04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA 8 DIŞ HABERLER Müzikten, danstan ve devrimden vazgeçmediler Castro'nun Küba 'nın onuru ABD ambargosuna direniyor Dünyanın beş htasından gençlerin katılacağı uluslammsı birfestival için Küba 'ya gitmeyi kararlaştırdığımızda aklımıza hemen Jose Marti, Che ve Fidel Casttv gelmişti, Küba ile ilgili aynntıh bilgiler edinmeye başladığımızda da heyecanımızvememkamzartmıştı. ktanbuî'dan Havana 'yayaklaşık 13 saat süren bir uçak yolculuğunun ardından Küba 'ya vardığımtzda ise Küba 'nın yazıbnayan, bilinmeyen ve bazılan yalnızca yaşanabilecekyönlerini gördük. Ambargonun yıhcı etkilerine onurlan ve umutlarıyla direnen. kuşatmayı sevecenlikleri ve dostluMartyla aşan, iyi ntyetli, neşeli Kübahları tanıdık Sokakta keyifle dans eden gençlerle, konukseverlikleriyle Anadolu haîhnı ammsatan köylülerte, umutlanru purolanmn vejabrikalanmn dumanında tüttüren emekçilerie tanıştık. Sosyalizmi sürdürme konusunda kararlı olart Kübayönetiminin, son ekonomik önlem ve açılımlannm sonuçlanna tanık olduk, Ve büyük bedetler ödenerek kazanılan bağımsızhğın, büyük bir özveriyle yaşatıldığmı gördük çoculdarı düşman çatlattıHA3İCE TUNCER- BARIŞ DOSTER "'Un, do. tre, un, do. tre.'" Un-sağ ayak: do-sol ayağı sek- tir; tre- tekrar sağ ayak: dön ve devam... Günlerden 25 tem- muz, Havana'nın insanı eriten nemli sıcağmda Moncada baskınının 44. yıldönümü için geceyansından sonra ve- rilecek partiye hazırlanıyoruz. Kaldığımız öğretmen oku- lunun dans öğretmenmin komutlanna yetışmeye çalışı- yoruz. . Bir haftadır Küba'dayız. Sokakta, parkta. evde, okul- da, plajda müzik duyulan her yerde her an küçük büyük herkes dans etmeye hazır. Salsa. ça ça, rap, ne tür müzik olursa olsun duyduklan her yerde derhal kıpırdamaya başlıyorlar. Ayaklar hızlı, kalçalar oynak. omuzlar ve kol- lar hafif dalgalı, denizin ritminde. Gözlerimizi güzel dans öğretmenimizin ayak hareket- lerine dikmiş, neredeyse kundakta dans etmeye başlayan Kübalılar gibi dans etmeye çalışıyoruz. Dekoltesi geniş bodyle- ri, kısa rengarenk taytla- nyla melez güzellikleri- ni ortaya çıkaran genç öğrenci kızlar, güzel vü- cutlu yakışıklı delikanlı- lar bize eşlik ederek ce- saret vermeye çalışıyor- lar. Karşımızdaki duvar- da asılı başında yıldızlı beresi. ağzında purosuy- la gözlerini kısmış bakan Che'nin posterinin altın- da dünyanın en ünlü slo- ganı yazılı: "Hastalavic- toria siempre- Herzaman zafcre kadar." Fidel Castro ve 119 devrimcinin 26 Temmuz 1953"te Santiago kenti yakınlarında Moncada kışlasına yaptığı baskın Küba devriminin dönüm noktalanndan sayılıyor. Fidel" in tutuklanması ve pek çok devrimcinin öl- mesiyle sonuçlanan bas- kın Küba'dadevrimci dal- ganın yayılmasına neden olduğu için "UlusalAyak- tanmaGünü" olarak şen- liklerle kutlanıyor. Biz dans dersi alarak şenliğe