne dönmeye, "yükselen değerler" ınsanlığın geleceğı açısından sorgulanmaya başladı. bızımkıler ya farkmda değil ya da öyle gözüküyorlar Fmnsızlar 21 Aralık 1918'de Adana 'yı işgal ederler Öğretmen Ahmet Remzi (Yüreğir) Bey ve arkadaşlan Mücavirzade Mustafa EminBey 'in sahibi olduğu Havat Matbaası nda 25 Aralık 1918'de "Adana"gazetesim çıkarmaya başlar. Gazete, üç sayı yayımlandıktan sonra işgal kuvvetleri tarafından kapatılır. Ahmet Remzi * Bey ve arkadaşı Avni Bey, yeni bir ımtiyaz alarak, gazeteyı "Yeni Adana " adıyla yayımlamayı sürdürürler. Bu gazetenin 8 sayısının Yeni Adana direniyor ardından Fmnsızlar matbaayı basar, çahşanlannı tutuklar. Ahmet Remzi Yüreğir, Adana idan kaçar, ama Kuvayi Millıye nin çırasını söndürmez. Gazetesim Kamisah Kelebek Istasvonu nda bir "vagon " içinde çıkarmaya devam eder Hem de ne koşullarda! Dr. Necat Yaycıoğlu 'nun kaleminden öğrenelim: "îmkânsızlann haddi hesabı yoktu. Çıra isini beziryağı ile kanşttrarak mürekkep yerine kullamyorlardu Kuvayi Milliye ruhu bunu gerektiriyordu. Elpedalı bozuktu ve kûjfl harfler yoktu. Zamir Arıkoğlu Konya 'dan, Öğüt gazetesinin matbaasından bu harfleri getirerek destek oldu. Gazete, ancak üçyüz-beşyüz tane basdabiliyor ve hayvan sırtında köylere, kasabalara gönderiliyordu." Yeni Adana gazetesi bu yıl aralık ayında çeşitli etkinliklerle SOyaşına basacak. Devrimci, bağımsızlıkçı yönünü hiç yitirmeden bugüne ulaşan Yeni Adana gazetesi Yüreğir ailesinin ve çalışanlarımn özverisiyle soluk alıyor. Tekelleşmeye, ilkesizliğe karşı onuıia direniyor. Yeni Adana 'mn 80. doğum gününü şimdiden kutluyor, gazete ile iletişim kurmak isteyenler için adresini veriyoruz: "Abidinpaşa Caddesi, Merkez Bankası Karşısı, Yüreğir tşhanı No: 56 Kat.5 01010 ADANA" Ağaçtaki ayı Gazetecı Erdal Güven, bir süre- dır Tokyo da Japonya anılarını "Maymun da Ağaçtan Düşer" ad- h kıtabında toplamış Hoş, insam gülümseten. ıç ısıtan tanıkhklar bun- lar. lşte bir tanesı "Genetikyapdanndan mıdırne- dir, Japonya 'ntn ayılan biraz sinir- li oluyor. Ama, bu sinirleri sadece insanlara karşı değiL Aydar, aile içindeki sorunlan bi- le o kadar büyütüyorlar ki sonun- da gazetelere bile haber oluyorlar. Ormanlık arazide çocuklan ile yaşayan anne ayı, her gece inege- lip kendisini döven baba ayıntnyap- tıklarına dayanacak gücü kalma- yutca, çocuklanm alıp enyakut ağa- cın tepesine çıkıp oturdu. Akşam inegeldiğinde, kansını ve çocuklanm göremeyen baba ayı, kısa bir aramadan sonra kansı ve çocuklanm çıktıklan ağacın tepe- sinde bulmayı başardt. Ağacın altmagelen baba ayı, ağa- ca tırmanmayı beceremeyince, eli- ne geçirdiği şeyleri kansınafuiata- rak, sakin sakin onu eve getinneye ikna etmeye çalıştu Ayımn bütün iyi niyetli çahşmalarma karşı, onun ruhundaki inceliği anlamayan dişi ayı ise ine dönmeyi reddediyordu. Kadın değil mi işte. insam da bir, ayısı da. Erkeklerin ruhundaki in- celiği anlamak bile istemiyorlar. Ayı, bu sefer iyice sinirtendi ve ağacın önüne oturup ağaçtan inme- leriniönleyerek onlan ağaçtepesin- de açlıktan ölmeye mahkûm etti. Olayı gören avcıîar, dunımu bele- diyeye bildirince olay yerine gelen ekipler ayıyı damardan verdikleri uyuşturucularla sakinleştirip aile- yi kurtarddar. Şimdi 'Bu kadarı da olmaz' deme- yin. Ben Japon gazetecilerinin ya- lancısıyım. Bu hikâyeleri Japon ga- zetelennde okudum." Erdal Güven ın kitabından öğre- nıyoruz ki, Japonya 'da ağaçtan dü- şen maymunlann yerıni dışı aydar alıyormuş AYDINLANMA ATEŞt tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 'nun tam bağımsızhğı sağlanmalıdır' Kuşadası Eğıtım ve Gelıştırme Vakfı yeni egıtım ve oğretım yıhn- da daha fazla ögrencive burs vere- bılmek ıçın yardımlannızı bekler- ken, Truva Folklor Araştırmalan Derneğı de "Yaşadıklanmdan Öğ- rcndiğim Bir Şc> Var" adlı şıır ve muzık dınletısının gelınnı Kayaba- şı Ilkoğretım Okulu. Azız Nesın Vakfı tlîcöğretım Okulu ve Bakırkoy Zıhınsel \e Bedensel Özürlu Ço- cuklan Koruma ve Eğıtım Derne- ğı'ne bağışlayacak. Kuşadası Eğitim ve Geliştirme Vakfı "KuşadaM Egıtım ve Gelıştırme Vakfi (KEGEV) 1990 yılmda kurul- du Vakfımıza bağlı KEGEV Ozel Nacı Akdoğan Lısesı. KEGEV M. Sunullah Ansoy Kutüphanesı, KE- GEV Halk Oyunlan Ekıbı bulun- maktadır ve \akıf, eğıtım ve burs amaçlıçalışmalaryapmaktadır KE- GEV, 1996-1997 eğıtım-oğretım dö- nemınde. Kuşadası'ndalıseveden- gı okulda okuvan. başarılı ve yete- neklı 10 oğrencıye, kendı okulu- muzda okuyan 5 ogrencıye, ünıver- sıtelerde okuvan 15 öğrencıye, ay- nca geçen yıl vakıf başkanımız sa- yın Hüseyin Arabul'un 1 mılyar lıra bağışı ile kurulan KEGEV M Lütfı Suyolcu Burs ve Odül Fo- nu'ndan da umversıtelenn sıyası ve ıdan bılımler dallannda okuyan 3 oğrencıye, toplam 33 öğrencıye ba- >an durumlan dev am ettığı sure ıçe- nsınde ve öğrenımlen boyunca burs vermektedır Bu yıl bu say ıyı 50 öğ- rencıye çıkarmayı duşünüyoruz. An- cak bütçemız bu oğrencılenn hep- sıne burs vermeye yetmıyor 1 Burs amacıvlaverdığımız ılanda. toplam 69 kışının başMirması ve hemen hemen hepsmın ıhtıyacı ol- duğunu görduğümüzde, oğrencıle- nn bırçoğunu gen çe\ ırmektense. sızlerden de >ardım ısteyerek burs fonumuza katkı sağlayacağımızı umut edıyonız Özellikle Kuşadası'ndakı büyuk şırketlerden. tunzm ışletmelerın- den \e bursluçocuk okutmak ıste- yenlerden yardım beklıyoruz Sevgılı Ali Karlık'ın. aydın bir köy öğretmenının. Denızh"nın Ka- yaba$ı köyürde ılkoğretım okulu yaptırma çali}malarını da yobazla- ra karşı kazamlan bir zafer olarak görüyor ve desteklıyoruz Banka hesap numaralarımız: Vakıflar Bankası Kuşadası Şube- si: 2001608 Esbank Kuşadası Şub«si: 501384-2 ' Truva Folklor Araştırmalan Derneği "DerneğıriZ. halkevlennden do- ğan boşluğuaoldurmayaçalışmak- ta. çeşıtlı kurslar ve etkınlıkler du- zenlemektedr 1997-98 sszonunda halk oyunla- n, halk müzigı (koro). bağlama. tı- yatro ve satranç kurslan açacağız Sızlen bütun .asal zorluklan aşarak kurdağumur.e ücretsız hızmet \ e- ren Mtüpha.-emıze (Truva Kütûp- hanesı) beklı-oruz. 9 vıllıkeğnme destekamacıyla, Bakjrkoy Cımok ile bırlikte. Ata- ol Efithramoflu ve Haluk Çetin'm 'Ya-şadıklanmdan Öğrendiğim Bir Şey Var'adh şıır ve muzık dın- letısaıı 11 Efcm saat20.30'da, Ata- koy Yunus Emre Kültur Merke- zrndedüzenlıyoruz Gecenıngelı- ri, Kayabaşt Ilkoğretım OkuTu, Aziz Nesın Vakfı Ilkoğretım Okulu ve Bakırkoy Zıhınsel ve Bedensel Özür- lü Çocuklan Koruma ve Eğıtım Der- neğı arasında paylaştınlacaktır Adres Hatbovu Cad. No: 46/3 34720 Bakırköy/Istanbul tletişim ıçın tel 0 212 570 38 91- 0216 332 40 28." KA-DER "KA-DER Bolgelerarası II Top- lantısrnıFoça'dagerçekleştırdı 12- 14 eylül arasında japılan toplantı- ya, çeşıtlı ıllerden 100'e yakm KA- DER üyesı katıldı tç eğıtım çalış- malannın da yapıldığı toplantıda. hedefler v e stratejıler takvıme bağ- landı ılkgenel seçımde TBMM'de en az 55 kadın mıllervekılı hedefı- ne yonelık eylem planlan oluştu- ruldu Üyeler. alınan kararlan bir sonrakı toplantıya kadar uygulama- >a geçırmek uzere bolgelenne da- ğıldılar" Çağdaş Hukukçular Derneği "Yargıç ve savcılan meslege al- ma. atama, yükseltme. meslekten uzaklaştırma, dısıplın cezalan ver- me, kadrolan dağıtma yetkılen, ana- yasal bir kurum olan Hâkımler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'na aıttır. Bu kurulun oluşturulmasının amacı. yargıç ve savcılann dolayı- sıyla. yargı organının. yasama ve yürütme organı karşısında bağımsız- lığını sağlamaktır 1982 Anayasa- sı'nın Adalet Bakanı'mn kurulun başkanı, müsteşannın da doğal üye- sı olması yonündekı duzenlemesıy- le HSYK'nın yurutme karşısında bağımsızlığını ortadan kaldırmış- tır. Yargı bağımsızhğı söz konusu edıldığınde, ılk dıle getınlen de HSYK'nın bu çarpık yapısıdır. Bu çarpıklığın gıderılmesı, HSYK'nın yürütme organına karşı bağımsızlığını sağlayacak düzenle- melenn yapılması gerekırken, Ada- let Bakanı Sayın Oltan Sungurlu, son dönem bakanlığının ılk günle- nnde, 'sivasi iradenin yargıyı da- ha fazla etkilemesi gerektiği' yo- lunda açıklamalar yapmış, bugün- lerde da basın-yayın orgnalanna yansıdıgına göre HSYK üyelennın TBMM tarafından seçılmesını on- gören anayasa değışıkliği taslağı hazırlamıştır Taslaktakj musteşann, kurul üye- lığınden çıkanlması olumlu olarak değerlendınlmesıne karşın. baka- nm yıne kurula başkanlık yapacağı hükrnü, kurulun yurutme organı kar- şısında bağımsızlığını sağlamayaca- ğı gıbı, kurulun yargıç üyelennın TBMM'ce seçılmesı halınde, yasa- ma organı karşısındakı bağımsızlı- ğını da ortadan kaldıracaktır HSYK'nın tam bağımsızlığınm sağ- lanması ıçın: - Adalet Bakanı ve müsteşannın kuruldan çıkanlması, - Kurul üyelennın tamamının Yar- gıtay ve Danıştay genel kurullann- ca dogrudan seçılmesı, - Kurulun özel bütçesınm ve teş- kılatının kurulması, - Kurul kararlannın yargı dene- tımınde olması, ıçın gereken anaya- sal ve yasal düzenlemeler biran ön- ce yapılmalıdır HAYYANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK HARBİ SEMİH POROY M1KM1KLAK l'ĞUR DURAK AMA- /—; 7/— , 4 POPCDRNARTIKLA- RlNDAN B TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 22 Eylül AHMET RAS/M7N KAYBL 1332'O£ 8UGUM, UNLU GAZETECt, >A2A* VS 8SS TECİ AHMET RASİVt,~lSmU6UL'MÖCDÜ. SON~ YILLARINDA SEÇILDİĞİ MİLLETVEKİLU& Ot$IN DA, YAÇAMtMI Kti.EM/yiE KAZANOIĞI SÖyi£-' A1EBİUR. DA&ÜŞŞAFAKA LiSESI'Nİ gİTİIZPİKJtH SOAIRA YAZ1 YAZMAYA KCYULAU AHMETKASİM, 1O'U AÇKIfJ SAYIPA GAZETEÛE ÇAUŞMIÇTI. /OJRTULUÇ SAVAŞI SlgflSlN&A PAPİŞAHA KARŞI YA2DIGI YfiZlLAR NSDEMtYLE DE TU- TUKLANMIŞTI.CYEOI GÜN 6A2ETESİ'NPEXKEN) AHMET RAS1M, ALATURKA MÜ&ĞI DE ıVi SlUR. VE ŞARKILA/? SESTELEdPl. /ŞTE,£A YISl 6S'l BULAhl BESTELERİNDEN BıfZİ : "BU AKŞAM GÜN kATARKBU &BL SAKM 6EC KALMA BJZKSN GEJ. " POLİTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Dizeler Ah Dizeler... Şiirin kökeninde dıze vardır. Tevekler arasında yıllanmış karpuzlar gıbı dıze yatar. Önce dize ge- lir, sonra ardından uyak, ölçü, ımge sıralanır. Eğer maksut eserse mısra-ı berceste kâfidir. Gerçekten yeter mi? Bakın Nurer Uğuriu'ya.. dizelerle karnını şiirin nasıl doyuruyor. Vaktıyle Cahit Külebi'de böyle dızelere rastlıyorduk, şımdi Nurer Uğurlu'da. Ağarmış kiremitler morarmış dudaklarla Ikı taria ıkı köy üç saat sonra Urfa Bana öyle gelir ki Doğu ıçın ne varsa Iki taha iki köy üç saat sonra Urfa Her yanı yaz akşamı olan Fırat suyuna Vurunca ay ışığı iyi bak bir hatırla Ölüm sesi gıbidır göl hayatı biraz da Iki tarla ıki köy üç saat sonra Urfa Güneyin sıcak yelı esiyor. Gündüz azar, akşa- ma doğru biraz serinler, ölüm sesı gıbidır. Çöl hayatı bu... Ay ışığı vurunca iyi bak ve ha- tırla! Çölü tanıyan herkes bılır Sesı dolaşır çölün ortalıkta Ahmet Haşim gı- bi, Dıcle'nin kıyılarında.. Her dızede bir töre ya- tar; Galatasaraylı olmanın susu, saltanatı, "Annem- dı benım" dıyemedı, annem ve akşam ışte! Hil- mi Yavuz mu konuşuyor, belli değıl mi? bir kapı açıldı, ansızın, baktık; akşam!.. Kimse benzemez oldu kendine: kımbilır ne kadar huzünlü artık, bir odadan ötekıne geçmek bile. ben neysem o kadarsın, ey akşam! annem içını çekiyor kımı ansa; ürku! bıri ansızın bir gül koparsa; şımdi uzak olandır neye ulaşsam.. f âh, akşamdan bile ürküyor çocuk; her yer alaca karanlık gurbet, soldu annem, solarken goblen ve tulbent: ve akşamın ucuna doğru yolculuk... bir türkü söylendı, neyın tadı var? akşam bile bıttı, kalmadı çünkü... Çekildık, bir başına kaldı o türkü, kapılar arkamızdan kapanmadılar." Eliot Suphi, akşamın üstüne doğru giderek kanserden ölmüş. Onu Necatigil ve Kurdakul'un sözlüklerinde bulamazsınız Bir gün küçük evıni satmış, eşını alarak bilın- meyen bir kente gitmiş. Bu Güzelbahçe olabılır, yahut Güzelbahçe'ymiş. Bir kıra evi, küçücük... Izmır'ın Kemeraltf ndakı Tahir'in meyhanesın- de gorünür olmuş. Kimı kez ınsanın tepesı atar, alır başını çeker gi- der. Benim de böyle başımı alıp gıtmelerım olmuş- tur. Elimdekıni, avcumdakını çıkarmış bılinmeyen bir yerlere gıtmişımdir. Yaşım, 20-25'lerimde ışımden ayrılıp, çekıp Iz- mır'e gıtmışımdtr. O günlerın bohem yaşamından bende kalan elinde Incil, bir kızdır. Ardından ben de sınagoga dalmışımdır. Kız, Alsancak'ta sinagogdan çıkmış, ben de yıtırmışımdir. O günlenn tanıklan Besim Akımsar, Şükran Kur- dakul, Cihat Gökçek'tır. O günden kalan dizeler: Bir Yahudi kızı tanıdım Karantına'da Bana parasız, pulsuz Yaşamayı öğretti. O günleri bılenler hep Yahudi kızını sorarlar. Di- zeler ah dizeler... B U L M A C A SEDAT YAŞAYA V 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAIS SA- ĞA: 1/Anadolunun bırçok yöresın- de un çorbasına venlenad. .Na- zı partısının hü- cum kıtasını sımgeleyen harf- ler 2/ Bir etkın- lıgın geçıcı ola- 6 rak durduruldu- ğu süre. Ça- maşırcı avı da denılenveAme- nka'da yaşayan kürkü değerli hayvan. 3/ Soğuğun etkısıyle ya da bir bükülme sonucunda bel bölgesınde bırden- 2 bıre belıren ağn. 4/ Yı- 3 yecek bulamayan, yok- * sulkımse. Hastaolma- ma dunımu 5/Kuduz .. Bir nota. 6/ Denız taşıt- lanmnpervanesı Ale- vı-Bektaşı törenlerıne venlenad 7/Bırgöster- me sıfatı.. Itırlı bir bıt- kı. 8/ Orhan Hançerlioğlu'nun bir romanı.. Dık tutu- larak paımakla çalınan. üç köşelı ve tellı, büyük çalgı. 9/ Keten ve yünden dokunan kumaş . Duman lekesı YUKARÎDAN AŞAĞIYA: 1/ Anadolu'nun bazı yörelennde tınte verilen ad. 2/ Isa'nın yeniden dınlışınden kırk gün sonra, tılmızlennın huzurunda goğe çıkışı... " eylen bızden evvel gele- naTCım var ımış bız burada yoğ ıken" (Karacaoğlan). 3/ Tropıkal bolgelerde yetışen ve nışastaca zengın yumru- lan yıyecek olarak kullamlan bıtkı.. Bir renk Bir no- ta. 4/ Anarşızmın başlıca kuramcılanndan bın olan Rus sıyaset adamı. 5/ Büyük Okyanus'un batısında sığ bir de- nız. 6/ Taş ya da tuğladan yapılmış olan.. Hızmet hay- vanlannın ayağına çakılan demır 11 Küçuk körfez .. Uç aylarda medrese öğrencılennın köylen dolaşarak ımam- lık edıp para ve erzak toplamalan. 8/ Kenar süsü.. Bu- yük erkek kardeş .. Matematıkte kullamlan sabıt bir sa- yı. 9/ Gövde yapısı. NİKSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996362 Davacı Kamıle Karayığıt vekılı tarafından davalı Ka- zım Karayığıt aleyhine mahkememıze açılan davanın ya- pılan açık vargılaması gereğınce, Davalı Kazım Karayı- ğıt'ın tum aramalara rağmen adresı bulunamadığından ıla- nen tebhgat yapılması ıstenılmekle. Boşanma davası dı- lekçesının teblığı ve duruşma gününün teblığı yenne ka- un olmak uzere 21 10 1997 saat 09 30'da duruşma gunün- de Nıksar Aslıye Hukuk Mahkemesı Duruşma Salonu'nda bızzat kendısının veya bir vekıl tarafından temsıl edilme- dığınız takdırde duruşmanm yapılacağı ve yokluğunuzda hüküm kurulacağı hususu HUMK 'nun 213 ve 377. maddelen gereğınce ılanen teblığ olunur Basın 32180