Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın K.oordınatönL Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıışlen Mudurlen tbrahim
Yıldız -Dinç Ta\anç # Sorumlu Müdür:
Fikret Ilkiz # Haber Merkea Müdürir
HakanKara#GörselYonetmen Fikret Eser
Dıs Haberler Şinasi Dantşoglu • Isahbarat Cengiz
Yıldınm • Kültür Handan Şeaköken 9 Spor
Abdülkadir Yüceiman • Ekonomı Seda Oğuz
0 Makaleler Sami Karaören # Duzeltme Abdulah
Yazıcı# Foıoöraf Erdoğan Köseoğlu #Bılgı-Belge
Edib« Bugra • Yurt Haberten. Mehmet Faraç
Yayın Kımılu. tlhan Sdçnk (Başkan).
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke,
Hikmet Çetinka\ a, Şükran Soner,
Ergun Bata.DinçTayanç. İbrahim
i ddız. Orhan BursaU, Mustafa
Balbav, Hakan Kara.
AnkaraTemsücısı Mustafa Balbay AatuABulvanNo:
125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7haI), Faks.
4195027 • lzmır Temsilcısı: S«rdar Kızık. H Ziya
Blv. 1352 S.2'3 Tel-4411220, Faks 4419117» Adana
Temsilcısı: Çetin Ygmoğhı, hönu Cd 119 S. No 1 Kat 1,
Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
Muessese Müdûrû Cstüo Akmen •
Koordmatör Ahmet Konılsan #
Muhasebc Büfent Yener»ldanr Hüsevm
Gûrer • tşletme Önder Çefik • Bılgı-
tşlem Nail tnal # Bılgısayar Sıstem
Müırört Çiler»Saüş FaziletKıız»
MEDYA C: • Yonetım Kıırulu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran • Koordınatör Reha
[şıtman # Genel Müdur Yardjmcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
51395S0-513846O61.Faks 5138463
\ aumlavan *e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıhk A Ş
TurkocaiıCad.39 41 Cağaloğlu 34334 tsL PK 246 Istanbu] Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0-212)513 85 95
22EYLÜL1997 tmsak:5.18 Güneş-6.44 Öğle: 13.04 tkindi: 16.27 Akşam: 19.10 Yatsı: 20.31
Mayın
öldüpüyor
• ANKARA(ANKA)-
Dünyada 115 mılyonu
aşkın mayın olduğu,
mayın nedenıyle her 20
dakikada bır insanın
hayatını kaybettiği ya da
sakatlandığı vurgulandı.
UNICEF verilerine göre
dünyadaki tûm mayınlann
temizlenmesi ıçin 33
mılyar dolar gerekirken,
bugüne kadar mayınlann
sadeceyüzde 13"ü
temızlenebildı. Raporda
da her yıl 6 bıni çocuk, 25
bın kişinın mayın
patlaması yüzûnden ağır
yaralar aldığı ve
bırçoğunun da öldüğü
belirtildi.
Sarmısak, sirke
vebal
• ANKARAÇUBA)-
Amenka Pacific
Ünıversıtesı'nın yaptığı
bir araştırmada; sarmısak,
sırke ve balın 'Mucıze'
ılaçlar olduğu ortaya çıktı.
'Mucıze' ılaçlar sarmısak,
sırke ve balın, kanser. kalp
knzı, hemoroid, ateşlı
hastalıklar, ağız yaralan,
öksiirük, nezle. yanıklar,
den kızanklıklan. astım,
kulak ağnsı. uyuşukluk,
dış ağnsı, yiıksek
kolesterol ve mesane
enfeksıyonlanna iyi
geldiğı belirlendi.
Dr. Kuptoğlu'na
destek
• KAYSERİ(AA)-
Erciyes Ünıversıtesi
Öğretım Üyelen Derneği,
demek başkanlan Tıp
Fakültesı Pediatnk
Endoknnoloji Anabilim
Dah Başkanı Prof. Dr.
Selım Kurtoğlu'nun
süresiz Pamukkale
Ünıversıtesı'nde
görevlendınlmesıne tepki
gösterdi. Dernekten
yapılan açıklamada,
Kurtoğlu'nun başka bir
ünıversitede
göre\ lendirilmesinin
pediatnk endoknnoloji
anabilim dalını
fonksiyonsuz hale
getıreceğı savunuldu.
'Kısıriık, kalp
kpizini önlüyop'
• NEWYORK(AA)-
Erkekierin C
kısırlaştınlmalannın kalp
knzini önlediğı öne
sürüldü. Amenkan
basınında yer alan
haberlere göre dünyada
erkeklerin yaklaşık yüzde
22'sı kalp ve damar
hastalıklanna kurban
gidıyor. Kısırlaştırma
arnelıyatıyla testisleri
alman erkeklerde bu
orenm yüzde 6'ya kadar
düştüğü saptandı.
Bolu'da deppem
• BOLU (AA) - Bolu'nun
Duzce ılçesi Kaynaşh
bedesınde önceki gün bır
deprem meydana geldi.
İsanbul Kandilh
Rtsathanesı, saat
23 32'dekidepremin
Rçhter ölçeğine göre 3.2
şıidetinde olduğunu
açkladı. Merkez üssü
Ktynaslı olan deprem can
vemalkaybınayol
açmadı.
Türkiye'yi dar gelirlilerin tercih ettiğini söyleyen turizmciler ekstra harcama yapanlann azlığmdan yakınıyorlar
Gelen turistLerhı çoğu parasızMERİHAK
1ZMIR - Turist sayısmdaki artışın
gelire yansunaması, turizmciyı mem-
nun etmedi. Bu yıl turizmden 9 mil-
yar dolarlık gelinn sağlanacağını be-
lirten turizmciler, 17 yıldır bekledik-
leri Türkiye Otelciler Birliği Yasa-
sı'nın çıkanlması d'jrumunda bir yıl
ıçinde bu rakamın 20 mılyar dolara
ulaşacağını öne sürüyor.
Tunzm, düşük gelirli tunstten bır
türlü kurtulamıyor. Yıllardır, zengin
tunsti ülkeye çekmek içın çalışan tu-
nzmcıler, kendilen dışında gelişen
olumsuzluklardanyakınıyorlar. Böl-
gelerde bu yıl yaşanan turist artışı, is-
tatıstiki rakamlan yükseltse de gelir
bakımmdan beklentilere ulaşılamadı.
Marmaris Otelciler ve Motelciler
Birliği Başkan Yardımcısı Ali Acar,
bu yıl yoğun bir dönem yaşamalan-
na karşm gelen turist nıteliğinde bü-
yük düşüş olduğunu bıldiriyor. Geçen
yıla göre gelen turist sayısında yak-
laşık yüzde 10'luk bir artış olduğu-
nu bildiren Acar. şunlan söyledı:
"Ancak verimlilik açısından hede-
fımize ulaşamadık. Gelen turistin ka-
Ihesi sürekli olarak düşüyor. Ekstra
harcamalar çokdüşük. Dar gelirli ru-
riste doğru gkliş var. Marmaris için
çok önemli bir pazar olan Ahnanya,
Hollanda. Avusturya gibi önemli ül-
keleri kaybettik. Bir bölgede güzel te-
sislerin olmasu i\i hizmet veren tesis-
• Turizmciler, 17 yıldır bekledikleri Türkiye
Otelciler Birliği Yasası'nın çıkanlması durumunda
turizmden sağlanan gelirin bir yıl içinde 20 milyar
dolara ulaşacağını öne sürüyorlar.
lerin bulunmasıburayagefen turist ka-
ütesinde birinci derece etken değil.
