03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLUL 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bilişim fuapmı Yılmaz açtı • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Bilışım Derneği, Türkıye Bilgı Işlem Hizmetlen Derneği (TÜBtSAD) \e lnterpro AŞ tarafindan TÜYAP Beylikdüzü Fuar Merkezi'nde düzenlenen, "Bilişim'97 Fuan"nın açılışını Başbakan Mesut Yılmaz yaptı. Yrlmaz açılışta yaptığı konuşmada. ilköğretim aşamasındakı tüm öğrencılere bılgisayar kullanımının öğretileceğinı belirterek ilköğretim okullannda bilgısayar sınifian bulunacağını söyledi. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ) Ecevitten yatırım çağrısı • A-NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardimcisı Bülent Ecevit, Güneydoğu Sanayici ve Işadamlan Derneği (GÜNStAD) ıle İstanbul SanayiOdası(İSO) heyetlerini kabulünde yaptığı konuşmalarda. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kalkındınlması için her türlü teşvıki sağlayacaklannı belirterek işadamlannı bölgeye yatırım yapmaya çağırdı. ABD'nın Türkiye'nin önemini anladığını kaydeden Ecevit. Avrupa Birliği'nde(AB)aynı .ııilayışın gelişmediğini söyledi. Trafiğe acil önlem • ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz. Türkiye'nin trafik kazalan konusunda en ön sırada yer aldığını belirterek acil ve kalıcı önlemler almması gerektiğini bildirdi. Karayollan Güvenliği Yüksek Kurulu toplantısında konuşan Yılmaz. hükümetin trafik probiemini bir dev let problemi olarak ele aldığını kaydctti. Yılmaz. kurulda bine yakın kişinin başvurduğu 'fahri trafik müfettişliği'nin görüşüleceğinı ve yaşama geçirileceğini belirtti. İmren Aykut Alibeyköy'de • İstanbul Haber Servisi - îstanbul'da bir süre önce etkili olan sağanak yağışlarda su baskınına uğrayan Alibeyköy'de dün ınceİemelerde bulunan ve vatandaşlann sorunlannı dinleyen Çevre Bakanı İmren Aykut, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin trilyonlarca liralık bütçesi olduğunu belirterek "Ama maalesef beledıye hiçbir görevinı yapmıyor" dedi. |KÜ Rektörü Öztunalı I İstanbul Haber Servisi - 1997-1998 öğretim yılında eğitime başlayacak istanbul Kültür Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Önder Öztunalı atandı. İstanbul Üniversitesi YerbihmJeri Fakültesi kurucusu ve ilk dekanı olan Öztunalı, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevinde de bulunmuştu. PKK'liler saldıpdı • TOKAT/MUŞ (Cumhuriyet) - Tokat'ın Reşadıye ilçesine bağlı Bostankolu köyü Sırkaya mevkiinde bir şantiyeyi basan 4 PKK'li. Kö'y Hizmetleri'ne ait bir dozer ile Orman İşletmesrne ait bir aracı. üzerlerine benzin dökerek yaktılar. Muş'un Kızılağaç beldesı Eralan köyüne gelen bir grup PKK'li de köy koruculan Fahrettın Baran, Abdürrezzak Somun, Veysi Yıldız ve İrfan Adıgüzel'i kaçırdı. Trakya'da konuşan Başbakan Mesut Yılmaz, dokunulmazlık zırhının kaldınlacağmı söyledi 'Siyaseti temizleyeceğiz' NAİ>1 ÖRÜ TEKİRDAĞ- Ayçiçeği taban fıyatmı açıklamak için Tekirdağ'a gelen Başbakan Mesut Yılmaz, Meclis'in tatil bitiminde ılk çıkaracağı yasanın dokunulmazhklann kal- dınlmasına ilişkın olduğunu vurgulayarak *Arnk dokunubnaznkobnayacak. Hiç Idm- se dokunulmazlık zırhının arkasma kendi- ni saklayamayacak" dedi. Mesut Yılmaz, hükümetin "ortadireğin hükümeti" olacağını da belirterek, en önemli unsur olan çiftçinin dostu olacak- lannı söyledi. Başbakan Yılmaz. ayçiçek taban fiyatı- nı açıklamak için geldiği Tekirdağ'daCen- giz Topel Meydanı'nda coşkulu bir kalaba- lığa hitap etti. Yılmaz. geçen yıl ayçiçeğe 35 bin lira taban fiyatı verildiğini ve bunun tek fiyat olduğunu belirterek, bu yıl veri- Ien fıyatın geçen yıla oranla yüzde 115 da- ha yüksek olduğuna dikkati çekti. Yılmaz, " Ay çiçeğinfiyaüeylülde65, ekimde 70, ka- sunda 75 Ura olarak kademeti şekflde arta- cak. Ödemelerpeşin yapılacak. Çiftçiler bfl- sinler ki, ahn terlerini zamanında alacak- lar" dedi. Konuşmasında REFAHYOL hükümeti- ne veryansın eden Mesut Yılmaz, iki aydır iktidarda olduklannı ve "çokiyi bir ekono- mi dev ralmadıklannr vurgulayarak "Bak- mayuı siz Hoca'nın söylediklerine. Onun bfraknğı bütçe, ö>1e deıik bfitçe falan değil- dL Delik deşik bir bütçeydT diye konuştu. Kendisinı izleyen topluluğa da sorular yö- nelten Yılmaz, "Hiç mahsul fiyaüannı bu kadar çabuk veren bir hükümet oldu mu" diye sordu. Topluluktan "OünadT cevabı- nı alan Yılmaz," Bir kuruşalacağı olan var mı" sorusuna da "Yok" yanıtını aldı.Birin- ci hedeflenni. "onlann kirlettikkri siyase- ti temizleroek7 ' şeklinde ifade eden Yılmaz. sözlerini şöyle sürdürdü: - Bunu da ben yapmayacağun. Bunu yar- gı yapacak. Bunu yapniak benim görevim değil. Benim görevim yargıya yardımcı ol- maktır. Benim yapacağun millete yanuş ya- panlara yargının hesap sorma yolunu aç- maktır. Artik dokunulmazlık oimayacak. Hiçkimse dokunulmazlıkzırhının arkasma kendini saklsyamayacak. Hesap soruiduğu zaman 'Benim arkamda dokunulmazlık zırhı var' diye yan çizenler, Mecüs'te par- mak besabryla adalete hesap vennekten ka- çanlar, ondan sonra 'Benden niye hesap sormuyorsunuz?' diyeme>ecekler. Çünkü hükümetimizin Meclis açıldığı zaman geti- receği ilk teklif dokunulmazhklann kakb- nlması olacakür." Başbakan Mesut Yılmaz. 55. Hükü- met'in Türkiye'nin gelmış geçmiş hükü- metleri içinde "dineen saygıh hükümet'' ol- duğunu belirterek şunlan söyledi: "İşte 8 yıllık eğitim kamınunu çıkardık. Türkiye'de cocuklara verilen eğitimi yüzde60 artürdık. Ö>1eyanm eğitim olmayacak. Sabahtan öğ- leye kadar okulda, öğleden sonra sokağa gitnıeyecekler. Bundan sonra yabancı dil öğrenimi sadece zengin çocuklara mahsus ihtiyaç oimayacak." Bazılannın dini istismaryönünde propa- ganda yaptıklannı belirten Yılmaz, şunla- n söyledi: "Mübarek cumadan çıkışta birtakun in- sanlar sanki din eğitimi engellenmek isteni- yormuş gibi >alan yankş propaganda ile hal- kı kışkırtmaya ve aldatmay a çalışıyorlar. EH- nimiz bizim en mukaddes değerlerimizden biridir. İnanmış insanlara, kendi dinlerinin emrini serbestçe yapmalanna > arduncı ol- maknr. Ama kim ki bu cennet vatanı İran'a, Cezayir'e benzetmek, kim ki yüce islam di- nini kullanarak kardeş kavgası çıkartmak ister, onlar karşılannda bizi bulacaklar." Jacques Poos AB için olumsuz mesaj ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Avrupa Bir- liği'nin (AB) dönem baş- kanı Lüksemburg'un Dı- şişleri Bakanı Jacques Pb- os. Türkiye'nin, Kürt so- rununu diyalog yoluyla çözmesı gerektiğini belir- terek. "Kürtlere kültürel otonomi sağlanması" önensini getirdi. Poos, Türkiye'nin tam üyelik için diğer adaylarla eşit ölçütlerle değerlendirile- ceğini belirtirken, "An- cak Türkiye henüz koşul- lan yerine getirmedi" de- di. Poos, Ankara'dakı te- maslannı dün tamamla- yarak Türkiye'den aynl- dı. Poos, dün sabah saat- lerinde Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Kıbns ve Yunanistan işlerinden so- rumlu Müsteşar Yardım- cısı İnal Batu ile görüştü. Poos, görüşmenin ar- dından gazetecilenn so- rulannı yanıtlarken, Tür- kiye'nin Kürt sorununu diğer demokratik devlet- lerin kullandığı yöntem- lerle çözmesi gerektiğini savundu. Poos, Türki- ye'nin tam üyelik görüş- melerinin ilk aşamasında yer almadığını. çünkü bu ülkelerin seçiminin eko- nomik ve politik kriterle- re dayandığını belirterek, "Türkiye açısından eko- nomik konularda bir so- run yok. Ancak politik açıdan Türkıye diğer a- day ülkelerin gerisinde bulunuyor" dedi. Türkiye'nin, Kıbns'ın AB'ye girmesini teşvik etmesi gerektiğini savu- nan Poos, "Kıbns Türk- lerinin de AB'ye girmete- rinde bir tehlike yok. Kıb- ns Türkleri de AB üj-esi olmanın avantajlanndan yarariansm" diye konuş- tu. Poos, öğleden sonra da Başbakan Mesut Yılmaz tarafindan kabul edildi. Yılmaz da, Poos'un ziya- retinin doğru bir zamana rastladığının altını çize- rek, kendısiyle gümrük birliğinın uygulanmasın- dan kaynaklanan rahat- sızlıklan gündeme getire- ceğini kaydetti. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Çizerin notu: Bu timsah kimi temsfl ediyor, bflmiyorum. Belki paparazzileri, belki gazete yöneticilerini, belki de okuyuculan. Özden 'Parti kapatma merakhst değiliz' ANKARA (Cumhuriyıet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, dün .\nayasa Mah- kemesi Başkanı YektaGün- görOzden'i ziyaret etti. Öz- den. parti kapatma hükmü- nün anayasada düzenlendi- ğine dikkat çekerek "Parti kapatma merakhsı değfliz" dedi. Özden, Anayasa Mahke- mesı'nin bağımsız ve yan- sız bir mahkeme olduğunu vurgulayarak "Her zaman söylüyorum; vicdanımızı yastık yapıp yatanz, ekono- mik >e si\asal gelişmelerden etkilenmemiz söz konusu değildir. Değil Türkiye'de, dünyada Anayasa Mahke- mesi'ni etkilevecek bir ku- rum yoktur" diye konuştu. Yılmaz. ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, hukuka saygmın, yargıya saygı de- mek olduğunu vurgulaya- rak Anayasa Mahkemesi ve diğer yüksek mahkeme ka- rarlanna her zaman saygıh olacaklannı kaydetti. Mehmet Köstepen, hükümetten çekilmeden uyanlannı sürdüreceklerini söyledi DTP, ANAP'ı izlemeye aldı AYŞE SAYIN ANKARA - Koalisyo- nun büyük ortağı ANAP'- ın kamu kuruluşlannda partizan kadrolaşmaya git- mesi üzerine hükümetten çekilme uyansında bulu- nan Demokrat Türkiye Partisi (DTP) yönetimi. ortağını "izteme" karan al- dı. DTP Grup Başkanı Mehmet Köstepen, hükü- metten çekilmenin söz ko- nusu olmadığını. sıkıntıla- nn "iyi niyet" içinde çö- zülmesine çalışacaklarını söyledi. DTP Genel Başkanı Cindoruk'un, "çekUme" mesajlannı da içeren çıkı- şı siyasi kulislerde, "hükü- mette ağırhğmı hisscttir- me" girişimi olarak değer- lendirilirken parti yöneti- mi, ANAP'a TBMM'nin Şeriatçı teröre Çiller kılıfı HÜLYA KARABAĞU ESKİŞEHİR - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, parti otobüsünden tekbir sloganlanyla sürdürdügü >ıırt gezisin- de, atv'ye yapılan şeriatçı saldmyı kı- nadığını belirtirken yine basını hedef gösterdi. atv'nin 8 yıllık kesintisiz eği- tim konusunda halkı yanılttığıru savu- nan Çiller, kesintisiz egitimin zorbahk olduğunu söyledi. Çilîer, üçelerdeki gezisine başlama- dan önce Eskişehir Belediyesi yetkili- lerinden brifîng aldı. Burada gazetecilenn, atv'nin Kasım- paşa stüdyolanna yönelik saldın konu- sundakı değerlendirmesini sorması üzerine Çiller, hiçbir zaman zorbalık- tan yana olmadıklannı, 8 yıllık kesin- tisiz zoranlu temel egitimin ise bir zor- balık olduğunu söyledi. Bununlabirlik- te 8 yıllık eğitime karşı olanlann yap- tığı zorbalığın da kabul edilemeyeceği- ni belirten Çiller, "atv'nin de 8 yıl ko- nusunda halkı yanntan haberler yap- mışolabfleceğini'' söyledi. Çiller. •'Biz herkesin her şart amnda haklannı sa- vunuruz. Gerçi atv bizim bu sözierimi- ziyayunlaınaz, ama bizonlannda hak- lannı savunuyor, saklınyı kımyoruz. Ancak bir kısım basın yanü da\Tanrvor. Ancak bu sizin meseieniz değiL Bir üst- tcn yönlendirme var. Bunu biliyoruz, doğru değil bunlar** dedi. yeni çalışma yılına kadar süre tanmması görüşünü savunuyor. Bu çerçevede genel başkan Cindo- ruk'un, aralannda Seçim Yasası. DYP Genel Başka- nı Tansu Çiller hakkmda Meclis soruşturma öner- gesi, dokunulmazlıklann kaldınlmasına ilışkin ya- sal düzenlemelerin de bu- lunduğu bir dosya hazırla- dığı bildirildi. DTP'ninya- sal düzenlemeler ile araş- tırma ve soruşturma öner- gelerini TBMM'nin açıla- cağı ekim ayında öncelik- li gündeme aldırmayı planladığı öğrenildi. DTP kurmaylan, ANAP ya da DSP kanadından bu giri- şimlerin oyalanması ve en- gellenmesi durumunda, hükümetten çekilmeyı ye- niden gündeme getirecek- lerini belirttiler. DTP Grup Başkanı Mehmet Köstepen, hükü- mette ANAP'tan ka>Tiak- lanan sıkıntılar olduğunu vurgularken "Şu anda hü- kümetten çekilme diye bir şey söz konusu değil. Birta- kun sıkıntılar var ama bunlar karşıhkh anlayış içinde çözülür. Bu hükü- met uzlaşma hükümeti olarak kuruldu" dedi. Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'tan Abdullah Gül'e suç duyurusu • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP Genel Başkan Yardımcısı Gül hakkında. kendisine yönelttiği sözler nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. ANKARA (AA)- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül hakkında, bir televizyon kanalında. partisiyle ilgili açılan kapatma davasına ilişkin olarak kendisine yönelttiği sözler nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savaş. yaptığı yazilı açıklamada, RP üst düzey yöneticilerinin, laık Türkiye Cumhuriyeti'ni korumaya kararlı kişi ve kurumlan yıpratma faaliyetlerine devam ettiklerini belirtti. Açıklamasında. RP Genel Başkan Yardımcısı ve Kaysen Milletvekili Abdullah Gül'ün, 29 Ağustos tarihinde NTV kanalında "Özel Haber" olarak venlen demecınde. partisinin kapatılması davasına ilişkin olarak, "Savcmın iddianamesi kendisinin hazırladığı iddianame değil. O iddianame maalesef askeri çe\Telerin hazuiayip verdiği ve savcımn mahkemeye gönderdiği iddianamedir" şeklinde sözler kullandığını anımsatan Vural Savaş, şunlan kaydetti: "TCK'niıi 159. maddesinde müeyyideye bağlanmış (De>letin askeri kuvvetlerini ve adliyenin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif) aynca 'Görevli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na görevinden dolayı hakaret' suçlannı oluşturan bu iftirası dolayısıyla. dokunulmazlığının kaldıniması hususunda gerekli işlemlerin yapılması için, adı geçen miüetvekili hakkında bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulacağı gibi, ilgili hukuk mahkemesinde manevi tazminat da>ası da açılacakür." Savaş'ın Gül hakkında açtığı tazminat davası ve suç duyurusu dilekçeleri. avukatlan aracılığıyla bugün ilgili mercilere verildı. DYP liderine yanıt ANAP'tan Çiller'e Yüce Divan tehdidi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Geiıel Başkan Yardımcısı Ali Kemal Başaran. mitınglerde "İktidar ellerinde hesap sorsunlar" diye meydan okuyan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e. "Kim yanhş yaparsa bunun hesabını vermeli, cezasını çekmeli" yanıtını verdı. Başaran, ANAP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, RP ve DYP'nindevletle yurttaşı karşı karşıya getirmeye çalıştığını söyledi. Başaran, "8 yıluk kesintisiz eğitim kanununtın çıkartılmasına medeni ölçüler içerisinde engel olamayanlar, şimdi cuma çıkışında vatandaşı kışkırtarak. devletle > atandaşı karşı karşıya getirmek istemektedirier. Ama, bu tavuiann hiç ldmseye yaranohnaz'"dedı. Yurttaşlann 8 yıl konusunda tedirginlik içinde olmadığını kaydeden Ali Kemal Başaran, çıkartılan yasadan dini egitimin de hiçbir biçimde olumsuz yönde etkilenmediğini' söyledi. Son zamanlardaki eylemlerin dış kaynaklı olduğu yönünde de duyumlar aldıklannı dile getiren Başaran. hiç kimsenin yurttaşlan sokağa dökmeye hakkı olmadığını söyledi. Ali Kemal Başaran. gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, Çiller'in " Benden hesap soranlara şimdi ben hesap soruyorum. Hani o dosyalar nerede" şeklindekı sözlerine, şu yanıtı verdi: "Başbakan'ın. bakanm, milletvekilinin yanhşlanıun konuşulduğu bir ülkeyi bir yerlere getirmek mümkün değiL Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacak. Kim yanhş yaparsa bunun hesabını vermeli, cezasını çekmelidir. Hakkında soruşturma açılanlar kanun önünde aklanmalıdır. Sanıyorum, bu konular önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelecektir. Bu konuda kararhlığımız vardır." UZYAZII ORHAN BİRGİT Doğru Yol Genel Başkanı, özellikle Me- sut Yılmaz'ı siyasi polemik ringine çıkart- mak için atak yapıyor. Izmir'den sonra Eskişehir ve ilçelerinde de iftiralar altında kişilik haklarına saldınl- mış mağdur politikacı rolüne soyunan Tansu Çiller, özellikle kurtuluş günleri ve festival törenlerinde toplanmış dinleyici- lerinin kafalarını bulandırıp, kuşku yarat- mayı amaçlayan konuşmalar ile devletin ellerinde olduğunu anımsatarak, siyasal rakiplerine sözde meydan okuyor ve "Çı- kann şu belgeleri, çıkann dosyalannızı" diyor. Bu tür meydan okuyan kişiye önce RE- FAHYOL iktidannı, hangi dosyalan parla- mento denetiminden kaçırabilmek için kurup kurmadığını hatıriatmak gerekiyor. Sonra da, "Madem kendinizden bu ka- dar emindiniz, bu tür bir meydan okuma- yı yaşama geçirtmek için niçin TBMM Ko- misyonlan'nda ve Genel Kurul'da soruş- turma önergeleri görüşülürken kürsülere çıkıp aynı konuşmalan yapmadınız?" so- rusunu yöneltmek. Eski başbakanın önünde, bu tür blöfle- ri ardı ardına yinelemek için kurtuluş gün- leri, hatta bu hafta sonunda çok pişkin bir biçimde katılacağı anlaşılan Susurluk Ay- ran Festivali gibi fırsatların olduğu ve bu DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in BlöftL. fırsatlan yeni stratejisi gereği bol bol kul- lanmak isteyeceği görülüyor. Ama Çiller unutmak istese, hatta unut- muş görünse de halkın olduğu kadar ka- mu vicdanının da unutması mümkün oi- mayacak gerçekler, dosyalan doldurmak- ta değil midir? Nelerdir onlar? Tansu Çiller, ünlü malvarlığının hesabı- nı Refah Partisi ve kendi partisinin o gün- kü milletvekillerinin oy çoğunluğu ile ka- patmış görünmektedir. Bu kapanış, bir içtüzük hükmüdür. Peki.. Yann bir milletvekili çıksa da o malvarlığında artışlar olup olmadığını araştırsa; sonra da örneğin daha birkaç gün önce gazetelerde yer alıp da Özer Bey tarafindan dahi yalanlanmayan üçün- cü yat için kaynak soruşturması isteyen bir önergeyi Meclis Başkanlığı'na verse.. O önergenin soruşturulması için kuru- lacak komisyonda bakalım mesela Şev- ket Kazan, yine geçen dönemde yaptığı gibi tükürdüğünü yalama rolüne mi soyu- nacak? Yoksa bu kez hem vicdanını te- mizlemek hem de itibarını geri alabilmek amacı ile REFAHYOL iktidarının Adalet Bakanı gibi değil de düpedüz bir Kocaeli Milletvekili gibi mi oy kullanacak? Aynı soru, dün genel başkanlarına kar- şı böyle bir oylamada Doğru Yol sıraların- da el kaldırmanın yakışıksız olduğu ma- zeretinesığınan bugünkü ANAP, Demok- rat Türkiyeli ve bağımsız üyeler için de ge- çerii değil midir? ••• Kaldı ki, onların bir bölümü, partilerin- den aynlırken bile o, yolsuzluk dosyaları- nın üstüne örtülen şalın orasını burasını tuttukları için ellerindeki kiri temizlemeyi amaçlayan gerekçelere yer vermemişler miydi? Ama tabii, doğal olan, hükümetin; baş- ta parlamenterlik görevi yapmakta olan- ları, yüksek dereceli yargı mensuplan ve bürokratları, yaşama dokunulmazlıkları- nın ve Memurin Muhakematı Kanunu zır- hının ardından çıkartacak tasarıları parla- mento açılır açılmaz sevketmektir. Bayan Çiller, böyle biryasa teklifini ken- di partisinden milletvekillerine hazıriata- maz mı? O teklife, son beş yılın parlamen- to yolu ile yapılmış görülen aklamalarının da geçersiz olduğu gibi bir madde ekle- nemez mi? Üstelik doğrusunu söylemek gerekirse, o milletvekilleri arasında parti ve grup yönetiminde görev almış, ama Meclis'e gelmeden kimi Başbakanlık De- netleme Kurulu Başkanlığı, kimi valilik ya da emniyet genel müdüriüğü gibi, bu tür soruşturmalar bakımından devlet deneyi- mi kazanmış eskı bürokratlar da var. Hükümet ya da Çiller'in isteği doğrul- tusunda bu tür milletvekilleri pekâlâ, siya- seti temizlemek, eski başbakanın son günlerde ağzından düşürmediği biçimde güç odaklarının tasallutundan kurtarmak için de kesinkes bir yasa getirmek için bence yanş halinde olmalıdırlar. O yasa, sadece iktidarian değil; muha- lefette olanları da, siyasi partileri ve ba- ğımsız olarak seçimlere katılacaklan da, açık ve şeffaf bir parasal koruma altına al- malıdır. Daha birkaç gün önce Amerika Birleşik Devletleri'nde birTanm Bakanı'nın bizimkilere göre çok küçük boyutlarda olan armağanlar aldığı için yargı önünde nasıl suçlandığının ve bu suçlamalar ger- çekleşirse, ne ölçüde ağır hüküm giyece- ğinin haberleri vardı. Tansu Çiller, böyle bir yasa önerisi için ne düşündüğünü, acaba 5 Eylül Cuma Günü Susurluk Ayran Festivali'ndeyapa- cağı söylenilen konuşmada açıklayamaz mı? Aklıma gelmişken söyleyeyim: ••• Eskişehir gezisine bir holdingin özel he- likopteri ilegitmiş DYP Genel Başkanı.. O holdingin gazetesi, dün "Ç/V/er iftiralann peşini bırakmıyor" başlıklı Eskişehir gezi- si ile ilgili haberde, geziyi helikopterleyap- tığını söylüyordu da, nedense "Ihlas" adı- nı yazmayı unutmuş görünüyordu. Bir süre önce, Devlet Bakanı GüneşTa- ner'in Atatürk Hava Limanı'ndan, Esen- boğa'ya bir başka özel holdingin uçağı ile gittiğine tanık olmuş ve sormuştum: "Bu uçağın parasını Hazine mi ödedi, yoksa ilgili kuruluşun sayın bakana arma- ğanı mıdır?" diye. Tabii, soruya tek yanıt veren olmadı. Şimdi benzer sorunun üç ayrı muhatabı olacak: DYP liderini _Eskişehir'e uçuran helikopterin kirasını Özer Uçuran ailesi mi ödedi? Kira parası, Doğru Yol kasasın- dan mı verilecek? Yoksa, Ihlas Holding ve onun başkanı Türkiye gazetesi, TGRT sahibı, Ihlas Ya- tırım ve diğer birçok güç odağı kuruluşun patronu Enver Ören Bey'in, küçük bir ar- mağanı mıdır bu gezi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle