29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8TEMMUZ1997SALI CUMHURİYET SAYFA 15 Pasaport Berlin'de yaşayan Türk aydınlarından Naz- mi Kavasoğlu, en başın- dan beri Tansu Çiller'i eleştirdiği için uzun za- man pasaportunun sü- resi uzatılmamış, bir an- lamda yurtdışında sür- güne tabi tutulmuştu. Çiller iktidardan uzak- laştı, Kavasoğlu pasa- portuna kavuştu. Şimdi merak ediyor "Bakalım Çiller'in pa- saport vaziyetleri ne ola- cak?" Kavasoğlu'nun bir başka merakı da "aydın'Marla ilgili: "Çiller iktidar- dan indi, Çiller'i j vurma modası başla- dı. Bu insanlar yakın bir zamana kadar neredey- diler? Çiller'in Türkiye'yi yönettiğinden haberleri yok muydu? Çıkarları herşeyin önünde miydi? Koca koca adamlar, si- yasetçiler ve diğerleri. ınsanda artanma olmalı. Doğrurtu tutarlılığı, inan- dıncılık, ilke olmalı. Vıcık vıcık arabeskliğin cirit attığı bir toplumda çağ- daş, uygar bir demokra- siyi bakalım ne zaman gerçekteştireceğiz?" Intemet: http: / / www.plartetcom.tr / Xn Bektrontk posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9? - Başkanlık makamındaki alaturka hela vıkılmış... "Desenize ibrikçibaşı da iş- siz kaldı" Çalışma grubu ya da özel örgiit adı her ne iseir dönem Doğru Yol Partisi'nin genel sekre- terliğini yapmış, şimdi Anavatan Partisi'nde olan Tevfik Diker'in açıkladığına göre. Tan- su Çiller'in kocası Özer Uçuran özel bir ça- lışma grubu kurmuş. Karısı siyasete girdikten sonra ti- cari faaliyetlerini askıya aldığını söyleyen Uçuran evde boş oturacak değil ya, kendine bir meşgale bulmuş... Ancak, "Özel Çalışma Grubu" ile Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in sözünü ettiği "Çiller Özel Örgütü"nün ilgi alanları sanki birbirini tamamlıyor! Tevfik Diker. "Özel Çalışma Grubu"nun kurucu ortak- larını şöyle açıklıyor: Tolga Atik, Meral Akşener, Be- kir Altınok, Bahattin Yücel, Orhan Özcanlı, İsmail Karakuyu. Doğu Perinçek'in açıkladığı "Çiller Özel Örgütü"nün ortaklan daha fazlaydı... Belki de "Özel Çalışma Gru- bu" beyin takımı oluyor; her önlerine geleni içlerine ala- cak değiller ya! Zaten bir çözülme yaşanmış. Tolga Atik, Uçuran'la ters düştüğü için gruptan atılmış. Bahattin Yücel, bir- şeylerin ayırdına vannca kendi rızasıyla ayrılmış. Grup, rant getirecek birçok proje hazıriadığı gibi en büyük hiz- metini "ÇlT"in kuruluşunu sağlayarak gerçekleştir- miş. ÇİT MİT gibi bir şey: Çiller Istihbarat Teşki- latı. Tek farkı "milli" değil, ailevi... Anlaşıldığı kadanyla datemel görevi Tansu Çil- ler'i askeri darbelere karşı korumak ve kollamak... Işte bu noktada. Genelkurmay Başkanlığı'na ca- sus yerleştiren istihbaratçı polis şefi Bülent Orakoğ- lu'nun adı daha bir anlam kazanıyor ve grubun Süley- man Demirel'le bile ilgilendiği ve Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü de dinlediği resmi ağızlardan açıklanıyor. Orakoğlu'nun foyası ortaya çıktığında soluğu neden Amerika'da aldığı henüz açıklanamıyorsa da Doğu Pe- rinçek'in Tansu Çiller hakkında "1967'den beri CIA gö- revlisi" açıklaması oynayan taşları yerine koymayayar- dımcı oluyor. Ve anlaşılıyor ki, Amerika'da gördüğü eko- nomi eğitimine Türkiye'nin ekonomisini düze çıkarta- mayan Tansu Çiller, oralarda aldığı her eğitimi buralar- da yüzüne gözüne bulaştırıyor! Bir ucu Susurluk'a öteki ucu devletin ordusunu ve başını dinlemeye kadar uzanan ilgi alanı ile çalışma grubu ya da özel örgüt adı her ne ise artık üzerindeki eşarbın kaldırılması gerekiyor. Türkiye alacakaranlık kuşağından çıkmak istiyor. - PALAS PANDIRAS - Yargıtay, Çiller Dosyası'nı karar aşaması için DGM'ye yollamış...Oh, oh maşallah, nazar dgm'z inşallah! \MüfhBozacı I SESStZSEDASlZ NURJJiURTÇEBE CUMHU0YE7ÇİBEN/MML £N ÎMÂA/l/PÂ b Yurtseverleri anarak suç işlemek Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Erhan Baydar. 6 mayısta Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf Aslan'ı anarken Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda bir basın açıklaması yapmıştı. Bir süre sonra savcılıktan ifadesini istediler. Suçu "Cürümü övmek"ti... Iddia edilen "suç"a Erhan Baydar'ın basın açıklamasını yineleyerek yayın yolu ile biz de ortak olalım: "Bugün ülkemizde çeteler boy vermekte, devlet için çıkar ilişkileri birer birer ortaya çıkmaktadır. Deniz, Hüseyin, Yusuf'u idam eden güçler bugün ülkemizde devlet güçlerini kendi çıkarları için kulîananlar, çetelerle ve mafya ile adı beraber anılanlar, başka ülkelere bağlılık andı olanlar. milliyetçilik adı altında ülkemizi pazarlamaya kalkanlardır. Onları asanlar devletin çeşitli kademelerinde görev alabilirler. Devletin ve adaletin güçlü kollarını neden çetelerden esirgiyorsunuz? Ulusal onur için mi ülkemizin adı eroin ticareti ile beraber anılıyor? Milli menfaat için mi devlet içi çetelere göz yumuluyor? Milletvekillerini, bakanları, başbakanı ve cumhurbaşkanını göreve çağırıyoruz. Üç yurtsever gence uygulanan yasaların bugün çetelere uygulanmasını engelleyen bir güç mü var? Kim sizi engelliyor? Bizim kahramanlarımız çete kurmadılar, eroin ticareti yapmadılar, kiralık katil olmadılar, devleti talan etmediler. Onlar tam bağımsız Türkiye diyen birer yurtseverdiler..." AYDINLANMA~ÂTEŞÎ tleüşim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Sekizyühk eğitimin ihmali kabul edilemez' Atatûrk devrimlenni yeni bir platformda daha savunmak için kurulan Batıkent Demokrat Ka- dınlar Derneği. Kara Kuvvetle- ri'nin de desteğiyle Atatürk heyke- linidöküm çalışmalannı sürdürü- yor. Batıkent Demokrat Kadınlar Derneği Başkan Neriman Şat bildiriyor: "Atatürk' ün devnm \e ılkeleri- ni yeni bir platformda daha savun- mak. laik cumhuriyetimize sahip çıkmak için 1997 yılı başında Ba- tıkent Demokrat Kadınlar Derne- ği'ni kurduk. İlk etkinlik olarak 8 Mart Dün- yü Kadınlar Günü'nde akademis- yenlerin katılımıyla Batıkent'te kadın sorunlannın tartışıldığı bi- limsel birtoplantı düzenledik. Bu- nu. Batıkentli ilerici, demokrat ka- dınlann birbirlenni tanımalan için düzenledğimiz çav lı. yemekli top- lantılar izledi. Tanışma toplantıla- rından toplanan yardımlar. rozet satışları. okunmuş gazetelerin de- ğerlendirilmesinden sağlanan ge- lirlerle Batıkent Atatürk Anıtı'nın yapımına başladık. Bu konuda Ka- ra Kuvvetlen Komutanlığı'nın bü- yük desteğini gördük. Haziran 1997 itibariyle anıtın zemin çalış- malan bitirildi. Atatürk heykelinin döküm çalışmalan sürüyor. Önü- müzdeki aylarda Batıkent'e yara- şır bir anıtın açıhşmı yapabilmenin heyecanı ve mutluluğu içindeyiz. Derneğimizin birçok üyesi. Ata- türkçü Düşünce Derneği. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi demokratik kitle örgütlerinin de üyesidirler. Bizim amacımız Batı- kent özelinde daha çok şeyler ya- pabilmektir. (Adres: Batıkent İtfa- iye Binası yanı 359. Sok. Ankara / Tel: 385 59 23." Bodrum ADD "Genel Kurulumuz. 28 haziran- daki toplantıda yönetim kurulunu seçti. Onömüzdeki hafta yapılacak bir dizi toplantıda bu yıl düzenlen- mesi planlanan etkinlikler prog- ramlanacak. Bodrum Cumok'lan da ADD üyesi yapmak için güçle- rimizi, fikir ve eylemlerimizi bir- leştirmek istiyoruz. Aynntılı bilei için 0.252.316 90 00 no'lu telefo- nu arayabilirsiniz." Muğla ADD "9 şube başkanından oluşan ve Fethiye ADD şube binasında top- lanan tl Koordinasyon Kurulumuz aşağıdaki görüşlerin kamuoyuna sunulmasına karar vermiştir. 1) tl Koordinasyon Kurulumu- zun toplantı tarihi Italyan işgal kuvvetlerinin Mugla'dan çekildiği tarih olan 1921in 5 Temmuz gü- nüne rast getirilmiştir. Bu tarih. yurdumuzu istila etmek isteyen Düveli Muazzama Güçlerinin Anadolu'dan çekilmeye başladık- lan ilk tarihtir. 2) Kurulumuz 4 Eylül Sıvas Kutlamanna katılma karan almış- tır. 3) Aydın'dan gelen başkan ve delegelerimiz bize Adnan Mende- res Üniversıtesi'nden derneğimiz adına çok i\ i haberler getırmişler- dir. Rektör Prof. Dr. Cezmi Öncü- er'in Muğlalı oluşu. ll Koordinas- yon Kurulumuzu mutlu etmiştir. 4) Ordumuzun demokrasiye sa- hip çıkması. hükümet değişiminin uygun ve uygar şekılde tecelli et- mesinde büyük etken ol uşu. Cum- huriyetin korunup kollanması gö- revini Atatürk"ten mıras almış olan bu yüce kuruma Türk ulusu nez- dinde yeniden bü> ük saygı kazan- dırmıştır. 5) Sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçişin. ihmali kabul edilemez bir gerçek olduğu görüşünü onayla- yan kurulumuz. yeni hükümetin bu konuyu gündemin binncı mad- desinde değerlendirmesinı talep eder. 6) Okulun. caminin ve kışlanın güncel politik dalgalanmaların dı- şında tutulması ilkesini zaman za- man çiğneyenlerin. Cumhuriyet karşıtı bu rutumlannı devamda ıs- rarlan gözükenlenıı gerekli ceza- lara kavuşturulmaları görüşünü belirtir. 7) Bodrum Ilçesinde. Bodrum Kalesi'nin tarihi ve nostaljik yapı- sına yönelik tehditlerin yeni hükü- metle beraber ortadan kalktığını memnuniyetle öğrenen kurulu- muz. bazı işyerlerine yöneldiğini ve tutulan tutanaklarla soru doğu- ran ortamlara ulaştığını öğrendiği bazı bürokratik işlemlerin ve ceza getiren durumlann Bodrum Kay- makamlığı'nca dikkatle izlenme- sinden toplumsal yararlann doğa- cağı görüşünü arzeder. 8) Başta Muğla Yalisi olmak üzere. ilimizdeki her kademedeki mülkî. askeri ve adli erkânın der- neğimize karşı gösterdikleri du- yarlı yaklaşımı şube başkanların- dan tespit eden tl Koordinasyon Kurulumuz. adı geçen erkâna te- şekkürlerini sunmayı görev bilir." ŞişU ÇYDD "Türkiye'de yaşanan tüm olum- suzluk ve gerginlikler yanında önemsenmesi gereken güzellikler de yaşanmaktadır. 7 haziranda ÇYDD Şişli Şube- si Genel Başkanımız Prof. Dr. Türkân Saylan'ın katılımıyla ve Muammer Ketencioğlu dinleti- siyle açıldı. 14 haziranda Şişlı Okmeydanı Halil Rıfat Paşa Parkı'nda ÇYDD Genel Merkezi tarafından düzen- lenen yaratıcı etkinlik çocuk şen- liğinde ÇYDD Şişlı şubesı Çocuk Kulübü. resim. maket. müzik ve şiir dallannda temsil edildi. 15 haziranda ÇYDD Kırklareli şubesi tarafmdan düzenlenen Sa- bahattin Alı Anma elkinliklerine katıldık. 27-29 haziranda Altınoluk'ta 5 bin kişilik tarihi amfitiyatronun açılışında biz de vardık. MS Tür- kiye'de inşa edilen en büyük am- fitiyatro olma özelliğini taşıyan 'Altınoluk Antandros Amfi-Ti- yatrosu'nda ilk gösteriyi Harman Folklor Araştırmalan Derneği ile birlikte ÇYDD Şişli şubesi olarak biz gerçekleştirdik. HAYVANLAR ISMAİL GÜLGEÇ ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI ^ HARBI SEMİHPOROY —• ÇofİMVfl, İ$T£ OLAHLA& 0LPU-. 6U VUKUMlAZPA &EMl Y4R4RI nttL S ^ HAA?.. \ Cr / <& BULUT BEBEK MHAY çirrçt MIRMIRLAR LĞIR DIRAK TARİHTE BUGLN MÎMTAZARIKA\ 8 Temmuz USTURALAR 1888 PE SUGÜ/V, rew İ /LAMfA/DA Ş.ÖYCE OGMÎ- • "KESK'A/ l/EYA KÖ/e US-'. % OA PSMEMM/Ş-, ÇOK 'Yf \ SONUÇ AC/A/M'?r/K. HSBMAA/Gİ % BİR TEKM/K. S'LGi VE USmUtC G£- % etzTi&Mez.• yAKJpAK/ KOL te ' ÇİiUC£, ÖNÛNOBKi KESKIN AĞZI ALT* GELEc srfc/şrr&tLAH usruGA BiLeuiveeirt 775* S SfÇAĞI rJrİETh^a. YÜ2YfL BAŞINOA YAi\^T^ GINLAŞfNCAYA PEK USTUGA ECEMEA/LfgfMf •StJgeXJ&jEC£/cri&.. v y ^ B U L M A C A SEDAl YAŞAYAS SOLDAN SAĞA: 1/ Kayseri ya- kınlannda. Anadolu'nun en önemlı ve en büyük ar- keolojik bu- luntu merkez- lerınden bin olan höyük. 2/ Ince dantel... Bir yazıvı bi- çim anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan sözcüklerın bütünü. 3/ Torba bıçı- minde vorgan çarşafı. 4/ Dınlence. 5/ Bir ta- rım aracı... Ördeğe 3 benzer bir su kuşu. 6/ 4 Lantan elementinin simgesı... ttalya'da bir kent. II Yunan mitolo- 6 jısine göre uçmayı ba- şaran ilk ınsan...-Boru g sesı. 8/ Gövde heyke- li... Aynı tiyatroda ça- y lışan oyuncular toplulugu. 9/ Eski hukukta. rüşvet alan- la veren arasında aracılık eden kımse... Bir tembıh sö- zü. YL'KARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Vadesi bellı olmayan ve yalnızca faizı ödenen devlet tahvilı. 2/ Herhangi bir toplulugu oluşturan bireylerden her bin... Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası. 3/ Mızrapla çalınan bir çalgı... Biret- kinlığm geçıcı olarak durdurulduğu süre. 4/ Resimde bir nesne ya da figürü derinlik duygusu ıçınde verme yön- temi. 5/ Kütahya'nın bir ilçesi... Bir nota. 6/ Karamsar. II Yanıcı. renksız. az kokulu karbon ve hidrojen bileşi- mi... Bir nota. 8/ Parola... Sır saklayan. ağzı sıkı. 9/ "Memduh ": Sınema yönetmenımiz... Tavlada bir sayı... Uluslararası Basın Enstitüsü'nün simgesı. CJÖ/?£/£/BEDRÎ BAYKAM Esas Mücadele Şimdi Başlıyor... "Fırtına, çamur, bataklık", sanki geride kaldı. RE- FAHYOL kasırgası şu anda dinmiş görünüyor. Tür- kiye'de Hükümet ve Devlet'in yollannı ayıran, Or- du'yu sanki zorla siyasetin içine çekecek kadar re- jimi tehlikeye atmaya heveslenen karşılıkh karan- lık dosyaların sumen altındatutulup, partilerin bir- birini rehin aldığı, halkın elinde tencerelerle vetür- lü çeşitli zınttı aletleriyle sokağa dökülmesıne ne- den olan, ülkeyi Libya çöllerinde, Iran semaların- da rezil eden biranlayışı ortaya koyan, ortaçağ ka- ranlığını "demokrasi" kılrfıyla gizlemeye çalışan, vatandaşların büyük çoğunluğunun büyük bir kız- gınlıkla ve ibretle hatırlayacağı bir dönemin iktida- n, halktan, muhalefet partilerinden sivil toplum ör- gütlerinden, basından ve Silahlı Kuvvetler'den ge- len baskılara dayanamayarak beklenen çöküşü yaşadı. Erbakan - Çiller ortaoyununun senaryo- ları tutmadı ve Demirel'in tecrübesi bu kaos'un şimdilik ortadan kalkmasını sağladı. Türkiye ve Partamento, yeni hükümete büyük birkredi açtı. Insanların yüzünde kaybolan gergin- liğin yerini rahatlama, hatta gevşeme alıyor. Sanki ülke bir işgalden kurtuldu. Yaşanan hava abartma- yalım, 27..Mayıs coşkusuna benzemese de, biraz 1991 'de Özal iktidarından kurtulan Türkiye'nin se- vincini hatırlatıyor. Yine bir sağ-sol koalisyonu ül- keyi bir süre yönetecek. Ama partilerin adı değiş- miş. Yıllardır flörtleri dillere destan olan ANASOL hü- kümeti, Çillerzede DYP'lilerin desteğini alarak gö- reve başladı. Yüzler gülüyor. kurtulunan isim Men- deres değil, Özal değil. Erbakan - Çiller ikilisi. Ka- derin cilvesine bakın ki, daha önce 1960 ve 1991'de görevden gidişleri ile bize derin bir "oh" çektiren iki merkez sağ parti, bugün 3lü koalisyo- nun içinde yer alarak bizi mutlu eder hale rjoimiş! Nereden nereye! Şağ, şeriatçılık kolunu besleye besleye, kendisi bile mumla aranır olmuş. büyük Atatürkçü değerli insan Hrfzı Veldet Velidedeoğ- lu Şubat 1992'de, Ata'ya yazdığı ve Devinim der- gisinde yayımlanan açık mektubunda, "Ülkemizin bugün içinde bulunduğu güç, dahası tehlikeli du- rum karşısında, 1946 'tan ben birbiriyle kıyasıya, za- man zaman boğaz boğaza çekişen CHP ile DP (de- vamları olan SHP ve DYP) anlaşıp ortaklaşa bir hü- kümet kurdular ve parlamentodan büyük çoğun- lukla güvenoyu aldılar. Ülkemizin politik yaşamın- da çok olumlu ve mutlu bir başlangıç olduğu için mektubumun sonunda bunu sana haber verme ge- reği duydum" diyordu. Bugünkü ortamımıza ne kadar benziyor değil mi? H. V. Velidedeoğlu o kadar umut beslediği CHP (SHP) - DYP koalisyonunun nasıl bir hayal kırıklı- ğına sürüklendiğini göremeden ebediyete intikal etti. O denemeden sonra Türkiye o günleri bile ararken daha ağır bir krize girdi ve bugün insanla- nn çoğu yine bu hükümete doğan bir güneş gibi bakıyorlar. Öte yandan gerçekçi olmak gerekirse, sağ ve soldan iki büyük partinin anlaşmasından ve sağladıkları ittifaklardan güç alan hükümetin, iyi niyetlerini ne kadar yaşama yansıtabileceği merak konusu. Kesintisiz ve "sulandırılmamış" 8 yıllık te- mel eğitim hükümetin ilk büyük sınavı. Son yerli Watergate'imiz olarak ortaya çıkan dinleme krizi ve uzantısı olan Susurluk çetesi, milletvekili dokunul- mazlıklan, gündemealınması beklenen malumfez- lekeler de, bunun hemen ardından Yılmaz, Ece- vit ve Cindoruk'un önüne gelecek. Toplum artık "hesap sorma "nın eskisi gibi lafta kalmamasını istiyor. Susurluk, Çiller'in malvarlığı, malum Çete, Enişte, Mercümek, Bosna paraları, Bucak - Ağar ikilisi başta olmak üzere, her skan- dalın gidebildiği yere kadar üstüne gidilmesini is- tiyor. Bu hükümetin tüm bu sorunlaria ve yarın yok olması beklenmeyen ekonomik güçlüklerle baş edebilmesi. bunların üstesinden gelmesi tabii ki her demokrat insanın dileği. Ama engeller de yok değil. Gerek 1991-1995 deneyimi, gereksağ par- tilerin ıktidara gelince, muhalefetteyken verdikleri "sosyal dev/efsözlerini unutmaları, büyük reform- lardan kaçmaları, cıddi zorluklar oluşturabilir. Bu yapıcı başlangıç havasının büyüsüne kapılarak se- çimi belirsiz bir ileri tarihe. belki 1998 sonlarına it- mek, Refah ve DYP'nin marifetlerinin unutulması- na neden olabilir. Türk halkının büyük bir politik bel- leği olduğunu kimsenin iddiaedeceğini zannetmi- yorum. Bu açıdan koalisyon iktidarı ve dıştan des- tekleri CHP'nin mantıklı bir erken seçim tarihinde uzlaşabilmeleri birçok "gri" konuya netlik kazan- dıracak. Her ne kadar herkesi memnun etmek mümkün olmasa da. bu tarih Mart 98 olabilir. Halkımız, aydınlarımız ve medya'ya düşen ise, laik demokratik sosyal hukuk devlet için verdikle- ri mücadeleyi yorgunluk belirtisi olmadan sürdür- meleri. Hiç kimse, şerıatçıların pes ettiğinı sanma- sın. Onlar, güçlenip daha çok dal-budak salmak için, belki biraz yeraltına girecekler o kadar. Türki- ye karanlığı henüz yenmedi, onların beslenme yol- larını kurutmadı. Türkiye yalnız bir "eksüre" kazan- dı. Esas mücadele şimdi başlıyor. 1923 Aydınlan- ması'nı savunanlar, iki üç hamleötesini düşünerek bu süreyi iyi kullanıp önümüzdeki seçimde güçlü ve sürekli dayanışmaları oluşturmaya mecburlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle