Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 1997 PAZAR
4 HABERLER
GazianteplHeıHn
teteği
• İSTANBUL (UBA) - RP
millenekili Şevki Yılmaz'a
öfkesı dinmeyen Gaziantep
halkı. genelevın bulunduğu
sokağın adının "Şevki
Yılmaz Sokağı" olarak
değiştirilmesi amacıyla
belediyeyi telefon ve faks
yağmuruna tuttu.
TBMM'yeveCelal
Doğan'a karşı ağır
hakaretlerde bulunan Şev ki
Yılmaz'a tepkinin
dinmediğini belirten
Gaziantep Büyükşehir
Belcdiyesi Basın
Danışmanı Fikret Kaya,
'"Halkımızın duyarlılığının
sürmesı bizi sevindinyor
ama istedikleri bu isim
değişikliğıni yapmamız,
bazılannın seviyesine
düşmemiz anlamına gelir"
dedi.
Hastanede işçi
kıyımı
• İstanbul Haber Servisi -
Sendika üvesi olduklan
için işten atıldıklannı öne
süren Kadıköy Vatan
Hastanesi ışçilen. dün
tstanbul Tabip Odası
üyelerinin de katılımı ile
Hasanpaşa'daki Kadıköy
Vatan Hastanesi önünde bir
açıklama yaptılar. tşçiler,
Kadıköy Vatan Hastanesi
sahibi Azmi Ofluoğlu'nun
daha fazla para kazanmak
uğruna insan haklannı
ayaklar altına aldığını
savundular.
nKD'nin
kampanyası
• İstanbul Haber Servisi -
Tüm Tüketicılen Koruma
Derneği (TTKD)
"Cumhuriyet düşmanlanna
karşı" faks eylemi başlattı.
TTKD'den yapilan yazılı
açıklamada. Cumhuriyet
düşmanlannın örgütlü ve
organize biçımde saldınya
geçtikleri belirtilerek
yurttaşlann ve sivıl toplum
örgütlerinin bu saldınlara
karşı harekete geçmesi
istendi.
TÜROB'dan
açıklama
•İstanbul Haber Servisi -
TÜROB Yönetimicurafa
Baskanı Ali Güreli, 5
Kurulu'nda kabul edilen
"Gazinolann kapatılmasmı
öngören yasa'"nın
Cumhurbaşkanı Demirel
tarafından veto edilmesini
talep ettiklerini belirtti.
ÇYDD'den
açıklama
. • tstanbul Haber Servisi -
Şeriatçı söylem ve
eylemlerin herkesin gözleri
önünde, yasalara aykın
açıkça birer politik oyun
olarak sergilendiğini
belirten ÇYDD Genel
Başkanı Prof. Dr. Türkân
Saylan, "Demokratik laik
hukuk düzeninde özgürce
ve uygarca yaşamak
isteyen halkımız ve sivil
toplum örgütleri olarak bu
ihanetleri affetmeyecegiz"
dedi.
ÖPS için gösteri
• tstanbul Haber Servisi -
Kendisinı aramak isteyen
polis memurunu
yaraladıktan sonra kaçan ve
polis tarafından Gazi
Mahallesi'nde saklandığı
gecekonduda öldürülen
DHKP-C'li Süleyman Örs
için önceki gece
lstanbul'un çeşitli
yerlerinde gösteriler
yapıldı. Çağlayan, Bağcılar,
Yenibosna Yıldınm Beyazıt
Caddesi ve Gazi Düzyol
mevkiinde toplanan 20 - 30
kişilik gruplar. sloganlar ve
molotofkokteyli atarak
Örs'ün öldürülmesini
protesto etti.
Akşener'in yanıtı
• ANKARA (UBA)-
Içişleri Bakanı Akşener,
Flash TV'nin istanbul
merkezine 2 mayısta
yapılan silahlı saldında,
binaya 30 - 40 kişilik bir
grubun girdiğinin tespit
edildiğini belirtirken, olay
yerinde yapılan inceleme
sonunda saldırganlann tam
57 el ateş ettiklerini
açıkladı. DSP Grup
Başkanvekili ve Ankara
Milletvekili Hikmet
Uluğbay'ın olayla ilgili
soru önergesini yanıtlayan
Akşener, güv enlik
güçlerinin durumdan
haberdar olup olay yerine
geldiklerinde,
saldırganlann "34 GOS
13" sahte plakalı siyah
BMWve"34BUU15"
plakalı siyah Mercedes ile
plakalan belirlenemeyen
araçlarla kaçtıklannın
saptandığını söyledi.
CHP lideri Deniz Baykal, Antakya'da kalabalık ve coşkulu bir kitleye seslendi
6
Tank değA seçhn sandığı'
MEHMET ALt SOLAK
AN-
TAKYA -
CHP Ge-
nel Başka-
nı Deniz
Baykal. bırleşmeye karşı çı-
kan DSP lideri Bülent Ece-
vit"i eleştirerek *Birisi var-
ki 'Dünya birleşse ben bir-
leşmem' diyor; bütün dün-
ya haksız. sadece kendisi mi
haklı? Biz Anadolu'da hal-
kımızla biıieşip bütiinleş-
tik" dedi. Baykal. Türk or-
dusunun milletin gözbebe-
ği, ulusal bağımsızlığın ve
Türk kimliğinin güvencesi
olduğunu belirterek "Ama
ordumuzu si>asi kargaşala-
ra sokmayalım. Biz. bu hii-
kiimeti tank paletleri) le de-
ğiL seçim sandıği ile gönde-
receğiz'* diye konuştu.
CHPnirî "Aydınbk Tür-
kiye'' mitinglerinın beşıncı-
sı, Vali Muammer Ülgen
Alanı'nda büyük bir katı-
lımla gerçekleşti. Mitinge
Baykal 'ın yanı sıra çok sa-
yıda parti yöneticisi ve mil-
İetvekili katıldı. Konuşma-
•sına, Ankara'da saat başı
olağanüstü gelişmelenn ya-
şandığına ışaret ederek baş-
layan Baykal. Ankara'dakı
karmaşık siyasi gelişmelere
karşın CHP'nin Türkı-
ve'nin çeşitli bölgelerinde
vatandaşla kucaklaştığını
kaydetti. Baykal. -Anka-
ra'da siyasetçinin kulağı ki-
riste. haber beklhor. Her te-
lefon çaldığında endişeyle
korkuyla açıyor telefonu.
Ama bizûn kulağumz kiris-
te değil. biz yüreğimizle
Anadolu'dayız" dedi.
Baykal. Türkiye'de cum-
huriyet rejımine yönelik
tehdıdi ilk fark eden ve bu-
na karşı mücadeleyı başla-
tan partinin CHP olduğunu
belırterek şö\ le konuştu.
"Biz Ankara'ıun dar si-
vasi kulislerinde Türld-
'Liderlik sınavını başlıyor'
Deniz Ba\kaı. partisinin İstan-
bul İl Örgürü'nce The Marma-
ra Oteli'nde verilen "İktidara Yürüvüş temeği'"nde yaptığı konuşmada. CHP'nin, la-
ikliğin konınınasuıda, insan haklannın savunulmasında ve demokratikleşme müca-
delesinde hep en öndeolduğunu sa\ unarak Yüksekova Çetesi'nin CHP tarafından açı-
ğa çıkanldığını. Manisa'da işkence gören çocuklann da yanlannda > alnı/ca CH P'li mil-
letvekillerini buldukiannı sö>1edL Susuriuk olayının peşini bırakmavacaklannı ifade
eden BaykaL, bu koşullarda ban çevreleri rahatsız etmemek için Susuriuk"u bir süre
gündeme gerirmeme \ önünde döşiinceler olduğunu. ama bunun CHP'nin anlayışi ola-
mayacağını vurguladı. Baykal, yemek öncesinde, Beşiktaş Bdedivesi'nin "7. Beşiktaş
Kültür ve Sanat Şenliği"ne katılan sanatçüara birer teşekkür plakcri \erdi.
ye'nin çözümünü aranuvo-
ruz. ÇUnkü biz biliyonız ki.
Ankara Anadolu'nun sonu-
cudur. Biz işi kökünden, te-
melinden tutuyoruz. Bunu
yapmakta ne kadarhaklı ol-
duğumuzu merak edenler
geüp bu meydanlan görsün-
ler."
Sözlen sık sık "Başba-
kan Baykal", "Hükümet is-
tifa", "Türkive laiktir. laik
kalacak" sloaanlanyla ke-
sılen Ba>kairREFAHYOL
hükümetının, seçim mey-
danlarında verdiği sözler-
den hiçbinni yerine getıre-
mediğinı belirtti. Bavkal
sözlerıni şöyle sürdürdü:
u
Bu iktidar, iflas etmiş
miiflis bir iktklardır. İstan-
bul Befedijesi'nde. Ankara
Betedivesi'nde, Enerji Ba-
kanlığı'nda trihonluk ihale-
ler. damatlara ve dünüıiere
\eriidi. Bu adil dü/en hükü-
meti değil; diiniir, damat.
ka\ın hükümetidir. Artık
RP'nin maskesi düşmüştür.
Soruvorum. bunlar Tiirki-
ye*> i temsil etme>e layık mı?
Gelin onlan seçenlerexeseç-
tirenJere'Yazıklarolsun' di-
> elinı. Bunlar biraz daha ik-
tidarda kabalar. de\ letin ba-
şına bjlcr açaıiar."
Baykal. Türkiye'de rejim
tartışmalannın 70 >ıl önce
yapılıp bıttiğıni belırterek
"Herkes bu rejimi hazme-
decek. SKaset yerli olacak,
milli olacak ve herkes bile-
cek ki. bu cumhuriyet laik
cumhuriyettir" dedi.
Anadolu insanmın binler-
ce yıldır Müslümanlığı en
iyı bıçimde yenne getırdi-
ğini ıfade eden Baykal,
"Müslümanlıkta Allah var,
kul var. E\ Erbakan, ne gi-
rivorsun AUah'la benim
arama. Sen kinı oluyorsun?
Telefon dinleven özel tim
köstebeği gibi AJIah'la ara-
mıza ne girivorsun? Biz
Müslümanlığı Libya'dan.
İran'dan öğrenecek değiliz.
Biz İslami\eti vüzvillardan
beri bir bavrak gibi taşıyan
miOetiz" dıye konuştu.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz Bursa'da
'Genelkurmay daha
fazla seyirci kaimaz9
LEVENTGENCELLİ
BURSA-ANAP Genel Başka.-
nı Mesut Yılmaz. Genelkurmay
Başkanlığı brifinglerinin. bilgi-
lendirme toplantısmdan öteye gi-
derek muhtıra niteliğine dönüştü-
ğünü savundu. Bursa gezisini sürdüren
ANAP Genel Başkanı Yılmaz, bağımsız
Bursa Milletvekili CavitÇağlar'ın sahibi
olduğu Olay TV'ye yaptığı açıklamada,
gündemdekı rejim tartışmalan ile ilgili
görüş bildirdi.
Yılmaz, bir soru üzerine, Genelkurmay
Başkanhğı'nın çeşitli kesimlere verdiği
irtica brifinglenni şöyle değerlendirdı:
"Buna brifuıg demekbenceyerinde ol-
maz. Bu brifing doğrudan doğruv a hükü-
mete yapılmıs, çok sert bir uvandır. Hatta
buna muhüra da diyebilirsiniz. Muhüra
da denilen, REFAHYOLun neden olduğu
gidişe Genelkurmay'm daha fazla seyirci
kalmayacağıdır. Bu şimdiye kadar, Türki-
ye'de ilk defa yaşanan bir durumdur. Hiç
bu kadar aleni, bu kadar açık bir şeküde
hiçbir hükümete bu uyan yapılmamışür.
12 Martta bundan çok daha hafıf bir
muhüra verümişti. Ama o zamanki hükü-
met, o zamanki başbakan, yani şimdiki
cumhurbaşkanımız bundan gerekü sonu-
cu çıkarnuş ve derhal istifasmı vermişti Bu
duruma muhatap olan, otoritesini bu ka-
dar kaybeden hükümetin, artık
banagöre gideceği hiçbiryer kal-
mamışür. Yapüması gereken, Sa-
yın Başbakan'ın istifasını Sayın
Cumhurbaşkanı'na sunması-
dır."
Mesut Yılmaz, dün Bursa
Kültür Sanat Turizm Vakfi tarafından yap-
tınlan Karagözevi'nı hizmete açtıktan
sonra burada Saadettin Diker'in sergile-
diği "ÇifteCadılar" isimli oyunu eşi Ber-
na Ydmaz ile birlikte izledi.
Daha sonra eşiyle birlikte Nergis Fab-
rikası'na giden Yılmaz'ı kapıda Cavit
Çağlar. "Sayın başbakamm hoşgeldiniz"
diyerek karşıladı. Yaklaşık 20 dakika sü-
ren Yılmaz-Çağlar görüşmesine Bursa
milletvekilleri İlhan Keski ve İbrahim Ya-
ZKi'nın yanı sıra ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Edip SafTer Gaydalı da katıl-
dı. Görüşmede Çağlar'ın dayısı Şükrü
Şankayaile veğeni ŞenolŞankayada bu-
lundu.
Göriişmeye geçılmeden önce ofısteki
eski fotoğraflarla ilgili Yılmaz'a bilgi ve-
ren Çağlar'ın. fotoğraflardan birini göste-
rerek "Sian ve bizim takım"dediğı öğre-
nildi. Mesut Yılmaz'ın Nergis ziyareti sı-
rasında, 1982 yılında fabrikayı hizmete
açari 12 Eylül yönetiminin başbakanı Bü-
lend l lusu ile birlikte çekilen fotoğraflar
dikkat çekti.
4 kişi ölmüş, 100 kişi yaralanmıştı
15-16
Haziran
eylemi
anıldı
İstanbul Haber Servi-
si - Işçi sınıfı tarihine "15-
16 Haziran CMaylan" ola-
rak geçen, 4 kişinın ölümü
ve 100 kişinin yaralanma-
sıyla sonuçlanan 1970 yı-
lındaki işçi eylemi, bugün
çeşitli etkinliklerle anılı-
yor. ÖDP Kadıköy İlçe
Örgütü ise bir gün önce-
den, 1970'teki olaylarda
polisle işçiler arasında çı-
kan çatışmada işçilerin öl-
düğü Yoğurtçu Parkı'na
karanfıl bıraktı.
DİSK Genel Sekreteri
Kemal Daysal. 15-16 Ha-
ziran Olaylan'nın yıldö-
nümüyle ilgili. bugün saat
12.00"de Merter Kereste-
ciler Sitesi Dinlenme Par-
kı'nda bir basın açıklama-
sı yapacak.
DtSK aynca yann tüm
bölge temsilciliklerinde ve
örgütlü olduğu her yerde
kitlesel basın toplantılan
düzenleyecek.
ÖDP kadıköv İlçe Örgütü bir gün önceden işçilerin
öldüğü Noğurtçu Parkı'na karanfîl bıraktı.
DlSK'ten yapılan yazı- nin anlatıldığı "DİSK'in
lı açıklamada. ~işçi sınıfi-
nın. örgütlenme özgürlü-
ğüniin kısıtlannıa girişimi
karşısında gösterdiği dire-
niş^in, 27. yıhnda çeşitli
etkinliklerle anılacağını
duyurdu. Genel Sekreter
Kemal Daysal'ın Mer-
ter'de yapacağı basın açık-
lamasından sonra, "15-16
Haziran Büyük İşçi Dire-
nişi"run yapılış nedenleri-
Sesi" dergisinin özel sayı-
sınm dağıtımı yapılacak.
CHP tstanbul tl Başka-
nı Mehmet Ali Ozpolat, il
meclisi üyeleri, ilçe baş-
kanlan ve bir grup partili,
DlSK vöneticilerivle bir-
likte eski DlSK Başkanı
Kemal Türklerin Topka-
pı'daki mezan başında sa-
at 12.00'de bir açıklama
vapacak.
ŞJFIftNOKTASI IORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Siyasi Islamcılann son dö-
nemdeki en büyük dertlerin-
den birisi, Osmanlı Sultanı Fa-
tih'in şiirleri. Istanbul'u yeni-
den fethetmeye hazırlanan
Erbakan'ın tarihteki örnek ki-
şilik olarak gördüğü Fatih'in
şiirlerinde; şarap içmekten,
sakinin yanağından dem vu-
ran beyitleri ortalığı kanştırdı.
Zamanımızdan 550 yıl önce
yaşamış bir Osmanlı padişa-
hının dünyayı algılayışını, zevk
anlayışını, eğlence biçimini
bugün tartışmak acaba ne an-
lam ifade edebilir? Tarihçiler,
böyle bir tartışmayı, o döne-
min sosyal ve toplumsal ya-
şamını, iç siyasi ilişkileri orta-
ya çıkarmak amacıyla yapabi-
lirler. Fatih'in 'Avni' mahlasıy-
layazdığı şiirlerini de bu araş-
tınmalannın birmalzemesi ola-
rak kullanabilirler.
Bizimkiler ne için yapıyortar
dersiniz? Bugünkü dünya gö-
rüşlerine ve yasaklanna baha-
ne bulmak ve rahatlamak için.
Örnegin Zaman gazetesinde
konuyu ele alan bir doçent,
Fatih Şarap îçseydi ya da...
"Fatih şarap içermiydi?" baş-
lıklı yazısını şöyle bitiriyor:
"Anlamadığınız metinler hak-
kında uluorta ahkâm keserek,
mezariannda yatan ecdadın
kemiklerini stzlatmayın."
Yine aynı yazının içinde, Fa-
tih'in bir şiirinin günümüz
Türkçesine dönüştürülmüş
sözleri de yer alıyor. Fatih bu
şiirinde şunları söylüyor, ay-
nen aktarıyorum: "Şarabın
cana can katıcılığı, senin du-
dağına benzetildiğinden, gö-
nülde şarap arzusu sürekli
daha artar. Ey Saki! Bahar ol-
du güller açıldı; kadeh getir,
çünkü bu mevsim şarap iç-
meyi gerektirir. Banaaydınla-
tıcı olarak sakinin yanağı, ayın
ışığı ve şarabın paıiaklığı ye-
ter, aynca muma ihtiyacım
yok. Başımda itibarsızlık top-
rağı, elimde köhne kâse (ge-
zer dururum), bu zamanda
benim gibi şarap dilencisi ne-
rede var? Ey Avni (Fatih'in
mahlası) gece yol üstünde
sarhoş düşüp kalkarak para-
nı çaldırdın; elinde şarap ala-
cak ne kaldı?"
Fatih'in dizeleri bunlar. Baş-
ka şiirlerinde de benzer ifade-
ler yer alıyor. Bu yazıda Fatih
üzerine bir degerlendirme
yapmak niyetinde değilim.
Zaten böyle bir değeriendir-
me bu yazının sınırları içine de
sığmaz. Dikkat çekmek iste-
diğim nokta, siyasi islamcıla-
nn, sığ ve dogmatik bakış açı-
sı. Yüzlerce yıl öncesinin bir
padişahının yaşantısını bugün
açısından ve bugüne taşıya-
rak değerlendirmek, tam an-
lamıyla saçmalık.
O günün koşullan farklı, ih-
tiyaçlan farklı, üretim ilişkileri
farklı. O gün insanlar alkollü
içki içtiler veya içmediler diye
biz bugünümüzü belirleyebilir
miyiz? O zamanın toprak dü-
zenine göre bugün bir toprak
düzeni kurabilir miyiz? Geç-
mişten dersler çıkanlabilir, ta-
rihten örnek ahnabilir. Tarih bu
yönüyle bir anlam ifade ede-
bilir.
Siyasi Islamcılann bu bakış
açısı yalnızca Fatih'le sınırlı
değil. îslamiyetin kuruluş yılla-
nnı ve Peygamber'in yaşamı-
nı daaynı dogmatik bakış açı-
sıyla değerlendiriyorlar. Son-
ra birçok uygulama bugünün
ihtiyaçlarına ters düşünce ne
yapacaklarını şaşınyoriar. Ör-
neğin, Peygamber dönemin-
de hırsızlık yapanın kolu kesi-
liyor, ne yapacaksınız şimdi?
Fatih, kardeşlerini, daha be-
bekken boğdurara
1
' taht kav
galanna engel olmayı amaçlı-
yor. Biz ne yapacağız?
Siyasi Islamcılann düşünüş
tarzında bir yanlışlık olduğu
kesin. Diyelim ki Fatih'in şiir-
lerinde sözü edilen içki mera-
kı, onun şarap içmekten hoş-
landığı anlamına gelmiyor?
Ne olacak o zaman, içki iç-
mek veya içmemek konusun-
da bir karara mı varmamız ge-
rekıyor? İçtıyse içti, içmediy-
se içmedi, o onun sorunu. O
kardeşlerini boğdurdu, bun-
dan ne sonuç çıkaracağız? O,
birçok tarihçinin iddiasına gö-
re yüzünü Batı'ya dönen bir
sultandı. Portresini de bu ne-
denle 'kâfir' bir Italyan ressa-
ma yaptırdı. Ne yapacağız
şimdi?
Tartışmayı bir tarihi ortaya
çıkarmak amacıyla yapın.
'Ecdat kemikleri' edebiyatıy-
la gerçeğe varılamaz. Bugü-
nün dünyasında nasıl bir top-
lumsal yaşam kurmak istiyor-
sunuz, onu anlatın. içki içmek
istemeyen, sakinin yanağın-
da ışik âı'ârrıâktcırı noşianrna-
yan, tanık olarak Fatih'i gös-
termek zorunda değil.
Her tarihin, her toplumsal
gelişmenin kendıne uygun bir
ilişki biçimi ve yaşam tarzı olu-
şuyor. Binlerce yıl önce yaşa-
nanların tekrar edilebileceğini
sanmak, fikir fukaralığından
başka bir şey değil.
MİKRO
DINÇ TAYANÇ
Bezirgân Hesapları
Gece kalktı kalkacak kentın üstünden... Aydın-
lık bir günün şafağı söktü sökecek... Sigaramın du-
manında "durum değerlendirmesi" yapıp "du-
rumdan görev" çıkanyorum...
Aynı saatlerde, biryerlerde karanhk birileri sök-
tü sökecek aydınlığı, bastı basacak karanhk gös-
terme çırpıntısında...
Karanlık birileri; ister karayobaz karanlığında ol-
sunlar, ister karapara çetecilıği karanlığında, şa-
fağın söküşünü engelleyeceğine kandıklan "öngö-
rülerde" bulunuyor ve "yay///yor"lar!
Öngörü: Karayobaz-karapara çetelerinın ışbir-
liği, Türkiye Cumhuriyeti'nin kilit noktalarında yu-
valanmıştır. Bu yuvalarda dın ticareti de "mu-
bah"\\r, laiklik "takıyyesi"de... Karayobaz ve kara-
para çeteleri, sırtlarını karacahıl takımına dayadık-
larından, her türlü gözükara eyleme kalkışmalan
mümkündür!
Yanılgı: Karayobaz ve karapara çetelerinın kilit
noktalarda yuvalandıkları doğru olmakla birlikte,
"anahtar" silahsız ve silahlı güçlerin ellerindedir!
Öngörü: Silahsız güçler "demokrasi"öer\ yana-
dır. Bu nedenle, bizlen de koruyup kollamak zo-
rundadırlar. Demokrası, silahlı güçlerce bir kez da-
ha kesintiye uğrarsa, altında kalacak olanlar ara-
sında demokrat silahsız güçlerin kendileri de ola-
caktır!
Yanılgı: Sizleri adam sanıp. demokrasiye uyaca-
ğınıza ınanarak "vekıl" atayan ulus; takıyyeden
yalancılığa, karaçalmaktan tehdide her yolla Ana-
yasa'dan hukuka, insan haklanndan kişilik hakla-
rına demokrasınin her unsurunu ayaklar altına al-
dığınızı görürse, bostanda korkuluk değil "har" ol-
duğunuza karar verir ve de kendine başka vekil-
ler aramayı da demokratik bir hak sayar!
Öngörü: Silahsız
güçlerin tüm deste-
ğine karşın, silahlı
güçlerin karayobaz
ve karapara çetele-
rini alaşağı etmesı
mümkün değildir.
Çünkü; öncelikle,
Sam Amca ve de
parasal olarak gö-
bekten bağlandığı-
mız uluslararası ku-
rum ve kuruluşlar
böyle bir demokra-
si karşıtı (!) eyleme ızin vermez. Sonrahkla, ülke-
nin doğu ve güneydoğusunda bölücü teröre kar-
şı savaşan silahlı güçlerin, heryanda başlatılacak
bir irtica ayaklanmasıyla da baş edecek durumu
yoktur. Dahası, hem bölücü terör hem irtica terö-
rü, hem parasal hem de siyasal anlamda "kom-
şu" (!) ülkelerin oluşturduğu "dış dostlar" (!) tara-
fından beslenip desteklenmektedir ki, ne silahsız
ne de silahlı güçlerin bu tehdide karşı koyabilme-
leri mümkün ve de olası değildir!
Yanılgı: Türkiye Cumhuriyeti'nin temelinde, bu
ülkede aydınlığın doğacağına inanan, dahası ay-
dıntenma içhn karanlığı her ne şekilde otursâ oisuVI
yok etmeye kararlı silahlı ve silahsız güçlerin Kuf
:
tuluş Savaşı geleneği yaşamaktadır. Bu gelenek-
te bir yandan dış düşmanlara, bir yandan onlann
yurda saldığı itlerine, bir yandan da içteki karayo-
baz işbirlikçilere karşı aynı anda ve "topyekûn" sa-
vaşmak vardır. Ve bu savaşın adı "imha savaşı"dıri
Öngörü: Işin en kötüsü olup da, silahsız güçle-
rin desteğiyle silahlı güçler bizleri alaşağı etseler
bile bu "geçici" bir gerileme olur. Nasıl olsa "Os-
manlı'nın yasağı üç gün sürer" ve bir parti kapa-
tılırsa, bir başkası kurulur ve bizler de gene karan-
hk oyunlanrnıza başlarız.
Yanılgı: Üç gün süren Osmanh'nın yasağıdır! Bu
kez, kapatılacak partilerin yerlerine "devamlan-
nın" kurulması ve de eski kadroların yeniden iş-
başına geçmesi hem hukuksal açıdan, hem de
"musibet-nasihat" deneyimliliği açısından müm-
kün kıhnmayabilir!
öngörü: Ikinci vatanlanmızda bunca malımız,
mülkümüz ve dahi paramız pulumuz olup da, biz-
ler kapağı oralara atmaz mıyız!
Yanılgı: Nah atarsınızü!
Sigaramın ateşi sönüyor; "durum" da belti, du-
rumdan çıkması gereken "görev" de diye düşün-
meye kalkışırken, günün ilk ışıkları, göreve çağı-
nrcasına içime doluyor.
Ana fikir. Laftan anlamayan edilir tekdir, tekdir
ile uslanmayanın hakkı kötektir!
Ana fıkrin ana fıkri: Kaldıysa, namusunuzla
gidin. Yoksa, sizi "biz" bile kurtaramayız!
şevket Kazan Kayseri'de
'Halk anayasa ve \
kanunlan bilmiyor'1
RECEP BULUT
KAYSERİ-Adalet Ba-
kanı Şevket Kazan. Tür-
kiye'de. "anayasaveyasa-
lann halk taranndan bi-
h'nmemesi, uygulavanla-
nn da gereği gibi uygula-
yamaması"* sorunu yaşan-
dığını öne sürdü. Anaya-
sanın eşitlik ilkesini içe-
ren 10. maddesindeki çiz-
giden sapıldığını belirten
Kazan, "Bütün sorumhı-
luklar, sonunda siyasi so-
rumlulukta noktalanır"
dedi.
Savcı ve hâkimlerin so-
runlannın ele alındığı böl-
ge toplantısı, Kayseri Er-
ciyes Dağı'ndaki'DSl Te-
sisleri'nde yapıldı. Hâ-
kimler ve Savcılar Yük-
sek Kurulu Başkan Veki-
li Sadıkrvioüamahmutoğ-
lu, Adalet Bakanlığı Müs-
teşar Yardımcısı Bekir
Ydmaz ile bölgedeki 10
ilin savcı ve hâkimlerinin
katıldığı toplantıda konu-
şan Şevket Kazan, Türki-
ye'de, "Anayasavekanun-
lann, halk taranndan i>i
bilinmemesi, bunlan uy-
gulayanlann da, gereği gi-
bi uygulayamamasından
kav naklanan. demokratik
hukuk devleti olamama
sorunu" yaşandığını söy-
ledi. Bu sorunun. "millet-
ten değil, millet adına dev-
let yetkisi kullanan organ-
larda görev yapan kişiler-
den kavnaklandığını" ifa-
de eden Kazan sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bakanlar Kurulu sa-
dece kanunlann >ürütü>
mesinden mi sorumludur,
hayır. Bakanlar Kurulu,
anavasanın 117'nci mad-
desinde yer alan, milli gü-
venliğin sağlanmasından
ve Silahlı Kuvvetler'in
yurt savunmasına hazır-
İanmasından da TB-
MM'ye karşı sorumludur.
Maderaki sorumludur,
yetkilkür ve göreviidir."
Bakanlar Kurulu'ndaki
bu sorumluluğun siyasi
bir sorumluluk olduğuna
dikkat çeken Adalet Ba-
kanı. "Bakanlar Kurulu,
TBMM'ye karşı sorumlu-
dur. TBMıM kime karşı
sorumludur, o da millete
karşı sorumludur. Çünkü,
hâkimiyet kavıtsız şartsız
millerindir" dedi.