Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 HAZİRAN 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Dahnan
bombacısı
VVashhgton'da
• WÂSHINGTON
(Cumhumet) -Kanada, Su-
udi Arabıstan'm Dahran
kentindekı El Hobar ABD
askeri üssüne karşı düzenle-
nen ve 19 Amerikan askeri-
nin ölümûne yol açan bom-
balama evlemiyle bağlantısı
olduğu öne sürülen Abdül
Rahim Hüseyın El Sayek'i
ABD yetkililerine teslim et-
ti. Sanığın, saldında kulla-
nılan patlayıcı yüklü kamyo-
na "Eylemi başlat'" işaretini
veren kışilerin bulunduğu
otomobili kullandığı öne sü-
rülüyor. El Sayek'in sorgu-
laması sonucu, bombalama
eyleminin ardında Iran'ın
bulunduğunun ortaya çık-
ması halinde Washington'un
mutlaka karşılık verecegi
belırtiİiyor. Iran'ı "Dûnya-
nın en tehlikeli ülkesi'" ola-
rak niteleyen ABD'nin, akıl-
lı füzeler lcullanarak Iran'ın
fîize rampalannı ve bazı pet-
rol tesıslerini vuracağı kay-
dediliyor.
Ceyhan-Samsun
boru hattı
imzalandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ukrayna'nın
Ortadoğu ülkelerinden
alacağı hampetrolün
taşinması için Ceyhan-
Samsun arasına döşenecek
petrol boru hattının
anlaşması dün Ankara'da
imzalandı. Türkiye. yılda
toplam 70 milyon
hempetrolün taşınacagı
hattan 75-225 milyon dolar
geçiş parası elde edecek.
BOTAŞ ve Ukrayna Devlet
Şirketi
Ukrzakordonraftogazburd
arasmda kurulacak ortak
bir şirket tarafından
uygulamaya geçirilmesinin
öngörüldüğü boru hattının
toplam uzunluğu 564
kilometre olarak açıklandı.
Tateban CIA
yardımlaşması
• VVASHINGTON
(Cumhuriyet)- ABD
Njerkezi Haberalma
Teşkilatı CÎA ajanlannı
öldürmekle suçlanan
Pakistanlı, CIA ajanlan
tarafından Afganistan'da
yakalanarak ABD'ye
getirildi.. Pakistanlı
zenginbir ailenin çocuğu
olan Mir Aimal Kansi 1993
yılında 2 CIA ajanmın
Washington'da Kallaşnikof
marka tüfelde öldürmüştü.
Saldında 3 ajan da
yaralanmıştı. Eylem sonrası
Afganistan'a kaçan
saldırgan Taleban
tarafindan yakalanmıştı.
Çin'de 27 idam
• PEKİN (AA) - Çin'de,
uyuşturucu satmaktan suçlu
bulunan 27 kişi idam
edildi. Yetkililer, 27
uyuşturucu kaçakçısmın
cezalannın Yunnan
eyaletinin başkenti
Kunming'te infaz edildiğini
kaydedttiler. Yetkililer, ele
geçirilen 1 ton eroinin de
aynı bölgede imha
edildiğini açıkladılar.
Çin'de, idam cezalan
enseden sıkılan tek
kurşunla infaz ediliyor.
Irak'tan petrol
ambargosu
• BAĞDAT(AA)-
BM'nin, "gıda karşılığı
petrol" anlaşması uyannca
Irak'ın satm aldığı gıdanm
dağıtımına ilişkin planı
onaylamadığı sürece,
Irak'ın yeniden petrol
ihracatına
başlayamayacağı bildirildi.
Irak'ın BM Daimi
Temsilcisi Büyükelçi Nizar
Hamdun, hafta başında
yaptığı açıklamada, "gıda
karşılığı petrol"
anlaşmasının ilk altı ayında
ilaç ve gıda tesliminin
yavaşladığını belirterek,
ABD'nin taktiklerini
protesto etmek için Irak'ın
petrol ihracatuu
ertelediğini söylemişti.
Maastricht'in devamı niteliğindeki Amsterdam zirvesinde istenen adımlar atılamadı
AB sonııılan erteledi• Zirvenin tek başansı
Fransa'nın
çekincesiyle birlikte
tek para için istikrar
programmın
benimsenmesi oldu.
Birliğin
genişlemesinin yolunu
açacak reformlarla
ortak savunma
programlan bir başka
bahara kaldı.
ÖZGÜRULUSOY/
HALUKBAKIR
AMSTERDAM- Hollanda'nın
başkenti Amsterdam'da yapılan
sancıh AB zirvesi önceki gece geç
saatlerde sona erdi. AB üyesi 15
ülkenin liderlen, Maastricht An-
laşmasfnı revize eden Amster-
dam Anlaşmasf nı kabul ederken
kurumsal reform konusunda so-
nuç çıkmaması zırvemn en büyük
başansızlığı oldu. 2002 yılına ka-
dar yenı üye almamaya karar ve-
ren AB liderlen, ortak para biri-
mine geçişi hedefleyen bütçe is-
tikrar paktını kabul ettiler. Zırve,
diplomatik çevrelerde ve Avrupa
basınında "fiyasko". "soğukduş"
ve "Avrupa rüyasının sonu" gibı
ıfadelerle yorumlandı.
AB liderlen. ikı gün süren zir-
vede Maasrricht-2 olarak da nite-
lenebilecek Amsterdam Anlaş-
ması'nı ve Bütçe Istikrar Paktı'nı
kabul ettiler. İstikrar paktı. ortak
para Euro'ya 1 Ocak 1999'da ka-
tılacak devletleri kemer sıkma po-
litikası izlemek zorunda bırakı-
yor, buna uymavacak ülkelere
ağır yaptınmlar uvgulanmasını
öngörüyor. istikrar paktı, Fran-
sa'nın çekınce koymasına karşın
kabul edildi.
Reformlar kaldı
Zirveye katılan AB üyesi 15 ül-
ke liderlerinin görüşmeler sonucu
memnun oldukları gözlenırken
gündemi oluşturan ana konularda
fikirbirliğine vanlamadı. Liderler
"AB'ye girmek için bekleyen ül-
ketere kapıyı aralayacak" reform-
lar konusunda anlaşma sağjaya-
madılar. Bu bağlamda, AB içinde
2002 yılına kadar bugünkü statü-
ko konınacak, yeni üyeler o yıl-
dan sonra alınacak.
AB Zirvesi'nden genişleme ha-
zırlıklanna yönelik reformlann
Amsterdam
AB zirvesinde belirlenen Amsterdam Anlaşmasının ana maddeleri
BAB'ın AB'ye entegrasyonu:
Almanva \e Fransa'nın Bati Avrupa
Birliği"ni (BAB), AB'nin savunma örgütü
hahne getirme çabalan sonuçsuz kaldı.
Bununla birlikte BAB'ın insanı yardım.
banşın inşası ve korunması ve kriz çözümü
gibi misyonlannı AB çerçevesinde
yürütmesine karar verildı.
İStİhdam: AB hükümetleri, istihdam
stratejilen açısından birbirlenyle daha
geniş koordinasyona girecekler. Birlik,
istihdarrun ve yeni iş olanaklannın
arttınlmasını öngören programı
bütçesinden karşılayacak.
Avrupa Komisyonu: AB'nin
genişleme>e başlayacağı 2004 vılına kadar
komisyondaki üyelerin sayısında bir
değişiklik yapılmayacak. Genişleme
başladıktan sonra büyük ülkeler. ikincı
komiserlerini çekmek zorunda kalacaklar.
Karar alma mekanizmalari: şu
anki sistemde nitelikli oy çokluğu
gerektiren durumlarda, küçük ve büyük
ülkelenn oy ağırlıklanndaki dengesizliğe.
son ana kadar süren görüşmelere karşın bir
çözüm bulunamadı. Mekanizmanın
değiştirilmesi genişlemenin başlayacağı
tarihe ertelendi.
Ortak dış politika: 15 üike
liderlerinin kurumsal olarak dış politika ve
güvenlık çerçevesine alabildiği tek karar.
AB'nin dış politikasını koordine etmek
üzere bir görevlinın atanmasına karar
vermekten ıbaret kaldı.
SerbeSt dOİaŞim: lngiltere, trlanda ve
Danımarka dışında kalan AB ülkeleri 2004
yılına kadar aralanndaki sınır
kontrollerini kaldınp ortak göç ve sığınma
politıkalan belirleyecekler.
Polisler arası işbirliği: Avrupa poüs
ıstıhbarat burosu Europol'ün rolü. ulusal
polis güçlerinin örgütlü suç, uyuşturucu
kaçakçılığı ve yasadışı göçle mücadelede
işbirlıği yapmalannı yardımcı olabilecek
şekilde arttınlacak.
çıkmaması, tam üyelık için adav
olan ülkeleri endişelendirdi. AB
Dönem Başkanı Hollanda'nın
Başbakanı Wim Kok
u
Aday ülke-
leri bu aşamada ha\al kınklığına
uğramama>a ve ümitsiz olnıama-
ya" çağırdı. J
Türkiye açısınîfiîl da önemîf
olan bir alanda, karar mekaniz-
ması sistemınde de öngörülen re-
formlar yapıiamadı. AB'de oybir-
liğı ile karar verme sistemıne de-
vam edilecek v e önümüzdeki 5 yıl
nreıiMiıuco\ır'
J
ğunluğusisiemınc
geçiş olmayacak. Bu durumda.
Yunanistan gibi küçük ülkeler, iç
politikalan gereği. diğer ülkele-
rin tam mutabakat sağladıklan
konularda dahi karar alınmasını
engellemeyi sürdürecekler.
Göçmen politikası
Yaklaşık 150 sayfa olan Ams-
terdam Anlaşması, ortak bir vize
ve göçmen politikası konusunda
üyelerin daha sıkı işbırliğı yap-
nuiMtıı ongoruyor. Bırlıgm yapı-
sını değiştirecek ve oy kullanı-
mında güç dağılımını yeniden
dengeleyecek olan ana gündemin
ıse Dogu Avrupa'ya doğru geniş-
leyınceye kadar askıya almması-
na karar verildi.
Zirvede. AB'nin savunma po-
litikası konusunda da çok net ol-
mayan uzlaşma, Ingiltere'nin ıste-
diği gibi benimsendi. Almanya ve
Fransa'nın muhalefetine rağmen
Batı Avrupa Bırliği'nin (BAB).
Bağımsız
Filistin'e
AB desteği
• Avrupa Birliği liderlen,
bağımsız bir Filistin'in
Israil'in güvenliğinin en iyi
garantisi olacağını
vurguladılar
Dış Habcrler Servisi - Hollanda'nın
Amsterdam kentinde yapılan AB
zirvesinde bir araya gelen liderler,
Israil'den, Filistin'in bağımsızlık
isteklerine saygı duymalannı
istediler ve Ortadoğu'da yaşayan
halk ile liderlerine banş
görüşmelerine yeniden başlama
çağnsında bulundular.
Birlik tarafından yayımlanan
bildiride, Israil halkından.
bağımsızlık konusu dahil olmak
üzere Filıstin halkının isteklerini
beyan etme özgürlüklerine saygı
duymalan istendi. AB'ye üye 15
ülkenin imzasını taşıyan bildiride
"Kurulacak yaşanabilir ve banş
içindeki bağımsız bir Filistin, Israil
güvenliğinin en iyi garantisi olur"
denildi. Israil'in yeni Yahudi
yerleşim bırimi planlanna karşı
olduklannı yineleyen AB ülkeleri,
Arap ülkeleri ile Israil arasmdaki
güvenlik işbirliğini
desteklediklerini kaydettiler.
Ortadoğu banşı konusunu da
gündeme alan AB ülkeleri, Filistin,
Suriye ve Lübnan arasındaki banş
görüş.melerinin durgunluğunu
koruduğu sürece bölgedeki
güvenliğin daima bir tehlike altında
kalacağını belirttiler.
IsraiVde kaçak İsrailli yetkililer, ülkedeki kaçak yabancı işçilere savaş
açtı. Yabancı işçilere karşı yürütülen kampanya sırasın-
TİİfklCY QÖ7Ultlltd(l dayüzlercekişigözaltınaalıııdı.Gözaltıııaalınanveül-
O kelerinegönderilmeyi bekleyen yabancılararasında bu-
lunan Tiirkler. parmaklıkJar arkasında Türk bayrağı açarak tepkilerini gösterdiler.
KKTC'ye savaş gemisi gönderilmesini sorgulamıştı
ABD eleştirisine tepkiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye. Türk
savaş gerrulerinin KKTC'ye gitmesine tepki göste-
ren ve Ankara'dan açıklama isteneceğinı belirten
.ABD'ye tepki gösterdi. Türk savaş gemilerinin plan-
lı Denizkurdu tatbikatının ardından bölge ülkeleri-
ni ziyaret kapsamında KKTC'ye uğradıklannı be-
lirten Dışişleri Bakanlığı u
Bu kimsevi kaygüandıra-
cak bir dunım değüdir. Türk gemflerinin KKTC'yi
ziyaret etmelerini engelleyecek bir anlaşma yoktur"
açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Ak-
beL dün düzenlediği basın toplantısında. ABD Dı-
şişleri Bakanlığı Sözcüsü NkholasBurns'ün, "Türk
gemilerinin KKTC limanlanna gitmesinden kaygı
duyuyoruz. Bu konuda Ankara'dan açıklama isteye-
ceğjz" açıklamasına yönelik sorulan yanıtladı. Ak-
bel. Türk gemilerinin KKTC limanlannı ziyaret et-
mesınin kaygı yaratacak bir durum oluşturmadığı-
nı belirterek "'Mutad olduğu gibi planb Denizkurdu
tatbikatının ardından Türk savaş gemileri, çeşirü böl-
ge ülkelerini ziyaret etmektedirler. Bazı gemilerimiz
de KKTC'yi ziyaret etmişlerdir. Bu. kiınseye kaygı
verecek birdurum değildir. Gemilerimiz İsrail ve \ü-
sır limanlannı daziyaret etmektedirler. AyncaTürk
savaş gemilerinin, KKTC limanlannı ziyaret etnıe-
yeceğine yönelik bir anlaşma da vokrur" dedı.
AB zirvesinin
sonunda
diizenlenen
basın toplanüsı
çevrecilerin
protestosuna
sahne oldu.
Amsterdam
Vnlaşması'nın
demokrasi ve
çevre üzerine
etkilerini
protesto eden
birgrup
e> lemci.
ellerindeki
pankartlarla
sloganlar
atarak toplantı
salonunu bastı.
Polis
tarafından
zorla dışan
çıkartılan 7
çevrecinin
tutuklandığı
bildirildi.
AB nmdsil savunma mekanizma-
sı olarak kabul edilmemesi görü-
şü benimsendi.
Zirveden memnun aynlan li-
derlerden Hollanda Başbakanı
Wim Kok. Maastricht Aniaşma-
sjîmıleri götüren Amsterdam An-
laşması üzerinde tam bir fikir bir-
liğine vanldığını söyledi. Alman-
ya Başbakanı Helmut Kohl ise,
görüşmeler sonrası ulaşılan nok-
talann akla yatkın olduğunu söy-
ledi.
İngiltere
2000'de
dünya
zirvesi
LONDRA(AFP)-lngil-
tere hükümetinin, 2000 yı-
lında 185 Birleşmiş Millet-
ler (BM) üyesi ülkenin dev-
let başkanlannı bir araya ge-
tıren bir zirve düzenleyece-
ğı bildirildi. Dev zirvede 21.
Yüzyılda dünyanın nasıl
kalkındınlacağını öngören
yöntemlenn belırleneceği
21. Yüzyıl Bildirisi'ninim-
zalanması planlanıvor.
Ingiltere'de yayımlanan
The Daıly Telegraph gaze-
tesinin adı açıklanmayan
ka>naklara dayanarak ver-
diği habere göre belgenin.
2020 yılına kadar bütün
dünya halklanna içme suyu
sağlanması, okur yazar ora-
nmın yükseltilmesi. kirlili-
ğin azaltılması ve yoksullu-
ğun vok edilmesi gibi "Be-
lirli ulaşılabilir hedefler"
içermesi öngörülüyor.
tmza törenınin, 31 aralık
1999 günü Londra'nın do-
ğusundaki Greenvvich'de
yapılmasının beklendiği
bildirildi.
Gazeteye bir açıklama
yapan bir BM kaynağı pro-
jeyi desteklediğinı belirte-
rek "Banşa yönelik ve daha
i> i bir yaşam ortamı yara ta-
bilecek her tüıiü girişime
olumlu bakıyoruz. Zirveye
katılıp belgeye BM dam-
gasını basabiliriz" dedi.
POLÎTİKADA
SORUNLAR
ERGUN BALCI
Batı Cephesinde
HuzursuzlukBiz kendi sorunlanmızdan dünyayı görecek durum-
da değiliz, ama son zamanlarda Batı'da da huzursuz-
luğun gıderek arttığı gözleniyor.
Bu huzursuzluk. ya da sürtüşme AB (Avrupa Birliği)
ıçınde, NATO'da ve Fransa ile ABD arasında olmak üze-
re üç alanda irdelenebılir.
AB içinde Para Bırlığı (EMU) konusunda Fransa ile Al-
manya arasındaki anlaşmazlık topluluğu son yıllann en
büyük bunalımlarından bırinin eşığıne getirdı. Gerçi
Amsterdam zirvesinde son anda ıki ülke arasında uz-
laşma formülü bulunularak kriz atlatıldı. Ama Bonn ile
Paris arasındaki derın göruş aynlığı devam ediyor.
Maastricht Anlaşması. 1999'dan sonra ulusal para-
lann terk edilerek ortak para biriminın (EURO) kullanıl-
masını öngörüyor Ancak Para Birlıği'ne geçebılmek için
ülkelerin bütçe açıklannın gayri safi yurtiçı hasılalannın
% 3'ünden az olması gerekiyor.
Almanya Başbakanı Helmut Kohl, bu kurala kesin-
likle uyulmasından yana. Fransada seçimlerı kazana-
rak iktıdara gelen sosyalıst Başbakan LJonel Jospin ıse
Para Birliği'ne ilişkin sert koşullann yumuşatılması ge-
rektiğıni savunuyor.
Para Bırliği'nin (EMU) ertelenmesine, hatta projeden
vazgeçilmesine yol açabilecek bu görüş aynlığı Ams-
terdam zirvesinde son anda bulunan uzlaşma formülü
ile giderildi. Fransa Para Birliği için istikrar Paktı'n\ im-
zalamayı kabul etti. Yanı bütçe açığını % 3'ün altına in-
dirmek amacıyla gerekli önlemlen alacağına söz verdi.
Ama buna karşılık, ışsızlikle mücadele ve yeni ış alan-
lannın yaratılması gereğinı de AB politikasının ana mad-
deleri arasına sokmayı başardı.
• • •
Ne var ki Amsterdam zirvesıni kurtarmak için bulu-
nan bu formül, Almanya ile Sosyalist Fransa arasında-
ki temel goruş ayrılığını ortadan kaldırmıyor. "Işsızlikle
mücadele edilmesi gereğine" ilişkin tümce Fransa'nın
gönlünu almak için anlaşmaya konmuş soyut bir ilke ya
da temenni izleniminı veriyor.
Almanya'nın ekonomikfelsefesi enflasyonla mücade-
leye ağırlık veren, bu hedef doğrultusunda işsizlik ora-
nının artmasını (% 12.3) göze alan, disiplinli ve sıkı bir
mali politikanın izlenmesini öngörüyor.
Sosyalist Başbakan üonel Jospın'e göre ise ekono-
minin nihai hedefı ınsandır. Bütçe kurallan için insan fe-
da edılemez. Bu nedenle temel hedef işsizlikle müca-
dele ve yeni iş alanlan açmak olmalıdır.
Bu görüş aynlığı sadece Almanya ile Fransa arasın-
daki bir sorun değıl. italya, Portekiz, İspanya gibi ülke-
ler de Para Birliği (EMU) koşullarının fazla sert olmasın-
dan yakınıyorlar.
• • •
AB içindeki sürtüşmenın yanı sıra, NATO içinde de çe-
kişme yaşanıyor. Fransa'nın başını çektiğı veTürkiye'nin
de aralannda yer aldığı dokuz NATO ülkesi, ittifakın Do-
ğu'ya doğru genışlemesıni dengelemek amacıyta gü-
neyde Slovenya ile Romanya'nın da NATO'ya alınma-
sını istiyor. Ancak ABD bu öneriye karşı çıkıyor. Was-
hington ilk aşamada Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Ma-
caristan'ın ıçeri alınmasının yeterii olduğunu öne sürü-
yor. Fransa'nın, NATO'ya asıl tehlikenin.güneyden gel-
diği yolundaki görüşu, ABD'yi şimdilık fazta etkılemışe
benzemiyor.
• • •
Son olarak ABD ile Fransa arasındaki çekişmeye işa-
ret etmek gerekiyor.
Iki ülke arasındaki gerginlik geçen yıl nisan ayında
gözler önüne serilmişti. ABD eskı Dışışlen Bakanı War-
ren Christopher Lübnan bunalımına çözüm bulmak
için israıl ile Suriye arasında mekik dokurken, Ortado-
ğu'da söz sahibi olmak ısteyen Fransa Cumhurbaşka-
nı Jacques Chirac da Fransa'nın banş girişimini baş-
latarak Dışişleri Bakanı Herve de Charette'ı Beyrut'a
göndermişti.
Fransa, Irak konusunda da ABD ile çekişerek bu ül-
keye ambargonun kalkmasını istiyor. Paris ile VVashing-
ton Orta Afnka'da da nüfuz rekabeti içındeler. Fran-
sa'nın bölgedeki etkinliğinın azalmasına karşılık,
ABD'ninki giderek yayılıyor.
Halen iki ülke arasında en büyük sürtüşme ise NATO
konusunda yaşanıyor. Örgütün askeri yapısına dönme
karan alan Fransa, NATO'nun Güney Kanat Komutan-
lığı'na bir Avrupalı generalın (tercihen Fransız) getirilme-
sini öneriyor. Akdeniz'dekı 6. Filosu'nun denetimıni
Fransız komutanına vermek istemeyen ABD ise, buna
keşinlikle karşı çıkıyor.
Özetle, Batı cephesinde de işler pek yolunda gıtmiyor.
DlŞ BASIN
Türidye'nin generalleri
Turkıye'nır ınatçı
generalleri. Başbakan
Necmettin Erbakan'a istifa
etmesi için baskı
yapıyorlar. Ordunun
eylemlen, parlamenter
demokrasiye yönelik el
altından bir darbe
sayılabilir. Generaller
laikliği ve Türkiye'nın
Batı'yayöneliminı
koruduklannı
vurguluyorlar, ama
ordunun müdahalelen
Türkiye'nin Batıdakı
imajma zarar vermekten
başka bir şeye yaramıyor.
Ordunun son brifing
kampanyası. Erbakan
başbakanlık görev inı laık
koalisyon ortağı Başbakan
Yardımcısı Tansu Çıller'e
bırakmazsa ordunun silaha
başvuracağı v önünde
örtülü bir tehdit taşıyordu.
Gerekçesi ne olursa olsun,
bir demokrasıde ordunun
görevi. başbakanlan
ıstıtaya zorlamak değildir.
Türkiye'nin anayasası,
orduya. laik geleneğin
resmi koruyucusu görev ı
venyor. Ordu bunu gerekçe
olarak kullanarak bugüne
kadar üç darbe yaptı ve bu
darbeler demokrasiyi
zayıflattı. Darbeler, orduya
Kürt sorununa ve Kıbns
gerginliğine yönelik siyasal
çözümlerin önünü tıkama
cesareti de verdi.
Demokrasi üzerindekı
askeri etki, Türkiye'de bir
ınsan haklan sorunu da
yarattı. Ordu. ülkede
yaşanan dar. lıder merkezli
partı sıstemı ve artan v
yolsuzluklar gibi siyasal
sorunlara da çözüm
getiremedi. Ordunun
Erbakan'a yönelik son
baskılan bu zararlı
müdahale geleneğini
güçlendırmekten başka bir
ışe varamayacaktır.
(16 Haziran 1997)
YÖK TARAFINDAN ONAYLI
İNGİLİZCE YÜKSEK ÖĞRENİMDE CİDDİYET VE KALİTE
LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ
1990
GEMİKONAĞI - LEFKE K.K.T.C.
Bilgi için Tel: (0392) 727 73 62 (5 hat) - Fax: (0392) 727 73 70 - 727 75 28
DOĞA İLE BIİTÜNLEŞMİŞ VE EĞİTİME UYGUN BİR KAMPUS ORTAMI