Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
. 5 AĞUSTOS 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tahran
Radyosu'nun
iddiası
• D|YARBAKIR(UBA)-
İran İslam Cumhuriyeti Sesi
Tahran Radyosu, Ugur
Mumcu ile Bahriye
Oçok'un, Milli tstihbarat
Teşkilatı'ndan sağlanan
bombalarla öldürüldüğünü
öne sürdü. Tahran Radyosu,
Emniyet Genel Müdürlüğü
Istihbarat Daire Başkan
Yardımcısı Hanefı Avcrnın
gerek Susurluk Araştırma
Komisyonu'na. gerekse
DGM'ye verdiği ifadelerine
dayanarak yaptığı yorumda,
Türkıyetie son 5 yılda
meydana gelen birçok
bombalama olayında MlT'in
elinde bulunan C-4
patlayıcısının kullanıldığını
iddiaetti.
Dışifleri'nden
yalanlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri
Bakanlığı, REFAHYOL
hükümeti döneminde
Kürdistan Islamı Hareketi
liden Şeyh Osman'a
diplomatik pasaport verildiği
yolundakı haberleri
yalanladı. Dışişleri
Bakanlığı Sözcü Yardımcısı
Sermet Atancanlı, dün bir
soruya yanıt olarak yaptığı
açıklamada, "Kuzey
Irak'taki Kürdistan tslami
! Haraketi lıderi Osman Bin
! Muhammed'e bir önceki
', hûkümet zamanında
; diplomatik pasaport verildiği
| yolunda basında yer alan
• haberler gerçeği
1
yansıtmamaktadır" dedi.
ESK'ye SOPU
önengesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bağımsız Kocaeli
Mıllervekılı Bekır Yurdagül.
TBMM Başkanlığrna
verdiği soru önergesinde,
Ekonomik ve Sosyal
Konsey'ın (ESK) yasal
dayanağa kavuşturulmasının
düşünülüp düşünülmediğini
sordu. Yurdagül, Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit'in
^unıtlaması istemivle verdiği
soru önergesinde, kamu
, çalışanlan sendıkalannm,
emekli örgütlerinin ve
meslek odalannın
temsilcilerinin konseye
katılımının sağlanamadığını
anımsattı.
Kaçak Kuzey
IrakUar
• MUĞLA (AA) - Italya'ya
kaçmak isteyen 17 Kuzey
Iraklı, Muğla'nın Ortaca
ılçesinde yakalandı. Muğla
Emniyet Müdürlüğü
yetkililerinden alınan bilgiye
göre, Ortaca'da dağlık
bölgede saklanan ve
pasaportlan bulunmayan 17
Kuzey Iraklı, sınır dışı
edilmek üzere gözaltına
alındı. Sanıklann, tekneyle
ttalya'ya kaçmak üzere
kimlikİen belirlenemeyen
kişilerce Istanbul'dan
getirildikleri kaydedildi.
Demirel'e ödül
• GİRESUN (Cumhuriyet)
- Dünya Banşı îçın
Uluslararası Eğıtimciler
Birliği (IAEWP) ile KTÜ
Giresun Eğitim Fakültesi
tarafindan, "Avrasya
Kongresi" adı altında
düzenlenen "ÇevTe ve
Banş" konulu uluslararası
toplantı Giresun'da başladı.
9 ağustosa kadar sürecek
toplantmın açılışında
konuşan, IAEWP Türkiye
Temsilcisi Mehmet Memış,
kongrenin çevre ve banş
konusunda bütün dünyaya
önemli mesajlar vereceğine
inandığını söyledi.
Kongrede, Cumhurbaşkanı
Süle>Tnan Demirel'e "Albert
Einsteın Banş Ödülü",
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
,Denktaş'a da "Albert
rSchwitzer Insanlık Ödülü"
verilecek.
Meral'den yanıt
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk-lş Genel
.Başkanı Bayram Meral,
.örgüte yöneticilerle ilgili
düşüncelerini soran yazısı
nedeniyle "jumalcılıkla"
suçlanmasına tepki
göstererek, bu suçlamalan
'hayal mahsulü yorumlar'
olarak değerlendırdı. Meral,
-REFAHYOL döneminde en
üst kademelerden en alt
kademelere kadar çok sayıda
memurun görevden alınma
ya da görev yen değiştirme
gibı uvgulamalarla karşı
karşıya bırakıldığına dilckat
çekerken, amaçiannın
başanlı yönetıcilen korumak
olduğunu söyledi.
YDP Genel Başkanı, devletin gizli belgelerini açıklamakla suçlanıyor
Güzel gözahma abndıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni-
den Doguş Partisi (YDP) Genel Başkanı
Hasan Celal Güzel. dev letin gızli belgeleri-
ni kamuoyuna açıkladığı gerekçesiyle gö-
zaltına alındı. Güzel'in, Genelkurmay 2.
Başkanı Orgeneral ÇevikBirve bazı komu-
tanlar aleyhine "idam* istemiyle yaptığı
suç duyurusuna da Ankara DGM Cumhu-
riyet Başsavcılığı takipsizlik karan verdi.
Kararda, Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG)
faaliyetlerinin yasadışı olmadığı, irticai fa-
alıyetlenn devleti tehdit eder duruma gel-
diği belirtildi.
Perşembe günü düzenlediği basın top-
lantısında BÇG'nin "gJzJi" damgalı rapor-
lannı basına dağıtan Güzel hakkında, DGM
Savcılığı inceleme başlatmıştı. Güzel. ba-
sın toplantısında, raporu açıklamadan önce
gerekli yerlere ilettiği içm herhangı bir suç
işlemediğıni öne sürerek "Bunlar askerisır
değil, cunta sun" demiştı. Güzel, Ankara
DGM'nın talımatı doğrultusunda dün saat
• Hasan Celal Güzel, Ankara DGM'nin talimatı doğrultusunda dün
saat 14.30'da Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, "Devletin gizli
belgelerini, kamuoyuna ifşa ettiği gerekçesiyle" gözaltına alındı.
Güzel'in bugün DGM'de hâkim karşısına çıkması bekleniyor.
14.30'da Terörle Mücadele Şubesi ekiple-
rince. "Devtetin gizli belgeteriıu, kamuoyu-
na ifşa ettiği gerekçesiyle" gözaltına alındı.
Güzel, gözaltına alınmadan önce yaptığı
açıklamada. "Gizii evrak nedir, Nuh Mete
Yüksel de dahiL bu deviette en iyi bilen Id-
şiyim. Asla bir suç söz konusu değfldir. Ak-
sine ödüllendirilmem gerekir. Çünkü T-
SK'nin görev ve yetki alamna giren bir şey
açıklanıış değilim" görilşünü savundu.
"Türkiye'de meşru demokratik hukuk dü-
zenine karşı kompio ha/ırlayanların maske-
sini indirdigini" ıddıa eden Güzel, "Haya-
tımın en şerefli işini yapüm. Hukuku biliyo-
rum. Beni DGM Başsavcıhğı korkutamaz"
dedı. Güzel'in, bugün DGM'ye çıkanlma-
sı bekleniyor.
Güzel'in, Çevik Bir. Deniz Kuvvetleri
Kurmay Başkanı Aydan Erol ve Genelkur-
may Harekât Başkanı Çetin Doğan hakkın-
da, Ankara DGM'ye yaptığı suç duyurusu
da karara bağlandı. Ankara DGM Cumhu-
riyet Başsavcılığı. Güzel'in suç duyurusu-
na "takipsiznk" karan verdi. DGM Cum-
huriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafindan
verilen kararda. "Türkiye'deki irtka faaü-
yerJerin, başta tran olmak üzere, bazı dev-
letkr tarafindan desteklendiği inkâr edile-
meyecek bir gerçektirr
denildi BÇG'nin
yasadışı faalıyet gösteren bır yapılanma ol-
madığı vurgulanan kararda. "Türkiye'de
de\ letin siyasL, hukuki. iktisadi. temel ni-
zamlannı dini esaslara göre dcğiştirmevi he-
defieyen laiklik aleyhtan faalhcrJer çok bü-
yük gelişme kaydetti ve devlet düzenini cid-
di bir şekikktehditederdurumageMi" uya-
nsındabulunuldu.
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL ga-
zetecilerin sorulan üzerine Güzel'in gözal-
tına alınması konusunda bilgısı olmadığını
söyleyerek "Yaruı (bugün) sonın söyleye-
yim. Şimdi bOgi alacağun" dedi. Başbakan
Mesut Yıtanaz da gazetecilerin sorulan üze-
nne. "Mahkeme karan beni ilgilendirmez;
adli bir komT dedi.
DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer, konuy-
la ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Güzel'in
"cunta ihbannda bulunduğunu" savuna-
rak şunlan bildırdi: "DGM'nin böyle bir
karar vermesini yadjrgryoruz. Bu hukuki
değil. siyasi bir karardır ve bir süredir de-
mokrasinin üzerindeki gölgenin bir sonu-
cudur."
RP Grup Başkanvekilı Salih Kapusuz,
Güzel'in gözaltına alınmasının ara rejimm
göstergesi olduğunu söyledi.
8 yıllık eğitim tasansı Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü
8 yıla din eğitimi rötuşu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- 8 yıllık kesintisız
temel eğitim yasa tasansı
dün TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda ele alınır-
ken tartışma yaratan din
eğitımiyle ilgili 4. madde-
nin "rötuşlanmasr günde-
me geldı. Başbakan Mesut
Yılmaz komisyon toplantı-
sından önce görüştüğü
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'a Kuran kurslan aç-
ma vetkisinin Millı Eğitim
Bakanlığı'na aıt olmasını
öngören değişiklik önerge-
si hazırlıklarını aktardı.
CHP. 4. maddenin tama-
men tasandan çıkarılma-
sında ısrarlı olurken
ANAP'lılar "din eğitim ve
öğretimi ile Kuran dersleri-
nin kişilerin kendi isteğL kü-
çüklerin de kanuni temsiki-
lerinin istemine bağlı olma-
sı ve bu derslerin Milli Eği-
tim BakanhğTnca verilme-,
sini" öngören bir değişiklik
önergesi hazırladılar.
8 yıllık temel eğitim ya-
sa tasansı, RP'nin bir üye-
sini ıstifa ettırmemesi ne-
deniyle hükümetin çoğun-
luğa ulaşamadığı Milli Eğı-
tım Komısyonu devre dışı
bırakılarak dün doğrudan
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
ele alındı. Komisyon toplantısı
öncesinde, CHP'nin Anayasa
Mahkemesı'ne götüreceğını
açıkladığı 4. madde ile ilgili uz-
laşma arandı.
Başbakan Yılmaz. parlamen-
toda Deniz Baykal'ı ziyaret ede-
rek tasannın din eğitiminin Di-
yanet İşleri Başkanlığı'na bıra-
kılmasını öngören 4. maddesi ile
ilgili değişiklik önergesi hazırlı-
ğını görüştü. Yılmaz görüşmeden
sonra önergeyle ilgili görüşmele-
rin süreceğini, tasanya eğitim re-
formunu gerçekleştirmek için ek
kaynaklan düzenleyen yeni bir
madde eklenmesi konusunda ise
Baykal ile mutabakat sağladıkla-
nnı söyledi. Baykal da tasannın
anayasa açısından sorun doğur-
mayacak biçımde çıkanlmasını
istediklenni bildirdi.
Baykal'ın görüşmede. Kuran
kursu açma yetkisınin Dıyanet İş-
leri Başkanlığı'na bırakılmasının
anayasaya aykın olduğu görüşü-
nü aktardığı: Yılmaz'ın da bu gö-
rüşe katılarak kurs açma yetkisi-
nin Milli Eğitim Bakanlığı'nda
olmasını öngören bir değişiklik
Başbakan Yılmaz, komisyon toplanüsından önce CHP lideri Baykal ile göriiştü. Görüşmede, CHP'nin
değişmesini istediği 4. madde üzerinde duruldu. Yılmaz, görüşmeden sonra yapügı açıklamada, 4. mad-
dede Baykal'ın da isteği doğrultusunda düzenlemeier yapılacağıru, bir sorun olmadığını söyledi.
önergesi hazırladıklannı söyledi-
ğı öğrenıldi. ANAP ve CHP kur-
maylannın daha sonra yürüttük-
len temaslar sırasında uzlaşmaya
vanlamadı.
RP kuşatması
Görüşmelenn başladığı saat-
lerde, çok sayıda RP grup yöne-
ticisi \e milletvekilinin Plan ve
Bütçe Komisyonu'nu kuşattığı
gözlendı. 40 üyeli komisyonda,
büyük bölümü RP'li olmak üze-
re üye olmayan 60'ın üzerinde
millervekili söz istedi. RP'lilerin
tasannın Mıllı Eğitim Komisyo-
nu'na çekılmesi ve anayasaya ay-
kın olduğu ıddiasıyla da Anaya-
sa Komisyonu'nda öncelikle gö-
rüşülmesı yönündekı önergeleri
reddedildi.
Milli Eğitim Bakanı Hikmet
Lluğbay, 8 yıllık temel eğitımle
ilgili siyasi tercihın 1973 yılında
çıkanlan yasa ile ortaya konuldu-
ğunu belirterek. "Taröşmalar sü-
rerken 8 yülık eğitim vüzde 90 öl-
çüsünde gerçekleşmiştir'" dedi.
Uluğbay eğitim reformunu anla-
tırken 2000 yılında sınıf mevcut-
lannın 30'a inmesi, vabancı dil
öğretimi ve bılgisayar desteklı
eğitim hedeflenni özetledi. 8 yıl-
lık temel eğitim içın öğretmen
açığı bulunmayacağına dikkat çe-
ken Uluğbay, emekli öğretmenle-
rin "irfan ordusuna dönmek iste-
digini \« kendilerine kapılannın
açıkolduğunu" söyledi.
Komısyondaki görüşmeler sı-
rasında söz alan RP'lı Mehmet
Ali Şahin "Hiçbir şûra milletin,
hükümetin, MecKs'in üstünde ol-
mamabdır" derken DSP'li Cafer
Tufan \azKioğlu tasannın "28 şu-
bat karariany la ilgisi olmadığını"
bildirdi. RP'li Sait Açba, TB-
MM'nin by-pass edıldiğini söy-
lerken aynı partiden Nurettin
Kaldınmcı da "gündem manke-
ni olarakirticanın kullanıldığını"
savundu. Kaldınmcı. "Hasan Ce-
lal Güzel gözaltındayken biz re-
form konuşuyoruz. Tek tıp ınsan
yetiştirilmek isteniyor; Tansu Ha-
nım 'Kurşun asker' demiş, iyi de-
miş," dedı. RP'li Ertan Yülek de
"Talim Terbiye Kurulu'nun tar-
Oşması gereken şey, MGK'de tar-
oşılırsa böyle olur? Talim Terbi-
ye Kurulu'nun PKK konusunu
ele alması ne kadar doğruysa, bu
da o kadar doğnı" dedi.
Görüşmeler RP'lilerin yoğun
engellemesi altında sürdürülür-
ken ANAP'lı komisyon üyeleri
Süleyman Çelebi ile Esat Bütün
hazırladıklan 4. madde ile ilgili
değişiklik önergelennı dağıttılar.
Bu önergede.
u
Din eğitimi ve öğ-
retimi ile Kuran dersleri kişilerin
kendi isteğine. küçüklerin de ka-
nuni temsilcilerinin istemine bağ-
hdır. Bu eğitim, öğretim ve ders-
ler, Milli Eğitim Bakanhğı'ncave-
rilir. Milli Eğitim Bakanlığı bu ko-
nudaki talepleri karşuamak için
gerekli önlemleri alır" denildi.
Bugün yürürlükte olan düzen-
lemeye göre Kuran kurslanna il-
kokuldan sonra gidilebıleceğine
dikkat çekilirken hükümetin, 8
yıllık temel eğitim sürecinde 6.
sınıftan başlayarak bu kurslara gı-
dilebilmesi yolunu açan ayn bir
düzenleme üzerinde çalıştığı öğ-
renıldi. Komisyonun CHP'li üye-
leri ANAP'hların değişiklik
önergesıne karşı çıkarken "temel
eğitimin içinde din eğitiminin ye-
ri yoktur" dediler. CHP'liler,
maddenin tasandan tamamen çı-
kanlmasını istediler.
Demirel:
Meclis 8 yıl
için doğru
olanı yapar
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman DemireL,
Türkıye'nin ilerlemesi için bir
adım olan 8 yıllık kesintisiz
eğitim konusunun TBMM'nin
önünde olduğunu belirterek
"TBMM büyük bir meclistir.
Ve Türkiye'ye ait büyük
meseleleri hep doğnıya
bağiadı" dıye konuştu.
Demirel, basının
çalışmalannm engellenmemesi
gerektiğini belirterek
"Anlaşıhyor ki. toplum hizmeti
yapan güvenük güçlerinin
biraz daha eğJtihnesi lazım"
dedi. Cumhurbaşkanı Demirel,
Hollanda Alevi-Bektaşi Sosyal
ve Kültür Demekleri
Federasyonu Başkanı Mehmet
Fevzi Kaplan ve beraberindeki
heyeti kabul etti. Türkiye'nin
daha iyi idare edilmesi ve
rejimin daha iyi işlemesi için
refbrmlar yapılmasmın gerekli
olduğunu kaydeden Demirel,
eğitim reformunun da bu
kapsamda
değerlendinlmesinin
gerektiğini bildirdi. Demirel, 8
yıllık kesintisiz eğitim
konusunun Türkiye'de "biraz
hızlı ve gürültülü" tartışıldığını
belirterek "Birbirimizin
fikirlerine çok önem
vermiyoruz" dedi. Türkiye'nin
büyük çoğunluğunun 8 yıllık
kesintisiz eğitime taraftar
olduğunun altını çizen
Demirel, şu görüşleri iletti:
"Neden? Çünkü 8 yılhk eğitim
sadece eğitim bakammdan
değü, Türkiye'nin ileriye
gitmesi bakımından da bir
adımdır ve bu hafta içinde
TBMM bunu konuşacak.
Mesele TBMM'nin önündedir.
Ya Türkiye ileriye gitmeye
kararlıdır ya değildir. Bu, aşağı
yukan onun bir göstergesidir.
Ama TBMM, büyük bir
meclistir. Ve Türkiye'ye ait
büyük meseleleri hep doğruya
bağiadı. Gene bunu da
doğruya bağlayacakür.
Endişeye mahal yok."
Demirel, 8 yıllık zorunlu temel
eğitim tasansının 4.
maddesinin önceki gün iktidar
ortaklan tarafindan
görüşülerek düzeltildiğini
belirterek "Eğitim birliğini de
bozmamak lazun. Benim
savunduğum bu" dedi.
SJFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
ANASOL-D hükümeti, kurul-
duğu günlerde iki tür tepkiyle
karşılaşmıştı: REFAHYOL'un
dağılmasına sevinen büyük ço-
ğunluk, bu hükümetin bütün
zaaflanna rağmen iyi olduğun-
da birleşiyordu. Bu çoğunlu-
ğun bir kısmı; Mesut Yılmaz
hükümetinin de fazla bir şey
yapamayacağı karamsarlığı
içindeydi. Özellikle Susurluk'ta
ortaya çıkan tablonun üzerine
gitmesinin mümkün olmadığı-
nı düşünüyordu.
Bu hükümeti destekleyen ve
umutlu olan çevreler ise farklı
bir beklenti içindeydi: Sekiz yıl-
lık kesintisiz eğitim, düşünce
önündeki engellerin kaldınlma-
sı konusunda adımlar atılması
gerektiği beklentisindeydiler.
Susurluk ise bir bilinmezlik için-
deydi. Açıkçası herkes Susur-
luk'ta ortaya çıkan tabloyla ay-
dınlanmış, öğrendiği gerçekler-
den dehşete kapılmış ve dev-
letin neden bu kadar kirlendiği
üzerine derinlemesine kafa
yormaya başlamıştı.
Yılmaz hükümeti, olağanüs-
Çıkış Yolu: Susurluk
tü bir hükümet değildi. Son 30-
40 yılımıza damgasını vuran
politikacı kuşağı (Demirel -
Ecevit - Cindoruk - Sezgin)
yeni hükümetin de yaratıcısı ol-
muşlardı. Isimlere bakınca
gösterilecek tepkiler çok deği-
şik değildi. Bu isimler 35-40 yıl
içinde zengin deneyimler ka-
zanmışlardı. Başlanna gelen
belalardan önemli dersler çı-
karmış olabilirlerdi. Öte yan-
dan, son yıllanmızın büyük fe-
laketlerinde de bu isimlerin
damgası vardı. Birçok olum-
suzluk, bu siyasi kadronun ön-
görüsüzlüğünün ve ihtiraslan-
nın bedeli olarak tüm ülkeye
ödetitmişti.
Benim için ölçü, Susurluk.
Eğer bu hükümet kalıcı bir iş
yapabilecekse bu, Susurluk
konusunda atacağı adımlara
bağlıydı. Çünkü, devleti çetele-
rin istila ettiğini onlar söylemiş-
lerdi. Şımdi hükümetteydilerve
bu çeteleri temizleme cesareti
gösterebilecekler miydi? So-
run buradaydı. Sekiz yıllık eği-
tim de buna bağlıydı, düşünce
özgüriüğü de. Gazetecilerin
kafasını gözünü yaran bu dev-
letin polisiydi. Metin Gökte-
pe'yi öldüren, Gazi Mahalle-
si'nde katliam yapan da aynı
devletin görevlileriydi. Güney-
doğu'da kanunsuz olaylara ka-
nşanlar da aynı devletin ordu-
sunda görev yapıyoıiardı. "Ye-
şil", kimlerin bilgısi dahilinde
ortalığı kana buluyordu?
Mesut Yılmaz'a yumruk atıp
bumunu kıranlar da, aynı dev-
let içindeki üst düzey yetkılile-
rinin kollamasından cesaret alı-
yorlardı. Şimdi Yılmaz işbaşın-
da. Polis ona bağlı, Genelkur-
may ona bağlı. Yargının önün-
deki engelleri kaldırmak onun
işi. Meclis'te kanun çıkarabile-
cek çoğunluğa da sahip. Mad-
di olarak Susurtuk'un üzerine
gitmek için hiçbir engel yok.
Bütün mesele, devteti sarmış
olan suç örgütlerinin üzerine gi-
debilme cesareti. Bazı gazete-
ci arkadaşlar, Yılmaz'ın Buda-
peşte'de yediği yumruktan
sonra sesini kıstığını iddia edi-
yorlar. Bu ülkenin Başbakanı'nı
eğer bazı çeteler bir yumrukla
susturabilecek güçteyseler, za-
ten işimiz bitik. Bunu düşün-
mek bile korku verici.
Gazetecilere yapılan son po-
lis saldınsı bir ölçü. Hükümet
kararlı davranıp olayın üzerine
gidebilecek mi? Bir başka ölçü
Tuğgeneral Veli Küçük'e nasıl
davranılacağı. Abdullah Çat-
lı'yla son güne kadartelefon ir-
tibatı içinde olan bir kimse, şu
anda general rütbesiyle görev
yapıyor. DGM Başsavcılığı'nın
başvurusuna rağmen, TürK Si-
lahlı Kuvvetleri onun hakkında
dava açılmasına yardımcı ol-
muyor. Mesut Yılmaz, Genel-
kurmay Başkanı Karadayı ile
Veli Küçük olayını görüştü mü?
Merak ediyorum.
"Yeşil", devlet görevlilerinin
kendi yerini bildiğini söylüyor,
zaten paralar da birlikte payla-
şılmış. "Yeş//"eGüneydoğu'da
kim görev verdi? Hangi birim-
lere bağlı olarak çalıştı? Emir-
leri kimden aldı? Hükümet is-
tese bunu kısa sürede aydınla-
tabilir. Susurluk'ta yargıdan ön-
ce hükümetin yapması gere-
ken çok iş var. Yılmaz hüküme-
ti, Susurluk araştırma, soruş-
turma ekibini ne zaman kura-
cak? Ortaya çıkan bilgi ve bel-
geleri değertendirmek için ne-
den bekljyor?
Ülkemizin kalıcı soaınu, Su-
suriuk'ta ortaya çıkan tablo.
Ağır sorunlann gelip dayandığı
düğüm orada. Mesut Yılmaz,
Bülent Ecevit, daha önce söy-
lediklerini hayata geçirseler
epeyce mesafe alınır. Korkarlar
ve geri adım atarlarsa, daha
büyük bedeller ödeyebilirier.
Ecevit, 12 Eylül'de üzerine
gidemediği kurumların boy he-
defi haline gelmiş, askeri mah-
kemelerde ve cezaevlerinde
sürünmüştü. Dileğimiz, benzer
günleri bir daha yaşamamak.
POLntKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Laik-Demokrat MedyaL.
Birkaç gündür gazetelerde, "Poliste şeriatçı örgüt-
lenme" başlıklı haberler yayımlanıyor; Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü Istihbarat Daire Başkanlığı'nın uzun
bir çalışma sonucu hazırtadığı rapora değinilip şöy-
le deniliyor:
"Irtica örgütlerinın polis kolejleri ile polis akade-
misinde kadrolaşma için büyük çalışma yaptığı be-
lirtildi..."
Rapor 'çok gizli' ve 10 Mart 1992 yılında hazırlan-
mış...
Raporun bir bölümü şoyte:
"Elde edilen bilgiler doğrultusunda yapılan takip-
tarassut ve tahkikatlarda, Ankara Polis Koleji öğren-
cilerinin yüzde 50'sine yakın bırkesimi ile çeşitli şe-
killerde temas kuran örgüt elemanlan, kendilerine
yakın olanlar üzerindeki ajitasyon çalışmalannı sis-
temli olarakyürütmektedirier. Çeşitli görünüm altın-
da kutvlan vakıf ve açılan evlerde ailelerinin izniyle
yetiştirilen zeki, çalışkan öğrencilerin meslek okul-
lanna yerieştirilme planında polis kolejleri de payı-
nı almıştır.
Cumartesi ve pazargünleri öğrenciler, sınıfimam-
lannın belirlediği adreslerde 5-6 saatlik eğitim ça-
lışmasına katılmaktadır. Akademi ve kolej öğrenci-
lerini karşılaştırmamaya özen gösteren bu kesim,
öğrencilere sivil elbise giydirip daha sonra toplantı
evlerine gitmelerini sağlıyor."
10 Mart 1992'de Başbakan Süleyman Demirel,
Başbakan Yardımcısı ise Erdal Inönü'dur...
• • •
Haberi yayımlayan gazete, raporda, 'Fethullahçı-
lar' olarak bilinen Nurculann adım açıklamak istemi-
yor...
Saygı Öztürk ımzalı haberde, mutlaka 'Fethullah-
çı' adının geçtığini tahmin ediyorum.
Bu bir yana benim de elimde olan raporda, 'Fet-
hullah Gülen'ın talebeleri' cümlesi yer almaktadır...
Sanırım, haber sekreteri arkadaş, yöneticilerin
'uyansı' üzerine rapordan bu cümleleri çıkaımış...
Saygı Öztürk, 'çok gizli' raporu 1994 yılında Hür-
riyet'te yayımlamıştı. Her zaman olduğu gibi Fethul-
lah Gülen'in avukatlan haberi tekzip etmişlerdi...
Cumhunyet okurian anımsartar. Fethullah Gülen'le
ilgili yaklaşık 200 yazı yazdım. Fethullahçılann polis
kolejlerinde, askeri okullarda ve Milli Eğitim'de na-
sıl örgütlendiklerini uzun uzun anlattım...
Türkiye, REFAHYOL sayesjnde irtıcayla tanışma-
dı; Fethullah Gülen, Turgut Özal'dan Bülent Ece-
vit'e; Mesut Yılmaz'dan Hikmet Çetin'e dek pek
çok siyasetçiyle ilişkı kurdu ve 'şeriatçı örgütlenme-
yi' gerçekleştirdi. Fethullah Gülen bununla da yetin-
meyip 'medya patronlan'nm gözünegirdi, kendisiy-
le ilgili yayınları önlemesini bildi...
Sabah gazetesi, dün polisteki şeriatçı örgütlenme-
yi haber yapmış ama tek satır Fethullahçılardan söz
etmiyor...
RP'li Şevki Yılmaz'la. Hasan Hüseyin Ceylan'ın
konuşmalannıyayımlamak 'şeriatlamücadele', Fet-
hullah Gülen'in poliste örgütlenmesınde adım yaz-
mamak 'ılımlı İslam' masalına ınanmak oluyor...
Emniyet Genel Müdürlüğü Istihbarat Daire Baş-
kanlığı'nın 'çok gizli' raporunda adı geçen Polis Aka-
demisi öğretim üyeleri Ali Şafak, Rıfkı Kaymaz, ib-
rahim Okatan, Bilal Coşkun, İsmet Toprak, Rem-
zi Fındıklı, Ahmet Karaaslan, Ahmet Eyicil Fet-
hullahçı' değiller mi? Bu kişiler rapora göre, "Şeriat
düzenı, demokratik cumhuriyet düzeninden daha
iyidir" demediler mi? Ali Şafak, Atatürk'e karşı söy-
lediği sözlerle tepkı toplayan Kayserı Belediye Baş-
kanı Şükrü Karatepe'yi açılan soruştuımada akla-
yan kişi değil mi? Şükrü Karatepe, eski bir Fethul-
lahçı olarak bilinmiyor mu?
Yeni Yüzyıl gazetesi durduk yere Fethullah Gülen
dizisi niye hazırladı acaba?
Hocayı aklamak için!
Kamuoyunun bir bölümü bugünlerde 'ılımlı /s/am'ı
tartışıyor. Kimileri Fethullah Gülen'i öve öve bitire-
miyor...
Fethullah nerede? Amerika'da... Fethullah, Ame-
rika'da bazı önemli kişilerie görüştü mü? Evet gö-
rüştü! Kimdir bu kişiler? Bazı devlet ve istihbarat gö-
revlileri olduğu söyleniyor!.. Adları? Şimdilik vermi-
yoruz!.. Hasta mı? Öteden beri şekeri ve kalp rahat-
sızlığı var, ancak Amerika'da tedavi görmüyor!.. Fet-
hullah, New York'ta bir doktora öğrencisinin evinde
kalmıyor mu? Evet! Türkiye'ye ne zaman dönecek?
Orası belli değil! Neden? Kendisine dokunulmama-
sı için güvence ıstiyor...
• • •
Çok açık söylüyorum:
ANASOL-D irticayla mücadele edemez. Irtica için
asıl tehlike tarikatlar ve dolayısıyla Fethullahçılar hem
Mesut Yılmaz'ın hem de Bülent Ecevit'in çevresini
kuşatmışlardır.
Göreceksiniz ne polis ne de Milli Eğitim'deki 'şe-
riafç; örgütlenme' çözülecektir. Fethullahçılann ar-
dında büyük parasal güç ve 'laik, demokrat' med-
ya vardır...
İrticayla mücadele; devlet erkini elinde tutan siya-
si iktidarın ve laik, demokrat medya patronlarının
gözlerinin açılmasıyla olur!..
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
An Grubu'nun değerlendirmesi
'REFAHYOL en
rantiyeci hükümet'
tstanbul Haber Servisi
-REFAHYOL hükümeti-
nin ekonomı politikalan-
nın değerlendirildiği top-
lantıda, koalisyonun itha-
lata dayalı enflasyonist
büyüme ve reel kaynak-
lara dayanmayan popülist
politikalar izlediği belirti-
lerek, RP'nin seçımde va-
at ettiklerinin tersine, en
rantiyeci dönemın yaşan-
dığı vurgulandı.
ANAP içinde faaliyet
gösteren An Grubu'nun
hazırladığı "REFAH-
YOL Hükümeti ile Bir
Yıl" başlıklı bir araştırma
kitabı dün basına tanıtıldı.
Araştırmada, REFAH-
YOL hükümeti dönemin-
de uygulanan ekonomı
politikalanndaki yanlışlar
şöyle sıralandı:
- Denk bütçe hayali ve
kaynak paketlerinin iflası
ile kamu iç borçlan 1996
yılı hazıran ayında 2.184
trilyon liradan mayıs ayı
sonunda 4.026 trilyon li-
raya ulaştı.
- Vergı reformlan ya-
pılmadığı gibı kayıt dışı
ekonomı daha da genişle-
di. Teşvık edilen kayıt dı-
şı ekonomi 8 katrılyon li-
ra ile milli gelirin yüzde
50"sine ulaştı.
- Özelleştirmedeki çok
iddialı hedeflere karşın
başan sağlanamadı.
- Kamunun malı disip-
linden uzaklaşması ile ka-
mu altyapı yatınmlanna
ve GAP yatınmlanna yö-
nelik kaynaklar yetersiz
kaldı.
- Dış ticaret açıklan
yükseldi, ıhracatın artınl-
ması için hiçbir önlem
alınmadı.
- Türkiye'nin kredi no-
tu düşürüldü, Türk Lırası
dünyanın en hızlı değer
kaybeden paralarından
biri oldu.
- Enflasyon 20 puan
yükselerek, yüzde 60'tan
yüzde 80-90 araiığına
oturdu.