G«lir düzeyi yüksek turistler başlıca
cinsel taciz, fiziksel taciz. kabalık, kö-
tü muamelerden sikâvetçi. Bmle bir
durumda, Marmaris, değişik göriiş-
lere göre toz pembe görenler var. Ay-
nca bu yıl çok sayıda çifte rezervas-
yon yaşaıuu. Temmuzve ağustosta bu
olay çokça yaşandı. Rezervasvon yap-
tırdığı otellerde kalamadı insanlar.
Acente, otelciye garanti veremejince
böyle oluyor. Marmaris bir boşluk
içinde. Mesleğinin gerektirdiği koşul-
lanidrakedemeyenlerbusektorde hiz-
met verhor. Yüzde 25-30 oranlann-
da zarar ediyoriar. Bir grup gidiyor,
diğerleri geliyor. Yerel yönetkilerin
bunlara çözüm buünası lazun."
Marmaris'teki bu olumsuzluklar,
Bodrum'da da yaşanıyor. Bodrum
Otelciler ve Motelciler Derneği Ba-
şakanı MuratŞeremetü, bu sezon ge-
çen yıllardan farklı bir sezon yasama-
dıklannı söyledi. Bodrum-Milas Ha-
vaalanf nın geç açılmasmın turizmi
olumsuz etkılediğinı dile getiren Şe-
remetli, geçen yıla oranla yüzde 15-
20 artış olduğunu bildirdi. Çok turist
değil kalıteli turist istediklerini belir-
ten Şeremetli, şımlan dedi:
"Bu yıl vine ucuz turizm oldu. R-
yatlar düşük, maddi imkânı az olan
insanlar geldi. Şimdi paüama diyor-
lar. Ne\e karşı patlama? İspanya'ya
60 milvon turist gdryor. Bizde 6'dan
7'ye çıkınca pathvor mu? Evet gelen
turist sayısında artış var, ama esnafin
yüzü gülmedL Sadece tatile gelen tu-
rist \ar karşımızda. Ahşverişe ayira-
cak paralan yok. Esnaf memnun de-
ğil. Bu müşteri profiline uygun alış-
veriş yerleri ve baraka restoran, bar-
lar piyasaya çıkıyor. Bunlar önlenme-
İL"
Antalya'da ise beklenin üzerine bir
artış yaşanıyor. Ağustosta kente 2
milyon turistin gelmesi, turist sayısın-
da da yüzde 2 l'li artış olması, Antal-
ya'nın yüzünü güldürdü. Ancak kış
turizmi, Antalyalı tunzmcilen kara ka-
ra düşündürüyor.
Akdeniz Tunstik Otelciler Birliği
Genel Sektereti Turgay Alp, gelen tu-
rist sayısında artış olmasma kaşın dö-
viz girdisinde beklenen artışın ya-
şanmadığını bildirdi. Döviz girdisin-
de yüzde 11-14 arasında bir artış ol-
duğunu dile getiren Alp, 1998 için ça-
lışmalann sürdüğünü de bildirdi.
Ressam objekafînden manken
Gelişmiş
ülkelerde kadın
sayısı daha fazla
• Türkiye'de 100 erkeğe 95 kadın
düşerken, bu rakam Birleşik Arap
Emirlikleri'nde 58'e kadar iniyor. Buna
karşm 100 erkeğe ABD ve Ingiltere'de
104, Almanya, Fransa, Italya'da 105
kadın karşı geliyor.
Res.'^m-model veya fptyğrafçı-model
ilişkisinin, sanat dünyasında çok özel
bir yeri var. Dün> ada sayısız resim, yüz
mihonlarca kare fotoğraf bu iletişimin
elektriğinden doğdularsa, hâlâ ressama
fırçasını sallatan. fotoğrafçıya
deklanşörüne heyecanla basûran
nedir? Nasıl olur da bu çiğnennrıişliğe,
bu bilinmişliklere rağmen hâlâ sanateal
bir tazelik, bir iddia kovalanabiliyor?
