03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 1997 CUMA CUMHURtYET SAYFA HABERLER Türk-lş, DlSK, TESK, TlSK ve TOBB'un oluşturduğu sivil girişimin, bildirili iş bırakma eylemi bugün Htikümete karşı ortak eylemANKARA/ ÎSTANBLL (Cumhuriyrt) - Laik cumhuriyetin tehdit altında oldu- ğunu behrterek ortak hareket eden Türk- lş, DlSK., TESK, TlSK ve TOBB'un oluşturduğu sivil girişim, bugün REFAH- YOL'un gitmesi içın ilk ortak eylemini yapacak. Işçi. işveren ve esnaf örgütlerinin ge- nel başkanlan, cumhuriyet tarihinde ilk kez "snıfsal farklıhklannı ikinci planda tutarak r , tehdit altında olan laik-demok- ratik rejrme sahip çıkmak için ortak ey- lern gerçekleştiriyor. 5 örgüt, ortak bildi- rili iş bırakma eylemini bugün saat 11 .OO'de yapacak. Türk-lş Genel Başka- nı Bayram MeraL TlSK Genel Başkanı Refık Baydur'un yurtdışmda olmalan ne- deniyle katılamayacaklan eylemde, TESK Genel Başkani Derviş Günday, Ankara'da Şoforler Federasyonu'ndâ, DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, Is- tanbul'da Bahçelievler Belediyesi 'nde or- tak bildiriyi okuyacak. DtSK'ten yapılan açıklamada, konfe- derasyon Yönetım Kunılu üyelennin ka- tılacağı eylem yerleri şöyle açıklandı: Genel Sekreter Kemal Daysal Mecıdi- yeköy'de Rabak işyennde. Genel Başkan Vekili AtiUa Öngel Ankara'da Çankaya Belediyesi'ne bağlı ışyerlerinde. Yöne- tim Kurulu üyeleri Vahdettin Karabay, Kocaeli'ndeki lastik işyerlerinde. Huhısi Karlı Avcılar'da İNSA işyerinde. Çetin UygurKadıköy Bakkalköy'deki Belediye Temizlik Istasyonu'nda. Tayfiın Görgün Ankara'daki işyerlerinde. Birleşik Metal- Iş Sendikası Genel Başkanı Aü Rıza bd- sivri Kartal E5 Karayolu üzerinde kurulu farkh değiL Ön bir mutabakat vaıth. İş- yerlerinde Türk-tş'in, TESK'in okuyaca- ğı ortak bildiri okunacak" bilgisini verdi. TlSK, ortak bildiri okunurken, iş bı- rakma eylemi yapılmayacağını savunu- du. DtSK Genel Sekreteri Kemal Daysal ise, kendilerinin okuyacaklan bildiride içeriksel olarak farkhlık olmadığını vur- gulayarak, 1 saatlik iş bırakılacağını kay- şu görüşler dile getirilecek: "Cumhuriyetiınizin kazanımlan yok edilmek: ülkemizin aydınlık gekceği ka- rartjlmak; Türkiye. ortaçağın karanlıkla- nnda, irtkanın. demokrasrvi M 1 insan hak- lannı yok ettiği ve halkımızı ezdiği günJe- re geri götürülmek istenmektedir. Anaya- sa ve yasalar sistemli bir biçimde çiğnen- mekte; devletimizi tahrip edki bir çizgi iz- işçi, işveren ve esnaf örgütlerinin genel başkanlan, cumhuriyet tarihinde ilk kez "sınıfsal farklılıklarını ikuıci planda tutarak", tehdit altında olan laik-demokratik rejime sahip çıkmak için ortak eylem gerçekleştiriyor. 5 örgüt, ortak bildirili iş bırakma eylemini bugün saat 11 .OO'de yapacak. AUS işyerinde. Lastik-lş Sendikası Genel Sekreteri Halfl Ahunsy Davutpaşa'da ku- rulu Türk Hoest işyerinde etkinliklere ka- tılacak. Türk-lş'ten. DlSK'in ortak bildirinin içeriğinin genışletilmesini ıstediği, dığer örgütlerin buna gerek duymadıklan öğre- nildi. TlSK ise, kendilerinin ayn bildiri hazırladıklan yönündeki haberi yalanla- yarak, "Ortak bildiri gönderildi. DİSK ayn bir bildiri gönderdi. Esasmda çok detti. Daysal, "lşçfler dinleyecek Id bildi- ri okuma eytemi işeyarasın. Zaten okuyup üzerinde konuşulduğu zaman bir saat ge- çer" dedı. İşyerlerinde okunacak ortak bildiride. Türkiye Cumhunyetı'nın tehdit altında olduğu vurgulanarak, "Türkiye'ye sahip çıkmak amacıyla. tüm diyalog kanallan- nı zorladıktan sonra. gerektiğinde meşnı w demokratik eylemler gerçekleştirecek- lenfir" uyansındabulunulacak. Bildiride, lenmekte; Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus- lararası alanda onurunu ve itibannı zede- leyici tavır ve davranışlar karşısında ses- siz kalınmaktadır. Ba/ı vatanhainleri kut- sal dinimizi istismar ederek, Atatürk'ün çagdaş millhetçilik anlay ışına da\ alı Türk ulusunun verine. ortaçağın ümmet anla- yışını hakim kılmaya çalışmaktadır. Hü- kümetin güven vermeyen tutum \edavra- nışlan nedeniyle, yannmlar durma nok- tasmdadır; işsiziik veenflasyon artmakta- dır; uygulanan yanlış tanm ve hayvancı- lık politikalanna bağlı olarak hızlanan göçle biriikte birçoktopiumsalsorun doğ- makta ve ağırlaşmaktadır." Türkıye'ye sahip çıkmak için bir araya geldıklerine dikkat çeken 5 örgüt, okuna- cak bıldiriyle istemlerini de şöyle dile ge- tirecekler: "Kuruluşlanmız, halkımızın oylarryla seçilen mflletveldllerinin, namus ve seref- leri üzerine ettikkri ycminlerine sadık kal- malaruu milletvekillerinin ve siyasi par- tilerimizin. ülke çıkarlannu şahsi çıkar ve hesaplannı \eya parti \e grup çıkarlannın üstünde rutmasını: ülkemizde parlamen- ter demokratik düzen temelinde bir siya- si istikrar sağlanarak, Türtdye'nin büyük potansiyelinin hayata geçirilmesini, yaü- nmlann \eistihdamın artOrılmasını ve iş- sidiğin azalnlmasını, enflasyonun engel- lenmesini \e halkımızın huzur ve refahı- nın artünlmasını istemektedir." tşçi Partisi (İP), önceki gün yaptığı ya- zılı açıklamayla, 5 örgütün bir araya ge- lerek yapacaklan eylemi desteklediklen- nı bıldirmişti. Türk-lş'e bağlı Harb-lş Sendikası'ndan yapılan açıklamada, sivil girişimin eylemini eleştiren Sağlık-tş Sendikası'na tepki gösterildi. Basınasansüryayıhyor Basın özgürlüğü tehlikede Çeviri Servisi- Focus dergisinde yer alan bir haberde dünyada 69 ülkede basın özgürlüğü ihlalleri ve basm sansürü uygulandığı belirtildi. Haberde, 'Indesc on Cencorship' isimli 25 yıllık bir Ingiliz dergisinden de söz edilerek, 15 bin tirajlı bu gazetenin dünyada işlenen basına ve gazetecilere yönelik suçlardan, saldın ve cinayetlerden olustuğu anlatılıyor ve dergiden alıntılar yapıhyor. Habere göre, dünyadaki sansür uygulamalan sadece Çin, Küba, Iran ya da Etiyopya gibi totaliter devletlerde değil, Fransa, Kanada ve Almanya gibi Batılı anlamda demokratik ülkelerde de görülüyor. Ancak yoğun olarak Asya ve Arap devletlerinde yaşanıyor ve bağımsız haber olgusunu engelliyor. Bu yoğunluk beraberinde gazetecilere karşı tutuklama, saldın ve cinayetleri de getiriyor. Sansürün uygulanışmda devletin otoriter yapısı kadar, fanatik din anlayışına sahip olması ya da Sırbistan'da ya da Bosna'da görüldüğü şekliyle siyasi milliyetçilik anlayışı da neden olabiliyor. Düşünülenin tam tersine basına ve basın özgürlüğüne yönelik saldın ve ihlallerin gün geçtiİcçe çoğaldığı ve basın özgürlüğünün dünya çapında tehlike altma girdiği de vurgulanıyor. Örneğin bazı Afrika ülkeleri ve eski USSR'de devlet biraz daha hoşgörülü bir tutum gösterirken, Cezayir, Ortadoğu ve eski Yugoslavya'da olaylar çığınndan çıkmış durumda. Dünyadaki basın özgürlüğü ihlalleri, dünya haritası üzerinde üç ayn yoğunluk kuşagında belirtilmeye çalışılmış. * ^ ~ Y ü g o s l a v y a ^ - % ^ BeyazRusya Hırvatistan Boona-Herselı • Çok az ihlal Hlhlal • Ağır ihlal, saldın, cınayetler Basın özgürlüğü öncetikle Asya ve Arap ülkelerinde ihlal ediliyor. Bunun sonucunda bağımsız ve doğru haber akışı kesintiye uğruyor. Uğur Mumcu Komisyonu 'nun hazırladığı rapor TBMM Başkanlığı 'na sunuldu 'Soruşturma siyasilere uzanabilir' • Bombalı bir suikast sonucu katledilen yazanmız Uğur Mumcu cinayetini araştırraak üzere kurulan komisyon, çalışmalarını tamamlayarak raporunu hazırladı. Komisyon, suikastta "soruşturmanın yeteri kadar genişletilmediği ve derinleştirilmediği" sonucuna vardı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM üğur Mumcu Cinayetini Araşur- ma Komisyonu, suıkastte "soruşturmanın yeteri kadar genişletilmediği ve derinleş- tirilmediği" sonucuna vanr- ken bir dizi suç du^Tirusun- da bulunulmasını kararlaş- tırdı. Komisyon Başkanı Er- sönmez Yarbay, "soruştur- mayı sa^saldayan" eski DGM Başsavcısı NusretDe- miral ve savcı Clkü Coşkun ile "koruma konusunda >e- terö önlemleri almavan" Ân- kara Valisi ve tahnfatçı po- lislerin de aralannda bulun- dugu bir dizi kamu görevlisi hakkında suç duyurusunda bulunacaklannı açıkladı. Bombalı bir suikast sonu- cu katledilen yazanmız Uğur Mumcu cinayetini araştırmak üzere kurulan ko- misyon, çalışmalannı ta- marnlayarak raporunu hazır- ladı. Mumcu'nun. "ülkenin yetiştirdiği uluslararası dü- ze>de üne ve değere sahip araş&rmacı- yazar ve gazete- ci; çoğuku parlamenter reji- me, laik demokratikcumhu- rh'ete. hukukun üstünlüğü il- kesine yürekten inanan yıl- maz bir demokrasi savunu- cusu" olduğu vurgulanan ra- porda şöyle denildi: "Soruşturma yapılırken. son yıDarda Mumcu' nun teş- hir ettiği çevrelere bakmak gerçeğe ulaşmada. doğru çı- kış noklası olacakür. Bu ko- nuda ölümündcn sonra geliş- tirileıı senaryolar da bu tezin üzerine bina edilmektedir. Mumcu, laik-demokratik cumhuriyeteüıamyordu, bu- nun için radikal İslama ör- günen ülkenin bötünmezbü- tünlüğüne inanıyordu. bu- nun için bölucü örgütler; devletin içinde yuvalanan ve mafya diye adlandınlan uyuşturucu ve silah kaçakçı- lığı vapanlar ile çek-senet tahsilatına bulaşan odaklan her gün teşhir ettiği için bu tür organize suç örgütkrince öldürülmüş olabilir. Daha farklı birtezde, Mumcu'nun Türkiye'de oluşturulacak is- tikrarsızuktan çıkan olan ül- keler ve bunlann istihbarat örgütlerince öldürülmüşola- bifcceğidir. Bürün bu tezkr nihayet birer iddiadan iba- rettir. Komisyonumuz,soruş- turmanın bu çerçevede yete- ri kadar genişletilmediği ve derinleştirilmediği kanaatin- dedir." Raporda, ana hatlanyla şu saptamalarda bulunuldu: Dosya henüz hazır değll: Mumcu cınayetiyle ilgili bilgi ve belgeler bir ara- ya getirildiğinde, hazırlık so- ruşturmasmın dava açılma aşamasına getirilmedigi gö- riildü. Çok yönlü bir soruş- turmanın yapılmadığı açık. Adeta olaym zaman zaman belli bir yöne kanalize edil- mesi ve delil toplamadan başlayarak her kademede belli savsaklama ve ihmalle- ri olduğu açıktır. İstihbaratta e$gü- düm ekSİMİğl: tstihbarat birimleri arasında merkezi bir değerlendirmeye ışık tu- tacak, elde edilen bilgilerin tek merkezden yönetilmesi- ni sağlayacak yeterli bilgi yok. JITEM, MIT ve Genel- kurmay İstihbarat, Mumcu olayını soruşturmadıklarını bildirdiler. Emniyet teşkilatı ise, istihbarat çahşmalannda Mumcu olayını takip etme yerine, Türkiye'de gerçek- leştirilen operasyonlarda te- rörle mücadele birimlerinin bulgu ve bilgi araştırdıklan- nı bildirdi. Mumcu korunmadi: Mumcu'nun korunmamış olması büyük bir ihmaldir. Bir yönetmeliğin arkasına sı- ğınarak koruma yapılmadı- ğını söylemek hiçbir şekilde kabul edilebilir bir mazeret değildir. Soru$turmanın giz- llligl ihlal edlldi: TRT'de Ertürk Yöndem'in sunduğu PerdeArkasıprog- ramı, Ankara DGM Başsav- cısı'nın yazılı müdahalesine karşm yayımlanmıştır. Prog- ramda, eİcspertiz raporu bü- tün dünyaya ilan edildi. So- ruşturmanın sürdüğü ve fail- lerin henüz belli olmadığı olayda en önemli delil sayı- labılecek bu raporun gizli tu- tulması gerektiği halde ale- nileştirilmesi olayı zora sok- muştur. Polis hakkında suç duyurusu Oğrenciler, Bevazıt'ta ûlkücülerin saldınsına uğrayan arkadaşlan- nın üzerine hedef gözeterek ateş açan ve 2 kişinin yaralanmasına ne- den olan polis memuru hakkında suç duyurusunda bulundular. İs- tanbul Adüyesi önünde dün öğle saatlerinde toplanan yaklaşık 50 ki- şiKk bir grup öğrenci yapüklan açıklamada, 22 mayısta İÜ Merkez Kampusu'ndaki saldınyı bir kez daha protesto erti. Açıklamada, Su- suıiuk çetesinin. demokratik ünrversite ve bağımsız Türkiye istev en gençüği hedef aldığı belirtildi. Oğrenci Aileleri ve Yakınlan Derneği Başkanı Mustafa Atalay da, kanunlann herkese aynı şekilde uygu- lanması gerektiğini söyledi. Atalay. "Ancak bizim kanunlanmız an- tidemokratik ve çifte standarda dâyanıyor. Üniversitede saldınya uğ- rayan insanlar, polis tarafından acımasızca dövülürken, saldırgan- lar elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor" dedi. Oğrenciler. sık sık "Gençüğe kurşun sıkan Susuriuk'taki devlettir'1 şeklinde slogan at- ülar. Polis çevrede geniş güvenlik önlemi alırken, oğrenciler olay gü- nü ateş açan polislerin kimliklerinin belirlenmesi ve haklannda da- va açılmasmı içeren suç duvurusu dilekçelerini tstanbul Cumhuri- vet Savcıhğı'na verdiler. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) Avrupalı Türk parlamenterler geliyor lstanbul Haber Servisi- Avru- pa'da bulunan Türk kökenli poli- tikacılar, Istanbul'da yann başla- yacak "Avrupa Yerel Meclisle- rinde Avrupata Türk Politikacılar 1. Sempozyuımrnda bir araya ge- lecek. Esenyurt Belediyesi'nin ev sahipliğini üstlendiği sempozyu- ma, aralannda Alman Federal Parlamentosu üyeleri Cem Özde- mir ve Leyla Onur'un da bulun- duğu çeşitli Avrupa ülkelerinden 20'ye yakm politikacı katılarak bilgi ve deneyimlerini aktaracak- lar. Esenyurt Belediye Başkanı Dr.Gürbüz Çapan, dünyanın birçok ülkesinde yaşayan Türk vatandaşlannın, o ülkelerin eko- nomik ve sosyal yaşamından son- ra siyasal alanda da ağırlıklannı hissettinneye başladıklanru, Tür- kiye'nin bu vatandaşlannı sahip- siz bırakmaması gerektiğini söy- ledi. Dünyada, bireyin ve sivil or- ganizasyonlann üretkenliği sonu- cunda her şeyin devletten beklen- diği atıl anlayışın son bulduğunu vurgulayan Çapan,"Bu anlayış bi- zi yaşadıklan yerde seçimle görev alrruş Türk poütikacılannı haür- lamak, yanlannda olduğumuz inancını peldştirmek, gelişmiş ül- keterdeki demokratikleşme süreç- lerindeki bilgi ve birikimlerinden yararlanmakJa yükümlü kılmak- tadır" dedı. Çapan, projenin kapsamı hak- kında özetle şu bilgileri verdi: "- Avrupa'dald Türk politikacı- laruı hiçbiryerdeyayımlannuş bir dökümü yoktur. Bu döküm bir Id- tapçıkla sağlanmalu projeksiyon- lan tanımlanmalu kitap gelenek- selleşmeli ve her yıl aktüelkşmeli- dir. - Avrupa'daki Türk politika- cılarından sadece iki milletve- kili ulusal parlamento üyesidir. Bu nedenle asıl çalışma yerel meclisler düzeyinde ele alınma- Iı ve yerel meclislerde dikkat çe- ken, yerel politikaya devam et- mek isteyen ya da ulusal parla- mentoya aday olanlar destek- lenmelidir. - Sayıları 60'ın üzerinde ol- duğu sanılan bu politikacılan Türkiye'ye davet ederek çeşitli toplantılarla Türk kamuoyuna tanıtabilir ve bu toplantılar ge- lenekselleştirilcbilir."' Sempozyuma Avrupa'nın çe- şitli ülkelerinden katılan Türk po- litikacılar şöyle: Almanya: Cem Özdemir, Ley- la Onur(Federal Parlamento üye- leri), Yalçın Dal (Frankfurt Bele- diye Meclis Oyesi), Aysel Bostan (Rüsselheim Belediye Meclisi Üyesi), Farma Ergünal (Neu- Isenburg Belediye Meclisi Üye- si). Ozcan Mutlu (Berlin-Kreuz- berg Belediye Meclisi Üyesi), Hakan Yüksel (Tübingen Bele- diye Meclisi Üyesi), Hollanda: AH İhsan Ünal (Rot- terdam-Delfshaven Belediye Meclisi Üyesi), İbrahim Çitil (Bos en Lommer Belediye Mec- lisi Üyesi), Orhan Selim Bayrak- tar (Kralingen Belediye Meclisi Üyesi), Danimarka: Battal Tannverdi (Kopenhag Belediye Meclisi Üyesi), S. Ahmet Ozkan (tshoj Belediye Meclisi Üyesi), Hüse- yin Araç ( Arhus Belediye Mec- İisi Üyesi), Belçika: Nevfel Morçimen (Fleron Belediye Meclisi Üyesi), Ingiltere: Hasan Vahib (South- wark Belediye Meclisi Üyesi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Dikkat!.. Bu Bir 12 Mart Değil! Bir hastalığın tedavisinde en büyük tehlike, ta- nının yanlış konmasıdır. Yanlış tanı, yanlış tedavi demektir... Ve yanlış tedavi, bazen iyileşecek has- tayı öldürebilir. Yanlışttanı da genellikle kolaycılıktan kaynakla- nır. - Canım komşunun çocuğunun da geçenlerde kamı ağnmıştı. Aynı ilaçtan iki tane yutturun git- sin... Her kann ağnsı aynı mıdır? 12 Eylül, 27 Mayıs'ın tersiydi... Bugünkü durum da 12 Mart'ın tersi. Eğer 12 Mart dönemınde -Demirel'in şefliğin- de- uyguladığınız yöntemleri denerseniz -ki öyle gözüküyor- ne olur?.. Rejim şapa oturur! Tıpkı Nasreddin Hoca'nın, damdakı adanrn beline ipi bağlatıp da aşağı çekmesı gibi... "Yahu, oysa biz kuyuya düşmüş olan adamı böyte kur- tarmıştık" diye dizinizi döversiniz sonra. • • • 12 Mart'ta cumhuriyetin temel nitelikleri üzerin- de bir tartışmayoktu. Ordu, "Cumhuriyet eldengi- diyor" korkusu içinde degildi. Topiumsal istemler ileri bir noktaya varmıştı. Genç subaylar bu istemleri destekliyordu. Alttan gelebilecek bir hareketi önlemek için, komutanlar o ünlü "muhtıra"y\ verdiler. Ne isteniyordu? Bazı "reform'lannyapılması... Ne bu reformlar yaşamsaldı ne de o istemlerin arkasında, orduda "görüş ve istenç biriiği" vardı. Muhtıranın altını imzalamış olan komutanlar bile tam anlamıyla aynı görüşte değillerdi. Sadece Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Ba- tur ile Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürter "reformcu "ydular. Genelkurmay Başkanı Mem- duh Tağmaç ise tutucu bir yapıdaydı ve içinden o reformlann özüne karşıydı... Durumu kurtarmak- için imzayı atmıştı. Derken Birinci Ordu Komutanı FaikTürün açık- tan muhtıra karşıtı bir tutum içine girdi. Demirel'i el altından yüreklendirdi. Batur ile Gürler'in arası açıldı. Reformlar sahipsizkaldı. Reformcu bakan- lar hükümetten temizlendi. Sağcı "kutsal ittifak", anayasada da kendi iste- dikleri yönde değişiklikleri gerçekleştirerek yolu- na devam etti. Muhtıra amacının tam tersine hiz- met etmiş oldu... • • • Bugünkü durum 12 Mart'ın tam terskjir. Artık "yaşamsal" olmayan, ülkeyi daha ileriye götünmeyi amaçlayan, bazı reform istemleri değil- dir söz konusu olan... Bugün söz konusu olan, cumhuriyetin varlığını koruyup koruyamamasıdır. Ülkeyi -hiç de uzak olmayan bir gelecekte- iç sa- vaşa götürecek olan bir gidişe "dur" denip den- memesidir. Bu bir... Bugün ordunun isteği, yeni yasal ve anayasal değişiklikler değildir... Tam tersine, var olan yasa- iarın ve anayasanın uygulanmasıdır. Bu iki... Ve en önemlisi... MGK'nin 18 maddelik kararia- n, sadece beş komutanın isteği de değildir. Bütün ordunun üzerinde "tam bir karariılıkla" görüşbirli- ği içinde olduğu isteklerdir. Bu da üç... Üstelik de o isteklerin arkasında, "sivil" kesim- de de inanılmaz bir görüşbirliği oluşmuştur. Işçisi, işvereni, esnafı, kadını, aydını, genci ile hemen tüm demokratik kitle örgütleri... Hemen tüm bası- nı... Birisi dışında tüm partileri... Siz hiç bütün cumhuriyet tarihinde, benzer bir "topiumsal görüşbirliği" anımsıyor musunuz? • • • Yok erken seçimdi... Yok başbakanlık değişto- kuşu idi... "12 Mart'ta uyuttuk, bunu da zamanayayıp uyu- turuz" diye düşünmek, büyük bir aymazlıktır... Ap- tallıktır... Ateşle oynamaktır! Iktidardaki suç ortaklığının küçük oyunlannın ar- bk hiçbir "kıymet-i harbiye"s\ kalmamıştır. Bunu görmemek için, insanın kör olması gerekir! Bugünü 12 Mart'la karıştıranlann uykulanndan uyanma zamanıdır!.. Eğer şimdi uyanmazlarsa, uyandıklannda çok geç olabilir. ABD'nin bile tavrını değiştirmekte olduğunun kokusunu da mı almıyorlar?!.. Eğitim-Sen alanlara iniyor Eğitime 'postal takke9 dışı çözüm Haber Merkezi - Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Eğitim- Sen de işçi, işveren ve es- naf kesimi temsilcilerinin oluşturduğu sivil girişi- min REFAHYOL hükü- metine karşı eylem yapa- cağı bugün, alanlara ini- yor. Eğitim-Sen, eğitim so- rununun "postal-takke" ikilemi arasında 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğiti- me bağlanmasını eleşti- rerek "demokratik, bi- limsel, laikeğitim" isteği- ni yükseltecek. Eğitim-Sen, 3 gündür sürdürdüğü kokart takma eyleminin ardından, bu- gün yurt çapında örgütlü olduğu illerde, eğitim so- nınlannı dile getinnek üzere yürüyüş düzenle- yecek. Ankara'da. Kızı- lay'da Yeni Karamürsel binasının önünde saat 13.30'da toplanacaklar. Buradan Milli Eğitim Bakanlığı'na ^rüyecek olan eğitimciler, eğitim sisteminin düzeltilmesi- ni ve maddi olanaksızlık- lann giderilmesi taleple- rini slogan ve pankartlar- la dile getirecekler. Milli Eğitim Bakanlığı yetkili- leriyle de oır görüşme ya- pacak olan Eğitim-Sen yöneticileri tarafindan di- le getirilecek konular şöyle: "Önümiizdeki eğitim- öğretün yıhnda kesintisiz 8 yıllık eğitime mutlaka geçilmelidir. Bunun için gerekli altyapı haarlan- malıdır. Eğitim bu aşamada mutlaka parasız olmah, firsat eşitliği sağlanmab- dır. 18 Nisan eylemleriyle ilgili olarak başlatümış bulunan soruşturmalar \e açılan davalar geri çe- kilmelidir. Okullarda sendika pa- solanna izin verilmeli, fa- ahyet engcllenmemelkiir. Katkı payı ya da başka bir ad altında para top- lanmamalıdır." Eğitim-Sen, bugüne kadar sessiz kalan çoğun- luğun taraf olmasını is- terken; veli, öğrenci, sen- dikalar ve kitle örgütleri- ne de destek vermeleri için çağnda bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle