Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6AĞUSTOS1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
'Asgari ücret
vergi dışı kalsın'
• Ekonomi Servisi -
Istanbul Serbest
Muhasebeciler Mah
Müşavirler Odası
(İSMMO) Başkanı Yahya
Ankan. asgari ücrette
yüzde yüzlük bir artışın
memnuniyet venci
olduğunu, fakat insanca
yaşam için gerekli miktara
ulaşmadığını belirterek.
asgari ücretin vergi dışı
bırakılması gerektiğini
bildirdı. Yıl ortasında
yapılan değışiklıklerin
muhasebeleştirmesinin
zorluğundan söz eden
Ankan, yılbaşlannda
yapılacak değişikliklerin
uygulamayı
kolaylaştıracağını belirtti.
Refahyolzedelere
af yolu
• ANKARA
(Cumhuriyct Bürosu) -
Tanm ve Köyişleri Bakanı
Mustafa Taşar, yönetim
kademelerine gelmemeleri
için REFAHYOL
döneminde kasıtlı olarak
sıcilleri bozulan kamu
görevlilerinin disiplin
cezalarının affına ilişkin
yasa taslağını Bakanlar
Kurulu'na sundu. I992'den
başlayarak REFAHYOL
hükümetınin sonuna kadar
olan dönemde. memurlann
aldıkları bütün disiplin
cezalannın afFını öngören
taslak Bakanlar
Kurulu'nda kabul edilirse
hükümet tasansı olarak
Meclis'e gelecek.
İtıracat yüzde
17arttı
• Ekonomi Servisi -
Türkıye Ihracatçılar
Meclisi (TİM), temmuz
ayı ihracatının geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde
17 artış göstererek, 1
mılyar 928 mılyon
dolardan 2 mılyar 254.5
milyon dolara çıktığını
bıldirdi. TlM Başkanı
Okan Oğuz, temmuzda
hazırgiyım ve konfeksıyon
ihracatındaki aylık artışın
yüzde 22 olarak
gerçekleştiğini belirterek,
demir ve demir dışı
metallerin ihracatında
yüzde 15, tekstil ve
hammaddeteri îhracâtında
da yüzde 36 oranında artış
kaydedildiğini belirtti.
Çîftçiye 12
tpilyon daha
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Tanm ve Köy lşleri
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada Toprak
Mahsullen Ofisi'nin
(TMO) ürün alımlan için,
çiftçiye 12 trilyon lira
daha ödeme yapıldığı
bildirildı. TMO'nun ürün
alımlan geçen yıla oranla
yaklaşık yüzde 500
arttınldı. Tanm Bakanı
Taşar. dün yapılan 12
trilyonluk ödemeyle
birlikte, görevine
başladığından bu yana
çiftçi ve üreticilere
yapılan ödemenin 133
trilyon liraya ulaştığını
açıkladı.Taşar, TMO'nun
1 Ağustos 1997 tarihi
itibanyla 2 milyon 237
bin ton buğday. 1 milyon
450 bin ton arpa alımı
gerçekleştirdiğini belirtti.
Uludağ, Gümrük
Müsteşarı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Tuğrul Atatüre'nin
görevinden alınmasıyla
boşalan Gümrük
Müsteşarlığı görevine
Gümrükler Genel Müdürü
Ramazan Uludağ, Gümrük
Müsteşarlığı Teftiş Kurulu
Başkanlığı'na gümrük
başmüfettışi Erdener
Demırağ atandı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Tuğrul
Atatüre'nin Gümrük
Müsteşarlığı'ndan, Kemal
Akşar'ın da Teftiş Kurulu
Başkan Vekilliği'nden
alınmasına ve yerlerine
atama yapılmasına ilişkin
kararnameyi onayladı.
TüPkiye'nin
pamuğu GAP'tan
• ŞANLIURFA (AA) -
Ege ve Çukurova'da bu yıl
pamukta beklenen üretimin
gerçekleşememesi
ihtimaline karşın, GAP'ta
rekoltede geçen yıla göre
yüzde 50 artış bekleniyor.
Şanlıurfa Valisi Şahabettin
Harput, Fırat'ın sulan ve
yeraltı kaynaklanyla
GAP'ta bu yıl lOÖbin
hektar alana pamuk
ekildiğinı belirterek,
rekoltenın de 450 bin ton
olarak beklendığıni
söyledi.
Piyasada süt fiyatlannı düzenleyici mekanizmanın olmaması üreticinin zaranna yol açıyor
Sütte fiyat kavgası bitmedi• Sanayici, çiğ sütün litresini piyasadan 45-50 bin lira arasında
topladığmı iddia ederken üretici, çiğ sütün litresini 40 bin liradan
sattığını ileri sürüyor.
HÜLYA GENÇ ticiler Bırliği Başkanı İsmail Anıl. üreti-
^ cınin ancak bır litre sütten elde ettiği ge-
Çiğ süt fiyatlan üretici ile sanayiciyı Iirle2.5kıloyemalabilırdurumageldiğin-
karşı karşıya getiriyor. Sanayici, çiğ sütün de zarar etmeyeceğini hatırlatarak "Biz
litresini piyasadan 45-50 bin lira arasında üreticiler bu kadannı da beklemiyoruz.
topladığını iddia ederken üretici, çiğ sü-
tün litresini 40 bin liradan sattığını ileri sü-
rüyor. Sanayicilerin. yapacaklara zamma
kılıf hazırlamak amacıyla piyasadan top-
ladıklan çiğ sütün fiyatını yüksekmiş gi-
bi gösterdikleri öne sürülürken yemin fi-
yatının 36 bin lira civannda seyrettiği bir
dönemde sütün 40 bin liraya yükselmesi-
nin üreticinin zarar etmesini engelleye-
meyeceğine işaret ediliyor. Sanayici ve
üreticinin hemfikir oldugıı tek nokta ise pi-
yasada fıyatlann dengelenmesinı sağla-
yacak bir düzenlemesine mekanizmasına
ihtıyaç duyulduğu gerçeği.
1 kilo sütle ancak 1 kılonun biraz üze-
rinde yem alındığını belirten Bursa Üre-
1 litre süt ile 1.5 kilo yem alabilir duru-
ma gelinmesini bile makul karşılavaca-
ğız" dedi. Sanayicinin çiğ süt fiyatlannı
bilinçli olarak artmış gibi gösterdiğine işa-
ret eden Anıl. "Böylece piyasava sürmüş
oldukları ürünlere zam yaptıklarında
tepki toplamamış olacaklar" dıye ko-
nuştu. Anıl, "Üreticinin özverisi sanayi-
ciye yarnor. Bizden 40 bin liraya topla-
nan çiğ süt, yoğurt haline geldiğinde
250 bin liradan satılıyor" dedi.
Üreticilerin aylar önce 35 bin liradan
satılan sütün fiyatını 33 bin liraya çektik-
lerini hatırlatan Anıl, bu durumun yetişti-
ricinin üretimini daraltmasına neden oldu-
ğunu ifade ederek "Pivasada fhatları
üretici lebine düzenleyen bir mekaniz-
ma olmaması fırsatını sanayici her fır-
satta değerlendiriyor" dedi.
Sanayicilerin şu dönemde had safhada
hammadde sıkıntısı yaşadığını dile getiren
Pınar Süt Genel Müdürü Baydu Vezneda-
roğlu. fiyatlann bu nedenje üretici lehin-
degelıştiğini belirterek "Üretici artıkfi-
yatlann anlık yükselmesinden memnun
olmuyor. Üretici ve köylünün istikrarlı
bir döneme ihtiyacı var. 6 ay sonra ne-
ler olabileceğini görmesi gerekiyor" de-
di. Veznedaroğlu, fiyatlan denetleyecek
bir mekanızma olmazsa hayvan yetiştin-
cısinın üretimden kopacağını bildirdi.
Teşvik yüzde 7'ye geriledi
Veznadoroğlu. ıkı yıl önce 3 bin lıralık
teşvık verildiğınde sütün lıtresınin 12 bin
lira olduğunu hatırlatarak "Teşvık oranı
o dönemde yüzde 25'ti. Şu anda fiyat 45
bin liraya dayandı. Teşvik oranı yüzde
7'ye kadar geriledi" dedi.
Süt üretiminde arz-talep dengesizliği-
nin fiyatlarda istikrarsızlığa neden oldu-
ğunu dile getiren Sütaş AŞ Genel Müdü-
rü Muharrem Yılmaz, üretim stratejisi
olmadığı için hayvancılık sektörünün gün
geçtikçe daraldığını kaydetti. Enflasyo-
nun yüzde 100'lere tırmandığı bir ülkede
süt fiyatlannın üretim fazlalığı. talep az-
lığı nedeniyle düşmek zonında kaldığını
hatırlatan Yılmaz. süt fiyatlannı dengele-
yecek bir mekanizmaya ihtiyaç duyuldu-
ğunu kabul ederek "Süt fiyatlarındaki
istikran sanayiciler sağlayamaz" dedi.
Mis Süt Genel Müdürü Hilmi Güve-
nal, sanayicilerin çiğ süt bulabilmek için
adeta yanştığına dikkat çekerek süt üreti-
minin bollaşmasıyla birlikte fiyatlann yi-
ne düşeceğini vurguladı. Güvenal. üreti-
cinin bu dalgalanmalara karşı korunması
gerektiğini savundu.
Üretimdeki daralmanın mevsimsel ne-
denlere dayanmadığını ileri süren Tikveş-
li Süt ve Süt Mamulleri Sanayı Genel Mü-
dürü Doğan Vardarlı. sorunun, emeğinın
karşılığını alamayan, sürekli zarar eden
hayvan yetiştiricisinin üretimden uzaklaş-
masından kaynaklandığını dile getırdi.
Yeni belirlenen asgari ücrette ilk ay kaybı 1 milyon lirayı geçti
Enflasyon silip süpürdü
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Brüt 35 milyon 437 bin
500 lira olarak belirlenen asgari
ücret, yürürlüğe girdiği ilk ayda,
geçen ayın enflasyonu karşısın-
da 1 milyon 63 bin lira kayba uğ-
radı.
Asgari Ücret Tespit Komis-
yonu'nun, DlE'nin günlük 379
bin 609 liradan hesapladığı besi-
niçi kalıbı esas alınarak bulunan
31 milyon 286 bin 456 liraya,
yüzde 2.9'luk temmuz ayı enflas-
yon tahmini ve yüzde 10.07'ye
ulaşan oranda refah payı ekledi-
ği ortaya çıktı.
Komisyonun, tahmini enflas-
yon hesabını, geleneksel olarak
son ıkı ya da üç yılın enflasyon
ortalamasını bularak yaptığı be-
lirtildi. Ancak bulunan ortalama
değerinin bu yıl yaşanan temmuz
ayı enflasyonun çok altında kal-
ması nedeniyle asgari ücrette, yü-
rürlüğe girdiği ilk ayda 1 milyon
63 bin 739 lira erime gerçekleş-
ti.
Tahmini temmuz ayı enflasyo-
nunun yüzde 2.9'luk karşılığı ola-
rak, DlE'nin 31 milyon 286 bin
456 liralık asgari ücret hesabına
907 bin 307 lira ekleme yapıldı.
Yüzde 6.3 düzeyinde gerçekleşen
temmuz ayı enflasyonu asgari üc-
reteyansıtılsaydı 1 milyon 971 bin
46 lira ekleme yapılacaktı.
Asgari Ücret Tespit Komisyo-
nu'nun geçen yılki çalışmalann-
da ise. son iki yılın temmuz ayı
enflasyon artışının ortalama 3.05
olarak alınmasına karşın 1996
yılı temmuz ayı enflasyonu yüz-
de 2.1 düzeyinde gerçekleşmiş-
ti.
Türkbank da incelenecek
Eze'ninbatık
kredileri
araştırılıyor
A.NKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Danış-
tay'ın yürütmeyi durdur-
ma karanyla Merkez
Bankası Mevduat Sigor-
ta Fonu yönetiminden ye-
niden Hazüıe denetimine
geçen Türkbank'ın mali
durumundaki bozulma
ve batık kredileri yeni-
den masaya yatınlacak.
Hazine Müsteşarlığı Ban-
kalar Yeminli Murakıpla-
n tarafından yapılacak
incelemede, öncelikle
Eze Zeytincilik'in sahibi
Erol Evcil'in, ana para-
sı 53 milyon dolar olan
batık kredisinin incele-
meye alınacağı bildiril-
di. Evcil'in Türkbank'la
ilişkisinde, DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'ın
eşi Özer Uçuran Çil-
ler'in de devrede oldu-
ğu iddia edilmişti.
Türkbank'a da 60 mil-
yon dolara ulaşan mik-
tarda kredi borcu bulun-
duğu belirtilen Evcil'in,
Özer Çiller'le batık kre-
dilerkonusundaki ilişki-
leri, kaçak mafya lideri
Alaaddin Çakıcı tarafın-
dan gündeme getirilmiş-
ti.Evcil'in 60 milyon do-
larlık kredi ana para bor-
cu bulunduğu öğrenilen
Türkbank'a, bu tartışma-
lann hemen ardından
Merkez Bankası Tasar-
ruf Mevduatı Sigorta Fo-
nu'nca el kondu. Danış-
tay'ın Türkbank'ın fona
devri konusunda yürüt-
meyi durdurma karan al-
ması üzenne, banka ye-
niden Hazine yönetimi-
ne geçti.Hazine'nin Türk-
bank'ın batık kredilerini
ve dunımunun kötüleş-
mesine neden olan mali
ışlemlennı yeniden de-
netime aldığı öğrenıldi.
Bu aşamada Türk-
bank'ın Evcil'e verdiği
ve geri ödenmeyen 53
milyon dolarlık kredi kc-
nusunun yeniden masaya
yatınlacağı bildirildi.
Iş Bankası geçen haf-
ta Evcil'in ödenmeyen
67 milyon dolara ulaşan
kredi borçlanna karşılık
Eze Zeytinleri Fabrika-
sı'nın yönetimıni devral-
mıştı. lş Bankası yakla-
şık 7 ay önce alamadığı
kredi borçlanna karşılık
başlattığı operasyonda,
kredi verilirken ipotek
gösterilen fabrika için 6
yıllık "hasılat kirası söz-
İeşmesi" yapmış ve iş-
letmenin tüm yönetimı-
ni çok düşük bir bedelle
kiralamıştı. Yetkililer,
Evcil'den alacaklı olan
diğer bankalara gereken
bilginin 4-5 ay önce veril-
diğini ve uzlaşma sağ-
landığını belirttiler.
ÇİFTÇİ DOSTU / SADULLAH LSUM!
Çiftçiler Güçbirligi YapıyorİZMİR - Hasat dönemine çok
az bir zaman kaldığı halde, hâ-
lâ pamuk alırri fiyatlannın açık-
lanmamış olması milyonlarca
üreticiyi hem tedirgin etti, hem
de hareketlenmesine neden ol-
du. Ege, Çukurova, Güneydo-
ğu ve Antalya bolgesi ziraat oda-
lan ve çiftçi birlikleri süratle ma-
lıyet tespitine başladılar. Amaç,
hükümete ortak bir öneri götü-
rerekfiyattespitinde yardımcı ol-
mak.
Doğrusunu söylemek gere-
kirse, pamuk üreticileri şimdilik
hükümetin yeterli birfıyat vere-
ceği inancında. Buğday alımla-
nnda Toprak Mahsulleri Ofisi'nin
hem peşin para ödemesi, hem
de süratli alım yapması, tanm ke-
siminin tümünü umutlandırdı.
Taban fiyatın hâlâ açıklanma-
masının yarattığı kuşkulara
karşın geleceğe dönük tatlı he-
saplar yapanlar da var!
Bu nedenlerie Ziraat Odala-
n ve çiftçi dernekleri arasında sı-
kı bir görüşme trafiği sürüyor. Ni-
tekim bugün Manisa'da Ziraat
Odası'nın modem konferans
salonunda pamuk ve çekirdek-
siz kuru üzüm alım fiyatlarını
tespit etmek üzere bir toplantı
yapılacak. Toplantıya Türkiye
Ziraat Odaları Birtiği Başkanı ve
yönetim kurulu üyeleri, Ege Böl-
gesi Ticaret Borsaları ve Oda-
ları, Ziraat Bankası ve Tarişbank
temsilcileri, Aydın, Muğla, De-
nizli, Çanakkale, Balıkesir ile
Manısa iline bağlı tüm ziraat
odası başkanları katılacak. Ay-
rıca Ege ve Celal Bayar Üniver-
sıtesı öğretim üyeleri de davet
edildiler. Toplantıda, her bölge-
den getirilen maliyet hesapları
tartışılacakveortaklaşa bir fiyat
tespit edilerek Başbakan'a ile-
tilecek.
Ziraat Odaları ve Ege Çiftçi-
ler Derneği yöneticileri ayrıca
pamukta bugüne kadar süre-
gelen ithalat, ihracat ve iç piya-
sa uygulamalarındakı yanlışlık-
ları bır rapor halinde düzenleye-
rek aksaklıkların giderilmesini
isteyecekler.
Pamuk üreticileri şimdilik hükümetin yeterli bir fiyat vereceği inancında.
Fiyat konusunda Manisa Zi-
raat Odası tarafından hazırla-
nan raporlar çok ılginç. Ege böl-
gesinde yetişen ürünlerle ilgili
her yıl gerçekçi raporlar hazır-
layan ve ciddi tespitler yapan
Manisa Ziraat Odası'nın başka-
nı Nuri Sorman'a göre Ege bol-
gesi pamuğunun maliyeti 165
bin 595 lira. Yüzde 30 kâr payı
ile birlikte hükümetten ıstenecek
alım fiyatı ise 205 bin 659 lira.
Çekirdeksız kuru üzümün ma-
liyeti de 125 bin 849 lira olarak
tespit edilmiş. Bu duruma göre
çekirdeksız kuru üzüme de yüz-
de 30 kâr payı dikkate alınarak
kilo başına 157 bin 450 lira ıs-
tenmesi önerilıyor. Bugun yapı-
lacak toplantıya sunulacak ra-
porda en önemli önerilerden bı-
ri pamukta ve üzümde prım sis-
temı uygulaması. Manisa Zira-
at Odası Başkanı Nurı Sorman,
prım sıstemı uygulamasını ilk
ortaya atan ve yıllarca savunan
Ziraat Odası Başkanı.
Raporda, bu yıl pamukta ve
üzümde prım sisteminin uygu-
lanması ısrarla isteniyor. Nurı
Sorman, bugün başlayaçak olan
toplantıda "prim sistemi" uygu-
lamasının ortak bir görüş hali-
ne getirilmesi ve birlikte savu-
nulması için ağıriık koyacak.
Eğer toplantıda prim sıstemi-
nın önerilmesi kabul edilirse Türk
tarımı ve ekonomısi için çok
önemli bır adım atılmış olacak.
Zira Batılı ülkelerde başarı ile
uygulanan prim sistemi, içinde
bulunduğumuz koşullarda Türk
tarımı ıçın tam bıçilmış kaftan.
Zira Türkiye'nin en büyük sı-
kıntısı vergi kaçağı. Uzmanların
verdiği bilgiye göre ulkemızde
kayıt dışı ekonomınin boyutları
8 katrityon liraya dayanıyor. Hat-
ta bazı iddialara göre kayıt dışı
ekonomi 10 kathlyon liranın bi-
le üstünde. Bu rakamlara gü-
veneceksek ulkemızde her yıl 3
katrılyon lira vergi kaybı olduğu-
nu kabul etmek zorundayız. Bu
yılkı bütçe açığımızın bır katrıl-
yon lira olduğu düşünülürse, 3
katrilyon liranın Türk ekonomi-
sine nasıl sağlıklı bir katkıda bu-
lunacağı ortaya çıkar.
Çiftçi için önemli fırsat
Manisa'da alınacak kararlar
1997 yılı ürünü pamuğumuzun
ve milyonlarca üreticimizin ka-
derini tayin edecek. Eğer karar-
lar ortaklaşa alınır ve gene or-
taklaşa savunulursa, Mesut Yıl-
maz hükümeti, Tansu Çiller ve
Necmettin Erbakan hükümet-
leri gıbı karşı çıkamaz. Koalis-
yon hükümeti olduğu için sa-
dece ANAP'lı bakanların görü-
şü ile karar almak mümkün de-
ğil. Bakanlar Kurulu'nda DSP
ve DTP de var. Hele hükümete
dışarıdan destek veren CHP'nin
etkınlıği çok daha fazla. CHP
ve Deniz Baykal yıllardan beri
tanm ürünlerınde prim sistemi
uygulamasına geçilmesini öne-
rıyor. Denız Baykal'ın bu konu-
da Meclıs'te ve meydanlarda
yaptığı konuşmalar var. Prim
sıstemı için bir öneri gelırse
CHP'nin de hükümete baskı ya-
pacağından kımsenin şüphesi
olmamalıdır.
Mesut Yılmaz hükümetınin
kuruluş biçimi ve amacı çiftçi
için tam birfırsattır. Üstelik prim
sistemine geçilmeden pamuğa
200 bin lira fiyat vermek de ger-
çekçi olamaz. Zira dünya piya-
saları ile çelişkili bır durum or-
taya çıkabilir. İç piyasalanmızı sı-
kıntıya sokabilir. Tekstil sanayi-
miz de belki zarar görebilir. 200
bin liranın altında verilecek bir
fiyat da kesinlikle pamuk üreti-
cisini bir kez daha perişan eder.
Halbuki prim sistemi daha ön-
ceki yazılanmda da belırttiğim gi-
bi hem tekstil sanayiini, hem
üreticiyi rahatlatır. Üstelik dev-
lete de büyük kazanç sağlar.
Bundan daha iyisi ne olabilir?
Örneğin hükümet iç ve dış pi-
yasalara uygun bir fiyat ile bir-
likte, 200 bin liraya tamamlaya-
cak prim ilan edebilir. Tüccar ve
sanayici iç ve dış pıyasalara uy-
gun bir fiyatla alımlannı sürdü-
rürken, devlet de kilo başına ilan
ettiği farkı ödemeye başlar.
Üretici primi alabilmek için
tüccar ve sanayiciden belge ıs-
teyeceği için çırçırcıdan iplikçi-
ye, dokumacıya, konfeksiyon-
cuya, toptancıya ve peraken-
deciye kadar bütün piyasa kay-
da gırecektir. Bu yıl da geçmiş
yıllardaki uygulamalar devam
ederse, pamukta ve pamuklu
sanayiinde vergi kaybımızın 250
ile 300 trilyon liraya ulaşacağı
tahmin ediliyor. Eğer prim sis-
temi başlatılırsa bir katrilyon li-
raya yakın alım-satım ışlemleri
kayda gırecek ve devlet de en
azından 250 ile 300 trilyon lira
vergi tahsil edecektır. Pamuk
üreticısıne ödenecek miktar 70
ile 80 trilyon lirayı geçmeyece-
ği için devlete de 200 trilyon li-
ra civannda vergi gelecektir.
Böylece şımdiye kadar sade-
ce sanayici ve tüccarın kazan-
dığı paralar, üretici. sanayici ve
devlet arasında pay edilmiş
olacaktır. Türk ekonomisi de
rahat bır nefes alacaktır!.. •
\
BENCE
İZZETTİN ONDER
Yeni Para Programı
Merkez Bankası ile Hazine. aralarında, yedi mad-
deden oluşan bir protokol imzaladı ve bu protoko-
lün öngördüğü para programını hazırlayıp 1998 ba-
şında uygulamaya koymayı taahhüt etti. Bu progra-
mın özünde, Hazine ile Merkez Bankası'nın koordi-
neli çalışması saklı bulunmaktadır. Hazine, Merkez
Bankası ile olan parasal ilişkisini, bankanın progra-
mı ile uyumlu olarak ve onu bozmayacak biçimde yü-
rütecek, Merkez Bankası da kamu kuruluşlarına ve-
receği krediden Hazine'yi haberdar edecek ve bu kre-
dilerin de para porgramını bozmamasına özen gös-
terecektir.
Benzeri bir para programı, hatırlanacağı üzere,
1980'lerin sonlarında, 1990'ların başlannda da uy-
gulandı. Aynı dönemlerde yoğunlaşan ve günümüz-
de detartışılan, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ko-
nusu da hafızalarımızda canlılığını korumaktadır. Ne
var ki ne Merkez Bankası bağımsız oldu, ne de pa-
ra programı ekonomıyi arzulanan hedefe taşımada
başarılı... Bunlar, işın doğası gereği, olamazdı da!..
Çünkü, sorunun özünde ne Hazine'nin Merkez Ban-
kası ile uyumsuzluğu ne de Merkez Bankası'nın ba-
ğımlılığı yatmaktadır. Hazine'yi uyumsuz görüntüye
sürükleyen de Merkez Bankası'nı bağımlı kılan da hep
derindeki depremdir: Ekonominin önü alınamaz ve
giderek büyüyen açıkları!. (Kamu açıkları değil!)
Burada amacım Hazine ve Merkez Bankası'nı ve
bu kurumların değerli yöneticilerini suçlamak değil.
Bu değerli bürokratlar prens olmadıklan gibi, böyle
bir suçlamaya da müstahak değildir. Nitekim, yapı-
lan bu protokol fevkalade olumlu ve yarariıdır. Bu olum-
lu adımın dış ve ıç piyasalardaki olumlu sonuçları da
hissedilmeye başlanmıştır.
Ne var ki sorun bu kurumlann karar ve hareket alan-
lan dışındadır. Bu kurumlann yapabileceğı tek şey,
kendi karar alanları dışında oluşan olumsuzlukların,
kötü bir finansal yönetim altında oluşturabileceği
dramatik sonuçları, basiretli bir finansal yönetim ile
asgari zarar verecek düzeye çekmektir. Gerçekten,
basiretli bir yönetim ile hem finans parazitlerine fır-
satçılık olanağı açılmamış, hem de bütçe yükünün
aşın boyutlara ulaşması önlenmiş olabilir.
Kuşkusuz, yetkililer de farkındadır kı bu program
kalp krizine yapılan ilk müdahale türündedir. Zaten
protokolün bir maddesinde, "Hazine ve Merkez Ban-
kası, enflasyonun ilk aşamada durduaılması ve da-
ha sonra düşürûlmesi için hazırtayacaklan ek parasal
ve finansal önlemleri, ilgili kamu kurvmlan ile tartışıp
hükümete sunacaktır" hükmü yer almaktadır.
Bu kısa dönemli protokol, uzun döneme yansıtıl-
dığında, maalesef, belirsizliğe ve etkınliğini yitirme-
ye aday görünmektedir. Arzulanmayan böyle bir yar-
gıya benı iten ikı önemli neden bulunmaktadır. Bir de-
fa, Merkez Bankası'nın, Hazine'nin de katılımı ile ha-
zıriayacağı öngörülen para programının içeriğinin he-
nüz bilinmemesi, kuşkusuz, programı değerteme açı-
sından bir belirsizlik yaratmaktadır.
Söz konusu ileriye yönelik programın da "mevcut
koşullar" altında en iyı biçimde ortaya çıkacağını um-
makla beraber, bu "mevcutkoşullar''ın hepimızin içi-
nı karartacak nıtelikte olduğu da bır gerçektir. Uzun
dönemli program, ışin niteliği gereği, sadece para-
sal ve finansal alanları kapsamakla yetinmemeli, tüm
ekonominin yeniden yapılanmasını hedeflemelidir.
• • •
Tartışmalann ekonomi boyutu ile gerı kalan bölü-
münü gelecek haftaya aktararak, bu yazıyı, bugün-
lerin hararetli tartışma konusu olan eğitim alanından
bır örnekle bağlamak istiyorum. Bir zamanlar bir va-
li, "Kazı bağırtmadan yolmalı!" diye bir söz sarfetti-
ğinde yer yerinden oynamış idi. Ben inanıyorum ki
vali bu sözü bir gece öncesinden hazırlamış, hatta
maliyecilerden de övgü alacağını düşünmüştür. Çün-
kü, o çırkin söz o valiye değil, ünlü bir Fransız siya-
setçisine ait olup, maliye ders kitaplarına geçmıştir.
Bizim hocalanmız da (üniversite hocaları) bu sözün
arkasındaki ideolojiyi ırdelemeden, etkili biryöntem
olan şaka görüntüsü altında genç dimağlara zerk et-
mektedir. Niçin biz sadece imam-hatip liselerinin pe-
şindeyiz ki! Bugünkü vakıf, hatta devlet üniversite-
leri daha farklı şey mi yapıyor! Tüm bu "okul"\ar hür
düşünce yapısına sahip, eleştirel beyinler mi, yoksa
"çemberlitaş"\ar mı yetiştiriyor?
• • •
Bugünkü sistemin rahatlama kanallannı ancak hür
düşünceye sahıp özgür bireyler açabilir. Umuyoruz
ki bürokratlarımız da hazırlayacakları programda eko-
nomik güç odaklarını, finans parazitlerini ve onların
sıyasal bekçi ve temsilcilerini aşabilir!
TOBB'den vergi
reformu önerisiANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye
Odalar ve Borsalar Birli-
ği (TOBB), hükümetin
vergi reformu hazırlıklan-
na koşut olarak vergi re-
form paketi önerisi hazır-
lamak üzere çalışmalannı
başlattı. Akademisyenler.
bürokratlar ve eski üst dü-
zey bürokratlardan oluş-
tufulan Vergi Özel İhtisas
Komisyonu (VÖÎX). Türk-
lş, DİSK. TESK ve
TlSK'in de katkılannın
sağlanmasından sonra ha-
zırladığı önen paketini
Ekonomik ve Sosyal Kon-
sey'de (ESK) ele alınmak
üzere hükümete sunacak.
TOBB Başkanı Fuat Mi-
ras, mevcut vergi düze-
nınden de\letın de, işa-
damlannın da. çalışanlann
da memnun olmadığrnı be-
lirterek vergi tabanının ge-
nişletilmesi ve vergi oran-
lannın düşürûlmesi gerek-
tiğini söyledi. Miras, yük-
sek vergi oranlannın yatı-
nmların azalmasına yol
açtığını vurguladı.
VÖtK Başkanı Prof. Dr.
Halil Nadaroğlu da bü-
tün vergi yasalannı ve
mevzuatını gözden geçir-
diklerini kaydetti. VÖtK
üyesi Doç. Dr. Şükrü Kı-
zılok ise asgari ücretin ver-
gi dışı bırakılması için ya-
sa değişiklıği gerekrnedi-
ğini kaydederek bu konu-
da Bakanlar Kurulu'nun
yetkili olduğunu söyledi.
Kızılok. beyanname veren
3 milyon vergi mükelle-
finden 1 milyonunun gö-
türü statüsünde olduğunu
anımsatarak götürü statü-
sündeki mükelleflerin öde-
diği verginin gelir ve ku-
rumlar vergisi toplam ha-
sılatının yüzde 1 'inden bile
az olduğuna dikkat çekti.
Hükümetten TekePi
özelleştirnıe atağı
ANKARA (AA) - Hükümet, özelleştirme çalışma-
lannın hızlandınlması çerçevesinde, Tekel'in özelleş-
tirilmesi için de harekete geçiyor. Tekel Genel Mü-
dürü Mehmet Akbay. özelleştirmeye dönük ön hazır-
lıklan tamamladıklannı bildirdi. Akbav. Tekel'in özel-
leştirilmesı konusunda önlerinde ıki vol bulunduğu-
nu ifade ederek ''Birincisi, özelleştirme yasası ile
Tekel'in toptan özelleştirilmesi voluna gidilmesi.
Diğeri ise yerli ve >abancı, gerçek va da tüzelkişi-
lerle ortaklıklar kurulmak suretiyle daha tedrici
surette Tekel'in özelleştirilmesi" dedi.
Tekel'in Türk sigara pazannın yüzde 70'ını elinde
bulundurduğunu anımsatan Akbay, '"Özelleştirmey-
le sigara ve içki alanında faaliyet gösteren dev fir-
malann bu işe soyunmasını bekliyoruz. Ortaklık yön-
temi benimsenirse herkes bizimle ortak olmak is-
ter. Yabancılar için cazip bir işletmeyiz" dedi.