Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3HAZİRAN1997SALI CUMHURİYET SAYFA
TELEVIZYON 15
KentTv 23.oo| 'Dönemeç'
Solda birlik ve
REFAHYOL
; TV Servisi - Gazetemiz
Genel Yayın Koordinatö-
rü Hikmet Çetinkaya \e
yazanmız Deniz Som ile
, Ümit Zileü'nin birlikte ha-
zıriayıp sundukJan "Döne-
meç"in bu haftakı konu-
lan "İşçi ve işveren sen-
dikalarının REFAH-
VOL'a karşı tarihi birlik-
teliği" ile "Solda topar-
lanmanın koşullan" ola-
cak. Canlı olarak yayımla-
nacak programda. DtSK
Başkanı Rıdvan Budak
ile CHP Genel Başkan
Yardımcısı Onur Kum-
baracıbaşı. MGK toplan-
tısının ardından yaşanan
son siyasi gelişmeleri, er-
ken seçim olasılığı ve sen-
dikalann tarihi birlikteliğı
konulannda değerlendır-
melerde bulunacaklar.
Programda, "Çiller'in
REFAHYOL manevra-
sı DYP'yi kurtarabilecek
mi'V'köşeyesıkışan Er-
bakan başbakanlığı ne-
'Alev Kapanı', yıldızlardan oluşan oyuncu kadrosuyla ilgi çeken bir 'itfaiye' filmi
Ates adamları
Onur Kumbaracıbaşı
den Çiller'e veriyor",
•'Milli Güvenlik Kurulu
toplantısının ardından
Türkiye'yi nasıl bir siya-
si ortam bekJiyor" "İş-
çi ve işveren niçin ilk kez
el ele" \e "Sol partile-
rin oy grafıği yükseliyor
mu" sorulanna v anrt ara-
nacak.
MURAT OZER
Alevlerinçekjcılıği. .Her
yanı dolduran alevler... In-
sanlann gözlerınde kıvıl-
cımların yansıması... Işte
Ron Hovvard'ın "Alev Ka-
panı' 'nın (Backdraft) tartı-
şılmaz gerçeği.
Günümüz toplumlannda
önemlı ve işlevsel bir ku-
rum olan ıtfaiyenın ınsanlı-
ğa yaşamsal bir bağla tutun-
duğundan yola çıkarak içten
v e gerçekçi olma çabasında
bir yapıma sıvanmış Ho-
vvard. Chicago ıtfaıyesinde
göre\ lı ıki kardeşi odaklaya-
rak, itfaıy e kurumunu sorgu-
lamış. Kurt Russell ve Wil-
liam Baldwin'in "sıkıntı-
h" canlandırdıklan bu ikı
kardeş. kendi iç çekışmele-
riyle uğraşırken, aynı za-
manda kurumun ve daha da
ötesinde \ ahlığın (dev letın)
katıldıklan bir yolsuzluğu
ortay a çıkarma çabasına gi-
nşırler.
"Alev Kapanı". yan-
Kanal D 22.00
Alev Kapanı - Backdraft / Yönetmen: Ron
Hovvard / Senaryo: Gregory VViden / Görüntü:
Mikael Salomon / Müzik: Hans Zimmer /
Oyuncular: Kurt Russell, VVilliam Baldvvin,
Scott Glenn, Jennifer Jason Leigh, Donald
Sutherland, Robert De Niro, Rebecca De
Mornay / 1991 ABD yapımı, 135 dakika.
gın. itfaiye. kundaklama gı-
bı olgulann birliğı gerçeğı-
ni öne çıkartarak kotanlmış.
ale\leri. ateşi ve "ateş
adamlarım" epikleştırme
yöntemıne sığinmış, bir ya-
pım. Yönetmen, filmi ınan-
dıncı kılabilmek ıçin kışı-
lerin iç dünyalannı da ola-
bildiğince yansıtmaya uğ-
raşırken bu "kalabalıklı-
ğın" altında ezilmiş. Kışı-
ler. fılmin sınırlarına çarpıp
tıkanırken, film de gereklı kı-
şilik çözümlemelerinden
yoksun kalıyor. Filmin bu
büyük eksikliğini göz bo-
yamacılıkla az da olsa ört-
meyi başaran diğer bir un-
sur. ses efektlennın başan-
sı. Ayncayangın sahnelenn-
deki görsel mükemmellık
de izlenmeye değer.
"Splash!-Deniz Kızı".
"VVillovv". "Cocoon-Ko-
za" gibı masalsı yapımlar ve
'' Parenthood-Geniş Aile"'
gıbı avağı yere basan bir
"büy ük aile" komedisiy le
tanıdığımız Ron Hovvard.
bu kez çızgısınde "ciddi-
yet"e doğru adım atıyor.
"Alev Kapanı", adının
içerdiği ateşi izleyıciye ye-
tennce aktaramayan. anlık
parlamalarla anlık görsel ke-
yifler sunan. "boyu geçme-
yen sularda" kendine bir
yer edınme çabasında bir
film...
Kurt RusseH'ın oynadığı yapımda. vangın sahnele-
rindeki görsel mükemmellik izlenmeye değer.
Interstar 22.40
Istifalann
nedenleri
TV Servisi - Pınar Tü-
renç'ın sunduğu "8. Ge-
ce"de, Refah Partisi'nın
kadına bakışı ve çözülen
Iran örneği ele alınırken,
Refahlı Şevki Yılmaz'ın
hakaret ettiği Gazıantep
Beledıye Başkanı Celal
Doğan ve eşı ise progra-
mın konuğu olacak. Tü-
renç. Jefi Kamhi ve Ya-
seminKamhi'yle "Mec-
lis'teki istifalar ve neden-
leri" konulu bir söyleşi
yapacak. Ayrıca, son si-
yasi gelışmeleri değerlen-
dirmek üzere CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal da
Iprograma katılarak "CHP
köktendincileri yok ede-
bUecekmi" sorusunaya-
nitveriyöf., ' . •
Yaşamın zorluklanyla mücadele V 23.20
"Zoı
J
\1llar'"ın başrolünde Goldic Havvn oynuyor.
rnlO
T\T
Servisi - Daha çok
görüntü yönetmeni olarak
tanıdığımız Chris Men-
ges'ın üç yönetmenlik ça-
lışmasından ıkıncısı olan
"Zor Yıllar" (CnssCross).
oğluyla yaşayan bir kadı-
nınzorgünlerinıanlatıyor.
Yıl 1969... tnsanoğlu-
nun aya adım atmaya ha-
zırlandığı bu son derece
özel > ıl, otelde kalan Tracy
Cross (Hawn) ve 12 ya-
şındaki oğlu Chns (Arnott)
açısından hiç de iç açıcı
geçmemektedir.
Vietnam'da yaşadıkla-
nndan dolayı dengesini yi-
tiren kocası tarafından üç
yıl önce terk edilen Tracy.
otelde garsonluk yapmak-
tadır. Genç kadın. bir yan-
dan yaşam mücadelesi ve-
rirken, öte yandan ergenlik
çağındakı deli dolu oğluy -
la baş etmeye çalışacak-
tır...
Görüntü yönetmeni ola-
rak "The Killing Fields-
Öldüren Tarlalar"
(1984) ve "The Mission -
Mis>on"(1986)adlı Ro-
land Joffe filmleriyle ıki
kez Oscar ödülü alan Chns
Menges, yönetmenlığını
yaptığı ilk film olan "A
VVorld Apart - Ayrı Bir
Dünya"( 1988) ile de bü-
yük ses getirmiştı. Bu ak-
şam izleyeceğimiz "Zor
Yıllar", sanatçının yönet-
menliğini yaptığı ikinci fil-
mi. Bundan sonra da "Se-
cond Best - Çocuk ve Yal-
nız Adam" (1994) adlı bir
yönetmenlik çalışması da-
ha v ar.
"Zor Yıllar". zorluk-
>n<' •
Zor Yıllar - CrissCross
/Yönetmen: Chris
Menges/
Oyuncular: Goldie
Havvn, Aıiiss
Hovvard, James
Gammon, David
Amott, Keith
Carradine, J. C.
Ouinn, Steve
Buscemi, Paul
Calderon/1992
ABD yapımı,
100 dakika.
larla başa çıkmay a çalışan
bir kadının dramını anlatır-
ken özellıkle küçük oyun-
cu Dav id Arnott" un çaba-
lany la çekicı olmayı başa-
rıyor. Dönemın atmosferi-
ni yansıtmaya yönelık ça-
lışmasıyla filmını yetkin
bırçerçeveyeoturtan Men-
ges. o yıllann sosyo-poli-
tık değerlerine de dokun-
duımadan^geçermyor,..
.'• •-•-•; A . . j L n n • •.•"
MERCEKLE BAKINCA
MAHMUT T. ÖNGÖREN
Dudak Okuma'
iki kişı birkenaraçekilmiş, fısfıs konuşuyorlar. On-
ların haberi olmadan görüntülerini uzaktan kayıt et-
tiniz. sonra da bu işı bılen bırine "dudak okuttunuz"
diyelim. Şimdi bu "haber" mıdir?
Varsayalım ki, o iki kışi çok önemli görevlerde ça-
lışıyorlar ve görüntuleri gızlice çekilirken de çok
önemli bir konuda konuşuyorlar. Yani ortada olayın
"haber değeri" taşıyabileceğıni belirten çok yeterli
nedenler var. Ama yıne de soralım: "Dudak oku-
ma", habercıliğin bir parçası mıdır?
Aynı sorularTurkiye'de eşdeğerde daha başka ko-
nularda az da olsa soruldu. Örnegın "gızli kamera"
kullanılabilir mi? Insanların özel görüntuleri gizlice çe-
kilip televızyonlardan gösterilebilir mi? Bu kışiler
"gizli kamera"ya rüşvet alırken ya da bir başka su-
çu ışlerken yakalansalar bıle...
Sonra sırada "paralı haber" var. Güncellik taşı-
yan olaylarda ekrana çıkmak istemeyen kişileri pa-
ra karşılığında konuşturmak ve göruntülemek doğ-
ru habercilik mi, değil mi? Böyle uygulamalar sınır-
lı da olsa kamuoyu önünde değerlendirılmeye çalı-
şıldı. Aynı soruyu "dudakokuma"\\ haberler ıçin de
sormak gerekmez mi?
Yine varsayalım ki, özü bir türlü açığa çıkmayan
birolayla karşı karşıyayız. Örnegin "Susuriukolayı"...
Hem üstu kapanmaya çalışılıyor hem de bu olayın
kimi sorumlularının kimliğı bilinmesine karşın bir tür-
lü bu kışilere el uzatılamıyor. Rastlantılar sonucun-
da ya da iz sürerek bir TV ekibi. televizyonun usta-
lan ve araştırmacı gazetecilerı (hiç kımseye laf atma-
dığımı özellikle belirtmeliyim) ellerindeki ileri tekno-
lojıden de yararlanarak "Susurtuk olayı"na, ya gizli
kamera ya paralı haber ya da dudak okuma yöntem-
lerine başvurup yadsınamayacak biçimlerde açıklık
getirdiler diyehm. O zaman bu yöntemler "geçerli-
dir" diye bir yargıya varabilir miyiz?
Yoksa bu gibi yöntemlerin sonucunda ortaya çı-
kan bulgular birer "reytıng" alma çabasından, "de-
dikodu'dan ve ilginçlik yaratma biçimınden öteye geç-
meyen uygulamalar olarak mı kabul edilmelidir?
Daha da ağır bir soru var: Diyelim kı, çok büyük
bir kentin kalabalık bir semtine yüksek hasar yapa-
cak bir bombanın konduğu haber alındı ve bu bom-
bayı koyanlardan birı de yakalandı. Ama bombanın
yeri henuz bilınmiyor. Bınlerce kışınin yaşamını kur-
tarmak ve bombanın yerıni öğrenmek amacıyla ya-
kalanan ve konuşmayan kişiden bilgi almak ıçin ona
işkence yapılabilir mi? Sanırım en "uç" soru budur.
Ne var kı, bu gibı "uç"taki soruları sorarak ge-
çerlilıği gönül rahatlığı ile kabul edilemeyen uygula-
malar içın gerekçeler hazırlanırsa o uygulamalar top-
lumun birer "olağan" parçası olarak yerleşır ve ar-
tık her fırsatta başvurulmasında herhangı bir sakın-
ca görülmeyen davranışlar düzeyine gelir.
TV yayınlannda henüz "uç" noktaya çıkmamış "du-
dak okuma" yöntemine de bu açıdan yaklaşmanın
gereklı olduğunu düşünur musünüz?
Sinema anılarını içeren bir kitap: Giovanni Scog-
namillo, "YeşilçamdanÖnceYeşilçam'danSonra",
Antrakt Sinema Kitaplan, istanbul, 1996.
KENT HABERLERI
Wally N'Dow, HABITAT-II'den sonra sosyal bir hareketliliğin başladığını söyledi
rTürkiye'de ulusal komîte kurıılınah'
EVRİM SEVİMAY
Bırleşmiş Milletler (BM) HABITAT Ge-
jel Sekreteri Wally N'Dow. HABITAT-II
Konferansı'nın yapıldığı tstanbul'un. insan
^erleşimleri ve sivil toplum hareketi açısın-
j3an 'milat' gibı kabul edildiğını belirterek BM
jfcözlüğüne bıle "tstanbul'dan önee ve son-
^a" kavramının girdığıni söyledi.
£ Geçen hafta Cumhurbaşkanı Süleyman
^emirel'ın davetlısi olarak Türkıye'ye gelen
KDovv. HABITATm "tstanbuVdan son-
ra"sıyla ilgılı sorulanmızı yanıtladı:
• - İstanbul'daki HABITAT organizasyo-
îunun hep mükemmel olduğunu söv lemiş-
liniz. Bu gerçek fikriniz di>ebilir miyiz?
C - Kesinlıkle gerçek fıkrimi yansıtıyor. Bu
Sadece benim fıkrim de değil. Hangi devlet
l>aşkanıyla, hangi temsilciyle görüştüysem
terkes Istanbul'da mükemmel bir organizas-
yon gerçekJeştirildiğinı söyledi. Bugüne ka-
• HABITAT-II Konferansı'nın üzerinden tam
bir yıl geçti. BM HABITAT Genel Sekreteri
Wally N'Dow. yaklaşık 5 yıl sonra yapılacak
olan geniş bir değerlendirme toplantısının
ilk işaretini verirken Türkiye'nin artık 'ulusal
komite'sini oluşturmasını da istedi.
dar BM 'nin yaptığı en ıyı organizasyon. Bun-
da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel"in de
katkısı çok büyük.
- Demirel'in HABITAT Konferansı'na
karşı büyük bir ilgi gösterdiği bilinivor.
Siz kendisivle daha >eni bir görüşme > ap-
tınız. Sizce Demirel'in ilgisinde azalma ol-
muş mu?
- Demirel'in sırf konferansa değil. HAB1-
TAT'a da ilgısi ve katkısı dev am edıyor. Ge-
lişmeleri yakından takip ediyor. Demirel'in
bizim yanımızda olması. konferansa başkan-
lık etmesi, HABITAT ıçin gerçekten bir şans-
tır.
-SizTürkive'ninhazırladığı'UlusalEy-
lem Planı'nıdaövmüştünüz. Pekişimdiki
gözlemleriniz nedir?
- Gerçekten ıyı bir plan Özellikle çok çok
iyi bölümleri var. Ancak aradan geçen za-
man. Türkıve'dede artık "ulusal komite"nın
kurulması gerektığinı gösteriyor. Bunu pek
çok ülkeyaptı.
- Nasıl bir komite?
- BM'ler HABlTAT'ın önensi üzenne bir
karar aldı. Bu karara göre ülkeler. Ulusal Ey-
lem Planfnı hazırlayan ortakların (Ortak;
Ü00 erkekten
iiçünde fıtığa
fastlanıyor
$ İstanbul Haber Servisi-Uz-
jînanlar. ABD'de en çok yapılan
jimeliyat olan fıtığın. son yıllar-
jfla laparoskopi (kansız ameliyat)
•yöntemiyle başanyla tedav i edil-
jdiğini belirttiler.
ıf Amerikan Hastanesi'nin dü-
•renledıği "Fıtık Cerrahisinde
JGüncel Y aklaşımlar""konulu
Jempozyum tamamlandı. Fıtığı
^'herhangi bir organ veya bö-
jtümiin dışarıva doğru çıkıntı
^apması, bulunması gereken
^erin dışında bir yerde bulun-
|nası ya da kaymasf" olarak ta-
çımlayan uzmanlar, nedenlerini
^e şöyle sıraladılar:
•; "Karın içi basıncını arttıran
'•durumlarda veya astım hasta-
Jannda sık \e şiddetli öksürük,
İtronik bronşit veya kabızlık
^ibi bağ dokusunu zorlayan
İurumlarda."'
r Fıtığa erkeklerde daha sık rast-
landığına dikkat çeken ABD'lı
îızmanlar, "Fıtık, 100 erkeğe
karşı 4 kadında görülürken
her 100 erkekten iiçünde fıtı-
ğa rastlanıyor. Bu durumun
nedeni, erkeklerdeki leğen ke-
miği vapısmın kadınlardan da-
ha dar olması olabilir" dedıler.
CHP Şişli Gençlik Kolu, Harbiye'de yurttaşlara -hediyelik ekmek' dağıttı. (KADER TUĞLA)
Ekmek zammının geri alınması istendi
İstanbul Haber Servisi - Emeğın Partisi (EMEP)
İstanbul II Örgütü ile TÜMTlS. Hava-İş. Harb-İş
istanbul Şubesi ve Haber-Iş tstanbul 1 No'lu
Şubesine üye ışçiler. yaptıkları kitlesel basın
açıklamasında ekmek zammının geri alınmasını
istedıler. CHP Şışlı Gençlik Kolu da Harbiye'dekı
Uğur Mumcu anıtı önünde bir gösteri düzenleyerek
hayat pahalılığını protesto ettı. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi karşısındakı parkta dün saat 12.30"da
toplanan yaklaşık 200 kişilik kitle. "Susma.
sustukça yeni zamlar gelecek; adil düzen dediler
hakkımızı yediler; zamlar geri alınsın: ne darbe
ne şeriat. bağımsız demokratik Türkiye"
sloganlanyla Belediye Sarayı'na yürüdü. Burada.
ortak basın açıklamasını okuyan EMEP İstanbul tl
Başkanı Mehmet Kılıçaslan, sağ ve sol partilerin
ıktıdanndan sonra adil düzen diyerek iktidara gelen
REFAHYOL'un da zam getirdığini belirtti. RP'li
Büyükşehir Belediyesfnm 225 gramlık ekmeğin 25
liradan satılmasına onav verdiğini anlatan
Kılıçaslan. 13 milyon kişinın açlık sınınnda
yaşadığını ifade ettı. Kılıçaslan, başta ekmek zammı
olmak üzere tüm zamlann geri alınmasını istedi.
Öte yandan CHP Şişli Gençlik Kolu, Harbiye Uğur
Mumcu anıtı önünde hayat pahalılığını protesto
gösterisi düzenledi. REFAHYOL hükümetınin
işbaşına gelmesinden sonra yapılan zamlarla ilgili
dövızler açan protestocular. yurttaşlara "hediyelik
ekmek" dağıttı. Burada yapılan açıklama da, "Kısa
bir süre önce "Ekmek Türkiye'nin heryerinde 15
bin liradan satılacak' diyenlere soruyoruz? Bu
sözlerini unuttular mı?" denıldı.
HABITAT dilinde sorunlan devletle birlik-
te çözecek olan binmlere, yanı: sendıkalar,
parlamenterler. üniversiteler. vakıflar ve çe-
şitlı STK'lere v erilen ad) daimi bir komite oluş-
turması. Amaç, bu komitelerin kendi ülkele-
rindekı ve dünyadaki olaylan takip etmesi. Za-
ten ben de ülkeleri tek teic dolaşarak kendi ko-
mitelerini oluşturupoluşturmadıklannı araş-
hnyorum.
- Ortaklıktan söz ediyorsunuz, ama dev-
letin STK'lerle aynı masaya eşit şartlarda
oturmavı istemediği sistemlerde. siviller-
le devlet nasıl ortak karar alacak?
- Bu sorunu işte komıteler çözecek. Komi-
te daha fazla güç ve bu gücün bir elde top-
lanması demektir. En sonunda gerçekleşe-
cek olan budur.
- HABlTAT'ın en önemli başarısı ne-
dir?
- Kımılen konferanstan bir yıl sonra her-
kesin ev sahibi olacağını zannedıyordu. An-
cak biz çimentodan bah-
setmivorduk. Önemli olan
sadece nerede yaşadığınız
değildir. Nasıl yaşadığınız
ve bu yaşam şeklınıze ki-
min karar verdiğıdir. Eski-
den bu ışı sadece hükümet-
ler. hatta tek Bayındırlık
Bakanlığı yapardı. Onlar
sizin yennize düşünür. si-
zin yerinize karar \ erirler-
dı. Ancak bu durum konfe-
ranstan sonra değışti. .Artık
insanlar nasıl yaşayacak-
lanna kendileri de karar
vermek istiyor. \'e konf-
rensta alınan kararlan her-
kes gayet iyi hatırlıyor. kim-
se unutmadı ve takip ediyor.
Bu aslında dünyayı saran
sosyal bir harekettır. Ka-
dınlann büyük ılgı göster-
mesi de bunun bir kanıtıdır.
- Yani size göre '3 ha-
ziran'ı STK hareketi ve
verieşim sorunu adına bir
milat gibi mi kabul etmek
gerekiyor?
- Evet, yenı bırçağm baş-
ladığı doğru, ama bunun
dönüm noktası bizım için
3 haziran değil. İstanbul.
- HABITAT-III ne za-
man?
- Belki sizin çocuklannız
olduğunda... Belkı de kon-
ferans. video ve bılgısayar-
lar aracılığıyla vapılır. Bu
arada önümüzdekı 5. yılda
uluslararası düzeyde bir de-
ğerlendirme toplantısı ya-
pacağız.
Su ve çevre toplantıları
îki ayn 'su' sempozyumunda
birbirinden farklı görüşler
İstanbul Haber Servisi - Eski Cevre Ba-
kanı Ali Talip Özdemir. 1stanbul 'da su hav -
zalannın ıyı korunamadığını ıddiaederken
Cevre Bakanı Ziyattin Tokar, su alanla-
nnın korunması konusunda İSKİ \e Bü-
>ükşehırBelediyesi'nın"dünyatarihine
geçecek"çalışmalan olduğunu savundu.
İstanbul'da dün yapılan. ISKl'nin ve
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası'nın
ayn ayn düzenlediği "su" konulu sempoz-
yumlarda, bırbirine bütünüyle zıt görüşler
dıle getirildı.
Bakırköy Belediyesi'nin destekledıği.
TMMOB Jeoloji Mühendıslen Odası'nın
Yunus Emre Kültür Merkezı'nde düzen-
lediği "Su ve Çevre" sempozyumunda açı-
lışkonuşması yapan ANAP İstanbul Mil-
len ekili Ali Talıp Özdemir. su havzaların-
da siyasi kaygılarla göz yumulan kaçak
v apılaşmay a dikkat çekti. Özdemir, tstan-
bul'da nüfus yılda yüzde 4 7 ile Türkiye
ortalamasının iki katı oranında artarken
kentin yerle^ıme bütünüyle kapalı olması
gereken su havzalarındakı nüfus artışının,
"yüzde 20" oranında olduğunu açıkladı.
Özdemir. ISKİ'nin. kurulan su havzaları
polis teşkilatına karşın yeterli koruma ya-
pamadığını ve su hav zalarındaki gecekon-
duların kent halkının sağlığı için büyük
bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Dığer taraftan İTÜ, ISKl ve Su Vak-
fı'nın ISKl Konferans Salonu'ndadüzen-
lediği "Su kavnaklarının Korunması
ve İşletilmesi" konulu sempozy umda ko-
nuşan CevTe Bakanı Ziyattin Tokar da "su
alanlarının korunması ve değerlendi-
rilmesi konusunda en iyi örneği İstan-
bul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ'nin
verdiğini. 75 vıldır yapılamayan çalış-
maların vapıldığını" savundu. Büyük-
şehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan
da önceki yönetimlerin su alanlarında ko-
ruma sağlamadığını ilerı sürdü ve şunları
söy ledi: "Mutlak koruma alanlannda bir
tane bina kalmavacak. Biz kararlıyız. Ba-
zı parlamenter arkadaşlarımızın evieri
de vıkıldı. Duvduğumuza göre gene yap-
mışlar. Güçlü insanların evini yıkamaz-
sak güçsüzlerin hiç yıkamayız."
Sempozy umun dığer açılış konuşmala-
nnı da Prof Yılmaz Bflrküt. Doç. Tur-
gutÖztaş. TMMOB Jeoloji Mühendisle-
ri Odası Genel Başkanı Hikmet Tümer,
Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Ba-
hadırlı yaptı. TEMA Vakfı Yönetim Ku-
rulu üyesi Nihat Gökyiğit de "Su ve Eroz-
yon" konulu bir slayt gösterisi sundu.
Sempozyum. 5 haziranda. Dünya Çevre
Günü içın yapılacak bir etkinlikle sona
erecek.
KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3 HATI
EMİN İGÜS
K 0 >i S E R İ
SHızınnl997Per}mi>e.Siat2030
Birt sıtç yerten
Ruh. Su Kuttür MertM ı M .-..,••.
Nepa Mı™* Capra .Metrapol =-Mİ'.
Vakkoram» S€y>»-
ht^atb
700 000 -1.000.000 - U Oğnnd 350 000
Berök. Is&iaı
W (2'2,245 38% 245 4C32
SULAR
YÜKSE
LİYOR
BULÜTSUZLUK ÖZLEMl
NEKR0PSÎ
KESMEŞEKER ..
MA5K
KRAMP
KÜMDAN KALELER
D-100
<ABAICI
•AKKKÖT:
CA8OUSSEL
»UMOJCAD:
VAKKORAMA
KADIKÖT:
ZıHNI
ILET1ŞİM KH
SUADtYfc
VAKKOSAMA
Ogıen_, 500 O0O
Tam 7S0O0O
6 HAZİRAN 1997 CUMA 19.00
HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU
Kültür Sanat
ilanlarınız için:
293 8 9 78 (3 hat)
•a
%
•a
4"