Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 HAZİRAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
RP gergin
Menderes
ekibi
istifayı
tartışıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - REFAHYOL or-
taklannın üzerinde anlaştık-
lan ve 18 hazıran çarşamba
günü Başbakan Necmettin
Erbakan'm görevinden isti-
fasıyla işlemeye başlaması
planlanan takvim, RP'de iç
tartışmaya yol açtı. Parti
içındeki bazı radıkal isimler,
Erbakan'm istifasına karşı
çıkarken Istanbul Milletve-
kıli ve grup sözcüsü Süley-
tnan Arif Emre, "tstifa de-
mokrasiyi yaşatmak için"
dedi. Gelışmelerin, Istanbul
Milletvekıli Aydın Menderes
ekibinde bölünmeye yol aça-
bileceği belirtildi. Menderes
ekibınden Ankara Milletve-
kili Şaban Karataşın ıstifa-
nın eşiğinde. Devlet Bakanı
Gürcan Dağdaş'ın da bir çı-
kış hazırlığı içinde olduğu
bildinldı.
Erbakan'ın güvenoylama-
sindan önce SPY'nin TB-
MM'den geçirileceği ve Dı-
şişleri Bakanlığı'nın RP'ye
verileceğı yolundaki sözlen
partınin radıkal ısimlerini ra-
hatlatmadı. Aralannda Dev-
let bakanlan Fehim Adak ve
AbdullataGülile Genel Sek-
reter Oğuzhan Asilriirkün
de bulunduğu bazı RP'liler,
önceki gün yapılan toplantı-
da Erbakan'ı. istifasının ar-
dından daha SPY'nin görü-
şülmesi aşamasında bunalım
yaşanacağını DYP'nin yan
çizeceğini belirterek uyardı-
lar.
RP grup sözcüsü Süley-
man Arif Emre, ikı lıderin
yaptıklan anlaşmanın BBP
desteklemese de geçerli ol-
duğunu ve Erbakan'ın belir-
lenen tarihte başbakanlıktan
istıfa edecegini söyledi. Em-
re, "Emanet sahibine tevdi
edilecektir.Çogunluk kalma-
dıgı halde direnilmesine ihti-
mal verivor musunuz" dıye
konuştu. Erbakan'ın. "De-
mokrasiyi yaşatmak için isti-
fa edeceğinr öne süren Sü-
leyman Arif Emre. "RP'tıin
antidemokratik çözütne da-
vetheçıkaranlann >ollannm
kesilmesi için fedakârlık yap-
maya kararverdiğini'" söyle-
di."
Emre, ANAP, DSP ve
CHP'yi "darbetahrikçüiğr
yapmakla suçladı. ANAP'ı
sol partıler arasında sayan
Süleyman Arif Emre. tahrik
ve teşviklerle yapılan 27 Ma-
yıs, 12 Mart ve 12 Eylül mü-
dahalelerinin ülkede istikrar-
lı bir tablo oluşmasını engel-
lediğıni belirtti.
Çiller'ın başbakanlığında-
ki bir hükümete güvenoyu
vermeyeceğini açıklayan Şa-
ban Karataş, "Arada kal-
mam. Benim için evet ya da
hay ır vardır. Böyie bir hükü-
mete kabuloyu vermeyeceği-
me göre ret oyu kullanaca-
gım. Bir partinin içinde kalıp
o partinin izlediğipolitikanın
tersiniyapmakdoğru olmaz.
Oyuma sahip çıkarun ve isti-
fa ederim" diye konuştu.
Başbakanlık değışıminin ve
ardından seçime gidilmesi-
nin ülkedeki gerilimi gıder-
meyeceğini savunan Kara-
taş, "Emanetbir an önceTB-
MİVÎ'yeverilmelive yumuşa-
mayı sağlayacak bir hükü-
met oluşturulmab" dedi.
Yazıcıoğlu
BBP yine
'RP' dedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-REFAHYOL'un de-
yamı konusunda 8 milletve-
kiliyle kilit partı konumuna
gelen BBP'nin Genel Başka-
nı Muhsin Yazıcıoğlu, Tansu
Çiller'in başbakanlığındaki
bir hükümete içeriden ya da
dışandan destek verme ko-
nusundaki karannı henüz
netleştirmediğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ile yaptığı görüşme-
den sonra, RP'siz hükümet
seçeneklenne sıcak bakma-
dığını kaydeden Yazıcıoğlu.
Türkiye'ye en uygun mode-
lin, RP-ÂNAP-DYP hükü-
meti olduğu görüşünü savun-
du.
Yazıcıoğlu. RP için "6mil-
yon insanın oyunu alnuş bir
partiye Kunta-Kinte muame-
lesiyapuamaz" diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nin siyasetin içinde gibi
davranmış olmasının orduyu
yıprattığını kaydeden Yazıcı-
oğlu, Türkiye'nın darbeleri
tarihe gömdüğünü savundu.
DSP lideri Ecevit, Tarsus'ta 'CHP'yle seçimde değil, Meclis'te birlik' isteklerini yineledi
'REFAHYOL tiİkendfSELAHATTtN ÖZBOZKURT
TARSLS-DSP
Genel Başkanı
Bülent Ecevit,
"REFAHYOL
tükendi, ama
işbaşuıda devleti engellemeye
devam ediyor" dedi.
Laikliği benimseyen tüm
partilerin katılımıyla kurulacak
bir çözüm hükümeti
istediklerini söyleyen Ecevit,
CHP ve Genel Başkanı
BaykaTı eleştirdı.
Ecevit. partisinin Tarsus ilçe
örgürü tarafından düzenlenen
-Demokratik Sol tktidarla
Huzuriu Türkiye'' mitinginde
yaptığı konuşmada,
Türkiye'de ilk kez bir
hükümetin devlet, adalet, işçi.
'CHP'yle hayal kurulur' DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Tarsus
mitinginde ilk kez bir hükümetin toplumun bütün kesimlerini karşısına aldığını
vurgulayarak CHP'ye sert eleştiriler yöneltti. Ecevit, CHP'nin sosyal
demokratlıkla bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, "CHP'den gelen teklifle
hükümet değil, ancak hayal kurulur" dedi.
ordu ve işveren kesimıyle karşı
karşıya geldiğıni belirtti.
Cumhuriyet Alanf nda vaklaşık
5 bin kişiye hitap eden
Ecevıt'in sözleri "Başbakan
Ecevit", "Türkiye seninle gurur
duyuyor", "Tek yol demokratik
sol", "Türkiye laiktir, laik
kalacak", "Hacı-bacı dediler,
hakkımızı yediler", "Ecevit
nerede biz oradayız"
sloganlanyla sık sık kesildi.
Ecevit, 1995'te bu hükümete
Refah Partisi'nin girmemesi
için DSP'nin elinden geleni
yaptığını. ANAYOL'a güçlü bir
hükümet kurulması için
dışardan destek verdiğini,
ancak buna DYP ve CHP'nin
karşı çıktığinı anlattı.
Ecevit. Çiller'in üç günlük
başbakanlığı uğruna Refah
Partisi'ne siyasi rüşvet
verdiğini, REFAHYOL'u
dinltebilmek için erken seçime
gitmek istediklerini kavdederek
"Türkiye'nin şu anda erken
seçime ihtiyacı yoktur. Ancak
Türldye'yi huzura
kavuşturacak. geniş tabanlı ve
güçlü bir hükümete ihtiyaç
vardır. Bu hükümetin içinde
RP olmayacaktır. Türkiye
demoratik sol iktidarla huzura
ve aydınlığa kavuşacakür" diye
konuştu.
CHP lideri Baykal'm "RP-
DYP seçim ittifakı yaparsa
CHP'nin oyu artar" sözlerini
de eleştiren Ecevit, Türkiye'nin
düzlüğe çıkmasının güçlü bir
iktidarla olanaklı olduğu
görüşünü yineledi. CHP'yi sert
bir dılle eleştiren Ecevit, DYP-
CHP hükümetleri döneminde
büyük kentlere göç
yaşandığını, Güneydoğu'da
terör ve açhk yüzünden göç
eden insanlara dev letin sahip
çıkmadığını, bu yüzden
kitlelerin Refah Partisi'nin
tuzağına düştüğünü kaydetti.
Ecevit, şunlan söyledi:
"CHP döneminde gizli işsiz
sayısı hızla arttı. Enflasyon
onlaruı döneminde yüzide
yüzün üstüne Baykal'la çıktı.
Yolsuzluk. çeteler, o dönemde
arttı. Cezaevleri CHP ve
SHP'nin elinde>ken PKK-
Hizbullah karargâhı haline
geldi. Çeteler o zamanda kök
saldı. Kusura bakmasuılar,
CHP'nin sosyal demokratlıkla
ilgisi yok. Tertemiz bir parti
isteyen CHP'lilere gönlümüz de
açık, kapımız da açık. Tüm
engellemelere rağmen
Türkiye'de DSP en hızlı gelişen
partidir."
Cindoruk
'ABD'ye
gidin ve
gelmeyin'
İstanbul Haber Ser-
\isi- Demokrat Türkiye
Partisi Genel Başkanı
Hüsamertin Cindoruk,
halkın bu ülkeyi kimin
yönettiğini merak etti-
ğini belirterek Genel-
kurmav'ın, hükümetin
ortağı haline geldiğini
söyledi.
Cındoruk. "Türkor-
dusu ile gurur duydu-
ğunu" söyleyerek "Ya-
şavar ol Harbiye'
1
dedi.
Partisinin dün Bakır-
köy \e K.üçükçekmece
ilçe teşkilatlannın açılı-
şına katılan DTP lideri
Cindoruk, halka hita-
ben yaptığı konuşmada,
Genelkutmay'ın RE-
FAHYOL hükümetine
açık tavır alışının haklı
gerekçeleri bulunduğu-
nu söyledi. Genelkur-
may'yı "gerekirse sflah
kuüanınz" deme nokta-
sma gelmesinin, siya-
setçilerin ve halkın or-
tak ayıbı olduğunu vur-
gulayan Cindoruk.
"Cumhuriyetintemel il-
kelerinin tehlikeye düş-
tüğünü gören ordu, si-
yasetçik'rin ve halkın
boş bıraktığı alanı dol-
duruyor. Ancak bu gö-
rev size, btze düşüyor"
dedi.
Genelkurmay'a yö-
nelik olarak "Ordu ile
gurur duyuyonız. İçte
ve dışta bizi Misak-ı
Milli sınırlan içinde ko-
ru> an ordudanricaedi-
yoruz. Demokrasiyi biz
kurtannz. Bü>ük Ata-
türk. hırsızlan yakala-
ma işini Türk polisine
bırakn. Sen o işi bize b»-
rak; yaşa var ol Türkiye,
yaşa \ar ol Harbıye" di-
ye konuştu.
RP Rize Milletvekili
Şevki Yılmaz'ın Al-
manya'ya teyzesinin kı-
zının düğününe gittiğı-
ni söylemesiyle ilgili
olarak "BununTürkçe-
si kaçmaknr" diyen
Cindoruk. "Ey Erba-
kan. ey Çiller; siz de
Amerika'da birerte>-ze-
nizin kı/ının düğününe
gidin ve bir daha da gel-
meyin. Vann bu milletin
yakasından düşün ar-
tık" diye konuştu.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
HJtf;
Aydmlık dergisinin konferansı
'Susurluk'un
sorumlusu kapitalizm'
İstanbul Haber Servisi - Ay-
dınlık dergisı. lçışleri Bakanlı-
ğı'nın izin vermediği "Uluslara-
rası Susurluk" konulu konferan-
sı dün düzenledi. Konferans sa-
lonu olarak önceden açıklanan
Petrol-tş yerine İşçi Partisi (İP)
İstanbul ll Merkezi'nde gerçek-
leştirilen konferans bugün de de-
vam edecek.
Konferansın açış konuşmasını
yapan İP Genel Başkanı Doğu
Perinçek. öne sürdüğü "Çilkr
özel örgütü"nün bir çete değil.
dünya kapitalist sısteminin bir
aleti olduğunu savıındu. Konfe-
ransta konuşan gazeteci Uğur
Dündar ise Türkiye'deki çete fa-
aliyetlerinın Turgut Ozal döne-
mine uzandığını belirterek.
"Özal'ın liberaUeşme adıyla sun-
duğu sistem, aslında kara para
aklanmasıdır. .Ancak bugünlere
gelindiğinde Çiller ailesine baka-
rak. acaba Ozal'a haksızlık mı
ettik diye düşünüyorum" dedi.
.îstanbul Üniversitesi öğretım
üyesi Prof. Dr. Izzettin Önder ise
Susurluk'u anlatmak için Özal
ya da Çiller'den söz etmenin ye-
terli olmadığmı savunarak, soru-
nun temelinde kapitalızmin yat-
tığını kaydetti.
Önder, "Yeni Dünya Düzeni"
adıyla karşımıza çıkan son ge-
lışmeyi; aslında bir yenilik de-
ğil, sadece kapitalist sistemin fi-
nansal aşamaya gelmesı olarak
değerlendırdı.
Konferansta Rus mafyasıyla
ilgili bilgiler veren Alman gaze-
teci Jürgen Roth, Rus mafyası-
nın artık >urtdışına taştığını ve
önümüzdekı günlerde en büyük
tehlike haline geleceğini bildir-
di. Bugün Rusya'da 5-6 bin çete
bulunduğunu söyleyen Roth, bu
suç örgütlerinin tepesinde eski
komünist parti ve KGB yöneti-
cilerinin bulunduğunu sa\-undu.
Roth, Rus mafyasının FBI'la da
ılişkide bulunduğunu belirterek,
"Mafya, FBl'ya bilgi aktanyor,
FBI da mafyayı kolluyor" dedi.
TÜSESten 'DemokratikSiireç' toplantısı
'Bir ahlaksızhk
çemberinin içindeyiz'
İstanbul Haber Servisi - TÜ-
SES'in düzenledıği "Parlamen-
to Reformu ve Demokratik Sü-
reç'" konulu toplantıda. Türki-
ye"deki siyasi ahlakın ve demok-
ratikleşme sürecinin yerleşebil-
mesi için "Dokunubnazüğm sı-
nırlandınlmasr istendi.
Türkiye Sosyal Ekonomik Si-
yasal Araştırmalar Vakfı (TÜ-
SES) ve ABD Ulusal Demokra-
si Enstitüsü ışbırliğiyle dün Ka-
bataş Kültür Merkezi'nde düzen-
lenen toplantıya, ABD Ulusal
Demokrasi Enstitüsü üyesi Nel-
son Ledsky, Ingiltere Parlamen-
tosu Nolan Komisyonu üyesi Da-
le Campbell Savours, Israil Ada-
let Bakanlığı Damşmanı Shlomo
Guberman ve İtalya'nın AB da-
imi temsilciliği hukuk uzmanı
Lorenzo Salazar da katıldı.
Toplantıda konuşan Koç Üni-
versitesi öğretim üyesi Prof. Dr.
İlter Turan, Türkiye'de parla-
mento. hükümet ve bürokrasınin
yozlaşmış ilişkileri yürütmek
üzere bir çıkar birliği içinde ol-
duğunu belirterek "Bir ahlaksız-
hk çemberinin içindeyiz" dedi.
Türkiye'nin içinde bulunduğu si-
yasi süreçte mafyanın kendine
özgü usullerle siyasi denetimi
kurmaya çalı^tığını söyleven Tu-
ran. "İleride bir doktoraöğrenci-
si, Türkiye'deki faili meçhul ci-
nayetleri araştırdığuıda, bu cina-
yetlerin siyasilerle bağlantısını da
yazaeak" diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Yabancı
Diller Yüksekokulu Müdürü
Prof. Dr. Ersin Kalaycıoglu ise
parlamentonun gücünün, önemi-
nin ve değerinin 1945'ten sonra
büyük erozyona uğradığmı ve
1920'lerdeki "her türlü meşrulu-
ğun kaynağı ohna" misyonunu
kaybettiğinı söyledi.
İtalya'nın AB daimi temsilci-
liği hukuk uzmanı Lorenzo Sala-
zar. siyasi ahlak ve temiz toplum
anlayışının yerleşmesi için şef-
faflığın kaçınılmaz bir kavram
olduğunu söyledi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (</ planet.com.tr
12 Eylül öncesi ranza bölüş-
tüğümüz bir hapishane arka-
daşım aradı. Ben Cumhuri-
yef'teyim, o kısaca "Islamcı
basın" dediğimiz gazetelerden
birindeçalışıyor. Selam. kelam,
hal hatırdan sonra konuya gir-
di:
- Listelere ne diyorsun?
Liste deyince benim aklıma
gözaltına alınacaklar listesi ge-
lir. Sırtım ürperdi. Bunların is-
tihbaratı iyidir. Bir bildiği mi var
yoksa? Lafı geveledim:
- Yokyahu... Oraya vardı mı
iş? Listelerfilan da mı hazırian-
mış?
0, benim şaşmama şaştı:
- Saçmalama. Bütün gaze-
telerde çarşaf çarşaf yayımla-
nıyorya?
Al bakalım... Karım haklı.
Durmadan, "Gazete okuma-
dan, televizyon izlemeden ga-
zeteci olunmaz. Sense hayta
geziyorsun..." der durur. Eli tel-
sizlı, belı silahlı birtakım adam-
Iğne ve Çuvaldız...
lar ellerinde liste kapıya dayan-
sa haberim olmayacak. Telaş-
landım:
- Kimler var?
Duraksadı:
- Yani hangi şirketter var de-
mek istiyorsun? Işte Kombas-
san var, Yimpaş var, Ülkervar...
Sonra...
Rahat bir soluk aldım. Doğ-
rusu daha dün, "Anlaşılan bil-
diğimiz darbelerden olmaya-
cak" diye yazdıktan sonra,
"bildiğimiz darbeler"den alıştı-
ğımız gibi bir kışla koridorunda
volta atıp, asker karavanasına
talim etmek, mesleki açıdan
tam bir karavana atmak ola-
caktı.
Yazıişlerine çıkıp "Islami ga-
zeteleri" bir kez daha önüme
çektim. Bir de "liste gözüyle"
okumaya başladım.
Vay canına, benim mapus-
hane arkadaşım haklı. Adam-
lann derdı ne brifing, ne hükü-
met, ne sıyasal bunalım. Baş-
köşeyi Islamcı seımaye kuru-
luşlarının ürünlerine yönelen
boykot haberleri almış. Başlık-
larda: Demokrasi, insan hak-
lan, seımayenin dini imanı ol-
mayışı (laf aramızda çok da
doğru), aynmcılık, ülke ekono-
misini tehdit...
Akşam oldu. Televizyon ka-
nallan arasında turluyoruz. Ka-
nal 7'de ağırlık gene listelerde.
Samanyolu TV, "Bu da bize ya-
pılır mı yani" dercesine gene
Islamcı sermaye listeleriyle
meşgul. Kanallardan birinde
Refah ideologlanndan Abdul-
lah Gül. Kafasıyla ters orantılı
bir sesle konuşuyor:
- Gidin halka sonın bakalım.
Sorun bakalım, kebapçılan fi-
lan sorun...
Anlaşıldı, kebapçı Islami ser-
maye de "yandım Allah" diyor.
"Islamcı şarap sermayesi,
Islamcı rakı, konyak, votka ser-
mayesi" olamayacağını düşü-
nüp rahatladım, masamın üs-
tünde biriken kâğıtları düzen-
lemeye gittim.
Bir faks. Refah'ın yerel se-
çimlerde "zafer" kazandığı,
büyük kent belediyelerini ele
geçirdiği günlerden kalma. Yol-
layan belli değil. Içeriği ise pek
ilginç: Alışveriş edilmeyecek
Yahudi sermayesinden söz
ediliyor ve listeler yayımlanı-
yor.
Bir faks daha. Bu kez Yahu-
di sermayeli işyerleri listesiyle
yetinilmiyor, alışveriş edilmesi
caizolan "Islamcısermaye"ye
ait marketlerin adları, adresle-
ri sıralanıyor.
Bir anı. Gel de gülme. Bizim
manav Sabri kopuğu, biryan-
dan roka ve taze soğanları
plastiktorbayayerleştiriyor, bir
yandan dakjasınt geçiyor:
- Abi sen şimdi inadına gidip
Yahudilerden alırsın. Bakben-
de Yahudilik yok ama ana ta-
rafından Rumluk var. Mollalar
için Rum, Yahudi fark etmez.
Sen gene bu kardeşinden şaş-
maolurmu?
Kıssadan birinci hisse: Baş-
kasına iğne batınrken, bir gün
senin de orana çuvaldız sapla-
nabileceğini sakın unutma!
Kıssadan ikinci hisse: "Ser-
mayenin uluslararası (vatansız,
kozmopolit) karakterine karşı
işçi sınıfmın enternasyonaliz-
mi" saptaması, Marksizmin te-
mel bir önermesidir. Başın sı-
kışınca benim ideolojıden tır-
tıkçılıkyapma. Şeriat hükümle-
rine bir bak bakalım. Belki işi-
ne yarar bir fetva bulursun. Ya-
ni gerdeğe kendi ideolojik
önermelerinle gir.
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Tına...Yarı külrengi bir uykunun derinliğinde gibi çıp-
lak uzanmış...
Iki gri göz kapanmış sevişmenin tam orta yerin-
de...
Karnı biraz çekilmiş, göğüsleri o güzelim duy-
gu seline kapılmış...
Tına Modotti...
ipek Çahşlar onu anlatırken şöyle diyor:
"Tına'nın içinde uçmak isteyen birkuş vardı..."
Ben Tina'nın fotoğrafına baktım uzun uzun.
O'nun kapalı gri gözlerinde ağaçlarda inleyen rüz-
gârlann sesini işittim. Sikelianos'tan Lewren-
ce'yedektüm şairlerin dizelerindeTına'yı aradım.
Bir de geçmişe kapılıp gittim, anılar denizinde ko-
parılmış sevdalan aradım...
Yüzyılımızın önemli kadınlanndan Tina'ya dev-
rimciliğin o bitip tükenmez aşklarını anlattım,
Ipek'e ve Oral'a inat.
Venedik'te koca siyah piyanonun coşmasını,
Moskova'da Ahmatova'nın sevdadan parça par-
ça olan yüreğini taşıdım.
Yüce ve ateşli mutlulukyıllanndan çiçekler top-
ladım...
Tina'dan dinledim hem komünist hem de sanat-
çı olmanın tutkusunu...
Yüreğim okşayışlar altındaydı ve Tina ipek, si-
yah çarşaf üzerinde aşkın vazgeçilmez hüznünün
resmini çiziyordu...
Tüyler ürpertici bir sessizlikte birieşiyordu Ti-
na'nın öpüşleri geçmiş zaman mevsimlerinde ya-
şayan erkeklerin dudaklannda...
Ây büyüyor, yıldızJargülümsüyordu...
Göklerin mavisi, çan sesi ve güneş Jose Mar-
ti'nin Kübası'ndaydı. Yakan bir acı, onu avutma-
yaçalışıyordu. Pırıl pınl biralev kız.ılhğında.ki seviş-
me taş binaları sarsıyordu...
Birsığınak arayan ormanda Tına'nın saçlan rüz-
gârda savruluyor; Tina'nın o incecik parmakları
bir erkeğin bedeninde dolaşıyordu...
Sonra bir bulut geçiyordu, sessizce kopararak
yapraklarını karanfilin...
Tinaağlıyordu...
• • •
Aşkların o bilinmez yalnızlığı, düşlerini hep ka-
rıştırmıştı Tina'nın...
O bir komünist ve sanatçıydı...
O kadındı, sevişmelerin delicesini yaşamıştı...
Roba'yı yitirmeninin acısı yüreğini vurmuştu.
Roba, gecesi 20 dolar olan hastanelerin birine ya-
tamamıştı. O yüzden de ölüme yenik düşmüştü...
San Francisco baharı yaşıyordu. Treasu Is-
land'da Bay Bridge'yi seyretti Tına. Körfezin tam
ortasında Alkadras Adası'nın feneri yanıp sönü-
yordu.
Güneş Golden Park'ın aşağısında kaybolup gi-
derken okyanus olanca hırçınlığı içindeydi...
Aklına Hart Crane'nin bir şiiri geldi o anda. Mı-
nldanmaya başladı:
"Kıyılannı yitirmiş denızler I Rüzgâriar eser boy-
lu boyunca I Sim işlemeli ipekler kervanlar I Yü-
zünü eğmiş ışıl ışıl aya su pehsi
Kınk-dökük aşkımıza güler I Cümle kara habe-
ri iletir diyapazonlar I Ak köpüklü sözleri tutar ge-
tirir deniz I Iyiliğince kutsallığınca I Aşk içinde e/^
leridir - uzanır
San Salvador'un çanlan yok bundan ööy/e /
Merhabalar-sapsarı aydınlığında yıldızlann I Ada-
ların adagio'lan - benim başıboşluğum - merha-
ba I İç döküşümdür büyûler damârlanmdaki ka-
nı."
• • •
VVestan'ın modeli olarak çıplak fotoğraflannın
sergilenmesinden hıç yüksünmemişti Tina...
O bağnaz bir kadın değildi...
O mu erkeklerin peşinden koştu yoksa erkekler
mi onun?
işte orast tartışma konusu...
Yoksa meslek hanesinde 'erkekler' mi yazıyor-
du?..
Islak çimlere düşen olgun erikler gibi koktuğu
söylenir Tına'nın...
Hani Foerster'in dizelerindeki gibi:
"Şu anda yeryuzü içimizde büyüyen bir uzay-
dır..."
Dışarıda sözcüklerin türküsü, saatleri anlatır ar-
kamızda bıraktığımızda...
Gece ıssız ve durgundur...
Yüreğimizde yeniden çoğalır sevda şiirleri. Gri
bir yalnızlık böler geceleri...
Âşklar böyle mevsimlerde çoğalır değil mi Tına?
Yüreğimizdeki kuş böyle kanat çırpar değil mi Ti-
na?
Levçev mi söylemişti yoksa bir başka biri mi Tı-
na, "Yüreğimiz çiçeğe vunjyoryine" diye.
Ben bir sabah uyandığımda soluk soluğa kal-
dım çocuksu öpüşler yüzünden...
Saate baktım Tina, gökyüzüne ve sonra senin
fotoğrafına...
Gözleriniaçneolursun.sevdaya yenik düşme!..
Tina sakın uyuma!..
Bak sana Jose Gorostıza sesleniyor:
"Kurudu bütün çeşmelerim I gencecik dudak-
lann sunacağı I bitkin tadıyla bir öpüşün..."
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (fv Planet.com. TR
Özer Çiller'in dostu
Tamraz tutuklandı
FUAT KOZLUKLU
WASHINGTON-İnter-
pol tarafından sahtekârlık
suçundan aranırken zama-
nın başbakanı Tansu Çil-
ler'in eşi ÖzerÇiller'i dev-
reye sokarak Türkiye'de
Bakü-Ceyhan petrol boru
hattı inşaatından hatın sa-
yılır bir pay kapmak için
lobi faaliyeti yürüten pet-
rolcü Roger Tamraz Tif-
lis'te tutuklandı. ABD Dı-
şişleri Bakanlığı sözcüle-
rinden Philis Young. Tam-
raz'ın tutuklanması ile il-
gili haberleri doğruladı.
Ortadoğu ve Orta Asya
petrolleri ile ilgili New
York'ta bir şirketın sahibi
olan \e 8 yıl önce Lüb-
nan'da yürüttüğü ihşkiler
sırasında 200 mılyon do-
lan zimmetine geçiren Ro-
ger Tamraz, kırmızı bül-
tenle aranıyordu. Tam-
raz'ın arandığı dönem
içinde ABD'de Beyaz Sa-
ray'a 1995-19% yılları
arasında toplam 6 kez gir-
dıği tespit edilmişti. Bill
Clinton'abaşkan seçilme-
si için 170 bin dolar verdi-
ğı ve birlikte kahvaltı etti-
ğı ortaya çıkan Tamraz' ın,
C1A ile ılişkisinin bulun-
duğu öne sürülüyordu.
Tamraz, 1995 yılındada
Türkiye'ye gelmiş, Bakü-
Ceyhan boru hattı inşa-
atından büyük bir pay ko-
parmak amacıyla ABD'-
den tanıdığı Özer Çiller'i
devreye sokmuştu. Özer
Çiller ile ilk görüşme ve
pazarlıklan yapan Tamraz,
dönemin Dışişleri Bakanı
EmrcGönensay'ın engel-
lemesi nedenıyle Tansu
Çiller ile görüşememişti.
Dışişleri'nin uyarısıyla
Tamraz'ın Çankaya Köş-
kü'nden aldığı randevu da
ıptal edilerek doğabilecek
bir skandal önlenmişti.