Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
kıti-az >ahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhsn Erinç •
Genel Yayın Koordınatorü: Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıişleri Müdürleri:
IbrahimYıldız (Sorumlu), OinçTayanç
# Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara
# Gorsel Yönetmen: Fikret Eser
Dtş Haberler: Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarat
Cengiz Yıldınm 9 Kültür Handan Şenkökeo
• Spor Abdülkadir Yüceiman • Makaleler
Sami Karaören • Düzdtme: Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yaym Kurulu: İSHUI Sdçuk (Bajkan).
Orhan Erinç, Okta> Kurtböke,
Hikmet Çetinka> a. Şûkran Soner,
Ergun Bakı, Dinç Tayanç, tbnüym
Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa
Balbay, Hakan Kara.
AnkaraTemsıleısr Mustafa Balbay© Haber Mmlürü Doğan
Akın Atatûrk Bulvan No 125, Kat4. Bakanlıklar-Ankara
Tel. 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı
SerdarKızık,HZı>aBh.l352S 23Tel:4411220, Faks-
4419117# AdanaTemsücısı: Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd.
119S No:l Katl.Tel: 363 12 11. Faks 363 12 15
Koordmatör Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent Yener 0
ldare: Hüseyin Gürer 0 İşletme:
ÖnderÇelik0Bılgı-lşlem Nail
lnal 0 Bilgısayar Sistem:
Mürûvet Çiler
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudür Gülbin
Erduran • Koordınatör Reha
Lşıtman # Genel Müdür Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-513846&*l,Faks 5138463
a n v Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A Ş
Od ?9 41 C^aloglu 34334 lst PK 246 lstanbul Tel (0712) 512 05 05 (20 hat) Faks. (0712) 5İ3 85 95 9HAZİRAN1997 Imsak: 3.25 Güneş: 5.25 Öğle: 13.10 Ikındi: 17.08 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.33
lışhaş
afaştrması
•STOCIHOLM
<Cımhuriiet) -Isveç'te
ÎCSVEI Yadım
Bacaıl ığı ıca yaptınlan ı
\el 5yı\ siren genış
ta}saxılı hr araştırma.
jöıüınîüzce haşhasın.
«r«İT. k^adff zararlı
' cl<ruğxnu )rtaya çıkardı.
Bı kcnudı açıklama
jaoar psiuyatr Jan
JLanaliörr. günümüzde
kullanLİanhaşhaşın 69'h.
7Oli;.ılladan5kat
yücsek dczda olduğunu
\eku-lananlann beynine
laıcı zcarsrlar verdiğini
açJdadı. Ramaliöm, AB
iyiıde uyxsturuculann
seıbest bınkılması
tarişmala-ının da
tamamen îilgisizlikten
kaynaklardığını kaydetti.
Goller Bölgesi
çölteşiyop
• Bl RDLR
(Cumhuriyet) -lçinde
Türkiye'nm önemli içme
suyu rezervi
konumundaki gölleri de
banndıran Göller
Bölgesi'nm hızla
çölleştiği öne sürüldü.
Önemli bır bölümü
sürekli, bir bölümü de
kurak yaz aylannda
kuruyan 21 gölün
bulunduğu bölgede 11
gölün kurutulduğunu
belırten Türkiye Tabiatını
Koruma Derneği Antalya
Şubesi tkınci Baskanı
Hediye Gündüz,
Antalya'nın iç
kesimleriyle Burdur ve
Isparta'yı kapsayan
bölgenin çöller yöresı
olmaya aday olduğunu
vurguladı
Trafik kazasına
tepki
• YAHYALI(AA)-
Kayseri'nin Yahyalı
ilçesınde maden yüklü bir
kamyonun motosıklete
çarpması sonucu bir
kişinin ölmesi üzerine
mahalle sakinlen taşla
barikat kurarak yolu
trafiğe kapattı. 2 bin
kişilik grup, maden
kamyonlannın sürekli
kaza yaptıklannı
belirterek. altgeçit
yapılmasını istediler. Yolu
4 saat süreyle trafığe
kapatan eylemciler,
polisin altgeçit isteminin
yetkililere iletileceğini
söylemesı üzerine olaysız
dağıldı.
Türk doktorun
başarısı
• ANKARA(AA)-
Halen çalışmalannı
Belçika'da sürdüren,
Hacettepe Üniversıtesi
Tıp Fakültesi Radyoloji
Anabilim Dalı'ndan Prof.
Dr. Okan Akhan, kedi ve
köpeklerden geçen "kist
hidatiğini" ameliyatsız
tedavi etti.
Akhan. 200 hastada
uyguladığı bu yöntemde,
hastalığın tekrarlanma
riskinın yüzde 2
oranında olduğunu,
ölüm olmadığını,
risklerinin de cerrahiye
oranla çok düşük, tedavi
oranının ise yüksek
olduğunu söyledi.
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği çevre sorunlarına ilişkin hazırladığı bildiride karanlık tablo çizdi
4
Rant uğruna çevreye zarar verîtiyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Mühendis ve Mimar Odalan
Birliği (TMMOB), Türkiye"nin
karşı karşıya kaldığı çe\Te
sorunlannın insanhğı ve doğal
yaşarm tehdıt eder duruına
geldiğini bıldirdi. REFAHYOL
hükümetirun çevreye
duyarsızlığını protesto etmek için
Dünya ÇevTe Günü etkinliklerine
katılmayan TMMOB, Türkiye'nin
çevre sorunlanna ilişkin bir bildiri
yayımladı.
Yasa uyannca her yıl 250-300 bin"
dönüm alanın "orman vasfinı
yitirdiği gerekçesiyle tanma
açılmasınr eleştiren TMMOB, bu
kararla ormancılık düzeninin
dışına çıkıldığını vurguladı.
Bildiride, ormanların tahrip
edilmesi ve aşın otlatma sonucu
meydana gelen erozyonlar sonucu
yılda 500 milyon ton toprağm yok
olduğu kaydedilerek
"Kaybedilen bitld besin
maddesinin parasal değeri 700
triryon liradır. 2 bin yüında.
ekilebflir topraklar, yüzde 20 ile
yüzde 30 oranında azalacaktu*"
denildi.
• TMMOB'nin bildirisinde, "Kaybedilen bitki
besin maddesinin parasal değeri 700 trilyon liradır.
2 bin yılında, ekilebilir topraklar, yüzde 20 ile
yüzde 30 oranında azalacaktır" denildi.
Türkiye'deki çevre sorunlanrun
doğal yaşamı ve insanhğı tehdit
eder duruma geldiği belirtilen
bildiride, lstanbul Ümraniye'de
dünyanın ilk "çöplük faciası"run
yaşandığı anımsatıldı. Katı
atıİdann. çevreye zarar verecek bir
kirlilik kaynağı olduğu belirtilen
bildiride şöyle denildi:
"Çöplerin. bilimsel gereklere
uygun bir program dahilinde
toplanması, taşınması. geri
kazanımı ve uzaklaştınlması,
konuyu çer-çöp mantığından farkfa
bir yaklaşunla ele almakla
mümkündür."
Bildiride, enerji üretim ve
tüketimine ilişkin u
karanlık
senaryolar" yazılması nedenıyle.
Akkuyu'da çevreye çok büyük
zarar getirebilecek nükleer santral
yapımmın "peşinden koşulduğu"
belirtildi.
Mahkemelerin verdiği yürütmenin
durdurulması karanna karşın,
termik santralların çalışmaya
devam ettiğine dikkat çekilen
bildiride, enerji sektöründe bir
süredir özelleştirme çalışmalannın
yürütüldüğü anımsatıldı.
Bu çalışmalann. "enerji açığı"
söylemlerine dayandınldığı
kaydedilen bildiride, "Enerji
kayıplan. resmi düzeyde kabul
edilmesine karşın, iyilestirme ve
yatınm projelerinin, öncelikler
arasuıda olmaması
düşündürücüdür'" görüşüne yer
verildi.
REFAHYOL hükümetinin
Bergama'da "halka rağmen" altın
çıkanlması girişimini desteklediği
vurgulanan bildirinin sonuç
bölümünde, "Bilimsel gerçeklere
karşın rant uğruna çevreye ve
insan sağlığına zarar verüiyor.
TMMOB, bu gidişe dur demeye
devam edecektir" denildi.
Yeryüzü zirvesi 23 haziranda
'Daha güvenli
dünya' çağnsı
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Çevreciler.
dünya liderlerini "yeryü-
zürirvesT'ne çağırdı. Rio
Zirvesi'nden beş yıl son-
ra Birleşmiş Milletler Ge-
nel Kurulu'nun özel bir
oturumunu oluşturacak
zirve, 23-27 hazıran ta-
rihleri arasında gerçekleş-
tirilecek.
143ülkedenl.600aen
fazla sivil toplum örgü-
tüyle birlikte etkınlikler
düzenleyen Earth Action,
yeni bir eylem planı hazır-
layarak dünya liderlerin-
den "dahagüvenHbir dün-
ya" ıstedı. Türkiye'den
Arkadaş ÇevTe Grubu'nun
temsilciliğini yürüttüğü
Earth Action, karikatürlü
kampanyası ile dünya li-
derlerine açık mektup ya-
yımladı. Rio zirvesinin ar-
dından geçen beş yıl için-
de kalkınma ve çevre so-
runlannın giderek kötü-
leştiğinı vurgulav an Earth
Action, yayınladığı açık
mektupta şu görüşlere yer
verdi: "Küresel ısınmava
yol acan gaz emisyonu ar-
üyor. Orman kryımı sürü-
yor. Daha fazla sayıda in-
san temiz su. eğitim, $ağ-
hk ve benzeri temel gerek-
sinimlerinden yoksun ka-
hyor. ÇevTecüer, bu sonın-
lara karşı genel tavırian-
nı sürdürüyorlar. Tüm
dünya liderlerini çevreyi
korumak. insanlann te-
mel gereksinimlerini kar-
şılayabilmek için dünya-
mran gücünü geliştirmek
için somut önerilerivle
dünya zirvesine ctkin bi-
çimde kaulmaya çağın>o-
ruz. 1989 yılında imzala-
nan 24 ulusal liderin dile-
ği olan Hague Bildirge-
si'ne, atmosferden biyoJo-
jikçeşitliliğe varan sorun-
lann cözümüne siz de ka-
ühn."
Arkadaş ÇevTe Grubu
tarafından TBMM Baş-
kanhğı'na ve Cumhurbaş-
kanlığı'na gönderilen çağ-
nda da liderlerin "bıçak
kemiğe dayanmadan" ha-
rekete geçmesı gerektiğı
vurgulandı.
'Ölümün
kokusu'
İstasyon Sanat
Merkezi'nde eğra'mini
tamamlayan 17 genç
manken, önceki akşam
farklı bir 'koku'yla
pod\Timda\dı. Koku'
adı verilen defile,
davetlilerin kafasını
biraz kanştırsa da
Türkrye'nin hiç de
yabancı olmadığı
konulan içeriyordu.
Her zaman viizlerinde
gülümsemeİerle
podyumaçıkan
mankenlerin
gözkrinde bu kez
hüzün" ve 'acı' vardı.
Defileye yansıyan
kokular arasında
"tüketilişin kokusu',
'ölüm kokusu',
'yağmur kokusu',
"baharda yas kokusu'
ver alıyordu.. .\ncak
davetiüerin ilgisini en
çok 'ölüm kokusu'
çekmişti. Yaşamlannı
işlenen cinayetlerle
yitiren insanlann
resimlerinin
bulunduğu givsileri
taşıvan mankenler,
daveüilerden büyük
alkış aldı. (Fotoğraf:
ÖZrC\N GÜVEN)
Göçmenler çareyi göstermelik nikâhlarda anyorlar
ABD'de yeşîl kart evlilikleri
Çeviri Servisi - ABD yönetimi, ya-
sadışı yollarla ülkeye sızmaya çalı-
şan göçmenlere karşı önlemlerini
sertleştirirken, göçmenler çareyi gös-
termelik ev liliklerde anyor. Nevvsvve-
ek dergisinin geniş yer ayırdığı ha-
bere göre yeni göçmen yasasının yü-
rürlüğe gireceği şu günlerde, sınır
dışı edilme korkusu içindeki binler-
ce göçmen, nikâh dairelerinin önün-
de kuyruklaroluşturuyor. Dergi yal-
nızca Nevv York'ta yıhn ilk dört aytn-
da 21 bin 892 çiftin evlendiğini ve
bu rakamın 1995 yılındaki toplam ni-
kâhlann yansından daha fazla oldu-
ğunu bildiriyor.
Nikâh daireleri evlilikbaşvurula-
nnın en az yansının "green card-ye-
şil kart" (ABD'de sürekli oturma
izin belgesi) için yapıldığını ileri sür-
se de, bu sahtekârlığı ortaya çıkar-
mak için herhangi bir girişimde bu-
lunmuyor. Göçmen evlilikleriru so-
ruşturmakla görevli Federal Göç-
men Bürosu yetkilileri de nedense
formalite evliliklerin üzerine fazla git-
memeyi tercih ediyor. "EvüHk kut-
salbirkurumdur" diye konusan Nevv
York Belediyesi evlendirme memu-
ru, "1994'te ülke çapında kıyılan %
bin 33 nikâhın yalnızca jiizde 1.M ge-
çersiz smıklı'* dıyerek olayın üzeri-
ne yeterince gıtmediklerini ıtiraf edi-
yor. Yetkiliye göre bugün gösterme-
lik nikâhlann karaborsa fıyatı bin
dolar civannda.
Bugüne dek binlerce nikâh kıydı-
ğinı belirten Nevv York Belediyesi Ni-
kâh Dairesi memurlarından Paula
Pagan, "Arük hangi çiftin aşk adına.
hangüerinin formalite kabı ev lendi-
ğini anlayabüiyorum. Bunu anlamak
zaten çokda zordeğil. Bazı çiftler tö-
ren sırasında birbirlerini öpmeye bi-
le vanaşmıyorlar" dıye konuşuyor.
Hindistan'da evüükler
Nevvsvveek dergisi, ABD'dekı for-
malite evliliklerin yanı sıra Hindis-
tan, Pakistan ve Nepal'dekı evlilik-
lere de ışık tutuyor. Bu bölgede ev-
liliklerin yüzde 80'inin görücü usu-
lü ile yapıldığını tespit eden dergi,
çiftlerin yüzde 50'sinin nikâhtan ön-
ce el ele bile rutuşmadığını, bazıla-
nnın ise eşinin yüzünü ancak nikâh
töreni sırasında gördüğünü kaydedi-
yor.
Aile büyüklerinin daha uygun bir
tercih yapacağını düşünen gençler,
aynca eş seçiminde astrolojiden de
medet umuyorlar. Nepal'in önde ge-
len astrologlanndan Dr. Mangal Raj
JoshL bu süreci şöyle açıklıyor: "Ge-
linin babası için damadın tahsili ve
para kazanma potansiydi: anneler
için gelinin tutum ve davranışlan:
damat için gelinin güzelliği ön plan-
da geliyor. Akrabalar için ise yalnız-
cagüzel birdüğünziy-afeti önenuidir.''
Hindistan'da eş seçiminde astrolog-
lara çok iş düşüyor. Pek çok kişinin
nüfus kâğıdının bile olmadığı bu ül-
kede, herkesin bir yıldız haritası bu-
lunuyor. Eş adaylannın yıldız hari-
talannın ujoışmaması durumunda
eviilik söz konusu bile edilemiyor.
MTV Sinema Ödülleri sahibini buldu
En iyi film ödülü Scream'e
e-posta : tan @ vol. com. tr
Kültür Servisi - MTV sinema ödülleri,
ABD'nin Los Angeleskentinin Santa Mo-
nica kasabasında önceki akşam düzenlenen
bir törenle sahiplerini buldu. Bu yıl yedin-
cisi düzenlenen ödül töreninde Jim Car-
rey 'en iyi kötü adam' ve 'en komik ka-
rakter' dallannda aldığı ödüllerle gece-
nin yıldızı oldu.
'En iyifilm ödülü'ne 'Scream' layıkgö-
rülürken Jerry Macquire fılmindeki perfor-
mansı ile Tom Cruise 'en iyi erkek sanat-
çı', W. Sheakespeare'in ünlü eserlerinden
'Romeo ve Juliet'teki rolü ile Clarie Da-
nes 'en iyi kadın oyuncu' seçildiler. Ödül
sahiplerinin MTV izleyıcileri tarafından
belirlendiği gecede 'en iyi kavga dalı'nda
cadı avını anlatan 'The Craft' fılmindeki
şovlanyla Fairuza Balk ve Robin Tunney
ödül alırken 'en iyi öpücük ödülü'nü 'In-
dependence Day'deki öpüşme sahnesiy-
le Will Smith ve Vivica A. Fox aldı Ge-
cenin özel ödülleri arasında. ABD'nin çe-
şitli okullannda sinema eğitimi gören öğ-
rencilenn 'en iyi yeni film yapımcısı ödü-
lü'ne layık bulduklan 'Svvingers' filmi-
nin yönetmeni Doug Liman ile şovun or-
ganizatörlerinin 'hayat boyu başarı ödü-
lü'ne layık gördükleri, 'Yıldu Savaşları'
(Star Wars) filminin pilotu Chewbacca
En iyi erkek oyuncu ödülüne Tom Cru-
ise layık görüldü.
yer alıyor. Ödül töreninde MTV'de göste-
rilen 'Beavis anda Butt-head Do Ameri-
ca'dakı Bevıs anda Butt-head en iyi animas-
yon dalında ödüle değerbulundu. Ödül tö-
renı 12 haziran tarihinde MTV'de yayım-
lanacak.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
i'nin 'Cumhuriyetine' Dönmek!..
Gençler bilmeyebilir, fıkra şudur: 4O'lı yillann, in-
sanın sırtını üşüten karanlığında, bir 'komünist
tevkifatı' yapılmış; sanıklardan birisi, belki de en
önemlisi, Ankara'nın o dönemdeki 'demir' valisi
Nevzat Tandoğan'ın huzuruna çıkanlıyor, rivayet
odur ki, 'inönü Cumhuriyeti'nm kudretli valisi, birara
sanığa şöyle demiş: "- ...ulan siz kim, komünistlik
kim? Bu memlekette, icabederse komünistliği de
biz yapanz."
Elhak, öyle yapmışlardııi Gerçek ya da yakıştırma,
bu fıkra, ülkemızde kendisine 'rejim' adını vemniş olan
'merkeziyetçi bürokrasinin'; sıyasete, fakat asıl 'ik-
tidar sorununa' nasıl baktığını pek güzel özetler;
çünkü aslını ararsanız, 1965 seçimlerinden önce, Is-
met Paşa 'CHP'n/n zaten Ortanın Solunda birpar-
ti' olduğunu ilân ettiği zaman, bir bakıma, Nevzat
Tandoğan'ın dediğini yapmıştı.
Fakat şaşırtıcı olan, acaba Paşa'nın bunu söyle-
yebilmesi miydi; yoksa bir çoğumuzun buna inan-
ması mı? Çünkü bir yanda, 'totaliteriiği' dört dört-
lük uygulamış. 'devlet kapitalisti', 'bürokratik mer-
keziyetçi' bir parti var; öte yanda ülkenin basını, rad-
yosu, üniversiteleri, meslek odalan ve benzeri 'sivil
toplum' kuruluşlan; nasıl oluyor da, ikinciler, birin-
cisinin 'oldum olası, ortanınsolunda bulunduğuna'
inanabiliyorlar? Yoksa, onlan da el altından, o mu kont-
rol ediyordu? Hiç kuşkusuz!
Gerçek şudur: CHP, ancak 'Müdafaa-i Hukuk'un
ve 'Halk Fırkası'nm radikal platformunu muhafaza
edip, o platform üzerinde laik, demokrat ve anti/em-
peryalist eylemini yürütebilseydi, 'solda' bir parti
sayılabilirdi; oysa bırakın o günleri, günümüzde bi-
le CHP ardılı iki örgüt, -'Baykal'ın CHP'si ve Ece-
vit'in DSP'si,- o platformdan da, o platformun ge-
rektirdiği 'sürekli devrim' anlayışından da, çok uzak-
lardadır: çünkü, mayalan, İnönü CHP'si, solculuk-
lan 'İsmet Paşa Solculuğu': yâni solculukfilan de-
ğil, 'seçkinci' birTanzimat alafrangalığı, vs...
Kılıç gibi keskin bir gerçek
Ayaklanmız suya, yeni yeni eriyor. DSP milletve-
kili Bülent Tanla, partisiyle bozuştu ya, etiketi
solcu o iki partiyle ilgili değeıiendirmeler yapmıştı;
kesip, bir kenara koymuşum; nedeni açık, 'Sosya-
list So/'un, -bu satırian yazanın da- handiyse kırk yıl
önce koyduğu 'teşhisi' doğruluyor:
"...ben solculuğu sorunlara çağdaş öneriler
ve çözümler getirmek olarak algılıyorum; DSP,
bu anlamda solcu değil; sendikalar bizim doğal
müttefikimiz, ama genel başkammız biz sendi-
kalaria ilişki kurduk diye, kalkıp bizim için sen-
dikalan DSP'ye karşı kışkırttılar diyor. Böyle bir
şey denilebilir mi? Bülent Ecevit solcu değil, sol-
cu olarak onu anlatmak, açıklamak mümkün
değil..."
Tanla, DSP'nin 'düşman kardeşi' CHP için de, ben-
zerşeyter söylemiş, demiş ki meselâ: "...CHP de sol-
cu değil. Bunu ben söylemiyorum, halk söylü-
yon çünkü Türkiye'nin sorunlarına çağdaş ve
sol biryaklaşımla çözüm getirmiyor. So/'Türki-
ye'de 'umuf olma özelliğini kaybetti; bugün, sol-
da olan iki parti halka umut vermiyoriar, kendi
içlerinde kavga ediyoriar, güvenilir değilleıi" (Ye-
ni Yüzyıl, 24 Mart 1997).
Kılıç gibi keskin ve çıplak bir gerçek! Öyle bir ger-
çek ki, 1950'li yıllardan bu yana, gözümüze girmek-
tedir; buna rağmen birçoğumuz -Bülent Tanla da-
hil- İsmet Paşa CHP'sinin türevi bu iki partiyi 'sol-
cu' sayabiliyor; vahim olan asıl bu: 'dayanışmacı-
lık'öan (solidarisme) Marksizm'e, işçi sınrfına yas-
lanan hertürlü 'sahici' solculuğu yasadışı ilan eden;
'sulandınlmış' o 'bürokrasi + burjuvazi' oligarşisini;
o 'seçkinci' Tanzimat alafrangalığını 'so/cu'zannet-
mek!
Hem de 'solculuğun' muhtevasında, kültürden
çok ekonominin ağır bastığını, bal gibi unutarak.
Siyasi bir tahteravalli
' IV A u(
^afaa
'1
Hukuk' nedir? Neresinden bakılsa,
I V I antı/emperyalist, son derece 'katılımcı' bir
Ulusal Demokratik Devrim hareketi; cuntacı de-
ğil, 'sivil' özelliğı başat; hareketi oluşturan ve geliş-
tiren, kongreler, şûralar, nihayet Meclis; TBMM Hü-
kümeti, 'katılımcı' biryönetim, savaşa rağmen dü-
pedüz 'sivil'; '1924Anayasası', 'ilmiyye've 'seyfıy-
ye' sınıfının (bürokrasinin) yönetim üzerindeki kont-
rolunu engelliyor; bakanlar bile, Meclis vasıtasıyla
seçilmektedir. Gâzi'nin cumhurbaşkanı olduğu, Tür-
kiye Cumhuriyeti, 'Mazlum Milletler'm savunucu-
su, anti/emperyalist, dolayısıyla 'tam bağımsız'; eko-
nomisi ve dış politikası tamamiyle 'ulusal' laik ve 'oto-
riter' -bir manada, jakoben- bir cumhuriyet!
inönü Cumhuriyeti, çokfarklıdır; hâkimiyet, söz-
de halkta bırakılmış; iktidar, bürokrasi + burjuvazi denk-
lemi üzerine oturtulmuştur; 'silahlı tarafsızlık' dış po-
litikada lafta kalmış, ülke yeniden 'Düvel-i Muazza-
ma' (Sistem) çarkına sokulmuştur: devletçilik, açık
bir devlet kapitalistliğine dönüşüyor. II. Dünya Sa-
vaşı ertesinde demokrasiye geçiş, iktidann temel
denklemini değiştirmeyecek, ikili bir siyaset tahte-
ravallisi olarak takdim ediliyor. Zumanın zırt dediği
yer neresidir, derseniz; sanınm, bu 'totaliter' devlet
ve yönetim idrakinin, 'Atatürkllke ve Inkılâplan' ola-
rak ilan edilmesi; Gâzi Mustafa Kemal Döne-
miyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu tutu-
mun, daha da sonra, -açıkça Bonapartist- birdar-
beciliği benimseyebilmesidir.
Soğuk Savaş boyunca yaşadığımız bu siyasi tah-
teravallide, herşeyin tepesine tüy diken, elbette
CHP'nin 'solculuğunu' ilân etmesi; yıllarca kan kus-
turduğu sahici solculara, 'siyaset imkânı' bırakma-
mak maksadıyla, onlan düpedüz aşın -ve de 'silâh-
lı'- solculuğa itmesidir, bu itiş 'terorizmi', terorizm
de 'askeri müdahaleleri' ve 'ara rejimleri' olağanlaş-
tırmıştır. Türkiye, yanm yüzyıldır, birbirinin içinden
çıkan son iki yanlışın, dramını yaşıyor.
Çare mi? Tek çare biliyorum: Gâzi'nin Cumhuri-
yeti'ne dönmek!
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm