Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ilahiyat Fakülfesi'nden Medreseye...
ALİ. Y. BALTACIOGLU
3
Mart 1924 gunlu Te\hıd-ı
Tednsat Kanunu ozellıkle
aydınlanmız arasında *"Oğ-
retimin Birleştirilmesi Yasa-
sı" olarak anlaşılmıştır
Ummetbıhncındenulusbı-
lıncıne geçış surecınde çok onemlı bır
ışlevı \enne getıren bu \asa amacı \e
sonuçlan açısından tam bır "Eğitim ve
Oğretimin Birieştirilmesi ve L lusaUaştı-
nlmasr yasasıdır Yasanın 4 maddesı
dın uzmanlan vetıştırmek uzere Darul-
fünun da (Istanbul Unıv ersıtesı) bır ıla-
hivat takultesı kurulmasını ongormuş,
Maanf \ekâletı de yenı fakultenın ku-
ruluşunu Darulftınun'a havale etmıştır
Darulfunun Ernını (lstanbul Unıversı-
tesı Rektoru) İsmayıl Hakkı Be> (Bal-
tacıoglu). 7 Mayıs 1924'te llahıyat Fa-
kultesı'nı açış söylevınde şöyle demış-
tır
"Turkije Cumhurbaşkanı Gazı
Mustafa Kemal Paşa Hazretlen,' l Mart
I924 tanhınde verdıkJen soylevde ge-
nel eğıtım ve oğretimin bırleştınlmesı
ılkesının zaman geçınlmeksızın uygu-
lanması gereğını kamuoyu eğılımlenn-
de gozledıklennı beiirtmişlerdi. Bu
sovlev valnıztoplumsalvesrvasalyaşan-
tımızda değıl, uiusal ve eğıümsel yaşan-
nmızda da tarihimızin buyük bir aşa-
masını oluşturuyor. (._) Hukuk ve ede-
bıvat fakultelen ile Darulfunun Drvanı
(unrversitesı scnatosu). fakuhevl bilim-
sel temcller. bıhmsel anlavışa gore oluş-
turmuşlardır. Proje, bakanhkça onan-
mıştır. \enı fakultenın karakten, dığer-
leri gibi bilimsel olmaktır. Oahiyat fa-
kiiltesL diğer fakultenin taşıdıklan hu-
kuk ve ayncalıklara aynen sahip olacak-
tır. \ynı ayncabJdardan yaraıîanabUe-
ceği gjbi aynı yoksunluklara da katlana-
caktır"(l)
Bu ozgun gınşım kamuoyunda ve ba-
sında kımı duraksamalara neden oldu
Yenı fakulte kürsuden mı yonetılecek-
tı, minber'den mı yonlendınlecektı9
KJZ ogrencı kabul edılecek mıvdı0
Oğ-
rencının kılık kıyafetı nasıl olacaktı'7
Medreselenn yenı bır yapılanması mı
soz konusuydu7
Yanıt tektı ve çok ba-
sıttı Baltacıoğlu Yenı Adam'da konu-
yu şöyle değerlendınyordu
" Yeni fakulte bir din evi mi olacak, bir
bilim evi mi? Biz bir bilim evı olarak ko-
ruvorduk. Yobazlar, Sebilurreşatçüar
ateş püskurüvorlardı. Sebüurreşat'ta
yayunlanan (bir) yazıda >eni fakulte de-
vekuşuna benzetiliyordu.
(...) Softalar ve medreseciler. dini oğ-
retimin, kendı ellerındev ken ne duru-
ma duştuğunu gormuyorlar; dinsel ha-
van bilimsel yontemlerte incelevecek bir
fakultenin kurulmasma karşı geliyor-
lardı" (2)
llahıyat fakultesının kuruluşunda.
yapılmasında ve ışlevışınde salt bılım-
sellık bilimsel yontem ve bilimsel kuş-
kuılkelen egemen oldu Buılkelerode-
rece tıtızhkle one çıkanldı ve korundu
kı fakultenın öğretım ıçenkprogramın-
dayeralanfelsefetanhı ruhbılrm. top-
fumbılım, lslam felsefesı tanhı dınler
tanhı gıbı bılım dallan ınançsal bır yoz-
laşma olasıhğına karşı fakultenın ken-
dı bünyesinde oluşturulmadı bu ders-
ler edebıyat fakultesı programından ız-
lettınldı Lıselere dın oğretmenı olmak
ısteyen fakulte mezunlannın eğıtbılım-
sel formasyon kazanabılmelen ıçın
yüksek öğretmen okulunun meslek
derslennı ızlemelen zorunlu kıluıdı Fa-
kûlteye gırecek olanlann Arap ve Fars
dıllennı yeter derecede bılmelen şart
koşuldu ve bır yabancı dılı de (Ingılız-
ce. Fransızca, Almanca) öğrenebılme-
len ıçın hazırlık derslen konuldu (3)
Donemın rektoru Baltacıoğlu, henuz
şapka (1925) ve kılık kıyafet (1934)
devnmlennın yapılmadığı bır sırada ye-
nı fakultenın eğıtım ve oğretım ılkele-
n ogrencısının cınsıyetı (erkeklere oz-
gu) ve kılık kıyafet (sank ve cuppelı
gıysı) ıle ılgılı olarak medresenın seç-
mecı geleneğme karşı çıktı
•*Darulfunun, oğrencinin kıyafeüvle
meşgul olmaz. Yalruz kendi gayesijle uğ-
raşır. San klı veva sanksız; fakulte)e gir-
me koşullaruu taşıyan butun gençler ku-
nımdan fav dalanacaklardır. \ alnız.tak-
dır edersınız kı, ılahıvat fakultesini ku-
ran ıradebuyuk devTimın iradesidir. Bu
genç fakulte. tanhı devnmden doğuyor
Maksad ve gayesinın de devnmın mak-
sad ve gayesi kadar buyuk olması doğat-
dır. Bundan dolayı ilahiyat fakuhesKni)
esld ve herhangi bir medresenin istiha-
lesi (dönuşumu/başkalaşunı) gibi du-
şünmemek gerekir. İlahiyat fakultesi
obür fakulteler gibi ozguıiuk ve bütün-
luğune sahip olacakor" (4)
Gunumuzde anamalcı üretımbıçımı-
nın dayattığı teknolojı ve yabancı dılle-
nn boyunduruğu altında kalan Turk
ünıversıtelennde bılım uretımme te-
mel oluşturan bilimsel yontem ve bilim-
sel kuşku, yennı onyargıya, ınanca da-
yalıaraştırmalarabıraktı Öğretımkad-
rolan yabancı dıl bılen, bırden fazla
abeceye vâkıf konumu geregı arşıvle-
reyakınolankışılercekuşatıldı Tıpve
ıktısat dalında kolejlıler, tanhte Arapça
ve Osmanlıca dıllennı ve abecelennı
bılen ımam-hatıplıler ıle Osmanlı ar-
şıvlennı ınceleme tekelını elınde bu-
lunduranlar, salt bu ozellıklennden ve-
ya konumlanndan dolayı bılıme (') ege-
men oldular llahıyat fakultelen dın fel-
sefesı yapan kurumlar olmaktan hızla
uzaklaştılar lnanç ve dın olgusunu bi-
limsel yontemlerle ınceleyecek yerde
dıru bılıme uydurmaya zorladılar, Arap
dılını ve abecesını sozde bıhmsel gerek-
çe ve koşullandırmalarla ulusumuz uze-
nnde egemen kıldılar Fakultelen ma-
bedlere donusturduler
llahıyat fakultesının kuruluşunda.
yapılandınlmasında ve yonlendınlme'-
smde gözetılen ılkeler ve sergılenen tı-
tızlık, uluslaşma ve aydınlanma surecı-
mızaçısındanoldukçaanlamlıdır Ara-
dan geçen 73 yıl ıçensınde "fakülteden
medreseye" doğru gelışen donuşum, bu
ılk ilahiyat fakultesı denemesının "eği-
tim ve oğretimin birieştirilmesi ve ulu-
sallaştmhnası yasasTnın gerekçesıyle,
sozüyle ve ruhuyla nasıl butunleştığını
gosteren ozgun bır gınşım olarak bel-
leklere kazınıyor
(1) llahnat Fakultesı Cumhunvet Gaze-
tesı SMayıs 1924
(2) Havatım ismayıl Hakkı Baltacıoğlu
ienı Adam 21 Ağustos 1941 sayı 347
(i) Darulfunun tşlerı Tanın Gazetesı 21
Mart 1924
(4)agy
ARADABİR
TALAT SAİT HALMAN \ork
Masallar, Masallarımız...
Eskı çağlarda Anadolu, soylen (mıt), destan, ef-
sane, masal fabl ve oykuler açısından olağanus-
tu verımlı bır yerdı Homer ve Ezop'un burada
doğdukları yada uzun yıllar burada yaşadıklan sa-
nılmaktadır Eskı Mısır ve Yunan'ın, Çın ve Hındıs-
tan'ın Rus veBalkan halklarının, Iran ve Arap top-
raklarının sozlu edebıyatı buralara kadar uzandı
Bın yıl once Orta Asya Turklen, kendı halk masal-
ları geleneğını get ıdıler BugunkuTurkıye'nınzen-
gınlıgı bu çok renklı kalıta (mırasa) ek olarak yara-
tılan yenı masallar ya da zamana dayanmış oyku-
lerın yenı uyarlamalarıyla erışılmez boyutlara var-
mıştır
Ne yazık kı, Turk masalları konusunda bazı ek-
sıkler de vardır Onları ele alan bılım sınıriı kalmış,
Turk kultur tarıhındekı yerlerı ve başka kulturierle
ılışkılen araştırılmamış, gerçekten başarılı çevın ya
da uyarlamalar çok az sayıda yapılmış ve neden-
dır bılınmez, Turk yazarları, bugune kadar derlen-
mış hayranlık uyandıran bu masallar bınkımıne
fazla ılgı gostermemıştır
Dr Muhsıne Helımoğlu Yavuz, bu alanda par-
layan yıldızlardan bırıdır Son sekız yılda, çok ba-
şanlı derleme kıtapları, halk masallarıni ınceleyen
bıhmsel makalelerı yayımlanmış ve efsanelerınin,
alkışlanacak bır uyarlaması sahneye konmuştur
("Sılvanlı Kadınlar"- istanbul Şehır Tıyatrolan)
"Masallar ve Eğıtımsel Işlevlen" (*) hem masal-
larla ılgılı genel temel bılgıler vermekte hem de kı-
taptakı masallan ıçerık açısından ıncelemektedır
Kıtabın uçte ıkısınden çoğu, doksan masal ve bun-
ların ıletılen ıle alınacak derslenn tanımlamasına ay-
rılmıştır
Dr Helımoğlu Yavuz'un, çoğu Anadolu'nun Do-
ğu ve Guney bolgelerınden derienmış bu masal-
lan yenıden anlatımında, buyulu bır tat vardır Ma-
salların çoğu, yaratıcılık ve mızah dolu Hemen
hepsının geleneksel olduğu açıkçagoruluyorsada
bır ıkı tanesı oldukça yenı sayılabılır
Hayal gucunun canlılığı, gerçekustu oğeler, an-
latım dılının akıcılığı ve yaşama sarsılmaz bır ınanç-
la baglılık, hepsının kayda değer ortak ozellıklen-
dır
(*) Muhsıne Helımoğlu Yavuz, Masallar ve Eğı-
tımsel Işlevlen, Urun Yay, Ankara 1997, s 444
DUMLUPINAR ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo 1997 7 Esas
KararNo 1997 7
Davacı Huseyın Yuksel Kızılpe tarafından davalı
Dumlupınar Nufus Mudurluğü alevhıne mahkememıze
açılmış bulunan soy ısım tashıhı davasinın mahkeme-
mızde vapılan açık ve sozlu yargılaması sonunda dava-
nın kabulune karar venlmış olmakla, Kütahya ılı Dum-
lupınar ılçesı Zafer mahallesı Cılt 002-03 sayfa 31,
kutûk sira no 88 de nufusa kavıtlı Tevfık ve Zekıve'den
olma 1967 dogumlu Hus,eyın \ uksel Kızılpe nın sovadı-
nın Kızıltepe olarak tashıhıne Sovadı tashıhının davacı-
nın e!ji ve reşıt olmavan çocuklanna da teşmılıne,
Harç peşın alındıgından venıden harç alınmasına ver
olmadıgina Vargılama gıderlennın davacı uzennde bı-
rakılmasına Masrafı davacıdan ahnarak huküm ozetının
mahkememızın >argı çevresınde de munteşır yuksek tı-
rajlı bır gazete ıle ılanına Daır davacı ıle davalı nufus
ıdaresı temsılcısı Sebahattın Pekmez ın huzuru ıle Cum-
hunvet Savcısı Gul Dılan Çalrşkan'ın bulunduğu halde
mutalaava uygun \argıta\ >olu açık olmak uzere venlen
karar açıkça okunup usulen tefhım kılındı 09 04 1997
tanhlı karar ılan olunur Basın 30937
T.C.
DUMLUPINAR ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo 1997
6Esas
KararNo 199"? 8
Davacı Yavuz Kızılpe tarafından davalı Dumlupınar
Nufus Mudurluğü aleyhıne mahkememıze açılmış bulu-
nan sov ısım tashıhı davasının mahkememızde vapılan
açık \e sözlu vargılama sonunda davanm kabulune ka-
rar venlmi!) olmakla Kutahya ılı Dumlupınar ılçesı Za-
fer mahallesı cılt 002 02 sa>fa 31 kutüksırano 88 de
nufu^a kavıtlı Tevtık ve Zekıveden olma 1968 doğumlu
\avuz Kızılpe nın sovadının Kızıltepe olarak tashıhıne
Bu sovadı tashıhının davacının eşı ve reşıt olmayan
çocuklanna da teşmılıne
Harç peşın alındıgından venıden harç alınmasına yer
o'madıgına
Masrafların davacı üzerınde bırakılmasına.
Masrafı davacıdan alınarak huküm ozetının mahke-
memızın >argı çevresınde de munteşır yuksek tırajlı bır
gazete ıle ılanına
Daır davacı ıle davalı nufus ıdaresı temsılcısı Sebahat-
tın Pekmez ın vuzune karşı Cumhunyet Savcısı Musta
ta Arslanturk un huzuru ıle mutalaaya uvgun Yargıtay
>olu açık olmak uzere venlen karar açıkça okunup usu-
kn anlatıldı 09 04 1997 tanhlı karar ılan olunur
Basın 30936
Kültür Bakanlığı'nda Esenlik...
ERDEMYÜCEL
T
ürkıye. REFAHYOL ıktıdannda
duyarlı (hassas) ve guç bır do-
nemden geçmıştır Kuşkusuz,
Refah ruzgânnın olumsuz yonde
etkıledığı kurumlann başında da
Kultur Bakanlığı gelmıştır Bu
bakanlıkta olup bıtenlen akılcı. bilimsel venes-
nel olarak gozlemlendığımızde yoğun bır kad-
rolaşmanın yanı sıra, kulturel çokuntunun hız
kazandığını da ıbretle gormuş olduk Yazılı ve
gorsel basın olup bıtenlen gozler onune sere-
rek gorevını tam anlamıyla vaptı
Kultur Bakanlığı'nda çok daha onceden
planlanmış kararlar yururluğe konurken perso-
nel bızden sızden dıye ıkıye aynlmaya çalışıl-
mış, atamalar hep bu doğrultuda >apılmıştır
Oysa Kultur Bakanlığı'nda dın somurucu kad-
rolaşma hareketı kımsenın dıkkatını çekme-
den 1980 lı yıllann bıraz oncesınde başlamış-
tır O yıllarda bakanlığın teftış heyetını oluştu-
ran mufettış kadrolan öğretmen kökenlı. bazı-
lan koktendıncı, bazılan da tankat ehlı kışıler-
ce doldunılmuştur Sonrakı y ıllarda yonetme-
lıklere uyularak atamalar yapılırken ortaoğre-
tımde dını eğıtım gormuş olanlara oncelık ta-
nınmıştır
CHP dönemı kültür bakanlan ve üst düzey
burokradarı, bazl muzecılenn ve yayın organ-
lannın kendılenne yaptıklan uyanlan neden-
se onemsememış, konunun uzenne (bır tehlı-
ke görmedıklennden1
) eğılmemışlerdır Bu-
nun kaçınılmaz sonucu olarak da Atatürkılke-
lennı benımsemış aydın. konusunda uzman
mûzecı, kutuphanecı ve sanatçılar yanlı teftış-
lerden etkılenmtş. bazılan pasıf durumlara ge-
tınlmış, bazılan da bakanlığı terketmemışler-
dır
REF\HYOL ıktıdara gelır gelmez yandaş
atamalar hız kazanmış bakanlığın merkez ve
taşra teşkılatmda boşaltılan kadrolar dolduru-
lurken bılımsellık vonetım becenlen onem-
senmemış, bazı çevrelere yakınlık on planda
tutulmuştur Ancak ataması yapılanlann çoğu
uçlü kararname kapsamında olmadığından ış-
lemler Resmı Gazete'de yayımlanmamış ve
bundan oturu de kamuoyu olup bıtenlerden bır-
kaç ornek dışında habersız kalmıştır
Kultur Bakanlığı kuruluşlanna ıçkı yasağı
konulmuş, lstanbul Arkeolojı, Turk-Islam
Eserlen Bodrum Sualtı Arkeolojı muzelen ıle
A> a lnni anıtında yapılmakta olan dıplomatık,
kulturel resepsıyonlar bır anda etkınlıklennı
yıtırmıştır Ardından bakanlığın Ankara'dakı
sosyal tesısınde de komıklıkler onlan ızlemış-
tır Ozellıkle 19 Uluslararası Kazı. Arastırma
ve \reometn Sempozyumü'na katılan yerlı ve
yabancı bılım adarnlanna venlen kokteylde co-
la ıle meyve sulannın sunuluşu tebessûrnle kar-
İZİN ÇIKTIL.
HÖGH-UCHE-JAYJAY ve İLİE'DEN SONRA
RADYO SEKTÖRÜNDE
FENERBAHÇE FM'İN
GÜÇLÜ VE GELİŞEN TEMPOSUNA AYAK
UYDURABİLECEK
"REKLAM SATIŞ
şılanmıştır1
Refah ıktıdan donemınde muzeler vetenek-
lı eleman eksıklığınden, ekonomık güçlukler-
den buyuk sorunlar yaşamıştır Duhya çapın-
dabır sualtı arkeolojı muzesı olan ve her yıl bır-
bınnden değışık bıhmsel sergılemelerle Bod-
rum Sualtı Arkeolojı Muzesı, bu donemde so-
zu en çok edılen muzelenn başında gelmıştır
MO 626'da Yassıada (Ludo) açıklannda batan
Doğu Roma gemısınm sergılendığı eskı şapel-
den sokulerek çıkanlmak ıstenmesı -Bodrum-
lular başta olmak uzere- çevre orgutlennı, top-
lumu av ağa kaldırmaya yetmışur Bodrum Mü-
zesı'ndekı batığın bulunduğu şapelın ıbadete
açılma çabalannı, muze ıslevındekı Trabzon
Ayasofya'sını aynı konuma getırme çabalan
ızlemıştır Oysa gunumuzde Vıze ve Enez aya-
sofyalan yıkılacaklan gunu beklemektedırler
Onlann yanı sıra Kaysen Etnografya Muzesı
olan Huant Hatun Medresesı muze konumun-
dan çıkanlarak Vakıflar Genel Müdurluğu'ne
devTedılmıştır
Bu kıyımdan Rumelıhısan da kurtulamamış,
açık hava konserlenne kapatılıp lstanbul Be-
ledıyesı'ne devn kararlaştınlmış ve yenı Kul-
tur Bakanı son anda duruma el koyarak yapıl-
mak ıstenen bu yanlış ışlemı durdurmuştur
Bütun bunlar olup bıterken son bırkaç yıl ıçe-
nsınde 60'a yakıjı mûze ve ören yen soyulmuş
ve 2687 eser çahnmıştır
Kultur ve Tabıat Varlıklannı Koruma Ku-
rullan da bu donemın
olup bıtenlen dışında
kalamazdı ve kalmadı
da Refah kadrolan-
nın dumen suyundan
gıden yonetıcılen do-
ğal ve tanhı alanlann
çevrelenne yenı yapı-
lanmalara ızın venr-
ken kurul üyelennın
buyuk çoğunluğu de-
ğıştınlmış, daha once
alınan ılke kararlan
ıse hıç onemsenme-
mıştır Bu arada bazı
oğretım üyelennın ka-
zı ızınlen ıptal edıl-
mış. 19' Uluslararası
Kazı. Arastırma ve
Arkeometn Sempoz-
yumu'nda Phokaı ka-
zılannı yurüten Prof
Dr Ömer Özyigit bu
durumu acı bır dılle
yermış. Prof Dr Fah-
ri Işık da "Patara
1996"konulutebhğını
protesto amacıyla ver-
memıştır
Sözcuğun tam anla-
mıyla bır kultur kar-
maşasının yaşandığı
bu dönemde ıbretle ız-
ledığımız olumsuz-
luklann son bula-
cağına ınanmak ıs-
tıyoruz
DANIŞMANI"
TRANSFER EDİLECEKTİR.
* TRANSFER BASINDAN GİZLİ
YÜRÜTÜLMEKTEDİR.
SİZ DE "BU TAKIMDA OYNARIM"
KENDİNİZİ ASLA YABANCI
HİSSETMEYECEKSİNİZ.
Irt: (0 216) 330 03 83-(0216) 330 03 84
Kuşdili Cad. Inşaatçılar Han No: 8/6
(Halkbank yanı) Altıyol/Kadıköy
(Lütfen Semih Ünal'dan randevu alınız)
T.C.
ŞANLIURFA
l.ASLtYE HU-
KUK MÂHKE-
MESÎ'NDEN
EsasNo 1997 183
Davacı Zelıha
Guneş tarafından
davalı Mustafa Gu
neş alevhıne mah-
kememıze açılan
nafaka davasında,
Davalının bırçok
aramalara rağmen
adresınde buluna-
madıgından dav a
dılekçesmm ılanen
teblığıne karar ve
nlmış olmakla
lşbu ılanın neş-
nnde dav alının
Şanlıurfa 1 Aslıye
Hukuk Mahkeme-
sı nın 1997 183
esas sayılı dosyası-
na bızzat muracaat
etmesı ve>a kendı-
sınıbırvekılletem-
sıl ettırmesı ettır-
medığı takdırde
yargılamaıun gı>a-
bında yapılacağı ve
duruşma gunu olan
19'8 1997 gunu gı-
yapta karar venle
ceğı davadılekçesı
yenne kaım olmak
uzere ılanen teblığ
olunur 22 7 1997
Basın 34524
PENCERE
Islama Gerçekçi
Gözle Bakmak...
2000 yılının eşığınde Turkıye, yalnız Batı değıl,
Doğu uygarlığını da çok yakından tanımak zorun-
dadır Bırmı anlamadan otekını oğrenmek zaten
olanaksız1
Sabahattin Eyuboğlu yıllarca once yazmış.
" şuna ınanıyonım kı, bız, bugunku Anadolu
Turklen, Doğu klasıklennı yenı baştan anlamak ve
anlatmak zorundayız Başta Kuran olmak uzere
Arap ve Fars edebıyatını, bız, bugune kadar, tyı ko-
tu, doğru yanlış demeden, aklımızı, sağduyumu-
zu kullanmadan bjr çeşıt kıble saymış, Hafız'/n
serçe kuşu dedığınde bır Zümruduanka gormuş,
Sadı'nın ev dedığını saraya çevırmışız Onlan asıl-
lanndakı sadelıkte gorursek, yenıden ve daha kok-
ten kazanabılınz "
Eyuboğlu bu duşuncesını "Hayyam "çevırısının
onsozune yazmış
•
Pekı, Hayyam nasıl bır kışı?
Anlatıyor
"Akılla bır konuşmam oldu dun gece;
Sana soracaklarım var, dedım,
Sen kı her bılgının temelısın,
Bana yol gostermelısın
Yaşamaktan bezdım, ne yapsam?
Bırkaç yıl daha katlan, dedı
Nedır, dedım bu yaşamak?
Bır duş, dedı, bırkaç goruntu
Evı barkı olmak nedır9
dedım,
Bıraz keyfetmek ıçın
Yıllar yıh dert çekmek, dedı
Bu zorbalar ne bıçım adamlar, dedım,
Kurt, kopek, çakal, makal, dedı
Ne dersın bu adamlara, dedım,
Yureksızler, kafasızlar, soysuzlar, dedı.
Benım bu delı gonlum, dedım,
Ne zaman akıllanacak?
Bıraz daha kulağı burkulunca, dedı
Hayyam 'ın bu sozlerıne ne dersın, dedım,
Dıznvş alt alta sozlerı,
Hoş beş etmış derım, dedı "
Hayyam ışte boyle bır kışı, butun yaşamında ve
şıırterınde bağnazlığı taşlayan bır duşunur şaır
•
Her dınde olduğu gıbı islamda hoşgorulusu de
var bağnazı da
Turkıye'de bugun yaşadığımız olayın anlamı
ne
9
Murtecıler dıyorlar kı, laıkçılerle Musluman-
lar çatışıyor
Yok canım'?
Ulkemızde bugun "Muslumanlar" ıle "murtecı-
ler" arasında bır çatışma yaşanıyor, daha doğru-
su kara yobazlann saldınsını Musluman çoğunluk
goğuslemeye çalışıyor
lslam tarıhınde bu ıkılem hep yaşanmış, ama, bu
kez ıçerık daha değışık '
Hesaplaşma, ulkemızın yaranna sonuç verecek-
tır, kım olduğumuzu daha lyı anlayacağız, Batı ıle
Doğu arasında Avrupa ıle Asya'nın bırleştığı yerde
ıkı uygarlığı da duyumsamak herkese nasıp olage-
len bır ayncalık değıl ] M
SevgÜİ CAN,
Sen çiçeğimızsin bizim içimizde
uyuyan. On yıl oldu aramıza aynlık
düşeli. On yıl oldu hem seninle,
hem sensiz.
GÜ1\AY-ELİF-NEVZAT
Gece kulubu, otel ya da herhangi bır tesıs
açacaklann dıkkatıne Turkıye'de vızyon olmak,
dünyada ses getıren açılışlann aynısını ya da daha
görkemlısını ısteyenler
21 yuzyılın mesleklennden olan ımaj mühendıshğı
ıle ınsan kaynakJan yonetımını tanımak ısteyen ve
bunlan şırketlennde uygulamak, teknolojınrn
gensınde kalmamak ısteyenler, lütfen bızı arayın
Levent DİKMENER / Girişimci
Tel (0 212)263 43 45
Saat 18 00'en sonra
TEŞEKKÜR
Amelıyatımı başan ıle gerçekleştıren
mustesna ınsan
Prof. Dr. ALİ EMRE'ye,
Operator Dr. ORHAN BİLGE ve anestezı
uzmanı Dr. Tahsın 4KGÜN'e, hastalığımm
teşhıs safhasında benımle yakınen ılgılenen
Gastroenterolog Dr. Mustafa İŞCAN ve
Radyolog Dr. Çetin ÖVER'e, hastanede
yathğım surece sağlığımla oz\enlı bır şekılde
ılgılenen Amenkan Hastanesı Genel Cerrahı
Bolumu uzmanlan Dr. Meral DEVÜREL, Dr.
Şenol ÇARILLI, Dr. Ender BERKE v e
Dr. Hovsep HAZAR'a,
hastanenın 2A servısının ustün nıtelıklı
hemşırelenne ve gosterdığı sıcak ılgı nedenıyle
Amenkan Hastanesı Tıbbı Staf Başkanı
Dr. Gürbüz BARLAS'a
sonsuz şukranlanmı sunanm
Prof. Dr. Lütfi DURAN
722106 Nolu ehlıyetımı ve 54 AE 590 plakalı oto
ruhsahmı kavbettım hukumsüzdür
MEHMET TURALOĞLU
KİTAP UYGARLIĞIN SİMGESİDİR UYGARİNSANLAR
KİTABAVE KITAPÇIYAGEREKEN ONEMİVERMEUDİR
KİTAPÇILAR DERNEĞİ