23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 JZönguldak ?B 24 Antalya Yurdun kuzey kesım- len çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız kı- yılan sağanak yağışlı, otekı yerler bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığında önemlı bir değışıklık olmayacak Ruzgâr yurdun batı kesımlennde kuzey ve doğu, otekı yerlerde kuzey ve batı yönlerde hafif ara sıra orta kuv- vette esecek. Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Pans Bonn PB PB PB Y PB PB Y Y 26 25 25 23 24 24 25 23 Münıh Y 25 Mılano Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y PB Y Y PB PB PB 2b 26 33 25 28 26 30 32 PB 28 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PfcS A A A PB A Y A 23 39 31 34 30 32 29 33 Şam 33 P a n ? a J l b u l u t l u &si Bulutlj ^ ÇoK bulutlu ' Yağmuriu Karlı Sulu kar > Gok gurultülü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada '[- Çatlasalar da patlasalar da, gerçek bu: Kökten- dinciler, irtica hevesiyle kıvrananlar kesintisiz 8 yı- Tı, hattatasarianan eğitim reformunu maddi açıdan destekleyecekler. Hiçbir çaba, kat gerçeği değiştiremez. Kaçış yolları da yok. Zira, ister köktendinci olu- nuz, ister dine saygılı sade bir vatandaş. . Her bireyın gereksindiği önemli kimi maddelere, öğelere ver-gi ge-lı-yor. . Sakallı takkelinin elinden düşünmediği cep tele- fonundan, özel ve lüks arabasının benzininden, çok meraklı oldukları gayrimenkul alım satımların- dan, tapulardan, uçak biletlerinden alınan vergile- rs başta 8 yıl, ama sürgit olacak "eğitim reformu- nu" uygulamak amacıyla gereksinilen parayı sağ- layacak "zamlar" bekleniyor. - Köktendinciler; dünya nimetlerinden hepimiz- den çok fazla yararlanıyor. ;Arabadan, ceptelefonundan, THY'den, hele he- Je.tapu alıp satmaktan vazgeçemeyeceklerine gö- rş, "eğitim reformunun" başlıca destekçileri ve zo- punlu hizmetkân olacaklar. . Çağdaş eğitime verecekleri destekle ne kadar cjvünseler haklarıdır. Takkeli sınıfı; gizli açık, sayıları yaklaşık 40 bin- leri bulan yasadışı Kuran kurslannı, uydurma şeyh- Jerin dergâhlarını gönül rahatlığı ile destekliyorlar. -.Kuran kurslarını yasal düzenleme ve denetime afrnaya girişen devletın ne denli haklı olduğunu, ya- vaş yavaş uyanan "birkısım" medyadaki fotoğraf- larla bilgiler kanıtlıyor. Şu iki gerçek '-Örneğin, Istanbul'un nüfusu beş bini bulmayan Taşoluk beldesinde dev boyutta bir cami inşa edi- liyor. _; Cami deyince akan sular duruyor ya; neyse. A- rna dev camiyle birlikte bir başka gerçek sırıtıyor. Camiye ek 10 bin yataklı Kuran kursu da yapılı- yor. Peki büyük büyük camilere ve yatılı Kuran kurs- Janna gereksinilen paranın kaynağı? - Bayrampaşa llme Hizmet Vakfı'nın "maddi" des- teöi- - Ikinci bir gerçeğe geçelim: .-Önce REFAHYOL bahane olarak kullandı. Bu ftükümet ıse TBMM'den geçer mi geçmez mi du- raksamaları içinde. - Imam-hatıplerin orta kısımlannı kapatmak için bir yasaya gereksinildiği öne sürülüyor. -'- Mümtaz Soysal Hocamızın dünkü "Kaş Yapar- ken" başlıklı yazısını okudunuz mu, bilmiyorum. * Hoca, aylardıryasa gereksinimi ile uyutulmaya çalışılan bir konuya açıklık getiren öylesine önem- li; bilgiler veriyor ki... '"Soysal diyor ki: "Üstelikimam-hatip liselerinde- k'f orta kısımlann yasal dayanağı da yok. 1951 'de- ki Demokrat Parti iktidarında Müdürler Komisyo- nu karanyla kunılan yedi yıllık imam-hatip okulla- rının dört yıllık birinci devresi 1971'de Talim ve gşrbiye Kunılu karanyla kapatılmış, ama sonra, 9974 Ağustosu'nda CHP ile Milli Selamet Parti- şi'nden oluşan ilk Ecevit hükümetince yeniden açılmıştı. ' Yine Talim ve Terbiye Kurulu karanyla. ' Dolayısıyla, bugün, yine aynı Kurul karanyla, .1073 yasasının gereği olan sekiz yıllık temel öğre- timi tam olarak uygulamak ve imam-hatip lisele- rfnin orta bölümlerini kapatmak mümkündür." /Şaşakaldınız, değil mi? v Şaşmayınız. Zira yanıt hazır; yüzde 99.9'u Müs- ljpman olan ülkemizde "olurböyle vak'alar". '. Işte "olurböyle vak'alar" yanıtının, 1950'den bu yana laik cumhuriyeti getirdiği noktadayız. ,' Hadidiyelim ki; eski hükümet bu gerçeği biliyor- du ama, İH ortaokullannı kapatmamak için bilmez- Jikten geliyordu. J,55. reform hükümetimize ne demeli? _-Üstelik "eski günleri" bilen, Ecevit hükümette. ,,.' Başımız neden kuma gömülü? ,'Devekuşu muyuz, ne? Orakoğju ve Sarmıısak'a 8 yıl hapis istemi • Baştarafi 1. Sayfada Akşener'in hakkında da kendisine gizli belge iletil- mesiyle ilgili olarak idari sönışturma açmadığına d^kkatçekildı. " Denız Kuvvetleri Komu- tanlığı Askeri Savcısı Al- bay Mehmet İyigün tarafin- dan yürürülen soruşturma- da. Bülent Orakoğlu ile Ka- dır Sarmusak tutuklanarak oezaev ine gönderilmişler- di. Savcılık söruşturma çer- çevesinde. Meral Akşe- ner'in tçişleri Bakanlığı xJBnerninde Orakoğlu'nun emniyet istıhbaratının ba- şına getirilmesine direnen eski Emniyet Genel Müdü- rü Alaaddin Yüksel, eski tçişler Bakanlığı Müsteşa- n Teoman Ünüsan ile eski Emnivet Genel Müdürü KemâlÇelik ile eski Istih- barat Daire Başkan Yar- dımcısı Hanefi Avcı'nın ifadelerini almıştı. Savcılı- ğın. ifade vermeye çağırdı- ğı Meral Akşener, mıllet- vekili dokunulmazlığını gerekçe göstererek bu iste- mi kabul etmemişti. Skandal, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 31 ma- yıs toplantısında da günde- me gelmiş ve dönemin Ak- şener ile Başbakan Yardım- cısı Tansu Çillerolaydan haberdar olmadıklannı öne sürmüşlerdi. Akşener. 8 temmuzda düzenlediği ba- sın toplantısında ise Ora- koğiu ve Sarmusak'm fa- aliyetlerinden haberdar ol- duğunu belirterek, TSK'ye yönelik istihbarat çalışma- lan nedeniyle olası bir dar- beyi önlediklerini savun- muştu. Sahibinden FATİH'TE ACİL SATILIK AHŞAP BİNA 2 kat, bodrum ve bahçeli TEL: 588 34 03 Nıfiıs cüzdanımı kaybettim. 4ükümsüzdür. HAKİS DAĞISTANLI SÜREKÜ EĞİTİM İSTİYORSAK KİTAP OKURUNU ÇOĞALTMALIYIZ. EĞİTİM SUREKÜÜĞj. ÖĞRENCİNİN KÜÇÜK YAŞTA KİTAPÇIYI TANIMASIYLA BAŞLAR; HAYATBOYUDEVAM EDER. SÜREKÜ EĞİTİMLE SOSYALVEEKONOMİK SORUNLAR ÇABUK ÇÖZULUR. KİTAPÇILAR DERNEĞI Topal davasında 2 tahliye İstanbul Haber Servisi -Kamu- oyunda "Kumarhaneler Kralı" ola- rak tanınan Omer Lütfii Topal' ı plan- layarak öldürdüklen iddia edilen özel timcıler Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz. Ercan Ersoy, Mustafa Al- ünokıle sıgortacı SerdarOzdağ'ın ı- dam istemi ile yargılanmastna baş- landı. Beyoğlu Ağır Ceza Mahkeme- si'nde görülen davanın ilk oturu- munda sorgulan yapılan özel tımci- ler. Topal'ı tanımadıklannı. "terörie mücadeledeki başanhçaltşmalan ne- deniyle" isimlerinın bu olaya kanş- tınldıgını savTindular. Mahkeme he- yeti, Ozdağ ile Altmok'un tahliyesi- ne, bir sonraki oturumda 35 kişinin tanık olarak dinlenmesine karar ver- di. Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde görülen davanın dün yapılan ilk oturumuna özel timciler Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorul- maz, Mustafa Altınok ile sigortacı Serdar Özdağ ile avukatlan Arma- ğan Gayretii. Nail Karaaslan. Kemal Ozgen, Ona> Gökçe v e \ ihat Ba> sal katıldı. Duruşmada öncelikle sanık- lann kimlik tespitleri yapıldı. Refah Ceren. Yunus Dertli. Suzan Yaltı ile savcı Ercan Cengizoğlu'ndan oluşan mahkeme heyeti. gazetecilerden du- ruşma salonunun düzenini bozma- malannı istedi. Sanıklarhakkuıdaki iddıanamenin okunmasından sonra sorgulara ge- çildi. Töpal'ın öldürülmesine kanşma- dığını belırten Ayhan Çarkın. terör- le mücadeledeki başanh çalışmalan nedeniyle bu olaya isimlerinin kanş- tmldığını öne sürdü. Abdullah Çat- h'yı Mehmet Ozbay olarak yaklaşık 2 yıldır tanıdığını belirten Çarkın, mahkeme başkanı Refah Ceren'in "Emniyetteki müfettişlere Çadı'yı bir buçuk aydır tanıdığınta sö>lemiş- siniz" sözleri üzenne, "Susuriuk'tan sonra kafam kanşnuşb. Çekindiğim için yalan söyledim" diye konuştu. "Töpal'ın öldürülmemesi için bir ne- den yok. Ancak benim onu öldür- mem için de bir neden yok" diye ko- nuşan Çarkın. olav gecesı Kadı- köy'de görev li olduğunu, ancak Sa- nyer'deki Şamsada Kulübü'ne gitti- ğını belirtti. Çarkın. görev başındayken bölge- sinden uzaklaştığını, ceza ahnaktan korktuğu için emniyet müfettışlerine olay gecesi Vatan'dakı emniyet bina- sına gittiğini söylediğini ifade etti. Ayhan Çarkın, Abdullah Çath'yla son bir yıldır çok samimi olduğunu belirterek "Bu kişinin Çaüı olduğu- nu Susurluk'tan sonra öğrendim a- ma ben bu adamı yine de çok seviyo- rum'' dedi. Oğuz Yorulmaz, sorgusunda olay gecesi Rıfat L'sta adlı restoranda ol- duğunu söylerken, Ercan Ersoy. olay gecesi izinli olduğu için Erdek'te ta- tilde bulunduğunu kaydetti. Sigortacı olan Serdar Özdağ ise Topal cüıayetinin olduğu gece adına kayıtlı cep telefonu ile yapılan görüş- melerin sorulması üzerine şöyle ko- nuştu: "Ben cep telefonumu 19%'nın o- cak ayında Haluk Kırcı'ya sattım. Ancak o 10 milyon liralık bedeli ba- na ödediği haJde telefonu üzerine ge- çirmek için gerekli işlemleri yapnr- madı." Sanık Mustafa Altınok. Töpal'ın öldürüldüğü gece Avrupa yakasında görevli olduğunu. olayın Tansu Çü- ler'in yalısı yakınlannda olduğunu telsizden duyduktan sonra buraya gittiğini belirtti. Altınok, olay adli olduğu için buradan aynldıklannı söyledi. Sanık avukatlannın isteği üzerine Mustafa Alünok'un olay gecesi eki- binde bulunan terörie mücadelede görevli üç polıs memuru tanık olarak dinlendi. Uç tanık, Töpal'ın öldürül- düğü gün Altınok'un yanlannda ol- duğunu ifade ettiler. Daha sonra söz alan sanık avukat- lan, iddianamede sanıklar aleyhine delil olmadığını öne sürerek müvek- killerinin tahliyelerini istediler. Görüşü sorulan savcı Ercan Cen- gizoğlu ise dosyadaki delil durumu- na göre Mustafa Altınok ile Serdar Özdağ'ın tahliyesini, diğer sanıkla- nn ise tutukluluk halinin devamını istedi. Mahkeme heyeti, aralannda eski tstanbul Emniyet Müdürü Kemal Ya- zıctoğlu. eski Asayiş Şube Müdürü Bilgi ÜnaL yardımcısı Fatih Ozkan ile Topal'm oğlu Murat Topal ile eş- leri Hilal Altmtaş ve Elif Lütfıye Tö- pal'ın da bulunduğu 35 kişinin bir sonrakı celse tanık olarak dinlenme- sini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, Mustafa Altınok ile Serdar Özdağ'ın tahliyesine, di- ğer sanıklann ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet üyesi Suzan Yaltı, Mustafa Altınok'un tah- liyesine muhalefet şerhı koydu. SSK'de kıyafet seferberliği • Baştarafi 1. Sayfada bir toplantı gerçekleştirdi. SSK'ye bağh sağlık kuru- luşlannda REFAHYOL hü- kümeti sırasında başlayan kadrolaşmanın kılıf kıyafet yasası ilkelerini delmeye yönelik bir görüntü sergile- meye başladığına dikkat çe- ken Fevzi Sağıroğlu, konuş- masının başmda, özellikle Atatürk'ün Samsun'a çıkı- şından başlayan mücadele- sinin günümüzde çağdaş- laşma yolunda tüm hızıyla sürdüğünü \oırguladı. SSK'ye bağlı sağlık ku- ruluşlan içinde başta kılık kıyafet yasası olmak üzere çeşitli di- siplinsiz hareketlerin yadsınamaya- cak şekilde artış gösterdiğini belirten Fevzi Sağıroğlu, sözlerine şöyle de- vametti: "Sayuı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Prof. Dr. Nami Çağan, son SSK İstanbul Bölge Müdürü Fevzi Sağıroğlıı, başhekiınleri uyardı. (ALPER TURGUT) yayımladığı genelgede çalışan her ka- demedeki tüm personelin kılık layafet yönetmeliğine titizlikk uy masıru iste- mektedir.Genelge kadın ve erkek per- sonel için son derece açıkbr. Sizlerden yönetmeliği harfhen yerine getirme- nizi istiyorum. YönetmeUkle uyum sağlayamayan her türtü personel için söruşturma başlatmanız görevinizge- reğidir. Hangi gerekçeyle olursa olsun yönetmeük ilkelerini çiğneyert perso- neli görmemezlikten gelen y öneticiler de bu söruşturma kapsamında yerini alacaktır." Eıııekli öeretmenler göreve ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -• Milli Eğitim Bakanlığı. 8 yıllık kesin- tisiz eğıtimde bazı bölgelerdekı branş öğretmeni açığını kapatmak amacıyla emekli öğretmenleri göreve getirmeyi planlıyor. Milli Eğitim^akanlığı'nın verilerine göre 12 bin branş, 9 bin sınıf öğretmenıne gereksinim duyuluyor. İngilızce, Türk dilı ve edebiyatı, ta- nh, fızik, müzik ve beden eğitimi ders- lerinde öğretmen açığı olduğunu göste- ren bakanlık verilerine göre, matema- tik. kimya ve biyoloji bölümlerinde ye- terli sayıda öğretmen bulunuyor. Bakanlık verilerine göre, 1996 yılın- da göreve yeniden çağnlan 1200 ögret- menın kent merkezlerindeki en popüler okullan seçtikleri saptandı. Ankara, tz- mir. Aydın, Balıkesir, Bursa, Manisa, Uşak, Antalya ve Burdur illerinde aşı- n derecede öğretmen yığılması oldu- ğunu gösteren \enlere göre. aynı ille- rin ilçe ve köylerinde de öğrejmen açı- ğı olduğu belırlendi. Van, Ankara, Iz- mir, Antalya'da öğretmen fazlalığı var- ken. bu kentlerin ilçeleri Başkale, Şe- reflikoçhisar. Karaburun ve Gündoğ- muş'ta açık bulunuyor. Bakanlıktan bir yetkili, Türkiye'de öğretmen açığı ol- madığını, mevcut öğretmen dağılımı- nın dengesızliğinden kaynaklanan so- runlann yaşandığını söyledi. 1 Ağustos 1990 tarihinde çıkan Yer Değiştirme Yönetmeliği "yle göreve başlayacak öğ- retmenlerin zerunlu nakil uygulaması- na bağlı olduğuna işaret eden yetkili, "Bu yönetmeüğe karşuı sistem işlemi- yor" "dedi. REFAHYOL hükümetinın Milli Eği- tim Bakanı Mehmet Sağlam'ın görevi devretmeden önce 3 bin öğretmeni pu- anlan tutmadığı halde merkeze aldığı öğrenildi. Bakan Sağlam. 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nın 76. mad- desindekı "Kurumlar, göre\ ve unvan eşitiiğj gözetmeden kazanılmış hak ay- lık dereceleriy le memurlan bulunduk- ları kadro derecelerine eşit ya da 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst kurum içinde aynı ya da başka yer- lerdeki diğer kadrolara atayabilirler" hükmüne dayanarak. 3 bin öğretmeni puan derecelenne bakmaksızın merke- ze atadı. Bu atamalar sonucu 20 yılı aşkm sü- redır taşrada ya da köylerde görev ya- pan öğretmenlerin bulunduklan yerler- de kaldıklan. bu nedenle değişen hükü- metle birlikte bakanlığa gelen şikâyet- lerin arttığı belirlendi. Merkeze alınan 3 bin öğretmenin çoğunun stajyer oldu- ğu öğrenildi. Bakanlık yetkilisi. "Ülke- deki eğitimin aksamaması için bakana verilen bu özel yetki. onun kendi siyasi çıkarlan için olumsuz bir araç olarak kullanıldı" dedi. "Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağh Okul ve Kurum Oğretmenlerinin Ata- ma ve Yer Değiştirme Yönetmeliği''ne göre kırsal kesimlerde ve kalkınmada öncelikli illerde görev yapan öğretmen- lere yüksek puanlar veriliyor. Kadrosu boşalan alanlara yapılacak atamalarda puan cetveline bakılıyor. Puan cetveli- ne göre Ağn, Diyarbakır, Erzurum. Gi- resun, Kars. Kastamonu. Kütahya. Ma- latya, Mardin, Muş, Sıirt. Şanlıurfa. Tuncelı. Van. Ybzgat, Adıyaman, Şır- nak. Ardahan, Iğdır illeri ve ilçeleri ile köylerinde görev yapanlara 20 puan ve- riliyor. 8 yıla destek kampamalan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)' Başkanı Fuat Miras, 8 yıllık kesintisiz temel eğitime destek rermek amacıyla Doğu ve Güneydoğu Anado- lu'daki yanm kalmış okul inşaatlannı tamamlamak üzere girişimlere başla- dıklannı söyledi. Miras, tstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) tarafmdan 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitime destek için baş- latılan kampanyayı destekleyeceklerinı açıkladı. Türk Eczacılar Birliği (TEB) Genel Başkanı Mehmet Domaç da. Diyar- bakır"da ilköğretim okulu yaptıracak- lannı bildirdi. bakımda • Baştarafi 1. Sayfada kaydedildi. Panktreatit has- talığının en ağır formlann- dan birini geçırmesi nede- niyle yoğun bakım servisin- de ağır şok tablosu tedavisi gören Artun'un, bu hastalı- ga bağlı olarak gelişen olümcül olabilecek komplı- kasyonu nedeniyle acilen ametryat^dikhgi kaydedil- • di. Aynca, ameliyatın başa- nlı geçtıği ve hastada şok tablosunu olumsuz yönde et- kileyecek faktörler açısın- dan belli bir oranda düzel- me sağlandığı vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi: "Ancak hastahğm özeUiği nedeniyle Tuncay Artun'un sağlık dunımu halen ciddi- yetini konımakta ohıp, dola- şım \ç solunum sistemlerinin stabilazasyonunu sağlayacak yoğun bakım tedavisi sürdü- rülmektedir.'' Hastanenin Genel Cerra- hi Bölüm Şefi Prof. Dr. Aziz Kaya da yaptığı açıkla- mada, Artun'un bilincinın kapalı olduğunu btfdirdı. Bu arada, Tuncay Artun'un eşı Süreyya v e kızı Ay şegüL has- tanede endişelı bekleyışlen- ni sürdürüyor. SPK Başkanı Ali thsan Karacan, tMKB yöneticileri ve aracı kurum temsilcileri hastaneye gele- rek, Artun'un sağlık duru- mu hakkında bilgi aldılar. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada dar her alanda bu tanımlamaya meraklıdırlar. Gökçek, bu büyük hizmetlerini biraz sulandırma- yı düşündü. Dünyanın en büyük fıskıyesini yapmayı kafaya koydu. 135 metre yüksekliğe su atacak... Böyle- ce Gökçek, dünyanın en yükseğe atan başkanı olacak. Güzel birhayal... Gölbaşı'nda hizmet verecek olan bu fıskıye için milyarlar harcandı. Ama olsun, bu kadar büyük bir hizmet için para düşünülür mü? Konu Gölbaşı olunca Çevre Bakanlığı Çevre Ko- ruma Kurulu'ndan, "usulen" görüş istendi. Kurul işi ciddiye aldı. Araştırdı. Şu raporu yazdı: "Böyle bir uygulama dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Zaman ve kaynak israfıdır. Fıskıyenin ışık- landırılması gölde yaşayan canlılann yaşamını olumsuz etkileyecek." Gökçek hezimet.. affedersiniz hizmet yapacak, dinler mi kurulu? Fıskıye kurulur. Bir gün çalışır. 15- 20 metreye su fışkırtır. Aaa, her taraf çamur. Fıskı- ye su değil, çamur atıyor. Ne demişler? Fıskıyesi Melih olanın, attığı su çamur olur... Bu fıskıye Gölbaşı'nda bir lokantanın hemen ya- nında kumlara gömülmüş yatıyor. Fıskıyelerin öyküsü bitmeyecek, aynntılannı önü- müzdeki günlerde CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş kamuoyuna açıklayacak. Protokol yasaya aykın Gelelim Gökçek'le ilgili güncel konuya... 6.6.1997'de, yani REFAHYOL döneminde Pal- dır Küldür Bakanı'yla Gökçek arasında bir proto- kol imzalanıyor. Protokolün gerekçe bölümü şöy- le: "Kazım Karabekir Caddesi-Kore Parkı-Paraşüt Kulesi-Talatpaşa Bulvarı-Cumhuhyet Bulvarı ve 19 Mayıs Stadyumu arasında yer alan ve şu anda atıl konumda olan, kullanılma imkânı bulunmayan söz konusu alanın, sportif aktivitelerin yeralabile- ceği bir spor men\ezi haline dönüştürülmesi ve acilen Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce halkın hizmetine sunulması." Protokolün dördüncü maddesi ise şöyle: "Belediye alanda yapılacak tesisleri kiraya ver- meye, tahsisetmeyeyetkilidir. Kira, tahsis veya di- ğer usullerie elde edilecek gelirierin tümü beledi- yeye aittir." Bu madde, söz konusu alanın kullanımıyla ilgili yasaya aykın. Emniyet Sarayı'ndan Adalet Sara- yı'na kadar olan bölge Atatürk Kültür Merkezi ala- nı olarak kabul ediliyor. Bu alanın hangi amaçla na- stffcullanılacağı, 2876 sayılı özel yasada belirtiliyor. Protokol bu yasaya aykırı. Prof. Anıl Çeçen, alanın kültür merkezi haline getirilmesi için bir rapor hazırladı. Rapor, Kültür Bakanlığı'na ulaştı. Eğilim değişmezse protokol iptal edilecek. Daha sonra ne olacak? Dileğimiz o ki, Ankara'nın göbeğindeki bu böl- genin amacına uygun olarak, kültür hizmetleri için kullanılması. Bu alan içinde mafyapark.. affedersiniz luna- park, mafyakantalar.. hay dilimı.. lokantalar var. Bunları işletenlere söz geçirilebilirse tıpkı gördük- çe imrendiğimiz Avrupa kentlerindeki gibi, yaşa- nası bir merkez oluşturulabilir. Gökçek, konu basına yansıyınca her zamanki yaptığını yaptı. Karşı suçlamaya girişti. Parasız devri kabul ediyor, ama paraşüt kulesinin bunun içine girmediğini söylüyor. Ama yukarıda açıkladığımız gerekçede kulenin de adı var. Gökçek önceki gün doğru söylüyor idiy- se, 6.6.1997'de altında I. Melih Gökçek ve I. Kah- raman'ın imzası olan protokol yalan söylüyor. De- ğilsetersi... Her durumda Gökçek kendisiyle çelişiyor. Yadırgadığımız bir durum değil... Ne diyelim? İki yıl daha i. Melih Gökçek... Çek Ankara çek... Alevilerle barış atağı 'Bu vebali yükleıuneyin' • Baştarafi 1. Sayfada Başkanı Cültekin Baktur ve VATEV Başkanı Gülser Orhon imzalı mek- tupta şöyle denildi: "Saym milletvekili; bizler, bu ülke- nin yarısı olan kadınlar ve anneler ola- rak, çocuklarunızın ve temel ilkesi çağdaş uygarhğa ulaşmak olan ülke- mizin geleceğini ilgilendiren 8 yıllık kesintisiz, zorunlu temel eğitimin y a- şamsal önem taşıdığma inanıyoruz. Sizin de bu tasanya karşı çıkmayaca- ğınızı. bu sorumluluk ve vebali yük- lenmeyeceğinizi, ülke çıkaıiannı her şeyin öniinde tutacağınızı düşünmek istiyoruz. Bu tasannın yasalaşması için destek verenlerin her zaman say- gıyia anılacağından eminiz. Sayguan- mrzla.'" îzmir'deki 60 demokratik kitle ör- gürü adına milletvekillerine yönelik bir duyuru yapan Çağdaş Yaşamı Desteldeme Derneği İzmir Şube Baş- kanı Asuman Boyacıgüier ise 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin parlamen- toda tartışılır duruma gelmesinin, ba- zı kaygılara karşın sevindirici oldu- ğunu bildirdi. Hangi siyasi partiden olursa olsun, çağdaş ve uygar Türki- ye isteyen parlamenterlerin, eğitimin çağdaş. demokratik ve laik olması için çaba harcaması istenen duyuru- da. 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Yasa Tasansı'na ilişkin şu görüşlere yer veri ldi: "Zorunlu eğitim 8 yıl ve kesintisiz olmalıdır; zorunlu temel eğitim tüm yurttaşlara parasız olma- lıdır; eğitim programlan bilimsel, la- ik, demokrat ve çağdaş insanlar yetiş- tirmeyi amaçlamalıdır: öğretim Bir- liği (Tevhid-iTedrisat)Yasası gereğin- ce her türlü eğitim ve öğretim Milli Eğitim Bakanhğı'nca yapılmalıdır; zorunlu Din Kühiirü ve Ahlak Bilgi- si dışmdaki her türlü din eğitimi, se- kiz yıllık kesintisiz eğhimden sonra ve isteğe bağh ounahdu-; isteğe bağh din eğhiminin üh\emizin belirli bölgele- rindeki toplumsal baskılar nedeniyle zorunlu eğitime dönüşeceği düşünü- lerek şimdiden gerekli önlemler alın- malıdır; 31 Mart Olayı'nda olduğu gibiüJkenıizde'alaylı-mektepir kav- gası istemiyorsak eğitimin ikili karak- ter taşımasua (dinseHaik) izin veril- memeUdir. Eğitimde yönlendirme 15. Milli Eğitim Şûrası kararına uygun olarak dokuzuncu yılda olmalıdır.' 1 Boyacıgiller. demokratik kitle ör- gjitleri olarak bu istemlerin ısrarlı ta- kipçisi olduklannı tüm parlamenter- lere ve kamuoyuna duyurduklannı belirtti. I Baştarafi 1. Sayfada kezi haBnegetireceğiz'' dedi. Pir Sultan Ab- dal Kültür Derneğı Başkanı Murtaza De- mir. oy kaygısı taşıyan girişimlere karşı olduklannı. Alevilik inancının "yasalarla sabitleamesini istediklerini" bildirdi. Ecev it. Cumhuriyet'e yaptığı açıklama- da, Hacı Bektaş felsefesinin yaygınlaştınl- ması için çalışacaklannı bildirdi. Ecevit, Alevi yurttaşlara yönelik çeşitli hazırlıklar yaptıklannı belirtirken bunlan Hacı Bek- taş-ı Veli şenliklerinde açıklayacaklannı söyledi. Alevi dernek ve vakıflar arasında- ki göriiş farklılıklanna dikkat çeken Ece- vit, "Diyanet İşleri'nde yer almak isteyen de var istemeyen de. Onlan evvela anlâyış birliğine ulaştirmamız gerekfi. Diyanet İş- leri olmasın, olsa da katilmayalım diyenler var" diye konuştu. Alevi kültürü ağırhklı, bu kitlenin gereksinimlerine yanıt verecek bir araştırmayı da başlattıklannı kaydeden Ecevit. şunlan söyledi: "Onlanevvelaan- layiş birliğine ulasörmamızgerekli. Örgüt- ler arasında farklı görüşler var. Devlet Ugi- lenmeyince bu alan sahipsiz kalmış. Onla- nn aralannda zorlamaya yönlendirmeksi- zin uyum sağlamak gereldyor. Hacıbektaş ilçesinin birtakım ihtivaçlarını karşıhyo- ruz. Hacıbektaş'ı yılda üç gün değil 365 gün çalışacak bir külrür ve araştırma merkezi haline getirmek istiyoruz. Onun adımlan- nı atmaya başhyoruz." Başbakan Mesut Yıhnaz tarafından ge- çen hafta ılahiyat fakültesi dekanlanna ve- rilen yemekte de, Aleviliğin ders kitapla- nnda okutulmasına yönelik görüş alışve- rişinde bulunulduğu bildirildi. Kültür Bakanlığı, 16 ağustosta başlaya- cak Hacıbektaş Veli Kültür Şenlikleri'ne bu yıl ilk kez senfoni orkestrası ile katıla- cak. Kültür Bakanı İstemihan Talay. sen- fonik ezgiler ile öz ve evTensel kültürü bir- leştirmeyi amaçladıklannı söyledi. Kültür Bakanlığf nın, bu yılki Hacıbektaş Veli Kültür Şenlikleri'ne geçen yıla oranla da- ha fazla maddi katkı sağlayacağı kaydedil- di. Atatürk resimlerinin sergisi açılacak olan şenliklerde, bakanlığın Atatürk kitap- lannı yüzde 50 indirimle satacağı belirtil- dL ' Yasalarla sabitienmeli' Murtaza Demir ise, 55. hükümetin Ale- vi kültürünün araştınlmasına yönelik giri- şimlerini inandıncı bulmadıklannı kayde- derek, "Aleviliğin bu ülkedeki bazı insan- lann inancı olduğu yasalarla sabitlenmedi- ği sürece bu girişimler ise yaramayacaktır" dedi. Demir. 55. hükümetin Aleviler'e yö- nelik çalışmalannm "oy" toplama amacı taşıdığını savunarak, "RP'nin şeriatçı-İs- lam söylemiyle oy istemesinin. Alevilerden oy istenmesinden siyasi olarak bir farkı yok" diye konuştu. Diyanet İşleri Başkan- lığı'nın kaldınlması amacıyla, 12 Alevi dernek ve vakfınm TBMM'ye başvuruda bulunduğunu belirten Demir. "Diyanet İş- leri kesinlikle kapablmahdır. Bu kurumun varlığı kesinlikle laikliğe aykındır" dedi. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ali Doğan, Alevilerin Diyanet tş- leri kapsamında kendilerini ifade edeme- yeceklerini belirtirken. "Bizbukuruluşun karşısmdayız. Ve burada kendimizi ifade edemeyiz" görüşünü dile getirdi. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfî 2. Baş- kanı Kahraman Aytaçda. Alevi-islam sen- tezini kabul etmedıkJerini belirterek. "Biz cihattan yana değiliz.Geçmişine saygı duy- mayan geleceğe sahip olamaz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle