Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5AĞUSTOS1997SAL1
OLAYLAR VE GORUŞLER
Machiavelli'den Dersler
Dr. ENGİIV LNSAL
1
469 y ılında Florensa'da do-
ğan Niccolo Machıavelli son
ellı yıldır çağdaş polıtıka bı-
lımının kurucusu olarak se-
lamlanmaktadır Olumun-
den beş >ıl sonra 1532'de
yayımlanan Prens adlı çalışması, polı-
tıka okulunun oğrencılen ıçın bır baş-
yapıttır Mııssoünioğrencılıkgunlenn-
de doktora tezının konusu olarak Mac-
hiavellf yı seçmış, Hitler Prens'ı başu-
cu kıtabı > apmıştır Italyanlar 1869 >ı-
lında Machıavellı'nın dogumunun 400
yıldonumünu buyuk şolenlerle kutla-
mışlar \e mezanna Tanto Nomini INul-
luın par Elogiun (Boylesıne buyuk bır
ad ıçın tum ovguler yetersızdır) yazılı
feırplaket kovmuşlardır
Machıavellı nın vapıtı guçlu bırdev-
let ve guçlu bır prens yaratma>a ıhşkın
derslerle doludur Guçlu bır devletı ya-
ratmak ıçın prensın se\ılen değıl kor-
kulan bır kışılığe sahıp olmasının zo-
runlu olduğuna değınır Korkulan bır
prens olmak sevılen bır prens olmak-
tan ıyıdır der Sevgı. kışılenn kendıle-
nnden kaynaklanan bır olgudur ve ın-
sanlarkendı ozgurıradelen ıle severler,
korku ıse ka>nağını kışılenn dışında
yaratır Prens korku yaratırsa bunun
kaynağı kendısı olur Akıllı bır prens,
ülke yönetımınde etkılı olmak ıçın,
kendısınden kaynaklanan araçlan kul-
lanırsa halkını denetım altmda tutar ve
egemenlığını hıç tartışma olmadan sur-
durur (I) Onemlı olan halk değıldır
Önemlı olan güçlü devlet vegüçlu Bder-
dir.
Machıavellı yapıtında tanhte bıhnen
krallıkJann ıkı tûr yonetım anlayışı ıle
yonetıldığınden soz eder Bınncı turyö-
netımde Prens ve hızmetkârlan vardır
Hızmetkârlar prensın gozdesı oldukla-
n surece ve onun ızın verdıgı ölçude ul-
ke yönetımme katılırlar tkıncı tur yo-
netımde prensın yanında, onun onayı
ıle ışbaşmda olmayıp, kan bağı ıle be-
lırlı bır erkı temsıl eden baronlar var-
dır Bu baronlann kendı topraklan ve
tebaalan vardır Bu topraklarda yaşa-
yanlar oncelıkle baronlara bağlıdırlar
Bu ıkı yonetımden bınncısınde prens
daha guçludur ve egemenlığı daha ka-
lıcıdır Sıyasal erkın tek sahıbı kendısı-
dır ve ulkede kendısınden daha ustûn
bırotonte yoktur Halkın baglılığı pren-
sın gözetımınde ulke yonetımıne katı-
lanlara değıl prensın kendısınedır Mac-
hıavellı bu konuda bınncı ture ornek
olarak Osmanlı Imparatorluğu'nu,
ıkmcı ture ornek olarak Fransa krallı-
ğını göstermektedır
Osmanlı Imparatorluğu'nu yenme-
nın çok zor olduğunu çunku halkın bağ-
lı olduğu guçlu bır yonetıcının ışbaşın-
da olduğunu, fakat bır kez > enılırse ye-
nı yönetıcılenn vonetımı çok kolay ele
geçıreceğını, çunku \ ezırlenn çok rahat
yenenlenn yanında yer alacağını, buna
karşın Fransa'nın çok kolay yenılebıle-
ceğını. fakat yerel gucun sahıbı baron-
lann var olduğu bır ulkede yenı yöne-
tımın hıç başanlı olamayacağını vur-