hazırlanırken Ha- vana sokaklannda da ha- zırlıklarbaşlamış. Evie- rin bahcelerinde 25 tem- muzu 26 temmuza bağ- layan gece yansından sonra içilmek üzere büyük kazan- larda "ajiaco criollo" kaynatılıyor "Ajiacocriollo'" özel günlerde pişirilen ve'yöreye göre bulunan her türlü seb- zenin ve etin bir arada kaynatılmasıyla hazırlanan bir tür çorba. Ev lerin bahcelerinde, sokaklarda aileler çoluk ço- cuk çorba için patates. mısır, kabak. muz doğruyor. Havana"da dolaşırken kaldığımız yurda dönmek için bin- mek istediğimiz taksinin şoförü çorba için aldığı domuz başını evine bırakmak kaydıyla bizi alıyor. Şoforümüz da- vet ettığinde Havana'da taksi şoförlüğü yapan bırinin evi- ni görmek ilginç olacağı için hemen teklifı kabul ediyo- ruz. Eşi ve 13 yaşındaki kızı bizi güleryüzle karşılıyor- lar. Dış kapıdan hemen salona geçiliyor. Kübalılann vaz- geçilmez eşyalan olan sallanan koltukJar, köşedeki eski piyanonun hemen önünde duruyor. Temiz ve düzenli sa- lonun en şık eşyalan naylon döşemeli iki koltuk ve kana- pe ile üstü dantel örtülü televizyon. Televizyona, evdeki eski model gereçlerle çalışan atari bağlı. Masanın üstü Kü- balılann dekorasyonda çok sevdikleri plastik çiçeklerle donatılmış. Cecilia'nın odası anne ve babasının odalan-. nın hemen karşısında. Iki kişilik yatağı, gardrobu ve tu- valet masasının yanına çok eski bir model ayaklı dikiş ma- kinesi konulmuş. Şoforümüz, 50'li yıllardan kalma ocak ve en az o kadar eski buzdolabınm bulunduğu mutfakta aceleyle domuz başını ayıklıyor. Pembe fayanslarla kap- lı banyoda mavi lavabonun kenannda Küba'da son dönem- de en çok sıkıntısı çekilen minik bir parça beyaz sabun var. Ancak dolarla alışveriş edilen mağazalardan alınabi- len Elseve marka şampuan şimdiye kadar hiç görmediği- miz kadar eski bir model çamaşır makinesinin üzerine ko- nulmuş. Yeni çıkanlan ekonomik kararlarla ser- best çalışan taksi şofor- leri, dolar kazanabilen meslek gnıplarmdan. Vaktimizin kısıtlı olma- sı nedeniyle kahve ve meyve suyu teklifini red- dediyoruz, ama Ceci- lia'nın piyanoda çaldığı melodileri dinleyerek ev- den aynlıyoruz. Akşam yurtta 26 tem- muz kutlaması için ha- zırlıklar tamamlanmış. Bahçenin bir kenannda yakılan ateşte çorbamız kaynarken bir diğer ateş baskmı süngeliyor. Öğ- rencilenn dans gösteri- lerinden sonra disco mü- ziği eşliğinde hep birlik- te dans ediliyor. Gündüz öğrendiğimiz figürleri içimizden "un do tre" di- ye sayarak sergilemeye çalışıyoruz. lspanyol ve Meksikalı delegelerdeği- şik oyunlar öğretiyorlar. Dünya Gençlik Festiva- li'ne katılan Türkiye de- legasyonunun Grup Yo- ..rujn'un "Dağlara Gel, Dağlara" türküsü eşliğin- de başladığı halaya, Kü- balılann, Ispanyollann, Meksikalılann, Guate- malalılann, Şililelerin ka- tılmasıyla halka büyü- dükçe büyüyor. Salsa ya- pamıyoruz ama Kübalı- lara halay çekmeyi, horon tepmeyi öğretiyoruz. Üzerinde 26 Julio (temmuz) yazılı pembe beyaz kremalı pastamız sabahdört sıralannda ke- siliyor. Bıçağın üzerindeki pasta avuçlara doldurulup ye- niyor, avuçta kalan nefıs krema yalanarak tüketiliyor. Sabah iki kanallı Küba resmi televizyonunda şekerka- mışı sanayisinin kurulu olduğu Las Tunas kentindeki kut- lamalara katılan Fidel Castro ve kardeşi Raul Castro'nun görüntüleri canlı olarak yayımlanıyor. Komünist Parti 2. Sekreteri ve Genelkurmay Başkanı Raul Castro, Küba halkına lspanyol sömürgeciliğinden ABD emperyalizmine karşı 100 yılı aşkın bir süre ver- dikleri mücadelenin tarihini anlatıyor. Devrim sonrasın- dada35 yıldır direnen Kübahlara şöyle sesleniyor "On- lar bizi, Küba'yı mahvetmek isteyebüirler. Ama knşkusuz ki bunu başaramayacaklar_~ ABD ambargosuna karşm ayakta durmaya çalışan Kübalılar, her olanaktan yararlanarak yaşamaya çalışıyor. Ikinci dünya savaşından kalma arabalan hâlâ sokaklarda görmek mümkün. İnsanlar yoksulluktan bunalsa da ciığer' "' Latin Amerikalılar gibi müzik ve danstan asla vazgeçmiyor. Kübalı fotoğrafçı Alberto Diaz (Korda), efsane devrimci Che'nin ünlü fotoğrafını nerede, nasıl çektiğini anlatıyor. Evet, işte ofotoğrafKübalı ünlü fotoğrafçı Korda, 1960 yılının o so- ğuk mart gününde komutan Ernesto Che Gueva- ra'nm sadece iki fotoğrafinı çekmişti. Bunlardan bin Che'nin en ünlü fotoğrafı oldu. Bundan bir yıl önce devrimcilerin zaferi ile birlıkte Havana so- kaklan tarihin yazıldığı yerler haline gelmiş ve bir- , çok fotoğrafçı bu olaylara tanıklık etmek üzere Ha- vana'ya akın etmiştı. Bunlardan biri de Revolud- OD gazetesine birçok foto röportaj hazırlayan Al- berto Diaz (Korda) idi. O zamanlar da ünlü bir sa- natçı olan Korda. zamanın olaylarını ve bunlan ya- ratan genç kadın ve erkekleri fotoğraflarken temel- de doğal ışığı kullandı. Meslek ve kader Che'nin kemiklerinin bulunmasıyla muhabirler- ce kuşanlan Korda, Granma Intemational'la bir söy- leşi yapmayı kabul etti. Röportaj Granma Inter- nationaTin 3 Ağustos 1997tarihli32.sayısmdaMi- reya Castaneda imzasıyla yayımlandı. Korda, Havana'da Miramar yakınlanndaki da- iresinde yapılan görüşme sırasında fotoğrafçılığa başlamasının romantik bir hikâyesj olduğunu söy- lüyorve şöyle devam ediyor: "16yaşındaydım,aşık- üm. İlk fotoğraflanm ilk kız arkadaşun ve mode- Bm YoUnda'nın bir Kodak 35'le çekilen fotoğraf- larKhr". Korda'nın temel morivasyonu görüntülere olan bağlılığıydı. Bir demir>olu işçısinin oğlu olarak birçok işe girip çıkmak zorunda kaldığı halde en bilinçli kararlanndan biri, rehincide gördüğü fo- toğraf makinesini abnak olmuştu. 1950'lerde bir başka fotoğrafçıyla beraber bir stüdyo açtı ve Korda adı da o sıralarda çıktı. Ken- disi bu ismi almasını söyle açıklıyor: "Tabii ki Macarfflm >apunalan Zohan veAksandre'a hay- randım.Ama Korda ismini seçmetnin nedeni,oza- manlann en ünlü film markası olan Kodak'ı çağ- nşünyor olmasr»dı." Mesleğinde ılerlerken karakteristik özelliği do- ğal ışığı kullanması oldu ve uluslararası alanda mo- da fotoğrafçısı olarak tanındı. Diğer yandan sos- yal içenkli fotoğraflar da çekiyordu. Gazeteci ol- madığı halde böyle fotoğraflar çekmesinın nede- ninin görüntüyü yakalama ihtiyacı olduğunu söy- leyen Korda, fotoğrafı hem mesleği hem de kade- ri olarak görüyor. Che'nin fotoğrafı: "Devrimk birfikte" diyor Korda "Fotoğraf özel bir statü kazandı ve devri- min amaçlanna uygun bir tarz olarak görülmeve başlandı. Fotografçüar halkı harekete geçirecek iş- ler \apıyoriardı ve ban fotoğraflar ikon haline gel- mişlerdL" 1960'ta Revolucion gazetesinde fotoğ- rafçılık yaparken bir sabotaj sonucubatan LaCo- ırvre gemisinde ölenlerin cenaze törenini izlemek- le görevlendinlmiştı. Korda, Castro'nun konuştu- ğu platformdan 8-10 metre uzaklıkta kısa bir te- leobjektifle çalışıyordu. Che'nin Simone de Beau- voir ve Jean Paul Sartre'ın arkasında bulundukla- n parmaklıklara nasıl yaklaştığını "Cbeoana ka- dar geri planda>dı. Bir ara aşağıdaki insan selini görmek için parmaklıklara yaklasti. Sadece iki ka- re fotoğraf çekebildim. Sonra tekrar geri çekildl Her şe\ yannı dakika içinde oldu" diye anlatıyor Korda. Gazeteye döndüğünde Che'nin iyi bir fotoğra- finı çektiğini düşünüyordu. Fakat bu fotoğrafkul- lanılmadı. Ancak aynı fotoğraf 7 yıl sonra yepye- ni bir boyut kazandı. Che'nin ifadesinin gücfi 1967 yazında Che'nin fotoğraflannı arayan Ital- yan yayıncı Giangiacoma FeltrinellL Korda'nın stüdyosunuziyaretettı. Korda 1960martındaçek- tiği fbtoğrafin iki kopyasını Feltrinelli'>« verdi. 'Hllıe ekimdeöldü ve Feitrinetti benim fotoğrafimı 1 met- reye 70 santimlik bir poster olarak basü. Alü ayda 1 miKondan fazla satüğını söylüyorlar" diyor Kor- da ve bir ıkon olan bu fotoğrafı için eklıyon" Yü- zünde bütün o insanlann ölümünün >arattığı yo- ğun öfkevi ve ifadesindeki müthiş gücü görebilir- sfaıiz." İşte bu fotoğraf sayısız gösten ve yürüyüş- te kullanıldı. Milyonlarcası kart ve poster olarak basıldı. Korda'nın 400-500 kadar Che fotoğrafı var. Bunlardan kırka yakınmı birdizi sergi için seçmiş. Avrupa ve Latin Amerika'yı gezen sergi en son Ar- jantin'te açıhnış. Korda'nın sergisi eylülden itiba- ren yeniden A\Tupa ülkelerini dolaşmaya baş- layacak. Küba Turizm Bakanlığı Basın ve Tanıtım Müşaviri Juan Pardo, reformlar sonrası turizm patlamasını Cumhuriyet'e anlattı Yabancı sermaye ABD'ye karşın geliyorALİER Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlık- te bir anda ithalat gücünün yüzde 85"ini yi- tiren Küba, kurtuluş yollanndan birini turiz- me sanlmakla buldu. Sosyalist yönetim, ne- olıberal dalgaya direnmesıne karşın turizm uğruna yabancı yatınmlan teşvık edici dü- zenlemeler yapmak zorunda kaldı. lçerde ıse döviz bulundurma ve döviz hesabı açmayı serbest bıraktı. Aynca ev pansıyonculuğu ve taksi işletmeciliğinın de aralannda bulundu- ğu çok sayıda mesleğe çalışma izni veren ka- pitalist karakterli bir dizi liberal düzenleme- ler yaptı. Bu önlemler kısa sürede etkısıni gösterdi ve turizm, şeker kamışını geride bırakarak Küba ekonomisinin ana lokomo- tifi oldu. Geçen yıl Küba'yı ziyaret eden 1 milyonu aşkın turist, 1.3 milyar dolar döviz bıraktı. Bu yıl bu rakamın yüzde 20 civarın- da artması bekleniyor. Şimdı sorun sosya- list sistemle taban tabana zıt bu liberal dü- zenlemelerin sistem için bir tehdit oluştu- rup oluşturmayacağı. Küba Turizm Bakan- lığı Basın ve Tanıtım Müşaviri Juan Pardo bu olası tehdidi de kapsayan sorularımızı ya- nıtladr Turizmi teşvik edici liberal düzenlemele- re Sovyetler Birligi'nin dağümasmdan son- ra nıı ihtiyaç duydunuz? Küba, esasen Sovyetler'in dağılması ön- cesinde turizm çalışmalarına başlamıştı. 1985"te Küba'nın ekonomik durumunu ge- liştirmeye yönelik bir çalışma başlatıldı. Küba'nın ekonomik olarak gelişmesi ıçm bı- oteknoloji, şeker kamışı ürün çeşidınin art- tınlması,( ömeğin mobilya ve yüksek düzey- de alkol içeren maddelerin üretimi) ve tu- rizm ana alanlar olarak belirlendı. Bu say- Reformlann ardından Küba sahillerine turist akmı başladı. T\ırizmin gelişmesi yle birlikte küçük gvrişimcflere de izin çıkü. dığım alanlarda gelişme sağlamak Küba için kolaydı. Çünkü bu konularda deneyi- mımız vardı. 1985ten önce Küba'yayudakaç turistge- lirdL 85'ten sonra turizmigehştirmek için ne gibi atüımlar yaptmız? Dıyebilirim kı 100 binden daha az turist geliyordu. Ve 5 yıl sonra 1990 yılında Kü- ba 300 bin turist almaya başladı. Şu an 30 bin oda kapasitemiz var. 2000 yılı için he- defımız 50 bin yatak kapasıtesi ve 2 mılyon turist. 30 bin yatak kapashesine pansiyonlar da- hilmi? Hayır sadece oteller. Ev pansKoncuiuğunu serbest bırdknnı/bu tereddütsüz desteklediğiniz bir poMka nıı. aynca. nasıl bir vergiledirme sistemi getirdi- niz? Bu zaten mevcut olan bir şeydi. Biz bu- nu yasallaşnrdık. Vergilendirme oranını ev- lerin bulunduğu yere göre yapıyoruz. Plaja yakın bir odanm ücretiyle kent içindeki bir odanınki doğal olarak farklı olacaknr. Buoda- lara uygulanan vergi de aşağı >-ukan yüzde 15 civanndadır. Yabana yaünmcılan teşvik için ne gibi düzenlemekr yapıHı? Küba dışından yabancı yatınmlar, devlet ortakhğıyla yapılabilir. Ve Küba'daki yatı- nmlanndan elde ettikleri gelirleri Küba dı- şma çıkarabilicekler. Küba'da yapılan yatı- nmlann dengesi yüzde 50 Küba, yüzde 50 yabancı ortaklanndır. Esasen söz konusu kanun yabancı yahnmcılara yüzde 100 ken- di sermayeleriyle yatınm olanağı tanıyor. Ancak uygulamada şu an yüzde 50 yüzde 50 olarak uygulanmaktadır. Küba'da toprak satıbnası yoktur. Yaban- cı yatınmlar elli ya da yüz yıllık sözlesme- ler çerçevesinde gercekleşmektedir. Bir ne- vi kiralama. Yasanui çıknıasından sonra yatınmlar için talep arttı mL daha çok hangi ülkeler- den talep var? Çok fazla yatınm talebi var. Kanada, Is- panya, Italya, Meksika ve İngiltere en önem- lileri. Hepsinin şu an hazır yatınmlan var mı? İspanya. Meksika. Almanya'nın var. ABDamborgosu yatmmlarönünde biren- gelrai? Elberteki bizım için önemli bir engel. Bu otmasaydı çok daha fazla yatınm çok daha fazla ticaret hacmimız olurdu. Bunun en önemli yanı da ABD ile ticaretimizi ortadan kaldırması. Türkhe'den turizm vaûnmı 3e ilgili birta- lep oldu mu? Turist getirilmesi için çalışmalar var. Ya- tınm talepleri de var. Bu konu hâlâ görüşül- mekte. Türk yanrmcılanna bir çağnnız var mı? Buyursunlar. Onlan davet edıyorum. Kü- ba yatınmlar konusunda olanaklan ve seee- nekleri büyük olan bir yer. Küba Karayib- lerin en güvenilir ve önemli seyahat nokta- lanndan bin. Türk turistler olduğu kadar yatırmcılar da gelebilir. Sizin de gördüğü- nüz gibi burası bir eğlenceler ülkesı ve bir- çok kültürden insanın kaynaştığı bir yer. Temmuzayında Havana'da üç büyük ote- lin lobisine konan ses bombalannın olumsuz bir etkisi oldu mu? Örneğin rezervasyon ip- taligibL Bu sadece kamuoyunda Küba'nın emin bir yer olmadığını göstermeye yönelik bir eylem. Hiçbir erteleme \e iptal yok. İçişleri bakanlığınız bu ejlemlerle UgUi ABD"vi üstü kapalı suçladL Somut bir kanıt var mı eüerinde? Kesin olan şu ki. patlayıcılann yapıldığı maddelerin hepsı ABD'den gelmiştir. Turizmin gelişmesi için kapitalist karak- terli liberal dUzenlemelerin yapıfanasına ge- reksinim var. Tüm bunlann sosyalist siste- mi tehdit edebileceği yönünde bir çeldnce- niz yok mu? Küba'nın ekonomisinin iyileştirilmesi için yavaş yavaş değişik kanunlar konulu- yor. Eğer bu kanunlann liberal olduğunu bile bile hükümetin kendisi koyuyorsa de- mek ki hiçbir korkusu yoktur. Küba'da turizmeyönelik işyapan diyetim ki bir serbest takski j'a da hediyelik eşya sa- dcısu bir doktardan daha fazla para kaza- mr duruma geldL Bu yeni ohışumlar derin çelişkiler yaratmıyor mu, mevcut dengeleri altüst etmez mi? Bu konu 1990 yıllardan itibaren karşımı- za çıkan bir sorun. 1989 yılında bu yoktu. Ancak ülkenin gelişmekte oluşunun getir- diği problemlerden biri.Tabii kı birçok dok- torumuz var. Bunlara ülkemizın gelişmışlik düzeyine göre ücret venyoruz. Cmlara da- ha fazla ücret veremiyoruz. Ve bu bağlam- da bir taksi şofbrünün bir doktordan daha fazla kazandığı aşikâr. Ancak şu aşamada yapabileceğımız, daha fazla kazanan vatan- daştan kararlaştınlan oranda vergi almak ki, ülkenin gehşmesine katkısı olsun. Ancak bu sorunlan ileride çözmeyi umuyoruz. Çün- kü ülkeekonomisi "özel dönem" dediğimiz bir dönemden geçmektedir. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle