Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEMMUZ 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
TUMMAMM
IstrpJ PB 30 Sinop PB 29 Adana
Ed-e 30 Samsun PB 31 Mersin
Koae PB 32 Trabzon PB 31 Diyarbakır A
Gaekole PB 28 Giresun PB 30 Şanhurfa A
ferrr 35 Ankara 35 Mardin
37 Eskışehır Y 31 Siirt
A 3 2 Konya A 34 Hakkârı
pe-iz!, 35 Sıvas
Zo-çudak PB 30 Antalya
31 Van
38 Kars
Yurdun kuzeybatı
kesimleri parçalı bu-
iutlu, Trakya, Batı
Karadenız'ın iç ke-
simlen ile İç Anado- Helsınkı
lu'nun kuzeybatısı stockholm
sağanak ve gok gu- :—-\
rültülü sağanak ya- Londra
AVRUPA
A 24
A 22
A 25
A 24
34
31
29
ğışlı, dığer yerler az Amsterdam
bulutlu ve açık geçe- Brüksel
cek. Rüzgâr, güney 5 —
ve batı yonlerden H a r ı s
A
A
19
19
29
hafif ara sıra orta Bonn
kuvvette esecek. Münih
A 22
Y 20 Milano
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
A
Y
A
Y
Y
Y
A
A
•11
21
29
17
23
34
26
35
PB 25
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
A
Y
PB
PB
A
PB
A
2b
34
30
34
30
30
28
32
Şam 37
O Parçalı bulutlu Ss > Çck bulutlu . Yağmuriu K a r | 1 Sulu kar 1 Gok gurultükj
C I N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
fl iaştarafı 1. Sayfada
ma/acak oranda zam verdi: Yüzde 35. Bütçeye
yıitt 584 trilyon. Maşallah!
~ Eülent Ecevit, Diyarbakır'da ekonomik önlem-
lerzcrunluğunu anlatıyor. Bölgeye bu anlayışla
yaHaşacaklarını duyuruyor.
. Esk hükümetten bu hükümete armağan baka-
OHTizYalım Erez, Ecevit'le birlikte, gezide. "Biziçi
öo; sepetle gelmeyiz" gibi bir söz ediyor. Geçen
hüHjmetin Güneydoğu'ya kof bir sepetle, aldatıcı
kirri vaatlerle gittiğini Erez'in bildiği, ama sesini çı-
karnadığı anlaşılıyor.
• Eugünkü hükümeti övmek için geçmiş hüküme-
1r kitiJlüyor.
Türk siyasetçilerinin bilinen özelliği, bir kez da-
fıa <alın çizgileriyle ortaya çıkıyor.
.' 'Son söylediklerinden sorumlu" oluyorlar. Yıllar-
da nalkı, kamuoyunu aldatan sözler, vaatler, irde-
"lerrelerini anımsattığınız zaman, "Bırak geçmişi.
Pugüne bak. Son söylediklerime, son davranışla-
rıma" diyorlar. Sonra halktan siyasetçiye güven
dı^masını bekliyorlar.
Cevlette birbiri ardına garip çalkantılar yaşanı-
yor
•• TJrkiye'de, halkın sorunları, hemen her gün bir
yerisi eklenen "devlet sorunları" altında ezilip gi-
diyor. Örneğin son günlerde patlayan "Devlet için-
Öe, devlete karşı istihbarat" olayı.
Neral Akşener'in -söylendiğine göre- bürokra-
sinh direnmesine karşın Şaibe Hanım'dan gelen
"sür
eW/ baskı ile" adeta "zorla" Içişleri istihbaratı-
nın başına getirdiği Bülent Örakoğlu, New
'YorVtan ayrıhrken darbe olup olmayacağını "araş-
tırdığını" söylüyor.
Istanbul'da ise bu araştırmaları, Polis Vazife ve
Selahiyetleri Yasası'na dayanarak -görev gereği-
yaptığını öne sürüyor.
TSK'ye ajanlar yerleştirmez, bilgi belge sızdır-
mazsa, neredeyse vatana ihanet etmiş olacağını
öne sürecek kadar dirençli, cesur ve korkusuz.
"Bir yere veya birilerine güvenerek" veya "bir
yerterden cesaret alarak" böyle iddialı konuştuğu
rzlenimini veriyor
Yeni takım
Çok yakındır: Gidiş öyle ki olası bir darbeye kar-
şı önlemler alabilmek, hatta olası darbeyi önleye-
bilmek için karşı istihbarat yaptığını önesüren, sa-
vunan bir "kahramanlar takımı" çıkacak ortaya.
'• Orduya kafa tutan, darbe araştırması yaparak
demokratik rejimi korumayı gerçek bir vatanse-
verlik sayan -çeşitli çeteler arasında- "özel bir ta-
kım'."
' Ne ki bu savlar, ne ölçüde gerçek? Sadece dar-
be,p(up olmayacağ;nı mı araştırıyorlardı? Yoksa
daha geniş afana yayılan içeriden dışarıya -darbe
konusunda- dışarıdan içeriye bir örgütlenmeyle mi
karşı karşıyayız?
*'. Suçlamalar sadece "darbeye karşı istihbarat" ile
şınırlı kalacak olursa... Bugünkü içeriği ile bu so-
ruları yanrtlayacak, olumlu bir sonuç alınabilir mi
doğrusu kestirmek giderek zorlaşıyor.
• Dikkati çeken nokta şu: Örakoğlu ile düne ka-
dar susan, çevrede görünmeyen Meral Akşener'in
ffk açıklamaları arasında tam bir uyum gözleniyor.
'" Savunuda ağızbirliği yapabilmek için son birkaç
aündür New York-Ankara arasında telefonlar hay-
li.çalışmış galiba.
Örakoğlu soruşturmasının bir ayağı, doğrudan
bilgilerle, Şaibe Hanım'la ABD arasındaki ilişkilere
.kayıyor. Adana Konsolosu Elizabeth Shelton'un
yıllarönceden bugünlere kadar "Çiller'le ilgili dost-
luğu veirdelemeleri, Shelton'un konsolosluk mas-
kesialtında 'asıl görevinin' ne olduğu" araştırılıyor
mu? Örneğin bu konuda MlT'teki bilgiler nedir?
Şaibe Hanım, ABD'den aldığı bilgilerle Türki-
ye'de darbe olmayacak derken Amerika'da kim-
lerle telefonla konuştuğu saptandı mı acaba?
' Pis kokular yükseliyor, yayılıyor.
• Kimlerden? Hayli geniş bir şebekeden...
'•>• Ispatlanmalı, ispatlanmalı!
Çifler dosyası
• Baştarafı 1. Sayfada
tanma geçmesi için sulama
projesinin hazırlanmasıy-
dı. Dışişleri Bakanlığı is-
tihbaratı, ÇÎller'in ABD
ajhna Libya'ya yaptığı zi-
pretleri biliyor. dosyala-
_mış.
-.-Çiller, 23 Nisan 1973'te
ÂBD \atanda^lığı için baş-
vuruda bulundu. Başvuru
3 Mayıs 1973"te işleme
kondu. Referanslan CIA
Yabancılar İstihbarat Biri-
mi. FB1 ve ABD Dışişleri
Bakanlığı îstihbarat Daire-
sı. Çiller"in başvurusu 1
Temmuz 19~9"da kabul
edildi. Amerikan mahke-
mesinde ABD çıkarlannı
koruyacağına. bunun için
savaşacağına yemin etti.
Yasalardaki engeller, CIA
.Başkanı'nın özel yazısıyla
aşıldı.
- ABD"nin \dana Kon-
solosu Elizab«thShehon ile
Çiller"in ilişkıleri 1971'e
dayanıyor. Çiller'in başba-
kan olmasınır hemen erte-
sinde 1994"te Adana Kon-
SOİosluğıTna atandı.
"" Burası ABD'nin Kürt
masası olarak işlev görü-
yor Jandarma Genel Ko-
mutanı Orgeneral Eşref
Bftlis suikastını yönlendi-
ren A 3 D heyerine Shelton
başkanlık etti
Bitlis'inortıdan kaldınl-
masıra 10 Şibat 1993"te
thcirlık Üssünde yapılan
toplaııtıda kanr verildi.
Pennçek, üılekçesinde,
Çiller hakkında "de\1etiıı
emniyeti gereği gizli kalma-
sı gereken bilgileri 'sıyasi
casusluk' amacıyla ifşa et-
mek ve ulusal çıkariar aley-
hine hareketlerde bulun-
mak için para. çıkar kabul
etmek" suçlamalanyla so-
ruşturma açılması istemin-
de bulundu.
Dosya askeri yargıya
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı VuralSa\aş. Pe-
rinçek'in suç duvıırusunu
inceledikten sonra "görev-
sizlik" karan \ererek dos-
yayı Ankara DGM Başsav-
cılığı"na gönderdi.
Soruşturmayı >ürüten
Ankara DGM Başsavcısı
Cevdet \blkan. önceki gün
DGM savcılanyia yaptığı
toplantının ardından dün
"'görevsizlik" karan vere-
rek dosyayı Genelkurmay
Askeri Savcilığı'na iletil-
mek üzere Genelkurmay
Başkanlığı'na gönderdi.
Yüce Divan yolda
Genelkurmay Askeri
Savcılığı. suçun unsurlan-
nın oluştuğu görüşüne va-
nrsa, Tansu Çiller'in doku-
nulmazlığının kaldınlması
istemiyle TBMM Başkan-
lığı'na fezleke gönderecek.
Çiller, dokunulmazlığı kal-
dınlır ve hakkında dava
açılırsa bakanlık ve başba-
kanlık görevi yaptığı için
Yüce Divan'da yargilana-
cak.
Seçimden önce çözüm• Baştarafı 1. Sayfada
Programda. gü\enlik nedeniyle köylerini bo-
şaltmak zorunda kalanlann sorunlannın sürat-
le çözüleceği vaat edilirken. sınır ticaretinin
önündeki engelleri kaldırmak için gereken ön-
lemlerin alınacağı bildirildi. Köy koruculann-
dan nitelikleri uygun görülenlerin zamanla gü-
\ enlik güçleri içerisinde, diğerlerinin de güv en-
lik güçleri dışında istihdam edıleceği belirtilen
programda. özel timin daha sağlıklı \ apıya ka-
vuşturulacağı \urgulandı.
Sınır ötesi operasyon mesajı
Programda, Kuzey Irak'taki otorite boşluğu
giderilene ve Irak'ın toprak bütünlüğü sağla-
nıncaya kadar bölgeye yönelik her türlü önle-
min alınmasının sürdürüleceğine dikkat çekile-
rek, sınır ötesi operasyonlann sürdürüleceği me-
sajı verildi. Güneydoğu sorununun. aslında et-
nik nedenlerden değil, cografi. toplumsal ve
ekonomik nedenlerden kaynaklandığı vurgusu-
nun yapıldığı programda. bölücü teröre karşı
mücadelenin etkin biçimde sürdürüleceği. an-
cak demokratik hukuk devleti kurallanna tam
bağlılığın güvence altına alınacağı kaydedildi.
Olağanüstü halin kaldınlması için "henüz ko-
şuliann tam olarak oluşmadığı" belirtilen prog-
ramda. bölgedeki yurttaşlann terörle mücade-
leden zarar eörmesinin engelleneceâi kavdedil-
di.
Programın "dış politika" bölümünde, koalis-
\on protokolünde de yer alan "bölge odaklı dış
politika" ifadeleri yumuşatıldı. Programda. AB-
Türkiye ilişkileri. verilen önceliğin belirtisi ola-
rak ayn başlık altında ele alınırken birliğe giriş
için girişimlerin hızlandınlacağı, ıç me\zuatta-
kı düzenlemelerin tamamlanacağı kaydedildi.
- I ürkiye. konumunun gerektirdiği dış politi-
ka\ı uygulayarak, bölgesel dayanışma ve işbirli-
ğine öncülük edecektir"* ifadelerine yer \ erilen
programda. "Atatürk'ten bu yana cumhuriyet
dönenıi dış politikasının temel çizgileri olan sü-
reklilik istikrar ve akıkılığın hükümetin dış po-
litikasına yön vermeye dnam edeceği" \urgusu
yapıldı. Dost ülkelerle askeri işbirliğinin süre-
ceği kaydedilen programda. '"ulusaldava'" oldu-
ğuna dikkat çekilen Kıbns konusunda antlaşma-
lardan kaynaklanan hak ve sorumluluklara sa-
hip çıkılarak KKTC'ye heralandadesteğin sür-
dürüleceği bildirildi. Programda. yurtdışındakı
yurttaşlann sorunlannın çözümüne yönelik
"Yurtdışı Vatandaşlar Üst Kurulu" oluşturul-
ması da öngörüldü.
\ akıflara yeni düzen
Programda. özellikle dinci vakıflann yaygın-
laşmasının engellenmesi için bir dizi düzenle-
me yapılacağına dikkat cekildi. Hükümet prog-
ramı uyannca. aile vakıflan, hukuki durumlan
yeniden değerlendirilerek. çağın anlayışına uy-
gun bir hale getinlecek. Programda. "zamanla
vakıf müesseselerinin ciddi şekilde Istismar edil-
diği ve vakıflar mevzuatına uymayan bir uygu-
lamayagidikiiği" belirtilerek bu konuda yeni bir
yasal düzenleme vapılacağı. kamu erkini vakıf
çıkannakullanmalan nedeniyle öncelikle kamu
kuruluşlan bünyesindeki vakıflann ele alınaca-
ğı kaydedildi. Programın ekonomi hedefleri ile
ilgilı bölümünde, peşın vergılendiımevi tümüy-
le kaldıracak vergi reformuna gidileceğine işa-
ret edildi. Yatınmlara hız verilmesi. kayıt dışı
ekonominın önüne geçilmesi. vergı oranlannın
bellı oranlarda düşürülmesı öngörülen program-
da. özelleştirme sürecine hız verileceğine dik-
kat çekıldi. Hükümetin özelleştirme alanındaki
temel anlayışı. "Çeşitli sektörieri rekabete aça-
rak veva bu sektörlerdeki rekabeti güçlendirerek
üriin kalitesinin >üksdtilmesi. fiyatlann düşme-
sini sağlamak sermayenin. çahşanlann \e yöre
halkının taleplerini dedikkate alarak tabana ya-
>ilmastnı sağlamak. tekelleşmenin önüne gec-
mek" şeklinde itade edildi.
Sağlık sigortası ile emeklilik sigortasının bir-
birinden aynlarak. tüm yurttaşlara sağlık sigor-
tası olanağı sağlanması öngörülen programda,
işsizlik sigortası uygulamasının da birprogram
dahilinde yaşama geçirileceği belirtildi.
Aynmcüığa son
Programda, Devlet Bakanı Işılay Sa>gın'ın
REFAHYOL hükümetinden istifa etmesine yol
açan "aile içi şiddetin önlenmesine yönelik yasal
düzenlemenin yapılacağı". Türk Ceza ve Mede-
ni vasalannda cinsıyet aynmcılığını kaldıran
duzenlemelere gidileceği. aile ve çocuk yardım-
la'nnın güncelleştirileceğı ifade edildi.
Yılmaz. hükümet programı kitapçığının "İç
Güvenlik ve Terörle Mücadele" başlıklı bölü-
münde yer alan "Güvenlik güçlerimizin cansi-
perane mücadclesine rağmen. maalesef olağa-
nüstü hali kaldıracak şartlar oluşmamıştır"
cümlesini, "*Henüz tam olarak oluşmamıştır"
şeklinde düzeltti.
Programda yer alan bütün hu.suslann "sivil,
demokrat ve öa^üriükçü" bir çizgıde ele alına-
cağını belirten Başbakan Yılmaz. TBMM Ge-
nel Kurulu'ndaki sözlerini "Allah hepimizin
yardımcısı olsun" diye tamamladı.
Meral Aksener'e adres sorulacak
• Baştarafı 1. Sayfada
revle" bulundugu ABD'den dün
Türkiye'ye döndü. Örakoğlu, eşi
Fatma Örakoğlu ve kızı Burcu ile
birlikte saat 10.15'te THY'ye ait ta-
rifeli bir uçakla Istanbul Havaala-
nı'na geldı. İstanbul Emniyet Mü-
dür Yardımcısı Alaattin Kırmacı ta-
rafından karşılanan Örakoğlu. An-
kara'ya hareketinden önce gazetecı-
lerin sorulannı yanıtladı. Görevi sı-
rasında hiçbir kanunsuz işlem ya-
pılmadığını ileri süren Örakoğlu.
2559 sayıh Pölis Vazife ve Salahi-
yetleri Kanunu'nun 7. maddesine
göre görev yaptığını kavdetti. Öra-
koğlu. "30 yıllık dolet hizmeti ha-
yaümda hiçbir cezam yoktur. Sa>i-
sız takdirnamem vardır. Çalışrtğım
yerlerde bütün vatandaşlanmız ve
ilgililer bizim çahşmamızın şekil ve
şartiannı bilirler. Gelişmeleri değer-
İendirerek gerçek ne ise en kısa sü-
rede basına bunu açıklavacağım" di-
ye konuştu.
Bülent Örakoğlu, "Genelkur-
may'ın telefonunun dinkndiği" iddi-
alanna ilişkin bir soruyu vanıtlar-
ken de "Ben bunlan basında oku-
dum. Bunlann hepsi yalan ve kasıt-
b haberlerdir. Düşünebili\or musu-
nuz, böyle bir şey olabilir mi" dedi.
Bayındırlık ve Iskân Bakanı Ya-
şar Topçu'nun gündeme getirdiği
"Cumnurbaşkanı'ıun tekfonlaruun
dinlendiğC" iddiasının anımsatılma-
sı üzerine Örakoğlu. bakanın yanıl-
tıldığını söyleyerek şöyle dedi:
"O yetkili emniyet görolisi kim-
se, lütfen onun ismini açıklasui. O da
bunu ispat etsin. Herkes, söyledikle-
rini ispat etsin. Hodri meydan divo-
rum." Örakoğlu, eski Içişleri Baka-
nı Akşener'den telefon dinlenmesi
yönünde bir talimat almadığını da
ilen sürdü. Örakoğlu ve ailesi daha
sonra Ankara'ya gitti. Örakoğlu ha-
vaalanından Emniyet Genel Müdür-
lüğü'ne giderek Genel Müdür Ke-
mal Çelik'le bir süre görüştü. So-
ruşturmayı yürüten mülkiye müfet-
tişleri Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'ne giderek Çelik'le görüşmesi-
nin ardından İstihbarat Daire Baş-
kanlığı'na geçen Orakoğlu'nun ıfa-
desini aldılar. Bülent Orakoğlu'nun
ifadesinde. onbaşı Kadir Sarmu-
sak'a belge sızdırması vönünde
emir vermediğini söylediğı öğrenil-
di. Orakoğlu'nun "yasalar çerçeve-
sinde istihbarat çalış.malannı yüriit-
tüğü" yolundaki iddialannı yınele-
diği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel'i Madrid'e uğurlamak üzere
Esenboğa'ya giden Içişleri Bakanı
Murat Başesgioğlu. gazetecilerin
sorulannı yanıtlarken "Orakoğ-
lu'nun Türkiye'ye dönmesi için baş-
latılan süreç tamamlandı" dedi.
Olayda adı geçen herkesin soruştur-
ma kapsamına alındığını kaydeden
Başesgioğlu. "TamdıkisÜTivarmı?
Önlem alındı mı" sorusuna. "Bu ko-
nu birkaç bakanlığı ilgilendirdiği
için ben şu aşamada diğer bakanlık-
lann çalışmalannui ne düze>de ol-
duğu konusunda bir şey söylemek
durumunda değjlim" yanıtını ver-
di.
Başesgioğlu, Cumhurbaşkanı
Demirel'in de telefonlannın dinlen-
diğıyolurrdâKîİÖâialarfa ilgili öia-
rak "Onu ilgili arkadaşlara sorun.
Konu birkaç bakanlığı ilgilendirdi-
ği için gereken yapılacaktır" dedi.
Zincir Akşener ve ÇiUer'e
uzanıyor
TSK've yönelik istihbarat faali-
yetleri soruşturmasını yürüten Ge-
nelkurmay Askeri Savcılığfnın,
Meral Akşener'in. Demirel'in red-
detmesine ve tçişleri Bakanlığı
Müsteşan ile Emniyet Genel Mü-
dürü'nün direnmesine karşın Ora-
koğlu'nu neden istıhbaratın başına
getirdiğini de incelediğı bildirildi.
Akşener'in Orakoğlu'nu atamasına
ilişkin karannda hangi unsurlann et-
kın olduğunu araştıracağı kaydedi-
len savcılığın. soruşturma çerçeve-
sinde tçişleri Bakanlığı Müsteşan
Teoman l nüsan ile dönemin Emni-
yet Genel Müdürü. Balıkesir Valisi
Alaaddin Yüksel'in ifadesini alaca-
ğı belirtildi. Savcılığın bürokratlara.
"Orakoğlu'nun atanmasına neden
karşı çıktıklannı da sorabileceği"*ne
dikkat çekildi.
Aynca Akşenerin yakın çevresi-
ne söylediğı belirtilen "Buatamayı
yapmakzorundayım. Baskı alünda-
y.ım" sözlerınin gerekçesinin de
savcıhkça araştınldığı kaydedildi.
Tanık ifadelennin alınmasının ar-
dından, Akşener'in savcılığın bu so-
rularına muhatap olma olasılığının
yüksek olduğu, zincirin DYP Genel
BâŞleanfTanSuÇiller'ekadiıruzana-
bileceği v urgulandı. Akşener'in, ka-
meralar önünde elini öptüğü DYP
liderinin eşi Özer L'çuran ÇUler'in
de istemiyle Orakoğlu'nu istihbara-
tın başına getirdiği haberleri basına
yansımıştı.
Alaaddin Yüksel'in, Çankın Va-
liliği'ne vekâleten atanmasına iliş-
kin karara. yasaya aykın olduğu ge-
rekçesiyle direnmesi üzenne gece
yarısı düzenlenen baskınla maka-
mından uzaklaştınlması operasyo-
nunu da Orakoğlu'nun planladığı
öğrenıldi.
Akşener'in basın toplantısı
DYP Genel Merkezi'nde dün es-
ki Içişleri Bakanı. DYP İstanbul
Milletvekili Meral Akşener'in dü-
zenleyeceği açıklanan basın toplan-
tısına ilişkin belirsizlik dikkat çek-
tı. Partiden dün yapılan duyuruda
Akşener'in. hakkmdaki iddialarla
ilgili olarak saat 14.00'te bir basın
toplantısı düzenleyeceği kaydedil-
di. Bir süre sonra yapılan açıklama-
da ise toplantının iptal edildiği açık-
landı. İptal karannın bildirilmesin-
den kısa bir süre sonra. basın toplan-
tısının saat 12.00'de yapılacağı bil-
dirildi. Akşener'in basın toplantı-
sında direnmesi üzerine DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hasan Ekin-
ci'nin tepki gösterdiği. yakın çevre-
sine "Bütün iddialanyanıdayamaz.
uçlannı açık bırakırsa. parti zor du-
rumda kjjta-" dediği öğrenildi.
Akşener'in. başkanlık divanı üye-
lerinin "Önce Örakoğlu konuşsun
sonra siz açıklama yapın" önerileri
üzerine basın toplantısını bugüne er-
telediği öne sürüldü.
Akşener, Çiller ile görüştü
Akşener, dün toplanan DYP Baş-
kanlık Divanı öncesinde Çiller'le
baş başa görüştü. Başkanlık divanı
toplantılannın basına sızdınlması
nedeniyle rahatsızhk duyan Çil-
ler'in. Akşener görüşmesini gizli
tuttuğuna dikkat çekildi. Görüşme-
de Akşener'in. "Çok sert açıklama
yapacaküm, ama ortamın daha da
gerginleşmesini istemedim. İleride
sorun olacak şeyler söylenmemesi
için de hukukçulara damşacağım.
Ne y apılmışsa yasal çerçevede yapıl-
mışbr. Içişleri Bakanlığı ve istihba-
rat yasal çerçe\edeverilen görevi ye-
rine getirmiştir. Bu alanda hazırla-
w
Bülent Orako^iu örgütçüydü'
CEL\L YILMAZ
İZMİR - "Ordudaki köstebek"
olayının miman olduğu öne sürü-
len eski İstihbarat Daire Başkanve-
kili Bülent Orakoğlu'nun Hatay
Emniyet Müdürlüğü sırasında da
"özei örgiit" oluşrurduğu öne sü-
rüldü. Aynı dönemlerde Iskende-
run Emniyet Müdürlüğü'nde gö-
rev yapan emekli polis memuru
Nurnan Varh, Orakoğlu'nun kul-
lanacağı görevlileri özel olarak
seçtiğini, bunlan uyuşturucu ope-
rasyonlannın ödülleriyle besledi-
ğini belirterek "Tüm makamlara
şikâyette bulundunı ama hiçbir iş-
lem vapümadı" dedi.
İskenderun'da 1991 yılmdagö-
reve başladığını ve Bülent Orakoğ-
lu'nun o dönemde Hatay Emniyet
Müdürü ^ olduğunu kaydeden
emekli polis memuru Nurhan Var-
h. operasyonlara fiilen katılmadık-
lan halde 40"a yakın emniyet men-
subuna "özel stetüleri gereğj" para
ödülleri verilmesinin sağlandığını
belirtti.
Ödül listelerini hazırlayan ve
imzalayanlann Örakoğlu ile sağ
kolu lskenderun Ilçe Emniyet Mü-
dürü Yılbay Çetik olduğuna deği-
nen Varh, konuya ilişkin şunlan
söyledi: "Bülent Örakoğlu, Nigde
Emniyet Müdüriüğü'ne atandığı
1994 yılına kadar Hatav ve tsken-
derun yöresindeçoksayKİa uyuştu-
rucu operasyonu düzeniedi. Adam-
lannı özel olarak seçerdi. Bugün
'köstebek olayı'na ilişkin yapüğı
açıklamalar gerçeği yansıtmıyür.
Tanımıyorum' dediği 'köstebek
onbaşı' Kadir Sarmusak dahil,
tüm poHtikaa ve bürokratlarla w-
cık vıcık ilişkileri vanhr. O yıllarda
İskendcrun ve Hatay 'da kirli işlere
bulaşan ne kadar emniyet ınensu-
bu varsa bunlann aklanmasuu.
olaylann örtbas edilmesini döne-
min Emniyet Müdürü Mehmet
Ağar'ın da desteğij'le Bülent Öra-
koğlu sağlardı. Çünkü, hepsi özd
adamlanydı. l y uştunıcu kaçakçı-
lığı operasyonlanna girmedikkri
halde "özel örgütündeki' adamla-
n,görevfigöstererek onlara ikrami-
ye verilmesini sağlar, İskcnderun
Emniyet Müdürü Yılbay Çehkie
büükte listeteri bizzat hazırlarlar-
dı. Aynı biçimde 'özel örgütünde-
ki' adamlarını haklan olnıadığı
halde lojmana da yerleştirirdL"
Bülent Orakoğlu'nun Hatay ve
lskenderun'daki uygulamalannın,
zamanın Emniyet Genel Müdürü
Mehmet Ağar tarafindan da des-
teklendiğine dikkat çeken emekli
polis Nurhan Varh. devletin yük-
sek makamlanna yaptığı başvuru-
lardan sonuç alamadığını kaydet-
ti.
Varh. şöyle konuştu: "Orakoğ-
lu'nu ve haksız kazanç sağladığı
'özel örgütünü' defalarca şikâyet
ettim. Başbakaniık, Malhe ve Içiş-
leri Teftiş Kurulu başkaıüıklanna,
Cumhurbaşkanlığı'na sayısız di-
lekçe gönderdim. Hiçbir işlem ya-
pılmadı. Emniyet örgütü içinde
'sakıncalı polis' ilan edildim. Şim-
di, foyalan ortaya çıkta."
Hanefi Avcı: Ordudan bilgi sızdırıldı
• Baştarafı 1. Sayfada
makamlara bildirdik" dedi.
Genelkurmay'ın, Bülent Örakoğlu ile ilgili
soruşturma açılmasını Içişleri Bakanı Teoman
l nüsan aracılığıyla engellediğini öne süren
Avcı, "Örakoğlu, dahiü ve harici tehdit aldığı
için ABD'ye gittiğini bana söyledi" dedi.
Avcı. dün akşam Shovv TV'de yayımlanan
32. Gün haber programında TSK'ye yönelik is-
tihbarat faaliyetlerine ilişkin iddialan yanıtla-
dı. Genelkurmay'da, irticai faaliyetleri izlemek
için oluşturulan Batı Çalışma Grubu ile ilgili
belge geldiğini kabul eden Avcı, "Bize farklı
bir belge geldi. Bunu üst makamlara gönderdik.
Içişleri Bakanlığı kendi üstlerinc bunu intikal
ettiriyor. Bu olayı hak ve suçun ötesinde önünü-
ze gelrniş bir olay olarak görüyorum. Kanunla-
nn size verdiği yetki bunu istiyor" diye konuş-
tu.
"Köstebek" olayı ile ilgili bilgilerin üst dü-
zey hükümet yetkilileri tarafindan basına ve-
rildiğini belirten Avcı. "Basınabubilgjyiveren,
yönetimin en üst düzeyindeki insanlar. Yeni ku-
rulan hükümetten bahsediyorum. Politik savaş
var. Bu savaşta biz kullamlıyoruz" değerlendir-
mesini yaptı. Ortada bir suç bulunması duru-
munda soruşturma başlatılması gerektiğini
kaydeden Avcı, şunlan söyledi: "Eski Bakan
Akşener'le göriiştüm. Genelkurmay soruştur-
ma başlatılmamasını istenıiş. Adı geçen kişile-
riıı görev den ahnmasını istemiş. Hatta müste-
şar aracılığıyla soruşturma açılmaması için teh-
dit bile edildiğini duydum."
Görevinden alınması için Içişleri Bakanı'na
başvuruda bulunduğunuaçıklayan Hanefi Av-
cı. Susurluk kazası sonrası ortaya çıkan bağlan-
tılar ile ilgili olarak Meclis araştırma komisyo-
nuna verdiği ifadesini aynen yinelediğini bil-
dirdi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
müjde dünyaya yayıldı:
"Mars'ta hayat var..."
O günlerde Türkiye'de de Hacı'yla Bacı'nın ye-
ni ortaklığının yansımaları konuşuluyordu. Başba-
kaniık koltuğuna oturduktan hemen sonra Erba-
kan'ın ayak bastığı ilk yurtdışı toprağı Tahran ol-
du. Ardından Uzakdoğu ülkelerine geçti.
Endonezya'da Kuala Lumpur Üniversitesi'nde
yaptığı konuşmada da modern bilimin temelinde
Islam âlimlerinin yattığını söyledi. Ardından ekledi:
"Bu buluşlar için patent istense ayaklannda
donlan kalmaz."
Islam âlimleri tabii ki bilime katkıda bulundu.
Bu madalyonun bir yüzü. Öteki yüzü şu:
Bugün sekiz bini aşkın bilimsel buluştan bir ta-
nesi bile Islam ülkelerine ait değil...
Geçen yılın ağustosunda bu durumun altını çi-
zip, eklemiştik:
"Eller Mars 'ta, biz marsız."
Tabloda değişen çok fazla bir şey yok.
Bilim adamlan desteksiz, politikacılarumarsız...
Türkiye'de tartışılan konu, biz de uzay bilimle-
rinde bir şey yapabilir miyiz, değil... Bilimsel araş-
tırmalara ayrılan payı arttırır mıyız, değil... Borsa-
da kısa sürede para kazandıracak donanıma sa-
hip olmanın yanında, bilim adamı olmaya da öze-
necek gençler yetiştirir miyiz, değil...
Yane?
Temel eğitimi ne yapalım?
Sekiz yıl olmasa olmaz mı?
Ikişerli koldan iki çarpı dört yapsak?
Beş artı üç ya da altı artı iki, olmadı yedi artı bir,
desek?
55. hükümetin programı dün TBMM'de okundu.
Kuşkumuz 0 ki, sekiz yıllık temel eğitimın de ca-
nına okundu.
Programda sekiz yıllık temel eğitime "hemen"
geçileceği vurgulanıyor. Ardından anayasanın 24.
maddesine dayanılarak din eğitiminin anlam ve
önemine değiniliyor.
Bunu Türkçeye çevirirsek şöyle diyebiliriz:
"Ey çağdaş, laik toplum için duyarlı olan kesim,
sekiz yıllık temel eğitimi mutlaka gerçekleştirece-
ğiz, rahat olun. Ey, dini siyasete alet eden kesim,
sizi üzecek bir düzenleme yok, rahat olun..."
DSP lideri, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit
ise böyle düşünmüyor. "Sözümüz söz" deyip de-
vam ediyor:
"Savsakladığımızı sananlar yanıldıklannı göre-
cekler. Tasan güvenoylamasından sonra TBMM'ye
verılecek..."
11 ay şeytan taşlamışlar...
Dileğimiz o ki, yanılmış olalım; sekiz yıllık temel
eğttimde, ödünsüz, oy kaygısından uzak, Türki-
ye'nin bugünü değil geleceği düşünülerek yaşama
geçirilmesi için kararlı bir istenç ortaya konsun...
REFAHYOL hükümetinin sekizi, ancak, iki sıfırı
üst üste koyarak yazabileceğini vurgulamıştık. Yı-
ne dileyelim ki, bu hükümet sekizi "S"leri kıvırarak
ya da iki üçü karşı karşıya getirip birleştirerek yaz-
masın...
RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak'ın,
oğlu SeyfettinJJIucak ın küfüıieri eşliğinde düzen-
lediği basın toplantısında Kırıkkale'deki patlama
gündeme gelince bir meslektaşımız sordu:
"Siz niçin 11 ay boyunca MKE'de önlem alma-
dınız?.."
Yanıt, enfes:
"Şeytan taşlamaktan icraat yapmaya fırsat bu-
lamadık."
Yazının başına dönersek... Artık, "Eller Mars'a,
biz marsız" yok. Eller Mars'a ulaştı bile...
Bütün dünya nefesini tuttu, kızıl gezegenden ge-
lecek yeni haberleri bekliyor.
Biz ise hâlâ forstayız...
80 bin kişiye
af gündemde
DİYARBAKIR (UBA) -
ANASOL-D hükümetinin
Güneydoğu ve GAP'tan so-
rumlu Devlet Bakanı Salih
Yıldınm. PKK'ye istem dı-
şı yardım ve yataklık et-
mekten yargılanan 80 bin
kişiye yönelik af yasası çı-
kanlmasını yeniden günde-
me getireceğıni açıkladı. Bu
yasanın. anayasa ve Terörle
Mücadele Yasası'na aykın-
lığının bulunmadığım belir-
ten Yıldınm. "Büyük bir
kısmının masum olduğuna
inandığım bu insanlan
mahkûm etmenin devlet
mantığı. hukuk mantığı ile
bağdaşmadığını hepimiz
büükte göreceğiz. Çok insa-
ni bir tasarruf, hukukun ge-
reği, devlet olmanın gereği-
dir" diye konuştu. Devlet
Bakanı Salih Yıldınm, ha-
zırladığı yasa teklifinı dün
TBMM Başkanlığı'na sun-
du.
Devlet Bakanı Yıldınm.
muhalefetteyken gündeme
getirdiği bölücü örgüte is-
tem dışı yardım ve yataklık
edenlerin affedilmesi ile il-
gili yasa teklifini yeniden
gündeme getirmenin, her
şeyden önce insan olmanın.
hukukun ve yöreden so-
rumlu bir parlamenter ol-
manın gereği olduğunu be-
lirtti.
Konunun gerekli plat-
formlara taşınacağını belir-
ten Yıldınm. şunlan söyle-
di: "Hiç kimsenin kaygısı ol-
masın. Sorun PKK'ye affı
içermiyor. İstemi dışında bu
olumsuzluklara kaülan ma-
sum insanlara afn içeriyor.
Bugüne kadar olmayışı da
büyük bir eksikliktir. Benim
tasanm kısmi afn içermiyor.
Anayasaya bir ay kınlığı yok.
3113 sayılı Terörie Mücade-
le Yasası'na aykırüığı da
yok. Ancak DYT ve Re-
fah'ın hazırladığı ve daha
doğrusu hazırlamak iste-
dikleri. ancak tepkilerden
dolayı geri çektikleri yasa-
larda bu sıkınü vardır. Be-
nim yasa teklifimde böyle
bir sıkıntı yoktur."
Bakan Yıldınm, sadece
1994 yılı içerisinde 39 bin
insanın yardım ve yataklık-
tan yargılandığmı. bu insan-
lann çok büyük bir kısmı-
nın masum olduğunu, bun-
lan mahkûm etmenin devlet
ve hukuk mantığı ile bağ-
daşmadığını söyledi.
Yıldınm, "Bu afn çıkar-
mak çok insani bir tasarruf,
hukukun gereği ve devlet ol-
manın gereğidir. Aynca bu
yasavla alakalı bir noktaya
işaretetmekistiyorum. 1991
yılında Yargrtay Ceza Kuru-
İu'nun bu konuda verdiği
bir karar vardır. Kararda,
istemi dışında PKK'ye veya
terörist örgüttere yardım et-
tiğini söyleyen Idşiler ceza-
landınlamaz dijor" dedi.
Devlet Bakanı Yıldınm.
GAP TV'den Kürtçe yayın
yapılması ile ilgili olarak da
"GAP TV'den Kürtçe yayın
yapılması henüz tartışılma-
dı. Görüşülmesi gereken bir
konudur. İleriki zamanlar-
da gündeme taşınacak so-
runlardandır" dedi.