gulamaktadır
Machıavellı'nın yaşadığı Italya'da
egemen olan Medıcı sulalesının etkın
olduğu gunlerden bugune yaJdaşık beş
asır geçmıştır O gûnün sosyal ve eko-
nomık koşullan ıle gunumuzun koşul-
lan arasında büyuk farklar vardır Top-
lumsalyapılardeğışmıştır Yonetım an-
layışı yenı boyutlar kazanmıştır Insan
kavramı on plana çıkmıştır Sı>asetbı-
lımcılennın gözledığı ve asırlar boyu
değışmeyen bır gerçek ınsanlığın ay-
nasında yazılı kalmıştır, polıtıkanın tut-
kusu Bu tutku öylesıne gızemlı bır
guçtur kı onun durtusü ıle ınsanlar an-
nelennı, babalannı kardeşlennı ve sı-
rası geldığınde mılyonlarca ınsanı öl-
durmekten kaçınmamışlardır Machı-
a\ellı yapıtında polıtıkanın bu gızemı-
nı aynntılan ıle kendı çağından omek-
lerle sergılemektedır
1500'lü yıllardan gunumuze ınsan-
lar, toplumlar kentler, yapılar ve ınsan-
lann kullandığı avadanlıklar değışmış
ama, polıtıkanın ınsan duşuncesını, ıyı-
lılden ve doğrulan koreden tutkusunun
kımyası değışmemıştır Bu tutku varlı-
ğınıgünumuzTurkıyesı'nmsıyasetor-
tamında. olanca acımasızlığı ıle sûrdur-
müş ve ülke bır karabasanın eşığıne bu
tutku nedenıyle surüJdenmıştır Refah
Partısı ıle Doğru Yol Partısı'nın ülkeye
yaşattığı bunalım ışte boylesıne kor bır
tutkunun somut orneğı ıdı Polıtıkada
ahlaksızlığı kural olarak kabul eden bu
deneyımın sıyaset bılımcılen tarafın-
dan çok ıyı ıncelenmesı gerekır Refah
Partısı, Tansu Çıller hakkında verdığı
yolsuzlukonergelennı sonrayoksaya-
rak onu aklamak zorunda kalmış ve
Tansu Çıller de, "şeriaü önlemek için
bana oy \eriniz"soylemını yadsıyarak
Refah ıle bırlıktelıkte bır sakınca gör-
memıştır Sıyasetı ahlak çızgısının dı-
şma taşıranlann tutkusu Machıavellı'yı
haklı çıkarmıştır
Genel muduıiuk, valilik, genel kur-
may başkanhğı yaprruş kımselenn, he-
sabı venlemeyen bır servetın ustunde
polıtıka yapan, nıtelıksızlığını kanıtla-
mış bır genel başkanın arkasında ce-
ketlennı ılıkleyıp, ellennı bağlamalan-
nı kutsal bır şaşkınlıkla seyredenler
Machıavıllı'yı rahmetle anmadan ede-
mezler
Çağımız Medici'lenn çağı değıldır
Polıtıka onur ve polıtıkacı kışılık ka-
zanmalıdır Çağımıza. genel başkarda-
nn önunde el bağlayan, boyun bûken
değıl. dımdık ayakta durmasını bılen
polıtıkacılar yaraşır
Bunun ıçın yenı hükumet sıyasal par-
tıler yasasını kesınhkle değıştırmelı ve
seçım yasasında yenılıkler duşunmeh-
dır Mechs'e genel başkanlann önünde
eğılmeye hazırolanlar değıl, halkın oz-
gür temsılcılen gırmehdır Partı orgut-
len tum üyelennın katılımı ıle temsıl-
cılennı saptama olanağına kavuşmalı-
dır
Demokrası erdemlı kışılenn elınde
boyvenr gûzelleşır Erdemsız, hoyrat
kışılerden genye ıse sadece çırkınlıkler
kalır Demokrasıyı çırkınleştırmeye ıse
kımsenm hakkı yoktur
(I) Machıavellı, The Pnnce, Mentor
Books, N Y 1962, sh 91
ARADABİR
Yrd. Doç. AYŞE ATALAY
Batı, Eğitimden
Ne Anlıyor?
8 yıllık temel eğıtım tartışmalarının yoğunluk ka-
zandığı ve rejım sorunu durumuna geldığı şu gun-
lerde 8 yıllık temel eğıtım sonunda kabul edıldı gı-
bı Sevınelım Ama eğıtım sıstemının sorgulanma-
sı yoluna gıtmemız gerek Ezbercılığı odullendı-
ren, oğrencıyı bılgı hamalı konumunda tutan, ana-
lıtık duşunceye yer vermeyen neden arama, soru
sorma gıbı zıhınsel yeteneklerı gelıştırmeyen eğı-
tım sıstemını sorgulamanın tam zamanıdır
Batılı duşunurler bu konuya çok onem vermış-
ler ve eğıtımın nasıl olması gerektığı konusunda ça-
lışmalar yapmışlardır Omeğın Hollandalı duşun ve
"dın adamı" trasmus, 16 yuzyılda baskıya da-
yanan sert dısıplını eleştırmış oğrencıye bırşey oğ-
retmenın en akılcı yolunun, o konu hakkında oğ-
rencıde merak uyandırmak olduğunu belırtmıştır
Aynı şekılde Locke da (1632-1704) ezbercı eğıtı-
me karşı çıkarak oğrencıye bılgı edınme alışkanlı-
ğı kazandırmak gerektığını vurgulamıştır J.J. Ro-
usseau da (1712-1778) eğıtıcının boyun eğmeyı
dışlayan bır program uygulamasından yanadır Ro-
usseau'nun kafasındakı ozgur ınsan modelı, oz-
gurluğu kotuye kullanıp her ıstedığını ıstedığı şe-
kılde gerçekleştıren bır ınsan modelı değıldır Ona
göre ozgurluk ınsanın arzulanyla usu arasında bır
denge mekanızması kurmaktır Rousseau'ya go-
re eğıtım, ınsanı bağımlı kılabılecek her turtu dog-
manın yadsınması amacını gutmehdır Çunku ba-
ğımlı ınsan ozgurce karar veremez
Bır başka Alman duşunuru Kant da (1724-1804)
ozgurluğun sorumluluk gerektırdığını belırtmıştır
Eğıtım sıstemımız, gunumuzden yuzyıllarca on-
ce yaşamış olan bu duşunurlerın ışığı altmda ye-
nıden ele alınmalıdır Eğıtımın ereğı, yurt ve dünya
sorunlanyla ılgılı unvan sahıbı sıradan ınsanlar ye-
rıne aydın ınsanlar yetıştırmek olmalıdır Bugun ul-
kemızde halkın ortalama eğıtım duzeyı, ne yazık kı
3 yıldır Eğer gerçek anlamında çağ atiamak ıste-
nıyorsa bu korkunç cehaletın onune bır an once
geçılmelıdır Ders mufredatlarında felsefeye ayn
bır onem verılmelı, ozellıkleanMc Yunan felsefe ta-
nhı zorunlu ders olarak okutulmalıdır Guzel sanat-
lar eğıtımıne ayn bır onem venlmelı, çocuk ve
gençlenn estetık duygulannın gelışmesıne hızmet
etmelıdır Toplum olarak ınsan ve doğa sevgımı-
zın yokluğunu bıraz da estetık duygulanmızın ge-
lışmemış olmasına bağlamak pek abartılı bır go-
ruş olmasa gerek Guzel sanatlar, ınsanın ınsana
ve doğaya yabancılaşmasını onleyen en etkılı eğı-
tım dalıdır Turkıye nın gelecek 10 yılında gecekon-
du gençlığı buyuk rol oynayacaktır Bu gençlenn
eğrtımıne ozel bır onem venlmelıdır Orneğın ge-
cekondu gençlığıne spor tesısı, kıtaplık, sergı ve
konferans salonu vs yararlanma olanağı sunan
"gençlık merkezlen" kurulmalı, bu merkezlerde
gorev alacak uzman psıkologlar yoluyla bu genç-
lerın kente uyum sağlamakta karşılaştıklan guçluk-
ler konusunda yardımcı olunmalıdır Sekız yıllık
eğıtım bunları gerçekleştırmeyı amaç edınmelıdır
Üniversitelerde Türkçe Dersleri
ENGİN BAŞARAN Marmara Umversıtesı. Turkçe Okutmanı
G
unümûzde üniversitelerde Boylece de v enlen Türkçe eğıtım veöğretımm
tum fakultelerdetum fakultelerde "Türkçe
, Dersi" okutulması zorunlu kı-
lınmıştır Başlangıçta dört yıl
okutulması kararlaştınlan
Türkçe dersı, son vıllarda bır
yıla ındınlmıştır Bır kısım oğretım elemanı ve
öğrencıler tarafindan da "gereksz" sayılan, ge-
nelde uygulanışı bır zorunluluk olmaktan öte-
ye gıdemeyen bu sorunun, once nedenlenne
bakmakta yarar vardır
Bılgı çağını yaşadığımız bu sürecm temehn-
de bılgıyle donanmış duşunebılen, uretebılen,
sorgulayıp tartışabılen, paylaşabılen ve kendı-
nı ıfade edebılen bıreylenn olduğu gorulur Bı-
lındığı gıbı bır bıreyın bu ozellıklen taşıması
ve kendını ıfade edebılmesî her şeyden once
anadılını ıyı ve doğru kullanabılme özellığıne
sahıp olmasıyla gerçekleşır Ana dılıru ıyı, doğ-
ru kullanabılme ozellığı (okuma, yazma. ko-
nuşma) -fızıksel kusurlar dışında- once aılede
edınılmeye başlar, eğıtım ve oğretımle surergı-
der Turkıye'de ılkokulla başlayan oğretım su-
recınde Turkçe derslen, bır yandan yazılı ve
sozlü anlatım çalışmalan, bır yandan dılbılgı-
sı kurallanyla her yıl yınelenerek 11 yıl sür-
mektedır ! \ yıllık ıHc ve orta oğretım suresı-
ne.'flört yıllık. unıversıte suresı de eklendığı za-
tnan sonuçta anadüiııi iyi, doğru, guzel yazan
ve konuşabüen bıreylerden oluşan bır toplu-
munortayaçıkmasıgerekırdı Oysa bugun, en
okunaklı yazmaya zorunlu olan doktorlann re-
çetelen okunamamakta. avukatlar dılekçe ya-
zamamakta. mılletın vekıllen ellenndekı yazı-
lı metınlen dahı doğru okuyamamaktadırlar
Turkçe oğretım sürecının bu görünüşü, ay-
nen Türkçe eğıtım surecıne de yansımakta, 11
yıl süreyle uzun ders saatlen boyunca Turkçe
dersını ızlemış olanlar, basında yazım yanlış-
lan, bozuk tümcelenyle topluma kotü ornek
olurken, gorsel ve ışıtsel yayınlarda, eğıtılme-
mış çırkın bır ses tonuyla muzıkalıteden uzak
bır tonlama ve vaırgulamayla. yanlış seçılen
sozcuklerle, doğru olmayan tümcelerle, argo
anlatımlarla, Batı dıllen ozentısı söylemlerle
Turkçe'yı tek bır sozcükle katletmektediıier.
nıtelığını de ortaya dokmektedırler Sonuçta,
Turkçe eğıtımde sorgulanması gereken bırta-
kım sorunlar olduğu gerçeğı yüze çıkmaktadır
Ancak Turkçe eğıtımını, eğıtımın tumunden
soyutlamak olanaksız olduğundan, tümüyle -
dershklen, velılen oğretmenlen, kıtaplan yön-
temlen- yenıden sorgulamak ve yenıden ele
almak zorunluluğu doğmuştur
Yıllardan ben kışılıksız bır yönetımle v e yü-
zeysel onlemlerle orasından, burasından de-
ğıştınlmeye çalışılan, o ülkeden bu ülkeden
alınan kurallarla yaz-boz tahtasma çevnlen
Mıllı Eğıtım, tam bır kargaşa yaşamaktadır
Turkıye'de ekonomı ağırlıklı fakultelerde da-
hı "ınaaş alan hocaıun arkasında namaz kıb-
nır nu, kılınmazmı" tartışmalarının yapıldığı
2000 lı yıllarda, tartışmalann düzeyı bıle gelı-
nen noktanın ıçler acısı durumunu sergıleme-
ye >etmektedır Butçeden eğıtıme aynlan pay-
lann da başka bır sonucu doğurması beklene-
mezdı zaten
Eğıtımın tümüne egemen olan ezbercı bır
yöntemle, yaratıcı ozellıklere sahıp ozgur bı-
rey yetıştırmekten uzak bu sıstemın, A'sından
Z'sıne kadar yenıden yapılanma zorunluluğu
doğmuştur ve testlerle öğretılmeye çalışılan
"Türkçe" dersının de bu bütun ıçensınde ye-
nıden ele alınması gereğı vardır
Tecımsel (tıcan) ve kultürel ıletışımlenn ala-
bıldığıne arttığı bır donemde odak noktasın-
da bulunan Turkıye'nın bu ıletışımlerden etkı-
lenmemesı olanaksızdır ve dıl de bundan pa-
yını alacaktır Ancak, kışılığı oturmuş, ıletı-
şımlere açık ve tüm etkıleşımlerde değerlen-
ne sahıp olabılen toplumlar yozlaşmaktan kur-
tulabılırler Bugün Turkıye, tum değerlennde
bu yozlaşmayı yaşamakta ve anadıl Turkçe de
bu yozlaşmaktan kurtulamamaktadır
Bır yanda özellıkle Batı ozentısıyle, Turk-
çe'yı tngılızce gıbı konuşan unıversıte gençle-
n, bır yanda ümmet bılıncınden kurtulamamış,
ulus olmanuı bılıncıne enşememış kara kala-
balıklann Arapça, Farsça'yı hortlatma çabala-
n Bır yanda selv ı boylu, ceylan gözlü, konuş-
ma özurlu sunucular, bır yanda ellenndekı ya-
zılı metnı dahı okuyamayan mıllervekıllen
tkı ayn yazım kılavuzu
Noktalı vırgulun kullanıldığı yerlen ezbere
bılen "öğrencinin'' yazılannda noktayı dahı
kullanamaması
Turkçe test sınavlannda unıversıteye gelen
öğrencılenn "Sayın tş Bankası" dıye başlayan
dılekçelen
Master ve doktora tezlenndek) dıl yanlışlık-
lan
Ünıversıteyı "tstanbul Türkçesi'' okuyarak
bıtırmışlenn "k"len "ğ" yapan ağız ozellıkle-
n vb
Tüm bu karmaşa ıçınde 11 yıllık öğretımın
eksık bınkımlennın dort yıldan bır yıla ındı-
nldığı unıversıte sıralannda çozülmesını bek-
lemek elbette kı gerçekçı olmayacaktır An-
cak, 11 yıl boyunca hemen hemen her yıl yı-
nelenen konulann ezbere olmaktan kurtanla-
rak, unıversıtelerde yaşama geçınlmesını sağ-
lamaya olanak tanımak zor değıldır Onıversı-
teler, aydın bıreyler yetıştırecek kurumlardır
Aydın bıreyler de her şeyden önce ana dılını en
ıyı ve en doğru kullanan bıreyler olmalıdır
Unıversıte sıralanndan geçen bır bıreyın du-
şünduklennı doğru ve rahat -yazılı ya da soz-
lü- aktarabılen bır ozellığı olmalıdır
Bunun ıçın de unıversıte gençlennı okuma-
ya, düşünmeye, üretmeye, sorgulamaya ve uy-
garca tartışmay#yönlendıre^deçeltTurkçe pg-
reöm gorevîılenne gereksınırovaniır Ünıver-
sıte gencıne 11 yıllık oğrenım süresınce ezbe-
re oğretılen bılgılen hayatageçırmesıne olanak
verecek tarzda ders ışleyebılecek, gençlere ana
dılını doğru ve yanlışsız kullanabılmelennı,
tutanak, rapor, dılekçe yazabıleceklennı oğre-
tecek ve onlara ana dilinin onemını uygulama-
larla gosterebılecek Turkçe öğreOm görevlıle-
nne gereksınım vardır
En önemlısı de gençlere dılın, yaşayan can-
lı bır varlık olduğu, gelışen toplum dınamıkle-
n arasında dılın de gelıştığını \ e geçmışten ge-
len yanlış etkılenmelerden olduğu kadar gunu-
müzdekı yozlaşmaya kadar varan etkılenme-
lerden de uzak tutulması gerçeğı anlatılarak,
ana diüne sahıp çıkmalan duygusunu vere-
bılecek Turkçe oğretım görevhlenne gerek-
sınım vardır
Dillerden düşmeyen, gönüllerden
çikmayan dostunuz
VEYS FM 87.7
Değerin değerini idrak edebüerûere...
VEYS FM 87.7
Nüfus
kâğıdımı
kavbettım
hukurasuzdür
İYSEL
MERTOĞLl
Öğrencı
kımlığımı
pasomu
kavbettım
hükumsûzdur
ZEY\EP
ÖZARSLAS
Pasomu
kaybettım
hükumsûzdur
OZLEM
ÖZARSLAN
Pasaportumu
kaybetnm
hukumsuzdür
BEHIÇ
ERGİN
MALATYAİŞ
MAHKEMESÎ'NDEN
EsasNo 1996 197
Davacı SSK vekılı tara-
nndan davalı Alı Seydı
Arat aleyhıne açılan alacak
davasının mahkememızde
yapılan açık duruşması sı-
rasmda venlen ara karan
geregınce, Davalı Alı Sev-
dı Arat tum aramalara rağ-
men bulunamadığından
adına çıkartılan teblıgat
teblığ edılememış ve gaze-
te ılanı ıle teblıgat yapıl-
masına karar venlmış
olup, Mahkemeınızın
23 9 1997 gunu saat
9 50'dekı duruşmasına Alı
Seydı Arat'ın gelmedığı
veya kendısını bır vekılle
temsıl ettırmedığı takdır-
de yokluğunda yargılama-
ya devam olunacağı ve ka-
rar venleceğı teblıgat yen-
ne geçerlı olmak üzere ılan
olunur Basın 27297
PENCERE
Yüzde 99.9...
Bır laf moda oldu
- Bu memleketın yuzde doksan dokuzu Muslü-
mandır
Kımı sıyaset sımsart, lafı daha da şışırmek ıçın
açık arttırmaya gırışıyor
- Bu memleketın yuzde doksan dokuz onda do-
kuzu Muslumandır
Eeee ne olmuş9
Bu hesap uzerıne ahkâm yurutmeye kalkışan
henfi naşenf, Muslumanlığı pazarlayıp kutsal dını
pıyasaya surerek sıyasada bır uçkâğıt açacaktır
•
"Bu ulkenın yüzde 99'u Muslûman "
Pekı, bu laf daha once var mıydı9
Nasıl olsun kı1
"SevrHantası"n\ aç da bak1
Anadolu benek be-
nek dunyanın butun dınlenne ve mezheplenne açı-
lıp saçılıyor1
Dort ıklım ve ıkı cıhanda ne kadar
ınanç varsa, bu topraklarda cemaatı var Ortodoks,
Katolık, Protestan, Gregoryen, Sunnı, Alevı, Sur-
yanı, Yezıdı, Musevı, Mecusı, vb Mutareke yılla-
nnda Ingılız generalı kırbacını Dersaadet'te şakla-
tırken, Avrupa'nın egemenlerı onlerıne Anadolu
harıtasını açmış, nerede Hırıstıyan daha çok, ne-
rede Muslûman daha az dıye ınceleme yapıyorlar-
dı Bugun Atatürk'e sovmek ıçın yanşa gıren soz-
de Muslumanlar, o gunlerde ortaya çıkıp şoyle ko-
nuşabılırier mıydı
- Turkıye'nın yuzde 99'u Müsluman'
Sevr Antlaşması geçerlı olsaydı, bugun nasıl ko-
nuşulacaktı
- Anadolu'nun yüzde 70'ı Hınstıyan!
Emperyalızm bu topraklarda Muslumanın soyu-
nu tuketecektı, ama, kara yobaz oturup kalkıp
Mustafa Kemal'e şukredeceğıne kufran-ı nımet
yolundadır
•
Hem ne demek "Turkıye'nınyuzde 99'u Muslû-
man'? "
Muslûman var, Muslûman var, kelıme-ı şehadet
getıren Tann kulu tomadan mı geçınlıyor'' Islamın
torbasına elını atıp numara çeksen, tombala oyu-
nu solda sıfır kalır Muslûman Muslumana benzı-
yor mu? Alevı de Musluman, ama, Sunnı ıle zıt
kardeşler gıbı değıl mıi
Pekı, Sunnıye ne demelı?
Ya softaya''
Ya mollaya
9
Ya murtecıye'?
Ak-pak saygıdeğer mumınle, uçkâğıtçı kara yo-
bazı eşdeğerlı mı tutacağız'?
Dıncı ıle dındar bır mı?
Ham ervah ne dıyor
- Turkıye'nın yuzde doksan dokuz onda doku-
zu Muslumandır
Sankı butun Muslumanlar koyun surusune do-
nuşup murtecının çobanlığında şenatçılığın ağılı-
na doluşacaklar
•
Laık Turkıye Cumhurıyetı'nde yaşayan halkın
yuzde doksan dokuz onda dokuzu Musluman ol-
sa da, ınanç ozgurluğu açısından, hakkı yuzde
doksan dokuz onda dokuzun dışında kalan yurt-
taşla eşıttır Muslumanlık bu ulkede yaşayan ıçın
bır ayncalık değıl.
Demokrası çoğunluğun ınancına ve keyfıne go-
re yonetılen bır toplumda var olamaz, demokrast,
hukukun, ınsan haklarının ve temel ozgurluklenn
geçerlı olduğu yerde var olabılır
Vatanseverler, ınsanlar, doğaseverter, toprak
erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey •
bırakmıyor.
T.E.M.A.
Turkıye Erozyonla Mucadele, Ağaçlandırma ve
Doğal Varlıklan Koruma Vakfı
Tel: (0.212) 281 10 27 / 268 09 85
TEFENNİ ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1996/23
Davacı Kö> Hızmetlen Genel Müdurlüğü Vekılı Av
Tayyar Cafer Canpolat tarafindan davalılar Omer Tortuk
ve ark aleyhıne mahkememıze açılan 2942 SY nın 17
maddesı geregınce tescıi davasının yapılan yargılaması
sırasında venlen ara karan geregınce Tefennı Hasan-
paşa kasabasından Gulfıdan Kaya, Hımmet Tortuk,
Kezıban Savaş a davacı ıdarece belırtılen adresler ıle
Cumhunyet Savcılığı'nca tespıt edılen en son adreslen
Çamlıbel Mah 2770^2 Sokak No 38 Antalya adresınde
ıse tanınmadıklanndan ıade edıldığı anlaşılmakla
davalılara dava dılekçesmın ılanen teblığme karar venl-
mışttr Tefennı ılçesı, Hasanpaşa Goletı altında kalan 176
nolu parselın 4700 m2'lık kısmı ıçın açılan tescıi
davasının yapılacak olan 8 7 1997 tanhınde yapılacak
olan duruşması ıçın 16 9 1997 günu saat 9 15'te mah-
kememızde hazır bulunmalan veya kendılennı bır vekıl-
le temsıl ettırrnelen, ettırmedıklen ve hazır bulunmadık-
lan veye vekılle temsıl dılmedıklen takdırde yar-
gılamanın HUMK'nın 213 ve 377 maddelen gereğınce
yokluklannda devam edıleceğı ve huküm venleceğı
ılanen teblığ olunur 16 05 1997 Basın 23509
YENI UFUKLAR
Yuva • İlltöğrctiııı Lise
Lise Eğitimi Süresince Btırs
r-=ı- cocL\la
r
n eğıtım ne hızmet eden va<fm z I se eg ' rnı boyunc? YENI UFUKLAR KOLEJİ nde
OKit ik uzere basvuranlar aras ndan seçecegı ogr
encı ere va'ım burs verecektır Ge a gı c<uldak
no' orratanıas 3 5 ve_,o<arısı can oÇr
enaler bu burstan j
USTUN YETENEKLİLER EĞITIM VAKFI
3urhanıyeMah Resmı Efendı Sok No 4 Beylerbeyı Tel (0216) 3 1 8 701 8 pbx Faks (0216)318 70 21
T ü r k i y e ' d e i l k d e f a
MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ
KİLYOS MSM YAZ KAMPI
Tiyatro Bölümü: Mujdat Gezen yönetımınde
Futbol Bölümü: Rıdvan Dılmen yönetımınde
Tiyatro-Futbol-K.Gıtar-Voleybol-Org-Solfej-Basketbol-Satranç-
Tenıs-Resım-Masa Tenısı-Dart-Hobıler-Plaj ve Gezıler.
(Her bölume sadece 20 oğrencı alınacaktır)
Cumartesı Pazar dışında herçun 09.00-18 00 arası kapıdan kapıya teslım.
Yemek. kahvaltı
Çocuğunuz kişilik kazanıyor. Bizi arayın. Broşür isteyin.
SON DEVRE
kayıtlar için son 6 gün.
Kayışdağı Cad Zıverbey Durağı No 48 Kadıkoy Tel 348 80 72/73 - 346 51 09 Faks 348 80 74