Nelson mayolan 98 kataloğu için
fotoğraf çekimlerini yapmamı benden
istediği zaman, ister istemez 80'li
yıllarda Kaliforniya'da oturan ve
günlük hayaünda modellerij le çalışan
ressam Bedri Bavkam kimliğine geri
döndûm. Sanatçı ve modelin arasına
sıkışan gizfi bir flört mü, yoksa yaşamm
geçkriliğine, gençlik ve güzelliğin
keiebeğimsi kısahğma karşı kaçuulmaz
bir başkaldınnın spontan tavn mı bu?
Her ne kadar "Bunlar daha önce
yapıldT cümlesi burada da geçeıü olsa
bik, ne mutlu bize ki a> nen yaşamı
sürekli körûkleyen doğa gibi, sanat da
yaşanırken yüreğiınize gülümseme
getirmekten \ azgeçmiyor.
(Fotoğraflar: BEDRİ BAYKAM)
Suçların yüzde 20'si hırsızbk
ANKARA(AA)-Türkiye'de. Ce-
za Yasası kapsamında 1996 yılında
işlenen suçlar arasında 'müessir fi-
fl' yüzde 21.1 ile ilk sırada. "hırsız-
hk' ise yüzde 20.4 ıle ikincı sırada
yer alırken 'evrakta sahtekâruk' su-
çu ise yüzde 2.2 ile son sıraya,yer'
leşti.
Adli Sicil ve Istatistik Genel Mü-
dürlüğü'nün son verilerinden derle-
nen bilgilere göre, Türk Ceza Yasa-
sı'na muhalefet suçlanndan 1 Ocak
1996-31 Aralık 1996 tarihleri arasın-
da Türkiye genelindeki ceza mahke-
melerine toplam 451 bin 537 ceza da-
vası açıldı. 'Müessir fiü', 95 bin 77
dava ile ilk sırada yer alırken bu suç-
tan dolayı açılan davîflarm oraru yüz-
de 21.1 olarak belirlendi.
Toplam suçlu arasında 'hırsızlık'
suçunu işleyenler, yüzde 22.8'lık
oran ile ilk sırada yer alıyor. Bunu
sırasıyla 20.3 ile 'müessir fiil', yüz-
de 5.6 ile 'adam öklürme' 4.4 ile
'şahıs hûrriyeti ale> hinde cürümler',
>Tİzde 3.9 ile 'araba ve ha\Tanlann
idare ve muhafazasmda kusur', 3.1
ile 'ırza geçme, iffete taarruz', 2.8
ile 'hakaret vesövme',2.6 ile 'evrak-
ta sahtekârkk',2-5 ile 'sarhoşluk ve
emirlere itaatsizlik', 2.4 ile 'umu-
mun sıhhatine, yenilecek ve içikcek
şeylere müteallik cürümler', 1.8 ile
'korumasındaki eşyayı çalmak' su-
çunu işleyenler ve 25.4 ıle diğer suç-
lular takip ediyor.
1996 yılındaki toplam 687 bin 336
suçludan, 637 bin 251 'ini erkekler,
50 bin 85'ini kadınlar oluşturuyor.
Ceza mahkemelerindeki toplam
dava sayısında, Türk Ceza Yasası'na
muhalefet suçundan açılan dava sa-
yısı yüzde 36"lık payı oluşturuyor.
Ozel yasalara muhalefet
'tcraiflas yasası','KaravoDarıTra-
fik Yasası'. 'Çek Yasası', 'Orman Ya-
sası', 'Vergi Usül Yasası', 'İmar Ya-
sası' ve 'Basın Yasası' gibi özel ya-
salara muhalefet suçundan açılan da-
valar ise yüzde 64'lük oranı teşkıl edi-
yor.
Hukuk adamlan, özel yasalann
mahkemelere yüklediği iş yükünün
fazlalığına dikkat çekerek, mahke-
melerin ış yükünün azaltılması ve
davalann kısa sürede sonuçlandınl-
ması için bu yasalarda yeni düzen-
lemeler yapılması gerektiğini belir-
tiyorlar.
j*^fc^^^^^
Foku sırtından vurdular
t-posta : tan (o prizma.net. tr
İstanbul Haber Servisi -
Dünyanın en nadir canlıla-
n arasında bulunan ve Tür-
kiye sulannda da yaklaşık
50 tanesinin yaşadığı sap-
tanan Akdenizfoklannın
nesli, bilinçli öldürmelerle
azalıyor.
Türkiye kıyılannda son
2 yılda 9 fokun öldürüidü-
ğünü belirten Türk Deniz
Araştırmalan Vakfi yetkili-
leri. araştırmalan sırasın-
da, Çanakkale'ye bağlı
Gökçeada'da, sırtından kur-
şunlanan 210 santimetre bo-
yunda genç bir fok bulduk-
lannı anlattılar. Yetkililer,
yapılan otopsıde, fokun sırt
kısmında bulunan saçma-
lardan, av tüfeğiyle vurul-
duğunun anlaşıldığını be-
lirttıler. Gökçeada civann-
da uzatma ağı atan Gelibo-
lulu balıkçılann, ağlannı
parçaladığı için foku vur-
dukları öğrenıldi. Fokun
ölümüyle bölgedekı fok sa-
yısı 2 'ye düştü. Akdenizfok-
lannın korunması konusun-
da yoğun bir kampanya yü-
Gökçeada'da sırtından kurşunlanan bir fok bulundu.
rüten vakıf, düzenli olarak
balıkçılaraeğitim seminer-
leri venyor. Yaralı, ölü ve
öksüz foklann korunması
konusunda faalıyetler gös-
teren vakıf, kasım ayında
Akdenizfoklannın korun-
masına yonelık geniş katı-
lımlı bır toplantı gerçekleş-
tırecek.
ANKARA(AA)-Ça-
ğımızda hemen bütün ül-
kelerde cinsiyet a>Timcı-
lığı, kadınlara yönelık
eşitsizlikler tartışıladur-
sun, dünyada kadın ve
erkekler arasında sayısal
eşitlik de bulunmuyor.
Dünya Bankası'nın ve-
n toplayabıldığı 193 ül-
keden aralannda Endo-
nezya, Fas ve Kolombı-
ya'nın bulunduğu sade-
ce 13'ünde kadın ve er-
kek sayılan eşit sayılabı-
lecek düzeyde birbırine
yakın durumda. Banka-
nın ^Dünya Kalkınma
Göstergeteri" başlıklı ça-
hşmasından yapılan he-
saplamalara göre, dün-
yanın en kalabalık ülke-
si Çin'de, 1995 yıh ra-
kamlanyla erkeklerin sa-
yısı kadınlardan 37 mil-
yon 120 bin, Hindıstan'da
28 mıh/on 740 bin, Pakıs-
tan'da 5 milyon 410 bin
daha fazla.
Buna karşın Rusya'da
kadınlann sayısı erkekler-
den 8 milyon 380 bin,
ABD'de 5 milyon 160
bin. Ukrayna'da 3 mil-
yon 370 bın daha fazla.
Genellikle nüfus artış
hızının düşük seyrettiği
gelişmiş ülkelerde, ka-
dın nüfusun erkek nüftıs-
tan fazla olduğu görülü-
yor.
Türkıye'de 100 erke-
ğe 95 kadın, Çın ve Hin-
dıstan'da 94 kadın düşer-
ken, bu rakam erkek faz-
lalığı açısından dünya
dördüncüsü olan, çok sa-
yıda yabancı erkek işçı-
nin çalıştığı Suudi Ara-
bistan'da 100 erkeğe 81
kadın, aynı özelüklere sa-
hıp Bahreyn'de 77 kadın,
Katar'da 60 kadın, Bir-
leşik Arap Emirlikle-
ri'nde ise 58 kadın dü-
şüyor.
100 erkeğe Yunanis-
tan'da 103 kadın, ABD
ve lngiltere'de 104, Al-
manya, Fransa, Italya'da
105, Rusya'da 112, Uk-
rayna ve Letonya'da 114,
küçük ada dev îetleri Ca-
pe Verde adalannda 115,
Antıgua ve Barbuda'da
116 kadın düşüyor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'Sekiz Yıl', İyi Hoş da!
Olzmir, siyah/beyaz kartpostallarda kaldı; ar-
tık her gıdişimde başka bir şehre inmiş gibi olu-
yorum, herhangi bir Akdeniz şehnne 1949 son-
baharında Ankara vapurundan Pire'ye indiğim
sabah, aynı his içindeydim; Izmir'i andıran bir şe-
hirdi, ama Izmir değildi!
Izmir'in 'gâvurtuğu' rumluğundan çok, XIX. yy.
'komprador' burjuvazisinin 'italyanlığmdan'^ mıdır?
Çocukluğumun Karşıyaka'sında, tek rum kalma-
mıştı ama, Cumhuriyet llkokulu'ndaki sınıf arka-
daşlanmdan, haylı 'levanten''ve 'musevi'hatırlıyo-
rum. 'Levantenler' aralannda italyanca mı konu-
şurlardı, yoksa kulağımda yanlış mı kalmış?
Cumhuriyet'in 10. yıldönümü şenliklerine hazır-
lanıyoruz; göğüslerimizde Gâzi kabartmalı madal-
yonlar; bir akşam üstü annem dedi ki: "... gerçek-
te biz seni Alliance Mektebi'ne yazdıracaktık, o
sıra kapatıldı!..." 'Ecnebı' Alliance Mektebi'nde
okurken, okullan kapandığından 'tasdikname' ile
okulumuza gelen çocuklar vardı, olayı biliyordum;
kendi hesabıma memnun dmuştum: o yaşımda 'ec-
nebi' öğretmenler -hele rahip ya da rahibe olursa-
besbelli hoşuma gitmeyecekti.
Dikkat isterim, sözünü ettiğim 'ecnebi' okul, bir
ilkokuldur; onların tası tarağı toplayıp Izmir'den -
bütün Anadolu'dan- çekilip gitmelerinin: Lausan-
ne Anlaşması'nın 'âmir hükümlerince' gerçek-
leştiğini, yıllarca sonra, yakın tarihimizi kurcalarken
öğrenecektim: Osmanlı'yı zehirii karıncalar gibi
sarmış 'misyoner' okullannı, Türkiye Cumhuriyeti
istememişti: ancak birkaç tanesi, -çoğu büyük şe-
hirlerimizde- kalabilmiştir. ilkokul değil, ortaokul
düzeyinde olmak şartıyla!
Tevhid-i Tedrisat Kanunu, cumhuriyet sınırla-
n içinde Türkçe öğretimi zorunlu sayıyordu.
'Ecnebi' ne yapıyor?..
Bu lâflar niye? Sekiz yıllık ilköğretimin uygula-
maya geçirilmesi, yalnız imam-hatiplerin orta
kısımlannı değil, ecnebi kolejlerin orta kısımlannı
da 'biçiyor'; ortaokul çocuğunu elden kaçırmak,
imam-hatip zihniyetini ne kadar rahatsız etmişse,
'misyoner' zihniyetini de o kadar rahatsız etmiştir;
bilinen söz, 'Ağaç yaş iken eğilir'; çocuğun hafı-
zasına nakşedilecek önyargı ve önkabuller, henüz
muhakemesi ve idrakı gelişmediğinden, çok daha
derin olacaktır; onu, bir ömür boyu koşullandınr.
Siz cuma camilerini, neden miting meydanına çe-
viriyoıiar sanıyorsunuz?
'Ecnebi'nln tepkisi, en az o kadar öfkeli, fakat
öfkesi gizlidir; çareyi, yeni duruma yeni çözüm
üretmekte bulacaktır. her zaman nasıl yapıyorsa öy-
le! Haber şu: "... Üsküdar Amerikan, TarsusAme-
••••
rikan ve Izmir Amerikan LJseleri, bağlı bulunduk-
lan Sağlık Eğitim Vakfı aracılığıyla, ilköğretim oku-
lu açmışlar!...". Özel Okullar Derneği Başkanı, bu-
nu, yâni "... yabancı okullann vakıf kanalıyla ilko-
kul açmalannı hukuka ve ahlaka aykın" buluyor;
"...ilerde kötü sonuçlar doğurur... "muş; üstelik
Milli Eğitim Bakanlığı'nın iznini almadan "...beşbin
dolar kura, beş bin dolar öğretim ücretiyle kayıt-
lar yaparak, soyguna başfamışlar" (Hürriyet, 11
Eylül 1997) Başkan, "Devleti göreve dâvet edi-
yor"!
Iki noktaya takılmamak mümkün mü? 1/ La-
usanne Anlaşması'na göre, 'ecnebi' ülkemizde
kendi diliyle öğretim yapacak ilkokul açamaz; ül-
kemizde, ilköğretim okulları artık ilkokulların yeri-
ni almıştır; Tevhid-i Tedrisat Kanunu uyarınca, il-
köğretimde Türkçe öğretim mecburidir. 2/ Özel
okullann dikkati yerınde, fakat feryadı amaçlı gö-
rünüyor; özel kolejlerin çoğu 'ecnebidille öğretim
yapmakla' övünürken, şimdi aynı marifeti yapma-
ya kalkışan 'ecneb/'yi devlete jurnal etmeye kal-
kışması sanki 'malı gâvurun götümnesinden' kay-
naklanmıyor mu?
Mucib-i meraktır.
'Ulusal eğitim' nasıl çökertilir?..
Milli Eğitim -adı üstünde- 'ulusal olmak'zorun-
dadır; bağımsız her ülkede, bu böyledir; ulu-
sal eğitim, ulusal demokratik devrimin 'yurttaşını'
üretir; yurttaş, -'kul'değil- cumhuriyeti 'muhafaza
vemüdafaa'sorumluluğunutaşıyan, 'istiklâl-i tam'
yandaşı 'bireydir.' 'Sistem'in, yurttaşı etkisiz kıl-
mak için bulduğu çâre, eğitımi 'ulusallığından'kay-
dırmaktır ki. bu da iki yoldan başanlıyor: 1/Yaban-
cı dille öğretimi yaygınlaştırmak, yâni 'yurttaş'
yerine 'tüketici' -üstelik ecnebi malı 'tüketici-
si'- yetiştirmek! 2/ Din eğitimini yaygınlaştırmak,
yâni *yurHaş' yerine 'mü'mîn'; bir bakıma, ah-
reti dünyaya tercih eden bireyi yetiştirmek!
Eğer, bu işi 'ecnebi misyoner' yapabilirse ter-
cihe şayandır, çünkü "yurttaş'ın 'yabancılaş-
ması' kesin olur. Bu metod Tanzimat sonrasın-
da Osmanlı'ya yerleşmiş, devleti batırmıştır.
Son yanm yüzyıllık 'Sistem'e entegrasyon, ay-
nı süreci başlatmıştı. Sekiz yıl, kesin çözüm mü-
dür, pek sanmıyorum; sağını solunu kemirmeye baş-
ladılar bile! Hatırlıyor musunuz, ilk ve ortaöğretimi-
ni Türkıye'de yapmış Prof. Dr. Paul Dumorrt, içi-
ne düştüğümüz perişânlığı görüp, ne demişti: "...
en iyisi Gâzi döneminin eğitim ve öğretimine
dönmekl..."
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm