14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TEMMUZ 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 TUMMAMM IstrpJ PB 30 Sinop PB 29 Adana Ed-e 30 Samsun PB 31 Mersin Koae PB 32 Trabzon PB 31 Diyarbakır A Gaekole PB 28 Giresun PB 30 Şanhurfa A ferrr 35 Ankara 35 Mardin 37 Eskışehır Y 31 Siirt A 3 2 Konya A 34 Hakkârı pe-iz!, 35 Sıvas Zo-çudak PB 30 Antalya 31 Van 38 Kars Yurdun kuzeybatı kesimleri parçalı bu- iutlu, Trakya, Batı Karadenız'ın iç ke- simlen ile İç Anado- Helsınkı lu'nun kuzeybatısı stockholm sağanak ve gok gu- :—-\ rültülü sağanak ya- Londra AVRUPA A 24 A 22 A 25 A 24 34 31 29 ğışlı, dığer yerler az Amsterdam bulutlu ve açık geçe- Brüksel cek. Rüzgâr, güney 5 — ve batı yonlerden H a r ı s A A 19 19 29 hafif ara sıra orta Bonn kuvvette esecek. Münih A 22 Y 20 Milano Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına A Y A Y Y Y A A •11 21 29 17 23 34 26 35 PB 25 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Y A Y PB PB A PB A 2b 34 30 34 30 30 28 32 Şam 37 O Parçalı bulutlu Ss > Çck bulutlu . Yağmuriu K a r | 1 Sulu kar 1 Gok gurultükj C I N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK fl iaştarafı 1. Sayfada ma/acak oranda zam verdi: Yüzde 35. Bütçeye yıitt 584 trilyon. Maşallah! ~ Eülent Ecevit, Diyarbakır'da ekonomik önlem- lerzcrunluğunu anlatıyor. Bölgeye bu anlayışla yaHaşacaklarını duyuruyor. . Esk hükümetten bu hükümete armağan baka- OHTizYalım Erez, Ecevit'le birlikte, gezide. "Biziçi öo; sepetle gelmeyiz" gibi bir söz ediyor. Geçen hüHjmetin Güneydoğu'ya kof bir sepetle, aldatıcı kirri vaatlerle gittiğini Erez'in bildiği, ama sesini çı- karnadığı anlaşılıyor. • Eugünkü hükümeti övmek için geçmiş hüküme- 1r kitiJlüyor. Türk siyasetçilerinin bilinen özelliği, bir kez da- fıa <alın çizgileriyle ortaya çıkıyor. .' 'Son söylediklerinden sorumlu" oluyorlar. Yıllar- da nalkı, kamuoyunu aldatan sözler, vaatler, irde- "lerrelerini anımsattığınız zaman, "Bırak geçmişi. Pugüne bak. Son söylediklerime, son davranışla- rıma" diyorlar. Sonra halktan siyasetçiye güven dı^masını bekliyorlar. Cevlette birbiri ardına garip çalkantılar yaşanı- yor •• TJrkiye'de, halkın sorunları, hemen her gün bir yerisi eklenen "devlet sorunları" altında ezilip gi- diyor. Örneğin son günlerde patlayan "Devlet için- Öe, devlete karşı istihbarat" olayı. Neral Akşener'in -söylendiğine göre- bürokra- sinh direnmesine karşın Şaibe Hanım'dan gelen "sür eW/ baskı ile" adeta "zorla" Içişleri istihbaratı- nın başına getirdiği Bülent Örakoğlu, New 'YorVtan ayrıhrken darbe olup olmayacağını "araş- tırdığını" söylüyor. Istanbul'da ise bu araştırmaları, Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası'na dayanarak -görev gereği- yaptığını öne sürüyor. TSK'ye ajanlar yerleştirmez, bilgi belge sızdır- mazsa, neredeyse vatana ihanet etmiş olacağını öne sürecek kadar dirençli, cesur ve korkusuz. "Bir yere veya birilerine güvenerek" veya "bir yerterden cesaret alarak" böyle iddialı konuştuğu rzlenimini veriyor Yeni takım Çok yakındır: Gidiş öyle ki olası bir darbeye kar- şı önlemler alabilmek, hatta olası darbeyi önleye- bilmek için karşı istihbarat yaptığını önesüren, sa- vunan bir "kahramanlar takımı" çıkacak ortaya. '• Orduya kafa tutan, darbe araştırması yaparak demokratik rejimi korumayı gerçek bir vatanse- verlik sayan -çeşitli çeteler arasında- "özel bir ta- kım'." ' Ne ki bu savlar, ne ölçüde gerçek? Sadece dar- be,p(up olmayacağ;nı mı araştırıyorlardı? Yoksa daha geniş afana yayılan içeriden dışarıya -darbe konusunda- dışarıdan içeriye bir örgütlenmeyle mi karşı karşıyayız? *'. Suçlamalar sadece "darbeye karşı istihbarat" ile şınırlı kalacak olursa... Bugünkü içeriği ile bu so- ruları yanrtlayacak, olumlu bir sonuç alınabilir mi doğrusu kestirmek giderek zorlaşıyor. • Dikkati çeken nokta şu: Örakoğlu ile düne ka- dar susan, çevrede görünmeyen Meral Akşener'in ffk açıklamaları arasında tam bir uyum gözleniyor. '" Savunuda ağızbirliği yapabilmek için son birkaç aündür New York-Ankara arasında telefonlar hay- li.çalışmış galiba. Örakoğlu soruşturmasının bir ayağı, doğrudan bilgilerle, Şaibe Hanım'la ABD arasındaki ilişkilere .kayıyor. Adana Konsolosu Elizabeth Shelton'un yıllarönceden bugünlere kadar "Çiller'le ilgili dost- luğu veirdelemeleri, Shelton'un konsolosluk mas- kesialtında 'asıl görevinin' ne olduğu" araştırılıyor mu? Örneğin bu konuda MlT'teki bilgiler nedir? Şaibe Hanım, ABD'den aldığı bilgilerle Türki- ye'de darbe olmayacak derken Amerika'da kim- lerle telefonla konuştuğu saptandı mı acaba? ' Pis kokular yükseliyor, yayılıyor. • Kimlerden? Hayli geniş bir şebekeden... '•>• Ispatlanmalı, ispatlanmalı! Çifler dosyası • Baştarafı 1. Sayfada tanma geçmesi için sulama projesinin hazırlanmasıy- dı. Dışişleri Bakanlığı is- tihbaratı, ÇÎller'in ABD ajhna Libya'ya yaptığı zi- pretleri biliyor. dosyala- _mış. -.-Çiller, 23 Nisan 1973'te ÂBD \atanda^lığı için baş- vuruda bulundu. Başvuru 3 Mayıs 1973"te işleme kondu. Referanslan CIA Yabancılar İstihbarat Biri- mi. FB1 ve ABD Dışişleri Bakanlığı îstihbarat Daire- sı. Çiller"in başvurusu 1 Temmuz 19~9"da kabul edildi. Amerikan mahke- mesinde ABD çıkarlannı koruyacağına. bunun için savaşacağına yemin etti. Yasalardaki engeller, CIA .Başkanı'nın özel yazısıyla aşıldı. - ABD"nin \dana Kon- solosu Elizab«thShehon ile Çiller"in ilişkıleri 1971'e dayanıyor. Çiller'in başba- kan olmasınır hemen erte- sinde 1994"te Adana Kon- SOİosluğıTna atandı. "" Burası ABD'nin Kürt masası olarak işlev görü- yor Jandarma Genel Ko- mutanı Orgeneral Eşref Bftlis suikastını yönlendi- ren A 3 D heyerine Shelton başkanlık etti Bitlis'inortıdan kaldınl- masıra 10 Şibat 1993"te thcirlık Üssünde yapılan toplaııtıda kanr verildi. Pennçek, üılekçesinde, Çiller hakkında "de\1etiıı emniyeti gereği gizli kalma- sı gereken bilgileri 'sıyasi casusluk' amacıyla ifşa et- mek ve ulusal çıkariar aley- hine hareketlerde bulun- mak için para. çıkar kabul etmek" suçlamalanyla so- ruşturma açılması istemin- de bulundu. Dosya askeri yargıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı VuralSa\aş. Pe- rinçek'in suç duvıırusunu inceledikten sonra "görev- sizlik" karan \ererek dos- yayı Ankara DGM Başsav- cılığı"na gönderdi. Soruşturmayı >ürüten Ankara DGM Başsavcısı Cevdet \blkan. önceki gün DGM savcılanyia yaptığı toplantının ardından dün "'görevsizlik" karan vere- rek dosyayı Genelkurmay Askeri Savcilığı'na iletil- mek üzere Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdi. Yüce Divan yolda Genelkurmay Askeri Savcılığı. suçun unsurlan- nın oluştuğu görüşüne va- nrsa, Tansu Çiller'in doku- nulmazlığının kaldınlması istemiyle TBMM Başkan- lığı'na fezleke gönderecek. Çiller, dokunulmazlığı kal- dınlır ve hakkında dava açılırsa bakanlık ve başba- kanlık görevi yaptığı için Yüce Divan'da yargilana- cak. Seçimden önce çözüm• Baştarafı 1. Sayfada Programda. gü\enlik nedeniyle köylerini bo- şaltmak zorunda kalanlann sorunlannın sürat- le çözüleceği vaat edilirken. sınır ticaretinin önündeki engelleri kaldırmak için gereken ön- lemlerin alınacağı bildirildi. Köy koruculann- dan nitelikleri uygun görülenlerin zamanla gü- \ enlik güçleri içerisinde, diğerlerinin de güv en- lik güçleri dışında istihdam edıleceği belirtilen programda. özel timin daha sağlıklı \ apıya ka- vuşturulacağı \urgulandı. Sınır ötesi operasyon mesajı Programda, Kuzey Irak'taki otorite boşluğu giderilene ve Irak'ın toprak bütünlüğü sağla- nıncaya kadar bölgeye yönelik her türlü önle- min alınmasının sürdürüleceğine dikkat çekile- rek, sınır ötesi operasyonlann sürdürüleceği me- sajı verildi. Güneydoğu sorununun. aslında et- nik nedenlerden değil, cografi. toplumsal ve ekonomik nedenlerden kaynaklandığı vurgusu- nun yapıldığı programda. bölücü teröre karşı mücadelenin etkin biçimde sürdürüleceği. an- cak demokratik hukuk devleti kurallanna tam bağlılığın güvence altına alınacağı kaydedildi. Olağanüstü halin kaldınlması için "henüz ko- şuliann tam olarak oluşmadığı" belirtilen prog- ramda. bölgedeki yurttaşlann terörle mücade- leden zarar eörmesinin engelleneceâi kavdedil- di. Programın "dış politika" bölümünde, koalis- \on protokolünde de yer alan "bölge odaklı dış politika" ifadeleri yumuşatıldı. Programda. AB- Türkiye ilişkileri. verilen önceliğin belirtisi ola- rak ayn başlık altında ele alınırken birliğe giriş için girişimlerin hızlandınlacağı, ıç me\zuatta- kı düzenlemelerin tamamlanacağı kaydedildi. - I ürkiye. konumunun gerektirdiği dış politi- ka\ı uygulayarak, bölgesel dayanışma ve işbirli- ğine öncülük edecektir"* ifadelerine yer \ erilen programda. "Atatürk'ten bu yana cumhuriyet dönenıi dış politikasının temel çizgileri olan sü- reklilik istikrar ve akıkılığın hükümetin dış po- litikasına yön vermeye dnam edeceği" \urgusu yapıldı. Dost ülkelerle askeri işbirliğinin süre- ceği kaydedilen programda. '"ulusaldava'" oldu- ğuna dikkat çekilen Kıbns konusunda antlaşma- lardan kaynaklanan hak ve sorumluluklara sa- hip çıkılarak KKTC'ye heralandadesteğin sür- dürüleceği bildirildi. Programda. yurtdışındakı yurttaşlann sorunlannın çözümüne yönelik "Yurtdışı Vatandaşlar Üst Kurulu" oluşturul- ması da öngörüldü. \ akıflara yeni düzen Programda. özellikle dinci vakıflann yaygın- laşmasının engellenmesi için bir dizi düzenle- me yapılacağına dikkat cekildi. Hükümet prog- ramı uyannca. aile vakıflan, hukuki durumlan yeniden değerlendirilerek. çağın anlayışına uy- gun bir hale getinlecek. Programda. "zamanla vakıf müesseselerinin ciddi şekilde Istismar edil- diği ve vakıflar mevzuatına uymayan bir uygu- lamayagidikiiği" belirtilerek bu konuda yeni bir yasal düzenleme vapılacağı. kamu erkini vakıf çıkannakullanmalan nedeniyle öncelikle kamu kuruluşlan bünyesindeki vakıflann ele alınaca- ğı kaydedildi. Programın ekonomi hedefleri ile ilgilı bölümünde, peşın vergılendiımevi tümüy- le kaldıracak vergi reformuna gidileceğine işa- ret edildi. Yatınmlara hız verilmesi. kayıt dışı ekonominın önüne geçilmesi. vergı oranlannın bellı oranlarda düşürülmesı öngörülen program- da. özelleştirme sürecine hız verileceğine dik- kat çekıldi. Hükümetin özelleştirme alanındaki temel anlayışı. "Çeşitli sektörieri rekabete aça- rak veva bu sektörlerdeki rekabeti güçlendirerek üriin kalitesinin >üksdtilmesi. fiyatlann düşme- sini sağlamak sermayenin. çahşanlann \e yöre halkının taleplerini dedikkate alarak tabana ya- >ilmastnı sağlamak. tekelleşmenin önüne gec- mek" şeklinde itade edildi. Sağlık sigortası ile emeklilik sigortasının bir- birinden aynlarak. tüm yurttaşlara sağlık sigor- tası olanağı sağlanması öngörülen programda, işsizlik sigortası uygulamasının da birprogram dahilinde yaşama geçirileceği belirtildi. Aynmcüığa son Programda, Devlet Bakanı Işılay Sa>gın'ın REFAHYOL hükümetinden istifa etmesine yol açan "aile içi şiddetin önlenmesine yönelik yasal düzenlemenin yapılacağı". Türk Ceza ve Mede- ni vasalannda cinsıyet aynmcılığını kaldıran duzenlemelere gidileceği. aile ve çocuk yardım- la'nnın güncelleştirileceğı ifade edildi. Yılmaz. hükümet programı kitapçığının "İç Güvenlik ve Terörle Mücadele" başlıklı bölü- münde yer alan "Güvenlik güçlerimizin cansi- perane mücadclesine rağmen. maalesef olağa- nüstü hali kaldıracak şartlar oluşmamıştır" cümlesini, "*Henüz tam olarak oluşmamıştır" şeklinde düzeltti. Programda yer alan bütün hu.suslann "sivil, demokrat ve öa^üriükçü" bir çizgıde ele alına- cağını belirten Başbakan Yılmaz. TBMM Ge- nel Kurulu'ndaki sözlerini "Allah hepimizin yardımcısı olsun" diye tamamladı. Meral Aksener'e adres sorulacak • Baştarafı 1. Sayfada revle" bulundugu ABD'den dün Türkiye'ye döndü. Örakoğlu, eşi Fatma Örakoğlu ve kızı Burcu ile birlikte saat 10.15'te THY'ye ait ta- rifeli bir uçakla Istanbul Havaala- nı'na geldı. İstanbul Emniyet Mü- dür Yardımcısı Alaattin Kırmacı ta- rafından karşılanan Örakoğlu. An- kara'ya hareketinden önce gazetecı- lerin sorulannı yanıtladı. Görevi sı- rasında hiçbir kanunsuz işlem ya- pılmadığını ileri süren Örakoğlu. 2559 sayıh Pölis Vazife ve Salahi- yetleri Kanunu'nun 7. maddesine göre görev yaptığını kavdetti. Öra- koğlu. "30 yıllık dolet hizmeti ha- yaümda hiçbir cezam yoktur. Sa>i- sız takdirnamem vardır. Çalışrtğım yerlerde bütün vatandaşlanmız ve ilgililer bizim çahşmamızın şekil ve şartiannı bilirler. Gelişmeleri değer- İendirerek gerçek ne ise en kısa sü- rede basına bunu açıklavacağım" di- ye konuştu. Bülent Örakoğlu, "Genelkur- may'ın telefonunun dinkndiği" iddi- alanna ilişkin bir soruyu vanıtlar- ken de "Ben bunlan basında oku- dum. Bunlann hepsi yalan ve kasıt- b haberlerdir. Düşünebili\or musu- nuz, böyle bir şey olabilir mi" dedi. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Ya- şar Topçu'nun gündeme getirdiği "Cumnurbaşkanı'ıun tekfonlaruun dinlendiğC" iddiasının anımsatılma- sı üzerine Örakoğlu. bakanın yanıl- tıldığını söyleyerek şöyle dedi: "O yetkili emniyet görolisi kim- se, lütfen onun ismini açıklasui. O da bunu ispat etsin. Herkes, söyledikle- rini ispat etsin. Hodri meydan divo- rum." Örakoğlu, eski Içişleri Baka- nı Akşener'den telefon dinlenmesi yönünde bir talimat almadığını da ilen sürdü. Örakoğlu ve ailesi daha sonra Ankara'ya gitti. Örakoğlu ha- vaalanından Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne giderek Genel Müdür Ke- mal Çelik'le bir süre görüştü. So- ruşturmayı yürüten mülkiye müfet- tişleri Emniyet Genel Müdürlü- ğü'ne giderek Çelik'le görüşmesi- nin ardından İstihbarat Daire Baş- kanlığı'na geçen Orakoğlu'nun ıfa- desini aldılar. Bülent Orakoğlu'nun ifadesinde. onbaşı Kadir Sarmu- sak'a belge sızdırması vönünde emir vermediğini söylediğı öğrenil- di. Orakoğlu'nun "yasalar çerçeve- sinde istihbarat çalış.malannı yüriit- tüğü" yolundaki iddialannı yınele- diği kaydedildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'i Madrid'e uğurlamak üzere Esenboğa'ya giden Içişleri Bakanı Murat Başesgioğlu. gazetecilerin sorulannı yanıtlarken "Orakoğ- lu'nun Türkiye'ye dönmesi için baş- latılan süreç tamamlandı" dedi. Olayda adı geçen herkesin soruştur- ma kapsamına alındığını kaydeden Başesgioğlu. "TamdıkisÜTivarmı? Önlem alındı mı" sorusuna. "Bu ko- nu birkaç bakanlığı ilgilendirdiği için ben şu aşamada diğer bakanlık- lann çalışmalannui ne düze>de ol- duğu konusunda bir şey söylemek durumunda değjlim" yanıtını ver- di. Başesgioğlu, Cumhurbaşkanı Demirel'in de telefonlannın dinlen- diğıyolurrdâKîİÖâialarfa ilgili öia- rak "Onu ilgili arkadaşlara sorun. Konu birkaç bakanlığı ilgilendirdi- ği için gereken yapılacaktır" dedi. Zincir Akşener ve ÇiUer'e uzanıyor TSK've yönelik istihbarat faali- yetleri soruşturmasını yürüten Ge- nelkurmay Askeri Savcılığfnın, Meral Akşener'in. Demirel'in red- detmesine ve tçişleri Bakanlığı Müsteşan ile Emniyet Genel Mü- dürü'nün direnmesine karşın Ora- koğlu'nu neden istıhbaratın başına getirdiğini de incelediğı bildirildi. Akşener'in Orakoğlu'nu atamasına ilişkin karannda hangi unsurlann et- kın olduğunu araştıracağı kaydedi- len savcılığın. soruşturma çerçeve- sinde tçişleri Bakanlığı Müsteşan Teoman l nüsan ile dönemin Emni- yet Genel Müdürü. Balıkesir Valisi Alaaddin Yüksel'in ifadesini alaca- ğı belirtildi. Savcılığın bürokratlara. "Orakoğlu'nun atanmasına neden karşı çıktıklannı da sorabileceği"*ne dikkat çekildi. Aynca Akşenerin yakın çevresi- ne söylediğı belirtilen "Buatamayı yapmakzorundayım. Baskı alünda- y.ım" sözlerınin gerekçesinin de savcıhkça araştınldığı kaydedildi. Tanık ifadelennin alınmasının ar- dından, Akşener'in savcılığın bu so- rularına muhatap olma olasılığının yüksek olduğu, zincirin DYP Genel BâŞleanfTanSuÇiller'ekadiıruzana- bileceği v urgulandı. Akşener'in, ka- meralar önünde elini öptüğü DYP liderinin eşi Özer L'çuran ÇUler'in de istemiyle Orakoğlu'nu istihbara- tın başına getirdiği haberleri basına yansımıştı. Alaaddin Yüksel'in, Çankın Va- liliği'ne vekâleten atanmasına iliş- kin karara. yasaya aykın olduğu ge- rekçesiyle direnmesi üzenne gece yarısı düzenlenen baskınla maka- mından uzaklaştınlması operasyo- nunu da Orakoğlu'nun planladığı öğrenıldi. Akşener'in basın toplantısı DYP Genel Merkezi'nde dün es- ki Içişleri Bakanı. DYP İstanbul Milletvekili Meral Akşener'in dü- zenleyeceği açıklanan basın toplan- tısına ilişkin belirsizlik dikkat çek- tı. Partiden dün yapılan duyuruda Akşener'in. hakkmdaki iddialarla ilgili olarak saat 14.00'te bir basın toplantısı düzenleyeceği kaydedil- di. Bir süre sonra yapılan açıklama- da ise toplantının iptal edildiği açık- landı. İptal karannın bildirilmesin- den kısa bir süre sonra. basın toplan- tısının saat 12.00'de yapılacağı bil- dirildi. Akşener'in basın toplantı- sında direnmesi üzerine DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekin- ci'nin tepki gösterdiği. yakın çevre- sine "Bütün iddialanyanıdayamaz. uçlannı açık bırakırsa. parti zor du- rumda kjjta-" dediği öğrenildi. Akşener'in. başkanlık divanı üye- lerinin "Önce Örakoğlu konuşsun sonra siz açıklama yapın" önerileri üzerine basın toplantısını bugüne er- telediği öne sürüldü. Akşener, Çiller ile görüştü Akşener, dün toplanan DYP Baş- kanlık Divanı öncesinde Çiller'le baş başa görüştü. Başkanlık divanı toplantılannın basına sızdınlması nedeniyle rahatsızhk duyan Çil- ler'in. Akşener görüşmesini gizli tuttuğuna dikkat çekildi. Görüşme- de Akşener'in. "Çok sert açıklama yapacaküm, ama ortamın daha da gerginleşmesini istemedim. İleride sorun olacak şeyler söylenmemesi için de hukukçulara damşacağım. Ne y apılmışsa yasal çerçevede yapıl- mışbr. Içişleri Bakanlığı ve istihba- rat yasal çerçe\edeverilen görevi ye- rine getirmiştir. Bu alanda hazırla- w Bülent Orako^iu örgütçüydü' CEL\L YILMAZ İZMİR - "Ordudaki köstebek" olayının miman olduğu öne sürü- len eski İstihbarat Daire Başkanve- kili Bülent Orakoğlu'nun Hatay Emniyet Müdürlüğü sırasında da "özei örgiit" oluşrurduğu öne sü- rüldü. Aynı dönemlerde Iskende- run Emniyet Müdürlüğü'nde gö- rev yapan emekli polis memuru Nurnan Varh, Orakoğlu'nun kul- lanacağı görevlileri özel olarak seçtiğini, bunlan uyuşturucu ope- rasyonlannın ödülleriyle besledi- ğini belirterek "Tüm makamlara şikâyette bulundunı ama hiçbir iş- lem vapümadı" dedi. İskenderun'da 1991 yılmdagö- reve başladığını ve Bülent Orakoğ- lu'nun o dönemde Hatay Emniyet Müdürü ^ olduğunu kaydeden emekli polis memuru Nurhan Var- h. operasyonlara fiilen katılmadık- lan halde 40"a yakın emniyet men- subuna "özel stetüleri gereğj" para ödülleri verilmesinin sağlandığını belirtti. Ödül listelerini hazırlayan ve imzalayanlann Örakoğlu ile sağ kolu lskenderun Ilçe Emniyet Mü- dürü Yılbay Çetik olduğuna deği- nen Varh, konuya ilişkin şunlan söyledi: "Bülent Örakoğlu, Nigde Emniyet Müdüriüğü'ne atandığı 1994 yılına kadar Hatav ve tsken- derun yöresindeçoksayKİa uyuştu- rucu operasyonu düzeniedi. Adam- lannı özel olarak seçerdi. Bugün 'köstebek olayı'na ilişkin yapüğı açıklamalar gerçeği yansıtmıyür. Tanımıyorum' dediği 'köstebek onbaşı' Kadir Sarmusak dahil, tüm poHtikaa ve bürokratlarla w- cık vıcık ilişkileri vanhr. O yıllarda İskendcrun ve Hatay 'da kirli işlere bulaşan ne kadar emniyet ınensu- bu varsa bunlann aklanmasuu. olaylann örtbas edilmesini döne- min Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'ın da desteğij'le Bülent Öra- koğlu sağlardı. Çünkü, hepsi özd adamlanydı. l y uştunıcu kaçakçı- lığı operasyonlanna girmedikkri halde "özel örgütündeki' adamla- n,görevfigöstererek onlara ikrami- ye verilmesini sağlar, İskcnderun Emniyet Müdürü Yılbay Çehkie büükte listeteri bizzat hazırlarlar- dı. Aynı biçimde 'özel örgütünde- ki' adamlarını haklan olnıadığı halde lojmana da yerleştirirdL" Bülent Orakoğlu'nun Hatay ve lskenderun'daki uygulamalannın, zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar tarafindan da des- teklendiğine dikkat çeken emekli polis Nurhan Varh. devletin yük- sek makamlanna yaptığı başvuru- lardan sonuç alamadığını kaydet- ti. Varh. şöyle konuştu: "Orakoğ- lu'nu ve haksız kazanç sağladığı 'özel örgütünü' defalarca şikâyet ettim. Başbakaniık, Malhe ve Içiş- leri Teftiş Kurulu başkaıüıklanna, Cumhurbaşkanlığı'na sayısız di- lekçe gönderdim. Hiçbir işlem ya- pılmadı. Emniyet örgütü içinde 'sakıncalı polis' ilan edildim. Şim- di, foyalan ortaya çıkta." Hanefi Avcı: Ordudan bilgi sızdırıldı • Baştarafı 1. Sayfada makamlara bildirdik" dedi. Genelkurmay'ın, Bülent Örakoğlu ile ilgili soruşturma açılmasını Içişleri Bakanı Teoman l nüsan aracılığıyla engellediğini öne süren Avcı, "Örakoğlu, dahiü ve harici tehdit aldığı için ABD'ye gittiğini bana söyledi" dedi. Avcı. dün akşam Shovv TV'de yayımlanan 32. Gün haber programında TSK'ye yönelik is- tihbarat faaliyetlerine ilişkin iddialan yanıtla- dı. Genelkurmay'da, irticai faaliyetleri izlemek için oluşturulan Batı Çalışma Grubu ile ilgili belge geldiğini kabul eden Avcı, "Bize farklı bir belge geldi. Bunu üst makamlara gönderdik. Içişleri Bakanlığı kendi üstlerinc bunu intikal ettiriyor. Bu olayı hak ve suçun ötesinde önünü- ze gelrniş bir olay olarak görüyorum. Kanunla- nn size verdiği yetki bunu istiyor" diye konuş- tu. "Köstebek" olayı ile ilgili bilgilerin üst dü- zey hükümet yetkilileri tarafindan basına ve- rildiğini belirten Avcı. "Basınabubilgjyiveren, yönetimin en üst düzeyindeki insanlar. Yeni ku- rulan hükümetten bahsediyorum. Politik savaş var. Bu savaşta biz kullamlıyoruz" değerlendir- mesini yaptı. Ortada bir suç bulunması duru- munda soruşturma başlatılması gerektiğini kaydeden Avcı, şunlan söyledi: "Eski Bakan Akşener'le göriiştüm. Genelkurmay soruştur- ma başlatılmamasını istenıiş. Adı geçen kişile- riıı görev den ahnmasını istemiş. Hatta müste- şar aracılığıyla soruşturma açılmaması için teh- dit bile edildiğini duydum." Görevinden alınması için Içişleri Bakanı'na başvuruda bulunduğunuaçıklayan Hanefi Av- cı. Susurluk kazası sonrası ortaya çıkan bağlan- tılar ile ilgili olarak Meclis araştırma komisyo- nuna verdiği ifadesini aynen yinelediğini bil- dirdi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada müjde dünyaya yayıldı: "Mars'ta hayat var..." O günlerde Türkiye'de de Hacı'yla Bacı'nın ye- ni ortaklığının yansımaları konuşuluyordu. Başba- kaniık koltuğuna oturduktan hemen sonra Erba- kan'ın ayak bastığı ilk yurtdışı toprağı Tahran ol- du. Ardından Uzakdoğu ülkelerine geçti. Endonezya'da Kuala Lumpur Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada da modern bilimin temelinde Islam âlimlerinin yattığını söyledi. Ardından ekledi: "Bu buluşlar için patent istense ayaklannda donlan kalmaz." Islam âlimleri tabii ki bilime katkıda bulundu. Bu madalyonun bir yüzü. Öteki yüzü şu: Bugün sekiz bini aşkın bilimsel buluştan bir ta- nesi bile Islam ülkelerine ait değil... Geçen yılın ağustosunda bu durumun altını çi- zip, eklemiştik: "Eller Mars 'ta, biz marsız." Tabloda değişen çok fazla bir şey yok. Bilim adamlan desteksiz, politikacılarumarsız... Türkiye'de tartışılan konu, biz de uzay bilimle- rinde bir şey yapabilir miyiz, değil... Bilimsel araş- tırmalara ayrılan payı arttırır mıyız, değil... Borsa- da kısa sürede para kazandıracak donanıma sa- hip olmanın yanında, bilim adamı olmaya da öze- necek gençler yetiştirir miyiz, değil... Yane? Temel eğitimi ne yapalım? Sekiz yıl olmasa olmaz mı? Ikişerli koldan iki çarpı dört yapsak? Beş artı üç ya da altı artı iki, olmadı yedi artı bir, desek? 55. hükümetin programı dün TBMM'de okundu. Kuşkumuz 0 ki, sekiz yıllık temel eğitimın de ca- nına okundu. Programda sekiz yıllık temel eğitime "hemen" geçileceği vurgulanıyor. Ardından anayasanın 24. maddesine dayanılarak din eğitiminin anlam ve önemine değiniliyor. Bunu Türkçeye çevirirsek şöyle diyebiliriz: "Ey çağdaş, laik toplum için duyarlı olan kesim, sekiz yıllık temel eğitimi mutlaka gerçekleştirece- ğiz, rahat olun. Ey, dini siyasete alet eden kesim, sizi üzecek bir düzenleme yok, rahat olun..." DSP lideri, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ise böyle düşünmüyor. "Sözümüz söz" deyip de- vam ediyor: "Savsakladığımızı sananlar yanıldıklannı göre- cekler. Tasan güvenoylamasından sonra TBMM'ye verılecek..." 11 ay şeytan taşlamışlar... Dileğimiz o ki, yanılmış olalım; sekiz yıllık temel eğttimde, ödünsüz, oy kaygısından uzak, Türki- ye'nin bugünü değil geleceği düşünülerek yaşama geçirilmesi için kararlı bir istenç ortaya konsun... REFAHYOL hükümetinin sekizi, ancak, iki sıfırı üst üste koyarak yazabileceğini vurgulamıştık. Yı- ne dileyelim ki, bu hükümet sekizi "S"leri kıvırarak ya da iki üçü karşı karşıya getirip birleştirerek yaz- masın... RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak'ın, oğlu SeyfettinJJIucak ın küfüıieri eşliğinde düzen- lediği basın toplantısında Kırıkkale'deki patlama gündeme gelince bir meslektaşımız sordu: "Siz niçin 11 ay boyunca MKE'de önlem alma- dınız?.." Yanıt, enfes: "Şeytan taşlamaktan icraat yapmaya fırsat bu- lamadık." Yazının başına dönersek... Artık, "Eller Mars'a, biz marsız" yok. Eller Mars'a ulaştı bile... Bütün dünya nefesini tuttu, kızıl gezegenden ge- lecek yeni haberleri bekliyor. Biz ise hâlâ forstayız... 80 bin kişiye af gündemde DİYARBAKIR (UBA) - ANASOL-D hükümetinin Güneydoğu ve GAP'tan so- rumlu Devlet Bakanı Salih Yıldınm. PKK'ye istem dı- şı yardım ve yataklık et- mekten yargılanan 80 bin kişiye yönelik af yasası çı- kanlmasını yeniden günde- me getireceğıni açıkladı. Bu yasanın. anayasa ve Terörle Mücadele Yasası'na aykın- lığının bulunmadığım belir- ten Yıldınm. "Büyük bir kısmının masum olduğuna inandığım bu insanlan mahkûm etmenin devlet mantığı. hukuk mantığı ile bağdaşmadığını hepimiz büükte göreceğiz. Çok insa- ni bir tasarruf, hukukun ge- reği, devlet olmanın gereği- dir" diye konuştu. Devlet Bakanı Salih Yıldınm, ha- zırladığı yasa teklifinı dün TBMM Başkanlığı'na sun- du. Devlet Bakanı Yıldınm. muhalefetteyken gündeme getirdiği bölücü örgüte is- tem dışı yardım ve yataklık edenlerin affedilmesi ile il- gili yasa teklifini yeniden gündeme getirmenin, her şeyden önce insan olmanın. hukukun ve yöreden so- rumlu bir parlamenter ol- manın gereği olduğunu be- lirtti. Konunun gerekli plat- formlara taşınacağını belir- ten Yıldınm. şunlan söyle- di: "Hiç kimsenin kaygısı ol- masın. Sorun PKK'ye affı içermiyor. İstemi dışında bu olumsuzluklara kaülan ma- sum insanlara afn içeriyor. Bugüne kadar olmayışı da büyük bir eksikliktir. Benim tasanm kısmi afn içermiyor. Anayasaya bir ay kınlığı yok. 3113 sayılı Terörie Mücade- le Yasası'na aykırüığı da yok. Ancak DYT ve Re- fah'ın hazırladığı ve daha doğrusu hazırlamak iste- dikleri. ancak tepkilerden dolayı geri çektikleri yasa- larda bu sıkınü vardır. Be- nim yasa teklifimde böyle bir sıkıntı yoktur." Bakan Yıldınm, sadece 1994 yılı içerisinde 39 bin insanın yardım ve yataklık- tan yargılandığmı. bu insan- lann çok büyük bir kısmı- nın masum olduğunu, bun- lan mahkûm etmenin devlet ve hukuk mantığı ile bağ- daşmadığını söyledi. Yıldınm, "Bu afn çıkar- mak çok insani bir tasarruf, hukukun gereği ve devlet ol- manın gereğidir. Aynca bu yasavla alakalı bir noktaya işaretetmekistiyorum. 1991 yılında Yargrtay Ceza Kuru- İu'nun bu konuda verdiği bir karar vardır. Kararda, istemi dışında PKK'ye veya terörist örgüttere yardım et- tiğini söyleyen Idşiler ceza- landınlamaz dijor" dedi. Devlet Bakanı Yıldınm. GAP TV'den Kürtçe yayın yapılması ile ilgili olarak da "GAP TV'den Kürtçe yayın yapılması henüz tartışılma- dı. Görüşülmesi gereken bir konudur. İleriki zamanlar- da gündeme taşınacak so- runlardandır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle