Katalog

BAZİRAN 1997 PA2AR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Nâzun Hikmet ve Aimed Anif flinleri A>KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mamak Be ediyesı ve Mamak Hikevi'nce ortaklaşa 'düzenlenen "Ahmed Arif ve \âzım Hikmet'i Anma Günleri" etkinlikleri bajladı. Etkinlikler çerçevesinde Ahmed : Ar.f'in mezan başında dûzenlenen anma töreninde konuşan Mamak Belediye 'Başkanı İsmail Değerli. iinlü ozanın Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü ve Türk insanının demokratik hak ve istemleri için uğraş verdiğıni söyledi. Mni seçim bugün yapılıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 5 belde ve bir ilçede bugün yapılacak "belediye meclisi üyeliği seçimlerinde uygulanacak yasaklan belirledi. YSK'den yapılan açıklamaya göre, Ankara Çubuk ilçesi Sirkeli, Çonjm Merkez tlçe Seydim, Denizli Baklan ilçesi Dağal, Elazığ Ancak ilçesi Bükardı, Gıresun Görele ilçesi Aydınlar beldeleri ile Bartın'ın Amasra ilçesinde bugün belediye meclisi üyeliği seçimi yapılacak. Seçim yapılacak bu yörelerde uygulanmak üzere. bugün Sspirtolu içki satilması, Verilmesi ve içilmesi yasaklanırken, oy verme süresince eğlence yerleri de fcapalı olacak. Yerel demokrasi kurultayı • İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - TMMOB tarafından Kasım 1997'de Ankara'da Demokrasi Kurultayı'na fiazırlık amacıyla dûzenlenen tzmir Yerel Demokrasi Kurultayı dün yapıldı. Ankara'daki kurultaya katılacak delegelerin de belirlendigı Yerel Demokrasi Kurultayı'nda konuşan Oivan Başkanı Güner Cliçîn, rejım bunalimı yaşayan Türkiye'nin >l şeriat. darbe ve çete" üçgeni içinde sıkıştığını, ya •şeriatın karanlıklanna gömülmek ya da medeniyet çizgisine yönelmek seçenekleriyle karşı karşıya kaldığmı belirtti. 'Hububat alım fiyatı düşük' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSPGrup Başkanvekili Hikmet Uluğbay, hükümetin hübubat için açıkladığı destekleme alım fiyatınm yüksek olmadığını, ancak çiftçinin maliyetini karşılayabileceğini belirtti. Uluğbay. dün yaptığı yazılı açıklamada. hükümetin belirlediği hububat destekleme alım fiyatının çiftçHiin elıne geçebilmesi için Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) tüm ürünü alnıası gerektiğini söyledi. Alkan: (stifa etmiyorum • ANKARA (AA) - Konya Milletvekili Ahmet Alkan ANAP'tan istifa edeceğine ilişkin iddialann asılsız ölduğunu söyledi. AKAP Konya Milletvekili Alkan, bazı basın-yayın organlannda partisinden istifa edeceği yolunda haberler yer aldığını belirterek "Anavatan Partisi'nden istifa edeceğime dair iddialann aslı yoktur" dedi. AdH Küçük öldü • KONYA (AA)-Eski ANAP Konya Milletvekili Âdil Küçük, tedavi ğördüğü İstanbul Koşuyolu Kalp ve Damar Hastanesi'nde öldü. Küçük'ün cenazesı, Sultan Selim Camii'nde bugün düzenlenecek cenaze töreninden sonra, Konya'da toprağa verilecek. Küçük. 18. dönem Konya Miltetvekili olarak TBMM'de görev yapmıştı. TBMM Başkanlığı, kendi üyesi hakkmda savcılığa suç duyurusunda bulundu Meclis'ten Ydmaz'a davaANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Başkanlığı. RP Rıze Milletvekili Şevki Yılmaz hakkmda soruşturma açtlması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığf na suç duyurusunda bulundu. ANAP'ın da grup olarak Yılmaz'ın cezalandınlması istemiyle suç duyurusunda bulunacağı bildirildı. Kanal D'de 29 mayısta yayımlanan "Arena" programındaki konuşmasında milletvekillerine "pezevenk" • TBMM Başkanlığı, Meclis'e hakaretler yağdıran ve milletvekillerine 'pezevenk' diyen RP'li Şevki Yılmaz'ın cezalandınlması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Suç duyurusu dilekçesinde, Yılmaz'ın duyduğu kinle TBMM'ye bilinçli olarak saldırdığı vurgulandı. diyen Şevki Yılmaz arka arkaya suç duyurulanna hedefoldu.TBMM Başkanlığı'nca dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen suç duyurusu dilekçesinde. Yılmaz'ın konuşmalannın "MeclisMn manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif eden sözcüklerte dolu olduğu". TBMM'ye duyduğu bilinçli kin ve saldırıyı içerdiği kaydedildi. Dilekçede, Türk Ceza Yasası'nın devlet kurumlanna yönelik suçlan düzenleyen 159. maddesi uyannca soruşturma yürütülerek dava açılması istendi. Söz konusu madde hakkında dava açılabilmesi için Adalet Bakanf nın ızni gerekiyor. ANAP milletvekillerinin de toplu olarak Şevki Yılmaz aleyhine suç duyurusunda bulunacaklan öğrenildi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler. Avanos'ta yaptığı basın toplantısında, 17, 18 ve 19 dönem milletvekilleri olarak Şevki Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulunacaklannı ve şahsi tazminat davası açacaklannı belirterek şöyle dedi: "Şevki Yılmaz*ın sözleri ne insanlığa, ne İslamiyete ne de milletvekilliğine sığmaz. Bu sözler insanlanmız arasında kavgaya neden olur. Bizi iç savaşa götürür. Bu sözlerin sahibi mutlaka cezasını çekmelidir." T e p k i I e r 'Yılmaz RP'nin gerçek yüzü' HaberMerkezi-ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz, TBMM'ye "peze- venklerin oluşturduğu parlamento" sözlenyle hakaret eden Rıze Millet- vekili Şevki Yılmaz'ın "RP'nin gerçek yüzü'" ol- duğunu söyledi. Etimesgut'ta 1990 yı- lında yaptığı bir konuşma- da. TBMM üyelerine ''pe- zevenk 1 '' diyen. 60 yıldan bu yana ülkeyi yöneten- lerde "deve kadar namus bulunmadığını" öne süren RP'li Şevki Yılmaz'a tep- kiler sürüyor. ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yıl- maz. Yalova'da gazeteci- lerin sorulan üzerıne. "Şevki V ılmaz, RP'nin ta- kıyyesiz, makyajsız gerçek yüzüdür" dedi. Yılmaz. Şevki Yılmaz'ın TV'lerde yayımlanan sözlerini ya- lanladığına ilışkın bir so- ruya karşılık da "Yalancı- nın yalanlamasının bir de- ğeri olur nnı? r yanıtını verdı. Anayasa Mahkemesı Başkanı Yekta Güngör Ozden de Şe\ ki Yılmaz'ın yaptığı konuşmaları hiç yadırgamadığını belirte- rek "Bu adamın son yıllar- da çizdiğJ kişilik. bu sözle- ri onun için ojağan kümak- tadır" dedi. Özden bu söz- leri söyleyecek kişilerin mecliste bulunmasından da utanç duyduğunu kay- detti. Devlet Bakanı Teoman Güneri ise Şevki Yıl- maz'ın sözlerinin bir bö- lümünü yanlış bulduğunu söyledi. Güneri. "Bu tür konulann pişirilip günde- me getirilmesi de. a\nca tasvip edihneyen bir vön- dür. Çünkü zaman bekle- niyor. En kritik anda ikti- dar aleyhine kamuovu oluşturuluyor'" dedi. Sanay i \ e Ticaret Baka- nı Ali Rıza Gönül -Şevki Yılmaz haddini aşmıştır. Böyle bir hakkı kendisin- de nasıl buluyor anlama- dım. Gereken mutlaka ya- pılacaknr" diye konuştu. Türk Parlamenterler Bir- liği istanbul Şube Başka- nı Dr. Sami Kumbasar Yılmaz'ın şımdıye kadar parlamentoda görev ya- pan tüm parlamenterlere tüm basın kuruluşlarına hakaret etmesini kınadı. CHP Grup başkanvekille- ri Oya Arasta ve Nihad Matkap. yaptıklan yazılı açıklamada. Şevki Yıl- maz'a gerekli dersi yargı- nın vereceğini düşünenle- rin yine dokunulmazlık engeli ile yüz yüze geldik- lerini bildirdi. Türk lş Genel Başkanı Meral de dün yaptığı yazı- lı açıklamada, siyasi par- tileri, Şevki Yılmaz'ın do- kunulmazlığının zaman yitirmeksizin kaldırarak hak ettiği cezaya çarptınl- ması için ortak çaba içın- de olmaya çağırdı. Gaziantep Sanayi Oda- sı (GSO) Yönetim Kuru- lu, Şevki Yılmaz'ı, yerel basın kuruluşlanna verdi- ği ilanla kınadı. Foto Muhabirleri Der- neği'nden (FMD) yapılan açıklamada da Yılmaz kı- nanırken. RP'nin yetkıli kurulları göreve davet edildi. Mersin Üniversitesi Rektörü Prof Vural Ülkü. "İnsan demeye dilim var- mıyor, bunlar yarauk* de- diği Şevki Yılmaz'ın bir fenomen ölduğunu savufl-' du. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ANAP lideri Yılmaz partisinden son istifalan değerlendirdi 'TarikatLar ve çete işbaşında' •Yılmaz, milletvekili transferlerinde "karargâh" olarak, devlete büyük borçlan bulunan Türkiye gazetesi ve TGRT'nin de sahibi olan Ihlas Holding'in kullanıldığını bildirdi ve Esat Coşan'la görüşmeyi kabul etmediğini söyledi. Yümaz, ANAP'ın cumhu- riyete ve milletvekili yemi- nine sonuna kadar bağlı kalacağını söyledi. DL'RDANE KOCAOGLU BEHİCE ÖZDEN YALOVA/KOCAELİ -ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz. partisin- den istifalarda tarıkatlann ve çetenın etkılı ölduğunu söyledi. Milletvekili transferlerinde "karargâh" olarak th- las Holding'in kullanıldığını kayde- den Yılmaz. erken seçimin yerel se- çimlerle birlıkte vapılmasını ve se- çimlere geniş tabanlı bir uzlaşma hü- kümetiyle eidilmesini önerdi. Mesut Yılmaz. "REFAHYOL'u Uğıuiama Mitingrnden sonra kaldı- ğı Yalova'da dün sabah bir basın top- lantısı düzenledi. Yılmaz. partisinden ıstıfalarla ilgıli bir soru üzerine. "Ar- kadaşlanmızın istifasını üzüntüyle karşıladun. Arkadaşlanmızdan biri banageldi. bazı rahatsızlıklannı ifade etti. Diğer arkadaşımıan farklı sebep- leri vardı. Sadı Somuncuoğlu. Çatlı olavından son derece rahatsızdı" de- di. Bir başka soru üzerine benzer ra- hatsızhklan olan bırkaç milletvekili daha bulunduğunu belirten Yılmaz. "Bir iki kişi a> nldı. bir iki kişi de isti- fa edecek diye parti politikasını değiş- tirmeyiz. ANAP, cumhurivetin temel ilkelerine ve milletvekili yeminine so- nuna kadar sadıknr. ANAP politika- sını sürdürür. Bize avak uyduran ge- lir, nefesi yebneyen avnlır 1 " dedi. \NAP liden. ıstifalarda Nakşiben- di tarikatının etkisi olduğu haberleri- nin anımsatılması üzerine de şunlan söyledi' "Olabilir. Ama önem vermiyorum. İsmail Durak Cnlü arkadaşımız, bir iki ay Esat Coşan ve müritieriyk gel- di. Esat Coşan'la görüşmemi istcdi. Uygun bulmadım. Ondan rahatsız ol- nıuş olabilir. Ben daha çok Türkiye gazetesinin etkili ölduğunu düşünü- yorum. Türkive gazetesi patronu En- \ er Ören. birsüreönceAnkara'ya gel- di. Bizden avnlan bazı arkadaşlann evinde buluştular. thlas Grubu'nun Ankara bürosu. bu işin karargâhı ola- rak kullanıldı. İhlas Grubu. kamu bankalanna en fazla borcu olan grup- tur. O nedenle iktidann dev amı onlar için öncmlidir. 'N'apamayacaklan çaba, kullanamayacaklan fon yoktur. 71 Yılmaz, bir başka soru üzerine. DYP ve RP'den ANAP'a gelmek is- teyen milletvekillen bulunduğunu ve onlann durumunu ay rı ayn değerlen- dirdiklerini söyledi. REFAHYOL için gensoruya gerek kalmayabileceğinı belirten Yılmaz. "Bir başbakanlık değişimi olursa ye- ni bir hükümet kurulacak demektir. O zaman dagüvenoyiaması için Mec- lis'e gelecekler. Bu durumda gensoru- ya gerek kalmayacak. Çünkü Mec- lis'te güvenoylaması yapılacak" diye konuştu. ANAP lideri Yılmaz. daha sonra Kocaelf nde dûzenlenen genişletil- miş il dıvanı toplantısına katıldı. Yıl- maz. burada yaptığı konuşmada, er- ken seçimin 1998 bahannda yerel se- çimlerle birleştırilerek yapılmasını önerdi. REFAHYOL hükümetıylese- çime gitmenin yanlış olacağını savu- nan Yılmaz. geniş tabanlı bir uzlaş- ma hükümeti ile seçime gitmenin doğru olacağını söyledi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin '" planet.com.tr Çocukken akşam karanlığı basmaya yakın böyle söyler- dik. Artık o doyumsuz oyun sa- atleri bitmiştır. Babalar dük- kânlanndan, çalıştıklan daire- lerden çıkıp eve yönelmişler- dir. Anneler sık sık ufak kardeş- leri yollayıp eve dönme saati- nin geldiğini anımsatmışlardır. Makamını tutturup başlardık: - Evli evineeee I köylü köyü- neeee I kimin eviyoksa I sıçan deliğineeee... Herkes ağır ağır evinin yolu- nu tutardı. Ağır ağır... Türkiye'de de seçmen, siya- setçı, toplumsal katmanlar, gruplarag/raç^/revlerinin yolu- nu tutuyorlar. 12 Eylül depre- minde evleri yıkılmıştı. 12 Eylül sonrasında aceleyle kurulan derme çatma evlere koşuş- muştular. Kimin evi olup olma- dığını çok da fazla irdeleme- den, kendinibirdamaltına, bir çatının korumasına atmışlardı. Kimileri için yeni kurulmuş derme çatma kulübeler, 12 Ey- lül'den önce altında buluştuk- ları sıyasal partinin geçici barı- Evli Evine, Köylü Köyüne... nağıydı. Depremın etkisi geçip siyasal koşullar duzeldiğinde eski sağlam binalar yeniden yapılacaktı. Oyle olmadı... • • • Sosyal demokratlar geçici bir süre Halkçı Parti kulübesin- de barındılar. Kulübe çabucak yıkıldı ama eski arsa üstünde i- ki ayn ev kuruldu: Sosyalde- mokrat Halkçı Parti (SHP) ve Demokratik Sol Parti (DSP). Sosyal demokrat seçmen, politikacı şaşkın. Bir süre iki ev arasında gidıp geldiler. Kimile- ri ne ona, ne ötekine gitmedi, açıkta bekledi. HP, SHP, CHP, DSP derken allak bullak olmuş sosyal de- mokrat hareket bölündü, par- çalandı, ufalandı, etkisizleşti. O evde oturmak isteyenlenn sa- yısı azaldıkça azaldı. Bugün CHP. kabuğunu yırt- mak, bu evın çatısı altında ın- sanlann daha mutlu olacağını anlatmak için çabalıyor ama bir türlü olmuyor. Yurttaşlar, seç- menler hâlâ çekingen, hâlâ şaşkın, hâlâyılgın, hâlâbezgın. DSP adresli öteki evde otu- ranlann durumu daha da güç. Evin reisi ile eşi öyle herkesi eve almıyorlar. Aldıklarına da dünyayı zehir etmek için ye- minli gibiler. Ayağını uzatana kaş çatıyor; masa örtüsünü beğenmeyeni azarlıyor; sofra- da istediği yerde oturmayan- lara küsüyor; canları istedikle- rini de kollarından tutup evden atıyorlar. Üstelik evin reisi git- gide "sosyal demokrat ev" ta- nımıyla uyumsuz bir siyasal çizgi izlemeye başladı. Evin bazı odalan "iyi tarikatlardan gelecekler" için boş tutuluyor, Kürt yurttaşlar Kürtlüklerinden vazgeçmezlerse eve sokulmu- yor. Milliyetçi sol diye tuhaf bir kavram uretildi ve parti böyle tanımlanmaya başlandı. Sözün kısası bu evde de durum içler açıcı değil, içler acısı. Merkez solda durum böyle. Merkez sağda ıse daha da karman çorman, daha da pe- rişan. 12 Eylül'deyıkılan APbi- nasının arsası üstünde önce bir koca ev kuruldu. Üstelik MHP, MSP gibi komşulann arsalann- dan bir bölümüne de el kondu, ana arsaya katıldı, adına da ANAP dendi. Ortalıkta kalmış şaşkın sosyal demokratlardan bile gelip bu eve taşınanlar ol- du. Dört eğilim aynı çatı altın- da buluşturulmak istendi. Görunüşte bu hesap tuttu. Ama sadece görunüşte. Önce MSP'liler hem arsalannı, hem o eve sığınmış seçmenlerini ve politikacılannı geri çektiler. Ar- dından MHP'liler. Daha sonra AP de kendinı toparladı. üstü- ne konan yasağı kırdı ve o da DYP adresli yeni bir ev kurdu. işler iyiden iyiye kanştı. Bu arada, 12 Eylül öncesin- de kentin kenar semtlerinden birınde derme çatma bir evde oturan MSP'nin gelip kentin göbeğinde koca bir arsa üs- tünde, koca bir evdiktiğigörül- dü. Evin adresine Refah dendi ve kısa zamanda kentin en bü- yük binalanndan biri oldu. • • • Yanı 12 Eylül depremindeyı- kılan evlerin yerine eskilerınin yapılıp yeniden alışılagelen dü- zene geçileceğıni umanlar ya- nıldılar. Eski evler yok. Olanla- nn temeli çatlak. Temeli sağ- lam olanların damı akıyor. Da- ha önce olmayan evler kurulu- yor. Kentte her şey karman çorman. "Evli evine I Köylü köyüne I Kimin eviyoksa I Sıçan deliği- ne" dendiğinde evin yolunu tu- tuvermek pek kolay değil. Yan- lış kapıları çalanlar, yanlış gir- dıği evden aceleyle ayrılıp ko- şa koşa kendi evıni arayanlar, aradığı evin yerinde yeller es- tiğini görüp şaşıranlar, eski evi- ne gırdiğinde her şeyin değiş- tiğini görüp kendini yabancı hissedenler... Görünüyor ki ülkede taşlar yerınden oynamış Şımcı ıse... Yok yer kalmadı. "Şimdı "sı ya- nna kalsın. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Özlem Ansızın gözlerini kapıyor, uzun bir yolculuğa çıkıyorsun. Bir tuhaf günün ortasında kendince doğrulan kovalıyorsun... Bir aşk kırgınının şarkısında G. Apollinaire'nin u- lu hükümdarı Eski Mısır'ın acı tanımaz bakışıyla bil- ge Ulysse'nin topraklarına ayak basıyorsun... Tüm mutlu krallan düşündüm dün akşam dönek gölgelere bakarken... Sevıncın şarkısına toz kondurmadım, sevdalı kız- lara bakmaktan hiç usanmadtm... Uzun bir gecede belleğim ıncelikli bir kadırga gi- bıydı. Suyu alınmaz dalgalarda ihtiyar yüzyıla Şük- ran Kurdakul meydan okuyordu... Ben kış içindeydim oldum olası... Paskalya güneşi sundum mayıs sonunda eriklen- miş ağaçların gölgesınde. Onlar tek öpüşmeyle canlannı verdiler ellerinde merakın ferieıieriyle... Şakaklannda kelepçelerin, dudakları yitmiş yon- tular gibiydiler... Ne samanyolunun güleç ablasını, ne de çörekle- nen yüreğımdeki acıyı tanıyoriardı... Sıvas kırklannın çektiği acıyı Zeus'un koynunda, denızin evrenle buluştuğu yerde tadıyordu... Onlar ki sırılsıklam âşık, onlar ki sevdanın sevin- ciydiler... Içimde kopan fırtına beni bir yerlere sürüklüyor- du karagecelere inat... Taze sabahtan hüzünlü bir akşamın içinde kay- bolup gıderken çoğu tanrılar göç yolundaydı za- ten... Sen, ben ve doğacak çocuklarımız 'o ihtiyar yüz- yıla' meydan okuyacaktı belki... Belki de o zaman biz tıpkı Şükran Kurdakul gibi seslenecektik: "Enmış bir kışın izleriydi camlarda/ Tam bahara susadığımızzaman./ Özlem eski hapislere benzet- ti bizıl Bastil'de, Sultanahmet'te, Sıbırya'larda/ Düşleri künyelerinde gızli. Mevsimler gibi değişerek çoğalarak/ Uyumu ken- dimızde ararken belki/ Nasılsa tutunduğumuz ka- yalarda/ Sevdalı bırinin ellerindekı merak/ Çağlar boyu tutkularımıza geçti." • • • Ansızın gözlerini kapıyor, uzun bir yolculuğa çıkıyorsun... Bir tuhaf günün ortasında kendince doğrulan kovalıyorsun... Bilmedığin bir şeyler, hiç duymadığın masallar saklı gözlerinin içinde... Yalan söyleme, sen binni seviyorsun... Ezberimdedır benım kraliçe türküleri, yıllann ge- tirdiği sızlanmalar yüregimin ıçindedir... Mor beyaz arası benim düşlerim, Nurer Uğur- lu'nun dizelerindeki gibi: "Hadı sabah kalk ordan dökmüş omuzundan sa- çınl Böyle nasıl gıdıyor ona neler anlattın. Yağmur birden inerdi gece yorgun düşerdi/ Göz- lerimin önünden çılgın rüzgâr geçerdi." Aşk öldü içimde bir ürpertı belirdi. Şimdi ben o güzel putlara tapıyorum. Bak tan çıçeklen kuşanmış kurban ateşleri çıl- gın rahiplerın kara gıysilerınde saklı; mutsuzluk fıl- dışı gözlü uçuk bir tanrı... Dınle bu şiirı belki çok seveceksin: "Ölümudur pusatlı ölümsüzJerın Kış gümüşten kalkanıylageriler •»" ıi - ' .. jt\n/ Mavı tırtıllan önünde ilkyazın ^., .,: v , , . . . , Mevsım kırılmışlardan yanadır '• Islak gözlerle yeniden gülumseyen" Tüm bunlar benım karasevdamın yedi kılıcıdır... Umudum yaz prangalarından kurtulup özgürlüğe koşuşumdur... • • • Aşk öldü ıçimde bir ürperti belirdi... Paul Eluard'ın yasaklanmış sözcüklerinde, Ro- bert Desnos'un gunbatımının son soluklarında- yım... Sen varsın feda edılmış, bekledığım sen gecede; zaman zaman tuhaf yüzler doğuyor ve yitiyor uy- ku içinde... Hani kurşun bir güneş altında çürüdüğü ağacın; sen ki köküsün düşlerımin ve değişmelerle dolu zıhnımı sallayıp duruyorsun ve elinı öptüğüm zaman bana eldivenını bırakıyorsun... Ve anstzın kaçıyorsun benı düşlerimle bırakıp uzaklara doğru... Sen soluk bir aydınlıktasın... Vazoda kurumuş bir çiçek, duvarda soluk bir fotoğraf... Sen varsın, ama ben yokum!.. Benyangın sonrası birorman gibi hüzünlü. sen- se ölümün rengine sözcükler arıyorsun... Şakaklarımda işkence izi, gözlerimde demir sürgü... Bak, şu havalanan güvercin Karaburun'da gü- neşi selamlıyorL Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (g Planet.com. TR Herkese pezevenk' diyor Yıhnaz'ın küfîir dolu bir komışması daha Haber.Merkezi-RP Rı- ze Milletvekili Şevki Yıl- maz'ın. 1991 'dekı bir ko- nuşmasında da çeşıtlı kişi ve kurumlar hakkında 'pe- zevenk" sözünü sık sık kul- landığı ortaya çıktı. Dün akşam televizy on- lann ana haberbültenlenn- de yayımlanan \e Şevki Yılmaz'ın 1991 yılında Avrupa MilliGörüşTeşkı- latı'nca dûzenlenen konfe- ransta yaptığı konuşmada, ANAP* Gaziantep Millet- vekili Mustafa Taşar için hakaret dolu sözler söyle- dığı \e Taşar'ın bu sözler- le ilgıli da\a açtiğı belır- lendi Televızyon kanalla- nnda canlı yayına çıkarak açıklamalarda bulunan Ta- şar. söz konusu bant kaydı- nın 1991 vılındakendkine ulaştırıldığını söyledi. Yılmaz'ın "Otel ayısı değiL pezevenk avı. Antal- ya'daki Coni'lere karını. kızııııuonder" >cklmde ha- karciı^rı \ kotüsöz.sahi- bine döner" şeklinde ya- nıtlayan Taşar, Yılmaz aleyhine açtığı davanın uzun süre devam ettiğini ve ne aşamada ölduğunu bılmediğıni kaydettı. Ta- şar. Yılmaz aleyhine açtı- ğı davayı geri çekmesi ıçın Ankara Büyükşehir Bele- diye Başkanı Melih Gök- çek'in 1995'te kendisıne ricada bulunduğunu da söyledi. Şevki Yılmaz'ın ortaya çıkanlan 1991 'deki konuş- masında. DGM'lerin Müs- lümanlara karşı kuruldu- ğu. Zonguldak madenleri- nin kapatılma gırişimınin ve Şırnak'takömürtaşıyan 200 eşeğin öldürülmesmin Alaton Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Ala- ton un isteğı üzerine ger- çekleştirıldiğı iddıaları da bulunuyor. Sosyal demok- ratlığın sosyal şeytanlık öl- duğunu söyleyen Yılmaz'- ın konuşmasında ayrıca. TurgutOzal ıle ilgıli oia- rak da "Bizi kardinal elbî- seleri given bu kişi mi ttnı- sil ediyor?" sözleri yer alıyor.