Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EYLUL 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Tuncay Artun'un
anısına ağaç
dikimi
H Ekonomi Servisi -
Borsa Uzmanlan Derneği,
geçen ay girdiği şeker
komasından
kurtulamayarak vefat eden
Istanbul Menkul Kı>Tnetler
Borsası(tMKB)Başkanı
Tuncay Artun'un anısına,
borsa bahçesine hatıra
çınan dıkti. Törende
konuşan Borsa Uzmanlan
Derneği Başkam Nazmi
Sankaya. "Burada
diktiğımız çınarla Tuncay
Artun'u
ölümsüzleştiriyoruz" dedi.
Yaşarbank'a
Amerikalı
yönetici
• İZMİR (AA) - Yaşar
Holdıng Yönetim Kurulu
Başkanı Selçuk Yaşar,
•'Yaşarbank'a Amerikalı
ortak değil, profesyonel
yönetici aldık" dedi. Yaşar,
John Bernson'un banka
yönetim kurulu başkan
vekilliğine getirilmesinin
nedeninın bankanın
özellikle yurtdışı
atılımlannın artınlmasına
yönelik olduğunu söyledi.
Yaşar Holding olarak
sanayi üretimine ağırlık
verdiklerini de belirten
Yaşar. "Bankamız da bu
kesime desteğını
artıracak" diye konuştu.
Emlakbank,
projelerinden
vazgeçmiyor
• ANKARA(AA)-
Emlak Bankası Genel
Müdürü Sinan Solok,
bankanın konut sektörüne
daha fazla girmemesi
görüşünde olduklannı,
ancak başlanmış projelerin
de durdurulmasının
mümkün olmadığını
söyledi. Konutlarda kara
paranın aklandığı
iddialannın gerçeği
yansıtmadıgını belirten
Solok aynca, "Dövize
endeksli konut kredisı
kullananlar hakkında bir
düzenleme yapılacaksa,
borcunu zamanında ödeyen
20 bin kişi de gözetilmek
âürüfnufidadrr" dedi.
Solok, TOKt'nin 1992
yılından bu yana. KEY
Hesabı'ndan para
istemediğini de kaydetti.
ISB)AK
uzmanlan
İstanbul'da
• Ekonomi Servisi -
Islam Konferansı Teşkilatı
(İKT), Daimi İşbirliği
Komitesı'nin (ISEDAK),
"Para, Finans ve Sermaye
Hareketleri" konulu
sektörel uzmanlar
toplantısı dün İstanbul'da
başladı. Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşar
Yardımcısı Tımuçin
Sanalan yaptıgı
konuşmada. hedeflennin
Yeni Eylem Planı'nın
uygulanmaya
geçirilmesıne yardımcı
esaslan ele almak, gerekli
şartlan oluşturmaya
ılişkin prensıpleri
belırlemek ve uygulama
sürecını hızlandırmak
olduğunu söyledi.
Doguda 77
yatırım kredi
bekliyop
• GAZİANTEP (AA) -
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerindeki 12
ilde 2 bin 627 kişinin
istihdam edileceği 77
. yatınmın, işletme ve
yatınm kredisi sağlanması
halinde, ekonomiye ve
istihdama önemli oranda
katkı sağlayacağı bildirildi.
, Türkiye Kalkınma
; Bankası'nın Doğu ve
; Güneydoğu Anadolu
; bölgelerinde yaptığı
• çalışmaya göre. atıl
'. durumdaki bu tesislerin
! 45*ı işletme. 32'si ise
; yatınm ve işletme olmak
; üzere, 1996 binm
1
fiyatlanyla 2 trilyon 314
• milyar 28 milyon lira
krediye ihtiyaç duyuyor.
Komili, Bajbakan
Yılmaz'ı agırladı
• Ekonomi Servisi -
Başbakan Mesut Yılmaz,
işadamı Halis Komili'nin
evinde verdiği yemeğe
katıldı. Komili'nin
Kandillı'deki evinde
venlenyemege. Başbakan
Yılmaz ve eşinin yanı sıra
• De\let Bakanlan Işın
Çelebi \e Cavıt Kavak,
Şişlı Belediye Başkanı
Gülay Atığ ıle işadamı
" Betil de katıldılar.
Dünya otomotiv merkezi Almanya'dan Türkiye pazanna 680 oto yan sanayi firması girdi
Yan sanayi çıkartnasıHAYRİYE MENGÜÇ
General Motors, Fiat, Rena-
ult, Toyota'nın üretim yaptığı,
Hyundai, Honda, Kia. Daewoo
gibi firmalann üretime hazırlan-
dığı Türk otomotiv pazan. ya-
bancı yan sanayi fırmalannı ha-
rekete geçırdi. Özellikle Alman-
ya'da. Türkiye'ye gelmeyen oto-
motiv yan sanayicinin kalmadı-
ğına dikkat çekılirken, bugüne
kadar 680 firmanın Türk paza-
nna girdiği belirtıliyor.
Türkiye'nin 1996 yılı başında
gümriik birliğine girmesinden
sonra gelen Alman otomotiv yan
sanayii şirket sayısının ise 100'den
fazla olduğunu kaydeden yetki-
liler. bu artışa neden olarak Tür-
kiye'nin şu an yılda 700 bin araç
kapasitesine sahip olmasını gös-
teriyorlar. Bununla birlikte Al-
manya'nın en büyük ticari araç
üreticisi Mercedes Benz'in de 4-
5 yıl içinde fabrikasını Türki-
ye'ye taşıma planlannın bu giri-
şimlerde etken olduğu belirtili-
yor. Diğer yandan ucuz işgücü
imkânı ve GB ile birlikte Türki-
ye'de üretilen sanayi ürünlerinin
AB ürünüymüş gibi kabul edil-
mesi avantajı da yabancı otomo-
tiv yan sanayıcılennın Türki-
ye'ye yönelmesinde önemli et-
kenler arasında sayılıyor.
Almanya'dabulunan ve şirket
bünyesinde oluşturulan "Tur-
key Desk" bölümüyle Alman
• 2000'li yıllarda önemli bir otomobil üretim
merkezi olacağı sinyallerini alan Avrupalı otomotiv
yan sanayi üreticileri, Türkiye'ye
a
kın ediyor.
Gümrük birliğinden bu yana 100 Alman yan sanayii
firması Türk pazanna girdi.
yatınmcılara danışmanlık yapan
KPMG GmbH Baş Danışmanı
Sina Afra, "GB'den sonra Al-
manya'daki otomobil yan sana-
yii şirketleri Türkiye'ye joğun
bir şekilde giriş yaptı'' dedi. Bu
şirketlerin tek amaclannı. "Tür-
kiye'de ortak yatırımlara gi-
ren Koreli, Japon ve Avrupalı
iireticilere mal satabilmek" di-
ye özetleyen Afra. bu yatınmla-
nn Almanya'da sadece kendi şir-
ketleri üzerinden olduğunu belirt-
ti. Alman KPMG GmbH danış-
manlık bölümünde pazarlama ve
mali kontrolörlerin bulunduğu-
nu söyleyen Afra "Şirketin 'Tur-
key Desk' bölümünde 7 tane
Türk çalışıyor ve Alman yatı-
rımcıların Türkiye'ye yönlen-
dirilmesinde yardımcı oluyor"
diye konuştu.
Adapazarı, Bursa,
Torbalı'yı ûs seçtiler
Sina Afra, Alman otomotiv
yan sanayıcilerinın Türkiye'de
kendilerine yatınm bölgesi ola-
rak Adapazarı, Bursa, Torbalı
bölgelerini seçtıklerini belirte-
rek, şöyle konuştu:
"Gümrük birliğinden sonra
Almanva'nın en çok etkilendi-
ği sektör otomobil yan sanayii
oldu. Aynca Türkiye'nin elde
ettiği İocal content" avantajıy-
la burada üretilen mallar san-
ki AB sanayi ürünüymüş gibi
kabul edilmeye başlandı. Bu
nedenle GB'yle birlikte pek
çok yabancı yan sanayi fîrma-
ları, Türkiye'ye geldiler. Önce
ortak oldular, sonra şirket sa-
tın alarak piyasaya girdiler. Al-
manya'da neredeyse otomobil
yan sanayiinde Türkiye'ye ge-
İip yatırım yapmayan bir iki
küçük şirket dışında başka şir-
ket kalmadı. Yani bu durumun
Türkiye açısından otomobil ve
otomobil yan sanayii açısından
ciddi bir gelişme olduğu söyle-
nebilir."
KPMG GmbH Başdanışmanı
Sina Afra, şimdiye kadar Alman
şirketlerin bu kadar yoğun Tür-
kiye'ye geldiklerinin duyulma-
masının nedenini ise şöyle açık-
ladı:
"Bu şirketler zaten Alman-
ya'da orta çaplı şirketler sını-
fına giriyor. Belki 300 milyon
mark ciro yapıyor ama Alman-
va'da 1 milvar markın altında
Alman > an sanayicilerin diğer ülkelere örnek olması bekleniyor.
ciro yaptığı için orta çaplı de-
niliyor. Aynca bu şirketler za-
ten Almanya'da kendilerini ka-
muoyuna pek yansıtmayan şir-
ketler."
Alman otomotiv yan sanayici-
lerinin Türkiye'ye yatınm konu-
sunda diğer Avrupa ülkelerine
ömek oluşturacagına da dikkat
çeken Sina Afra. "Almama Tür-
kiye'deki yatırımlarda her za-
man öndedir. Kısa bir süre için-
de Avusturya, Belçika ve Fran-
sa'dan gelen yatırımcı sayısın-
da da artış olacaktır" diye ko-
nuştu.
Avrupa'da yaşayan Türk işgücünün istihdamı
Beyin Borsası açıldı
Ekonomi Servisi -
Batı Avrupa ülkelerin-
de yaşayan yaklaşık 3
milyon Türkün yükse-
köğrenim görmüş ikin-
ci kuşağından 30 bin
gence Türkiye"deki şir-
ketler büyük ilgi göster-
di. Batı Avrupa ülkele-
rinde yaşayan Türk top-
lumu ve özellikle ikinci
kuşak gençliğıyle Türki-
ye arasında bir köprü
kurtnayı amaçlayan Av-
rupa Türk Akademis-
yenler Bırliği (EATA), Avrupa dakı
dün Türkiye'de "tş ve Beyin Borsa-
sı "nın üçüncüsünü gerçekleştirdi.
İstanbul Sanayi Odası'nda düzenle-
nen organizasyonla sigorta. makine.
elektronik, otomotiv ve beyaz eşya gi-
bi alanlarda 8 özel şirketin insan kay-
naklan yöneticileri, Türkiye'de çalış-
mak ve staj yapmak isteyen 75 öğren-
cıyle ilişki kurdu. tş ve Beyin Borsası'na,
uluslararası ticari ilişkileri olan Merce-
des-Benz, Çukurova Holding. Azizler
Holding, Türk Philips. Uzel Makine,
Sistem Yapı tnşaat ve Ticaret, Arthur An-
dersen. Delphi Packard Elektronik Sis-
temleri, MAN Kamyon ve Otobüs ve
Nordstern Imtaş Sigorta şirketleri katıl-
dı.
Türkler iş dünyasıvla buluştu.
EATA Başkanı Hakan Uzun, 7 yıl ön-
ce kurulan ve bugün Almanya, Ineilte-
re, Hollanda, Belçika. Avusturya, Isviç-
re ve Danımarka olmak üzere toplam 7
Batı Avrupa ülkesınde örgütlenen EA-
TA'nın. Türkiye'nin Avrupa pazanna
açılması içın önemli bir araç olduğunu
belirtti. Türk şirketleri için Batı Avru-
pa'da doğrnuş ve yükseköğrenim görmüş
bu gençlerin, Avrupa ticari ortarru ve ça-
lışma düzeni konusunda gerekli en iyi
performansı gösterebileceklenni vur-
gulayan Uzun. "Avrupa'da yabancı
düşmanlığı >e Türkiye aleyhine geli-
şen olavlarda yaptığımız kamuoyu ve
lobi çalışmalarında da oldukça ba-
şarılı oluyoruz" diye konuştu.
işçi ucretlerine düşük zam verilmeye çalışılıyor
Eşel-mobilde çıkmaz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RE-
FAHYOL hükümeti döneminde Türk-tş ta-
rafından kabul edilen "eşelmobil" siste-
minden \azgeçıleceğını açıklayan 55. hü-
kümet, maliyet hesaplannt göstererek ışçı-
lere düşük ücret zammı vermeye çalışıyor.
Hükümet, 506 bin 708 ışçinın ücretlenne 6
aylık enflasyon oranında zam öngörülmesı
durumunda, eşelmobil uygulamasından do-
layı 346 trilyon lira fazla yük oluşacağını be-
lirtmesine karşın. Türk-lş, gerçek maliyetın
76 trilyon lira olduğuna dikkat çekıyor.
Ekonomik ve Sosyal Konsey'de oluşturu-
lan altkomisyonda, Türk-îş ile hükümet ara-
sında yürütülen çalışmalarda; 1 Ocak 1997
tarihinden ıtıbaren ımzalanan toplusözleşme
gereği verilen ılk 6 aylık zam sonucunda ka-
mu kesiminde ortalama brüt çıplak ücretın
68 milyon lira, gıyinik ücretın 119 milyon
lira olduğu konusunda görüş birliği sağlan-
dı. Işverenın ödediği prim payı da dahil ol-
mak üzere işçilik malıyeti, brüt 143 milyon
lira olarak hesaplanıyor. Türk-lş, birinci yıl
ilk 6 aydan sonraki üç 6 aylık dönemde. 6
aylık enflasyonun ücretlere zam olarak yan-
sıtılması önerisi üzennden yapılan hesapla-
mada; 1997 ve 1998 yılı enflasyonunun yüz-
de 85 düzeyınde kabul ediLmesi durumun-
da. 304 trilyon liralık ek yük oluştuğunu sa-
vunuyor. Hükümet ise 1998 enflasyonunu
yüzde 66.3 kabul ederek maliyetin 346 tril-
yon lira olduğunu belirtiyor. Türk-İş, 1998
yılında verilecek 1 milyon lıranın alım gü-
cünün bugünkü değerini korumayacağına
dikkat çekerek "Bugünkü Değer Analizi"
hesabıyla 31 Ağustos 1997 tarihı ıtıbarıyla
eşelmobılden vazgeçilmesınden dolayı olu-
şacak ek yükün 211 trilyon lırada kaldığını
belirledi. Bu hesaplamada ise 1998 yılı için
belli olan 1997 yılınm 7 aylık döneminde enf-
lasyon rakamlan. gen kalan aylar içın de
1996 yılındakı enflasyon değerlen esas alın-
dı.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral.
Devlet Bakanı Işın Çelebi 'nin konfederas-
yona yaptığı zıyarette. taleplerinin getirdi-
ği yükün, Devlet Planlama Teşkilatf nın ma-
liyet hesabında belirtildiğı gibi 346 tnlyon
lira olmadığını vurguladı. Meral. gerçeİcte-
kı 211 trilyon lıralık yükten 71 trilyon lira-
lık SSK pnmi. 63 tnlyon liralık \ergı payı-
nın çıkanlması durumunda, eşelmobilin kal-
dınlmasmdan doğacak gerçek yükün 76 tnl-
yon lira olduğunu bıldirdı.
Devlet Bakanı Çelebi, gazetecilenn soru-
lan üzerine, eşelmobil sisteminin enflasyo-
nu körüklediğinı, bu nedenle yanlış olduğu-
nu bıldiklerini, ancak yerine hangi sistemin
konulacağmı tartışmayaçalıştıklannı söyle-
di. Devlet Bakanı Çelebi. gazetecilerin so-
rulannı net olarak yanıtlamaktan kaçınır-
ken Meral. "Bakan olarak bazı konuları
açıklayamıyorsunuz" diyerek Çelebı'yı
eleştirdi.
ÇIFTÇİ DOSTU / SADULLAH LSUMÎ
Zeytinyağında Acımasız Sömürü
TORBALI - Zeytinyağı it-
halatının gündeme gelmesi
ile beraber Ege Bölgesi'nde
yükselen tansiyon, Işın Çele-
bi'nin zeytinyağı ithalatı için hiç
kimseye izin vermediğini açik-
lamasına rağmen hâlâ düş-
medi. Binlerce üretici, bölge-
lerindeki Ziraat veTicaret oda-
larına başvurarak gelişmele-
ri dikkatle izlemeleri için uya-
rıyorlar. Bu arada en küçük
ihtimal karşısında Ankara'ya
otobüslerle gitmeyi veya oto-
yollarda protesto yürüyüşleri
yapılmasını önerenler var...
Onbinlerce zeytin ve zeytin-
yağı üreticisinin en büyük tep-
kisi, Yeni Yüzyıl gazetesi ya-
zarı Deniz Gökçe'ye... Yeni
Yüzyıl gazetesindeseri halin-
de yazdığı yazılarla TARİŞ'i
ve üreticileri suçlayan Deniz
Gökçe'nin, gerçek dışı bilgi-
lerle yazdığı yazıların, zeytin-
yağında yeni soygun ve vur-
gunlara yol açacağı ileri sürü-
lüyor.
TARİŞ'i 41 milyon kilo zey-
tinyağı satın aldığı için suçla-
ması oldukça komik... Zira
TARlŞ'in kuruluş amacı, üre-
ticilerin haklarını, tüccar ve
sanayiciye karşı korumak.
EğerTARIŞ piyasaya girmez-
se, tüccar ve sanayici arala-
rında anlaşıyor ve üreticinin
elindeki zeytinyağını düşük fi-
yatlarla topluyor. Bu tür bir
soygunu önlemenin tek yolu
TARÎŞ'in belli birfıyatla mal al-
ması... TARİŞ'İ bu amaçla 41
milyon kilo zeytinyağı aldığı
için eleştirmek haksızlıktır. Ak-
sine, değeri ile mal aldığı için
tebrik etmek gerekir. Eğer 41
milyon kilo zeytinyağı almak
içın piyasalara girmeseydi,
üretici bu yıl değil ağaçlarına
bakmak, aç kalırdı...
TARİŞ'İ 41 milyon kilo zey-
tinyağı aldığı için eleşti-
renler kim olursa olsun
haksızlık içindedir. 280
bin lira fiyat son derece
isabetlidir. Gelişmelerden
de ne kadar isabetli oldu-
ğu ortaya çıkmıştır. Çün-
kü 280 bin lira ilan edil-
diği zaman, dünya piya-
salarında da zeytinyağı
270 bin ile 300 bin lira
arasındaydı. Hattadış pi-
yasalan takip edenler çok
iyı hatırlayacaklardır. O
günlerde fiyatlarda artış
eğilimi bile vardı. TARİŞ
de bu gelişmeleri dikka-
te alarak fiyat ilan etmiş-
ti.
Ayrıca diğer ürünlerde
olduğu gibi, zeytinyağının
maliyeti deyüksekti. Ya-
pılan hesaplara göre bir
kilo zeytinyağının mali-
yeti 250 bin liranın üs-
tündeydi. Zeytinyağına
280 bin liranın altında fi-
du. Yüzbinlerce üretici borç-
larını ödeyemezdi.
TARİŞ 280 bin lira fiyat ver-
mesine rağmen elinde yeter-
li para olmadığı için 41 milyon
kilodan fazla mal alamadı. Bu-
nu fırsat bilen tüccar ve sana-
yici, zeytinyağı alım fiyatları-
nı düşürdü. TARİŞ'e mal ve-
remeyen üreticiler de ellerin-
deki zeytinyağlarını 150 bin
liraya satmak zorunda kaldı...
işte... TARlŞ'in gücünün bit-
tiği yerde tam bir soygun ve
vurgun yaşandı...
TARİŞ'in bu yıl bir tek ha-
talı uygulaması olmuştur. Sa-
tın aldığı ürünlerin bedelleri-
ni peşin olarak ödeyememiş-
tir. Bunun da sorumlusu TA-
RİŞ değildir. TARİŞ'in kaynak-
larını kasıtlı olarak kurutan ve
: ^eytinyag, üreticisine devlet desteği
zeytinyağından desteği çe-
ken hükümetlerdir. Üstelik TA-
RİŞ buna rağmen bazı güç-
lükleri yenmeyi başarmıştır.
TARİŞ'e vurulacak her darbe,
zeytinyağı üreticilerinin baş-
larına indirilecek balyozdan
farksızdır. Insana ve insan hak-
lanna saygısı olan, sömürücü-
ye karış olan, güçsüzü koru-
yan herkes TARİŞ'İ savunmak
zorundadır.
Üreticiye 280 bin lirayı çok
görenlerın dünyadakı uygu-
lamalardan ve piyasalardan
haberleri yok. Bu belki fazla
ayıp değil. Ama dünyadaki
zeytinyağı politikalanrıdan bil-
gileri olduğu haldeTARİŞ'in fi-
yat polıtikasını eleştirenlere
söylenecek sözler çok ağır
olmalıdır.
Türk zeytinyağı üreti-
cisi devletten bir tek ku-
ruş destek almadığı hal-
de Italya, Ispanya ve Yu-
nanistan'daki üretici ton
oaşına karşılıksız 1900
dolar destek almaktadır.
Türk zeytinyağı üretici-
sine 280 bin lirayı çok
görenler iyi bilmelidir ki
Italyan, ispanyol ve Yu-
nanlı zeytinyağı üretici-
sinin bir kilo zeytinyağı-
nın karşılığında eline ge-
çen destek, Türk para-
sı ile 300 bin liraya ya-
kındır. Zeytinyağını da
300 bin liraya satarsa bir
kilo zeytinyağı karşılığın-
da sağladığı para 600
bin lirayı bulur.
Buyıl tüccar ve sana-
yici zeytinyağını üretici-
mizin elinden ortalama
180 bin ile 200 bin lira-
dan topladı. Ama önü-
müzdeki yıl hepimiz çok
iyi bilmeliyiz ki Türk hal-
kı, bu zeytinyağlannın ki-
losunu 700 ile 800 bin liradan
aşağı yiyemeyecektir. Fiyatlar
belki de bir milyona dayana-
caktır. Halbuki devlet ve hü-
kümetler TARİŞ'İ biraz des-
teklese, piyasalarda etkinli-
ğini sağlayacak önlemler alın-
sa, Türk halkı zeytinyağını 500
bin liranın altında yiyebilecek-
tir.
Bu nedenlerle TARİŞ'İ yok
etmeye çalışmak, hem üreti-
cilerimizi hem de dar gelirli
halkımızı sıkıntıya sokar. Bu-
na karşılık büyük holdinglere
de açıktan triiyonlar kazandı-
rır.
Bu türtartışmalarda insan-
larımızın dikkatinden kaçan
önemli noktalar var. 12 Eylul
kuşları veÖzal hayranları, ne
zaman tarım ürünlerine üç ku-
ruş zam yapılsa nasırlarına
basılmış gibi kıyameti kopa-
rıyorlar. Buna karşılık beyaz
eşya, traktör, otomobil, güb-
re, mazot ve yedek parça gi-
bi sanayi ürünlerine zam üs-
tüne zam yapıldığı zaman ise
seslerini bile çıkaramazlar.
Ağızlarını bile açamazlar...
Hatta maliyetlerin yükselme-
sini mazeret olarak göster-
meye çalışırlar.
Zeytinyağına TARlŞ'in ver-
diği 280 bin lirayı çok gören-
lere hatıriatalım. Zeytinyağına
1979 yılında verilen taban fi-
yat 165 lira idi. 18 yılda artış
1.690 kat... 1979 yılında güb-
re fiyatları ise 110 kuruştu.
Şimdi tam 45 bin lira... 18yıl-
daki artış 40 bin kat. Traktör-
deki artış tam 12 bin kat...
Mazottaki artış tam 9 bin kat...
1979 yılında üretici bir kilo
zeytinyağı sattığı zaman 150
kilo gübre alabiliyordu. Şim-
di bir kilo zeytinyağı ıle ancak
7 veya 8 kilo gübre alabili-
yor... Demek kı zeytinyağı üre-
ticisinin kilo başına kaybı 144
kilo...
Eğer zeytinyağı fiyatları güb-
re oranında artmış olsaydı,
bugün bir kilo zeytinyağı fi-
yatının 5 milyon liralara kadar
çıkması gerekirdi. Demek ki 17
yıldan beri zeytinyağı üretici-
sinin kilo başına kaybı 4 mil-
yon liranın üstündedir.
Bu rakamları 17 yıla göre
üretirsek, tarım kesiminden
sanayi ve ticaret kesimine ak-
tarılan para üç-beş katrilyon
lirayı geçer...
Dünyanın diğer ülkelerin-
deki zeytinyağı üreticileri zen-
ginleşirken, Türk üreticisi bu
nedenle fakirleşmiştir.
Bu kadar acımasız bir
sömurü dünyanın hıçbir ül-
kesınde yoktur...H
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Bir Bardak Şarabın...
"Misafirlerine rengârenk şarap ikram etmeyipek
severler. Yeniköy'de misafirkalıp da nefis Yeniköy
şarabını içmeyen ve Yeniköy halk türkülerini din-
lemeyen yoktur.." Ahmet Korkut, Edirne yöresi-
ni tanıtan kitabında, Edirne Uzunköprü yolu üze-
rindeki Yeniköy için böyle diyor.
Geçen yıl eski DİSK Genel Başkanı Kemal Ne-
bioğlu ile birlikte Uzunköprü'de katıldığımız bir açı-
koturumdan sonra, el konulmuş olarak Yeniköy'de
konuk edilmiş. şarabını içmekten öte, ellerimizde
birer şişe özel şarap, köy ekmeği ve pirinç torba-
ları ile uğurlanmıştık.
Bir kahvenin kırk yıl hatırı olduğuna göre, 29-31
Ağustos tarihleri arasında yapılan Yeniköy 2. Kül-
tür ve Yayla Şenliği için, şenlik ağası (köylüler öy-
le kızdırıyor ama şiddetle reddedip sadece düzen-
leme komıtesi temsilcisi olduğunu söylüyor) Ga-
lip Gökçe'nin çağrısına "hayır" dıyebilır mıydim?
Çevre sorunları üzerine söyleşiyi, duyarlı, aydın
yöre insanlarının kültür etkınliklerinde bir önceliği
olarak algılamıştım. Yıllar sürecek bir büyük kam-
panyanın ilk önemli etkinlikleri içinde olduğumu
orada öğrendim. Çevre Bakanı Imren Aykut ge-
tirtilmiş, Ergene kıyısına yapılan yürüyüşe katıla-
rak suyun kirliliği gösterilmışti. Çok uzun emek ve
çalışmanın ürünü özel giysileri ıle gençler, hatta ço-
cuklar, pankartlan, sanat gösterileri ile kampan-
yanın gönüllüleri olmuşlardı.
Yeşılin içinde simsiyah akan Ergene kıyısından
Yeniköy'e dönerken gençlerin arasında bındiğim
traktör yük taşıyıcısında, ortaöğrenim çağındaki
genç kızların haftalarca Ergene ovası hattı üzerin-
deki köyleri dolaşarak onbinlerce ımza topladık-
larını öğrendim. Yorgun, ama sonuç almaktan,
ses getirebilmekten çok mutlu, onurluydular.
Yeniköylü çevrecilerin dertlerinin ne olduğunu,
onbinlerin imzasını taşıyan metinden bırkaç cüm-
lelık alıntı ıle vermeye çalışalım:
"80'liyıllardan sonra artan ve günümüzde en üst
boyutlarda gözlenen Ergene nehri kirliliği sorunu
için somut önlemler alınmadığını ve başta Çevre
Bakanlığı olmak üzere ilgilı bakanlıklann bu konu-
da gerekli adımlan atmadığını görmekteyiz.
Ergene nehri, tanmsalaçtdan Trakya'nın can da-
mandır. 281 km uzunluğuyla 36210 hektarlık top-
rak parçasında etkilidir. Nehir suyundaki pek çok
kimyasal madde toprakta büyük tahribatyapmak-
tadır. Yıllardır nehirde balık yaşayamamaktadır.
Kısa sürede sulanan topraklarda verim düşmüş-
tür ve nitelikli tanm alanlan yok olmak üzeredir. Kir-
lilikzengin sualtı rezervleri üzennde de eîkilı olmak-
tadır.
Trakya'nın can damarı kopuyor."
Yeniköy Kültür ve Yayla Şenlikleri Kutlama Ko-
mitesi üyeleri şimdiden onbinlerı aşmış imza kam-
panyası ötesinde, Ergene'nın kirliliğine ilişkın ha-
zırlanmış çeşitli bılimsel raporları elimetutuşturu-
yorlar.
Geçmişi olsa "cehalet" mazeret olabilir. Trakya;
özellikle 80'li yıllar sonrası, hem de sözde en mo-
dem teknoloji ile ama en sorumsuz sanayileşen,
oysa tanmda Türkiye'nin gözbebeği, en venmli top-
rakları... Ergene nehrinın ölen balıkları sadece bir
simge. Üretici köylü, sulama tarım bölgesinde hız-
la verimi düşen ürününün yakın bir gelecekte yok
olması derdinde.
Asıl görünmeyeni; gerek yöre insanının gerek-
se Türkiye'ye dağılan ürünün kimyasal atıklı su-
larla sulanmasından gelen sağlığımızın, canımızın
tehdit altında olması. Başta kanser, sağlığımızın
olumsuz etkilenmesine ilişkin, insanın değeri ol-
mayan ülkemizde yapılmış araştırma mı var ki?
Şarabı, konukseverliği, türküleri, aydınları, ay-
dınlığı sevmeleri ile tanınan Yeniköylüler Çevre
Bakanı Imren Aykut'tan kesin önlem alınacağı ko-
nusunda söz aldılar. Sevindiler, ama güvence say-
madılar. Büyük paralarla, büyük yatırımlar yapıp
servetlerine servet katan firmaların yönetıcılerini
yakından tanıyor, bu konudaki duyarsızlıklarını,
direnişlerini çok iyi biliyorlar.
Türkiye'nin en bereketli tarım topraklarının acı-
masızca, bu kadar kısa bir zamanda hoyratça kır-
letilmesine karşı girişimlerde, hep aynı ınsanlık dı-
şı mazeretle karşı karşıya kalmışlar: Çevrecileri
kapılarından kovan işveren ya da vekilı yönetici-
ler hep çevreyi kirletmeyecek arıtma tesıslerınin
yüksek maliyetlerinden dem vurmuşlar.
Avrupa'ya açılan kapıda, en modern teknoloji,
en ucuz işçilikle, ihracatadönük üretim yapan. hıç-
birinin kapısından sendika sokulmamış, asgari
ücreti bile çok görüp kaçak göçmen işçi ağırlığı-
nı seçmiş, kâra doymayan bir sanayi kültüründe,
çevre kirleniyor. tarım ölüyor, insanların yaşamı
tehdit altında kalıyonmuş.. kimin umurunda?
Devlet yasalara, hukuka, insan haklarına, ahla-
ka, vicdana.. her şeye aykırı bu arsız doymazlığa
seyirci. Ancak Ergene'nın kara, kokulu suyu ile yüz
yüze gelen Çevre Bakanı, "Gereken önlemler alı-
nacak, yaptınmlar uygulanacaktır" diye söz vere-
biliyor.
Trakya'da; ilk somut öncü eylemleri, Yeniköylü-
lerin duyurabildıği bir büyük hareket başlıyor. Ye-
niköy'de söyleşi sırasında, Köy-Koop'un bir çağ-
rısı elıme tutuşturuluyor. 5 Eylül cuma günü saat
14.00'te Lüleburgaz Karamusul köyünde Ergene
kıyısında bir büyük mitingde buluşulacak.
"Ergene Ovası Ergene Çölü olmadan bir şeyler
yapalım" çağrısı. bu ülkede yaşayan herkes için
geçerli. Özellikle çevre sorunları üzerinde duyar-
lı olduklarına ınananlara duyurulur.
Kalite Günleri
devam ediyor
Ekonomi Servisi - Türkiye Sanayici ve Işadamlan
Derneği (TÜSİAD) ile Kalite Demeği'nin (Kal-Der)
Türkiye'de toplam kalite yönetimı felsefesinın ve ka-
lite bilincinin genış kitlelere yaygınlaştınlması ama-
cıyla 24 Haziran'da gerçekleştirdiği Denizlı ziyareti-
nin ardından, 13 Eylül'de Trabzon'u ziyaret edecek. Sa-
nayiinin hızlı geliştiği illerin tercih edildığı gezi prog-
ramı, "Anadolu Kalite Günleri" başlığı altında 23
Eylül'de Adana'ya, 6 Ekim'de ise Diyarbakır'a yapı-
lacak. Ziyaretlerde toplam kalite yönetimi kavramı ve
önümüzdeki vıl KOBİ'lere yönelik verilecek TÜSt-
AD-Kal-Der KOBİ Kalite Ödülü detaylı bir şekilde an-
latılacak. Toplantılarda TÜSİAD Teknoloji ve Kalite
Yönetimi Komisyonu Başkanı Lütfi Yenel. Kalite Der-
neği Başkanı Dr. Yılmaz Argüden ılegidilenilinSIAD
ya da Sanayı Odası başkanı açılış konuşmalannı yapacak.
A>nca Kalite Ödülü'ne baş\xıran kuruluşlardan katılan
kalite uzmanlan şırketlenndeki toplam kalite yönetimi
uygulamalannı örneklerle anlatacaklar.