Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE
HABERLER
Türkiye işçi Partisi eski genel başkanlarından Mehmet Ali Aybar ölümünün ikinci yılında anılıyor
Bir sosyalist gibi, hiç yılmadan
Sosyalizm yolunda 89yıl
Mehmet Ali Aybar, 1908 de Istanbul da doğdu.
Galatasaray Lisesi ve Istanbul Üniversitesi Hukuk
Fakiiltesi 'ni biîirdikten sonra, öğrenimini sürdürmek
için Fransa 'ya gitti.tkinci Dünya Savaşı nın patlak
vermesi ve Alman işgali üzerine de geri döndü. Aynı
fakültede anayasa hukuku asistam, hukuk doktoru,
devietler hukuku doçenıi oldıı. Vatan ve Gün
gazetelerinde yazdıgı siyasi yazûar nedeniyle
1946 'da doçentlik görevine son verildi ve
üniversiteden uzaklaştmldı. Aynı yıl Demokrat
Parti 'den milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi.
Mehmet Ali Aybar 1962 yılında birgrup
sendikacının kurduğu TİP 'in ilk genel başkanhğmı
yapmıştı. 1945-68 dönemi yazı ve konuşmalanm
"Bağımsızhk, Demokrasi, Sosyalizm " adıyla
yayımladı. 12 Mart döneminde bagımsız milletvekili
olarak'Meclis teaskeri vönetimin uvgulamalannı
eleştiren Aybar. bu dönemdeki yazı ve
konuşmalanm "12 Mart'tan Sonra Meclis
Konuşmaları"adlı kitabında topladı. 1973
seçimlerinde TBP'denadav oldu, seçilmedi. 30
Mayıs 1975 'te bazı eski TİP'lilerle Sosyalist Parti'yi
kurdu. Parti, bir müddet sonra Sosvalist Devrim
Partisi adını aldı. Bu dönemde "Leninist Parti
Teorisi"ni eleştirdi. 1979 da titiik gereğince genel
başkanlıktan çekildi. Kapatüan siyasi partilerin
etİdnliğine veniden izin verilince, 1992 yılında
Sosyalist Devrim Partisi Genel Başkanlığı na
yeniden seçilen Aybar 'ın yayımlanmıs kitapları da
bulunuyor. 1947yılında evlendigi Siret Hanım 'ı
1987yılında kaybeden Aybar 'ın Güllü adında bir
kızı bulunuyordu. Aybar, Florance Nightingale
Hastanesi 'nde 10 femmuz 1995 'te vefat etti.
Devrimciler Aybar'ı anlatıyor
Sınıf savaşımma
katkıda bulunan
büyük bilim adamı
• ÖDP Genel
Başkanı Ufuk Uras:
ÖDP, aslında 1965 TtP deneyı-
minin ve Türkiye de Dev-Genç ve
diğer anadamarlanyla sol deneyı-
minin birleşmesinin ürünüdür.
Çoğulcu. çoksesli, güleryüzlü bir
sosyalizm anlayışının ete kemiğe
bürünmüş halidir. Bürokratik,
devletçi,otoritaryen sol anlayışla-
nnın eleştirel değerlendirmesidir
ÖDP. Aybar'ı kaybettik. Ama Av-
bar'ın, Cenan Bıçakçı'nın başlat-
tığı gelenek ÖDP'de yerinı buldu.
Aybar, bugün ÖDP" nın kitlesel bir
parti olabıldiğıni görseydi, sanı-
nm ömrü 10 yıl daha uzardı.
• Eski TİP Genel Başkanı
Mehmet Ali Aslan:
1960 öncesi Türkiye'de sosya-
list hareket modellere bağlıydı \e
sosyalistler. genellikle kalıplara
göredüşünüyorlardı. Aybar. 1960
sonrası TİP'in yönetimine geçin-
ce, sosyalist düşünceyı kalıplar-
dan, sosyalist hareketı modellere
bağlı olmaktan kurtaımaya çalış-
tı. Sosyalist düşünce \e hareket
büyük ölçüde özgürleşti v e bağım-
sızlaştı. Bu anlayış Türkiye"deki
sosyalist harekete egemen oldu.
Türkiye, fıkir \e siyasi hareketini
de etkiledı.
• Eski öncü gazetesi
yöneticisi. gazeteci
Müşerref Hekimoğlu:
Mehmet Ali Aybar'ı aydınlığı
çağnştıran bir kişı diye düşünü-
rüm. Çok değişik koşullarda tanı-
dım onu, özüne ters düştüğünü
görmedim hiç. 1950'lerde başlı-
yor dostluğumuz. Suadiye'de
Çamlıköşk'te 'sürgün öyküleri'
dinliyorum, Nışantaşı'nda bir e\-
de şiirler. şarkılar söyleyen ya da
bir resim sergisinden söz eden bir
Aybar. Ulusal atlet, büyük aşk öy-
külen anlatılan güzel bir doçent.
özgürlük savaşında önemli bir ya-
zar, 27 Mayıs öncesinde cüppesi-
ni çıkanp atan bir avukat, bir ay-
dın... 27 Mayıs Anayasasfnın
onanmı başlıyor, 12 Mart döne-
minde. Aybar tek başına parla-
mentoda. Kimi zaman 'hayır' ya-
nıtı yalnız ondan duyuluyor, ama
milyonlann sesi gibı güçlü. CHP
lideri İsmet tnönii de şöyle dıyor
yakınlanna: 'Aybar'a bakın, tek
kişi, ama parti gibi çalışıyor'
• Eski DISK Genel
Başkanı Kemal Nebioğlu:
Türkiye"dekı sosyalistler ya da
kendisine sosyalist dıyenler. Tür-
kiye sosyalist hareketine hesap
vermek mecburiyetindedir. Ay-
bar'ın önüne çıkmasalardı, karala-
maya çalışmasalardı, Türkiye"de-
ki sosyalist hareket başka olurdu.
O suçlamalar, Refah Partısi'nin
bugünkü gelişimine neden olmuş-
lardır. Biz Aybar" ın etrafında ke-
netlenseydik, bugün Refah Partı-
si'nin yerınde TİP olacaktı. Bu-
nun hesabinı, günahını, vebalinı
Aybar"ı suçlayan sosyalistler ver-
mek zorundalar. Aybar. bana gö-
re bu çağda en bü>ük lıderlerden
bınsıydi. Hatta sosyalızme \iao,
Engek, Marks'tan sonra katkıda
bulunan bir bilım adamıydı.
• uğur Cankoçak:
- Aybar gerçek bir bilım adamı.
^Yani şüphed. yanı sorgulayan.
"kitaplar vazıldığı anda eskiıier"
sık kullandığı bir cümleydı. Her
kitabı. her düşüncevi ve en başta
kendisını sürekli eleştiren. sorgu-
lavan bir bılim adamı. Bu neden-
le de hep geleceğe açık. geçmişte
kalmayan. şabloncu olmayan bir
beyın.
Aybar, bilim adamlığının doğal
sonucu olarak aynı'zamanda ey-
lem adamı. Yani düşündüğünü uy-
gulamak isteyen. uygulayamazsa
rahatsız olan v e bunun ıçin de her
şeyi göze alabilen bir yürek. Iki
örnek vermek istenm. Parlak bir
de\ letler hukuku doçentiyken za-
manın iktidanna karşı "KâğrtÜs-
tünde Demokrasr >azı dizisıni
başlatınca iktidar kendisini uyan-
yor ve Dışışleri Bakanlığı'nda
önemli görevler vermek istiyor.
Aybar. reddediyor. Fakülteden işi-
ne son verilıvor. İkinci ömek, yıl
1968. Partide. Aren-Boran-Sargııı
hareketi başlamış. Aybar'ın ceva-
bı:
"Arkadaşlar. sosyalizmden sap-
tığımı bana ispat edin. bcni ikna
edin. bilimsel olarak ikna edin he-
men söylediklerimden vazgeçe-
rim." Karşı taraf bilımsel olarak
Aybar'ı da diğer partililen de ik-
na edemıyorlar. Ama parti içen-
sinde muhalefetlenni sürdürüyor-
lar. A) bar, bunun sonucunu görü-
> or, ama düşüncelerinden dönmü-
yor. Halkımız, özellıkle emekçi
halkımız böylesıne v ürekli bir bi-
lim adamını bir kez daha bulabilir
mi bilemıyorum. Beni en çok dü-
şündüren bu.
Aşiyan'da
bugün
anılıyor
Tifrkiv e
sosyalist
hareketinin
önderierinden,
Türkiye İşçi
Partisinin (TİP) eski
genel başkanı
Mehmet Ali A\ bar,
ölümünün ikinci vılın-
da bugün Bebek
Aşiyan MezarlığYnda
saatll.OO'de
anılıvor.
Bağımsı/lık.
demokrasi \e
sosyalizm
mücadelesinin yilmaz
savaşçısı Aybar, 10
Temmuz 1995'te
hayata gözlerini
kapamış, 13
temmuzda Aşivan
Mezarlığı'nda toprağa
verilmişti.
Tam bağımsızhk tutkusu
ECE TEMELKURAN
"Evet, son dört yıl yalnız
yaşadım. Ama sanıyorum bir
sosyalist gibi inançla ve
yılmadan savaştım... \ icdanım
rahattır. ama ne çare ki hiçbir
sonuç alamadjm." "Her ölünı
erken ölümdür". diyordu şair.
Ama o. çok erken gitti. Şimdi
burada olmalı ve en azından
ÖDP'nin stadyum dolduran
şenliğini görmeliydı. Herkes
katı, tepeden ınme bir sosyalist
düzeni savunurken "güleryüzlü
sosyalizmr yılmadan
anlatmakta haklı olduğunu
görmeliydi. Tribünlerde
gülüşen, dans eden \e
heyecanlanan 16 yaşındaki uzun
saçlı birçocuğun: **Abi, herkes
muthı olsun di> e dev rim
isti>oruz. Ö> le> se önce biz
devrim olmahvız, gülmeli,
güleryüzlü olmalryız abiciğim"
dediğını duymalıvdı. Bu
topraklara yalnız kalmak
pahasına ektiği tohumlann
filizlendığinı bilmelıydi.
llle de bağımsızhk dive verdiğı
son nefesı. ban Bergamalı
köylülerin lngilizlerin siyanürlü
altınına karşı dırenışıne
yetısseydi. Olmeden önce
sövledıklerınin adresine
ulaştığını görebılseydi.
Yaşasaydı galiba. onun de> ışiyle
Meclis'teki "bey takımAıın
Artvin'deki. Bergama'dakı halk
direnişine yetışemedığıni
söv ieyecektı Mehmet Ali Aybar.
Bütün Türkiye bir avuç dolar
ıçin ABD'nın kapısında
beklerken "Amerikalılan
gördüğünüz yerde arkanızı
dönün" dıyen dırenişçı. -Bö>le
direniş mi olur" dıye kızanlar.
direnmekten \azgeçtiğinde bile
hâlâ sosyalist ahlakı ödünsüz
sürdüren de\rimci. Mehmet Ali
Avbar. TBMM'ye"bey
takınıı"ııın değil. emekçilerin
kurduğu ılk partiyı tas.ıyan
sıyasetçi. Meclis kürsüsünden
ılk. belkı de son kez *"Vatan
toprağının 35 miKon
metrekaresi ABD işgali
altındadır" diyen TİP
mıllehekılı ve
genel başkanı. Eşı Siret Hanım
hastayken kendısi de rahatsız
olmasına karşın. çiçekleri
sulamaktan vazgeçmeyen. bunu
"Ama onlar canlı. ölüme terk
edemem ki" di\e açıklayan
ınsan. Yaşamının son yıllannda
yanında hizmetçi
çalıştırmayacak. kımseye emir
veremeyecek kadar insana
saygılı ınsan. 2 yıl önce bayrağı
ince bir ncayla ve inançla
gençlere de\redıp aramızdan
aynldı. Giderken hiç de hak
etmediği biryalnızlığın kınklığı
vardı ıçinde.
Teori ve Aybar
'Endamı
güzel'
sosyalizm
•"Sosyalizmi. endamı güzel, çar-
pıcu çekici bir bayan, genç bir an-
ne olarak tanımJavabilirim."
Aybar. yıllarca anlattığı sosya-
lizmi. Vizon dergisiyle yaptıgı bir
söyleşıde böyle tarif ediyor. "İşçi
sınıfinın demokratiköncülüğü1
* et-
rafında birleşen TlP'in genel baş-
kanlığını yaptığı dönemde ve da-
ha sonrasında Aybar, aynı dönem-
de sol hareketin çoğunluguna gö-
re farklı bir sosyalizm savundu.
Leninizme karşı çıktı ve Leninist
örgütlenme modelini burjuva mo-
deli oldugunu söyledi. Osmanlı
döneminde hüküm süren ve cum-
huriyetle daha da serpılen "bey ta-
lamı"nın polıtik ve toplumsal sü-
reçlerde bir sınıf gibı belirleyici ve
müdahaleci oldugunu savundu.
Sosyal demokratlan, "sol olmayan
sol" olarak nıteleyip. "Kapitalist
düzene son vereceğmi açıklayama-
yan. kesinlikle beiirtmeyen hare-
keüersol değildir. Kapitalizmin sh-
rfliklerini törpülemeyi amaçlayan
hareketieri sol sayTnıyorum" dedı.
"Bir avuç TİP millet\ekiliyle"'. da-
ha sonra da "tek başına bir parti gi-
bi çalışarak*
1
TBMM'dekı bey ta-
kımının cumhuriyet tarihinde ilk
kez gerçekten de huzurunu kaçır-
dı! Sosyalist düşünceyi. alanlarda
kitlesel bir harekete. Meclis salon-
lannda psikolojik bir üstünlüğe dö-
nüştürdü. Gerektiğı kadar cıddiye
alınmayan ama hep dile getırdiğı
görüşlerinden birkaçı şöyleydı:
"Bağımsızhk, biçimsd bir kav-
ram değil. Hele kimilerinin ileri
sürdüğü gibi artık modası gecmiş
bir kavranı hiç değil. Llusal yaşa-
mın vazgeçilmez bir öğesi. Bizim
gibi bağımsızlığa kavuşup da son-
radan bağımlı hale gelen ülkeler
için daha da vazgeçilmez bir öğe.
Tabii bağımsızhk, aynı zamanda
kleolojik bagjmstzlıktır. \e ideolo-
jik bağımsızbk. da sosyalist parti
için çok önemfidir. Sosyalist bir ha-
reketin yerel bir hareket olmasını
sağlamak gerekir."
"Sömüriiye son vermek için üre-
tim araçlannın kamulaştınlması
yetmiyor. Çünkü işçi, kamulaşnnl-
nuş üretim araçlanyla da artı de-
ğer üretir. Arük değerin sömürüye
dönüşmemesiiçinarbkdeğeryara-
tan işçinin, arük değerin nerede
kullanılacağını beUrlemesi gerekir.
İşçiler, söz ve karar sahibi değiller-
se, sömürii sürecektir.*'
"Bey takımı de\ ince, devleti etin-
de tutanlan anlıyoruz. Osman-
lı'dan bu yana devleti >önetmiş
olan, de>let çarkını eu'nde tutan
"egemen sınıfı' kastediyonız. („)
19yüzyılda ekonomikdüzen değiş-
ti, ama bey takımı devleti, yani si-
yasal gücü eünde tutuyordu. Bu.
cumhuri\et döneminde de değiş-
medi. Hatta devletçilik politikası ile
bey takımı gene ekonomiye el atü.
Ama de\ leti yönetenleranlamında
bey takımına bürokrasi de denebi-
Brr
"1968'de bir gün Sayın Sadun
Aren'le Sayın Nihat Sargm, bana
geldiler, dediier ki: 'Bir huzursuz-
luk var parti içinde. gençlerde bir
huzursuzluk \ar. Sizın her konuş-
manızda güleryüzlü sosyalizm.
hürriyetçi sosyalizm di\ e v urgula-
nnız tepki yaratıyor gençler ara-
sında. Onun için bu terimleri pek
kullanmayın." Bendedimki "Bute-
rimler bizim tüzüğümüze. progra-
nıımıza uygun, üstelik sosyalizm
özgürlükçü. güleryüzlü bir dünya
yaratmayacak mı. amacı bu değil
mi? tnsana hizmet etmek değil
•&• mı.'
FlgNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@pfanet.com.tr
Eski Içişleri Bakanı. ülkücü
katiiam sanığı Abdullah Çat-
lı'nın yakını Meral Akşener,
birtakım iddialar öne sürüyor.
Ordu içinde bir grubun yasa-
dışı örgütlenmeler içinde bu-
lunduğunu belirtiyor. Akşener,
bu konuda elde ettikleri bilgi
ve belgelen Başbakan'a ve
Cumhurbaşkanı'na ilettıklerinı
de sözterıne ekliyor.
Silahlı Kuvvetler ile Tansu
Çiller'in kumandası altındaki
Emniyet arasında kıyasıya bir
mücadele olduğu anlaşılıyor.
REFAHYOL döneminde baş-
layan kavga. ciddi suçlama-
larla günümüzde de devam
ediyor. Akşener'in anlattıkları-
na bakılırsa Silahlı Kuvvetler
darbe hazırlığı içindeydi ve
emniyet bunu saptamıştı. Gi-
rişimin belgeleri de Cumhur-
başkanı'na iletilmişti.
Akşener'in öne sürdüğü tez-
ler ciddiye alınırsa bir anayasa
ıhlali suçu oluşmuştu. Asker-
ler, mevcut düzeni zor yoluyla
Darbeyi Araştırmak Yareının îşiyıkmak amacıyla hazıriık yap-
mışlardı.
Türk Ceza Kanunu'nda böy-
le bir gırışimin karşılığı 146/1 'in
ihlaliydi. Yanı birileri idamlık bir
suç işlemişlerdı. 1960lann ba-
şında Albay Talat Aydemir,
böyle bir girişım nedeniyle ar-
kadaşı Fethi Gürcan'la birlik-
te asılmıştı.
Meral Akşener'in basın top-
lantısını hangi amaçla yaptığı
belli. Askerleronlan köşeye sı-
kıştınnca onlar da darbe iddi-
asıyla karşı saldırıya geçtiler.
Bu, işin siyasi yanı. Bir de hu-
kuki yanı oldugunu unutma-
mak gerekir. Akşener'in bu id-
diaları öne sürmesinin ardın-
dan savcılıklar harekete geç-
meliydi. Birülkenin eski İçişle-
ri Bakanı, hangi amaçla olur-
sa olsun sonunda askeri dar-
be girişiminden söz ediyordu.
Demokratik bir ülkede böyle
bir iddia ciddiye alınırdı. Ayrı-
ca içişleri Bakanı ciddi olsay-
dı, bu tür bulgulan elde ettiğı
an yargıya başvurması gere-
kirdi.
Pekı Türkiye'de neler olu-
yor? Eski Içişleri Bakanı'yla ve
patronu Çiller'le. Silahlı Kuv-
vetler arasında sert bir kavga
sürüyor. imalı suçlamalar,
"devletsırn" adı artında dolay-
lı iddialar ortalıkta uçuşuyor.
Yargıçlar ve savcılar da bu tar-
tışmayı seyrediyor. Meclis ise
her zaman olduğu gibi, olayla-
n kendi dışında sayarak sessiz
kalıyor. Emniyetçi Hanefi Av-
cı 32. Gün programında, Mec-
lis denetiminin, silahlı güçler
üzerinde işlemediğini ve Mec-
lis'in polis ve askerden çekin-
diğini belirtmişti.
Akşener'ın açıklamasıyla or-
taya çıkan tablo, Avcı'yı doğ-
ruluyor. Ciddi bir yargı kuru-
mu, bu iddiaların hemen ar-
dından Meral Akşener'in ya-
kasına yapışır ve öne sürdüğü
iddialan takip amacıyla elinde-
ki bilgi ve belgeleri ister ve ifa-
desine başvururdu. Eğer bir
darbe gırişimi söz konusuysa
sorumlulannı yargı önüne çı-
kanrdı. Eğer Akşener gerçeğe
dayanmayan suçlamalarda
bulunuyorsa bunun da hesa-
bını ondan sorardı.
Akşener'den. Meclis kürsü-
sünde de iddialarını kanıtla-
ması ıstenirdi. En önemlisi de
halkaydınlatılırdı. Kapalı kapı-
lar ardında yürütülen çatışma,
bir an önce halkın önüne geti-
rilirdı. Ne yazık ki kimse böyle
bir ihtiyacı hissetmiyor. Kapa-
lı kapılar ardında süren iktidar
kavgası, darbe ıddialarıyla iyi-
ce vahim bir boyut kazanıyor.
• • •
Susurluk kazası, devlet için-
deki çetenın varlığını kanıtlı-
yordu. Tansu Çiller ve ekibinın
bu çeteyle ilişkisi konusunda
ciddi bilgi ve belgeler ele ge-
çirilmişti. TBMM Araştııma
Komisyonu ve yargı, bu işin
üzerine REFAHYOL'un engel-
leri yüzünden gidemedi. As-
kerlerin de içinde yer aldığı
Milli Güvenlik Kurulu'nda da
Susurluk kazası gündeme gel-
medi.
İşin ilginç tarafı, darbe konu-
sunda kıyasıya kapışan taraf-
lar, Susurluk kazası gelince
suskunlaşıveriyorlar. Akşe-
ner'le Jandarma Komutanı
General Koman arasında,
darbe konusunda sert bir tar-
tışma sürerken, Susurluk ko-
nusunda en çok söz söyleme-
si gereken bu iki ismin sessiz-
likleri dikkat çekiyor. Susur-
luk'un hesabı sorulmadıkça
daha çok darbe tartışmalan
yapar, daha çok sıkıntılara
düşeriz. Bir devletin içinde
çete varsa her şey olur.
ANAP lı Yaşar Dedelek
w
DYP'den
40 istifa
daha olacak'
• ANAP Genel Başkan Yardımıcısı Yaşar
Dedelek, yaptıklanndan korkanlann
başkalannı dinlettireceğini söyleyerek,
"Ne yaptınız ki ordunun içine köstebek
soktunuz" dedi.
AN1C\RA (Cum-
huriyet Bürosu) -
ANAP Genel Baş-
kan Yardımcısı ^'a-
şar Dedelek. orduda-
ki istihbarat skandalıyla
ilgili olarak REFAHYOL
hükümetını eleştirdi \e
"Vaphklanndan korkan-
lar başkalannı dinletir. Ne
yaptınız ki ordunun içine
köstebek soktunuz?'* de-
di. Dedelek. gelişmeler-
den rahatsız olan 40 mil-
letvekilinin gü\enoylama-
sından sonra DYP'den is-
tifa edeceğini ileri sürdü.
Dedelek, dün düzenle-
diği basın toplantısında,
geçen 1 yılda halkın bü-
yük sıkıntılar yaşadığını,
REFAHYOL iktidan dö-
neminde hiçbir sorunun
çözülemediğinı, RP'nın
dini istismar ettiğini,
DYP'nin de bazı yolsuz-
lukların örtbas edilmesi
ıçin buna göz yumduğunu
anlattı.
Dedelek. ancak faşist
yönetimlerde görülebile-
cek şekilde polis ile ordu-
nun birbirini dengeleme-
sine yönelik politikalar
izlendiğini ileri sürdü.
Dedelek, resmi kurumla-
rın içine köstebekler so-
kulduğunu ve Cumhur-
başkanı da dahil olmak
üzere devlet yönetıcileri-
nin. milletvekıllennın te-
lefonlarının dinlendiğıni
söyledi.
Son 1 yıldır ülkeyı yo-
netenlerın. yaptıklannın
ortaya çıkacağı korkusuy-
la panik halinde oldugunu
öne süren Yaşar Dedelek.
"Şimdi birbirlerini suçla-
maya başladılar. Ama,
birbirlerini suçlamaları
onlan kurtaramayacak-
nr" dedi
Dedelek, ordu içine
köstebek sokulmasındaki
amacın ne olabileceği vo-
lundakı bir soruya şu ya-
nıtı verdi:
"Demokrasi tüm ku-
Birgen Keles
rura ve kuruluşlam-
la işleyen bir rejim-
dir. Bu kurumlar
içinde ordu ve emni-
yet de vardır. Bunlar.
Türk ordusu ile emniyet
arasında bir anlaşmazlık
varsa bunu Nari dönemin-
deki SS polisi ile ordu ara-
sındaki fark haline getir-
mişlerdir. Şimdi sormak
gerekir; siz ne yaptınız ki
ordunun içine köstebek
soktunuz, Cumhurbaşka-
nı'nın, milletvekillerinin
telefonlarını dinlettiniz?
Ben iddia ediyorum, yap-
tıklan büyük işler vardır.
Ancak yaptıklanndan
korkanlar başkalannı
dinletirler. Bu yapüanlann
tamamı, demokrasive ay-
kındır. Bunlar ancak dik-
ta rejimlerinde görülür."
Mesut Vılmaz başba-
kanlığında kurulan hükü-
metin açık farkla güveno-
yu alacağını savunan Ya^
şar Dedelek, bu hükümet
döneminde yargının önü-
nün açılacağını, geçmiş
ıktidann baskılannın orta-
dan kalkacağını anlattı.
"Yargıya yardınT
Dedelek, "Herkes yap-
tığının, yolsuzluklann he-
sabını yargıda verecektir.
Hükümetimiz, yargının
çalışmasına vardımcı ola-
caktır. Bundan sonra Tür-
kiye'de volsuzluklar. vanlış
şeyler olmavacaktır" dedi
Dedelek. eski Maliye
Bakanı Abdüllatif Şener
hakkındaki soruşturma
önergesinin reddedilmesi-
nin ölçü olarak alınma-
ması gerektığıni de belirt-
ti.
. DYP. Genel ..Başkan
Yardımcısu Hasan Pe-
ker'ın de istıfasına dikkat
çeken Dedelek, bu parti
içindeki çöküşün devam
ettiğini ve güvenoylama-
sından sonra 40 milletve-
kilinın daha istifa edece-
ğini ileri sürdü.
'Kıbns'ta
çifte standart
uygulamyor'
ANKARA
(Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel
Sekreter Yardımcı-
sı Birgen Keleş.
Avrupa Bırlığı ülkelerinın
Kıbns konusunda çifte
standart uyguladığını belir-
tirken. Türkiye'nin AB'ye
tam üyeliğe hazır oldugunu
söyledi.
Birgen Keleş. dün dü-
zenledıği basın toplantısın-
da. hükümetın aralık avın-
da başlayacak olan tam
üyelik görüşmelerine bu-
günden ıtıbaren hazırlan-
ması gerektiğını belirttı.
Hükümetin Almanya"nın
tutumunu ve siyasi karar
ahnması olasılığını değer-
lendırmesınin önemmi vur-
gulayan Keleş, Türkiye'
nin demokratik, sosyal ve
ekonomik ölçütler açısın-
dan diğer adaylardan gerı
olmadığınıkdşdetti Keleş.
"Türkiye. tam üye olmadan
gümrük birliğini tamamla-
yanvevükümJülüklerinive-
rinegetiren bir ülkedir" de-
di. Keleş. Kıbns'ın tam
üyehği konusunda.
Türk tarafının olu-
runun alınmasının
gerektiğını ve Tür-
kiye'nin Yunanis-
tan ile bırlıkte üye olmadı-
ğı bir topluluğa Kıbns'ın
üyeolamavacağmı söyledi.
Birgen Keleş. Nevv York
zirvesmde Türkiye'den ön-
ce Kıbns'ın AB'ye üye ol-
masının tartışılmasıyla il-
gilı olarak şunlan söyledi:
"Avrupa Birliği ülketerinin
Kıbrıs konusunda çifte
standart uyguladığını düşü-
nüyorum. Lluslararası an-
laşmaiann ve hukuk devle-
ti olmanın gereklerini yeri-
ne getirsinler.
1
*
Kıbrıs ile ılgilı Türki-
ye'nin savunduklannın
uluslararası anlaşmalara
uygun oldugunu belirten
Keleş, "Türkhe. 35 yıkiır
üzerine düşeni İa/Jasıv la \a-
pan bir ortak iive olarak
tam üveliği herkesten önce
ve fazîa hak etmiştir. CHP
olarak. hükümeti bu konu-
da uyanjoruz ve çaba gös-
terilmesini istivonız" dedi.
TCC'nin 45. kuruluş yıldöniimü
'Demokrasi ve
Basın' paneli bugün
Istanbul Haber Servisi -
Türki>eGazetecilerSendi-
kası (TGS). kuruluşunun
45. yıldönümünü "Demok-
rasi ve Basın" paneliyle
kutluyor.
TGS'nin yıldönümü ne-
deniyle düzenlediği "De-
mokrasi ve Basın" paneli.
bugün 15.00'te Türkıye
Gazeteciler Cemiyeti
(TGC)BurhanFelekKon-
ferans Salonu'nda yapıla-
cak. TGS Genel Başkanı
ZiyaSonay'ınaçılışkonuş-
masını yapacağı paneli. ga-
zetemiz Genel Yayın Yö-
netmenı Orhan Erinç yö-
netecek. Panele, TGC Ge-
nel Başkanı Nail Güreli,
Ankara Gazeteciler Cemi-
yeti Başkanı Nazmi Bilgin,
Dünya Gazetesi Sahibi Ne-
zih Demirkent ve gazete-
mız yazan İlhan Selçukko-
nu^macı olarak katılacak.