25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gebze Cezaevi'nde direniş • İstanbul Haber Servisi - Gebze Cezae\i'nde bulunan tutuklu ve hükümlüler, cezae\i .şartlannın iyileştirilmesi amacıyla sayım vermeme eylemi yapma karan aîdılar. Mayısayından beri ilaç alamadıklannı belirten tutuklu ve hükümlüler, yaptıklan yazılı açıklamada. tedavı olaraayan çok sayıda kişinin sağlık durumunun kötü oldugunu bıldirdiler. Açıklamada, bakanlığın bu koşullan düzeltmek yerine hücre tipi cezaevleri açmaya çalıştığı vurgulandı Öğrenci afffı onaylandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, üniversitelerin kuruluşundan bugüne kadar okullanyla ilişiği kesilen tüm üniversite öğrencilenne af getiren yasayı onayladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Demirel'in, öğrencilere af getiren 4305 sayılı "Yüksekögretim Yasası'na Bir Geçici Madde EkJenmesi Hakkındaki Kanun" ile 4303 sayılı "926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na Bır Geçici Madde Eklenmesine llişkin" 28.7.1993 tarihli kanunu ve "488 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenın Değiştirilerek Kabulune Dair Kanunu" da onayladığı bildırildi. Yeni bir suç çetesi • KOCAELİ (AA) - Kocaeli'de, bir süre önce ele geçirilen Hadi Özcan retesinden sonra organize suç çetesi oluşturduklan belirtilen 9 kişi daha gSzaltına alındı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Ağır Suçlar Bürosu ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyonlarda, çok sayıda işyerinin kurşunlanması ve çek- senet tahsilatı olayına kanştıklan gerekçesiyle 9 kişi yakalandı. Sanıklarla birlikte, çetenin kanştığı olaylarda kullanılan 3 adet ruhsatsız tabancayla, bu silahlara ait şarjör ve mermiler ele geçirildiği açıklandı KüpeH'den açıklama • Haber Merkezi - ANAP Adana Milletvekili Mustafa Küpeli, 8 yıllık kesintisiz temel eğitim görüşmelerinin son oylamasına katılmamasımn yanlış anlaşıldığını açıkladı. Küpeli, yazılı açıkiamasında, görüşmeler sırasında üzücü bir haber aldıgını, dayısının vefatı nedeniyle Genel Başkanı Mesut Yılmaz'dan izin alarak cenazeye katılmak için Adana'ya gittiğini belirtti. Bazı gazetelerde adının "muhafazakâr" kanat içinde yer aldıgını. bu haberlere çok üzüldüğünü vurgulayan Küpeli, bu tarihi oylamaya muhafazakâr olduğu için değil, mazereri nedeniyle katılamadığını kaydetti. Orman işçisi • ADANA (AA)- Orman-Iş Sendikası Genel Başkanı Selahattin Güngör, Türkiye genelinde sayılan 85 bini bulan orman işçilerinin, birtakım sorunlan bulunduğunu belirterek "Hükümet, orman işçisinin sesini artık duymalf dedi. Güngör, Orman-lş Sendikası Adana Şubesi'nin Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, orman işçilerinin 1475 sayılı yasa kapsamına alınmasmı istedi. Hükümetin, "geçici işçilerin çalışma sürelerini 8 aya çıkarma planlan yaptığını" ifade eden Güngör, bu kapsama orman işçilerinin de alınmasını istedi. Erbakan, Anayasa Mahkemesi'nin kapatma karanna karşı hile önlemlerini arttırdı RP 'emanetçiye' teslimANKARA (UBA) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan. Anayasa Mahkemesi'nin kapatma karan karşısında. partinin malvarlığını Hazine'ye kaphrmamak için çalışmalannı yoğunlaşurdı. RP'nin kapatılmasına karşı emanetçi bir genel başkan ile yeni partı kurma hazırlıklannı tamamlayan Erbakan'ın. partide kullanılan malzeme ve araç-gereçte de "mutemet" yöntemini kullandığı ortaya çıktı. Milli Nizam Partisi (MNP) ve Mılli Selamet Partısi'nin (MSP) malvarlıklannı Hazine'ye kapüran Erbakan'ın. RP'de uygulamaya koyduğu emanet usulu ile kapatılma olayına çok önceden önlem aldığı ortaya çıktı. RP'nin başta genel merkez olmak üzere taşra örgütlerinde kullanılan her türlü araç-gereç ve malzemenin güvenılır şahıslar üzerine kaydedildiği bıldirildı. Parti içensinde "mutemet" kişi olarak görülen ve • RP'nin emanet defterine kaydedilen mallann sahiplerine iadesi için de döküm çahşmasına başlandı. RP Genel Merkezi'nin Balgat'takı binasınm sahibi olarak Erbakan'ın kasası olarak tanınan Beşir Darçın'ın Etaş Şirketi görülüyor. sayfalık savunmayı da dün Internet'e koydu. http: "www.rp.org.tr adresinden ulaşılan savunmada siyasi partilenn MGK kararlanna uyma zorunluluğu bulunmadığı savunularak "MGK icrai değil istişari mahiyette oiup ne kurula kanlan başbakan ve bakanlar hükümeti, ne de Genelkurmay Başkanı ve komutanlar orduyu temsil eder" denildi. Erbakan'ın "RP iktidara gelecek. Geçiş dönemi tatfa mı oiacak. kanlı mı oiacak" sözleri de şöyle sa\ unuldu: "Erbakan, 'Kanlı tehditlen bırakın. RP'nin genel yönetimde de iktidara gelip adil bir düzen kuracağı gûne ulaşıncaya kadar geçireceğimiz dönemi huzur, banş sadakatinden kuşku duyulmayan şahıslar üzerine alınan malzemenin, daha sonra bunlardan emanet almış gibı gösterilerek "Emanet defterine" alındığı belirlendi. Erbakan'ın, yayımladığı bir genelge ile, başta genel merkez olmak üzere partinin taşra örgütlerinde bulunan malzeme ile araç-gereçlerin envanterlerinin zaman geçirilmeden çıkanlmasını ve emanet alınan mallann sahiplerine iadesini istediği öğrenildı. RP Genel Merkezi'nin Balgat'taki bınasının da Erbakan'ın kasası olarak tanınan Beşir Darçın'ın Etaş Şirketf nin göründüğü bildirildi. Refah Partisi. davayla ilgili hazırladığı 215 ve kardeşlik içinde geçirelim' mealinde bir konuşma yapmıstır." Erbakan'ın Başbakanlık Konutu'nda 11 ocak günü tarikat şeyhlerine verdiği ıftar yemeğı ile ilgili suçlamalann "Söz konusu iftar yemeği RP adına değil Başbakanlık adına vvrümiştir. Bu sebepten RP ile hiçbir ilgisi voktur* denilerekreddedildığisavunmada Atatürk. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ve DSP lideri Bülent Ecevit'in tanık göstenlmesi de dikkat çekti. Savunmada. RP'nin 'laiklik karşıu eylemlerin odağı olduğu' iddiası da şöyle yanıtlandı: "Partimizdeğişınezvç değiştirflmesi teküf dahi edilemez olarak tanunlanan Türkiye Cumhuriyeti De\leti'nin laik devlet olduğu hususundakj temel ilkeyi benimsemiştir. Kurulduğu tarihten bugüne kadar da RP'nin tüm faalryetteri bu ilkeye uygun olarak gerçekleşmiştir.'' Çifler, Köşk'ten öç ahııa peşinde Hedef KÖŞk Ve TSK Başbakanlık koltuğunu kaybetmesinden TSK ve Cumhurbaşkanı Demirel'i sorumlu tutarak eleştiren Çiller, daha da ileri giderek iki kurumdan da öç alma planlan yapıyor. Çiller, kurmaylanndan devlette yeniden yapılanmaya yönelik çalışmalar yapmasını istedi. Çiller'in de Demirel'in görev ve yetkilerine yönelik çalışmalar yaptığı bildirildi. MCK'yİ bUdama planlan DYP kurmaylannın, " Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması ve Milli Güvenliİc Kurulu'nun (MGK) tümüyle istişare kurulu haline gelmesi, kararlannm yaptınmımn olmaması ve kurulda sivil temsilcilerin sayısının arttınlması"na dönük formüller üzerinde çalıştığı bildirildi. Kadınlar Refah'ı protesto etti İşçi Partisi İstanbul İl Kadın Komisyonu üyeleri. Ailenin Ko- runması Hakkındaki Yasa Tasansı'nın RP tarafından TB- MM'de engellenmesini protesto etti. Taksim Atatürk Anıt önünde toplanan İP Kadın Komisyonu üyeleri adına konusan Komisyon Başkanı Gökdere E. Candemir, RP'nin "Şeriatçı zih- niyetin. kadını aşağılayan. kadma yönelik şiddeti meşru sayan anlayışın bekçiliğine soyunduğunıT söyledi Candemir, kadını ikinci sınıf sayan bütün anlayış ve uygulamalann, yazılı yaa- sız yasalardan, insanlığın bilincinden ve yaşanundan temizkn- mesini istediklerini ve bu konuda aktif çaba içinde olacaklan- nı kaydetti. EUerinde "Şeriata hayır, a> dınlık Türtdye" pankar- ü taşıyan protestocular, slogan atarak dağıldılar. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 8 yıla tepkileri kınadı 'Camüerdekavgayagerekyok'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - De- mokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı Hü- samettin Cindoruk, 8 yıllık kesintisiz eğı- timin hoca ve imam yetişmesinı engelleme- yeceğini belirterek "Sokaklardavecamiler- de kavgaya gerekyok" dedı. Cindoruk, "Çil- ler, 'Cenazemizi kaldıracak imam bulama- yacağız' diyor. Peki Çiller. musalla taşına ya- ürdığı DYP'ye nasıl imam bulacak" diye konuştu. Cindoruk, siyasette başbakan, b'a- kan olmanın zor olmadığını, ancak namus- !u olmanın, namuslu kalmanın zor bir iş ol- duğunu ifade etti. Partisinin Mamak ilçe teşkilatını törenle hizmete açan Cindoruk, siyasetin yozlaştı- ğını, bunun da Türkiye'nin gelişimini en- gellediğini söyledi. Siyaset ve din arasın- daki çizginin belirlenmesi gereğine dikkat çeken Cındoruk. "Biz ne sağ, ne de sol par- tiviz. Biz merkez partiyiz. Bir yurttaşhk ör- neği ortaya koyaum. Dargınsanız geh'n ba- nşalım" dıye konuştu. 8 yıllık kesintisiz eğitim yasası konusunda DTP olarak mil- letvekillerini serbest bıraktıklannı belirten Cindoruk. herkesın oyunu özgürce kullan- dığını söyledi. Demokrasi ve ahlak arasındaki bağın son vıllarda azaldığını ifade eden Cindoruk. "Çiller, cenazemizi kaldıracak imam bula- ma> acağız diyor. Çiller, dinimizi değil ölü- müzü düşünüyor. Cenaze namazı 4-5 kişiy- le de kıhnır. Çiller'in bu konudaki eksiknği ortayaçıkıyor.PekiÇiUer.musallataşınaya- tırdığı DYP'ye nasıl imam bulacak" diye konuştu. Daha sonra da partisinin Altındağ İlçe Teşkılatı'nın açılış törenine katılan Cindoruk. burada kurban kesilerek karşı- landı ve konuşmasını bir şemsiyenin altın- dayaptı. Bu şemsiyenin. 4 yıldır Türkiye'de duran ekonomiyi harekete geçireceğini ifa- de eden Cindoruk. "Sizin, ailelerinizin ve ço- cuklannızu gelecekleri konusundaki kuş- kular ortadan kalkacaknr. Siyasete ahlak tekrargjrecektir"dedi. Siyasette başbakan, bakan olmanın zor olmadığını ifade eden Cindoruk, siyasette namuslu olmanın, na- muslu kalmanın zor bir iş oldugunu söyle- di. Cindoruk, şöyle konuştu: "Siyasette beceriksiz olabilirsiniz, sizi de- ğiştirebilirler. Alnınızda leke olmaz. Anıa si- yasette eğer size verilen o büyük devlet gü- cünü. devietin ortaya ko>duğu büyük pas- tayL kendiniz için, aileniz için, yakınlannız için paylaşırsanız alnınızda bu kurban ka- m lekesi kalır. Siyasetin içinde 45 yıl kaldık- tan sonra gene aranıza girebilmek. aramız- da pobs ohnadan kucak kucağa konuşabil- mek sadece ve sadece siyasette ahlakı reh- ber edişimizden doğmaktadır. Başbakan yaptığını/ kişinin, birdenbire bir serveti or- taya çıktı. ABD'de 6 milyon dolariık serveti ortaya çıkti. 'Ne kadar zamanda bu serveti yaptınız' dedik. '7 ayda' dedi. Bizlerin aldı- ğı maaşlarla onlann aldığı maaş arasında fark yoktu. Bu hesap Meclis'te verilmemiş- tir, dosva kapaulmıştır. O dosyayı kapatan- lar şündi Türk halkına dönüp ahlak dersi vermekte, dinin ve ahlakın elden gittiğini söyieyebilmektedir" dıye konuştu. HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Başbakanlık koltuğuna oturamamasından Türk Silahlı Kuvvetleri ile Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ı sorumlu tutarak eleştiri oklannı devietin zirvesine yönelten DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, bu kurumlardan öç alma arayışına girdi. Çiller. kurmaylanndan anayasadan kamu kurum ve kuruluşlanna kadar uzanan geniş yelpazede bir yeniden yapılanma hazırlığı ıçın çalışma yapmalannı istedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Akçalı. u Tam Demokrasi Projesi" çerçevesinde, sivil otontenin devlette denetiminı arttıncı ve ağırlığını hissettirici bir î"apılanmaya gidileceğini söyledi. DYP kurmaylanitın, " "Genelkurmay'm Mîlli Savunma Bakanlığı'na bağlanması ve Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) tümüvle istişare kurulu haline gelmesi, kararlaruun yaptunmı olmaması ve kurulda sivil temsilcilerin sayısının arttınhnası r 'na dönük formüller üzerinde çalıştığı bildirildi. 50'ye yakın milletvekili kaybıyla muhalefete düşen Çiller. oturamadığı başbakanlık koltuğunun rövanşına hazırlanıyor. Kendisine yakın kurmaylanndan anayasadan başlayarak devietin kurumlannın masaya yatınlmasını isteyen Çiller'in, özellikle ordu ve Köşk'ü mercek altında tuttuğu bildirildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere olan kızgınlığını, "Türkiye'de fiilen başkanhk sistemi uygulanıyor" görüşüyle dile getiren Çiller'in, Cumhurbaşkanf nın yetki ve görev süresıne dönük bazı planlar yaptığı kaydedildi. Genelkurmay Başkanlığı ile MGK'ye de tepkili olan Çiller'in. bu kurumlar ile ilgili olarak da yeniden yapılanma formüllerini kurmaylanyla tartıştığı bildirildi. DYP lideri Çiller'in. önümüzdeki günlerde ıneceği meydanlarda "demokrasi" söylemini öne çıkararak 8 yıllık kesintisiz temel eğıtime karşı mücadelesini anlatacağına dikkat çekildi. Çiller'in bu konuda verdiği mesajlarla gözünü RP tabanına diktiginin ortaya çıktığı \oırgulandı. IRMIKI AYDIN ENGİN "Hoşgeldin Işık" diyeceğim ama doğrusu dilim varmıyor. "Hoşgeldin"'\n iki üç gün ge- cikmesi biraz da bundan. (içeri) çıktıktan sonra "Yeni- den aktif gazeteciliğe döne- ceğim" demişsin. Bunu tam anlayabilmiş de- ğilim. Yani ne yapacaksın? Örneğin ihale takip eden, çalıştığı gazeteye reklam ge- tirip yüzde alan aktif gazete- ciler var. Ama sen bunu bece- remezsin. Çukurova gazete- cisi Çoban Yurtçu'nun çul- suz oğlu milyondan büyük sayılarla toplama çıkarma ya- pamaz. Çarpma bölme, yüz- de hesaplarını ise zaten hiç öğrenememiştir. Demek ki senin aktif gazetecilik böyle bir kanalda yürümeyecek. Çulsuz geldin, çulsuz gide- ceksin; maaşınla ay sonunu getirdiğinde marifet göster- miş gibi övünüp mutlu ola- caksın. Işık İçeri Çıktı Büyük iş çevrelerinin ya da siyaset seçkinlerinin çevrele- rinde dolanıp kulak misafiri olduklannı haber diye tezgâh- lasan diyeceğim, ama daha düşünürken beni bir gülme alıyor. Bakarsın "Efendim ül- kenin bu darboğazdan çık- ması için..." diye söze başla- yan adı işadamına çıkmış bir herıfin cümlesini, "...seningi- bi devlet ihalelehni mafya usulü bağlayıp üç kuruşluk kamu hizmetini üç bin üç ku- njşa getirenlerin belinin kırıl- ması gerek" diye tamamlayı- verırsin. Yani sana o alanda da ekmek yok. Demek ki gene benim bildi- ğim IşıkYurtçu olacaksın; bir gazetede ya haberciliğe so- yunacaksın ya da yazıişleri masasının bir ucuna çöküp başlık verecek, haber birleş- tirecek, haber düzeltip sayfa çizeceksin. Haydi başla bakalım. Bak şurada bir haber var. Marmaris'te yanan güzelim ormanların ardından ağıtlar düzülüyor. "Yeşile kıyan eller kınlsın. Ormana kıyanlar va- tan hainidir" deniyor. Bu ha- beri mutlaka kullanmalı değil mi? Birinci sayfadan en az üç sütun girmeli. Ama Işık, bak şurda bir kı- sa haber daha var: Güneydo- ğu'da tükenen ormanlardan sonra sıra Antakya bölgesine gelmiş anlaşılan. Teröristler saklanmasın diye Antakya dağlarında ormanlar yakılı- yormuş. Köylüler bilmem kaç yüz imzalı dilekçe ile başvur- muşlar. Dilekçelereyanıtyok. Ama dilekçe veren köylüler özel timcilerce sorguya alın- mış. Sorgu sırasında ağaçtan anndırılmış dağlarda çığlıklar filan yankılanmış... Bu haberle bir önceki habe- ri birieştirsek Türkiye'nin pa- radoksu ve çıkmazı ne güzel sergilenir değil mi ? Yalnız bir sorun daha var. Hani senin pek iyi bildiğin Türk Ceza Ya- sası'nın 159. maddesi. Hani içinde "...devietin güvenlik güçlerini tahkir ve tehzil edenler beş yıldan az olma- mak üzere..." denen madde. N'oldu, içini sıkıntı mı bas- tı? lyı peki, bırak o haberieri, gel şu habere bak: "... //;' kırsal kesiminde sıcak temas sağlanan teroristlehe çıkan çatışmada beş terörist ölü ele geçin'ldi, teröristlere yataklık etttiği anlaşılan üç köylü öldürüldü. Çatışmada iki konjcu ölünken bir asker de şehit oldu..." Hooop hooop! Haberin başlığıyla o kadar oynaya- mazsın Çoban Yurtçu'nun oğlu. Neoluyoröyle, "Güney- doğu'da kan dinmiyor: Tür- kiye dün de 11 evladını yitir- di" diye başlık atmaklar? Ne demek "Ölü ele geçirildi - Öl- dürüldü - Öldü - Şehit oldu" ayrımı ve sıralamasını gözar- dı etmekler?.. Olmuyor mu Işık Yurtçu? Bak bunca yıl birlikte çalış- tık, "içeriçıkmadan önce" \n- san bir arkadaşına sormaz mı? Diyelim çıktın, aktif gaze- tecilik karannı insan arkada- şına bir danışmaz mı? Ara- mızda kararlaştırsaydık. "El- ma dersem çıkma, ayva der- sem çık" hesabı benim ses- lenmemi bekleseydin. Bildi- ğini okudun çıktın. Aktif gazeteci! Ye bakalım şimdi ayvayı!.. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA İnanç Sömürücüleri... Şeriatçı gazeteler, televizyonlar ve radyolar kıskırtmaya devam ediyor... Işte, dün yayımlanan 'şeriatçı gazetelerden' bir- kaç başlık: "2. Şeflikdönemi..." Altında İsmet inönü ve Mesut Yılmaz'ın fotoğ- rafları: "Dün İnönü, bugün Yılmaz..." Neden şeflik dönemiymiş, birlikte okuyalım: "Türkiye, 'eğitimde reform' adı altında imam- hatiplerin orta kısmı ve kuran kurslannın kapatıl- dığı, ezanlann susturulduğu 50 yıl önceki 'şeflik dönemi'ne geri dönmüş oldu..." Bir başka şeriatçı gazete şu başlığı atmış: "Imam-hatiplerin orta kısmı resmen kapatıldı... Yarasa bayramı kutlu olsun...." RP'li eski Kültür Bakanı Ismail Kahraman'dan 'malı götürürken' faka basan Spag Abdurrah- man ise "Yazıklar olsun" deyıp eklıyor: "Kesintisiz yasa tasarısı Meclis'ten geçti. Biri- leri, 'Bu yasa ya geçecek ya geçecek' diyordu. Onlann istediği oldu. ANAP, iktidar olmasının di- yetini ödedi. Bu CHP'nin başansıdır..." Sevsinler seni Spag Abdurrahman! Evet!.. Din bezirgânları ayakta bugünlerde. He- le Spag Abdurrahman müthış öfkeli! İBDA-C ve Hizbullah militanı yazarlar ne âlem- de? Onlar, "Camiler sadece ibadet yeri değildir, si- yasi tartışmalar da yapılır" deyıp Cezayir modeli- ni Türkiye'ye taşıyarak ülkemizi kan gölüne dö- nüştürmek istiyorlar... Artık şeriatçıların maskesi düşmüştür... Bir İBDA-C hayranı yazar, Hasan Celal Gü- zel'in "Sen demokratım" demesini bıle içıne sin- diremeyip şöyle sesleniyor: "Demokrasıden tiksınmişimdir, çokşükürMüs- lümanım..." • • • Sekiz yıllık kesintisiz ve zorunlu eğitim. şeriatçı kuşatmayı bir çırpıda yok edecek mı? inanç sömürücülerinın çanına ot tıkayacak mı? Mılli Eğitim tarikat çemberinden kurtarılabılecek mi? Çok zor ama o denli de kolay!.. Türkiye'nin 16 Mart 1848'den beri 150 yıllık öğ- retmen birikimı bulunuyor. Ancak köy öğretmen okulları, yüksek öğretmen okulları. ilköğretmen okullan, eğitim enstitülerı ka- patıldı... Öğretmen okullan diğer meslek okullan gibi (Sa- nat enstitülerı, ımam-hatip okulları) 1973 yılında kapatılıp 1974'te öğretmen lisesı oldu... Şimdi Eğit-Der Başkanı Mustafa Gazalcı'yı dinleyelim: "1974'te öğretmen liselerine dönüştürülen il- köğretmen okullarını (eskı Köy Enstitülennı) bıtı- renler öğretmen olamazken meslekı eğitımden geçmeyen türlü meslekler için yetişmış kişiler öğ- retmen yapıldı. Özellikle eskı Milli Eğitim Bakanı Sayın Mehmet Sağlam zamanında -El Ezher mezunu şeriatçılar da içinde- her unıversite mezunu, eğıtimden ge- çirilmeden öğretmen olarak atandı. Öğretr^efilik{ büyük bır yara aldı. Öğretmen, oğretmen okulunday&tişır. Ya3ala-t nmızda olduğu gibi bir meslektır. Her bilen. her önüne gelen öğretmen olamaz. Binalan, arazileri, hazır öğretmen okullanyla, öğretmen Anadolu liseleri temel alınarak öğret- men yetiştirme işiyeniden ele alınmalıdır. Bu okul- ların süresi uzatılır, en üstte bir eşgudüm sağla- yacak üniversiteye (öğretmen- eğitim üniversite- si) bağlanır. Yeni dersler konur. (Yabancı dil, bil- gisayar gibi.) iyi öğretmen iyi eğitim yapar. Öğretmen yetiştirme ışini yeniden ciddi olarak ele almadan eğitim reformu eksik kalır." • • • Sekız yıllık kesintisiz ve zorunlu eğitim tek ba- şına 'şenatçı yapılanmaya' birçözüm getırmez... Önce, 'meslek okullan' eskı işlevıne dönüştü- rülmelidir. Yani öğretmen okulları, kız ve erkek şa- nat enstitüleri yeniden öğretime başlamalıdır. Öğ- retmen okullannın açılması öğretmen açığını ka- payacağı gibi imam-hatip okullarına karşı olan il- giyıdeazaltacaktır... Türkiye'de gencilik ve yobazlık devlet eliyle bes- lenmiştir. Suudi Prens Muhammed Faysal Al Su- ud'a 'fahri doktora' veren Anadolu üniversitelerı- nin pek çoğu 'şeriatçı kuşatma' altındadır... Bugün şeriatçı basın, televizyonlar ve radyola- nn "Imam-hatipler kapatıldı" diye bağırıp bir kı- sım çevreleri kıskırtmaya çalışmaları pek önemli değildir... Burada üzerinde durulması gereken, tepeden tırnağa laik, demokratik bir yapılanmadır. Bu yapılanmanın 'Türkiye Müslümam' gibi bir çizgiye çekılip Türk-islam sentezi doğrultusunda mayalanması çoktehlikelidir... Türkiye'de şeriat ve ırkçılık devlet eliyle yeşer- tildi, büyütüldü... Eğer demokrasiyi benimsiyorsak şeriat ve ırk- çılığa geçit vermeyelim... Bunun için de çağdaş öğretmen yetıştirmek zorundayız!.. Acaba yeterince ders aldık mı? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 STÖ'ler karşı çıkıyor Talana karşı guç bır iigı MUĞL.\ (Cumhuriyet)- Özellikle kıyı yörelennde yoğunlaşan Hazıne arazile- ri talanına karşı, sivil top- lum örgütlen hareketlendi. Bodrum'da Gümbet ve Kumbahçe dolgu alanlan- nm REFAHYOL hüküme- tince 3 firmaya kıralanma- sına avukatlar bır deklaras- yon yayımlayarak karşı çıktılar. Muğla Belediyesi de kentsel çevTe sorunlan- na karşı çevre belediyeler- le ortak çalışma başlattı Bodrum Belediye Baş- kanı Tuğrul Acar'ın Hazi- ne arazilerinın kiralanma- sına karşı tepkı oluşturma çağnsına ilk yanıt Bod- rumlu avukatlardan geldi. Bir deklarasvonla tepkılen- ni dıle getiren a\ukatlar, Gümbet ve Kumbahçe'de- ki dolgu alanlannın beledi- ye tarafından 10 yılı aşkın süren çalışmalar sonunda Bodrum'a kazandınldığını anımsatarak şu görüşleri sa\undular: "Beledi\ebas- kanlığmca bu alanlar plan üzerinde park olarak aynl- mışve 1/1000 ölçeklipian- lan da Bayındııiık \e Iskân Bakanlığı'na onaj lattınl- mıştır. Bu alanlann İmar Yasası uyannca park alanı olarak planda aynlnuş ol- malan nedeniylelerki talep edilmiştir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle