Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 1997 PAZAR
HABERLER
bisiklet turu
• Spor Servisi - ÖDP
(Özgürlük ve Dayanışma
Partisi) Kadıköy llçe
Örgütü'nün düzenlediği
Kadıköy-Bostancı bisiklet
turu dün koşuldu. ÖDP
Kadıköy binası önünde
start alan bısikletçiler, sahil
yolunu izleyerek
Bostancf ya vardılar.
25'ten fazla bayan ve erkek
bisikletçinin katıldığı tur
sırasında, "Ne
REFAHYOL, Ne Hazırol".
'"Özgür Demokratik Bır
Ülke", "Yaşasın Özgürlük
ve Dayanışma", "lnadına
Isyan. lnadına Özgürlük"
sloganlan atıldı.
Kadıköylülerin alkışladığı
tur, yaklaşık 2 saat sürdü.
CHP heyeti
Almanya'da
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Erzincan
Milletvekili Mustafa Kul.
Hatay Milletvekili Fuat
Çay ve Ankara II Başkanı
Haydar Doğan'dan oluşan
CHP heyeti, çeşitli temas
ve incelemelerde
bulunmak üzere öncekı
akşam Almanya'ya gitti.
CHP heyeti. Stuttgart'taki
Türk dernekleri ve burada
yaşayan Türk
vatandaşlannın daveti
üzerine gerçekleştirdiği
ziyaret sırasında, aralannda
Hacıbektaş Kültür
Derneği, Pir Sultan Abdal
Derneği, Atatürkçü
Düşünce Derneği'nin de
bulunduğu kuruluşlann
yöneticileri ile görüşecek.
Türkeş'in banş
turları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-MHP'nin 18
mayıstakı olaylı
kongresinin ardından,
kendisine karşı ittifak
yapan adaylan ziyaret
turuna çıkan Tuğrul
Türkeş, dün Ibrahım
Çiftçi'den sonra Devlet
Bahçeli'yı ziyaret etti.
Türkeş. bürosunda ziyaret
ettiğı Bahçeli ile yaklaşık
50 dakika görüştü.
Görüşmenın ardından bir
açıklama yapan Devlet
Bahçeli. Türkeş'in
ziyaretinden memnuniyet
duyduğunu belirterek
"Kongreden çıkacak
sonuçlara bütün arkadaşlar
saygı gösterecek" dedi.
Tuğrul Türkeş ise yaptığı
konuşmada. görüşme
turlannın birinci etabını
tamamladığını söyledi.
Vakıfların
gelirleni
• MALATYA (AA) -
Devlet Bakanı Ahmet
Cemil Tunç, vakıflann
yıllık gelirinin 10 trilyon
îiraya çıkanlması için
çahşmalar yaptıklannı
bildirdı Tunç. Vakıflar
Genel Müdürlüğü Malatya
Şubesi'nin açılışında
yaptığı konuşamada,
vakıfların çok önemli
hizmetli olduğunu
belirterek "20 bin işyeri
var. Bunlann 6 trilyon lira
civannda olan yıllık
gelirinin, 10 trilyon Îiraya
çıkanlması için yoğun
çalışma içerisindeyiz"
dedi.
f
Faks çekme'
soruşturması
• İZMIR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Sürgün ve
baskılann durdurulması
için, Izmir Valisı Kutlu
Aktaş'a faks çeken
Enerji Yapı Yol-Sen ve
Eğitirh-Sen 2 No'lu
Şube yöneticileri
hakkında çifte
soruşturmaaçıldı.
Soruşturmalan
REFAHYOL iktidannın
sındirme politikası olarak
değerlendiren şube
başkanlan. eylemlerin
süreceğini ve
REFAHYOL'a gerekli
dersin verileceğini
söylediler.
BBP Genel Başkanı, hükümet ortağı olmaya pek hevesli olmadıklarmı söyledi
Yazicıoğhı ağırdan ahyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Baş-
bakan Necmettin Erbakan ve Başbakan
Yardımcısı TansuÇiller'in yaptığı koalıs-
yon ortakhğı önerisine, "Siz anlaşın biz
hazmz"diyerekyeşil ışıkyakan BBP Ge-
nel Başkanı Muhsin Vazjcıoğlu. ortakla-
nn uzlasmaya varması üzerine yeni koşul-
lar öne sürerek pazarlık kozunu arttırma-
ya çalışıyor. Yazıcıoğlu, "Son günlerinde
hükümete gjrme>e çok hevesli olmadıkla-
nnı" belirterek Seçim Yasası'nda yapıla-
cak değişikliğe göre kararlannı netleşti-
receklerini söyledi. Seçim karan alınma-
dan önce Seçim Yasasf nın değiştirilme-
sini isteyen Yazıcıoğlu: ülke barajının
yüzde 10'dan 5'e indirilmesi ve partiler
arası ittıfakın da olanaklı hale getınlme-
sinde ısrarlı olduklannı kaydetti. Yazıcı-
oğlu. erken seçımin tarihi konusunda da
"Aralıktan önce, marttan sonra olmama-
• Yedi milletvekili bulunan BBP'nin koşullan ültimatom gibi
• Önce seçim yasası, sonra seçim kararı • Seçim aralıktan
önce, marttan sonra olmamalı • Baraj yüzde 5"e çekilmeli,
ittifak olanaklı hale getirilmeli.
lır
dedi. Erbakan ve Çiller'ın bugün yap-
malan beklenen açıklama öncesınde dün
partısının genel yönetim kurulunu topla-
yan BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu. 55.
hükümette görev almak konusunda he-
nüz karar vermediklennı söyledi. Mevcut
Seçim Yasasf nın adil olmadığını belırten
Yazıcıoğlu, "Öncelikle seçim yasası çıka-
nlmalı. Kurulacak hükümet daha önce
yapılan anayasa değişikliklerine paralcl
uyum vasalarını çıkarmalı" dedi. Bir so-
ru üzerine Seçim Yasası'nın ülke barajı-
nı yüzde 5"e indirecek ve partiler arasın-
da seçim ittifakı yapılmasına olanak tanı-
yacak şekılde yeniden düzenlenmesi ge-
rektiğını savnnan Yazıcıoğlu. "İttifaklar-
la ilgili değişikliği kendimiz için istemiyo-
ruz. Biz seçime tek başımıza girmeye ha-
zuiz" dıye konuştu
Başka bır soruya yanıt verirken Erba-
kan ve Cıller'le vaptıklan üçlü görüşme-
de hükümete girmek konusunda bır gö-
rüş belirtmedıklerinı öne süren Yazıcıoğ-
lu "Bu hükümete son dönemde girmek,
partimiz için çok da cazipdeğil. Çok istek-
li ve hevesli olmadığımız halde her şev ol-
muş bitmiş gibi gösterilmesi doğru değil.
Seçim karan alınmadan önce seçim yasa-
smın değiştirilmesi gerekir" görüşünü sa-
vıındu.
Yazıcıoğlu. seçim tarıhine ilışkin bır
soru üzerine "Aralıktan önceki bir tarihin
erken, marttan sonraki bir tarihin ise geç
olacagnıı" ^oyledi. Çıllerın. geçen genel
seçımler sırasında BBP'yi "Katiller" di-
ye suçladığının anımsatılması üzenne,
bunun kendilerinin sorunu olmadığını.
seçim sistemınin çarpıklığını gösterdiği-
ni ılen süren Yazıcıoğlu. DYP liderinin
daha önce meydanlarda sövlediğı sözle-
re karşın seçimden sonra RP ile koalısyon
yapmak zorunda kaldığını vurguladı.
BBP ile koalisyona karşı çıkan DYP'lıIe-
n de eleştıren Yazıcıoğlu. "Bu hükümet
BBP'nin ovlanvla güvenovıı almıştır ve
11 aydır da bizim ov lanmızla ayakta dur-
maktadır. O kadar ilkeliyseler desteğimi-
ri neden daha önce kabul ettiler" dedi.
Partiler 1982 Anayasası'nın
değiştirilmesini istedi
'Ozgürlükler
genişletilsin'
İstanbul Haber Servisi - Sıyasi
parti temsılcılen, 1982 Anayasa-
sı'nın değiştirilmesi. özgürlük-
lüklenn genışletılmesi gerektiği-
ni belırttıler. Anayasa değişikli-
ğinde sıvil toplum örgütlerinın
görüşlerinin de dikkate almması
gerektiği vurgulandı.
İstanbul Barosu Insan Hakları
Merkezı tarafından düzenlenen.
ıkı gün sürecek "AnavasaKurul-
tayT dün başladı. İTL Sosyal Te-
sisleri'nde başlayan toplantının
açılış konuşmasını yapan tstan-
bul Barosu Başkanı Yücel Say-
man, anayasanın değiştirilmesi
konusunda Meclis'in çaba gös-
termediğini belirtti. İstanbul Ba-
rosu Insan Haklan Merkezı Baş-
kanı avukat Semih Gemalmaz,
anayasa problemının Türkıye"nın
öncelikli sorunu olduğunu söyle-
di. RP'liMehmetAliŞahin, ana-
yasantn bir ülkede yaşavan yurt-
taşlar için toplumsal anlaşma nı-
teliğinde olduğunu söyledi. DYP
Amasya Milletvekili Ahmet İyi-
maya ise temel özgürlüklerin
anayasamızda yazılı olduğu gibi
değil, evrensel smırlara göre çi-
zılmesi gerektiğıni savundu. 24
Aralık 1995 genel seçimlerinde
siyasi partilere yüzde 10 barajının
konulmasını eleştiren ANAP Ay-
dın Milletvekili Yüksel Yakrva ise
bu durum nedeniyle MHP. HA-
DEP ve diğer bazı partilenn Mec-
lis'e gıremedığini anımsattı. D-
SP Trabzon Milletvekili Hikmet
SamiTürk, 1982 Anayasası'nın
askerler tarafından hazırlandığı
için sürekli tartışma konusu ol-
duğunu söyledi. Türk, anayasa
değişikliğinde toplumsal uzlaş-
manının esas alınması gerektiği-
ni belirtti. CHP lçel Milletvekili
Oya Arash. anayasamızda "hu-
kuk devleti" olarak tanımlanma-
mıza rağmen. lçişleri Bakanımı-
zın hukuku hıçe sayarak kendı
bürokratını göreve getirebıldiğı-
nı kaydetti.
DSP'li Hikmet Satni Türk, 1982 Anavasası'nın askerler taralindan hazırlandığı için sürekli tartışma konu-
su olduğunu söyledûTürk, anayasa değişikliğinde toplumsal uzlaşmanın esas almması gerektiğini belirtti.
Başsavcıya tam destek
Yeni seçilen yöneticilerle Anıtkabir'i ziyaret eden Türkiye Barolar Birliği
Başkanı Özgen "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı görevini yapmıştır" dedi
ANKARA (AA) - Türkiye
Barolar Bırlıği'nin (TBB) 24.
Olağan Genel Kurulu'nda
göreve getirilen Eralp Ozgen
başkanlığındaki yönetim.
disiplin ve denetim kurulu
üyeleri. Anıtkabir'i ziyaret
etti.
Atatürk'ün manev i
huzurunda saygı duruşunda
bulunan TTB üyeleri daha
sonra çelenk koydular ve
Özgen, Anıtkabir özel
deftenne şunlan yazdı:
"Yüce Atatürk, Türk
avukatlan olarak tam
bağunsız. insan hakianna
saygılı. sosyal bir hukuk
devleti olan laik cumhuriyete
baglıyız. Gençliğe hitabında
beUrttiğin olumsuz koşullann
bir kısmının ortaya çıktıgı bu
günlerde. bizlere verdiğin laik
cumhuriyeti ve ülke
bütünlüğiinü koruma ve
savunma görevini hangi koşul
altında olursa olsun eksiksiz
yerine getirme azmindeyiz.
Devrim ve ilkelerinden asla
ödün vermeden,
cumhuriyetünizin hukuk
devleti niteliğinuı tam olarak
gerçekleşmesi ve ülkemizde
hukukun üstünlüğünün
sağlanması mücadelemize
devam edeceğiz. Başlattığın
•aydmlanma devrimi'nin
inançiı birer yandaşı olarak
senin gösterdiğin yolda
çağdaş uygartık düzevine
ulaşması için çahşan tüm
avukatlann sevgi saygı ve
minnetleri ile seni anıyoruz."
'Saldınlar haksız*
Özgen, daha sonra
gazetecilerin çeşitli sorulannı
yanıtladı. RP'nin kapatılması
istemiyle dava açan Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Vural
Savaş"a yönelik yayınlarla
ilgili bir soru üzerine Özgen,
"Başsavcıya hücum etmenin
yersiz ve haksız" olduğunu
söyledi. Demokratik bir
ülkede "parti kapatılmasın"
denebıleceğini. bunun
tartışılabileceğini kaydeden
Özgen. "Ancak bassaveı,
yasalara ve anavasaya göre
görevini vapıvor. Bunu
sövleyenler o takdirde
yasalaruı değişmesi için
cahşmahdıriar. Yasayı
degiştirmek için
parlamentoda çahşmak
yerine yasavı uygulavanı
suçlamak haksızdır. Yargıtay
Cumhurivet Başsavcısı
görevini yapmıştır" dedi.
Özgen, RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan"ın parti
tüzelkışıliği ve kendısı adına
Savaş hakkında açtığı
tazminat davasında.
başsavcıya avukatlar olarak
destek vereceklerini söyledi.
Tazminat davasının da
sakıncalı olduğuna işaret
eden Özgen şöyle konuştu:
44
Bu yolun açdmaması
gerekir. Savcılar şüphe
üzerine dava açarlar. Eğer
hakkında dava açılan her kişi
savcıya tazminat davası
açmaya kalkarsa hiçbir savcı
dava açamaz. Tazminat
davası ile karşılaşma korkusu
içinde olan savcılar dava
açamaz. O vakit ülkede suçlar
büyür gider. Savcının
kuşkuyla açtığı dava hüküm
değildir, kesinlik değildir.
Kesinlik. yargılama sonunda
mahkemenin verdiği
karardır. Dava açıldıktan
sonra kişi beraat eder, o
zaman her aklanan kişi de
savcıya tazminat davası açar.
Bu >öntem açılmamalıdır.
Yanlış bir yoldur. Savcılar
manevi baskı altında
bırakılırsa giderek dava
açmamaya başlarlar."
Demirel yann
Baltık
ülkelerinde
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Süley man Demi-
rel'in 4 gün sürecek ve 3 ülkeyi kap-
sayan Baltık cumhuriyetleri gezisı
yann başlıyor.
Demirel'in gezisi. Baltık ülkele-
rine cumhurbaşkanı düzeyinde ya-
pılacak ilk ziyaret niteliği taşıyor.
Demirel. gezi kapsamında sıra-
sıyla Lirvanya, Estonya ve Leton-
ya'yı ziyaret edecek.
Demirel. söz konusu ülkelerin
cumhurbaşkanlannın Türkiye'ye
yaptıkları ziyaretlere iade niteliği
taşıyan gezisi sırasında. üç ülkenin
cumhurbaşkanlan ve üst dözey yet-
kilileri ile ikili ilişkiler. Avrupa ku-
ruluşlannın genişleme süreci, ulus-
larası ilişkiler \eböigesel konulan-
nı ele alacak. Demirel'in ziyaretle-
rı sırasında Litvanya, Estonya ve
Letonya ile Serbest Tıcaret. Sağlık
Işbirliği. Güvenlik Işbırliği. Deniz
ve Ha\a Taşımacılığı anlaşmalan
imzalanacak.
Cumhurbaşkanı Demırel.5 Hazi-
ran Perşembe günü Türkiye'ye dö-
necek.
tlFI$NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Diyarbakır'da önemli bir
toplantı yapılıyor. TESEV (Tür-
kiye Ekonomik ve Sosyal
Etüdler Vakfı) ile UNDP (BM
Kalkınma Programı)'nin işbir-
liğiyledüzenlenen "Türkiye'de
Yoksulluğu Önleme Strateji-
leri" konulu toplantıya katılan
işadamları banş konusundaki
duyariılıklarını dile getirdiler.
Hürriyet gazetesinin habe-
rine göre işadamları, Diyarba-
kır'da gecekondu mahalleleri-
ni gezdiler. Terör yüzünden
göç etmek zorunda kalan
yurttaşlar, işadamlanna şun-
lan anlattılar: "Köyümüzde
tarlamız, bağımız, ormanlan-
mız vardı. Ancak devlet yaktı
ve göç etmemize neden ol-
du. Geldiğımiz Diyarbakır'da
ise perişan olduk. iş yok, güç
yok. Bunun yanında manalle-
de su yok, yol yok, adeta se-
falet içindeyiz. Köyümüze
dönmek istiyoruz, ancak ko-
ruculuk dayatması var. Köyü-
müze dönmemize izin verilmi-
yorsa devlet bize iş versin.
Kan dökülmesinin önlenme-
Diyarbakır'dan Yükselen Ses
sini ve banş gelmesini istiyo-
ruz. Artık insanlar ölmesin."
Yurttaşlarm sözleri her şeyi
anlatıyor. Yeni şeyler ekleme-
yi gerektirmiyor. İçinde bulun-
duğumuz siyasi ortamda Gü-
neydoğu'dan gelen feryadın
duyulup işitilmesi gerekiyor.
Kendi öğrencisınin kafasını kı-
ran, kendi köylerini yakan bir
yönetim anlayışıyla nereye gi-
debilirdik? Nasıl bir siyasi tab-
lo yaratabilırdik?
Diyarbakır'daki çığlıktan,
Manisa'da işkence görüp yıl-
lar süren hapislere çarptırılan
gençlerin ugradığı haksızlık-
tan ne çıkacak sanıyordunuz?
işte manzara: Sadi Somun-
cuoğlu ANAP'tan istifa etmiş.
Somuncuoğlu, istifa gerekçe-
lerini sıralarken ünlü Terörle
Mücadele Yasası'nın temel
maddesini çağrıştıran sözler
kullanmış: "Devletin ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlü-
ğüne zarar verecek birpoliti-
ka takip edilmesi." MHP'nin
1980 yılına kadar önde gelen
yöneticilerinden bırısi olan ve
12 Eylül döneminde idamla
yargılanan Somuncuoğlu,
ANAP yönetimini bölücülükle
suçlayarak ayrılıyor.
Somuncuoğlu, ıdeolojik
olarak hâlâ MHP'lı. ANAP
içinde, DYP içinde düşünce
yapısı MHP'Iİ olan o kadar çok
parlamentertanıyorum ki. Yal-
nız MHP'lı olsa iyi, merkez sağ
içinde Refah Partisi gibi dü-
şenenler de önemli bır sayıya
ulaşıyorlar.
Bütün bunlann Güneydo-
ğu'daki tablo ile ilişkisıni anla-
dığımız zaman, Ankara'daki
siyasi kargaşayı ve büyük aç-
mazı da anlayabiliriz. Yıllardır,
Kürt sorununu şiddetle çöz-
mekte ısrar eden kafa.
MHP'nin şovenizmine ve
RP'nin dinciliğıne sığındı. Özel
TİM nasıl MHP'lileşti? Hizbul-
lah, Güneydoğu'da hangı
desteklerle cinayet işleyip
devletin korumasını kazandı?
Türkiye'de merkez sağ kal-
madı. Savaş ve şovenizmde
ısrar merkez sağı, radjkal sağ
haline dönüştürdü. Özal'lar,
Çiçek'ler merkez sağcı mı, si-
yasal İslamcı mı? Türkiye la-
iklığı DYP ve ANAP'lakoruya-
mıyor. Çünkü bu partiler bü-
yük ölçüde şenatçıların ve şo-
venıstlerın denetimine geçti.
Mesut Yılmaz. bu ağırlık ne-
deniyle "Şenata Karşı Kadın
Mitingi"nden desteğini çek-
mişti.
Dıyarbakırlı yurttaşlar, yıllar-
dır birçoğumuzun dikkat çek-
tıği konuyu dile getıriyorlar.
Söyledıklerinde yeni bir şey
yok. Ancak bu sözlerınin şu
anda söylenmesinın başka bir
anlamı olduğu görülüyor. So-
muncuoğlu. "bölünmez bu-
tünlük" gerekçesıyle ANAP'-
tan istifa ediyor. Büyük bir ola-
sılıkla, şerıatçı partiye destek
olmak için böyle davranıyor.
Kürt sorununu "bölünmez bü-
tünlük" sloganının arkasına kı-
litleyenler, şimdi siyasi islam-
dan şikâyet ediyorlar. Türki-
ye'yi şeriatın tehdit ettiğini
söylüyorlar. Ama şeriatçılara
destek çıkmak isteyenler ay-
nı silahla şimdi onlan vuruyor-
lar.
Türkiye; vatan, millet, sa-
karya edebiyatıyla siyasi İs-
lamla başanlı bir hesaplaşma-
ya gırişemez. Bölücülük, sila-
hını yurttaşına çeviren, milli-
yetçıliği, şovenizmı hâlâ ken-
di yurttaşına, kendi gencine
karşı kullanan bir anlayış, bır
noktaya sıkışır kalır.
Dikkat edin, REFAHYOL
koalısyonu zora girdiğinde
ona cankurtaran simidini,
merkez sağ ıçindeki eski
MHP'liler ve siyasi ıslamcılar
uzatıyor. Çünkü onların de-
mokrasi ve laiklik dıye bır dert-
lerı hiç olmadı. Ama onlar dü-
ne kadar güneydoğu'dakı sa-
vaşta merkezi devletin en bü-
yük destekçisi ve silah arka-
daşıydılar.
MtKRO
DİNÇ TAYANÇ
Devrimler Siirer Gider
Osmanlı Hilafet imparatorluğu'nun tarih sahne-
sinden silinmesı, çıkar ve işbirliği içinde olduğu ulus-
lararası sömürgeciler ile maşalarının dize getirildiği
Ulusal Kurtuluş Savaşı sonucunda gerçekleşiyor.
Içte mürtecisinden sömürgecilik hayranına, dışta
sömürgeciye karşın ve tüm düşmanlara karşı kaza-
nılan Ulusa) Kurtuluş Savaşı, tam anlamıyla bir "dev-
rim" oluyor.
Devrim süreciyle birlikte başlayan dönemde yal-
nızca devrim yasaları uygulanıyor ve toplumu, adı
Cumhuriyet olan Aydınlanma'ya taşıyor.
Cumhuriyet ile birlikte devrim yasaları genç dev-
letin anayasasına dönüşüyor: Cumhuriyet'in yaşa-
mı ve kurumlarının işleyişı anayasa çerçevesinde ha-
zırlanıp düzenlenen "laik"ve "demokratik"yasalara
bağlanıyor.
Doğaldır ki anayasa da yasalar da "asıl" olarak
hem Türkiye Cumhuriyeti'ni hem devrim yasalannı
hem de Cumhuriyet yurttaşlannı korumak ve kolla-
makla görevli "kurumlann" oluşturulmasını amaçlı-
yor. Bu nedenle "vücut buluyor" Türkiye Büyük Mil-
let Meclisi, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay;
Turk ordusu da bunlann doğal bir parçası...
Cumhuriyet Anayasası'na aykın ya da Cumhuri-
yet'i yok etmeye yönelik her türlü girişime, Aydınlan-
ma'ya inançlı Kemalist devrimciler olarak "karşı dev-
rim" diyoruz. bunakalkışanlarada "karşı devrimci"...
Karşı devrimciler, Cumhuriyet'in ilk dönemlerin-
den bu yana kimi zaman karayobaz artıkları, kimi za-
man "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içine düşmüş"
siyasal kişi ya da örgütler, kimi zaman teröre ve bö-
lücülüğe bel bağlamış çeteler, kımı zaman da numa-
rah cumhurıyetçiler bıçimınde tureyegeliyor.
Son dönemlerde tümü de karşı devrimlerini ger-
çekleştirmek için aynı yöntemi kullanıyor; demokra-
si! Yani, laik düzeni yıkıp karanlık çağlann şeriatına
dönmeye sıvanan mürteci ile diğer "hurufat" aynı
şamdana mum dikmeye çabalıyortar!
Daha açık bir anlatımla; karşı devrimciler, demok-
rasiyi kullanarak devrim yasalannı hiçe sayıp anaya-
sayı ve yasaları rafa kaldımnaya, böylelikle de Türki-
ye Cumhuriyeti'ni yıkmaya çabalryorlar. Bunu yapar-
ken de bir yandan "demokrasi"r\\n kendilerine tanı-
dığı hakları sonuna dek kullanıyor, beri yandar» ise
TSK'den Anayasa Mahkemesi'ne, Yargıtay'dan ba-
sına Cumhuriyet'in temel kurumlarını "hiçe sayıyor",
dahası "sövüyor", odayetmiyor "hedefgösteriyor",
olmayınca teker teker ya da krtlesel olarak öldürü-
yor ve bir adım.ptesinin "kan gölü" olacağımaçtkaçık
söylüyoriarf - . . /\
Durum bu noktaya gelince, Cumhuriyet'in tüm
anayasal kurumları toplumun ezici çoğunluğuyla bü-
tünleşip "Durun bakalım" dıyor. Demekle yetınme-
yeceğini devrim yasalarının, anayasanın ve yasala-
nn "gereğini" yerine getireceğini açıklıyor.
Bu gereklerin "sivil" uygulamaları arasında anaya-
sayı hiçe sayanların "kapatılması" da var, "çiğneyen-
lerin" yargılanması da cezalarını çekmelerı de. "Si-
vil olmayan" uygulamayı ise karayobaz taifesi ve de
işbirlikçileri denli "geri" yaratıklara bile anlatmaya
gerek yok!
Bütün bunlan anlıyorum, hatta anlayışla karşılaya-
biliyorum. Çünkü söz konusu olan devrimciler ile
karşı devrimcilerin tarihsel çatışmasından başka bir
şey değil!
Anlayamadığım, anlayışla karşılayamadığım ve as-
la da karşılayamayacağım ise "aydın" takımımızın
demokrasiyi kullanıp hukuku yok sayanlar için "hu-
kukun ışletilmesine" ve "yasalann uygulanmastna"
karşı çıkmakla gösterdiği "hoşgörü" (!).
Kimi, namlı karayobazlar ile el ele diz dize "demok-
rasi, hak hukuk" takıyyesinin figüranı; kimi, kânlı ka-
rayobazlann eylemsel karanhklanna yol verme hak-
kı tanıyacak denli demokrat!
Ana fikir: Evrende aklı başında olan hiçbir canlı,
aydınlığını karartmaya kalkanlara hoşgörü göster-
mez. Aklı başında olmayandan da ne devrimci çıkar
ne de demokrat!
Ana fikrin ana fikri: Akılları başa toplamak da ba-
şa getiımek de "aydın sorumluluğu"dürl ,l:
...
DYP'li muhalifler:
Güvenoyu vermeyiz
AYŞE SAYIN
ANIC-VRA-DYP'lı mu-
halifler. parlamentodaki
desteğini yitırince çareyı
BBP'nin desteğiyle baskın
seçime gitmekte bulan RE-
FAH YOL"un güv enovoı he-
sabını bozma planı yapı-
yor.
DYP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Tan-
su ÇUIer. REFAHYOL'a
son verilmesini savunan
çok sayıda mılletvekılının
bir bölümünü "başbakan-
lık ve erken seçim" v aadiv -
le ıkna etmeyi başarmasına
karşın. bir grup milletveki-
li, BBP'nin hükümete or-
tak edılmesine karşı çıka-
rak gü\ enoyu vermeyecek-
lerini açıkladılar.
DYP Izmir Milletvekili
Hasan Denizkurdu. Çil-
ler'in başbakanlığında er-
ken seçim pazarlıklannı
eleştirerek "Artık siyasi
devre-mülk dönemi başla-
dı. Benim için başbakanlı-
ğın kune geçtiği önemli de-
ğü. Ben REFAm OL'a kar-
şıyım, hele BBP'nin de yer
aİdığı bir koalisyona güve-
noyu vermem mümkün de-
ğfl" dedi.
DYP'de RP ve BBP or-
taklığına karşı çıkan mil-
letvekillerinin birdeklaras-
yonla Çiller'e tavır koya-
caklan kulislerde dile geti-
rilmesine karşın. bu konu^
da somut adnrı atılmadığı
bildirildi. Hükümet hak-
kında verilen son gensoru-
ya ilişkin oylamada Çil-
ler'ın kuşatması nedeniyle
fıre veren muhalifler. RE-
FAHYOL-BBP hükümetir
nin güvenoylaması içiıj
temkinli hareket etme kara--
n aldılar. Başlangıçta, hü-
kümetten çekilme yönünt
de tavır koyan muhaliflerin
bir bölümünün Çiller'le
vaptıklan yüz yüze görüş-ş
meden sonra tav ır değiştir<
mesi. ihracın eşiğinde olan
tvTuğla Milletvekili Yatan
Erez \ e arkadaşlannı rahatf
sız etti.
Hasan Denizkurdu da
parti yönetimi ile ipleri ko^
pardı. Gensoruya destelt
\ eren y a da katılmayan ba«
zı DYP milletvekillerinin
paniden istifa etmesi nede-
niyle Erez'in partide yal-
nızlaştığı belirtilirken, en
az 5 milletvekilinin REt
FAHYOL-BBP ortaklığına
güv enoyu vermeyeceğine
dikkat çekildı.