06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 1997 SALI HABERLER CHP'den uyarı 'Karanlığa yönelene geçit yok' GÜLÇtN tLCİ AYSEL ARAS BURDUR/ARTVtN- CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okuducu. Türkiye'de laik. demokratık cumhuriyete yönelik saldınların, gaflet, dalalet. hatta hıyanet noktasında şekillendiğinı söyledi. Okuducu, RP'ye seslenerek "Yüzünü aydınlığa dönenler. karanhğa yönelenlere geçit vermeyecektir'" dedi. Art\ ın'de dûzenlenen "Gençlik ŞötenTnde konuşan Ziilfii LJvaneli de şeriatçılara CHP gençliğinin engel olacağını söyledi. CHP Kadın Kollan Bölge Toplantısı, Burdur'da yapıldı. Burdur, Isparta, Muğla ve Antalya'dan çok sayıda kadının katıldığı toplantıda konuşan CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okuducu, "Nasıl 1919da Kuvayi Milliye ruhuyla emperyalizme ve gericUiğe karşı durduysak, bedel ödediysek. o bedeli ödeyecek beyni, yüreği bugün de taşıyoruz. Korkuyuyenerek sorumluluklannı yerine getirecek inanç bizde vardır" dedı. "Türkiye laiktir. laik kalacak", "Genciz. güçlüyüz, Atatürkçüyüz" sloganlan eşliğinde konuşan Okuducu, Türkiye'yı tehdıt eden laik, demokratik cumhuriyete yönelik saldınlann. gaflet, dalalet, hatta hınayet noktasında şekillendığini söyledi. Dıni siyasete. tıcarete alet eden siyası partının cumhuriyete ve kadınlara yönelik saidınlannı yoğunlaştırdığına dikkat çeken Okuducu. RP'ye de seslenerek şunlan söyledi: "Türkiye'den lran'a Mustafa Kemal aydınugı yansırken RP, İran rejimini ithal etme sevdasuıda. Kendimize, haklanmıza. laikliğe, Mustafa Kemal'in aydınlık devTİmlerine sahip çıkma karariılığını taşıyoruz. CHP olarak şeriat özlemcilerinin. laiklik karşıtianmn karşısındaki etkin güç. diri güç oMuğumuzu biliyoruz, görüyoruz. yaşryoruz. Ey kendini karanlığa yönelrmiş parti. ey o partinin kara sesleri, bu ülkedeki kadın gücünün önüne geçemezsiniz. Geçmişte buna gücünüz yetmedi. Bugün de gücünüz yetmeyecektir." CHP Artvin Gençiik Kollan'nın Spor Salonu'nda düzenledıği, "GençKk Şöteni'ne katılan 5 bıni aşkın genç de "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganlan attı. Ayşegül Aldinç ve Serdar Ortaç'ın şarkılanyla katıldığı gecede konuşan sanatçı Zûlfü Livaneli. Atatürk'ün gençliğe emanet ettiği Türkiye'yi hiçbir gücün karanlığa götüremeyeeeğini söyledi. Kısa... Kısa.. • Sabancı Center'daki suikast ile tl Jandarma Alay Komutanhğı önünde nöbet bekleyen jandarma erleri Savaş Serdar Oztürk ve Tarkan Yağcı'nın öldürülmeleri olaylarına ilişkin 2"si gryabi tutuklu olmak üzere 4'ü hakkında idam cezası istenen 11 sanığın yargılanmasına bugün başlanacak. • Türkıye, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) PKK'ye karşı Kuzey Irak'ta yaptığı sınır ötesi operasyonu her fırsatta eleştiren Arap ülkelerinin tepkilerini "aşın ve haksız' bulduğunu kaydetti. • DİSK'e bağh Emekli- Sen'e üye emekliler. sonınlarını dile getirmek amacıyla Güvenpark'a yürüdüler. Emekliler, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'ye sunduklan 30 bin imzalı dilekçede, senûikalann önündeki yasal engellerin kaldırılmasını ve toplusözleşme hakkı istediler. Köşk'le görüşen TBMM Başkanı, hükümet kurma konusunda yakın çevresine bilgi aktardı KalemH: Görev Ydmaz'a veriürANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur- başkanı Vekilı Mustafa Kalemli'nin. Köşk'te yaptığı görüşmenin ardından yakın çevresine, "54. hükümetin istifa etmesi durumunda yeni hükümeti kurma görevinin ANAP'a verileceği- ni" sö>ledigı ve "köşksağlam duruyor"dedi- ği öğrenildi. RP Genel Başkan Yardımcısı AhmetTekdal da görevın ANAP Genel Başkanı Mesut Yü- maz'a verilebileceğını belırterek "Takdir Cum- hurbaşkanı'nın" dedı. Tekdal'ın açıklaması, RP'nin başbakanlık konusunda DYP'ye karşı muhalefetin görüşle- nni de koz olarak kullanma planımn açıklanma- sı olarak yorumlandı. ANAP çe\Telerinden alınan bilgilere göre, TBMM Başkanı Kalemlı. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel ıle yaptığı görüşmede aldığı izlenımleri yakın çe\Tesine aktanrken. Necmet- tin Erbakan'ın Başbakanlık"tan aynlarak 54. hükümetin ıstifasını sunması durumunda yeni '276 Oliay kOŞUİU': Kulislerde, parlamentoda salt çoğunluğu oluşturma koşulunun "görev almak için değil, kurulan hükümetin onayı için" geçerli olduğuna dikkat çekilerek "Güvenoyu koşulu Çankaya'nın önüne getirilecek kabine listesinin onaylanması içindir. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı, önüne deklarasyonla gelinip de görevin Çiller'e verilmesi istendiğinde, bunu bir dayatma olarak da görebilir" değerlendirmeleri yapıldı. RP'den sonra ikinci büyük parti olan ANAP'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verebilir." hükümeti kurma görevmin DYP Genel Başka- nı Tansu Çiller'e \enlmeme olasılığının yüksek olduğunu bildırdi. Kalemli'nin: Çiller in Demi- rel ıle konuşmasının hemen ardından bır araş a geldiğı Cumhurbaşkanı'yla yaptığı görüşme konusunda yakın çevTesine şu ızlenimi dıle ge- tırdiği kaydedildi: "Sayın Cumhurbaşkanı. anayasa ve gelenek- ler çerçevesinde gerekeni yapacağını söylüyor. RP ve DYP. BBP'nin de desteğini içeren ortak bir deklarasyonla yeni hükümeti kurma görevi- nin Çiller'e verilmesini isteyince, Köşk, 'Benı bunlar değıl, anayasa \e gelenekler bağlar' di- yebilir ve teamüller doğrultusunda görevi. Onkoşul ikinci aşamada ANAP çevrelerınde hükümet görev lendır- mesi konusunda Köşk'ün aradığı koşul için şu görüşler dıle getırildi: "CumhurbaşkanTnın. "güvenoyu alnıa' ko- şulu, görev lendirme aşaması için değil. önüne ge- tirilecek kabine listesinin onaylanması aşaması içindir. Dolay ısıyla. Cumhurbaşkanı. önünedek- larasyonla gelinip de görevin Çiller'e verilmesi istendiğinde. bunu bir dayatma olarak da göre- bilir. Aynca. 24 Aralık 1995 seçimlerinin ardın- dan; D\T, ANAP. DSP ve CHP liderlerinin açık- lamalanndan Erbakan'ın hükümeti kuramaya- cağı anlaşılmıştı. Ancak Cumhurbaşkanı, ana- yasa ve teamüller uyannca görevi Erbakan'a verdL Erbakan da hükümeti kuramadı. Cum- hurbaşkam'mn güvenoyu koşulu: kurduğu hü- kümet parlamentoda güvenoy u almayacağı btl- ü olan liderler için. Mesut Vilmaz, herhangi bir güvenoyu koşulu olmaksızın. ikinci büyük par- tinin genel başkanı olarak görevi alır. Ancak Çankaya'ya Bakanlar Kurulu listesi sunduğu anda. Köşk'ün onayı için Cumhurbaşkanı'na güvenoyu alacağı konusunda mantıklı dayanak- lar göstermelidir. Bu diğer liderler için de geçer- lidir. Geçmiş süreç de böyle işlemiştir." RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal, Cumhurbaşkanı Demırel'in Çiller'le yaptığı gö- rüşmenin ardından görev lendirme için anaya- sal prosedürü uy gulayacağı mesajını verdiğimn anımsatılması üzenne. "TJemirel. anayasamn koyduğu kurallan ifade etmiştir" dedı. Arıava- saya göre Başbakan'ın görevi iade ermesi du- rumunda Cumhurbaşkanf nın kurallara göre ikinci büyük partinin genel başkanını görev- lendırebil'eceğinı vurgulayan Tekdal. "Ancak RP ve DYP. Başbakan'ın istifası sırasında bir- likte hareketedeceklerini belirtirlerse. Cumhur- başkanı buna göre bir görev lendirme yapar. Bu- nun önünde anayasal bir engel yoktur. Ancak Cumhurbaşkam'mn kendi takdiridir" dedı. Tekdal. Erbakan'ın ıstıfasından sonra ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın görev lendirilebıleceğı- nın anımsatılması üzerine. "Olabiür. Olmaya- cak şey değil. Cumhurbaşkanf nın takdiri" ya- nıtını verdı. DTP lideri Cindoruk 'Anayasa Mahkemesi kısktn seçinıe müsaadeetmez' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk. hükümet ortaklannın "Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarmı referanduma götürmek istediğini" behnerek. "Açıkladıklan seçim ittifakıdır. Cezayir psikozu yaşayan Erbakan, yanuıafotomodellikyapacak parti anyor" dedi. Parlamento dışı partilenn de yer alacağı bir uzlaşmay la seçım hukuku oluşturulması gereğıne dikkat çeken Cindoruk, "Teklif ettikleri konu anayasaya aykın. Nüfus sayımı yapılmadan, temsil adalcrj sağlanmadan Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir seçime müsaade etmesi mümkün değil" diye konuştu. DTP lideri Cindoruk, dün parlamentoda düzenlediği basfü toplantısmda. Seçfm karannın muhalefet partileri için "milli piyangodan çıkan büyük ikramiye" olduğunu viirgularken, geniş bir uzlaşmayla seçim hukukunun hazırlanması ve önseçim koşulu getirilmesini istedı. Seçim hukuku uzlaşması ıçın parlamento dışı partilenn de çağnlması gerektığinı bildıren Cindoruk, sözlenni şöyie sürdürdü: "Önseçim şarn mutlaka getirilmelL Yüzde 10 barajın kalkmasında ısranmız yoktur. Elbette düşürülmesi iyidir. DYP'de 92 arkadaş bir bayan ve bir bay tarafindan çizildi. Sonradan, hem yalaklık. hem de salakhk vapüğını söyieyenler oldu. DYP'deki arkadaşlanma sesleniyonım: valak ve salak olmak istemiyorsanız. önseçim önerimize destek v«rin. Aynca. madem seçim istediler. başbakan istifa etmelL Başbakanlık kiralık konak değildir. kira sözleşmesiyte devTedilemez. İstifadan sonra anayasal kurallar işler. Seçimi ciddileştirmek istiyorlarsa başbakan hemen istifa etmeli ve tarih açıklanmalı. RP ile DYP'nin seçim ituTakı yapacaklan anlaşıhyor. Erbakan, yamna fotomodellik yapacak parti anyor. BLarn eski kırat'ı kuyudan su çıkarmak için dolap beygiri gibi kullanıyor." Cindoruk, Erbakan'ın seçım ıçın "referandum" sözcüğünü kullandığına dikkat çekerken, MGK kararlannın referanduma götürülmek istendığini söyledi. Cindoruk bır soru üzenne, DYP Muğla Milletvekili Yaüm Erez'e kapılannın açık olduğunu, kendisinin siyasi ahlakına da kefıl olduğunu bildirdı. Akşener ve Ağar Kürsübaşı GecesVnde Susuıiuk kazasıy la ortay a çıkan çetenin içinde yer aldığı ileri süriilen eski Içişleri Bakanı DYP Elaağ Millervekili \lehmet Ağar ve Içişleri Bakanı Meral Akşener, önceki akşam Elanğ Kültür ve >ardımlaşma Derneği tarafindan dûzenlenen geleneksel 6. Kürsübaşı Gecesi'nde bir aray a geidl CRR Konser Salonu'nda gerçekleştirilen gecede davetlilerin "Elazıg seninle gunırduyuyor" üoganlany la karşdadığı Ağar, gazetecilerin Susuıiuk davasıyla ilgili sorulannı y anıtsız bıraktı. Mehmet Ağar ve Akşener. geceye katkıda bulunanlara birer plaket verdiler. T C C ' n i n m a y ı s a y ı r a p o r u a ç ı k l a n d ı "Basıııa saldırdar samlandan daha ağır' İstanbul Haber Servisi - Türkıve Gazeteciler Cemiveti (TGC). mayıs ayı içinde 8 gazetecınin gözaltına alındığım, 4 gazete ve televizyon bi- nasma silahlı saldında bulunulduğu- nu. 5 gazeteciye de dava açıldığını bildırdi Mayısayındabasınayapılan saldı- nlann tehlikelı boyutlara ulaştığı vıır- gulanan TGC açıklamasına göre ge- çen 1 aylık süre içinde 15 gazeteci saldınya uğradı: Flash TV, Hürnyet. ATV ve Sabah bınalanna yapılan si- lahlı saldınlann dışında Ankara'da Öncü gazetesıne silahlı saldırıda bu- lunuldu; Kırşehir TV binası bır grup tarafindan basıldı ve Türkiye Gazete- sı Ankara Temsılcisı Selahattin Ön- kibar'ın otomobili kurşulandı. Basmın. adliye yönünden de mayıs avını çok yoğun geçirdığıne dikkat çekilen açıklamada şöyle denıldı: "4 gazete ve 5 gazeteci hakkında ye- ni dava açıhrken açılmış 6 davanın du- ruşmasına başlandı. Aynca 15 gazete ve 24 gazeteci hakkında suç duyuru- sunda bulunuldu ve bunlardan bir kısmı hakkında soruşturma açıldL Aralannda günlük Demokrasi ga- zetesinin de bulunduğu 3 yayın orga- m için kapatma karan veıildi. Aynca bir süre önce ölen gazeteci-yazar Tur- han Dıllıgil hakkında RP ve başba- kan tarafindan açılan davaya da de- vam edildi. Kitap dünyasmda ise 1 y a- zar, 2 yayıncı mahkûm oldu; 3 yeni dava açıldı; 1 kitap toplatüdı. RTİIK, 2 uyan. 3 yaym durdurma karan ver- dL" NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Sovyetler Bırliği'nin çökü- şüyle bırlikte dünyayı libera- lizm dalgası sardı. Neo-libe- ralizm adı da verilen bu dal- ganın esası; sermayeyesınır- sız özgürlük tanırken sosyal devlet ve merkezi planlama gibi alt sınıflar lehine yapıla- cak hertürlü müdahaleyi red- dediyordu. Sosyalizm seçe- neğinin ortadan kalkması; kapitalistlere cesaret veriyor, artık hiçbir engel tanımadan sömürü çarkını işletebilecek- lerini düşünüyorlardı. Sosyalist seçeneğin zaafa uğraması toplumsal denge- leri bozmuş gelir dengesizli- ğini arttırdı. Son on yılda zen- gin-yoksul ülkeler arasındaki gelir dengesi aşırı ölçüde bo- zuldu; ülkeler ıçindeki yoksul- zengin farklılaşması da ina- nılmaz boyutlara ulaştı. Neo- liberalizm adı verilen bu dal- ga, dünyanın bir felakete git- tığınin ışaretlerini veriyor. Doğanın aşırı tahrip edil- mesi, yoksul kitlelerin sosyal güvencelerinın tamamen or- tadan kaldırılması, para ve kazanç dışında hiçbir değe- rin kalmaması bir sosyal çö- Liberalizme Karşı Sola Yöneliş... küntü halinde dünyaya yayıl- dı. Sosyalizm, bütün bu den- gesizliğe karşı bir sigortaydı. Sosyalist ülkeler, despotık yapılarına, demokrasi dışı uy- gulamalarına karşın, 20. yüz- yıl boyunca insanlığın kapita- lizme karşı bir seçeneği ve denetim gücü olarak önemli bir işlev yerine getırmişti. Sosyalist ülkelerin başarısız- lığı, kapitalist sistem tarafin- dan demokrasinin ve libera- lizmin zaferi gibi ilan edilmiş- ti. Serbest rekabet yoluyla in- sanlık yeni ufuklara yelken açabilir, rahata ve huzura ka- vuşabilirdi. Neo-liberallenn bu tezleri- ne birçok solcu da inandı. Sosyalist ülkelerdeki çarpık uygulamalar, parti diktatör- lükleri, böyle düşünenlereye- terli malzemeyi de veriyordu. Sovyetler'in dağılmasın- dan bu yana vahşi bir kapita- lizm dönemıne girdik. Çünkü artık bu sistemin bir seçene- ği olmadığına herkes inandı- rılmıştı. Bu çöküntü içinde yoksul ülkeler arasındaki da- yanışma zaafa uğramış, emekçi örgütlenmeleri, sen- dikalar ve sol partiler büyük çöküntüler içine girmışlerdi. Bu çöküntü, yoksul ülkelerde köktendinciliği ve kapitalizme tepki duyan muhafazakâr eğilimleri güçlendirmişti. Kapitalizme karşı çarpık bir muhalefet gelişmiş, daha sağ bazı seçenekler ortaya çık- mıştı. Iran'da Humeyni'nin iktidan ele geçirmesi, bu sü- recin önemli köşe taşlarından birısiydi. Doğu Bloku ülkele- rinde dine yöneliş başlamış- tı. Çünkü sosyalizm artık bir seçenek olarak görülmüyor- du. Bu rüzgârın uzun sürmeye- ceğı belliydi. Sol olmadan, sosyalizm olmadan dünya ilerleyemezdı. Yoksul kıtleler neo-lıberalizmin afyonuyla uzun süre ıdareedemezlerdi. Sosyal güvenlığe yoksulların ihtiyacı vardı. Boş laf, kann- larını doyurmuyordu. ilk uya- nış eski sosyalist ülkelerde başladı. Insanlar, sosyalist sistem altında kazandıkları birçok olanağı yitirdiklerini fark ettiler. Demokrasi istiyor- lardı, özgürlük istiyorlardı, a- ma ekmeğe, sağlık güvence- sine ve daha iyi bir geleceğe de ihtiyaçlan vardı. Rusya'da kapitalist sistemin uygulan- masıyla birlikte yaşam ortala- ması hızla aşağılara düşüyor- du. Parası olan kendisine ba- kabiliyordu, diğer kesimlerı ıse felaket bekliyordu. Sosyalizm insana güveni- yordu, yatırımı insana yapı- yordu. Bir ay kadar önce es- ki Sovyetler'i gezerken bu gerçeğe bir kez daha gözle- rimle tanık oldum. Onca yok- sulluğa rağmen Rus halkı okuyordu. Onca yoksulluğa rağmen Rusya'da her mahal- lede bir kültür merkezi yaşı- yordu. Tiyatrolar kapalı gişe oynuyor; bale, opera gibi sa- nat etkinliklerı onca yoksul- luğu aşarak yoluna devam ediyordu. Çünkü bu alana, sosyalizm döneminde önem- li yatırımlar yapılmıştı. Eski Sovyetler'de nüfusu bir mil- yonu aşan bütün şehirlere metro yapılmıştı. Zengin fakir demeden herkese okuma, sağlık ve emeklilik olanağı ya- ratılmıştı. Bütün evler merke- zi olarak ısıtılıyor, çeşmeler- den sıcak sular akıyordu. Sosyalizm, Santiago Ca- rillo'nun dediği gibi birinsan- lık ihtiyacıydı. Son Fransız se- çimleri, ingiliz seçimleri bu gerçeği hatırlatması bakımın- dan önemli. Bu sosyalistlerin ne kadar sosyalist oldukları- nı tartışabiliriz. Fransız halkı- nın oylan, neo-libaralizmin reddi anlamına geliyor. Halk, sosyal-devlet istiyor. Sınırsız sömürüye hayır diyor. Önce Ingilizlerden, sonra Fransız- lardan güzel mesajlar alıyo- ruz. Siyasi Islama karşı müca- dele içinde Türk solu da yeni bir canlanış içinde. Önümüz- deki dönem, ülkemizde so- lun yeniden kendine geldiği bir dönem olacak. Bütün ol- gular bu gelişmeyi doğrulu- yor. Solda ittifak arayışı Yertikaya: DSP, ÖDPve HADEP'k Mfakyapmz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL ortaklannın erken seçim karannı açıklamasıyla ittifak olasılıklan gündemın ilk sıralanna yerleşırken; HADEP'le ittifak konusu CHP içinde tartışmalara yol açtı. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya'nın dün düzenlediği basın toplantısmda "DSP. HADEP \e ÖDP üeîttifak yapabileceklerini" açıklaması. vönetımın tepküine yol açtı CHP Genel Başkan Yardımcısı AliTopuz. "Şu aşamada gündemimizde bu konu yok. Kişisel görüşüme göre HADEP'le ittifak imkân dahilinde değildir" dedı DSP Grup Başkanvekıli Hüsamettin Özkan da "ANAP'la ittifak yapar mısınız" sorusuna. "İlke olarak ittifaklara karşıyız. Şimdi yeni bir durum ortaya çıktı, yetkili kunıllarda değerlendiririz" yanıtını verdi Yerlıkaya, dün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısmda. vapılacak bır seçımde yüzde 20 o> alarak RP'nin önüne geçeceklenni söyledi. 24 Aralık 1995 ' ' ; seçımlennde partısinın ön seçim yapmaması nedenıyle yıprandığını vurgulayan Yerlıkaya, "Seçim hangi tarihte olursa olsun, CHP Türkiye'nin her bölgesinde önseçim yapacaknr" dedı. Yerlıkaya, seçım ıttıfaklanna sıcak baktıklarını; DSP. HADEP ve ÖDP ile ışbirliğı yapabıleceklenni kaydetti. DSP ile CHP'nın güçbirliğı onündekı tek engelın Bülent Ecevit'ın kişiliği olduğunu savunan Yerlıkaya. barajın ındinlmesı konusunda da "Çoğulcu ve özgüıiükçü demokrasiden yana olan herkes, seçim barajının indirilmesini ister" görüşünü dıle getırdi. Ittıfakla ılgılı açıklaması parti yönetımınin tepkisine yol açan Yerlıkaya. daha sonra sorulanmızı yanıtlarken "ŞimdiUk talep yok, olabilir, yetkili kurullarbakar'dedı. Yerlıkaya. HADEPle ıttifaktan duyulan rahatsızlıkla ılgılı soruya. "Kişisel olarak solun birhgine hep sıcak bakanm. Radikal partileri sistem içine çekmenin. disipline etmenin yolu bu. Ne var ki bunda? HADEP istese. ANAP bile can atıyDr" yanıtını vcrdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Alı Topuz ise bu aşamada gündemlennde ittifak konusunun yer almadığını bildırdi. "Koca CHP'yizbiz" dıyen Topuz. sözlenni şöyle sürdürdü "Bizim bu konuyu gündeme getirmemiz için bir neden yok. Ama geniş bir işbirliği oluşturulmasında yarar vardır. Seçimlerin öne ahnacaği konusu da henüz iddiadır. Türkiye bu hükümetten kurtulmadan seçime gidemez. HADEP'le ittifak konusunda benim fikrimi sorarsanız, bu konu gündemimizde ya hiç yer etmez ya da çok alt sıralarda yer alır. Soldaki başka partilerie işbuiiği olabilir. ama çizgimizle çelişecek doğrultuda bir yerde olmayız. Gündemimizde şu anda böyle bir şey yok. Ama HADEP'le olması imkân dahilinde değil." Komisyondan çıkarıldı Meclis Yılmaz'a ilk tepkisini gösterdi ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-TBMM. Ulu- sal Bağımsızlık Sava- şı'nın Başkomutanı. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ile laik-demokra- tik rejime hakaret yağdı- ran ve milletvekillerine "pezevenk" diyen RP Ri- ze Milletvekili Şevki Yıl- maz'a "ambargo" uygu- lamaya başladı. TBMM İnsan Haklan Komisyonu üyesi olan Yılmaz, yann inceleme- lerde bulunmak ıçın Yu- nanistan'ın İskeçe kentine gidecek olan alt komısyon heyetinden çıkanldı. TBMM Başkanı Mus- tafa Kalemli de RP genel merkez ve grup yönetimı- ne yazılı başvuruda bulu- narak Yılmaz hakkında gerekli ışlemlerin yapıl- masını istedı. TBMM 'den "pezevenk- lerin oluşturduğu parla- mento" diye söz ettiği vi- deo kasetınin ortaya çık- masından sonra parla- mentoya gelemeyen Yıl- maz'a, İnsan Haklan Ko- misyonu üyelen tarafin- dan üstü kapalı olarak "İs- keçe gezisme katılmama- sı" uyansında bulunuldu- ğu öğrenildi. Komisyon üyelerinin, geziye katılmasının "sı- kınOyaratacağı" uyansmı ilettiİcleri bildirilen Yıl- maz'ın bu nedenle İske- çe'ye gitmeme karan al- dığı belirtıldi. Kalemli'den uyan TBMM Başkanı Ka- lemli de dün RP Genel Başkanlığı ve Meclis grup başkanlığına gönderdiği yazıda, Yılmaz'ın, ağza alınmayacak galiz ıfade- lerle TBMM'yi "tahkirve tezyif" edici sözleri nede- niyle gerekli ışlemlerin acılen yapılmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle