23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAZİRAN 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Dahnan bombacısı VVashhgton'da • WÂSHINGTON (Cumhumet) -Kanada, Su- udi Arabıstan'm Dahran kentindekı El Hobar ABD askeri üssüne karşı düzenle- nen ve 19 Amerikan askeri- nin ölümûne yol açan bom- balama evlemiyle bağlantısı olduğu öne sürülen Abdül Rahim Hüseyın El Sayek'i ABD yetkililerine teslim et- ti. Sanığın, saldında kulla- nılan patlayıcı yüklü kamyo- na "Eylemi başlat'" işaretini veren kışilerin bulunduğu otomobili kullandığı öne sü- rülüyor. El Sayek'in sorgu- laması sonucu, bombalama eyleminin ardında Iran'ın bulunduğunun ortaya çık- ması halinde Washington'un mutlaka karşılık verecegi belırtiİiyor. Iran'ı "Dûnya- nın en tehlikeli ülkesi'" ola- rak niteleyen ABD'nin, akıl- lı füzeler lcullanarak Iran'ın fîize rampalannı ve bazı pet- rol tesıslerini vuracağı kay- dediliyor. Ceyhan-Samsun boru hattı imzalandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ukrayna'nın Ortadoğu ülkelerinden alacağı hampetrolün taşinması için Ceyhan- Samsun arasına döşenecek petrol boru hattının anlaşması dün Ankara'da imzalandı. Türkiye. yılda toplam 70 milyon hempetrolün taşınacagı hattan 75-225 milyon dolar geçiş parası elde edecek. BOTAŞ ve Ukrayna Devlet Şirketi Ukrzakordonraftogazburd arasmda kurulacak ortak bir şirket tarafından uygulamaya geçirilmesinin öngörüldüğü boru hattının toplam uzunluğu 564 kilometre olarak açıklandı. Tateban CIA yardımlaşması • VVASHINGTON (Cumhuriyet)- ABD Njerkezi Haberalma Teşkilatı CÎA ajanlannı öldürmekle suçlanan Pakistanlı, CIA ajanlan tarafından Afganistan'da yakalanarak ABD'ye getirildi.. Pakistanlı zenginbir ailenin çocuğu olan Mir Aimal Kansi 1993 yılında 2 CIA ajanmın Washington'da Kallaşnikof marka tüfelde öldürmüştü. Saldında 3 ajan da yaralanmıştı. Eylem sonrası Afganistan'a kaçan saldırgan Taleban tarafindan yakalanmıştı. Çin'de 27 idam • PEKİN (AA) - Çin'de, uyuşturucu satmaktan suçlu bulunan 27 kişi idam edildi. Yetkililer, 27 uyuşturucu kaçakçısmın cezalannın Yunnan eyaletinin başkenti Kunming'te infaz edildiğini kaydedttiler. Yetkililer, ele geçirilen 1 ton eroinin de aynı bölgede imha edildiğini açıkladılar. Çin'de, idam cezalan enseden sıkılan tek kurşunla infaz ediliyor. Irak'tan petrol ambargosu • BAĞDAT(AA)- BM'nin, "gıda karşılığı petrol" anlaşması uyannca Irak'ın satm aldığı gıdanm dağıtımına ilişkin planı onaylamadığı sürece, Irak'ın yeniden petrol ihracatına başlayamayacağı bildirildi. Irak'ın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nizar Hamdun, hafta başında yaptığı açıklamada, "gıda karşılığı petrol" anlaşmasının ilk altı ayında ilaç ve gıda tesliminin yavaşladığını belirterek, ABD'nin taktiklerini protesto etmek için Irak'ın petrol ihracatuu ertelediğini söylemişti. Maastricht'in devamı niteliğindeki Amsterdam zirvesinde istenen adımlar atılamadı AB sonııılan erteledi• Zirvenin tek başansı Fransa'nın çekincesiyle birlikte tek para için istikrar programmın benimsenmesi oldu. Birliğin genişlemesinin yolunu açacak reformlarla ortak savunma programlan bir başka bahara kaldı. ÖZGÜRULUSOY/ HALUKBAKIR AMSTERDAM- Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da yapılan sancıh AB zirvesi önceki gece geç saatlerde sona erdi. AB üyesi 15 ülkenin liderlen, Maastricht An- laşmasfnı revize eden Amster- dam Anlaşmasf nı kabul ederken kurumsal reform konusunda so- nuç çıkmaması zırvemn en büyük başansızlığı oldu. 2002 yılına ka- dar yenı üye almamaya karar ve- ren AB liderlen, ortak para biri- mine geçişi hedefleyen bütçe is- tikrar paktını kabul ettiler. Zırve, diplomatik çevrelerde ve Avrupa basınında "fiyasko". "soğukduş" ve "Avrupa rüyasının sonu" gibı ıfadelerle yorumlandı. AB liderlen. ikı gün süren zir- vede Maasrricht-2 olarak da nite- lenebilecek Amsterdam Anlaş- ması'nı ve Bütçe Istikrar Paktı'nı kabul ettiler. İstikrar paktı. ortak para Euro'ya 1 Ocak 1999'da ka- tılacak devletleri kemer sıkma po- litikası izlemek zorunda bırakı- yor, buna uymavacak ülkelere ağır yaptınmlar uvgulanmasını öngörüyor. istikrar paktı, Fran- sa'nın çekınce koymasına karşın kabul edildi. Reformlar kaldı Zirveye katılan AB üyesi 15 ül- ke liderlerinin görüşmeler sonucu memnun oldukları gözlenırken gündemi oluşturan ana konularda fikirbirliğine vanlamadı. Liderler "AB'ye girmek için bekleyen ül- ketere kapıyı aralayacak" reform- lar konusunda anlaşma sağjaya- madılar. Bu bağlamda, AB içinde 2002 yılına kadar bugünkü statü- ko konınacak, yeni üyeler o yıl- dan sonra alınacak. AB Zirvesi'nden genişleme ha- zırlıklanna yönelik reformlann Amsterdam AB zirvesinde belirlenen Amsterdam Anlaşmasının ana maddeleri BAB'ın AB'ye entegrasyonu: Almanva \e Fransa'nın Bati Avrupa Birliği"ni (BAB), AB'nin savunma örgütü hahne getirme çabalan sonuçsuz kaldı. Bununla birlikte BAB'ın insanı yardım. banşın inşası ve korunması ve kriz çözümü gibi misyonlannı AB çerçevesinde yürütmesine karar verildı. İStİhdam: AB hükümetleri, istihdam stratejilen açısından birbirlenyle daha geniş koordinasyona girecekler. Birlik, istihdarrun ve yeni iş olanaklannın arttınlmasını öngören programı bütçesinden karşılayacak. Avrupa Komisyonu: AB'nin genişleme>e başlayacağı 2004 vılına kadar komisyondaki üyelerin sayısında bir değişiklik yapılmayacak. Genişleme başladıktan sonra büyük ülkeler. ikincı komiserlerini çekmek zorunda kalacaklar. Karar alma mekanizmalari: şu anki sistemde nitelikli oy çokluğu gerektiren durumlarda, küçük ve büyük ülkelenn oy ağırlıklanndaki dengesizliğe. son ana kadar süren görüşmelere karşın bir çözüm bulunamadı. Mekanizmanın değiştirilmesi genişlemenin başlayacağı tarihe ertelendi. Ortak dış politika: 15 üike liderlerinin kurumsal olarak dış politika ve güvenlık çerçevesine alabildiği tek karar. AB'nin dış politikasını koordine etmek üzere bir görevlinın atanmasına karar vermekten ıbaret kaldı. SerbeSt dOİaŞim: lngiltere, trlanda ve Danımarka dışında kalan AB ülkeleri 2004 yılına kadar aralanndaki sınır kontrollerini kaldınp ortak göç ve sığınma politıkalan belirleyecekler. Polisler arası işbirliği: Avrupa poüs ıstıhbarat burosu Europol'ün rolü. ulusal polis güçlerinin örgütlü suç, uyuşturucu kaçakçılığı ve yasadışı göçle mücadelede işbirlıği yapmalannı yardımcı olabilecek şekilde arttınlacak. çıkmaması, tam üyelık için adav olan ülkeleri endişelendirdi. AB Dönem Başkanı Hollanda'nın Başbakanı Wim Kok u Aday ülke- leri bu aşamada ha\al kınklığına uğramama>a ve ümitsiz olnıama- ya" çağırdı. J Türkiye açısınîfiîl da önemîf olan bir alanda, karar mekaniz- ması sistemınde de öngörülen re- formlar yapıiamadı. AB'de oybir- liğı ile karar verme sistemıne de- vam edilecek v e önümüzdeki 5 yıl nreıiMiıuco\ır' J ğunluğusisiemınc geçiş olmayacak. Bu durumda. Yunanistan gibi küçük ülkeler, iç politikalan gereği. diğer ülkele- rin tam mutabakat sağladıklan konularda dahi karar alınmasını engellemeyi sürdürecekler. Göçmen politikası Yaklaşık 150 sayfa olan Ams- terdam Anlaşması, ortak bir vize ve göçmen politikası konusunda üyelerin daha sıkı işbırliğı yap- nuiMtıı ongoruyor. Bırlıgm yapı- sını değiştirecek ve oy kullanı- mında güç dağılımını yeniden dengeleyecek olan ana gündemin ıse Dogu Avrupa'ya doğru geniş- leyınceye kadar askıya almması- na karar verildi. Zirvede. AB'nin savunma po- litikası konusunda da çok net ol- mayan uzlaşma, Ingiltere'nin ıste- diği gibi benimsendi. Almanya ve Fransa'nın muhalefetine rağmen Batı Avrupa Bırliği'nin (BAB). Bağımsız Filistin'e AB desteği • Avrupa Birliği liderlen, bağımsız bir Filistin'in Israil'in güvenliğinin en iyi garantisi olacağını vurguladılar Dış Habcrler Servisi - Hollanda'nın Amsterdam kentinde yapılan AB zirvesinde bir araya gelen liderler, Israil'den, Filistin'in bağımsızlık isteklerine saygı duymalannı istediler ve Ortadoğu'da yaşayan halk ile liderlerine banş görüşmelerine yeniden başlama çağnsında bulundular. Birlik tarafından yayımlanan bildiride, Israil halkından. bağımsızlık konusu dahil olmak üzere Filıstin halkının isteklerini beyan etme özgürlüklerine saygı duymalan istendi. AB'ye üye 15 ülkenin imzasını taşıyan bildiride "Kurulacak yaşanabilir ve banş içindeki bağımsız bir Filistin, Israil güvenliğinin en iyi garantisi olur" denildi. Israil'in yeni Yahudi yerleşim bırimi planlanna karşı olduklannı yineleyen AB ülkeleri, Arap ülkeleri ile Israil arasmdaki güvenlik işbirliğini desteklediklerini kaydettiler. Ortadoğu banşı konusunu da gündeme alan AB ülkeleri, Filistin, Suriye ve Lübnan arasındaki banş görüş.melerinin durgunluğunu koruduğu sürece bölgedeki güvenliğin daima bir tehlike altında kalacağını belirttiler. IsraiVde kaçak İsrailli yetkililer, ülkedeki kaçak yabancı işçilere savaş açtı. Yabancı işçilere karşı yürütülen kampanya sırasın- TİİfklCY QÖ7Ultlltd(l dayüzlercekişigözaltınaalıııdı.Gözaltıııaalınanveül- O kelerinegönderilmeyi bekleyen yabancılararasında bu- lunan Tiirkler. parmaklıkJar arkasında Türk bayrağı açarak tepkilerini gösterdiler. KKTC'ye savaş gemisi gönderilmesini sorgulamıştı ABD eleştirisine tepkiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye. Türk savaş gerrulerinin KKTC'ye gitmesine tepki göste- ren ve Ankara'dan açıklama isteneceğinı belirten .ABD'ye tepki gösterdi. Türk savaş gemilerinin plan- lı Denizkurdu tatbikatının ardından bölge ülkeleri- ni ziyaret kapsamında KKTC'ye uğradıklannı be- lirten Dışişleri Bakanlığı u Bu kimsevi kaygüandıra- cak bir dunım değüdir. Türk gemflerinin KKTC'yi ziyaret etmelerini engelleyecek bir anlaşma yoktur" açıklamasını yaptı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Ak- beL dün düzenlediği basın toplantısında. ABD Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü NkholasBurns'ün, "Türk gemilerinin KKTC limanlanna gitmesinden kaygı duyuyoruz. Bu konuda Ankara'dan açıklama isteye- ceğjz" açıklamasına yönelik sorulan yanıtladı. Ak- bel. Türk gemilerinin KKTC limanlannı ziyaret et- mesınin kaygı yaratacak bir durum oluşturmadığı- nı belirterek "'Mutad olduğu gibi planb Denizkurdu tatbikatının ardından Türk savaş gemileri, çeşirü böl- ge ülkelerini ziyaret etmektedirler. Bazı gemilerimiz de KKTC'yi ziyaret etmişlerdir. Bu. kiınseye kaygı verecek birdurum değildir. Gemilerimiz İsrail ve \ü- sır limanlannı daziyaret etmektedirler. AyncaTürk savaş gemilerinin, KKTC limanlannı ziyaret etnıe- yeceğine yönelik bir anlaşma da vokrur" dedı. AB zirvesinin sonunda diizenlenen basın toplanüsı çevrecilerin protestosuna sahne oldu. Amsterdam Vnlaşması'nın demokrasi ve çevre üzerine etkilerini protesto eden birgrup e> lemci. ellerindeki pankartlarla sloganlar atarak toplantı salonunu bastı. Polis tarafından zorla dışan çıkartılan 7 çevrecinin tutuklandığı bildirildi. AB nmdsil savunma mekanizma- sı olarak kabul edilmemesi görü- şü benimsendi. Zirveden memnun aynlan li- derlerden Hollanda Başbakanı Wim Kok. Maastricht Aniaşma- sjîmıleri götüren Amsterdam An- laşması üzerinde tam bir fikir bir- liğine vanldığını söyledi. Alman- ya Başbakanı Helmut Kohl ise, görüşmeler sonrası ulaşılan nok- talann akla yatkın olduğunu söy- ledi. İngiltere 2000'de dünya zirvesi LONDRA(AFP)-lngil- tere hükümetinin, 2000 yı- lında 185 Birleşmiş Millet- ler (BM) üyesi ülkenin dev- let başkanlannı bir araya ge- tıren bir zirve düzenleyece- ğı bildirildi. Dev zirvede 21. Yüzyılda dünyanın nasıl kalkındınlacağını öngören yöntemlenn belırleneceği 21. Yüzyıl Bildirisi'ninim- zalanması planlanıvor. Ingiltere'de yayımlanan The Daıly Telegraph gaze- tesinin adı açıklanmayan ka>naklara dayanarak ver- diği habere göre belgenin. 2020 yılına kadar bütün dünya halklanna içme suyu sağlanması, okur yazar ora- nmın yükseltilmesi. kirlili- ğin azaltılması ve yoksullu- ğun vok edilmesi gibi "Be- lirli ulaşılabilir hedefler" içermesi öngörülüyor. tmza törenınin, 31 aralık 1999 günü Londra'nın do- ğusundaki Greenvvich'de yapılmasının beklendiği bildirildi. Gazeteye bir açıklama yapan bir BM kaynağı pro- jeyi desteklediğinı belirte- rek "Banşa yönelik ve daha i> i bir yaşam ortamı yara ta- bilecek her tüıiü girişime olumlu bakıyoruz. Zirveye katılıp belgeye BM dam- gasını basabiliriz" dedi. POLÎTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Batı Cephesinde HuzursuzlukBiz kendi sorunlanmızdan dünyayı görecek durum- da değiliz, ama son zamanlarda Batı'da da huzursuz- luğun gıderek arttığı gözleniyor. Bu huzursuzluk. ya da sürtüşme AB (Avrupa Birliği) ıçınde, NATO'da ve Fransa ile ABD arasında olmak üze- re üç alanda irdelenebılir. AB içinde Para Bırlığı (EMU) konusunda Fransa ile Al- manya arasındaki anlaşmazlık topluluğu son yıllann en büyük bunalımlarından bırinin eşığıne getirdı. Gerçi Amsterdam zirvesinde son anda ıki ülke arasında uz- laşma formülü bulunularak kriz atlatıldı. Ama Bonn ile Paris arasındaki derın göruş aynlığı devam ediyor. Maastricht Anlaşması. 1999'dan sonra ulusal para- lann terk edilerek ortak para biriminın (EURO) kullanıl- masını öngörüyor Ancak Para Birlıği'ne geçebılmek için ülkelerin bütçe açıklannın gayri safi yurtiçı hasılalannın % 3'ünden az olması gerekiyor. Almanya Başbakanı Helmut Kohl, bu kurala kesin- likle uyulmasından yana. Fransada seçimlerı kazana- rak iktıdara gelen sosyalıst Başbakan LJonel Jospin ıse Para Birliği'ne ilişkin sert koşullann yumuşatılması ge- rektiğıni savunuyor. Para Bırliği'nin (EMU) ertelenmesine, hatta projeden vazgeçilmesine yol açabilecek bu görüş aynlığı Ams- terdam zirvesinde son anda bulunan uzlaşma formülü ile giderildi. Fransa Para Birliği için istikrar Paktı'n\ im- zalamayı kabul etti. Yanı bütçe açığını % 3'ün altına in- dirmek amacıyla gerekli önlemlen alacağına söz verdi. Ama buna karşılık, ışsızlikle mücadele ve yeni ış alan- lannın yaratılması gereğinı de AB politikasının ana mad- deleri arasına sokmayı başardı. • • • Ne var ki Amsterdam zirvesıni kurtarmak için bulu- nan bu formül, Almanya ile Sosyalist Fransa arasında- ki temel goruş ayrılığını ortadan kaldırmıyor. "Işsızlikle mücadele edilmesi gereğine" ilişkin tümce Fransa'nın gönlünu almak için anlaşmaya konmuş soyut bir ilke ya da temenni izleniminı veriyor. Almanya'nın ekonomikfelsefesi enflasyonla mücade- leye ağırlık veren, bu hedef doğrultusunda işsizlik ora- nının artmasını (% 12.3) göze alan, disiplinli ve sıkı bir mali politikanın izlenmesini öngörüyor. Sosyalist Başbakan üonel Jospın'e göre ise ekono- minin nihai hedefı ınsandır. Bütçe kurallan için insan fe- da edılemez. Bu nedenle temel hedef işsizlikle müca- dele ve yeni iş alanlan açmak olmalıdır. Bu görüş aynlığı sadece Almanya ile Fransa arasın- daki bir sorun değıl. italya, Portekiz, İspanya gibi ülke- ler de Para Birliği (EMU) koşullarının fazla sert olmasın- dan yakınıyorlar. • • • AB içindeki sürtüşmenın yanı sıra, NATO içinde de çe- kişme yaşanıyor. Fransa'nın başını çektiğı veTürkiye'nin de aralannda yer aldığı dokuz NATO ülkesi, ittifakın Do- ğu'ya doğru genışlemesıni dengelemek amacıyta gü- neyde Slovenya ile Romanya'nın da NATO'ya alınma- sını istiyor. Ancak ABD bu öneriye karşı çıkıyor. Was- hington ilk aşamada Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Ma- caristan'ın ıçeri alınmasının yeterii olduğunu öne sürü- yor. Fransa'nın, NATO'ya asıl tehlikenin.güneyden gel- diği yolundaki görüşu, ABD'yi şimdilık fazta etkılemışe benzemiyor. • • • Son olarak ABD ile Fransa arasındaki çekişmeye işa- ret etmek gerekiyor. Iki ülke arasındaki gerginlik geçen yıl nisan ayında gözler önüne serilmişti. ABD eskı Dışışlen Bakanı War- ren Christopher Lübnan bunalımına çözüm bulmak için israıl ile Suriye arasında mekik dokurken, Ortado- ğu'da söz sahibi olmak ısteyen Fransa Cumhurbaşka- nı Jacques Chirac da Fransa'nın banş girişimini baş- latarak Dışişleri Bakanı Herve de Charette'ı Beyrut'a göndermişti. Fransa, Irak konusunda da ABD ile çekişerek bu ül- keye ambargonun kalkmasını istiyor. Paris ile VVashing- ton Orta Afnka'da da nüfuz rekabeti içındeler. Fran- sa'nın bölgedeki etkinliğinın azalmasına karşılık, ABD'ninki giderek yayılıyor. Halen iki ülke arasında en büyük sürtüşme ise NATO konusunda yaşanıyor. Örgütün askeri yapısına dönme karan alan Fransa, NATO'nun Güney Kanat Komutan- lığı'na bir Avrupalı generalın (tercihen Fransız) getirilme- sini öneriyor. Akdeniz'dekı 6. Filosu'nun denetimıni Fransız komutanına vermek istemeyen ABD ise, buna keşinlikle karşı çıkıyor. Özetle, Batı cephesinde de işler pek yolunda gıtmiyor. DlŞ BASIN Türidye'nin generalleri Turkıye'nır ınatçı generalleri. Başbakan Necmettin Erbakan'a istifa etmesi için baskı yapıyorlar. Ordunun eylemlen, parlamenter demokrasiye yönelik el altından bir darbe sayılabilir. Generaller laikliği ve Türkiye'nın Batı'yayöneliminı koruduklannı vurguluyorlar, ama ordunun müdahalelen Türkiye'nin Batıdakı imajma zarar vermekten başka bir şeye yaramıyor. Ordunun son brifing kampanyası. Erbakan başbakanlık görev inı laık koalisyon ortağı Başbakan Yardımcısı Tansu Çıller'e bırakmazsa ordunun silaha başvuracağı v önünde örtülü bir tehdit taşıyordu. Gerekçesi ne olursa olsun, bir demokrasıde ordunun görevi. başbakanlan ıstıtaya zorlamak değildir. Türkiye'nin anayasası, orduya. laik geleneğin resmi koruyucusu görev ı venyor. Ordu bunu gerekçe olarak kullanarak bugüne kadar üç darbe yaptı ve bu darbeler demokrasiyi zayıflattı. Darbeler, orduya Kürt sorununa ve Kıbns gerginliğine yönelik siyasal çözümlerin önünü tıkama cesareti de verdi. Demokrasi üzerindekı askeri etki, Türkiye'de bir ınsan haklan sorunu da yarattı. Ordu. ülkede yaşanan dar. lıder merkezli partı sıstemı ve artan v yolsuzluklar gibi siyasal sorunlara da çözüm getiremedi. Ordunun Erbakan'a yönelik son baskılan bu zararlı müdahale geleneğini güçlendırmekten başka bir ışe varamayacaktır. (16 Haziran 1997) YÖK TARAFINDAN ONAYLI İNGİLİZCE YÜKSEK ÖĞRENİMDE CİDDİYET VE KALİTE LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ 1990 GEMİKONAĞI - LEFKE K.K.T.C. Bilgi için Tel: (0392) 727 73 62 (5 hat) - Fax: (0392) 727 73 70 - 727 75 28 DOĞA İLE BIİTÜNLEŞMİŞ VE EĞİTİME UYGUN BİR KAMPUS ORTAMI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle