Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ
8 DIŞ HABERLER
Ingiltere'nin solcu başbakanı Tony Blair, ülkesi gibi Avrupa'da da reform yapmak istiyor
6
AB'de düzen değişmelfGÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Ingıltere'nin yenı
başbakanı Tonj Blair, İsveç gazetesi Da-
gens Nyheter'in tarnşma sayfasına birya-
zı yazarak Avnıpa Birliği'nin reform-
dan geçirilmesinin, Para Birliği konusun-
dan daha acil bir önemde olduğunu be-
lırtti. Blair, partisinin l mayıstaki seçim-
lerde halkın büyük desteğini alarak ik-
tidara gelmesiyle "sol Oe sağ, kamu sek-
törüyfe özelsektör" gibi eski tartışmala-
nn artık gende kaldığını. partisinin bir
avuç ayncalüdı insana değil. bütün tn-
gıliz halkına hizmet etmek için göreve
geldiğini ve Büyük Britanya'nın Avru-
pa iie ilişkilerinde yeni bir başlangıçta
bulunmayı amaç edindiğini vurgulaya-
rak yazısını şöyle sürdürdü:
"Britanya halkı sandık başına gidip
oy verdiğiııde Avmpa'vla vapıcı bir bü-
tiinkşme için oy verdi, statükonun korun-
mas için değil. 1 ma> ıs sonuçlannın Av-
rupa Birliği'nin halen çaltşma biçimine
olan güveni gösterdiği sonucuna varmak,
çok ciddi bir yanhştir. Gerçekte görükn
şey, bir değişiklik için çıkanlan sestir.
Aynen İsveç'te de olduğu gibi. B. Bri-
tanya halkı kctıdisini. Brüksel'deki karar
vermc mekanizmalanndan çok uzakta
hissetmektedir. Halk, Avnıpa'nm poli-
tik ve bürokratik elit tabakasımn önce-
bk tarudığı sorunlann. kendisinin günlük
yaşamda karşılaştaklanndan çok daha
farklı olduğu görüşündedir. tşte bu yüz-
Beş maddelik program
1. Önce iç pazanmm bütünlemeliyiz.
2. Orta ve Doğu Avrupa'yı da bünyemize alarak ,
örgütü genişletmeliyiz.
3. Ortak tanm politikasını reformdan geçirmeliyiz.
4. Işsizliğe karşı bir haçlı seferi oluşturmalıyız.
5. Dış politikada gerçek bir işbirliği yaparak
Avrupa'nın nüfuzlu bir gûç olmasmı sağlamahyız.
den yeniİşçi Partisi.AB kunımlannuı ve
politik kararlar mekanizmasının halkı-
rruzın çıkanna ve yaranna yönelik değj-
şikliklere uğrafjlmasını programına akt
veseçildr
Blair'in programı
Tony Blair. bu çerçeve içinde yapılma-
sı gerekenleri beş maddede sıraladığını
açıklayarak yazisına şöyle devam etti:
"Önceiçpazanmızıbütünkmdiyiz,Or-
ta ve Doğu Avrupa'yı da bünyemize ala-
rak örgütü genişjetrneiryiz ve-aceteetme-
den- ortaktanm potitikasınm dayanılmaz
hah'ni reformdan geçirmeliyiz. Aynca, iş-
sizliğc karşı bir haçlı seferi oiuşturmab-
>~Eveiş pryasasuun esnekliği için çaba gös-
termeliyiz. Son olarak da dış politikada
gerçek bir işbirliği yaparak Avrupa'nın
genelde bütün dünya için istikrar ve re-
fah bakunından nüfuzlu bir güç olması-
nı sağlamalryTZ.''
Tony Blair. ülkesinin de aynen İsveç
gibi Maastricht Anlaşması'nın, bir is-
tihdam paragrafiyla genışletilerek Avru-
pa'daki işsizlik sorununun ön plana çı-
kanlmasını istediğini de belirtti. AB ül-
kelerinin bırlikte çalışarak tek başına ya-
pabileceklerınden çok daha fazlasını ba-
şaracaklanna inandığını da açıklayan In-
giliz lider, gelecek hafta Amsterdam'da
yapılacak olan AB hükümet başkanlan
toplantısına bu inançla katılacağını vur-
gulayarak yazısını şöyle sürdürdü:
"Bu konuyu, oradaki sosval protoko-
le geçirteceğbn. Avnıpa Birliği Anlaşma-
sı'na (Maastricht II) istihdamla ilgüi bir
paragraf eklenmesini isteyeceğim. Bu
yüzden. temel haklar ve çevreyle ilgüi bö-
lümlerin daha belirgin olarak vurgulan-
masuıa çauşacağun.
Ben bu nedenk AB'nin, Avrupa Par-
bmentosu. uhısalparlamentolarve bün-
yesinde gizli saklı kalmaması aracılığıy-
İa daha demokratikleşmesinden yana-
yun."
Tony Blair, kendisinin ve İsveç hükü-
metinin, her şeyden önce Avnıpa vatan-
daşlanna iş bulunması gereğini paylaş-
tığını ve bunun, AB için öncelikli bir
konu olduğuna inandığını da vurguladı.
Ingıliz hükümetinın bu inançla Amster-
dam'daki toplantıya istihdam paragrafi-
nı getireceğinı, ancak bunu yaparak Av-
rupa'nın "küresel bakımdan rekabetgü-
cünün" sarsılmamasına özen gösteril-
mesi gerektığinı de belirtri. Tony Blair,
yazısına şöyle devam etti:
-Hükümetin rvi nryetindenötürii işsiz
olmak, durumu herhangi bir şekilde
ulumhı olarak etküemez. İstihdam parag-
rafının yanhşyonımlanması sonucu, işya-
ratma yerine iş a/altması gibi bir riski gö-
ze almaya hiç niyetim yok. Bu görüşü bü-
tün gücümle hem bugün, hem de gelecek
hafta Amsterdam'da dile getireceğim.
Başanlı şirkeder, çahşma koşullannda
en asgari bir düzeyin korunmasından
sonra şefler ve personelin esnekliğine ve
bu iki grup için işler bir esnekliğin oluş-
turulmasına yönelik yeni girişiırüerde
bulunmaktadırlar.'"
Tony Blair, sanayileşmedeki artışın.
çevre konusunu çok yakından etkiledi-
ğini ve çevTe sorunlanyla en etkili şekil-
de, yalnızca ülkeler arası işbırlıği yapa-
rak uğraşılabüeceğini ve liderlerin, bu ko-
nudaki sorumluluklannı yüklenmeleri
gerektiğini de savundu.
Avnıpa BirtiğTne reform
Tony Blair, AB ülkelennin vatandaş-
lannın, AB'nin içindeki çalışmalan da-
ha yakından izleyebilmelerinın şart ol-
duğuna değinerek yazısını şu soruyla
sürdürdü:
"(AB) Bakanlar Konscyi gizuiik için-
de yasalar koy arken halkın ABkonusun-
da kuşkulu olmasında garip bir şey var
mı? .Amsterdam'da AB kurumlannın
çalışmalannın daha açık ve şeffaf şekil-
de sürdürülmesini amaçlayan öneriyi
desteldeyeceğjm. Hemen şündiçözümlen-
mesi gereken daha acil bir sorunla karşı
karşıyayız; Avnıpa Birliği'nin. tster Mal-
mö ya da Manchester'da. Münih'teya da
Milano'da \ aşasın. her vatandaşı için ay-
nı anlamı taşıyabilmesi sorunuyla."
Amsterdam'da tartısacaklar
Blair-Jospin
çatışması kapıda
• Ingiltere ve Fransa'nın solcu başbakanlannın,
işsizlik politikalanndaki farklılıklan AB
zirvesinde ortaya koymalan bekleniyor.
STOCKHOLM(Cumhu-
riyet) - Malmö'de sol lider-
lerin görüşmeleri. son dere-
ce uluslararası bir şekilde
gerçekkştı. Ne var ki gele-
cek hafta Amsterdam'da ya-
pılacak olan AB zirvesinde
ulusal çıkarlann çatışacağı
daha da kesinleşti. En bü-
yük görüş aynlıklan şu üç te-
mel konuda ortaya çıktı:
Sınır kontrolü ve mülteci
kabulpolrtikası: Bu konuda
B. Britanya, ulusal yasalar dı-
şında başka hiçbir yasaya
u>Tnayacağını kesin bir dil-
le açıkladı.
Savunma politikası: Bu
konuda Tony Blair.John Ma-
jor'la aynı görüşte olduğu-
nu belirterek ülkesinin. or-
tak savunma oluşturulması-
na karşı olduğunu ortaya
koydu.
Işsizük konusu: tş paza-
nnda esneklık olması, yanı
ışe gırme ve işten çıkanlma
konulannın mümkün oldu-
ğunca pazar koşullanyla sap-
tanması. Iskandinav ülkele-
rindeki gibi iş güvenliği ya-
salannın artık demode ol-
duğu, işini bilenin ve bece-
rili olanın önünün açılması,
işinde eski olup da değişime
uymavana yol gösterilmesi-
nın kolaylaştınlması istendi.
Tony Blair'in de destek-
lediği bu görüşe, LionelJos-
pin karşı çıkmakta. Seçim
vaatlerinin başında gelen iş-
sizliği azaltma sözünü tuta-
bilmesi için pazar koşullan-
nın devletin denetiminde kal-
ması gerektiği görüşünde.
Amsterdam'da iki seçim ga-
libinin "çaüşmasına" kesin
gözüyle bakılıyor. Mal-
mö'deki 3 gün süresince Av-
nıpa'daki en az 18 milyon iş-
sizin ne kadannın, hangi gi-
rişimlerle iş sahibi yapıla-
cağı belirlenemedı. Dani-
marka Başbakanı Poul
Nynıp Rasmussen, "Avru-
pa'da sosyal demokratlaruı
işsizliğe eski araç gereçlerle
çare bulamayacağını'" söyle-
yerek "işpiyasasındainsan-
cıl esneklik" istedi.
Kafkasya yeniden biçimleniyorKafkasya'da önemlı gelişmeter oluyor.
Özellikle de Rusya ile Çeçenıstan ara-
sında, 12 Mayıs 1997'de ımzalanan ba-
nş anlaşması sonrasında. Bir yandan,
Kafkasya halklan arasında Rusya'yı dış-
layan bir yakınlaşma süreci göze çarpı-
yor. 31 mayısta Kıstovodsk'ta, Azerbay-
can, Ermenistan, Gürcistan ve Rus-
ya'nın Kafkasya'daki cumhuriyet ve böl-
gelerinden temsilcilerin katlımıyia düzen-
tenen Kafkasya forumu, bu yolda önem-
li bir adımdı. Çok kısa bir sürede orga-
nize edilen toplantıda en fazla öne çı-
kan tarafın Çeçenıstan olması da ilginç-
ti.
Çeçen yönetiminın "beyni" Movtadi
Udugov, Karabağ da dahıl bölgesel so-
runlann dışardan değil, ıçeriden, Kafkas
halklannın temsılcılerı tarafından daha
kolay çözülebileceğini söyiedi ve Kaf-
kasya'da AGİT {Avrupa Güvenlik ve İş-
birliği Teşkilatı) türünden bir yapılanma-
ya gidilmesı fikrini ortaya attı. Üstelik
bu oluşumun merkezinin Trflis'te bulun-
masını önerdı. Gürcstan'la Rusya'nın iliş-
kılennin oldukça gergin olduğu, aynca
Gürcü-Abhaz anlaşmazlığının çözülme-
sınde Çeçenlerın devreye girmesi ola-
sılığından sıkça soz edildiği bir sırada bu
önerinin gündeme gelmesi önemlrydı.
Öte yandan, Azerı petrolünün Çeçe-
nistan üzerınden Novorossıysk'ye ak-
tanlması yolunda çabalar yeniden hız-
landı. Moskova ve Grozni arasında ka-
palı kapılar ardında yapılan görüşmeler,
bir yandan Azerbaycan-Rusya anlaş-
masını, gkJerek Azerbaycan-Rusya-Çe-
çenistan anlaşması halıne getirmeye
başlıyor, öte yandan yaklaşık 1500 kı-
lometrelik boru hattının yalnızca onda'
bırini elinde tutan Çeçenlerin, Krem-
lin'de gelirin yansını talep etmeleriyle
Moskova ile Grozni arasındaki pazarlı-
ğı kızıştınyor; son olarak Türkıye'nin de
taraf olduğu bir konuda, her şeye kar-
şın Ruslan ve Çeçenleri aynı safta bir-
leştirerek bölgenın dengesıni yeniden bi-
çımliyor.
Bölgedeki gelişmelerı öngörebılmek
için Karadeniz'in sessız ve derinden
giderek güçlenen bir başka devletini
daha hesaba katmak gerekiyor: Ukray-
na'yı. Son zamanlarda Baltık ülkeleri ve
Polonya'yla bir ittifak kuran, NATO'yla
sözleşme imzalayan, Romanya ve Mol-
dova ile yaptığı anlaşmalarla Batı'daki
konumunu pekiştiren Kiev, şimdi gözü-
nü muhtemelen Kafkasya'ya ve Orta
Asya'ya çevirecektir. Zaten son dönem-
de başta Gürcistan'la, aynca Azerbay-
can ve özbekistan'la ılişkilerini gelişti-
ren Ukrayna'nın, yeniden biçimlenme-
ye başlayan Kafkasya'ya ağırtığını koy-
ması olasılığı hiç de zayrf değil.
BELARUS RUSYA
Dış politikada yeni arayış Ufükta diktatörlük mü var?
Belarus, Bağımsız Devletler Topluiuğu içinde Rusya'ya en yakın ülke olarak
biliniyor. 24 Mayıs 1997'de iki ülke arasında "birtik" kurulmasını öngören
bir anlaşma imzalandı. Ancak biıiiğe giden yolda yapılan tartışmalar, her iki
ülke yönetiminın de birleşme konusunu iç politik amaçlarla kullanırken karşı
tarafı incitecek sözler söylemesi ilişkileri yıprattı. Anlaşma öncesinde
Moskova'nın Minsk'e "Belarus, kendini lağvedip Rusya Federasyonu'na
katılsın" önerısi, Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko'yu iyice kızdırdı.
Ancak kol kırılsa da yen içinde kaldı. Ya da öyle yapılmaya çalışıldı. Ne var
ki sorunlar bitmedi. Rusya'nın NATO'yla yaptığı anlaşma ve anlaşma
sonrasında pakt üyelerine yönelik füzelerden nükleer başlıklann
kaldırılacağı açıklaması, Lukaşenko'nun bir kez daha tepkisini çekti. Derken
Rusya ile Ukrayna anlaşması gündeme geldi. Bu anlaşma sonrasında ise
Rusya lideri Boris Yeltsin, "Ukrayna, bizim için en öncelikli ülkedir" dedi.
Bu arada Belarus, umudunu Rusya'ya bağlayarak mayıs ayı sonlannda
Tallin'de yapılan beşli zirveyle (Estonya, Letonya, Litvanya, Ukrayna,
Polonya) oluşturulan "Baltık-Karadeniz alyansı"nın dışında kalmıştı.
Minsk'ten gelen son haberler, artık Rusya'ya güveni iyice azalan Belarus
yönetiminin dış politikada yeni arayışlar içine girdiği yolunda.
Sovyetler Biriiği'nin son lideri Mihail Gorbaçov'un Ital-
yan Stampa ve Rus Novaya gazeteleri için yazdığı "Ikin-
ci şok terapi" adlı son makalede, ilginç iddialar var. Gor-
baçov, ezeli rakibi Boris Yettsin'in artık ne pahasına olur-
sa olsun ömür boyu iktidarda kalmaya karar verdiğini öne
sürüyor. Hükümette Başbakan Viktor Çernomırdin'in
geri plana itilerek "genç kurtlar"\n (Anatoliy Çubays ve
Boris Nemtsov) öne çıkanlmasını ve bırkaç yıl önce ba-
şansız olan şoktedavi önlemlerinin, yeniden gündeme ge-
tirilmesini bu karara bağlıyor. Sonuçta bütün ülke ekono-
misinin biricaç kişinın elinde toplanacağını, öte yandan
toplumun yeni özelleştirme ve vergi. konut reformu gibi
hamleterte iyiceyoksullaşacağını savunuyor. Pek çok konuda başansız olan Krem-
lin'in, yolsuzluklaria mücadele kampanyası ve ordu reformu gibi göstermelik
faaliyetlerie halkın gözünü boyamaya çalıştığını yazan Gorbaçov, iktidann ve
sermayenin medya organlanna yönelik baskılanna dikkat çekiyor. Eski Sovyet
lideri, bu gidişin ya bir ayaklanmaya ve ardından diktatörlüğe ya da ayaklanma
olmaksızın bir diktatöriüğe yol açacağı öngörüsünde bulunuyor ve her durum-
da Rusya'da demokrasinin ciddi bıçimde geriye savrulacağını öne sürüyor.
Taleban
telaşlandı
Dış Haberler Servisi - Pakıstan dan aldığı destekle yö-
netimi ele geçiren şeriatçı Taleban örgütü, lran, Rusya ve
Orta Asya ülkelerinı "Afganistan'ı kanştırmakla'' suçla-
dı. Taleban'ın Dışişleri Bakan Yardımcısı ŞerMuhammed
AbbasStanekzaigazetecilere yapöğı açıklamada. Rusya'nın
hâlâ Afganıstan'ın içişlerine kanştığını ve ülkenin kuze-
yindeki Taleban karşıtı güçlere silah ve cephane tedarik ettiğini bildırdi. Stanekzai, Taleban'a
karşı savaşan AhmetŞah Mesut'a Tacikıstan'dan da helıkopterle cephane taşındığını söyledi.
Önceki gün Taleban saflanna geçen Ml-17 helikopterinin mürettebatı, Tacikistan'ın Kolyab
kentinden Ahmet Şah Mesut'un bulunduğu Penşir Vadisi'ne 400 PRG-7 el bombası taşıdık-
lannı itiraf etmişlerdi. Öte yandan başkent Kabil'in kuzeyindeki en önemli ana yollardan bi-
rinin üzerinde olan Cebel Sarac kasabasının, Taleban'a karşı mücadelesinı sürdüren devrik
hükümet güçlerinin elinde olduğu bildirildi. Muhalif güçlerin sözcüsü AbduDah. uydu tele-
fon aracılığı ile yaptığı açıklamada, Cebel Sarac'ın kontrolleri altında olduğunu söyledi.
Sevgılı dostumuz, güzel ınsan
yönetim kurulu başkanvekılimiz
ATÇA
ERGÜR'Ü
yitirdik. Tüm sevenlerinin
başı sağolsun. Cenazesi_ 10 Haziran 1997 Salı günü
saat 10.30'da Marmara Üniversıtesı Güzel Sanatlar
Fakültesi'ndeki törenden sonra Erenköy Bağdat
Caddesi Galippaşa Camii'nde kılınacak öğle namazını
müteakip demedılecektir.
Nâzım Hikmet Vakfi Yönetim Kurulu
ATILA
ERGÜR'ü
yitirdik.
Dostları
İLAN
T.C.
İSTANBUL1. ŞULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1997/177 vasit.
Hastalığı sebebiyle mahkememizce vesayet altına alı-
nan Sevıl Aray'a kardeşı Ahmet Erol Aray'ın vesayetı
altına konulmasına, karar venldi.
llanolunur. 5.6.1997 Basın: 24592
Babamızı
yitirdik,
unutmayacağız.
Gamze-Elif ERGÜR
ACI KAYBIMIZ
Demeğimizin kurucu üyesi. yönetim kurulu üyesi
ve genel sekreteri, "Özerk, Demokratik ve Üretken
Üniversite" için gönül vermiş can dostumuz
ATÎLA ERGÜR'ü
yitirmenin büyük acısı içindeyiz.
Tüm sevenlerine sabır dileriz.
Üniversite Öğretim Üyeleri Demeği
Yönetim Kurulu
Özgürlüğün ve demokrasinin yiğit insanı
ATİLA ERGÜR
artık yok.
Onsuz devam edeceğiz.
Özerk Sanat Konseyi Girişim
Kurulu ve Ulusal Sanat Kurulu
Sevgili dostumuz, üyemiz, insan,
özgürlük ve sanat sevdahsı
ATtLA
ERGÜR'Ü
yitirdik. Hepımızin başı sağolsun.
Ozgürlük ve Dayanışma Partisi
Kadıköy Üçe Orgütü
Not: Cenazesı 10.06.1997Salı günü M.Ü. Güzel
Sanatlar Fakültesı 'nde 10 30 da yapılacak tören sonrası
Erenköy Galippaşa Camıi nden kaldınlacaktır.
ACI KAYBIMIZ
Cemiyetimiz üyesi, san basın kartı sahibi değerli
meslektaşımız
İ. LAMİ SESAR
yakalandığı amansız hastalıktan kurtanlamayarak
vefat etmıştir.
9 Haziran 1997 Pazartesı günü saat 10.30'da Türkiye
Gazetecıler Cemiyetı'nde yapılacak törenden sonra
Lami Sesar için uzun yıllar görev yaptığı TRTnin
Istanbul Bölge Müdürlüğü'nde de
saat 12.00'de bir tören yapılacaktır.
Teşvıkiye Camıi'ndeki öğle namazından sonra Lamı
Sesar'ın cenazesı Zincirlikuyu Mezarlığı'nda
toprağa venlecektir.
Lami Sesar'a Tann'dan mağfıret, kederli ailesine ve
üyelerimize başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE GAZETECILER CEMİYETİ
Bir yürek de sizin katkınızla çarpsın
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat
Faks:(0 212)212 68 35
KANAL 6DA
HER PAZARTESİ
18:10 HUGO
19:00 KANAL 6 ANA HABER
19:50 ALTINA fHUCUM
21:10 MORENOİLEHARİKA
MASALLAR
21:25 BİNBİR GECE SHOW
TURKİYE
EKRANI