23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmem Orhan Erinç • Genel Yayın (CoordınattHÜ. Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşlen Mudürien tbrahim Yıldız - Dinç Tayanç • Sorumlu Müdür Fikret hkiz • Haber Merkezı Müdüıû HakanKaraOGorselYonetmen Fikret Eser Dış Haberier Şinasi Daıuşoğtu # Lstihbarat Cengiz Yıldınm 9 Kultur Handan Şenkökeo 9 Spor \bdülkadir Yücelman 0 Ekonomı Seda Oğnz • Makakler Sami karaören • Düzelmıe. Abdullah Yinai Fotoğıaf ErdoganKöseoğlu •Bıigı-Eîetge Edibe Buğra • Yurt Haberlen- Mehmet Faraç YaymKunılu. Ühan Sdçuk(Başkan). Orfaan Erinç, Oktay Kurtböke. HikmetÇetinkaya. Şükran Soner, Ergun BalcL Dfaç Tayanç, tbnhim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay 9 Haber Mudurü Doğan Akın Ataturk Bulvan No 125. Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • tzmır Temsılcısr Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks.4419117#AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, tnonü Cd 119 S No 1 Kat l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Mûessese MüdüriL Üstün Akmen •KoordmatörAhmetKonılsan# Muhasebe: Bnlent Yener#Idare Hüseyin Gürer • lşletme Önder Çelik • Bılgı-tşlem Nail İnaJ • BılgısayarSıstem. Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran • Koordınatör Reha Işıtman 0 Genel Müdür Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 \tyımlavan ve Basao: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yaymcılık A Ş TurkocagıCad 39'4l Cağaloglu 34334 Ist PK 246 îstanbul Tel (0;712) 512 05 05 (2Ohat) Faks (0212)513 85 95 . o »/*;ı ı c j n c 1QQ7 t m c a V - 4 ^ ftiinpsfilO Ödlp- H 1 S tkinHi • 1 7 01 AWarrr 70 07 Yat«ii-?1'î7 1 » A Ü U M U M W / imsaK. 4.J i UUneş.O.lU UglC 1J.13 lKinqi.l/.Ul /VKŞam/U.U/ ıaiSl.Zl..)/ Kayıtlar bugiin başladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anadolu, Fen ve Anadolu öğretmen hselerine kayıtlar bugün başladı. Bu lıselere girmeye hak kazanan öğrencilerin kayıtlan 22 ağustosa kadar sürecek. Anadolu ve fen hselerine kayıtlann ardından, açık kalan kontenjanlar, mılli eğitim müdürlüklennde duyurulacak Açık kontenjanlara ön kayıt başvunılan, 25-29 ağustos tarihlen arasında yapılacak. Anadolu öğretmen lıselenndeki açık kontenjanlar ıse 25 ağustosta okul müdürlükJerinden öğrenılebilecek. Elvis hayranı rekor kındı • PAVVLISH(AA)- Ingılte're'nın. Pavvlish kentınde, Gary Jay adlı Elvıs hayranı bır Ingıliz, 10 saat boyunca durmaksızın Elvis'in 100 şarkısını söyleyerek bu alandaki dünya rekorunu kırdı. Elvis Presley'in 20. ölüm yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma gününde, aralannda 'Blue Suede Shoes', 'Love Me Tender' gibı parçalann da bulunduğu 100 Elvıs şarkısını söyleyen 33 yaşındaki Elvis hayranı Gary Jay, Guinnes Rekorlar Kitabı'na girmeyi hak ettığinı öne sürdü. En büyük çevre ödülü • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Dünyanın en büyük çevre ödülü olarak kabul edilen Stockholm Water Pnze'a (su ödülü) 69 yaşındaki Amerikalı profesör ve su bilimci Peter S. Eagleson layık görüldü. "Ekolojiyle hem hidrolojiyi hem de biyoloji, fizik, kimyayı bir araya getirmesı" nedenıyle bu ödüle layık görülen Prof. Eagleson"a 150 bın dolar tutanndakı ödülü lsveç Kralı Carl Gustaf tarafindan verildi. B Nmo'nun zarar tahmini • CAKARTA(AA)- Sadece Istanbul'da 200 mılyar liranın üzerinde zarara neden olan Pasifîk Okyanus'u kaynaklı kötü hava koşuluna verilen isim olan El Nino, dünyayı kuraklık ve milyarlarca dolarlık zararla tehdit ediyor. Meteoroloji uzmanlan, her 2 ya da 7 yılda bir görülen El Nıno'nun, bu seferki etkısınin daha uzun süreli olduğunu belırtiyorlar. Dünyayı 22 ay boyunca etkısı altma alarak seller ve fırtınalara neden olması beklenen El Nmo'nun, bu dönemde, 1982-83 yıllannda verdiği 13 milyar dolarlık zarardan daha çok maddi zarara yol açacağı tahrrun ediliyor. Tıpta uzmanlık kurultayı • İstanbul Haber Servisi - Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı'nın dördüncüsü, kasım ayında Istanbul'da yapılıyor. tstanbul Tabip Odası'ndan yapılan açıklamaya göre, daha önceki yıllarda uzmanlık eğitimi sorunu, çözüm yöntemleri ve yasal düzenlemelerin ele ahndığı kurultayın bu yılki konusu, uygulamaya dönük düzenlemeler. Ücretsiz olan kurultaya, Sağlık Bakanlığı, tıp fakültelen, SSK, YÖK, GATA, DPT. TTB, uzmanlık dernekleri, Tıp Dergi Kunılu. tabıp odalarmın uzmanlık eğitimi ile ılgili temsılcilerınin katılması bekleniyor. Sosyal tesislere ilgi yok • ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devletten uygun koşullarda arsa alan turizmcılenn, satışa çıkanlan kamu kurumlannın sosyal tesıslenne ılgi göstermedıği bildirildi. REFAHYOL hükümerinin 390 trilyon lira gelir beklentisiyle satışa çıkardığı sosyal tesıslerden bu yıl yalnızca 1 trilyon 154 milyar lıra gelir elde edilebildiğıne dıkkat çekildı. Datça'nın Burgaz yöresindeki kazılarda Batı Anadolu'nun arkaik dönemine ait önemli bulgular ortaya çıktı 6 Kayıp coğrafya' aydmlamyor• Datça'nın Burgaz ören yerinde sürdürülen kazılar, ızgara kent planının, Hipodamos'tan çok önce Batı Anadolu'da uygulandığım ortaya koydu. Kazılarda arkaik dönem sivil yaşamı ve mutfak kültürü hakkında önemli bilgiler elde edildi. ASUMANABACIOĞLU den kaz! başkanı Doç.Dr.NumaııTıı- na, az et yiyen, daha çok bitkisel bes- lenmeye dayanan toplumun ev yaşa- mıyla ve mutfak kültürüyle ilgili ilgınç bulgular elde ettiklerini, bunlardan en önemlisinm de ilk kez karşılaştıkJan "düdüklü tencere" olduğunu söylü- yor. Datça iskelesinin ikı kılometre ku- zeydoğusunda yer alan Burgaz ören ye- ri, Datça Yanmadası'nda Hellenistik çağ öncesine aıt bilinen en önemli ar- İZMÎR-Datça'nın Burgaz yöresin- de yapılan kazılar, Batı Anadolu'nun "kayıp coğrafya" diye adlandınlan ar- kaik dönemine ait ender kentlerinden • birini ortaya çfkanyor. Konut alanın- daki çalışmalar, ızgara kent planının, Hipodamos'tan çok önce de Batı Ana- dolu'da uygulandığım göstenyor. Ba- tı Anadolu'nun arkaik dönem sivil ya- şamını anlamaya çalıştıklannı kayde- keolojik merkez olarak nitelendiriliyor. Burgaz'ın, Knidos kentinin 10 350'ler- den önceki yerleşım yeri olduğu belir- tiliyor. Burada yaçılan arkeolojik ka- zılar, Knidos'un tO 6-4. yüzyıllar ara- sında. yanı arkaik çağ boyunca Bur- gaz'da yer aldığını, daha sonra İÖ 4. yüzyılda Tekir Burnu'na taşındığını kanıtlıyor. Burgaz kazılannı yürüten ODTÜ öğretım üyesi Doç. Dr. Numan Tuna. Batı Anadolu'da arkaik dönem kent- lerinin, iklim ve deniz sevıyesındeki bü- yük değişiklikler nedeniyle yüzeyin çok altında bulunduğunu, bu nedenle de "kayıp coğrafya" diye adlandınldı- ğmı beİirterek, "Mesela, arkaik Efes'i bilmiyonız. Burgaz ise Foça ve Lrla Klazomenai gibi nadir arkaik dönem ömeklerinden birisi. Bu açıdan kayıp kenüerden birini kazmak önemli" dı- yor. Burgaz'da yapılan kazılar, Hıpo- damos tarafindan Yunan kentlenne ge- tirilen ızgara planının Hipodamos'tan çok daha önce bu yerleşim yerinde uy- gulandığım da ortaya çıkanyor. Bur- gaz'daki ızgara kent planını Batı Ana- dolu için oldukça eski bir örnek ola- rak nitelendiren Doç. Dr. Tuna, konut alanını kazmanın bu açıdan önemli ol- duğunu söylüyor. Amaçlanndan biri, konutlarda ya- pılacak çalışmayla sivil hayatı anla- mak olan kazılarda beklenmedik bır şe- kilde karşılaşılan ızgara kent planı. Doç. Dr. Tuna'yagöre, "mutlakaeşit- likçi bir düzenin" varlığını gösteriyor. Eşit olarak bölünen konut parsellenn- de "farklı pianlarda" konutlar bulun- ması ise "eştt" ancak "tektip" olma- yan bir yaşam tarzının göstergesi. Konut alanlan ıçındeki ç'alışmalar mutfak kültürü ve ev ekonomisiyle il- gili ilginç örnekler sunuyor. Doç. Dr. Tuna, bu bölgeye özgü. daha önce hiç rastgelmedikleri ev yaşamıyla ilgili kapkacak türleri ortaya çıkardıklannı beİirterek. buna "arkaik dönem dü- düktü tencerevi" örnek göstenyor. Mut- fak kültürü konusunda yenilikler ge- tıren bu bulgularla ilgili olarak Doç. Dr. Tuna, şu bılgileri veriyor "Birçok kazı alanında pişirme kap- lan çıkıyor anıa düdüklü tencereye benzeyen, buharia pişirme\e davanan kaplarla hiç karşılaşmamıştık. Kap- kacakla ilgili çaltşmama karşın daha önce ya>ınlarda da hiç görmemiştim. Çift cidartı bu pişirme kaplarmı ilk kez görüyorum. Böjiece neteri nasıl pişir- dikleri konusunda fildr sahibi olıryo- ruz. Örneğin fazla et yemi\t)rlar, keçi, domuz eti ve balık jiyoriar. Ta\iık ye- nûyorlar, >umurta kuDanmryorlar. Yu- laf ezmesi>iyorlar. Bitkisel proteüı kul- lanımı oldukça fazla. Zeytin, şarap \e ûzümtüketiyortar. Temel besinleri bun- lar." vrupa'damüzik seli Londra'da VVemHey Stadı'nda önceki gün düzenlenen "Songs and Msions" (Şarkılar ve Görüşler) konserini 70 bini aşkın müziksever izledi (sağda). Rod Ste- wart, Jon Bon Jovi ve Yazawa (üstte) ile Toni Braston, K.D. Lang, Seal gibi bir- çok ünlü şarkıcı ve müzik gnıbunu bir araya getiren bu doyumsuz müzik şöle- nini, dünyanın dört bir yanından 500 mihon insanın da ekranlan başında iz- ledOderi belirtikU. Öte yandan İsviçre'nin Zürih kentinde düzenlenen Avnıpa'mn ikinci büyük tekno müzik festi\ aline ise yarım mİryonu aşkın müziksever katıl- dı. Tekno müzik ha\ ranlannın ilginç gö- rüntüler oluşturduiklan (solda) festiva- le kaülanlar saatlerce dans ettL (Fotoğraflar: REUTERS) MARMARİS TARTIŞMASI Yangındarantve karapara et/dsi KİRLtLİK İNSANLARI YAVAŞ YAVAŞ HASTALIĞA ÎTİYOR Artan çevre sorunları sağhğı tehdit ediyor MUĞLA(Cumhuriyet)- Marmaris'tekı son orman yangınıyla ilgili 'sabotaj' olasılıklan tarüşılırken ger- çek suçlulann bölgedeki rantçılar ve kara para ak- layıcılan olduğu öne sü- rüldü."Bölgede kadastroya kim karşı çıkıyorsa. ldm köy senedi ile arazi alun sabmı yoluyla rantiyecüik yapıyorsa suçlular onlar- dır. Bölgedeki bazı muh- tarlar ve bazı orman ko- nıculan soruşturulursa, bunlann nerelcri kaç kişi- >«samldan beürknirse ger- çek ortaya çıkar" savian ortaya atıldı. Bölgede "Padişah tapu- su" nedeniyle köylülerle davalık olan emlakçı Me- tin Kaya Çağlayan da bu tartışmalara katılarak şu soruları gündeme getirdi: "Ormanlanmız niye rantartokça\ r amyor? Böl- gede köy senedi ile mal sa- nkügını bUmiyvr muyııi? Bölgede ne kadar kara pa- ra aklanmış? Orman ka- dastrosuna neden saldın- byor? Kaç orman korucu- su arsa saocılığı vapmak- tadır? Geçen sene yanan alanda ne kadar ağaçlan- dırma yapüdı? Ne kadar alan ağaçjandırma dışı kal- dı? Ağaçlaodınna dışı ka- lan yerler ne oluyor?" 'Ranthırsı1 Orman yangınlan içın yasadışı örgütleri sonım- lu tutmanın kolaycılık ol- duğunu da vurgulayan Çağlay an,"Yangınların te- mehnde rant var. Hisaro- nü'nde300 kaçak yapı bu- lunuyor. Bugüne kadar bunlara kim, neden göz yumdu? Ormanlar önce yaküıyor. sonra arsa olu- yor, işgal edili>or, köy sene- di ile saûhyor. Sen yanan alanlann tamamını ağaç- landırabiliyormusun? Bu yerlere hâkîm misin?" dedi. Bu arada, bölgede yan- gınlann dağlarda değıl de, koylarda çıkmasına da dık- kat çekılerek geçen yıl ya- şanan büyük facia sonra- sında, Marmaris ormanla- nnda denetim yapılabile- cek yollar açılmaması, yan- gınlarda itfaıyenin kullana- bıleceği küçük göletlerin oluşturulmaması da eleş- tiriliyor. SAADETUSLU Gelişmiş sanayinin ya- ramğı hava kirliliği, egzoz, gürültü gibi pek çok çevre sorunu, insanlan yavaş ya- vaş hasta ediyor. Çevre so- runlanmn ortaya çıkması- nın uzun zaman aldığını vurgulayan CerrahpaşaTıp Fakültesı Halk Sağlığı ve Çe\Te Anabilim Dah'ndan Uzman Dr. Günay Can, "Bu dunım insanlardastre- siyaraor.Strese bağh olarak dagü\msizlik.algılamabo- zukluğu, hayata küsme gi- bi durumlar ortaya çıkarr diyor. Günlük hayatta karşılaş- tığımız, çeşitli çevre fak- törleri, insanlann kanser- den kısırlığa, deri hasta- lıklanndan işitme bozuk- luklanna, psikolojik sorun- lara kadar pek çok hastalı- ğa yakalanmasına neden oluyor. Uzman Dr. Günay Can, çevrenin neden oldu- ğu hastahklann ortaya çıkı- şının çok zaman aldığını behrtirken, bir hastalık için kesin çevresel kökenli so- nucuna da varamadıkları- na dikkat çekiyor. Çevre sorunlanmn en önce orta- ya çıkan etkisinın stres ol- duğunu kaydeden Can. şun- lan söylüyor: "Insanlarher- hangi bir çevre faktörün- den ne kadar etkflenecekle- rinibilmiyorlar. Böyle olun- ca da kişidf karamsariık, algüamada bozukluk, Lstek- sizük, hayata küsme, güven- sizlik gibi durumlar ortaya çıkıyor. Bunun önünegeçfl- mesi için kişiJerc duzenli ve doğru bilgi verümelL'" Çevre sorunlan arasında en tehlikelisinin hava kirli- liği olduğunu behrten Dr. Can, diğer kırliliklerden ka- çılabileceğini, ancak hava kirlilığinden kaçmanm • Hava, su, gürültü ve radyoaktif kirlenme gibi sorunlar, insanlarda kanserden kısırlığa, deri hastahklan ve işitme bozukluklanndan psikolojik sorunlara kadar pek çok hastalığa yol açıyor. mûmkün ohnadığmı söy- lüyor"1989-92 >illan ara- sında Paris'te yapılan bir araşorma sonucunda yılda 350 kişinin hava kirtiliğin- den öldüğü beUriendL Pa- ris'teki hava kirliliği İstan- bul'dan 4 kat daha az. Yine 1952'de Londra'da 3 gün devam eden sis ve ha\a kir- tUiğj nedeniyle4 bin kişi ya- şamını yitirdi. Bu dünyada görülen en büyün akut kir- Bk.Kışmfi}sfl>Tikıtiann,ya- zm da ozonun neden oldu- ğu hava kirliliği, solunum ve kalp sistemiııe kötü etki yapar. Göz ve cüttc tahriş- lere neden olur. Bunun için hava kirliliği uluslararası düzeye çekflmefi." Çevre uzmanı Dr. Günay Can, insan sağlığını etkile- yen diğer çevre faktörleri- e-posta: tan @ prizma.net. tr ni de şöyle sıralıyor: Gürültü- Stress, uyku dü- zeninde bozukluk, tansiyon artışı, sinirlılikhali, algıla- mada bozukluk, işitme kay- bı, okuma-yazmada zorlu- ğa neden olur. Bu dunım- dan konınmak için özelhk- le gürültülü ortamda çalı- şanlarkulakhk takmalı, cam ve duvar ızolasyonu yapıl- malı, yol kenarian ağaçlan- dınlmalı. Su kirtfliği- Mikrobiyolo- jik kirlilikte, tifo, kolera, sanlık, parazit ve şiaella (Bir çeşit ishal) görülür. İn- san ve hayvan kaynaklı kir- lenmedir. En çok dikkat edilmesi gereken nokta su- lan kaynatarak içmedır. Ge- rekiyorsa yiyecek maddele- rini yıkarken suyun ıçine az miktarda çamaşır suyu ve kıreç kaymağı da kahlabi- lir. Kimyasal kaynaklı kir- lenmeler sonucu ise kan- ser, sinir sistemi bozukluk- lan, çocuklarda sindirim sistemi hastalıklan ve zekâ geriliği görülür. Içme sula- n yakmındaki otoyol ve fab- rika atıklan neden olur. Radyoaktif kirlenme- Nükleer santrallar ve bağ- lı kazalar, uranyum ıçeren kömürlerin yakılması, has- tanedeki bazı tetkikler so- nucu ortaya çıkar. Lösemi, tiroid kanseri, akciğer kan- seri, kısırlık, stress gibı has- talıklara neden olur. Deniz kirliliği- Kanali- zasyon sistemleri, fabrika atıklan, gemiler, gemi ka- zalan gibi insan kaynaklı nedenlere bağlıdır. Tanma bağh kirlilikler olan ilaçla- ma ve gübreleme sonucu akarsulardan denize kırhlik taşınır. İshal, cılt ve gözde tahriş, idrar yolu enfeksı- yonlan görülür. Kirli sular- da avlanan deniz ürünleri de insan sağlığına zaralıdır. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Kemalizm, Asla 'Avrupa/Merkezci' OlmadıL Tele/sekreterde, Doğu Perinçek'in uyansı:"- Ya- zınızı okudum, 'Kemalizm'in, Avrupa/Mer- kezci tarih görüşüne ne kadar karşı olduğunu, daha açık ortaya koyabilirdiniz! 'Türk Tarihi'nin Anahatlan' krtabı, bunun kanıtdır." Uyanya se- bepolan yazı, 'erken'cumhuriyet döneminde, Tür- kiye'nin, hiç de Batı'y' a 'bütünleşme' politikası güt- mediğini belirten yazı; hatırlayacaksınız, tam tersi- ne, o yıllarda, Gâzi'nin handiyse Batı karşrtı bir Av- rasya politikası yürüttüğünü söylemiştım. (Cumhu- riyet, 1 Ağustos 1997) Gerçekten de, 'Türk Tarihi'nin Anahatlan', nere- sinden bakılsa, Gâzi dönemi dış politikasının (temel- de, 'Kemalist' tarih görüşünün) sergilendiği bir ki- tap. Ne olduğu, şöyle açıklanmış: "Türk Tarih Hey'eti azalarından Âfet hf. ile Mehmet Tevfik, Sâmih Rifat, Akçura Yusuf, Dr. Reşit Gâlip, Hasan Cemil, Sadri Maksudî, Şem- settjn, Vâsrf ve Yusuf Ziya beyler tarafindan ik- titai (derleme), tercüme ve telif yollanyla yapılmış bir teşebbüstür." Niçin yapıldığına gelince, o şöyle bir gerekçeye bağlanıyor: "Türk Tarih Hey'eti'nin başka azalarımn ve mevzu ile alâkalı zatiann mütalea ve tenkit na- zarlanna arzolunmak üzere, yalnız yüz nüsha basılmıştr." Niçin yazıldığı, daha az önemli değil; deniyor ki: "...bu kitap, belirli bir amaç gözetilerek yazıl- mıştır Tarih kitaplannın çoğunda, Türklerin Dün- ya Tarihi'ndeki rolleri bilinçli ya da bilinçsiz ola- rak küçültülmüştür. Türklerin atalan hakkında böyle yanlış bilgi edinmesi, Türklüğün kendini ta- nımasında, benliğini geliştirmesinde zarariı ol- muştur. Bu kitapla hedeflenen asıl amaç, bugün bütün dünyada tabii mevkiini geri alan ve bu bi- linçle yaşayan milliyetimiz için zarariı olan bu ha- talann düzettilmesine çaiışmaktadır." (Türk Tari- hi'nin Anahatlan, s: 25, Kaynak Yayınlan, 1996 / ilk basıltş 1930.) TürkTarihi'ni 'ulusal' bir eksene oturtmak için, işe tarih ve dil konulanyla başlayan Mustafa Kemal'in, aynı şeyi dış politikada göstermiş olmasına şaşma- lımı? Câzi. neye başkaldırmıştı? Pat! 6O'lı yıllar, Paris: Ckıartier'de sonbahar, bul- vaıiann sıra ağaçlannda hüzün; öğrenci kahve- lerinde, Asya'lı, Afrika'lı 'milliyetçi' solcu öğrenci- lerietartışmalanmız; yeryüzünde Vçüncü Dünya'nm ağıriığı hissediliyor; 'Sistem'in eski sömürgeleri, bi- rerikişer, ayaklanıyorlar. Bu kadar mı? Hayır ilim hay- siyetine sahip bazı Bat'lı yazarlar (Ballandier, Zi- egler, Dopp, Gorz vb.); 'çevre ülkelerinin' bazı ay- dınlan (Mahmud Hüseyin, Sâmir Âmin, vb.) Avru- pa/Merkezcı tarih ve kültür anlayışının, yeryüzünde yaptığı 'tahribatı' gündeme getiriyorlan daha ilk ba- kışta, iki nokta su yüzüne çıkıyor: Emperyalizm Avrupası, büyük sörnürgecilik döneminde (Colonialisme), Çevre Ülkelerinin (Üçüncü Dünya'nın) medeniyet ve kültürünü yok saymış, son derece küçümsemiş, ortadan kal- dırmayı marifet bellemiştir; bu, birinci nokta! Ikincisi, bu noktadan yola çıkarak dünya tarihi- ni tamamiyie Avrupa/Merkezci bir görüşle yaz- mış; dönemin kendisi için elverişli koşullann- dan istifade ederek, üstelik bu Avrupa/Merkez- ci tarih değeriendirmesini, egemen olduğu ya da etkilediği Çevre Ülkelerine dayatmıştr. Gâzi Mustafa Kemal'in başkaldırdığı, işte bu tu- tumdu. Türk Tarihi'nin Anahatlan' teşebbüsü, Gâ- zi'nin bu 'tahribatı' daha o yıllarda kavradığını; Türk- lerin Tarihini, hem bu Avrupa/Merkezci zihniyetten; hem de, Osmanlı'dan kalma 'ümmetçi' tezlerden ayıklayarak yazmak zorunluluğunu, idrak ettiğini gösterir. Eseri, bu defa bütün Türk okurianna sunar- ken, Perinçek'in işaret ettiği gibi: "...milliyetçilik, Batı emperyalizminin kültür hegemonyasını hedef almaktadır 'Anahatlan' krtabı, Avrupa/Merkezci tarih teorilerine karşı yazılmıştn Türk Tarihi, dünya tarihi içinde ele alı- nır; fakat Avrupa'nın kültürel tahakkümünden kurtulunmaya çalışılır; krtapta bütün dünya var- dır, fakat Avrupa neredeyse yoktuti" (Aynı eser, s: 21) Kitaba kim el atsa, bunu gözleriyle görecektir. Baş- ka türlü söylersek, Mustafa Kemal, 'Mazlum Mil- letier" intelligentsia'sının yanm yüzyıl sonra farkına varabileceği bir 'gerçeği' daha o zaman tespit etmiş; tespit etmekle kalmayıp 'tatbikatına' geçmiştir. Nlye deli gömleği' dedik? Peki bunun, konumuzla ilgisi ne? Bu 'teşebbüs' gösterir ki Türk Inkılâbı'nın nihai amacı, hiç de bazı yeni/Tanzimatçı aydınlann savunduğu gibi, Batı'ya katılmak, Batı'nın içinde kaybolmak değil- dir; tam tersine, inkılâp tarih felsefesini de, medeni- yet anlayışını da, Batı'ya karşı çağdaş fakat ulusal merkezli olarak tasarlamış, geliştirmeye çalışmıştır. Bubiıi Keyfiyet bu olunca, tarih ve medeniyetini çağdaş ama ulusal birtemel üzerinde kurmayı tasarlamış Mü- dafaa-i Hukuk Doktrini'nin; dış politikasını, -hele hele- savunmasını, 'yabancı' üstelik Bat'lı bır dış po- litika ve savunma idrakinin içinde 'eritmeye kalkış- ması', imkân haricidir. Bu iki! Türkiye'nin, yanm yüzyıldır, kuruluş felsefesi ve ilkelenne ters düşen bir dış politika ve savunma or- taklığı içinde çırpındığı, hele SSCB'nin dağılışından sonra, büsbütün açık görünüyor; aynen, 'deligöm- leği' giydirilmiş, 'akıllı' bir adamın, çırpınışı gibi! O kitabımın adını, neden 'Batı'nın Deli Gömleği' koydum sanıyorsunuz? httpM www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://wvwY.eda.fr/-bilgryay/yazar/ailhan.htim
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle