23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 9 HA2İRAN 1997 PAZARTESİ •r- eoJKiı«, i i V t' 1 KIŞIYE EDES SLK 200 Türk - Yunan îlişkileri ve Ege Sorunu KAMİL GUNEL Siyasal Coğrajy'aa - Eğitimci K ıbns Banş Harekâtı'ndan sonra hırçın ve uzlaşmaz bir tutum içine giren v e ta- rihsel Türk düşmanlığını ulusal bır polıtika duru- muna getiren Yunanis- tan'ın Ege"de kıta sahanlığına ve karasula- nnın 12 mile çıkanlmasına ilişkin iddiala- n. Avrupa Birliği'nin (AB) Türkıye'ye ya- pacağı mali yardımlar ıçin vetosunu kullan- ması ve ülkemize zarar verecek her çeşit ör- gütü ve eylemlen desteklemesi. çoktandır kötü biçimde süregelmekte olan ilışkilerin daha da kötüleşmesine neden oldu. Türkiye, Kıbns'ta anlaşmalardan doğan hakkını kullanmıştı. Ege'de de özellikle Lo- zan'dan kaynaklanan haklannı savunmak istiyordu. Bir oldubittinin savaşa yol açma- ması için Ege'deki sorunun görüşmelerle çözümünden yana olan Türkiye'yi Yuna- nistan hemen savaş tehdıdinde bulunmak- la. yayılmacılıkla ve Yunan toprağında gö- zü olmakla suçladı. Aslında yayılmacı olan Yunanistan'ın kendısidir. Balkan Sava- şı'ndan sonra o zaman çoğunluğu Türkle- rin oluşturduğu Batı Trakya'nın ve Doğu Ege adalannın elde edilmesi, Birinci Dün- ya Savaşı sonrası düzenlenen Anadolu Se- feri, Lozan Antlaşmasrna karşın 1931 yı- lrnda hava sahasının 10 mile. 1936'da ise ka- rasulannın 3 mılden 6 mile çıkanlması ve son yıllarda Kıbns"ın ele geçınlme ve Ege'nin bir Yunan gölü haline getinlme ça- balan acaba yayılmacı bırpolitikanın dışın- da ne ile açıklanabilir? Türkiye'nin zayıf bir hükümetle yönetil- mesı. bozuk ekonomi, PKK sıkıntısı ve an- tilaık hareketler Yunanistan ıçin bir firsal oluşturmuştur. AB'nın Türkiye'ye yapaca- ğı mali yardımlar konusunda veto yetkisinı türkiye'yi dize getirmek için bır baskı ara- cı olarak kullanan Yunanistan. Türkiye'ye Ege'de savaş tehdidınden vazgeçtıği takdir- de vetosunu kaldıracağını bildirmıştir. Bu anlaşılacağı üzere. Yunanistan'ın Ege'de ka- rasulannı 12 mile çıkarmasını Türkiye'nin kabul etmesı, buna karşı çıkmaması anlamı- na gelmektedır. Yunanistan. 1958 yılındaCenevre'de ım- zalanan ve adalara da kıta sahanlığı (şelf) ta- nıyan sözleşmeye davanarak Ege'deki ada- larda böyle bır uygulamaya gideceğini bil- dirmiştır. Aynca, ada topluluklanndan mey- dana gelen ülkelenn adalar arasındaki bağ- lantılannın kesilemeyeceğini, yani burala- ra başka bir devletın egemenliğine bağlı alanlann giremeyeceğinı öngören ve deniz hukukunda "Arsipelo - Takımadalar" de- nen kuramı öne süren Yunanistan, uluslara- rası sularda da Türkiye'nin hakkı olamaya- cağını savunmuştur. Karasularının 12 mile çıkanlabileceği 1982 ytlında Jamaıka'da toplanan deniz hu- kuku konferansındaki sözleşmede yer al- mış, fakat, sözleşmenin 1994 yılından itiba- ren yürürlüğe gireceği kararlaştınlmıştı. Türkiye, Yunan iddia ve isteklerini şu ba- kımlardan kabul edilecek nitehkte bulma- maktadır: Ege'de statü ve sınırlar başta Lozan ve Montrö anlaşmalanna göre saptanmıştır. Türkiye'nin bu antlaşmalardan doğan tarih- sel haklan vardır. Bunlar makul bir sebep olmadan ve görüşmelerde ele alınmadan tek yanlı değiştirilemez. Kıta sahanlığı asiındakontinental ve süb- kontinental ölçülere varan Madagaskar, Bri- tanya takım adalan. Yeni Gine ve benzeri adalar için söz konusu olup. Ege'deki yüz- lerce küçük adanın her bın ıçin düşünüle- mez. Öte yanda, Yunanistan'ın dayanak yaptı- ğı "Takunadalar" görüşü Britanya, Japon- ya. Endonezya ve Filipınler gibı tamamen adalardan oluşan ülkelere özgüdür. Yuna- nistan ıse esas itibariyle bir kıta ülkesıdir. Adalara kazandınlacak kıta sahanlıklannın kıta Yunanistan'ına kadar uzatılıp bağlantı kurulması, kıta ile adalann bir bütün oluş- turacağı anlamına gelemez. Kaldı ki. Doğu Ege adalan bir bütün oluşturacağı anlamı- na gelemez. Kaldı ki, Doğu Ege adalan (Mi- dilli, Sakız. Sısam) ve güneyde Menteşe (Sporat) adalar gnıbu Anadolu anakarasının şelfi üzerinde yani Türkiye'nin deniz altın- daki egemenlik alanı üzennde bulunmakta, bunlann jeolojik yapılan ve jeomorfolojik özellıkleri tamamen Anadolu'nun birerpar- çası olduldannı göstermektedir. Bu adalar, Ege Denizi'nın ortalanna kadar uzanan türk kıta sahanlığında bulunuyor diye bunlara aynca kıta sahanlığı ve 12 mıl karasulan hakkı tanıyarak tüm kıta sahanlığını Türki- ye'nin egemenliğı dışında bırakmak hangi mantık ve bılimsel anlayışla bağdaştınlabi- lir? Ege Denizi'nde kimi yerde birer kaya parçası gibi yükselen bütün adalara kıta sa- hanlığı ve 12 mil karasulan hakkı tanınır- sa. Ege'de ıçınden çıkılamayacak anormal duruma ve haksızhğa Türkiye'nin yerinde en banşçı devletin bıle sessız kalacağını söylemek çok zordur. Eğer Ege'de Yunan iddialan uygulanma olanağı bulursa, bu denıze 2805 km. uzun- luğunda kıyısı bulunan Türkiye, Doğu Ege ve Menteşe adalanyla kıyılanmız arasında orta çizgı veya eşıt uzaklık ılkelerine göre geçirilecek bır sınırla kimı yerlerde geniş- liği 1 -2 km.'ye kadar düşecek dar bir kara- sulan şeridiyle çevrilecek, böylece Ege'de ekonomik ve stratejik bakımlardan büyük kayıplara uğrayacaktır. Türki>e kıta sahanlığı konusunda doğal uzantı tezinı savunmaktadır. Anadolu ana- karasının deniz altında devam ettiği alanlar üzennde Yunan adalanna bir ölçüde kıta sa- hanlığı tanımak suretıyle, Türkiye'nin ege- menliğinın kabul edilmesi gerekir. Aslında. doğuya doğru uzanan Yunan kıta sahanlığı ile Batı yönüne uzanan Türk kıta sahanlığı Ege Denızi'nın ortasındakı bir deniz çukur- luğunda buluşmakta ve kuzeyden güneye doğru bir "S" harfi bıçiminde devam eden bu çukurluk ıki kıta sahanlığı arasında do- ğal bır sınır meydana getirmektedır. Deniz hukuku sözleşmelerinde. tanınan haklann yaşama geçınlmeden önce ilgili denızın özelliklerinin ve komşu ülkelere za- rar verihp verilmeyeceğinin dıkkate alın- ması önşörülmüştür. Ege'nin özellik göste- ren yan kapalı bir deniz olması iki devlet arasında kesinlikle bir dıyalogun başlatıl- masını ve Birleşmiş Milletler Şartı'nm 33. maddesi uyannca Adalet Dıvam'na gitme- den önce görüşjne, uzlaşma v e hakeme baş- vurma yollannın denenmesinı gerektirmek- tedir. Ama, Yunanistan sorun üzerinde gö- rüşmeye yanaşmamakta. firsat bu fırsat de- yıp Türkiye üzennde her çeşit baskıya baş- vurmaktadır. Nitekim. paralan ödendiği halde ABD'nin hâlâ teslim etmediğı fırkateynler- le ilgili olarak son günlerde CBnton'un Ege ve Kıbns sorunlannrneden göstermesi, Türkiye'nin bu bağlamda ödün vermesi için Yunan lobisinın de bir baskı aracı olarak kullanıldığını ortaya koymuştur. Dileyelim kı. Ege sorunu, coğrafyanın adcta "dostça yaşamakzorundasınız" dedi- ği ıki ulus arasında kuşaklar boyu sürecek huzursuzluğun, kin ve düşmanlığm tohum- lannı atacak bır çözüme bağlanmasın. I 3 KIŞIYE ARLEY DAVIDSO ROAD KING VI Ankara ve Politikada Yozluk Prof. Dr. MUSTAFA ALTINTAŞ nkara giderek bir sanat ve rünce işte Çağdaş Türkiye' diyerek halkı 6 ADCT SOO SONY OISCMAN İLK 25.000 KİŞİYE PEPSI MUSIC SPICE GIRLS ARMAĞANLARI. TUKETICI DANISMA HATT1: (02İ2) 213 40 41 pbx > METAL KUTU RENKU1 AÇMA HALKASİ fl£l PLASTİK KAPAK < J TAÇ KAPAK | BARDAK PERFORAJI Yukondaki gruplordan herhangi birini Pepsi Kampanyası MBE 200 Taksim-İSTANBUL odresine NAS1L KATlLACAKStNIZ ? Pepsi, Diet Pepsi, Pepsi Max, 7 Up, Yedigün ya da Yedigün Light ürünlerinden 3 adet pet kapağı, 6 adet metal kutu renkli açma halkası, 6 adet taç kapağı ya da 3 adet bardak perforajı bıriktırin. Biriktirdiğiniz herhangi bir grubu Pepsi Kampanyası MBE 200 Taksım/İSTANBUL adresine, 10 Eylül 1997 tarihine kadar gönderin, çekilişe katılın. Hemen gönderin, hem ilk 25.000 kişiden biri olun, Ozel Spice Girls Armağanları'ndan biri sizin olsun, hem de harika armoğanlar kazanma şansınızı devam eftirin! Haydi durmaym... Çok zarf, çok şans! 1- Bukampanya lOHaziron 1997-10 Eylül 1997 tariJrleri arasındo geçerikjır. 2 Cok kapaic topbyın kozofima şa^sınız! artinn 3- KDV harıç h.>m vergıtef talM'ye aittır tkramiyeierin lesiîm yeri IstanbuKdur 4- Çekılsî VDnuçîon ' 9 Ey*u! 1997 torıhıncJe H-jrrıyet Gaıe»esı'nde yayınlonacatchr 5-Çekıiıs 17EyU 1997tariht-ıdeT.jı-rer&TünerA Ş BuyOtdere Ccxj No 52/14 Meodiyettoy'istanboi odreimde saal 13 OCte yapılocalchr. 6- Kamponyc ya ka^'ocak \jrunler Pepsi Dıet Peps Pepsi Max netal Kufulamın 6 ade! mcvı oçmo Hoikası. 7 Up melal kufuiarıntn 6 adetyesil açmo haikaM,Yedıgün ve Yedıgun Lght metal kufulannır 6 adet hjnjncu açma boîkası, ^ -2-2,5 lıtrelık pet sışeierınn 3 adet piashk kapağı, 300 fnhitc donûsümsuz cam >ıseterm 6 adet plastık lcapağı ne 250 ml'lık standar) Pepsi. Seven üp, Vedigun sıselertnin 6 adet taç kapağı ve 3 odet bordak pçrfora^ı göndererler arasından çekı1 ş yapıkacaktır ' Brrden fazlo hedıye ısabet edentalıhiitereyalnız moddı değerı buyuk alan hedtye verilir Modd» değen kucuk cicn hedıye w;»n yenıden çekıuş yapılır 8- Kanpanyaya ' 8 yaşından küçükler katılamazlar Kazandıklan kıkdtrde .kramiye emı alamaziar ^ Bu kamporyavo Tamek Holdıng A.S çalışanlan, Fruko Tamek A.^eşa;bat Pczarlama ve T ccret A Ş bayılen, PC1 Tanıhm Ltd Ştı , Pepsi Cola Ser/ıs ve Dogıt m A Ş , TOmer & Tûmer A 5 çalıson'arı ve akrabalorı katılamaziar ve kazandıkları takd.rde ıkramıyelennı alamozbr 10 Bu kamparya Mıl1 Pryango Idoresrnin B 02 1 MPI 0 13 00 02/796-3360 sayıiı ve 15 05 1997 tarıhlı ıznı ile duzenlenmıstır 1 • -Bu komponyoya katılaniaf yukartdakı şartiorı kobui etmts sayıltrlar Akültür kenti oluyor. Büyük- kent Belediye Baskanı 'kûl- türün içine tükûrmeyi' se- çerken \e Kültür Bakanı kültürü 'dağıtmakla' uğra- şırken Çankaya Belediye Başkanlığfnın desteği ile 'Sinema Günleri' yaşanırken, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı tarafından düzenlenen 14. Uluslararası Ankara Müzik Festıvali onu izledi. 30 Mart 1997 pazar gü- nü, Türk Metal Mustafa Özbek Tesisle- ri'nin, Ankara'nın yaklaşık 40 kılometre dı- şında 8000 kişilik salonunu tıkabasa doldu- ran Ankaralılar. mükemmel bır müzik şen- liği açılışına tanıklık ettiler. Salona gıreme- yen yüzlerce kişi, umutlannı hiç yitirmek- sizin. açılış konserinin sonuna kadar dışan- da beklediler. 450 kişilik Birleşmiş Ankara Orkestra ve Korolannca seslendırilen Beethoven'ın 9. Senfonısı coşkunca alkışlanırken, şef Can- sug Kakhidze kerelerce dinleyıcılerce sah- neye çağnldı. Ankarahlara gerek sinema günlerini ve gerekse müzik festivalini yaşa- tanlara teşekiür ederiz. Uluslararası 14. Ankara Müzik Festiva- li'nin açılış konsenni izlerken. salonda bu- lunmayanlan anımsayınca Türkiye'nin yaz- gısına bır kez daha yandım ve isyan ettim. Salona girmesi ile ıslıklanan ve ^halanan Kültür Bakanı İsmail Kahraman. konser bo- >-unca büyük bır sıkmtı sergiledi. Çağdaş müzik ve çağdaş Türkıye'den hazzetmedi- ğini sıkça ortaya koyan Kahraman. eşinı bi- le getirmemiştı. RP'nin son ıl başkanlan toplantısı öncesinde, RP'ye 'kadına v«rilen değer \"e önemden ötürü katıldığını'bildıren beyanı, Kültür Bakanı kendi eşıni bile böy- le bır uluslararası etkınliğe getirmeyerek ya- lanlamış oldu. Konser boyunca rahatsızlığı açıktan okunan bakan, sanınm ki dinsel bir ayinden ya da çöl bedevılerine özgü bır eğ- lentiden daha çok hoşnut olabilirdı. Cumhurbaşkanı, coşkulu kalabalığı gö- selamlarken, geçmişte çağdışı güçlerin pa- lazlanmasına dönük cabalanndan ötürü özür dilergibi idı. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve birkısım üyelerinin >apı sıra Mıllı Savun- ma Bakanı ile Gazı Üniversıtesı Rektörü ve eşi ile çok sayıda ünıversıte öğretım üyesı görebildiklerimdi. On bin kişiye yakın bir kalabalığın izle- diğı açılış konserinde ne ülkenin Başbaka- nı. ne Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Ba- kanı, ne ana ve ne de öteki muhalefet parti- lerinin genel başkanlan ve genel sekreterle- ri vardı. Salonda varolan milletvekılleri. iki elin parmaklan sayısını geçmeyecek azlık- ta idi. tlgüni çeken. protokol sıralannda >er alan kimilerinin tek başlanna, eşsiz olarak konsere gelmişlikleri oldu. Ya protokol sı- ralannda yer alanlar dul olmalı idi ya da eş- lenni bu türlü etkınliklere getirme konusun- da istekli değıllerdi. Önerim, bu türden kimselerin tek başla- nna gelmelerini önleyecek kural konulma- sıdır. Çankaya Belediye Başkanı dışında bir belediye başkanını görmezken, adına müzik festivalı düzenlenen Ankara kentinin bele- diye başkanı bile ortalarda görünmemekte idi. Konser sonrası akşam haber bültenleri- ni izlerken. ikridar. muhalefet ve kentin bü- yüklerinin (!) "büyük Türkiye'yi yeniden kurmak (!) için' çaba ve uğraş (!) içinde ol- duklanm öğrenmenin mutluluğuna (!) var- dım. Politik yaşamımızda yalan \ e dolanın. ye- tersızlik ve nıteliksizliğin temel nedenı, po- lıtik kadrolanmızın sanat ve kültür açısın- dan yoksunluklan ve yoksulluklan olmalı. Kıraç bır kültürün ve sanattan yoksunluğun insanda yaratacağı ilk etki yaratıcılığa. üret- kenliğe düşman olmaktır. Siyasette yetenek- lenn yeşermemesı, düşmanlık ve acımasız- lık sanat ve kültürden yoksunluktan kaynak- lanıyor olmalı. Ankara ve Türkiye. sanatse- ver ve kültürsever polıtikacı ve yönetici anyor. CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Keçecizade Yaşasaydı Keçecizade Fuat Paşa, yaşıyor olsaydı, ünlü cümlesini mutlaka şöyle değiştirip yinelerdi: "Türkiye Cumhuriyeti öylesine sağlam kurulmuş ki koalisyon hükümeti içeriden, başta komşulan- mız olmak üzere kimi ülkeler dışandan uğraşıyor, ama yıkılmıyor." Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki dünyada uzak yakın bir örneğini bulmak olası değil. Yürütme erkini eli- ne geçiımiş olan koalisyonun kavgalı olmadığı hiç- bir organ ve erk yok gibi. Açıklamaları bu kadar sık ve çok yalanlanan bir hükümet, nasıl oluyor da görevde kalabiliyor? Kal- mak için direnebiliyor? Yanıtı çok basit. Çünkü kurulurken ülkeye hizmet amacıyla değil, bir yanıyla yolsuzlukların, usulsüz- lüklerin üstüne sünger çekilmesinı, bir yanıyla da laik cumhunyetin kıyısından köşesinden örselen- mesini sağlamak amacıyla bir araya gelinmişti. Süngerleme ışlemı tamamlandı. Örseleme işle- mi de özellikle kimi RP milletvekilleri ile belediye başkanlannın ağzından ve uygulamalanndan hede- fe ulaştırılmaya çalışılıyor. Laikliğe ve onun savunucusu Atatürkçülüğe yö- neltilen saldınların, kendilerini laik ve Atatürkçü ola- rak tanıtanlar tarafından desteklenmesi, hatta özendirilmesi son dönemin çarpık çıkar ilişkilerini de gözler önüne seriyor. Bütün yanlışlan, kargaşayı veyozlaşmayı başba- kanlık koltuğunun el değiştirmesi adına verilen kar- şılıklı ödünler yüzünden yaşıyoruz. Sanıyorlar ki Kuzey Irak'taki mehmetçikler ülke için değil de baş- bakanlık koltuğu için yaşamlannı hiçe saymakta- dır. Arsalardan, kredilerden, karaparadan sağlanan kişisel çıkarlar yetmezmiş gibi şehitlerin kanı da politik çıkarlar için kullanılmak isteniyor. Televiz- yonlar, gazeteler her gün bu anlayışın sayısız örnek- lerini kamuoyuna ıletiyorlar. Koalisyon böyle gelmiş olabilir, ama böyle gitme- yeceği kesindir. • Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Güneydoğu'da verdi- ği mücadelede ilk kez iki helikoptenn, PKK'nin di- ğer ülkelerden aldığı "SA-7B" füzeleriyle düşürül- düğünü, kamuoyuna önce Cumhuriyet duyurdu. Bülent Sanoğlu tarafından hazırlanan haber, en gelişmiş savunma sistemleri için bile ciddi tehlike yaratan silahların terörörgütüne nasıl akıtıldığını ve komşu ülkelerin bu silahlar ıçin militanlara nasıl eği- tim verdiğini de içeriyordu. • Tarikatlann ekonomi ve siyasetteki kollarryla ge- lişen irticaya ve şeriatçı akımlann dış desteklerine karşı Milli Güvenlik Kurulu'nca hazırlanan önlem- ler paketini Alper Ballı yazdı. • Avrupa Birliği'nin, aday üyelerin tam üyelik stra- tejilerini içeren ve Türkiye'nin entegrasyon önceli- ğini, eski Doğu Bloku ülkelerinin gerisine atan ra- porunu Lale Sanibrahimoğlu kamuoyuna duyur- du. . _. . . ,.f L , r u l ,; Çevre, her geçen gün yok olurken matikemefcâ- rarlarını uygulamayan yetkililerin "kötü gidiş"e ne- redeyse destek vermesini Dünya Çevre Günü dos- yasıyla Asuman Abacıoğlu habeıieştirdi. • Önemli sanat etkinliklerinden Parlıament Süper- band Jazz Festivali'ni tüm ayrıntılanyla Izmir Büro- muz izledi, Ozan Yayman fotoğrafladı. • Diyarbakır'dan dönen Ishak Alaton, arkadaşımız Ali Er'e Güneydoğu izlenimlerini aktardı. Alaton, Güneydoğu'da halkın banş için umutsuz olduğu- nu, gelir dağılımındaki eşitsiziğin dayanılmaz boyut- lara vardığını vurguladı. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla. ILAN T.C. KIRKLARELİ AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1993-213 KararNo: 1996/793 Davacı: S.S. Yapı Kooperatıfi Vekili: Av. M. Teoman Kayat-Karklareh Davalılar: Halis Fıkret Aksoy vs. Dava: Tapu iptalı tescıl Davat: 2.4.1993 Karart: 12.11.1996 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkeme- mızde ıkame olunan tapu iptalı tescıl davasının yapılan duruşmalan sonunda davacının davasının kabulü ile Kırklareli merkez Arpahk Aşağıpınar Mevkii'nde tapu- nun 23.2. 1940 tanh, cılt 6. ada 220. parsel 33'te davalı- lann munslen adına kayıtlı taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile nızalı parselın Kırklareli S.S. Küçük Sanayi Si- tesı Yapı Kooperatıfi adına tapu sicilıne tesoline, karar verildığı davalılar Halis Fıkret Aksoy, Işın Aksoy, Özlem Aksoy. Ülker Şen. Abdulkadir Dönmez'in adresleri tes- pıt edılemedığınden karann ılanen teblığine karar veril- mekle. ışbu karann yayımlandığı tanhten ihbaren 15 gün sonra adı geçen davalılara teblığ edilmış sayılacağı hu- susu ilan olunur. Basm: 14804 DÜZELTME ; Metin Erksan'ın 6 haziran cuma günü 2. sayfadaki yazısının 4. sü- tunundaki "şaşırtKidır" sözcüğü. sürpriz karşılığı "şaşırö" olacaktı. Aynca bu sütunun son satınndakı tümce "Yunanlılar'"diye başlayıp Konstantinopolis.. diye devam edecek- ti. Düzeltir, okurlanmızdan özür dileriz. İLAN T.C. MUTASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1996.146 Davacı Hülya Çelık tarafından davalı Ali Çelik hak- kında açılan nafaka tez>ıdı davasının mahkememizde yapılan duruşmasında venlen ara karar gereğince, Davalı Mut ılçesı Göcekler köyünden olup. halen Yıl- mazlar Petrol Tunzm tnşaat Tıc. ve Sanayi Ltd. Ştı. Dut- lubahçe Mahallesi. Fatıh Caddesı. No: 78 Antalya adre- sinde mukim olan tbrahim oğlu. 1966 doğumlu, Ali Çe- lık'in teblıgata yarar açık adresı zabıta kanalı ile yapılan araştırmaya rağmen tespit edılememış olduğundan dava dilekçesinın ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar venlmış olduğundan, davalı Ali Çehk'in mahkemerruz- de duruşma günü olan 1507'1997 günü saat 09.00'da mahkeme duruşma salonunda hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsil ettırmesi aksi halde duruşma- nın yokluğunda yapıiacağı ve karar verilebileceğı husu- su dava dılekçesı ve duruşma günü teblıği yerine kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur. Basm: 14286
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle