Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 HAZİRAN 1997 CUMA CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
Türk-lş, DlSK, TESK, TlSK ve TOBB'un oluşturduğu sivil girişimin, bildirili iş bırakma eylemi bugün
Htikümete karşı ortak eylemANKARA/ ÎSTANBLL (Cumhuriyrt)
- Laik cumhuriyetin tehdit altında oldu-
ğunu behrterek ortak hareket eden Türk-
lş, DlSK., TESK, TlSK ve TOBB'un
oluşturduğu sivil girişim, bugün REFAH-
YOL'un gitmesi içın ilk ortak eylemini
yapacak.
Işçi. işveren ve esnaf örgütlerinin ge-
nel başkanlan, cumhuriyet tarihinde ilk
kez "snıfsal farklıhklannı ikinci planda
tutarak
r
, tehdit altında olan laik-demok-
ratik rejrme sahip çıkmak için ortak ey-
lern gerçekleştiriyor. 5 örgüt, ortak bildi-
rili iş bırakma eylemini bugün saat
11 .OO'de yapacak. Türk-lş Genel Başka-
nı Bayram MeraL TlSK Genel Başkanı
Refık Baydur'un yurtdışmda olmalan ne-
deniyle katılamayacaklan eylemde,
TESK Genel Başkani Derviş Günday,
Ankara'da Şoforler Federasyonu'ndâ,
DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, Is-
tanbul'da Bahçelievler Belediyesi 'nde or-
tak bildiriyi okuyacak.
DtSK'ten yapılan açıklamada, konfe-
derasyon Yönetım Kunılu üyelennin ka-
tılacağı eylem yerleri şöyle açıklandı:
Genel Sekreter Kemal Daysal Mecıdi-
yeköy'de Rabak işyennde. Genel Başkan
Vekili AtiUa Öngel Ankara'da Çankaya
Belediyesi'ne bağlı ışyerlerinde. Yöne-
tim Kurulu üyeleri Vahdettin Karabay,
Kocaeli'ndeki lastik işyerlerinde. Huhısi
Karlı Avcılar'da İNSA işyerinde. Çetin
UygurKadıköy Bakkalköy'deki Belediye
Temizlik Istasyonu'nda. Tayfiın Görgün
Ankara'daki işyerlerinde. Birleşik Metal-
Iş Sendikası Genel Başkanı Aü Rıza bd-
sivri Kartal E5 Karayolu üzerinde kurulu
farkh değiL Ön bir mutabakat vaıth. İş-
yerlerinde Türk-tş'in, TESK'in okuyaca-
ğı ortak bildiri okunacak" bilgisini verdi.
TlSK, ortak bildiri okunurken, iş bı-
rakma eylemi yapılmayacağını savunu-
du. DtSK Genel Sekreteri Kemal Daysal
ise, kendilerinin okuyacaklan bildiride
içeriksel olarak farkhlık olmadığını vur-
gulayarak, 1 saatlik iş bırakılacağını kay-
şu görüşler dile getirilecek:
"Cumhuriyetiınizin kazanımlan yok
edilmek: ülkemizin aydınlık gekceği ka-
rartjlmak; Türkiye. ortaçağın karanlıkla-
nnda, irtkanın. demokrasrvi M
1
insan hak-
lannı yok ettiği ve halkımızı ezdiği günJe-
re geri götürülmek istenmektedir. Anaya-
sa ve yasalar sistemli bir biçimde çiğnen-
mekte; devletimizi tahrip edki bir çizgi iz-
işçi, işveren ve esnaf örgütlerinin genel başkanlan, cumhuriyet tarihinde ilk kez
"sınıfsal farklılıklarını ikuıci planda tutarak", tehdit altında olan laik-demokratik
rejime sahip çıkmak için ortak eylem gerçekleştiriyor. 5 örgüt, ortak bildirili
iş bırakma eylemini bugün saat 11 .OO'de yapacak.
AUS işyerinde. Lastik-lş Sendikası Genel
Sekreteri Halfl Ahunsy Davutpaşa'da ku-
rulu Türk Hoest işyerinde etkinliklere ka-
tılacak.
Türk-lş'ten. DlSK'in ortak bildirinin
içeriğinin genışletilmesini ıstediği, dığer
örgütlerin buna gerek duymadıklan öğre-
nildi. TlSK ise, kendilerinin ayn bildiri
hazırladıklan yönündeki haberi yalanla-
yarak, "Ortak bildiri gönderildi. DİSK
ayn bir bildiri gönderdi. Esasmda çok
detti. Daysal, "lşçfler dinleyecek Id bildi-
ri okuma eytemi işeyarasın. Zaten okuyup
üzerinde konuşulduğu zaman bir saat ge-
çer" dedı.
İşyerlerinde okunacak ortak bildiride.
Türkiye Cumhunyetı'nın tehdit altında
olduğu vurgulanarak, "Türkiye'ye sahip
çıkmak amacıyla. tüm diyalog kanallan-
nı zorladıktan sonra. gerektiğinde meşnı
w demokratik eylemler gerçekleştirecek-
lenfir" uyansındabulunulacak. Bildiride,
lenmekte; Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus-
lararası alanda onurunu ve itibannı zede-
leyici tavır ve davranışlar karşısında ses-
siz kalınmaktadır. Ba/ı vatanhainleri kut-
sal dinimizi istismar ederek, Atatürk'ün
çagdaş millhetçilik anlay ışına da\ alı Türk
ulusunun verine. ortaçağın ümmet anla-
yışını hakim kılmaya çalışmaktadır. Hü-
kümetin güven vermeyen tutum \edavra-
nışlan nedeniyle, yannmlar durma nok-
tasmdadır; işsiziik veenflasyon artmakta-
dır; uygulanan yanlış tanm ve hayvancı-
lık politikalanna bağlı olarak hızlanan
göçle biriikte birçoktopiumsalsorun doğ-
makta ve ağırlaşmaktadır."
Türkıye'ye sahip çıkmak için bir araya
geldıklerine dikkat çeken 5 örgüt, okuna-
cak bıldiriyle istemlerini de şöyle dile ge-
tirecekler:
"Kuruluşlanmız, halkımızın oylarryla
seçilen mflletveldllerinin, namus ve seref-
leri üzerine ettikkri ycminlerine sadık kal-
malaruu milletvekillerinin ve siyasi par-
tilerimizin. ülke çıkarlannu şahsi çıkar ve
hesaplannı \eya parti \e grup çıkarlannın
üstünde rutmasını: ülkemizde parlamen-
ter demokratik düzen temelinde bir siya-
si istikrar sağlanarak, Türtdye'nin büyük
potansiyelinin hayata geçirilmesini, yaü-
nmlann \eistihdamın artOrılmasını ve iş-
sidiğin azalnlmasını, enflasyonun engel-
lenmesini \e halkımızın huzur ve refahı-
nın artünlmasını istemektedir."
tşçi Partisi (İP), önceki gün yaptığı ya-
zılı açıklamayla, 5 örgütün bir araya ge-
lerek yapacaklan eylemi desteklediklen-
nı bıldirmişti. Türk-lş'e bağlı Harb-lş
Sendikası'ndan yapılan açıklamada, sivil
girişimin eylemini eleştiren Sağlık-tş
Sendikası'na tepki gösterildi.
Basınasansüryayıhyor Basın özgürlüğü tehlikede
Çeviri Servisi- Focus dergisinde yer
alan bir haberde dünyada 69 ülkede
basın özgürlüğü ihlalleri ve basm
sansürü uygulandığı belirtildi.
Haberde, 'Indesc on Cencorship'
isimli 25 yıllık bir Ingiliz dergisinden
de söz edilerek, 15 bin tirajlı bu
gazetenin dünyada işlenen basına ve
gazetecilere yönelik suçlardan, saldın
ve cinayetlerden olustuğu anlatılıyor ve
dergiden alıntılar yapıhyor.
Habere göre, dünyadaki sansür
uygulamalan sadece Çin, Küba, Iran ya
da Etiyopya gibi totaliter devletlerde
değil, Fransa, Kanada ve Almanya gibi
Batılı anlamda demokratik ülkelerde de
görülüyor. Ancak yoğun olarak
Asya ve Arap devletlerinde yaşanıyor
ve bağımsız haber olgusunu
engelliyor. Bu yoğunluk beraberinde
gazetecilere karşı tutuklama, saldın ve
cinayetleri de getiriyor. Sansürün
uygulanışmda devletin otoriter yapısı
kadar, fanatik din anlayışına sahip
olması ya da Sırbistan'da ya da
Bosna'da görüldüğü şekliyle siyasi
milliyetçilik anlayışı da neden
olabiliyor.
Düşünülenin tam tersine basına ve
basın özgürlüğüne yönelik saldın ve
ihlallerin gün geçtiİcçe çoğaldığı ve
basın özgürlüğünün dünya çapında
tehlike altma girdiği de
vurgulanıyor. Örneğin bazı Afrika
ülkeleri ve eski USSR'de devlet biraz
daha hoşgörülü bir tutum gösterirken,
Cezayir, Ortadoğu ve eski
Yugoslavya'da olaylar çığınndan
çıkmış durumda. Dünyadaki basın
özgürlüğü ihlalleri, dünya haritası
üzerinde üç ayn yoğunluk kuşagında
belirtilmeye çalışılmış.
* ^ ~
Y ü g o s l a v y a ^ - % ^
BeyazRusya
Hırvatistan
Boona-Herselı
• Çok az ihlal
Hlhlal
• Ağır ihlal,
saldın,
cınayetler
Basın özgürlüğü öncetikle Asya ve Arap ülkelerinde ihlal ediliyor.
Bunun sonucunda bağımsız ve doğru haber akışı kesintiye uğruyor.
Uğur Mumcu Komisyonu 'nun hazırladığı rapor TBMM Başkanlığı 'na sunuldu
'Soruşturma siyasilere uzanabilir'
• Bombalı bir suikast sonucu katledilen yazanmız
Uğur Mumcu cinayetini araştırraak üzere kurulan
komisyon, çalışmalarını tamamlayarak raporunu
hazırladı. Komisyon, suikastta "soruşturmanın
yeteri kadar genişletilmediği ve
derinleştirilmediği" sonucuna vardı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM üğur
Mumcu Cinayetini Araşur-
ma Komisyonu, suıkastte
"soruşturmanın yeteri kadar
genişletilmediği ve derinleş-
tirilmediği" sonucuna vanr-
ken bir dizi suç du^Tirusun-
da bulunulmasını kararlaş-
tırdı. Komisyon Başkanı Er-
sönmez Yarbay, "soruştur-
mayı sa^saldayan" eski
DGM Başsavcısı NusretDe-
miral ve savcı Clkü Coşkun
ile "koruma konusunda >e-
terö önlemleri almavan" Ân-
kara Valisi ve tahnfatçı po-
lislerin de aralannda bulun-
dugu bir dizi kamu görevlisi
hakkında suç duyurusunda
bulunacaklannı açıkladı.
Bombalı bir suikast sonu-
cu katledilen yazanmız
Uğur Mumcu cinayetini
araştırmak üzere kurulan ko-
misyon, çalışmalannı ta-
marnlayarak raporunu hazır-
ladı. Mumcu'nun. "ülkenin
yetiştirdiği uluslararası dü-
ze>de üne ve değere sahip
araş&rmacı- yazar ve gazete-
ci; çoğuku parlamenter reji-
me, laik demokratikcumhu-
rh'ete. hukukun üstünlüğü il-
kesine yürekten inanan yıl-
maz bir demokrasi savunu-
cusu" olduğu vurgulanan ra-
porda şöyle denildi:
"Soruşturma yapılırken.
son yıDarda Mumcu' nun teş-
hir ettiği çevrelere bakmak
gerçeğe ulaşmada. doğru çı-
kış noklası olacakür. Bu ko-
nuda ölümündcn sonra geliş-
tirileıı senaryolar da bu tezin
üzerine bina edilmektedir.
Mumcu, laik-demokratik
cumhuriyeteüıamyordu, bu-
nun için radikal İslama ör-
günen ülkenin bötünmezbü-
tünlüğüne inanıyordu. bu-
nun için bölucü örgütler;
devletin içinde yuvalanan ve
mafya diye adlandınlan
uyuşturucu ve silah kaçakçı-
lığı vapanlar ile çek-senet
tahsilatına bulaşan odaklan
her gün teşhir ettiği için bu
tür organize suç örgütkrince
öldürülmüş olabilir. Daha
farklı birtezde, Mumcu'nun
Türkiye'de oluşturulacak is-
tikrarsızuktan çıkan olan ül-
keler ve bunlann istihbarat
örgütlerince öldürülmüşola-
bifcceğidir. Bürün bu tezkr
nihayet birer iddiadan iba-
rettir. Komisyonumuz,soruş-
turmanın bu çerçevede yete-
ri kadar genişletilmediği ve
derinleştirilmediği kanaatin-
dedir."
Raporda, ana hatlanyla şu
saptamalarda bulunuldu:
Dosya henüz hazır
değll: Mumcu cınayetiyle
ilgili bilgi ve belgeler bir ara-
ya getirildiğinde, hazırlık so-
ruşturmasmın dava açılma
aşamasına getirilmedigi gö-
riildü. Çok yönlü bir soruş-
turmanın yapılmadığı açık.
Adeta olaym zaman zaman
belli bir yöne kanalize edil-
mesi ve delil toplamadan
başlayarak her kademede
belli savsaklama ve ihmalle-
ri olduğu açıktır.
İstihbaratta e$gü-
düm ekSİMİğl: tstihbarat
birimleri arasında merkezi
bir değerlendirmeye ışık tu-
tacak, elde edilen bilgilerin
tek merkezden yönetilmesi-
ni sağlayacak yeterli bilgi
yok. JITEM, MIT ve Genel-
kurmay İstihbarat, Mumcu
olayını soruşturmadıklarını
bildirdiler. Emniyet teşkilatı
ise, istihbarat çahşmalannda
Mumcu olayını takip etme
yerine, Türkiye'de gerçek-
leştirilen operasyonlarda te-
rörle mücadele birimlerinin
bulgu ve bilgi araştırdıklan-
nı bildirdi.
Mumcu korunmadi:
Mumcu'nun korunmamış
olması büyük bir ihmaldir.
Bir yönetmeliğin arkasına sı-
ğınarak koruma yapılmadı-
ğını söylemek hiçbir şekilde
kabul edilebilir bir mazeret
değildir.
Soru$turmanın giz-
llligl ihlal edlldi:
TRT'de Ertürk Yöndem'in
sunduğu PerdeArkasıprog-
ramı, Ankara DGM Başsav-
cısı'nın yazılı müdahalesine
karşm yayımlanmıştır. Prog-
ramda, eİcspertiz raporu bü-
tün dünyaya ilan edildi. So-
ruşturmanın sürdüğü ve fail-
lerin henüz belli olmadığı
olayda en önemli delil sayı-
labılecek bu raporun gizli tu-
tulması gerektiği halde ale-
nileştirilmesi olayı zora sok-
muştur.
Polis hakkında suç duyurusu
Oğrenciler, Bevazıt'ta ûlkücülerin saldınsına uğrayan arkadaşlan-
nın üzerine hedef gözeterek ateş açan ve 2 kişinin yaralanmasına ne-
den olan polis memuru hakkında suç duyurusunda bulundular. İs-
tanbul Adüyesi önünde dün öğle saatlerinde toplanan yaklaşık 50 ki-
şiKk bir grup öğrenci yapüklan açıklamada, 22 mayısta İÜ Merkez
Kampusu'ndaki saldınyı bir kez daha protesto erti. Açıklamada, Su-
suıiuk çetesinin. demokratik ünrversite ve bağımsız Türkiye istev en
gençüği hedef aldığı belirtildi. Oğrenci Aileleri ve Yakınlan Derneği
Başkanı Mustafa Atalay da, kanunlann herkese aynı şekilde uygu-
lanması gerektiğini söyledi. Atalay. "Ancak bizim kanunlanmız an-
tidemokratik ve çifte standarda dâyanıyor. Üniversitede saldınya uğ-
rayan insanlar, polis tarafından acımasızca dövülürken, saldırgan-
lar elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor" dedi. Oğrenciler. sık sık
"Gençüğe kurşun sıkan Susuriuk'taki devlettir'1
şeklinde slogan at-
ülar. Polis çevrede geniş güvenlik önlemi alırken, oğrenciler olay gü-
nü ateş açan polislerin kimliklerinin belirlenmesi ve haklannda da-
va açılmasmı içeren suç duvurusu dilekçelerini tstanbul Cumhuri-
vet Savcıhğı'na verdiler. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
Avrupalı Türk parlamenterler geliyor
lstanbul Haber Servisi- Avru-
pa'da bulunan Türk kökenli poli-
tikacılar, Istanbul'da yann başla-
yacak "Avrupa Yerel Meclisle-
rinde Avrupata Türk Politikacılar
1. Sempozyuımrnda bir araya ge-
lecek. Esenyurt Belediyesi'nin ev
sahipliğini üstlendiği sempozyu-
ma, aralannda Alman Federal
Parlamentosu üyeleri Cem Özde-
mir ve Leyla Onur'un da bulun-
duğu çeşitli Avrupa ülkelerinden
20'ye yakm politikacı katılarak
bilgi ve deneyimlerini aktaracak-
lar. Esenyurt Belediye Başkanı
Dr.Gürbüz Çapan, dünyanın
birçok ülkesinde yaşayan Türk
vatandaşlannın, o ülkelerin eko-
nomik ve sosyal yaşamından son-
ra siyasal alanda da ağırlıklannı
hissettinneye başladıklanru, Tür-
kiye'nin bu vatandaşlannı sahip-
siz bırakmaması gerektiğini söy-
ledi. Dünyada, bireyin ve sivil or-
ganizasyonlann üretkenliği sonu-
cunda her şeyin devletten beklen-
diği atıl anlayışın son bulduğunu
vurgulayan Çapan,"Bu anlayış bi-
zi yaşadıklan yerde seçimle görev
alrruş Türk poütikacılannı haür-
lamak, yanlannda olduğumuz
inancını peldştirmek, gelişmiş ül-
keterdeki demokratikleşme süreç-
lerindeki bilgi ve birikimlerinden
yararlanmakJa yükümlü kılmak-
tadır" dedı.
Çapan, projenin kapsamı hak-
kında özetle şu bilgileri verdi:
"- Avrupa'dald Türk politikacı-
laruı hiçbiryerdeyayımlannuş bir
dökümü yoktur. Bu döküm bir Id-
tapçıkla sağlanmalu projeksiyon-
lan tanımlanmalu kitap gelenek-
selleşmeli ve her yıl aktüelkşmeli-
dir.
- Avrupa'daki Türk politika-
cılarından sadece iki milletve-
kili ulusal parlamento üyesidir.
Bu nedenle asıl çalışma yerel
meclisler düzeyinde ele alınma-
Iı ve yerel meclislerde dikkat çe-
ken, yerel politikaya devam et-
mek isteyen ya da ulusal parla-
mentoya aday olanlar destek-
lenmelidir.
- Sayıları 60'ın üzerinde ol-
duğu sanılan bu politikacılan
Türkiye'ye davet ederek çeşitli
toplantılarla Türk kamuoyuna
tanıtabilir ve bu toplantılar ge-
lenekselleştirilcbilir."'
Sempozyuma Avrupa'nın çe-
şitli ülkelerinden katılan Türk po-
litikacılar şöyle:
Almanya: Cem Özdemir, Ley-
la Onur(Federal Parlamento üye-
leri), Yalçın Dal (Frankfurt Bele-
diye Meclis Oyesi), Aysel Bostan
(Rüsselheim Belediye Meclisi
Üyesi), Farma Ergünal (Neu-
Isenburg Belediye Meclisi Üye-
si). Ozcan Mutlu (Berlin-Kreuz-
berg Belediye Meclisi Üyesi),
Hakan Yüksel (Tübingen Bele-
diye Meclisi Üyesi),
Hollanda: AH İhsan Ünal (Rot-
terdam-Delfshaven Belediye
Meclisi Üyesi), İbrahim Çitil
(Bos en Lommer Belediye Mec-
lisi Üyesi), Orhan Selim Bayrak-
tar (Kralingen Belediye Meclisi
Üyesi),
Danimarka: Battal Tannverdi
(Kopenhag Belediye Meclisi
Üyesi), S. Ahmet Ozkan (tshoj
Belediye Meclisi Üyesi), Hüse-
yin Araç ( Arhus Belediye Mec-
İisi Üyesi),
Belçika: Nevfel Morçimen
(Fleron Belediye Meclisi Üyesi),
Ingiltere: Hasan Vahib (South-
wark Belediye Meclisi Üyesi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Dikkat!.. Bu Bir 12
Mart Değil!
Bir hastalığın tedavisinde en büyük tehlike, ta-
nının yanlış konmasıdır. Yanlış tanı, yanlış tedavi
demektir... Ve yanlış tedavi, bazen iyileşecek has-
tayı öldürebilir.
Yanlışttanı da genellikle kolaycılıktan kaynakla-
nır.
- Canım komşunun çocuğunun da geçenlerde
kamı ağnmıştı. Aynı ilaçtan iki tane yutturun git-
sin...
Her kann ağnsı aynı mıdır?
12 Eylül, 27 Mayıs'ın tersiydi... Bugünkü durum
da 12 Mart'ın tersi.
Eğer 12 Mart dönemınde -Demirel'in şefliğin-
de- uyguladığınız yöntemleri denerseniz -ki öyle
gözüküyor- ne olur?.. Rejim şapa oturur!
Tıpkı Nasreddin Hoca'nın, damdakı adanrn
beline ipi bağlatıp da aşağı çekmesı gibi... "Yahu,
oysa biz kuyuya düşmüş olan adamı böyte kur-
tarmıştık" diye dizinizi döversiniz sonra.
• • •
12 Mart'ta cumhuriyetin temel nitelikleri üzerin-
de bir tartışmayoktu. Ordu, "Cumhuriyet eldengi-
diyor" korkusu içinde degildi.
Topiumsal istemler ileri bir noktaya varmıştı.
Genç subaylar bu istemleri destekliyordu. Alttan
gelebilecek bir hareketi önlemek için, komutanlar
o ünlü "muhtıra"y\ verdiler.
Ne isteniyordu?
Bazı "reform'lannyapılması...
Ne bu reformlar yaşamsaldı ne de o istemlerin
arkasında, orduda "görüş ve istenç biriiği" vardı.
Muhtıranın altını imzalamış olan komutanlar bile
tam anlamıyla aynı görüşte değillerdi.
Sadece Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Ba-
tur ile Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürter
"reformcu "ydular. Genelkurmay Başkanı Mem-
duh Tağmaç ise tutucu bir yapıdaydı ve içinden
o reformlann özüne karşıydı... Durumu kurtarmak-
için imzayı atmıştı.
Derken Birinci Ordu Komutanı FaikTürün açık-
tan muhtıra karşıtı bir tutum içine girdi. Demirel'i
el altından yüreklendirdi. Batur ile Gürler'in arası
açıldı. Reformlar sahipsizkaldı. Reformcu bakan-
lar hükümetten temizlendi.
Sağcı "kutsal ittifak", anayasada da kendi iste-
dikleri yönde değişiklikleri gerçekleştirerek yolu-
na devam etti. Muhtıra amacının tam tersine hiz-
met etmiş oldu...
• • •
Bugünkü durum 12 Mart'ın tam terskjir.
Artık "yaşamsal" olmayan, ülkeyi daha ileriye
götünmeyi amaçlayan, bazı reform istemleri değil-
dir söz konusu olan... Bugün söz konusu olan,
cumhuriyetin varlığını koruyup koruyamamasıdır.
Ülkeyi -hiç de uzak olmayan bir gelecekte- iç sa-
vaşa götürecek olan bir gidişe "dur" denip den-
memesidir.
Bu bir...
Bugün ordunun isteği, yeni yasal ve anayasal
değişiklikler değildir... Tam tersine, var olan yasa-
iarın ve anayasanın uygulanmasıdır.
Bu iki...
Ve en önemlisi... MGK'nin 18 maddelik kararia-
n, sadece beş komutanın isteği de değildir. Bütün
ordunun üzerinde "tam bir karariılıkla" görüşbirli-
ği içinde olduğu isteklerdir.
Bu da üç...
Üstelik de o isteklerin arkasında, "sivil" kesim-
de de inanılmaz bir görüşbirliği oluşmuştur. Işçisi,
işvereni, esnafı, kadını, aydını, genci ile hemen
tüm demokratik kitle örgütleri... Hemen tüm bası-
nı... Birisi dışında tüm partileri...
Siz hiç bütün cumhuriyet tarihinde, benzer bir
"topiumsal görüşbirliği" anımsıyor musunuz?
• • •
Yok erken seçimdi... Yok başbakanlık değişto-
kuşu idi...
"12 Mart'ta uyuttuk, bunu da zamanayayıp uyu-
turuz" diye düşünmek, büyük bir aymazlıktır... Ap-
tallıktır... Ateşle oynamaktır!
Iktidardaki suç ortaklığının küçük oyunlannın ar-
bk hiçbir "kıymet-i harbiye"s\ kalmamıştır. Bunu
görmemek için, insanın kör olması gerekir!
Bugünü 12 Mart'la karıştıranlann uykulanndan
uyanma zamanıdır!.. Eğer şimdi uyanmazlarsa,
uyandıklannda çok geç olabilir.
ABD'nin bile tavrını değiştirmekte olduğunun
kokusunu da mı almıyorlar?!..
Eğitim-Sen alanlara iniyor
Eğitime 'postal
takke9
dışı çözüm
Haber Merkezi - Kamu
Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu'na
(KESK) bağlı Eğitim-
Sen de işçi, işveren ve es-
naf kesimi temsilcilerinin
oluşturduğu sivil girişi-
min REFAHYOL hükü-
metine karşı eylem yapa-
cağı bugün, alanlara ini-
yor.
Eğitim-Sen, eğitim so-
rununun "postal-takke"
ikilemi arasında 8 yıllık
kesintisiz zorunlu eğiti-
me bağlanmasını eleşti-
rerek "demokratik, bi-
limsel, laikeğitim" isteği-
ni yükseltecek.
Eğitim-Sen, 3 gündür
sürdürdüğü kokart takma
eyleminin ardından, bu-
gün yurt çapında örgütlü
olduğu illerde, eğitim so-
nınlannı dile getinnek
üzere yürüyüş düzenle-
yecek. Ankara'da. Kızı-
lay'da Yeni Karamürsel
binasının önünde saat
13.30'da toplanacaklar.
Buradan Milli Eğitim
Bakanlığı'na ^rüyecek
olan eğitimciler, eğitim
sisteminin düzeltilmesi-
ni ve maddi olanaksızlık-
lann giderilmesi taleple-
rini slogan ve pankartlar-
la dile getirecekler. Milli
Eğitim Bakanlığı yetkili-
leriyle de oır görüşme ya-
pacak olan Eğitim-Sen
yöneticileri tarafindan di-
le getirilecek konular
şöyle:
"Önümiizdeki eğitim-
öğretün yıhnda kesintisiz
8 yıllık eğitime mutlaka
geçilmelidir. Bunun için
gerekli altyapı haarlan-
malıdır.
Eğitim bu aşamada
mutlaka parasız olmah,
firsat eşitliği sağlanmab-
dır.
18 Nisan eylemleriyle
ilgili olarak başlatümış
bulunan soruşturmalar
\e açılan davalar geri çe-
kilmelidir.
Okullarda sendika pa-
solanna izin verilmeli, fa-
ahyet engcllenmemelkiir.
Katkı payı ya da başka
bir ad altında para top-
lanmamalıdır."
Eğitim-Sen, bugüne
kadar sessiz kalan çoğun-
luğun taraf olmasını is-
terken; veli, öğrenci, sen-
dikalar ve kitle örgütleri-
ne de destek vermeleri
için çağnda bulundu.