Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 1997 PERŞEMBE
HABERLER
Mehmetçik
Vaktı'na yardım
• İstanbul Haber Servisi -
Işadamı Kadir Has,
Mehmetçik Vakfı'na 2
milyar lira bağışladı. Bağış
çekini l. Ordu Komutanı
Orgeneral Hüseyin
Kjvnkoğlu'na
Selimiye'deki 1. Ordu
Komutanhğı"nda
düzenlenen törenle veren
Kadir Has. miktann az
olduğunu bildiğini, ancak
bağışlannın süreceğıni
söyledi. Kıvnkoğlu da
yaptığı konuşmada. vatanın
bölünmez bütünlüğü ıçin
canını seve seve veren
Mehmetçik ıçin bağışta
bulunan tüm hayırseverlere
ve Kadir Has'a teşekkür
etti.
Askerlere
saldın: 2 şehit
• MESUDİYE(AA)-
Ordu'nun Mesudiye
ilçesinde devriye görevi
yapan güvenlik kuvvetleri
ile teröristler arasında
çıkan çatışmada ikı asker
şehit oldu, 2 asker de
yaralahdı. Olay yerinden
kaçan teröristlenn.
beraberlerinde rehin
aldıklan iki kişiyi de
götürdükleri bildirildi. Bu
arada, çatışma sırasında
yoldan geçen bir
minibüsün şoförü, Melet
Çayı'na atlayarak kurtuldu.
Yetkililer, olayda yaralanan
2 askerin Suşehri Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına
alındığını, yarahlann
durumunun iyi olduğunu
biidirditer.
Behzat Yıldırım
topraga verildi
• İstanbul Haber Servisi-
Küçükyah'da kimliği
belirsiz biri kadın 3 kişi
tarafından "Itırafçılık"
yaptıklan öne sürülerek
öldürülen ÖDP üyeleri
Behzat Yıldınm (32) ve
Devrim Yasemin Ildırten'in
(29) ölümüyle ilgili
soruşturma sürüyor. TKP-
ML/TİKKO davasından 2
yıl Ba>Tampaşa
Cezaevi'nde yatan ve ölüm
orucu eylemine katıldığı
belirtilen Behzat
Yıldınm'ın cenazesi ÖDP
üyelerinin de katılımıyla
Maltepe Başıbüyük
Mezarlığı'nda toprağa
verildi.
Göktepe için
Akşener'e soru
• ANKARA (AA) - DSP
Izmir Milletvekili Hakan
Tartan. lçişleri Bakanı
Meral Akşener'e. gazeteci
Metin Göktepe'nin
öldürülmesi olayına
kanşan polislerin halen
görevde olup olmadıklannı
sordu. Tartan. söz konusu
polislere halen maaş
ödenip ödenmediğinin de
bildirilmesini istedi.
Bilge Erol'a
sopuştunma
• ANKARA (AA)-
Dışişleri Bakanhğı
Sözcûsü Büyükelçi Ömer
Akbel. Almanya'da Milli
Görüş Teşkilatı toplantısına
katılan Türkiye'nin
Marsilya Başkonsolos
Yardımcısı Bilge Erol
hakkında gereken
soruşturmamn
başjatıldığını bildirdi. Erol,
söz konusu toplantıda,
siyasi görüşlerini içeren
konuşmasıyla tepki
görmüştü.
Akire
milyarlık ceza
• ANKARA (AA)-
Ankara 26. Asliye Hukuk
Mahkemesi, bir haberde,
insan hakJanndan sorumlu
eski Devlet Bakanı ve CHP
tstanbul Milletvekili Algan
Hacaloğlu'nun kişilik
haklanna hakaret edildiği
gerekçesiyle. Akit
gazetesini 1 milyar lira
manevi tazminat ödemeye
mahkûm etti.
ANAP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Demirel'den hükümeti kurma görevini istedi
Ydmaz'a DSP ve CHP desteği
ANK\R\(Cumhuri>ıetBürosu)-ANAP
Genel Başkanı MesutYılmaz, alternatif hü-
kümet için Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne
çıkmadan önce son bir tur atarak, DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit, CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal ve DYP'li muhaliflerden
DenizliMilletvekilı HahıkMfiftüler ıle gö-
rüştü. ANAP kurmaylan, yeni hükûmet ara-
yışındaki dengelerin Cumhurbaşkanı Sü-
kyman DemireT in görev lendirmesinden et-
kileneceğini vurguladılar.
Yıimaz. Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın istifasını sunmak üzere Köşk'ten
randevu almasının ve Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel'ın lıderlerle görüşme prog-
ramını açıklamasının ardından alternatif hü-
kûmet için muhalefet liderleriyle dün görüş-
tü. Yıimaz, dün akşam saatlerinde konu-
tunda DSP lideri Ecevıt ile buluştu. Yakla-
şık 45 dakika süren görüşmenin ardından
Ecevıt. "Bizim anlaytşımıza göre başbakan-
hk göre>i \ ılmaza verümeli. RP'siz hükü-
met kurulmalı" dedı. Yıimaz da, yenı hü-
kümet oluşumu konusunda Ecev it ile uzlaş-
ma ıçinde olduğunu belirterek. mutabakatı
genişletme arayışında olduklannı söyledi.
Daha sonra eşi Berna Yılmaz'la TBMM
Başkanı Mustafa Kalemli'nin kızının nişan
törenine katılan Yıimaz. dün saat 21.30'da
CHP Genel Başkanı Baykal ile bir araya
geldi. Yıimaz ile Baykal'ın görüşmesi, yak-
laşık 1 saat 10 dakika sürdü. Yıimaz, gö-
rüşmeden sonra yaptığı açıklamada, çok
güzel bir görüşme yaptıklannı kaydederek
"Bugünkü hükümetin makyaj değişikliği
ile devamını önleme konusunda sorumlulu-
ğumuzun bilincindeyiz"' dedı. Yenı hükü-
met modelı ile ilgılı görüşlerini Baykal'a
aktardığını bildiren Yıimaz. "Yeniohışum
Oğretmen Yücel Kuşdemir. Ecevit'e, "fte olursun. ayağının alnnı öpeyim. Eğitimle
uğraşın. Bir egitimci olarak yarvanyorum. Nesil elden gjdiyor" dedi. (Fotoğraf: A A)
için fikir birliği içindeyiz" diye konuştu.
Yıimaz. Baykal'ın elıni taşın altına koyup
koymayacağına ilişkın soruya da "Sayın
Bavkal'ın yeni oluşum konusunda sorum-
luluk alacağına ilişkin oiumlu izknim al-
dım" karşılığını verdi. Yıimaz. bir başka
soru üzerine DYP'den fire beklemedığını
belirterek "İktklar millervekilkrinin bu se-
fer ülkenin çıkarlannı ön plana aiacak dav-
ranışlar içinde olacağını umuyorum. Bu ko-
nudaki cesaret verici gelişmderi sizler de
görüyorsunuz" diye konuştu.
CHP lıden Ba\kal da hükümetin istifa-
sı ıle yenı bir dönem başladığını, Cumhur-
başkanı'nın yenı hükümet arayışı ile ılgilı
temaslara bugün başlayacağını anımsattı.
Baykal. " İ Ikeyi bûyük sıkıntılaria karşı
karşıya bırakan, vönetim yeteneğini kay-
bettiği ortaya çıkan hükümetin göriintü de-
ğişikliği ile > oluna devam etmesini kabul et-
mekmümkündeğirdedı. Baykal, REFAH-
YOL hükümetınin YOLREFAH şeklınde
devamının çok daha ağır biçimde sıkıntı-
lar yaratmasının kaçınılmaz göründügünü
söyledi. Cumhurbaşkanı ıle sıyası parti li-
derlerınin yapacağı görüşmelerden RE-
FAHYOL'un YOLREFAH olarak devam
etmesine olanak tanımayacak sağlıklı bir
oluşumun olup olmadığının görüleceğıni
kaydeden Baykal, ."Biz böyle bir oluşum-
dan mc'mnunlukduyanz"*dedı Yıimaz ile
görüşmesinin çok yararlı geçtiğini belirten
Baykal, yeni oluşumda sorumluluk alıp al-
mayacağına ilişkin bir soru üzerine. "Ha-
yır, böyle bir açıklamam yok. Böyle bir ka-
rar noktasında değiliz"dedı
Baykal. Cumhurbaşkanı'ndan hükümet
kurma görevini Yılmaz'a vermesinı isteyip
istemeyeceğıne ilişkin bir soruya karşılık
da "Ben Cumhurbaşkanı'na bugünkü hü-
kümetin nitelikdeğişikliği ilej oluna devam
etmcsinin yanlış olacağını anlatacağun"
karşılğını vermekleyetındi. Baykal bir baş-
ka soru üzerine de DSP Genel Başkanı Ece-
vit'in, kendısini telefonla arayarak yeni
oluşuma destek ıstediğıni söyledi.
Alternatif hükümet arayışlannda DYP'li
muhaliflerin sayısı önem taşıyor. RP. DYP
ve BBP'nin TBMM'deki toplam sandalye
sayısı 280'i buluyor. Koalisyon ortaklan,
RP'den istıfa eden iki millervekilinın des-
teğıyle güvenoyu rakamının 282'ye çıkma-
sını hedefliyor. Alternatif hükümetin güve-
noyu alabiİmesi için ANAP (129), DSP
(67).CHP(49).DTP(7)vebağımsızlardan
13 milletvekilıyle 265 rakamına ulaşan mu-
halefete DYP'den en az 11 parlamenterin
desteği gerekiyor.
Yıimaz. RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'ın ıstifasından önce grup toplan-
tısında, Türkiye'nin içinde bulunduğu du-
rumdan çıkmasının tek yolunun genış ta-
banlı uzlaşma hükümeti olduğunu belirte-
rek. Demirelden hükümeti kurma görevi-
ni kendısine vermesini istedi.
Muhsin Yazıcıoğlu / Ülkü Ocakları'ndan hükümete
'Demokrasi havarisi'nin
geçmişi çok karanlık
HALİL NEBİLER
REFAHYOL hükümetınin ki-
litlenmesi üzerine YOLREFAH
hükümetine, "demokrasinin ak-
samaması adına" destek veren
Büyük Birlık Partısı Genel Başka-
nı Muhsin Yazıcıoğlu. özellikle
REFAHYOL hükümetiyle Genel-.,
-kurmay arasmdakı ilışkilerin sert-
leşmesinden sonra askerlere kar-
şı yaptığı çıkışlarla iyıce gündeme
gırdi Demeçlenyle kendisini par-
lamenterdemokrasinin koruyucu-
su gibi göstermeye çalışan Muh-
sin Yazıcıoğlu'nun. 18 yıl geride
kalan bir başka kişiliği daha var.
Yazıcıoğlu, Ülkü Ocaklan'nm
1977-1978 yıllannda Genel Baş-
kanlığı'nı yaptı. Clkücü Gençlik
Demeği Genel Başkanı ve Ülkü
Ocaklan Genel Başkanı olduğu
dönemlerde ülkücülenn işlediği
binlerce cinayetm bir bölümünün
sorumluluğu, bombalamalar, kat-
liamlar nedeniyle Ankara Sıkıyö-
netim 4. Kolordu Askeri Mahke-
mesi'nde idam talebiyle yargıla-
nan, 1981 Şubatı'yla 1987 Nisa-
nı arasında yedi yıl Mamak Aske-
ri Ceza ve Tutukev i'nde yatan Ya-
zıcıoğlu, Sıvas'tabaşlayan ülkücü
eylemcıliğini 1981 yılının Şubat
ayına kadar Ankara'da sürdurdü.
Harekette sözü geçen kişi olmaya
başladığı 1975'lerden sonraki dö-
nem. 12 Eylül darbecilen tarafın-
dan 1983 yılında yayımlanan ün-
lü "Beyaz Kitap"ta şöyle anlatılı-
yor. "İ975-1978 sıkvyönetim ön-
cesi dönem de dahil 11 Nisan
1983"e kadargeçen dönemdeolay-
larda 5 bin 634 kişi yaşamını > itir-
di, 11 bin 286 kişi yaraJandı."
Beyaz Kitap'a göre Yazıcıoğ-
lu'nun sözünün geçtıği dönemde
silahlı şiddet olaylannda 5 bin ki-
şiden fazla ölü. 10 binden fazla
yaralı vardı. Yazıcıoğlu, bu olay-
lann önemli bir bölümünde mili-
tan veyakarar verici olarak yer al-
dığı için idam talebiyle yargılan-
dı.
Cezaevinde kendisini devlet ta-
rafından kullanılmış hissetti ve
daha cezaevinde yatarken alışıl-
m|ş,MHP'lüikten uzaklaştı, Ül-
kücülük kavramını terk etti ve
"Njzam-t Âlem ve İlahi Kelimerul-
lah" (Allah'ın kelamını yayma ve
dünyada onun düzenini hâkim kıl-
ma) ülküsü olarak özetlenen şeri-
atçı çizgiye kaydı. Büyük Birlik
Partisi'ni kurdu.
Yazıcıoğlu, 1981 yılı Şubat
ayında MHP ve Ülkücü Kuruluş-
lar davası nedeniyle tutuklanıp
yargılanmaya başlandı. Yazıcıoğ-
lu hakkında iddianamede şu bılgi-
lere yer veriliyor:
"Muhsin \azıcıoğlu: 1975yıhn-
da Clkü Ocaklan Derneği 2. Baş-
kanı. 1977 yıLnda ÜlkücüGençlik
Derneği'nin Genel Başkanı ve Ni-
san 1978 yıhnda da ÜGD'nin Ge-
nel Başkanı olarak görev yapmış-
ür. Türkmen Onur'un başkanlık
yaptığı ve gençlik örgütierini yön-
lendiren .\nkara komitesinde yer
almışnr. Örgürün parasal kayna-
ğını sağlamış. bunlarla silah edin-
miş. 12 Eylül 1980 harekâündan
sonra saruk Atilla Engür. Hasan
Çağlayan ve Sahir Solmaz'la bir-
Bkte silahlann bir kısmınuı balis-
tik izlerini alefle yok ederek. top-
rağa gömmek suretiyle saklamış-
ür. Silahlı eylemlere girişen \e ka-
çak durumda bulunan militanla-
ra parasal yardımda bulunmuş.
bunlann saklanmasında, zorunlu
halkrde tesliminde söz sahibi ol-
muştur."
7 Ekim 1980'de avukatı Seyfı
Seyhanın da taruklığında itiraf-
larda bulunan Mustafa Pehliva-
noğlu. Muhsin Yazıcıoğlu'nu şöy -
le anlatıyordu:
"._ Şûndiye kadar bu dernek-
lerdebaşkanhkyapan Muhsin Ya-
zıcıoğlu ve Abdullah Çatlı benim
gördüğüm kadanyla en faal bas-
kanlardı.Genel Başkanhksıfab oİ-
mayan Muhsin Yazıcıoğlu perde
arkasından örgütü yöneten kişi-
"Olayiarda kullamhm-silahlar
tcşkilafta pis silah otarafrttdlandı-
rümıştır. Bu silahlann el değiştir-
mesi ve taşraya gidip gelmesi genel
merkezdeki genel başkanın emir
ve direktifleriyle yürütülür. Bu
emir\« direktifi verenler.eylemle-
ri yönlendirenler Abdullah Çath,
Muhsin Yazıcıoğlu. Şe\ kat Cetin
ve Esat Bütün'dür."
Ülkücü Gençlik Derneğfnin
12 Eylül öncesinde bir dönem hu-
kuk masası şefhğinı yapan, daha
sonra MHP ve ülkücülerle ilgili
olarak bildiklerini anlatıp Alman-
ya'ya giden Ali Yurtaslan'ın iti-
raflannda, Muhsin Yazıcıoğlu ci-
nayet ve bombalama emirleri ve-
ren. soygun çetelen kuran bin ola-
rak anlatılıyor. Yurtaslan'ın itiraf-
lannda. 1978sonlanndaBalıkesir
Cezaevı'nde ülkücülerce çıkan-
lan ısyan şöyle yer alıyor:
"Burada isyan Muhsin Yazıcı-
oğlu'nun em riyleçı kan Imıştı. Ön-
ce cezaevinde de\rimciler,Ülkücü
İşçikr Derneği üyesi Bakı Yeşiloğ-
lu'nu öklürdüler. Genel merkezde
otururken bir gün Bahkesir ÜGD
Başkanı'nı Ankara'va çağırdılar.
Erdem Şenocak \e Şevket Çetin
de vardı. Muhsin YazKioğlu,' Bu-
nun öcü alınmalıdır" dedi. Bunun
üzerine cezaevinde isyan çıkanl-
dı. Haürladığıma göre iki, üç kişi
öldürüldü. Baki'nin öldürülme-
sinde solculara \ardım eden baş-
gardiyan da öldürüldü. C Ikücüle-
rin bumu bile kanamamıştı."
SÜRECEK
'Aceleseçime hayır
y
DSP Ankara İl Örgütü'nün ardından. İstanbul İl Başkaniığı
da, "REFAHYOL ile acele seçime hayır" imza kampanyası
başlarü. DSP İl Başkanı Mehmet Yüceer, "Türkiye'nin
REFAHYOCdan bir an önce kurtulmasını ve Meciis'te
laikJiği benimsemiş tüm partilerin katılımıyla bir ulusai
uzlaşma ve çöziim hükümeti kuruhnasım istiyoruz" dedi.
TBMM'ye iletilmek üzere "REFAHYOL ile acele seçime
hayır" kâmpanvası başlatan DSP İstanbul İl Başkaniığı, dün
Taksinı Cumhuriyet ,\nıtı'na çelenk koydu. Aruttaki törene
katılan ve aralarında DSP İl Başkanı Mehmet Yüceer, eski
DSP Milletvekili Mustafa Sangül \e tiyatro sanatçısı Selçuk
Lluergüven'in de bulunduğu yaklaşık 200 kişilik grup,
"Türkiye laiktir. laik kalacak". "Erbakan İran'a" ve "^ır
vur inlesin. hacı-bacı dinJesin" sloganlan atb. Törende
konuşan DSP İstanbul İl Başkanı Mehmet Yüceer, Türkiye'de
hükümete karşı güvensizliğin en yüksek seviyeye çıktığııu
beh'rterek, "Bu hükümetin uygulamalan sonucunda işçiler.
esnaf. işadamlan. sml toplum örgütJeri ve ilk defa askerier
rahatsı/lıklannı \ üksek sesle dile eetirir hale gelmişlerdir"
dedL (Fotoğraf: İPEK YEZDANI)
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
CHP, 1977 seçimlerinde yüz-
de 41.8 oy almıştı. 0 dönemde
yükselen sol hareket, parla-
mentoya bu oy yüzdesiyie yan-
sımıştı. Bülent Ecevit önderli-
ğindeki sosyal-demokrat hare-
ket, bu iktidar dönemini iyi de-
ğeriendiremedi. CHP'nin başa-
nsızlığında kendi hatalannın ya-
nı sıra, ABD ile Sovyetler ara-
sındaki hegemonya kavgası da
büyük rol oynadı.
Sovyetler'in burnunun dibin-
de yükselen bir sol hareket ve
iktidan elinde tutan bir sosyal-
demokrasi, ABD'nin nüfuz
alanları açısından ciddi birteh-
dit kabul edilmişti. Büyük siya-
si cinayetler, 1 Mayıs provokas-
yonu, bilinçli tırmandınlan iç
gerilim, askeri darbe yoluyla
solun önünü kesmeyi amaçla-
yan girişimlerdi. 12 Eytül müda-
halesi bu hedeflerin sonucu
gerçekleştirildi.
O gün bugündür Türkiye'de
solun yıldızı partamadı. Sovyet-
ler Birliği'nin dağılması bu gidi-
şi daha dramatik hale getirdi.
Komünizmin gündemden çık-
Deniz Baykal'ın Vizyonu
masıyla, bu kez de "bölücülük
tehlikesi" baş köşeye oturtul-
du. Sosyal-demokrasi, Kürt
sorununda milliyetçi bir solcu-
luk olarak arada kaldı. Güney-
doğu'daki savaş, onları şaşkı-
na çevirdi, sosyal-demokrat li-
derier devletin kanatlannın al-
tına sığınarak varlıklarını koru-
maya çalıştılar. Bölünme bu sa-
ğa kayış içinde kalıcılık kazan-
dı.
Çöküş, sosyal-demokrasinin
yeni bir lider yaratamamasının
ana nedeniydi... 1960'lann so-
ğuk savaş döneminin siyaset-
çileri, yeni bir atılım olmadığı
için koltuklannı koruyabildiler.
Deniz Baykal, Bülent Ecevit,
yirmi yıldır hemangi bir başarı-
ya imza atmadıkları halde ken-
di küçük partilerinin iplerini el-
lerinde tutabildiler.
Solun şansının arttığı yeni bir
döneme girdik. Dünyada ve
Türkiye'de sola olan ihtiyaç ar-
tıyor. Merkez sağın, siyasi is-
lamla mücadelede fos çıkma-
sı, yıllardır Türkiye'yi yöneten
sağcı partilerin dağılmanın eşi-
ğine gelmesi, solun önünü açı-
yor. Yalnız sosyal-demokrasi
değil, sosyalist hareket de bir
canlanma içinde. Sıyası İslamla
mücadele, devletin kiıienmesi
ve artan barış ıhtiyacı, solun
gündeme gelmesinin en
önemli nedeni.
Soldaki bu yükselişi gören
merkezi devlet guçlerınin de bu
gelişmeyi kontrol altında tuta-
bilmek amacıyla sosyal-de-
mokrasiyi kollamaya karar ver-
dikleri anlaşılıyor. Medya da
CHP'ye ve Deniz Baykal'a son
dönemde sıcak yaklaşıyor,
destek venyor. Baykal, kendi-
sinin bile beklemediği şekilde
bir ilginin odağı haline geldi.
Deniz Baykal, denenmiş bir
politikacıydı. 1970'lerde CHP-
MSP hükümetini bozup erken
seçim hesabını ortaya süren
oydu. Bu yanlış hesap, yıllarca
Milliyetçi Cephe hükümetleri-
nin kurulmasına neden olmuş-
tu. 1995 Aralık'ında DYP- CHP
koalisyonunu, Tansu Çiller'in
tam köşeye sıkıştığı bir anda
bozup, Türkiye'yi gereksiz bir
erken seçime zorlayan da Bay-
kal'dı. Bugünkü TBMM tablo-
sunun ortaya çıkmasının en
büyük sorumlulanndan birisiy-
di.
Medyanın desteği ve devle-
tin merkezi güçlerinin iteleme-
siyle kamuoyu yoklamalarında
birkaç puan kazandığının söy-
lenmesi, son seçimlerde bara-
jı zar-zor aşan Baykal'ın hava-
sını değiştiriverdi. Hemen se-
çim istemekle kalmadı, RE-
FAHYOL hükümetine karşı ku-
rulacak bir koalisyona da des-
tek vermeyeceğini ilan etti.
Baykal'ın havasının değiştiği
hissediliyor.
Önceki gece Pınar Tü-
renç'in Interstar TV'de yayım-
lanan programında sosyal-de-
mokrat kimliğiyle tanınan işa-
damı İshak Alaton'un sorusu-
na verdiği yanıt, hayal kırıklığı
yaratacak cinstendi. Alaton'un
sorusu, "sol rûzgâr" üzeriney-
di. Alaton, Baykal'dan, Ingilte-
re'deki Blair örneğinden yola
çıkarak program ve ekip olarak
ne gibi çalışmalar yaptıklarını
anlatmasını istedi. Baykal, Ala-
ton'un bu çok yerinde sorusu-
na hakaret dolu bir cevap ver-
di. Bu sorunun züppelik oldu-
ğunu söyleyen Baykal, laiklik
üzerine hamasi bir nutuk attı.
Alaton'un yüzüne dönen ka-
meralar, onun aldığı cevap kar-
şısındaki şaşkınlığını yansıtı-
yordu. Alaton'un sorusu önem-
liydi, solun geleceğini ilgilendi-
riyordu.
Baykal'a, kendini ve projele-
rinı anlatması için olanak yara-
tıyordu. CHP liderinin cevapla-
n, neyazık ki umutsuzdu. Bay-
kal'ın değişmediğini ve yeni ge-
lişmeleri anlayamadığını kanıt-
lıyordu. Bir havaya kapılmıştı,
gördüğü ilgiyi hazmedemiyor-
du.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Ne Kadar Teknik'siniz?
Evinizdeki teknik sorunları çözer, hatta bu sorun-
lara özgün çözümler üretir misiniz? Örneğin en
azından lavabo vb. tıkandığı, musluk akıttığı za-
man, sistemlerin nasıl çalıştığını inceleyip açmasını
takmasını minik tamirlerini yapar mısınız? Yaşadığı-
nız ve bulunduğunuz mekânları inceleyip, gereksi-
nimlerinize uygun çözümler aradığınız ve öneriler
geliştirdiğiniz; örneğin gereksıniminize uygun bir
dolap, masa vb. tasarlayıp en azından yaptırdığınız
olur mu?
Yani amatör bir tasarımcı ve bir mühendis gö-
züyle, hayatınıza, çevrenize bakar mısınız?
Konumuz, yine teknoloji.
Geçen haftaki yazıda, TÜBjTAK, TTGV ve TÜSİ-
AD'ın "Türkiye Teknoloji Ödülleri" koyduğunu
duyurmuş ve amacın teknoloji üretimi bakımından
"sıfıra yakın biryerde" bulunan ülkemizde, işadamı-
nı, şirketleri, sanayicıyi yaratıcılığa, araştırma-geliş-
tirmeye yöneltmek ve Türkiye'nin rekabetçi gücünü
-bu arada gelirini/kazancını- arttırmak olduğunu
yazmıştık.
Bugünkü yazıda ise merak ettiğimiz, Türkiye'nin
-dünya çapında üretim/tasanm yapan bazı şirketle-
rimiz olmasına rağmen-, teknoloji bakımından niçin
sıfıra yakın birye'rde bulunduğudur.
Bu sorunun yanrtı, acaba, Türk insanı ve top-
lumsal örgütlenme olarak Türkiye'nin, sorun çöz-
mede başansız olmasında mı aranmalıdır? (Hangi
sorunlarımız çözülebiliyor'u yanrtlamaya çalışın!)
Sorun çözme ile teknoloji arasında çok sıkı bag
var. Çünkü teknoloji, sorun çözmenin ta kendisidir.
Eğer kişi olarak en basit düzeydeki teknik sorun-
ları çözmede hiçbir çabamız yoksa, bu eğilimin
toplum boyutundaki yansımasının, teknolojiye uzak
bir toplum yapısı şeklinde olması da doğaldır.
Konu ıle ilgili bir arkadaşım şu noktaya değindi:
Osmanlı ve hatta Cumhuriyet döneminde bile, bü-
tün teknik mesleklerin sahiplerı Ermeni ve Rum
yurttaşlardı. Ermeni ustaların namı hâlâ sürmekte-
dir. Ve artık kalmadıklarından yakınırız. Onların,
toplumun, günlük hayattaki teknik bütün sorunlan-
nı, hem de yaratıcılıklarını işin içıne katarak çöz-
düklerini anlatınz.
Toplum, bu geleneği üstlenecek ve sürdürecek
bir örgütlenmeyi başaramadı... Örneğin Ege'de es-
ki Rum evlerinin hepsinde özel havalandırma sis-
temleri olduğu belirtilir. Bir boru, bir kanal, baca vs.
ile evin içi havalandırılırdı. Türklerin eline geçince
de bu sistemler kapatılarak iptal edildi.
Insanımız, yahu bu bacalar, bu kanallar ne
işe yanyor, sorusunu bile sormadı.
Okul kitaplanmızda -ilk, orta ve lise- tasanmla,
mühendislikle, teknik çözümler ve anlayışlarla ilgili
hiçbir şey yok. Yaratıcı becerilerı ön plana geçire-
cek ve öğrencinin ilgisini uyandtracak bir şey bul-
mak mümkün değil, kitaplanmızda.
Örneğin, öğrencilerimize, örneğin resim dersinde
niçin sandalye çizdirmeyiz ve yeni sandalye model-
leri üretmeleri gibi bir problem vermeyiz?
• • •
Teknoloji Ödülleri koymak, sanayicıyi teşvik et-
•" n*k
;
açısından önemli olacaktır. Ancak, bu üikeye
ve bu ûlkenin insanına teknik, teknolojik, tasanmcı
becerıler kazandırmak ve teknoloji üretiminin altya-
pısını hazırlamak için, ödül koymanın ötesinde çok
daha fazla ış yapmak gerekiyor.
Düzertme: Geçen hafta "Teknoloji Büyük Ödülü,
bir kuruluşa verilecek (yanm milyar TL). Teknoloji
Teşvik ödülleri ise daha küçük kuruluşiara veya ki-
şilere 3 ürün için verilecek (75 milyon TL)" şeklinde
yazdım. Bu doğru değil. Söz konusu parasal de-
ğerler, ürünlerini teknoloji ödüllerine aday göstere-
cek kişi ve şırketlerin ödeyeceklerı miktarlardır.
Doğrusu da, zaten, Teknoloji Ödülü'nün daha çok
onursal bir özelliği olmasıdır.
• • •
Not:
(Çiller'in kuracağı hükümet güvenoyu alır mı,
dersiniz? Alır! Niçin almasın? Türkiye'de iktidanyla
birlikte, ilkesizlikten ahlaksızlığa kadar her konunun
bu kadar dibe vurduğu ve iktidar olabilmek için de
her şeyin göze alındığı bir dönemde, Çiller hükü-
meti güvenoyu almayacak da ne zaman aiacak?
Alması, eşyanın tabiatına uygundur. Peki, muhale-
fet hükümet kurabilecek mi? Kuramayacak! Niçin
kurabilsin? Daha doğrusu, NE İÇİN, hangi maksat-
la hükümet kuracak?
Bunlann tersi olursa, sıyasette minik umutların
içimde yeniden canlanma olasılığı umudu var!)
Yüksekova Cetesi davası
îtirafçı Bilgiç'e
polisten rüşvet iddiası
Dİ\ARBAKIR (Cum-
huriyet Bürusu) -Yükseko-
va çetesi davasında Necip
Baskın'ın kaçınlması olayı
ile ilgili 3 özel tim mensu-
bu ve 5 geçici köy korucu-
suyla birlikte yargılanan P-
KK itırafçısı Kahraman
Bilgiç. ifadelerini gen al-
ması için polislenn ceza-
evinde kendisine 100 bin
mark rüşvet teklif ettiğini
öne sürdü. Diyarbakır 1
No'lu Dev let Güvenlik
Mahkemesi'nde yapılan
duruşmaya Kahraman Bıl-
giç'in yanı sıra özel tim
mensuplan Fatih Özhan.
Yusuf Azmi Ay dın. Abdül-
kerim Özcük ile köy koru-
cuları Osman Özpazar,
Necmettin Hazeyi. Abdül-
kadir Bayram. Mehmet
Emin Ergen ve Osman Er-
gen katıldı. Iddianameyı
okuyan DGM Savcısı. sa-
nıklann "suç işlemek için
çete oluşturmak. çete oluş-
turup fidye almak için
adam kaldırmak" suçla-
nndan toplam 535 yıl ağır
hapis istemıyle yargılan-
malannı istedi.
Sanık avukatlan ise mü-
vekkillerinin masum ve
suçsuz olduğunu bir kez
daha tekrarlayarak tahliye-
lenni talep ettiler.
Daha sonra söz alan
PKK'li itırafçı Kahraman
Bilgiç, ıfadelerinden vaz-
geçmesi için kendisine bü-
yük miktarda para teklif
edildiğini öne sürerek şun-
lan söyledi: "Aynı ceza-
evinde kaldığım özel tim
komiseri Fatih Özhan ve
polis memuru Yusuf Azmi
Ay dın. benünle görüşmek
için cezaevi müdürüy le ha-
ber gönderdüer. Müdür de
bana görüşmek isteyipiste-
mediğimi sordu. Bende
ona. 'Şayet can güvenliği-
mi sağlarsanız ve onlar da
benimle görüşmek istiyor-
sa neden olmasın' dedim.
Daha sonra özel bir koğuş-
ta bir araya geldik. Komi-
ser Fatih. Yüksekova çetesi
ile ilgili ifadelerimi geri al-
mam için bana 10 bin mar-
kı peşjn olmak üzere top-
lam 100 bin mark verme
teklifınde bulundu. Hatta
bana, "Sen ifadelennı kal-
dır. bız dışan çıktıgımızda
sana burada bakanz. Ben
tayini mi Mıdyat'a çıkartıp
seninle bızzat ılgilenirim'
dedL Ancak ben bunlann
hiçbirini kabul etmedim."
Özel tim polıslen. Bil-
giç'in bu ifadeleri karşısın-
da sessiz kalırken duruşma
Necip Baskın'ın dinlenme-
sı için ileriki bir tarihe er-
telendı.