Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
!
fi TEMMUZ 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
70 yaşındaki
caz efsanesi Âçıkhava'da
Caz tarihinin gerçek mihenk taşlarından
Elvin Jones ve Jamaikapopüler müziğinin
en önemli isimlerinden Ernest Ranglin
CEM YEGUL
Yıi 1968.. Caz dediğimiz müziğin rit-
, mik ve armonik yapısını neredeyse kö-
' kûndendeğiştirenOrnetteColeınaıı,Blue
Note için iki albüm kaydediyor. Cole-
man altosunu konuşturuyor; davulda El-
vin Jones rahatsız edici karmaşıklıkta ce-
vaplar göndererek Ornette'i bile şaşırtı-
nyor. (Coleman'ın müziğine aşinaysa-
nız, bunun ne demek olduğunu anlarsı-
nız!)
"" Omerta Coleman'la free jazz'a geçiş
r
dönemini başlatan hareket o kadar önem-
'lidir ki belki de caz tarihindeki en köklii
değişikliktir bu hareket. Ometta Cole-
"man'ın müziğini yutmadan post- bopdi-
ye adlandınlan dönemı hazmetmek, mü-
, ziğin bugün geldiği noktayı kavramak
"frnkânsızdır. Bu devrim sanılanın ve ına-
nılanın aksme cazın köklerinden uzaklaş-
" madan yapıbnış bir devnmdir. Omette Co-
leman'ın müzığinde blues'u duymak ol-
dukça kolaydır.
Coltraine, Jones*u özgür kıldı
J
Omette Coleman. Elvin Jones'un da-
L
vuluyla neden ilgilenmişti? Nedeni olduk-
'"<Ja basit galiba: Elvin Jones doğal olarak
aritmik birdavulcuydu. Ornette'in geliş-
'rirmekte olduğu müzikal yapı içinde, Jo-
" nes'un karmaşık, garip ve büyüleyici ör-
güleri Coleman'ı bir mıknatıs gibi çeki-
"yordu. Nedeni buydu işte.
1960'ta John Coltrane Elvin Jones'da
karar kıldı. Coltrane'in unutulmaz dört-
lülerinin davulcusu genellikle Elvin Jo-
~nes oldu. Ancak, Jones'un kendi sesini
'bulduğu çahşmalar. 1961'de Coltrane'le
yaptığı çalışmalardı. Jones'un doğal arit-
mik çalış stılı. bop'un temel çizgisi ile pek
.bağdaşmayan bir çalış stiliydi. 1957'de
' Village Vanguard'da Sonny RolMns'ın ya-
"nında verdıği yüksek derecede yaratıcı
performanslannda bile. solistle çatışma-
lannın getırdiği bezginlik yüzünden. Jo-
'nts yaratıcılığını sınırlandırmakta ve bu
da perfoımanslannı olumsuz etkilemek-
teydi.
" OysaColtrane'leçalmayabaşladıktan
sonra bu sıkışık. patlayamayan enerji to-
lvin Jones bu akşam Açıkhava
Tiyatrosu'nda. Elvin bugün tam 70 yaşında.
Süratinden ve dayanıklılığından çok şey
kaybetmiş olabilir. Ancak, ne olursa olsun,
insan caz efsanelerini izleme fırsatını her zaman yakalayamıyor.
Müziği ritmik olarak yeni bir platoya çıkarmış olan Elvin Jones da
caz tarihinin gerçek mihenk taşlanndan biridir.
pu özgürce dolaşmaya ve ger-
çek kimliğini bulmaya başladı.
Coltrane'in yorucu formlan Jo-
nes'u daha özgür çalması için
adeta tahrik ediyordu. Max Ro-
ach. Phiily Joe Jones gibi selef-
lerinin aksine Elvin Jones, zil
cümlelerini kalıplara sokmaya
gerek duymuyordu. Jones araş-
tırmaya koyuldu: Yeni yapılar,
yeni dokuİar peşinde dolaştı
durdu. Coltrane'in müziğinin
yapısı da yukanda bahsettiğimiz
gibi Elvin Jones'a bu özgürlü-
ğü sağlayabilecek hacıme sa-
hipti. Coltrane'in bütün simet-
risine karşın Jones asimetrikti.
Vurgulamalannın yoğunhığu ve
yarattığı poliritmik kontrastlar.
Coltrane'in ritmik yayılışına te-
zat bir yapı oluşturuyordu. Bu
zengin doku altında Coltrane
ve Tyner'e cevap vermeyi de
ihmal etmezdi Elvin Jones. Colt-
rane'in ağırlığına karşın, denge-
yi sağlayabilecek agırlıkta bir
blok da Elvin Jones'un cebin-
deydi. Aynı anda üç ayn ritim
tutabilecek inceliğe sahıpti El-
vin Jones. Coltrane'in dörtlü- Festivabn bu akşamki diğer konuğu Emest Ranglin CRR'de blenebilir.
Festivalin bu akşamki
diğer konuğu ise, Cemal
Reşit Rey Konser Salo-
nu'nda izleyeceğimiz Er-
nest Ranglin. 1932 do-
ğumlu Ernest Ranglin, sa-
vaş sonrası Jamaika popü-
ler müziğinin gelişmesin-
de en çok pay sahibi olan
müzısyenlerin başında ge-
liyor.
Ranglin ve Jamaika
Emest Ranglin, profes-
yonel müzık yaşamına Ja-
maika'da ilk adım attığı
günlerde müzik piyasası
aşağı yukan 20 tane big
band'in etrafinda oluştu-
rulmuştu. Bu topluluklar
ABD'deki Duke EDing-
ton. Wood> Herman ve
Count Basie gibi caz dev-
lennin müzıklerini yakın-
dan takıp etmekteydiler.
Ernest Ranglin, bunlar
arasında Milton Mepher-
son, Ro> VVhite, Carlrslc
Dcrmetingibilerini hatır-
lıvor
sünde Jones'un bazen Tyner'ın ses blok-
lannın üstüne yükseldiği de olurdu. Colt-
rane'ın tipik performanslan genellikle
tenor-davul düetlerinin etrafinda oluşur-
du ve bu davulcu da Elvin Jones"du. İş-
te bu Elvin Jones bu akşam Açıkha\a
Tiyatrosu'nda. Elvin bugün tam 70 ya-
şında. Süratinden ve dayanıklılığından
çok şev kaybetmiş olabilir. Ancak. ne
olursa olsun, ınsan caz efsanelerını ızle-
me fırsatını her zaman yakalavamıyor.
Müziği ntmik olarak yeni bir plato\a çı-
karmış olan Elvin Jones da caz tarihinin
gerçek mihenk taşlanndan bındır. Dört-
lüsündetrompcttedeWynton.Vlarsalis'i
izleyeccğiz. Marsalıs için büvük sans.
Ernest Ranglin 14 yaşında Kingston'a
gelince, soluğu daha küçük kombolann
çaldığı Coney Island'da alır. 15 yaşında
Val Bennett'in topluluğuna katılır.
50'lerin başlannda büyük toplulukla-
rı >aşatmak zorlaşmaya başlar. Ernest
Ranglin bu sıralarda. Eric Dean'in or-
kestrasına katılıp. onunla Haiti'yegider.
Dönüşlerinde de mambo ve merengue
ritimlerini beraberlerinde getirirler.
Ernest Ranglin bu dönemde en çok et-
kilendiği caz müzisyeleri arasında Char-
lie Parker, Dizz> Gillespie ve Bud Po-
vvell'ı sayıyor. 1958'de Islandplakşirke-
tinin sahibi Chris BlackvveU'le (Bob Mar-
ley'nin prodüktörü) tanıştıktan sonra
1960 ve 1962'de Island için 2 plak kay-
deder.
1950'lerin sonlanna geldiğimizde Er-
nest Ranglın'in Kingston'da aranılan
adam olduğu döneme geliyoruz. Bu dö-
nemde Emest Ranglin'in Coxsone Dodd,
Duke Reid ve Prince Buster gibi dönem-
de Coxsone Dodd, Duke Reid vePrince
Buster gibi 'sound system' prodüktörle-
ri için gerçekleştirdiği çalışmalan görü-
yoruz. Daha sonra da Clement Dodd dö-
nemi geliyor. Ranglin. Studio One için
çalışırken, Cluett Johnson da onunla ça-
lıyordu.
Ranglin ve Coxsone Dodd'un aran-
jörlerinden biriydi. Bu üçlü, o zaman Ja-
maika'da çok revaçta olan "shuffe
rhythnTden ska ritmini formüle ettiler.
Reggae müziğinin babası sayılan 'ska'nın
doğuşunda Emest Ranglin'in bayağı kat-
kısı vardır anlayacağınız. (r&b. shuffe'la
kanşınca ska doğuverir). Ska ve rock ste-
ady dönemlerinde Ernest Ranglin pek
çok kayıtta yer alır. 1964'te 8 milyon
kopya satan Mflbe Small'ın *My Boy Lol-
tipop"un aranjmanı Emest Ranglin'e ait-
tir. The Wailers'ın "It Hurts to be Alo-
ne"u da Emest Ranglin'in çalışmalann-
dan biridir. ,
1964'te Londra'nın meşhur Ronnie
Scott'ında dokuz ay çaldıktan sonra Ja-
maika'ya döner yani ska, rock-staedy
ve reggae'ye. tlk defa 1974'te Newport
Caz Festivali'ndeçalar. Daha sonraki yıl-
larda Montreux ve North Sea gibi caz fes-
tivallerinde boy gösterirken görüyonız
Emest Ranglin'ı.
Yaşayan Jamaika cazının ve Jamaika
popüler müziğinin en önemli simalann-
dan biri olan Emest Ranglin'in Cemal Re-
şıt Rey Konser Salonu'ndaki konserini ka-
çınrsanız. kendisini çarşamba akşamı
Roxy'de yakalayabilirsiniz.
^tıf Yılmaz, Türk-Fransız-Yunan ortak yapımı, yeni filmi Nihavend Mucize'nin çekimine başlıyor
Çağdaş bir Istaıılnıl masahj' Kültür Senisi - Yönetmen Aüf
Yılmaz, yeni filmi Nihavend Mu-
cize'nin çekimlerine lOtemmuz-
da başlıyor. Beykoz Konaklan ve
rEfes Pilsen'in sponsorluğu ile
Delta Fılmcilik tarafından çekim-
-lerine başlanacak olan, Türkan
Şoray, Haluk Bilginer, Lale Man-
-sur.ŞükranGüngör, Beyaz \e Mel-
tem Sa\cf nın rol alacaklan Ni-
-havend Mucize adlı filmin basın
-toplantısı, pazar günü gerçekleş-
tirildı. Beykoz Konaklan ıçen-
sindeki Tarihı Av Köşkü'nde dü-
zenlenen toplantıda filmin tüm
-kadrosu hazır bulundu.
15 ağustosta çekimlerinin ta-
mamlanması ve 14 ekimde gös-
terime gırmesi beklenen film, bir
Türk-Fransız- Yunan ortak yapı-
jnı. 600 bin dolarlık bir bütçeyle
çekimlerine başlanacak olan film.
Eurimages fonundan da destek
-airyor; ancak Kültür Bakanlığı'nın
-filme herhangi bir katkısı yok.
"Atıf Yılmaz, Refah Partisi döne-
•minde ızlenen kültür politıkalan
i3enaryosunu Zeynep
Avcı'nın yazdığı filmde
Türkan Şoray, Haluk
Bilginer, Şükran
Güngör, Lale Mansur,
Beyaz ve Meltem Savcı
oynuyorlar. 600 bin
dolarlık bütçeyle,
Eurimages desteğiyle
çekilecek olan filmin
vermek istediği mesaj
için yönetmen Atıf
Yılmaz, "Ne varsa, bu
dünyada var, öbür tarafta
da bir şey yok" diyor.
(Fotograf: KADER TUĞLA)
sonucu sinemaya olan desteğini
kesen bakanlığın, sadece Eurima-
ges fonunun aidatlannı ödemeye
devam ettiğini belirtti.
Senaryosunu, Zeynep Ava'nın
yazdığı filmin tüm çekimleri. ls-
tanbul'dagerçekleştirilecek. Bey-
koz Konakları. Hyatt Regency
Otelı ve Telesine Film Stüdyola-
n ise filmde kullanılacakmekân-
lardan bazıları. Kurgusu tama-
mıyla Türkiye'de yapılacak olan
film sesli cekilmeyecek; ancak
kılavuz ses kullanılacak. Senaryo-
da bulunan birçok fantastik sah-
nenin dayanağı ise filmin yüksek
bütçesinin sağladığı teknik ola-
naklar.
Daha tanıtım aşamasında pek
çok sinema ve dağıtım şirketinden
PARIS NOTLARI COŞKUN TUNÇTAN
Rostropoviç'ten güldeste 'Yü^yılımızın viyolonseli'
ı lrlandalı Samuel Beckett'in
f Fransızca yazdığı "Godot'yu
- Bekkrken". bu mevsim, Paris'te
uzun süre oynandı. Bu oyun, ılk
kez 1953'te, Paris'm küçücükbir
tiyatrosunda sahnelendiğinde.
bu sanatta yepyeni bir dönem
açan özellikleri yüzünden, o za-
man, olağanüstü derinliği hiç anlaşılama-
mıştı. Sözümona *^ızman''lar, oyunu son
kerte olumsuz. saldırgan ve alaycı tepki-
lerle yerin dibine geçirmişlerdi.
Seyircilenn ezici çoğunluğu ise, can sı-
kıntısmdan, iki bölümün arasında, bazen
d^ha da önce, salonu terk edıyorlardı. Uzun
sözün kısası. tam bir fiyasko olmuştu bu
temsil (Ama onu ilk seyredenler arasında
bulunan Muhsin Ertuğrul, yaptığı büyük
üstünlüklerinin derhal bilincine varmış,
metni hemen Türkçeye çevirmiş, o yıllar-
da Beyoğlu'nda yönettiği Küçük Sahne'de
sergilemiş, böylece ne denli ileri görüşlü
bir tiyatro adamı olduğunu bir kez daha ka-
nıtlamıştı). 12 yıl sonra. ben onu Paris'te,
Çhaptal Tiyatrosu'nda sahneye koyduğun-
da, "Godot'vıı Beklerken". artık yüzyılı-
rnızın en önemli yapıtlanndan sayılıyor-
du, -çağdaş klasik" mteliğini kazanmıştı,
yakın bir geçmişte onu deli saçması sayan
a\Tiı uzmanlar şimdi onu göklere çıkanyor-
du, sey irciler arasında sık sık Beckett hak-
kında tez hazırlayan üniversite öğrencıle-
ri de vardı. 347 koltuklu salon, iki mevsim
boyunca. her gece dibine kadar doldu. Ar-
dından da uzun turnelere çıktı aynı tem-
sil. Bu başandan sonra, tiyatro prodüktör-
leri, müdürleri ve yönetmenleri, "Godot'yu
Beklerken"i birçok kez sahnelediler ve
her seferinde oyun büyük ilgi çekti... Rond-
Point Tiyatrosu'nun başına yeni getirilen
değerli tiyatro adamı Marcel Marichal de.
geçen aylarda bu üstyapıtı programına ek-
ledi, kocaman salonu her temsilde tıklım
tıkhmdı.
Aynca, her akşam, yüzlerce kişi, bilet-
leri tükenmiş olduğundan oyunu seyretmek
olanağını bulamayıp üzünrti içinde gışeden
uzaklaşıyordu. PatriceKerbrat'nınrejısi-
nı üstlendiği temsildeki dört oyuncunun her
biri ünlü sanatçılardı ve tümü çok başan-
lrydı. Vladimir'i Pierre AnM Pozzo'yu Ro-
bert Hircsh. Lucky'yı Jean-Michel Dupu-
is canlandınyorlardı.
Değişik yıllann ka>Ttian
Estragon'u ise Marcel Marechal kendi-
sine ayırmıştı ve bu rolde nefis bir kom-
pozisyon yarartı. Dekor, yazann da istedi-
ği gibi, bomboş bir sahnenin ortasına di-
kilmiş, birinci bölümde kupkuru. ikınci
bölümde ise hafifçe yapraklanmış bir tek
ağaçtan oluşuyordu. Bu yapıtm gerçekçi
mesajını benliğinde en gizli derinliklerde
hissetmeyen seyirci günümüzde pek ender-
leşti. Dünyada kendi Godot'sunu sıkıntıy-
la yoğrulmuş bir umutla bekleyen, onun
eninde sonunda gelip kendisini bütün dert-
lerinden kurtaracağına sürekli ınanmaya ça-
balayan. bu inancın desteğiyle. zaman za-
man düşündüğü intihara yanaşmayıp, tüm
zorluklara karşın, yaşama elinden geldiğin-
ce sanlan insanoğullan çoğunlukta değil
mi?
"70 yaşıma vardıgıma inananuyorum
bir rüriü.Tüm yaşamım bo> unca idealleri-
min peşinden koştum sürekli. Ama ben
koşmamı hızlandırdjkça, onlar da benden
daha hızlı uzaklaşı\orlar gibi geldi hep ba-
na. Niha>et, günün birinde, bir \andan
koşmayi sürdürürken, bir yandan arka-
ma bir göz attun ve geride bıramtş oMuğum
izlerin rümünün bilincine vardım. Aştığım
>wlun başlıca aşamalannı incclcdim \ e bun-
ca zaman boşuna koşmamış olduğuma
inanma>abaşuyorum şimdi." Bunlan, ça-
ğımızın en ünlü \ıyolonsel ustalanndan
Mistisla> Rostropoviç, FMI şırketınce >e-
ni yayımlanan, 2 CD'li, ^Leviolonceledu
ciecle"(Yüzyılımızın Viyolonseli) başlık-
lı güldestenın kapağınayazmış. İki buçuk
saat süren bu müzik şölenınde, Rostropo-
viç'in değişik yıllarda kaydetmiş olduğu
Bach. BeedHn-en, Ha> dn, Dvorak, Saint-Sa-
ense, Schunıann. Brahms, Ça> kovski, Pro-
kofie\. Britten, Dutilku\. \Hla-Lobos, Stra-
vinski ve Şostokoviç'in \ apıtlanndan alın-
tılar var. Müzik tanhınde adı artık altın
harflerle geçmiş olan bu v ırtüoziin olağa-
nüstü yeteneklerini yansıtan. her müzik-
severi havTanlıkla coşturacak kayıtlar..
Yaz tatılı yaklaştıkça. kitapçılann vitrin-
lennde ve raflannda. tunstik kılavuz kıtap-
lannın sayısı gıderek çoğalıyor. Türki-
ye'ye gitmeye heveslenenler. çoğu zaman,
irili ufaklı. kimileri matbaadan yeni çık-
mış olan. en azından yırmi yaprt arasında
seçim yapabilmekte genellikle zorluk çe-
kiyorlar. Bunlann burada aynntılı bir lis-
tesini sunmak tabıi ki olanaksız.
Bu nedenden, yalnızca, en yenileri ara-
sından, üstelik içerikleri açısından birbi-
rinden tamamen değişik olan. bir bakıma
biri ötekini tamamlayan iki tanesinden söz
etmek istıyorum bugün. Biri, Autrement
Yayınlan'nın "İstanbuTu.
Istanbul ve Türkiye kitaplan
Ilk sayfalannda Nedim Gürsel'in hoş
bir vazısının yer aldığı bu kitap. Türki-
ye'nin bence en güzel kentinde, bir turis-
te her konuda yardımcı olabilecek biçim-
de düzenlenmiş: Yalnız mutlaka gezilme-
si gereken tanhsel yerleri tanıtmakla ye-
tinmiyor: oteller, lokantalar. mağazalar fa-
lan hakkında da çok yararlı bilgileri içeri-
yor. Bir de son sayfalanru, kimileri eski,
kimileri çağdaş, Türk ve yabancı ünlü ya-
zarlann Istanbul'la ilişkıli güzel metinle-
nnden alıntılarla doldurmuş...
Ötekı, Karthala Yayınlan'nda çıkan,
Türkıve'nin tarihsel, siyasal. toplumsal.
ekonomik, teknolojik, kültürel özellikle-
rinı çok iyi tanıyan Jane Herve'nin "Laiur-
quie" adlı. incelemesi. Türklerin bile ken-
di ülkeleri hakkındaki bilgilerini ustaca
pekiştirebilecek biryapıt.
çeşitli teklifleralan filmin, yurti-
çinde gerçekleştirilen festival ve
yanşmalara katılacağını; fakat
yurtdıştnda herhangi birorganizas-
yona gönderilip gönderilmeyece-
ğinin henüz kesinleşmediğini be-
lırten Atıf Yılmaz'a göre Niha-
vend Mucize, çağdaş bir Istanbul
masalı. Filmin konusu ise kısaca
şöyle:
"Erol (Haluk Bilginer), bera-
ber olduğu kadınlarda hep 25 yıl
önce vitirdiğL eski bir ses sanatçı-
$ı olan ve Nihavend makamını çok
seven annesini arayan. bu >üzden
de ikili ilişkilerini bir tüıiü diize-
ne kovamayan ve geckin vaşına
rağmen hâiâ gelişiminin Oidipus
kompleksi periyodunu vaşavan so-
runlu bir yctişkindir. Erol'un an-
nesi Suzan (Türkan Şoray), oğlu-
nun, sevgUisi Iris'le (Lale Man-
sur) ve babası Asım'la (Şükran
Güngör) olan problemkrini çöz-
mesine yardımcı olnıak için dün-
> a>-a hem de bu süre icerisiıide htz-
la değişen ve tanınmaz hale gelen
İstanbul'a geri döner. Zamanı kı-
sıthdB-veoğhınun çapkm ortağı Ne-
jat'ı da kendisine âşık etmiştir."
Filmin başrol oyunculanndan
Türkan Şoray, yine Atf Yılmaz ile
çevirmiş olduğu GüDü serisin-
den sonra bu filmin kendisi için
ilk komedi deneyimi olacagını ve
Türk izleyicisinden olumlu bir
tepki beklediğini söyledi. Daha
önce canlandırdığı rollerden fark-
lı birkarakterle sinemaseverlerin
karşısına çıkacağı için filmin ken-
di açısından çok önemli olduğu-
nu belirten Lale Mansur'a göre de
Nihavend Mucize, insan ilişkile-
riyle örülü sıcacık bir yapım.
'Olumlu tepki alacak'
Bu ilk sinema deneyiminde
Türk sinemasının önemli isimle-
nyle çalışma firsatı bulan Beyaz,
Nihavend Mucize adlı filmin kad-
rosunda yer almaktan onur duy-
duğunu ve sinema yapıtınm ölüm-
süzlüğünün getirdiği sorumlulu-
ğun da bilincinde olduğunu açık-
ladı. Beyaz, altyapısındakı teat-
ral' eksikliği, çok çalışarak ve
kendi elektriğinden yararlanarak
gidereceğine inandığını da belirt-
ti.
Türk sinemasının canlandığı
son dönemde, Nihavend Muci-
ze'nin Türk izleyicisinden olum-
lu tepki alacağına inandığını ifa-
de eden Atıf Yılmaz, yeni filmi ile
insanlara vermek istediği mesajı
da kısaca dile getirdi: "Ne varsa,
bu dünyada var, öbür tarafta da
bir şey yok!"
1. Serdar Çakjrer Karikatür
Yamşması albümii yayımlandı
-fı"Kültür Seoisi- 1995
yılında Fransa'da geçirdiğı
trafık kazası sonucu
aramızdan aynlan
karikatür sanatçısı Serdar
Çakırer anısına
düzenlenen 1. Kankatür
Yanşması'nın albümü
yayımlandı.
Kankatürcüler Derneğı ve
Karikatür dergısince
düzenlenen yanşmanın
albümü yanşmaya katılan
100 civannda karikatürü
bir araya getırdı. 178
sanatçının 322 yapıtla
katıldığı yanşmada 1.
ödülü Ali Şur kazanmıştı.
Kayıhan Fırat, Levent
Dağaşan. Hüseyin
Çakmak ise mansiyonla
ödüllendirilmişti.
Yanşmada ikincüik ödülü
alan karikatür.
Takılap Takmtılap
• Kültür Servisi - Güldal Sığınç Topdemır ve Nihal
Gürsel'in 'Takılar Takıntılar' başlıklı sergısi, 15
temmuzda Baromerre Sanatevi'nde açılıyor. Sergi,
temmuz sonuna kadar görülebilir. Sergi, deniz
kabuklanndan. deniz taşlanndan, boncuklardan
yapılmış takılardan. tablolardan oluşuyor.
Plre'nin pesim sepgisi
• Kültür Senisi - Sanatçı Muharrem Pire'nin resim
sergisi, 15 temmuzda Istanbul Menkul Kıymetler
Borsası Sanat Galensfnde açılıyor. Sergi 2 ağustosa
dek gezilebilir. Gazi Eğitim Enstıtüsü Resım-lş
bölümünü bitiren sanatçı, bir süre öğretmen
okullannda resim öğrermenliği yaptıktan sonra
serbest sanatçı olarak çalışmaya başladı. Duvar
dekoru. reklam grafiği, yayıncılık, tiyatro afişleri,
tiyatro dekoru gibi çeşitli alanlarda uğraş veren
sanatçı, çalışmalanna Ankara'da devam ediyor.
Yurtiçınde birçok sergi açan sanatçı. aynı zamanda
birçok ödül aldı. En son 1995 yılında The Pollock-
Krasner Foundation Inc tarafından eserlerindeki
sanatsal başan düzeyinden ve özgünlüğünden dolayı
1995-96 uluslararası tanıtma kataloğunda yer aldı ve
sanatsal yaşamını özgürce sürdürebilmesini
desteklemek amacıyla karşılıksız bir fonla
ödüllendırildi.
İstanbuM900
• Kültür Servisi -
'Istanbul 1900' italyan
mimarlar Diana
Banlen ve Ezio
Godoli tarafından
hazırlanan. Art
Nouveau adıyla
bilinen mimari
üslubun Istanbul"daki
öyküsünü, bu öykünün
toplumsal. siyası,
kültürel ve mimari
sonuçlannı, bıraktığı eserleri inceleyen 300 renkli
fotograf ve illüstrasyon içeren bir kitap. 'Istanbul
1900' ilk kez 1996 yılında dört renkli ve Italyanca
olarak Octavo Yayınevi (ltalya) tarafından basıldı ve
Ingılızcesi Rizzoli Yayınevi (ABD) tarafindan yine
1996 yılında yayımlandı. YEM Yayınevi tarafından
Türkçeye çevrilen kitap, yine dört renkli olarak
Italya'da basıldı.
Stıankar'ın konseri iptal edildi
• Kühür Servisi - Ravi Shankar'ın. 11. Uluslararası
Izmir Festıvalı etkinhkleri kapsamında dün akşam •
Efes Antik Tiyatro'da vermesi beklenen konser,
sanatçının rahatsızlanması üzerine iptal edildi. İzmir
Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu
Başkanı Filiz Sarper, yaptığı açıklamada, Shankar'ın
Istanbul'da doktor kontrolünde bulunduğunu. bu
nedenle Efes Antik Tiyatro'da vereceği konserin
iptal edildiğini belirterek "Tamamen dışımızda,
sağlık nedeniyle gösterinin iptal edilmesinden dolayı
son derece üzgünüz" dedi. Konser biletleri, 15
temmuza kadar satm alınan gışelere iade edilerek
parası gen alınabilecek.
Yaşap Kemal'e adanan kitap
• Kültür Servisi - Alpay Kabacalı'nın "Gül
Yaprağın Döktü Bugün" (ağıtlar) adlı derlemesi,
Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı. Kabacalı, 17 yıllık
çabasının bir ürünü olan bu kitabını, halk
edebiyatımızın en özgün türlennden biri olan ve
ölüm acısıyla birlikte dünya sevgisinin de işlendiği
ağitlan, ilk kez derleyip kitaplaştıran Yaşar Kemal'e
adıyor. Yaşar Kemal'in bu kitap için yazdığı sunuş
ve önsöz yazılannın da yer aldığı kitapta,
Türkiye'nin çeşitli yörelerinden derlenmiş 218 ağit
bulunuyor.
Hayalet Gemi Keşfe Çıktı
• Kültür Servisi - Hayalet Gemi'nın 37.
temmuz'ağustos sayısı "keşif' temasına aynlmış.
. Dünyayı. kendini, başkalarını keşfe çıkan insanın
macerasını çeşitli açılardan ele alan denemeler ve
öykülerden oluşan derginin bu sayısında Cemal
Ener, Nazlı Ökten, Zeynep Dırek, Tansu Çelikel, Su
Ufuk Uslu, Görkem Kiter, Nurdan Beşergil. Faruk
Ulay, Derya Erkenci, Murat Gülsoy, İlyas Bingül,
Balku Selim Ergun. Funda Çeşit katkıda bulunan
yazarlardan bazılan. Bilimsel keşiflerin ve icatlann
arkasındaki güdüler, coğrafi keşiflerle küçülen
dünyanın yeni görüntüsü. felsefede şüpheciliğin
oturduğu yer. Istanbul'u keşfeden Batılı gezginlerin-
bize bakışı. zamanın keşfedilme serüveni bu
sayıdaki denemelerin konulannı oluşturuyor. Aynca
fotoğrafçının kendini keşfetmesini sorgulayan
çalışması ile Orhan Cem Çetin yer alıyor. Derginin
tasanmı ise Faruk Ulay'a ait.
25. ULUSLARARASI ISTANBUL MÜZİK FESTİVALİ
BUGUN
• Ava İrini'de saat 19.00'da "The Sixteen'
dinlenebilir.
4. ULUSLARARASI ISTANBUL CAZ FESTİVALİ
BUGUN
• Etvin Jones 'Special Quartet' saat 21.30'da
Açıkhava Tiyatrosu'nda izlenebilir.
• Ernest Ranglin Quartet saat 19.00 da Cemal Reşit
Rey Konser Salonu'nda yer alacak.
• Mahoganny Brass Band saat 23.30'da Roxy de
izlenebilir.
YARIN
• Jacky Terrason Trio ve Joe Lovano saat 20 45 "te
Açıkhava Tiyatrosu'nda izlenebilir.
• RadioTarifa saat 18.30da CRR Konser
Salonu'nda yer alacak.
• Emest Ranglin Cmartet saat 23.30'da Roxy'de
izlenebilir.