Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
• Genel Yayın Koondınatörü Hikmet
Çetinkaya # Yazuşlen Müdürlen: tbrahim
Yıldız - DİDÇ Tayaoç 0 Sorumlu Müdür:
Fikret tikiz • Haber Merkezı Müdürü:
Hakan Kara • Göreel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberter Şinasi Danışoğlu • îsühbarat. Cengiz
YUdınm • Kültür Handan Şenköken • Spor
Abdûlkadir Yücefanan • Ekonomı Seda Oğuz
• Makaleler Sami Karaoren • Düzettme- AbduDah
Yaaa#Fotoğraf Erdoğan Köseogju •Bıla-Bclge:
Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Mehmet Faraç
Yayın Kımılu: İDıan Sdçak(Başkan),
Orhan Erinç, Oktay Knrtböke,
Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner,
ErgunBala.Din<;Tay»nç, tbrahim
Yıldız, Orhan BursaİL, Mustafı
Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No:
125,Kat4,Bakanhklar-AnkaraTeL4195G20(7hat), Faks:
4195027 • tzmır Temsılcisi: Serdar Kızık, H. Zıya
Blv. 1352 S. 2/3 Tel:4411220, Faks: 4419117» Adana
Temsücia:Çe«mYige!ioğhı,în6nüCd 119S No:lKatl,
Tel: 363 12 ll.Faks: 363 12 15
Müessese Müdürû Cstün Akmen A
Koordmatör Ahmrt Korulsan #
Muhasebe: Büfcnt VoiCT»ldarc: Hnseyn
Gfirer • Işletme- Önder Çeük • Bılgı-
lşlem Nafl tnal • Bilgısayar Sistem
Mörövet Çiter • SaOş: Fazilet Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kunılu
Başkaıu - Genel Müdür Gfllbin
Erduran 0 Koordınator Reha
Işıtman # Genel Müdür Yardımcısı.
Mine Akdag Tel 514 07 53 -
51395 80-5138460-61, Faks. 5138463
y y M \e Basan: Yenı Guo Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş
Tûrkocağı Cad 39/41 Cağaloglu 34334 tst PK 246 lslanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0212)513 85 95 12EYLÜL1997 Imsak: 5.06 Güneş: 6.34 Öğle: 13.08 Ücindi: 16.39 Akşam: 19.27 Yatsı: 20.50
Kadın ve kedinin
benzerliği
• İstanbul Haber Senisi
- Cats Tekstil fırmasının
1998 sonbahar-kış modası
katalog çekimleri önceki
gün Ogün Işık Fotoğraf'ta
gerçekleştirildı. Çekimler,
kadın ve kedilenn
benzerliği üzerine kuruldu.
Çekimlerde. mankenfer
kedi kılıgına gırdiler,
kedilere özgü hareketlerle
gösterilerini tamamladılar.
Gazeteci
Muhasipoğlu
oldu
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti üyesı ve basın
şeref kartı sahibi gazeteci
Fuat Muhasipoğlu
yaşamını yıtırdi.
Muhasipoğlu'nun cenazesi,
bugün Karacahmet Mescit
Camisi'nden ahnarak
Küçükyalı MezarlığVnda
toprağa verilecek.
Muhasipoğlu'nun Türkiye
Sağlık Rehberi, Türkiye
Almanağı. Çanakkale
Zaferi ve Erzurum Klavuzu
adlı kitaplan da bulunuyor.
Paparazzilere
karşı lazer
• Çeviri Servisi -
Paparazzilerden kurtulmak
için lazer ışınlı yeni bir
cihaz geliştirildi. Alxzka
adında küçük bir Amerikan
şirketinin geliştirdiği cihaz,
yaydığı lazer ışınlanyla
çekilen fotoğraflan
bozuyor. Eagle Eye (Kartal
Gözü) adı verilen cihazın
basit modelleri 70 dolara
(12 milyon lira), daha
gelişmiş modelleri 400
dolara (68 milyon lira)
satışa çıkacak.
Cihazı Prenses Diana'nın
Paris'te geçirdiği kazadan
önce geliştirdüderini
söyleyen şirket yetkilileri,
kazanın cihazın satış
şansını arttırdığına dikkat
çektiler.
Aydın Tolan
toprağa verildi
• tSTANBUL(AA)-
Geçirdiği kalp krizi
sonucu önceki gün ölen
ve "Bir Demet Tiyatro"
adlı televizyon dizisindeki
"Laz Bakkal"
tiplemesiyle izleyicilerin
beğenisini kazanan Aydın
Tolan, Yakacık
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Tolan için
Beşiktaş Kültür
Merkezi'nde bir tören de
düzenlendi.
Gelecek baharın
jeanlan
• İstanbul Haber Servisi -
Mustang Jeans. 1998
ilkbahar-yaz koleksiyonunu
önceki akşam Polat
Renaissance Oteli'nde
düzenlenen bir geceyle
tanıttı. Defilenin
koreografısini Yavuz Özdel
yaptı. Gece, tstanbul
Devlet Opera ve Balesi'nin
Başbalerini Sibel Sürer ve
Başbaleti Oktay
Keresteciler'in Batı
Yakasının Hikâyesi adlı
müzikali ile renklendi.
Defilede ince kumaştan
ûretilmişjean ürünleri
büyük ilgi gördü.
Promosyon D7
fuarı
• İstanbul Haber Servisi -
îrterteks tarafından
tüzenlenen 5. İstanbul
Lluslararası Profesyonel
Pomosyon Ürünleri,
Hediyelik Eşya ve Tanıtım
Nfalzemeleri Fuan
(PROMOSYON '97),
Hilton Oteli Sergi
Sırayı'nda bugün
aalıyor.
Erdoğan'ın onay verdiği Piyalepaşa'daki yeni iş alanlan, 3. köprüye 'ekspres yol'la bağlanıyor
3. köprii
6
gökdelenler yohı'nda• ENKA'nın hazırladığı
3. köprü projesi, Dalan'ın
Beşiktaş-Samatya (BE-SA)
kent içi otoyol planımn da
omurgası. Şimdi Recep
Tayyip Erdoğan bu planın
odağını oluşturan
"Piyalepaşa iş
merkezlerine" onay vererek
yeni gökdelen parsellerinin
3. köprü dayatmasına da
öncülük ediyor.
OKTAY EKtNCİ
Yüksek Planlama Kurulu'nca
(YPK.) onaylanan 3. köprü projesinin
eski Belediye Başkanı Bedrettin Da-
lan dönemine ait "gökdelen ve kent içi
otoyol planlannda" öngörülen köprü
olduğu kesinlik kazandı.
NurettİD Sözen döneminde durdu-
ralan, ancak "bu yıl" yeniden günde-
me getirilerek Recep Tayyip Erdoğan
tarafindan da uygun görülen 1987'den
kalma "Kasımpaşa Pianlan", Zincir-
likuyu-Maslak aksı dışında Istan-
bul'un ikıncı büyük "gökdetenler sem-
ti" olarak Dolapdere-Pnalepaşa böl-
gesini belirliyor.
Bu gökdelenlere Anadoiu yakasın-
dan "rahat ve hıdı bir otomobfl ula-
şnnını" sağlarmk için yine Dalan'ın
öngördüğü 3. köprü projesi ise Erdo-
ğan'ın onayladığı Kasımpaşa planla-
3. Köprü'de Piyalepaşa İş Merkezi
ve "BE-SA" otoyol bağlantısı
KAĞfTHANS.
Piyalepaşa gökdelen
parselleri bölgesi
Daları'ın 1987'deplanladığı BE-SA (Beşiktaş-i
Kent s;! otoyol projesi, Ptyatepaşa'da hedefienen yeni
gökdetertlere hizmet eden bir 3. köprüyte de bûtünteşiyoırju. Şimdi
Recep Tayyip Erdoğan bu pianın "Piyalepaşa İş Alamnı" davreye
sokunca, BE-SA'rtın Kasımpaşa-Haydarpaşa kanadı ve 3. Köprü
10 yil sonra yeniden gürtdeme gekti.
B u g ü n 1 0 . 3 0 ' d a b a ş l a y a c a k
Brifing düzenleniyor
İstanbul Haber Servisi - TMMOB Mimarlar
Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ile înşaat
Mühendısleri Odası İstanbul Şubesi, basına,
kamuoyuna ve duyarlı çevrelere; "3. köprü
dayatması ve gerçekler* konulu brifing
verecek, fonım düzenleyecek. Tank Zafer
Tunaya Kültür Merkezi'nde bugün
gerçekleştirilecek brifing saat 10.30'da
başlayacak. Brifing sonrası bir de forum
düzenlenecek. Kamuoyuna açık olarak
uzmanlar tarafından verilecek brifingde,
"Karayolcu ulasun politikasının açmazı ve
köprüler". "Llaşunda sorun. arabalan
taşunak mı; insanlan taşunak mı?".
"OtoyoDar, köprüler, viyadükler. ce\re yoüan
ve trafik katfiamı". "Neden demiryohı tüp
gecişini savunuyoruz", "YPK'nin 3. köprü
karanndaki bilimseL teknik ve hukuksal
açmadar". U
3. köprii ve rayfa tüp geçisin
bflimsel \erilerte ta>aslanması", "YPK
projeandcki hayali önerikr" konulannda
basına, kamuoyuna ve duyarlı çevrelere bilgi
aktanlacak. Konuyla ilgili odalardan yapılan
ortak açıklamada, fstanbul'u seven ve
korumak isteyen tüm sivil, gönüllü,
demokratik kuruluşlan, kamu kurumu
temsilcilerini, duyarlı yurttaşlan ve basın-
yayın organlannın haberci ve
yorumculannın verilecek brifinge davetli
olduğu belirtildi.
nyla birlikte şimdi yine "aynı gerek-
çeyle" gündeme getiriliyor.
YPK'ye sunulan ve kâpağında EN-
KA şirketince "damşmanhkhizmeti"
olarak hazırlandığı notu bulunan "Ni-
san 1997" tarihli 3. köprü projesinin
adı da "Haydarpaşa-PryaJepaşa oto-
yolu" şeklinde tanımlanıyor.
Birinci köprünün 600 metre güne-
yinde kurularak "tünel- viyadük-tü-
nel" sistemleriyle otomobilleri Yü-
dız Sarayı sutlanndan "doğnıdan Pi-
yalepaşa'ya" ulaştıracak bir "eksp-
resyol" biçiminde tasarlanan proje-
nin açıklama raporunda ise şu "iti-
raflar" yer alıyor:
"Kentin 1987'de yaptmlan ulaşun
etüdü ııygııbnamamgtır. Bu raporda
işlenen konu olarak 3. çevre yolu Bo-
ğaz geçişi ön etüdü ve teldifi, 8 Şubat
1988'de ENKA-Cleveland ortakhğın-
ca belediyeye verümiştir-."'
"BE-SA" planlan ~
Dalan'ın 1988'de ENKA'ya yap-
brdığı bu projede, Piyalepaşa'da plan-
lan an gökdelenlere Yeşflyurt-Ataköy
bölgesınden gelecek otomobilleri ulaş-
tırmak için de "Samatva-Kasunpaşa
kent içi otoyolu" tasarlanmıştı.
Yedikule-Yenikapı sahil yoluyla
bağlanülı olan bu otoyol, Samatya'da
SuricTne girerek Fındıkzade ve Fatih
tepelerini "tüneflerle" geçip, Haliç'ten
yeni bir köprüyle Kasımpaşa-Piyale-
paşa'ya ulaşacaktı.
BöyleceBoğaz'akurulacak3.köp-
rüden gelen Yıldız-Dolapdere otoyo-
luyla da birleşerek, projenin ulaşun
omurgasını oluşturan BE-SA (Beşik-
taş-Samatya) ekpres yolu tamamlana-
caktı...
Şimdi ise yine ENKA'nın bu kez
"damşman" olarak yeniden düzen-
lediği 3. boğaz köprüsü ve otoyol pro-
jesinde Piyalepaşa'ya öngörülen gök-
delenlere, sadece Beşiktaş yönünden-
ulaşımı sağlayan bir riız yolu tasarlan-
mış. BE-SA'nın Kasımpaşa-Samat-
ya bağlantisı ise hukuken arûk olanak-
sız. Çünkü, "tarihi yarunada>ı tahrip
eden'' ve suriçini otomobillere daha
fazla çiğneten bu plan, Mimarlar Oda-
a'nın 1990'da açtığı dava sonucımda
1995'te iptal edilmişti.
Erdoğan'ın çıkmaa
îşte bütün bu gelişmeler, Recep
Tayyip Erdoğan'ın son aylarda öner-
diği "rayta tüp geçitten karayolıuıu da
geçirme" fıkrinin kaynağını da orta-
ya çıkanyor.
Büyükşehir Belediyesi'nin yayım-
ladığı istanbul Bütteni'nde çizim ve
resimlerle de savunulan "karma tüp
geçiş", ENKA'nın 3. köprüyle kur-
duğu Haydarpaşa- Piyalepaşa otoyol
bağlanüsıru yine Haydarpaşa'dan baş-
latarak "Suriçiw Haİiç üztTİndcn" sağ-
lamayı hedefliyor.
Böylece, gökdelen planlannı onay-
layarak "Kasımpaşa'ya vefasızlık
eden" Erdoğan, bu planlann dayatma-
sıyla Boğaziçi'nden yeni bir otomo-
bil geçişine çözüm ararken yıllann
demiryolu tüpgeçişini de bozarak pro-
jeyi "çözümsüziüğe" sürüklüyor.
Böylesi bir müdahale ise 3. kara-
yolu köprüsüne demiryolu ekleyerek
kamuoyu desteğini almaya çalışan
gökdelen ve otomobil lobilerine, pro-
jelerini "seçenek" şeklinde sunma
olanağı sağlıyor...
Bakalım Türkiye'yi ve İstanbul'u
yönetenler, bütün bu oyunlar yerine
bilimin ve ülke çıkarlannın öngördü-
ğü demiryolu tüp geçişi "ödünsüz" sa-
vunma uygarlığını ne zaman göstere-
cekler...
Prof. Dr. Gerçek, 3. köprü ile ilgili görüşlerin analitik çalışmalara dayanmadığını belirtti
'En uygun çözüm, tüp demiryolugeçişV
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Ulaşun
Ana Planı Çalışması Proje Yöneticisi ve
İTÜ İnşaat Fakültesi Anabilim Dalı Öğre-
tim Üyesi Prof. Dr. HalukGerçek, son gûn-
lerde İstanbul ulaşımı ve Boğaz geçişlerine
ilişkin olarak ortaya atılan iddialann sayıla-
ra ve analitik çalışmalara dayanmayan gö-
rüşler olduğunu belirtti.
Prof. Haluk Gerçek, İTÜ ile İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi arasında imzalanmış bir
protokole göre İTL "nün, "İstanbul Bflyflk-
şehir Ulaşun Ana Planı" çalışması yaptığı-
nı belirtti. Gerçek, doğuda Kocaeli sınırla-
n içindeki Gebze ile baüda Çatalca'yı da içi-
ne alan yaklaşık 155 bin hektarlık bir alanı
kapsayan planla ilgili olarak "Bu alan 209
trafik ve planlama bölgesine bölünüyor" de-
di. Kendilerinin ve belediyenin ayn ayn yap-
tığı anketlerde İstanbul halkının ulaşunla il-
gili düşüncelerini saptamaya çalışnklannı
söyleyen Haluk Gerçek, İstanbul'un 2 yaka-
• Prof. Dr. Haluk Gerçek, Istanbul'da günlük toplam yolculuklann
yüzde 11.3'ünün Boğaz'ın iki yakası arasında gerçekleştiğini kaydetti.
Gerçek, bunlann yüzde 34'ünün özel araçlarla, yüzde 6'smın servis
araçlanyla, yüzde 60'ırun ise toplu taşıma araçlan ile yapıldığını söyledi.
sı arasında günde ortalama 1.1 milyon yol-
culuğun yapıldığını, Istanbul'da günlük top-
lam yolculuklann yüzde 11.3'ünün Boğaz'ın
2 yakası arasında gerçekleştiğini kaydetti.
Bunlann yüzde 34'ünün özel araçlarla, yüz-
de 6'sının servis araçlanyla, yüzde 6O'ı ise
toplu taşıma araçlan ile yapıldığını belirten
Prof. Haluk Gerçek, diğer verileri şöyle sı-
raladı:
"YoJcuhıklann yüzde lTsivapurlarve de-
niz motorlan. yüzde 43'ü ise karayolu toplu
taşıma araçlan ik yapıbyor. Ozel araçlann
günlük yolculuklardaki payı İstanbul gene-
linde yüzde 285 iken Boğ^zgeçişk'rindeyüz-
de 34 oluyor. 1997 Ağustos ayında Boğaziçi
Köprüsü'nden günde ortalama 175 bin araç,
Fatih Sultan MehmetKöprüsü'nden ise 130
bin araç geçmiştir. Bu araçlann, Boğaziçi
Köprüsü'nde yiizde87'sL Fatih Köprüsü'nde
ise yüzde 6O'ı özel otomobildir. 2 köprü üze-
rinde toplam araç trafiğinin 4'te 3'ünü oluş-
turan özel araçlar, yokuhiklann ancak3*te
l'ini taşımaktaduf
2010 yıhnda İstanbul nüfusunun 16.6 mil-
yona çıkmasımn tahmin edildiğini anımsa-
tan Haluk Gerçek, 2010'da Boğaz'ı geçen
günlük yolculuklann günde 2.4 milyon ola-
cağını ileri sürdü. Gerçek şöyle dedi:
u
Bu kadar yolculuğun. kentin 2 yakası
arasında taşmabiimesi için yüksek kapasite-
U bir demiryolu sisteınine ihtivaç v-ardır.3. Bo-
ğaz köprüsünün yapdması durumunda, mev-
cut köprüier üzerindeki araç trafiğinin bir
miktar a7aldıgı. ancak bu köprünün her iki
yakada bağlanacağı \ollar üzerindeki araç
trafiğinde ise önemli arüşlann ortaya çıka-
cağıgörülmüştür.3. köprünün ortasında ya-
pdması tasarlanan ravlı sistemin, kentin As-
y% yakasındaki banliyö hatüna ve Avrupa
>akasındaki metro harüna bağlanulan tek-
nik olarak cözülmemiştir. Öngörülen ara is-
tasyonlann hat üzerindeki yerieri ve bu is-
tasyonlara erişme sbrunlan etüt edihnemiş-
tir. İstanbul ölçeğindeki bir metropolde ufat-
şunuı, toplu taşıma sistemierine öncelik ve-
ren bir politikaile planlanması zorunludur."
Gelecekte İstanbul'da beklenen yolculuk
taleplerinin, ancak yüksek kapasiteli bir ray-
lı sistemle karşılanabileceğini vurgulayan
Prof. Gerçek. "Bu sistem mevcut ve planla
diğer raylı sistem haüan ile birleşen bir tüp
demiryolu geçişi ile sağlanabilir" diye ko-
nuştu.
„ BAKAB YAZAG —
e-posta : tan @ prizma.net. tr
Talay, fotoğrafla sigaralığın alınması için talimat verdi
Atatürk fotoğrafi müzayedede
SOYLEŞİ ATT LA LHAN
ÖZGENACAR
ANKARA - Tanhın cilvesine Kültür Bakanı İstemihan
Talay da kanştı! Talay, müzayedeye çıkanlan Atatürk'ün
Ingiliz Kralı Sekizinci Edmud'a imzaladığı fotoğrafi ile
gümüş sigaralığın (tabaka) alınması konusunda New
York Başkonsolosu Fuat Tanla'ya talimat gönderdiğinde
olayın ardındaki şu gerçekleri bilmiyordu. Olaylan daha
iyi algılayabilmek için isterseniz öyküyü kronolojik
sıraya göre anlatalım: Ingiltere'de eski "GaDer Prensi",
21 Ocak 1936'da Sekizinci Edward olarak tahta çıkıp
faal oldu. Bir süre sonra Amerikah dul bayan VValüs
VV'arfield Simpson ile tanıştı. Âşık oldu. Ingiliz
kraliyet ve kilise kurallanna göre bir kral,
bir dulla evlenemezdi. "Sevdiğim
kadın uğrunda" gerekçesiyle 10
Aralık 1936'da tahtını tacını
bu^kıp sevgilisiyle evlendi.
Paris'te bir maliİcâne satuı alıp
oraya Windsor dük ve düşesi
olarak yerleştiler. Çift,
1936'da bir yatla
Adriyatik'ten Istanbul'a
yola çıkn. 6-8 Eylül'de
Türkiye Cumhurbaşkanı
Mustafa Kemal Atatürk'ün
konuğu oldular. Atatürk,
krala 21x27.2 cm.
boyutundaki bir gümüş
çerçeve içinde imzab
fotoğrannı verdi.
Çerçevede "KA."
rumuzu altınla
işlenmişti. Imzasının
üzerine kendi eliyle şu
sözleri de yazmıştı:
"BüyukveSayın
Dostum Majeste Kral
VTIl'inci Edward'a sevgi
ve saygüanmla 6/K/1936 K.
Atatürk."
Atatürk, bir deri kutu içindeki
resminin yanı sıra krala bir de ufak armağan verdi. Bu,
altın kaplamalı üzerinde geometrik desenler bulunan bir
gümüş sigaralık (tabaka) idi. 8.3 cm. genişliğindeki bu
tabaka üzerinde Kemal Atatürk imzası kazmmıştı ve 4
Eylül 1936 tarihi okunuyordu.
Aradan yıllar geçti, malikâneyi ve içindekileri bir zengin
kişi satın aldı. Bu kişi malikânedeki 4 bin kadar eşyayı
New York'ta Sotheby's'te müzayedeye çıkarma karan
aldı. Bunlar arasında Atatürk imzalı bu iki parça da yer
alıyor. Aradan 33 yıl geçtı. 1 Temmuz 1969'da bgıliz
hükümetinin konuğu olarak gittiğim Cardiff'te
kraliçenin büyük oğlu (veliaht) Charies "Galler Prensi"
olarak taç giydi. 1981 'de Galler Prensi bir "Sindirella
Öyküsü" ile evlendi. Prensin gözü; Sindirella'dan,
"Halkm prensesi Lady Diana"dan başkasuu göriiyordu.
Tarih tekerrür etmiş, ikinci kez bir başka Galler prensi ve
kral adayı "evfi" sonradan "dul" olan kendinden yaşh bir
bayana âşık olmuştu. Prens Charies ve Lady Diana
boşandılar. Bu kez dul Galler Prensesi Diana (36) -
üstelik Ingiliz vatandaşı ohnayan bir Muslümana,
Mısırlı Dodi Al-Fayed'e (41) âşık olmuştu. Birlikte
Paris'e gittiler. Birlikte Paris'te öldüler. Az önce,
Sekizinci Edward'ın ya da Windsor dükü ve düşesinin
Paris'teki malikânesını zengin bir kişinin satın aldığına
ve bu kişinin aralannda Atatürk imzalı bu iki parçayı da
müzayedeye çıkardığına değinmiştim. Adını şimdi
açıklayabilirim. Bu kişi, Londra'da ünlü Harrods
Mağazası'nın sabibidir. Paris'teki ünlü Ritz
Oteli'nin sahibidir. Peki kim bu zengin?
Dodi'nin babası Mısırh zengin
Muhamed Al-Fayed'den başkası değil.
Windsor düşesinin 1986'da
ölümünden sonra malikâne
içindekilerle birlikte Pasteur
Enstitüsü'ne bağışlanmıştı.
Baba Al Fayed bu vakıftan
burasını anahtar teslimi satın
almış. bir yıl sonra da
düşesin mücevherlerini
rekorlar kıran bir
müzayedede satmıştı.
Kültür Bakanı Talay'ın
Ne* York Başkonsolosu
Tanla'ya verdiği
talimatla satın alınmasını
istediği portrenin
tahmini değeri 200-400
dolar (yaklaşık 35-70
milyon lira) ve sigaralık
(tabaka) ise 350-700
milyon lira.
Ancak, bundan önceki
çeşitli ulusal ve
uluslararası açık
arttırmalarda "Türk
hükümeti resmen" boy gösterdiği için'müzayedeciler,
adamlanna fiyatı pompalatmışlardı. Daha ucuza alınacak
eserler astronomik bedellere malolmuştu Türk vergi
mükelleflerine. Bu kez böyle bir hatanın işlenmemesi
için, herkesin uyguladığı bir yöntemle, "araa"
kullanılacağı sanılıyor.
Şu ana kadar Türk hükümetinin bu alıma katılacağını
bilmeyen pek çok Türk koleksiyoncu da gerçekten "çok
ucuz" bu iki parçayı ele geçirmek için kıran kırana bir
mücadeleye hazırlanıyor. Bakalım maddi değeri küçük
manevi değeri büyük bu iki parçayı kim ya da kimler
kaça alacak? Doğrusu yannki oturumda Türkler
arasındaki bu kapışma izlenmeye değer.
'Vahşi Liberalliğe' Dönüş!...
/~\ zgürlüğün hası diye 'Sistem'in 'dayattığı' ide-
V»/ oloji, überallik; überalliğin ülkeJere 'dayattı-
ğı' ise, 'devletin kûçülmesi'; hele işi gezegen öl-
çüsünde ele alırsanız, 'Ulusal Devlet' gidiş geliş,
Uluslararası Sermaye'nin, 'hasm-ı bîamanı' olu-
yor: Her şey, bu arada, 'Sosyal Güvenlik' de ye-
rini 'özel Sektör'e bırakacak ki, 'Rekabet Yasası'
işlesin!
Peki, işliyor mu? Bu soruyu sorar sormaz, göz-
lerimin önünde, Miss Higgins: iri, parmaklan ke-
mikli erkek elleri, siyah tayyörü, omzundâki ezelî
ve ebedî kepek döküntüsü ile!
İM somut örnekl...
Ingittere, savaş sonrasındaki Işçi Partisi (Labo-
ur Party) yönetimlerince, 'sosyal devlet'e doğ-
ru götürülmüştü; Muhafazakâr 'DemirLeydi'Thatc-
her bu düzeni darmadağın etti; zamanla, 'Sosyal
Sigorta' da bu dağınıklıktan nasibini almış, birkaç
yıl öncesine kadar 'Özel Sigorta 'ya, epeyce rağ-
bet de olmuş! Britanya Sigortacılar Birliği,
1990'larda 'özel hastalık sigorta yaptıranların sa-
yısının yedi milyona dayandığını' açıklamıştı, gel
gör ki, Philip Stephens iki çok önemli gelişme-
nin altını, ciddiyetle çiziyor; dediğine bakılırsa:
"...1/ Özel Sigorta yaptıranlann sayısında,
bir milyonluk bir azalma olmuştur; kötümser-
lere göre, önümüzdeki yıllarda üç milyon kişi-
nin daha kontratlannı fethetmesi beklenmek-
tedir..."
"...2/ sonuçta bir bürokrasi olmasına rağ-
men, vergi mükeltefleri tarafından finanse edi-
len Ulusal Sağlık Sigortası (National Health
Service) özel sigortalann primleri yükseltme-
si karşısında, daha saygın bir yere sahiptir..."
Kısacası, kamuyaait 'Ulusal Sosyal Sigorta', 'özel
Sigorta'ya tercih ediliyor, çünkü: "...çok sayıda
şirket, örneğin gazetecileri sigorta etmemek-
tedir; bu halkı parçalara ayırma ya da bölme,
kısa sürede her türdeki (özel) sigortaya yayıl-
ma eğilimindedin sonuçta sigorta dışı kalma,
prim artışlan, sigortalanması imkânsız konu-
larla ilgili riskler artmaktadır."
Hepsi bu mu? Hayır:"... aynı yönde başka ka-
nrtlar da var. İş pazannın esnekliği rekabet için
yararlıdır da, iş güvenliği için yararlı değildir;
ayrıca, iki iş kontratı arasındaki işsizlik döne-
mini kapsayan bir sigorta öneren şirketler,
hem çok enderdir, hem de çok pahalı (...). Bir
araştrmada, devletin kısmen terkettiği üç sos-
yal güvenlik alanında (taşınmazlar üzerine
borç, uzun süren maluliyet, uzun süreli yeter-
siziik) skjortalı olabilmek için, 45 yaşında ve ev-
li bir adam, her yıl özel sigortaya 200 milyon
lira ödemek zorundadır; orta gelirti bir insan
için, bu önemli bir paradır; bu koşullar attında
bile çok sayıda sigortalı, sınırlı bir güvenlikten
yararlanabilmekte, bazılan ise bütünüyle gü-
venlik dışı kalmaktadır." (The Financial Times,
27Nisan1997).
Bunlar 'liberal' bir gazetede verilen örnekler!
Hemen anlaşılıyor ki 'özelSigorta'y\ para kazan-
maktan başka bir şey 'ırgalamıyor', kazanç kapı-
sı görmediği insanı, mesleği ya da kesimi, gözü-
nü kırpmadan kaderiyle baş başa bırakıyor; 'Ozel-
leştirme', 'Sosyal Güvenlik' alanında da, 'vahşi
liberaliik' döneminin 'orman kanununa' dönüşü ifa-
de ediyor 'Zengin ve güçlü olan yaşar, gerisine
boş verl'
'Olmayacak şey
1
, oidu Içtel...
abian sosyalisti' Miss Higgins, güldü mü, iri
beygirdişleri meydanaçıkardı, o kalorifersı-
cağı kış akşamı, Odeon'daki otel odasında; siyah
tayyörünün omzundâki ezeli ve ebedi kepekleri,
arada eliyle silkeleyerek, demişti ki:
"-... uluslararası kapitalist 'Sistem', vahşi li-
beralliğin, gezegenin yansında anti/emperya-
list kurruluş savaşlannı, diğer yansında sos-
yalist/komünist ihtilalleri ayaklandırdığını gö-
rünce, 'uysallaşmış', istemeye istemeye 'sos-
yal devlet' kuralına başeğmişti, vaziyete hâkim
olduğu an, halka verdiği her ta'vizi, insafsızca
geri alacakbıi"
O yıllarda (50'li yıllann başı) söylediği, ne kadar
da 'o/mayaca/cgey'gibi görünmekteydi; oysayüz-
yılın sonunda, Uçüncü Dünya'ya fitne sokulma-
sı, Sosyalist Blok'un dağıtılması, 'Sistem'in 'vah-
şi liberalliğe dönüşü 'nden başka neyi ifade eder
ki? YDD, yâni 'Özelleştirme' ve 'Küreselleşme'
eski 'emperyal' kapitalizmin, yeni uygulaması, bu
uygulamanın, payımıza düşen bir kısmı da, Dün-
ya Bankası ve IMF'in yeni koalisyona 'sosyal gü-
venlik ve sağlık' alanında 'reforma' gitmek şartıy-
la, beş milyar dolartık destek vaadi!
Yeni 'lâik' ve 'alafranga' koalisyon, nedense,
fazlaca 'yumuşak başlı' görünüyor, oysa Was-
hington'a, 'Vahşi überalliğin' aynen geçen yüz-
yılda olduğu gibi, gezegenin her yerinde 'nur-
topu ihtilâllere' sebep olacağını, söyleyemez
miydi? Aynı sebepler, şartlar degişmiş de olsa,
sarmalın bir üst kademesinde, aynı sonuçları
doğurur: diyalektiğin bir yasası da bu!
http-y/ www. prizma.net tr/ AILHAN
http7/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm