Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 1997 CUMA
HABERLER
Başbakan, Milli Güvenlik Kurulu'nda kabul ettiği 8 yıl zorunlu eğitim uygulamasını oyalıyor
Erbakan kendi imzasun tanımıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Mıl-
li Güvenlik Kurulu'nun (MGK) "8 yıhk
kesintisiz zoruntu eğitim'' karannın aitına
imza atan Başbakan Necmettin Erbakan.
anne ve babalann çocuklannın erken yaş-
ta dinini öğrenmesini istemesinin bir insan
hakkı olduğunu kaydetti. Erbakan, erken
yaşta mesleğe yönlendirmenin "ilmi, pa-
koİojikvepedagojik" bir gerçek olduğunu
savundu. Halktan bu yönde yüzbinlerce
telgraf ve faks aldığını kaydeden Erbakan,
"İşte halk, işte halkın arzusunu ortaya ko-
yan imzah dilekçeter" dedi. Erbakan, "Ka-
liteli eğitim için 2 katrihon Krayaünma ih-
tiyaç var. Yüzbinlerce öğretmen yetiştir-
mek gereldyor. Bu bir andaolacakiş değU"
sözleriyle zorunlu eğıtimin uygulanması-
nı oyalayacağı mesajını verdi.
Başbakan Erbakan, dûn "8 yılhk kesin-
tisiz eğjtime" karşı kampanya başlatan 141
örgütün temsilcilenni kabul etti. Temsil-
ciler adına konuşan MÜSİAD Başkanı
Erol Yarar, dünyanın hiçbir yennde kesin-
tisiz eğitimin uygulanmadığıni savunarak,
5 artı 3 modelınin uygulanması ve Kuran
kurslannın zorunlu eğitim kapsamına alın-
masını istedikJerini belirttı. Kesintisiz eği-
timin sistemde bir katliama neden olabi-
leceğini ileri süren Yarar, gönüllü kuru-
luşlann ilköğretimin sembolü olarak bir
kara tahta hazırladığını. Kuran kurslan, i-
mam-hatip ve diğer meslek liselerinin ka-
patılmasını isteyen milietvekillerinın ad-
lannın bu tahtaya yazılarak bu okullann
kapısına asılacağmı bildirdi.
Erbakan, gönüllü kuruluşlann yasalar
içinde insan haklannı aramasının son de-
rece takdir edilecek bir olay olduğunu kay-
dederek, bu faaliyetlerinin gerçeklerin gö-
zükmesi için son derecek yararli olduğu-
nu belirtti. Erbakan, çocuklann küçük yaş-
ta mesleki eğitime yönlendirilmesinin "ü-
mi, pedagojik.psikotojik" bir gerçek oldu-
ğunu savunarak, "Bir çocuk kemancı ola-
caksa 4, atiet olacaksa 5. çırak olacaksa ve
sanayide çalışacaksa 8-10 yaşında buna
başlaınası mecburiyeti vardır" dedi. Tür-
kıye'de yıllardır kaliteli eğitim için gerek-
li yatınmlann yapılamadığını. Doğu ve
Güneydoğu'da pek çok okulun kapalı ol-
duğunu anlatan Erbakan. sınıf mevcutla-
nnın dünya standartlanna göre 20 olma-
sına karşın bir öğretmenın kentlerde 100
kişilik sınıflarda görev yaptığını bildirdi.
Erbakan, kaliteli eğitim için öğretmen ye-
tiştirilmesi, çok sayida okul yapılması ge-
rektiğıni belırtirken, "Bu koşullarda bir
eğitim için 2 katrilyon lira yatınm vapma-
ya ihtiyaç vardır. Bu paranın olması duru-
munda dahi yüzbinlerceöğretmenin yetiş-
tirilmesi bir gündc, bir anda otaşacak bir
iş değOdir" diye konuştu.
Kaliteli eğitim sorununun çözümlen-
mesinde insan haklanna dikkat edecekle-
rini anlatan Erbakan, insanlann çocukla-
nna küçük yaştan itıbaren dinlerini öğret-
meyi istemelerinin en doğal haklan oldu-
ğunu söyledi. Erbakan sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Bu anayasanın bir gereği, Mede-
ni Yasa'nın anne-babaya verdiği bir görev
ve haktr. Bu, BM ve Avrupa İnsan Haida-
n Beyannamesi. Helsinki Belgesi'nde zik-
redihniş bir hakür. Her mffletveküi TB-
MM'de halkın mutluluğu için çabşacağına
yemin etmiştir. İşte halk. işte halkın arzu-
sunu ortaya koyan onbinlerce imzah dilek-
çeJen" Gazetecilerinsorulannıyanıtlayan
Erbakan, "Kesintisiz eğitime karşı mısı-
nız" sorusuna. "Ben deminden beri neler
söyiüyorum, dikkatie dinlediniz. Ona göre
her şeyi kendiniz değertendiruı" dedi. Er-
bakan, MGK kararlanna neden muhalefet
şerhi koymadığına ilişkin soruya, "MGK
çalışmalan gjzüdir. Ne yaptlmış, ne edflmiş
bunlann sorulması ve konuşulması söz ko-
nusu değüdir" demekle yetındi.
RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet
Tekdal da, dün düzenlediği basm toplan-
tısmda milletvekiilerini "parlamento dtşı
kalmakla" tehdit etti.
Siyasi Partiler
Yasası'nda
değişiklik
• ANKARA (AA) -
Siyasi Partiler Yasasf nın
değiştirilmesi gerektığini
belirten Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş, bu çerçevede
hazırlayarak TBMM
Başkanlığı'na sunduklan
yasa değişikliği önensinin
uyum komisyonunda
değerlendirildiğini
söyledi. Dün CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'ı
ziyaret eden ve ziyaretin
basına açık bölümünde
konuşan Savaş, "Siyasi
Partiler Yasası'nda mutlak
şekilde bazı değişiklikler
yapılması gerekiyor"
dedi. Baykal da yasada
yapılması gerekiğine
inandıklan değişiklikler
bulunduğunu söyledi.
Kayseri'de
citiat çağnsı
• KAYSERİ/Ş.URFA
(Cumhuriyet) - Kayseri'de
Şafak FM adlı radyo,
'imam-hatipleri kapatmak
isteyenlere, Israil'le
anlaşma üstüne anlaşma
yapanlara ve Türk
yok etmek isteyenlere
karşı mücadele' çağnsı
yaptı. Yayına telefonla
katılan bir dinleyici ise
"Paşa değil mareşal olsa
ne yazar. Bu memleketın
dini inancına aykın hiçbir
uygulamayı kabul
etmeyiz" diye bağırdı.
Sekiz yıllık kesintisiz
eğitimi protesto etmek
üzere bir grup çarşaflı
kadın da dün Şanlıurfa'da
izinsiz gösteri yapmak
istedi.
ÇYDPden Hasan
Ali Yücel büstü
• Haber Merkezi -
Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği
Bodrum Şubesi'nin
(ÇYDD), tüm dünyada '97
yılının eğitimcisi seçilen
Hasan Âli Yücel'in,
büstünü yaptırmaya karar
verdiği bildirildi. ÇYDD
Bodrum Şubesi Başkanı
Nurten Şeneldir yaptığı
yazılı açıklamada.
Yücel'in büstüyle,
fikirlenni yaşatmayı
amaçladıklannı belirterek
büstün yapılmasına
katkıda bulunmak
isteyenlerin İş
Bankası'nda açılan
428270 No'lu hesap
numarasına para
yatırabileceklerini
kaydetti.
T)
Bunalıtn doruğa çıktı
Çiller, Hyılda
ortağını suçladı
• MGK'nin zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla
çıkanlmasına ilişkin karannın REFAHYOL
hûkümetinde yarattığı bunalım doruk noktasına
ulaştı. Başbakan Erbakan, 8 yıllık zorunlu eğitim
taslağı nedeniyle Bakanlar Kurulu'nu bir kez
daha erteledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MGK'nin
zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla çıkanlmasına
ilişkin karannın REFAHYOL hûkümetinde
yarattığı bunalım doruk noktasına ulaştı.
Başbakan Necmettin Erbakan, taslak nedeniyle
bir ayı aşkın süredir toplanmayan Bakanlar
Kurulu'nu bir kez daha ertelerken, kabınenin
gerekirse bir araya geleceğıni söyledi. DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller, ilk kez 8 yıllık
temel eğitim konusunda sert eleştiriler yönelttiği
koalisyon ortağını 'zikzak çizmek'le suçladı.
MGK'nin, 28 şubat kararlannın etkin
politikalarla uygulamaya konulmasına ilişkin 26
nisan toplantısında aldığı karann ardından,
hükümet ortaklan, 8 yıllık eğitim konusunda
pazarlıklannı sonuçlandıramadılar. Erbakan,
taslak nedeniyle bir ayı aşkın süredir
toplanmayan Bakanlar Kurulu'nu bu hafta ikinci
kez ertelerken, gazetecilerin toplantının ne
zaman yapılacağına ilişkin sonılan üzerine, "Ne
zaman gerekirse topbuur" demekle yetindi. 8
yıllık eğitimin kesintisiz uygulanacağını
açıklayan Çiller, dün MGK Genel Sekreteri
Orgeneral llhan Kılıç ile yaklaşık 1 saat süren
!Sİ ıi^bri. bjr gönişmg yaptı. MGK kararlannı İzlemekk
görev Uolan >s hükümetin girişimlerinin yetersiz
9 v .v . , olduğu yolunda rapor hazırlayan Kılıç'ın, Çiller
ile görüşmesınde, başta 8 yıllık kesintisiz eğitim
olmak üzere MGK kararlannın uygulanması
konusunda hoşnutsuzluk dile getirdiği kulislerde
savunuldu. Kılıç'tan önce bunalımdan Erbakan'ı
sorumlu tutarak sert bir çıkış yapan Turhan
Tayan ile de bir araya gelen Çiller, daha sonra
Başbakanlık'ta Erbakan'la görüştü. tmam
hatiplerin de devlet okulu olduğunu ve buraya
siyaset bulaştınlmaması gerektiğini kaydeden
Çiller, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede din
eğiriminden bir sıkjntı yok. İmam hatip
okullanndan sıkınn yok Ama bu ülkede
insanlanmızı birbirinin karşısına dikmemek
lazım. Ha bakın şunu da söyleyeyim, biz mert
insanlanz. Çünkü, biz size burada neyi söylersek
içeride de aym şeyi söyleriz. Neyi imzalamışsak,
hep birlikte imzaladığımız şeyin sonuna kadar da
arkasında oluruz. Bir öyle, bir böyle yok. Benim
söylediklerime güvenin. Çünkü ben öyle zikzak
çizmem. Ama okullanmı/ın içine siyaset
sokmamak için okullannuza sahip olun. Eğer
okullanmız, bir partinin gençlik kollan gibi
algılanırsa -bunu ben söy lemiyorum- toplum
algılarsa diyonım, o parti diyelim yüzde 20,30 oy
aklıysa, toplumun geriye kalan yüzde 70,80'lik
bölümü o okullara karşı çıkar. Buna izin
vermeyin.'' 8 yıllık eğitim konusunda yaşanan
tartışmalar TBMM Genel Kurulu'na yansıdı.
Sağlam ile RP'liler arasında tartışma yaşandı.
RP'li Mustafa İ naldı, 8 yıllık kesintisiz eğitimle
amacın tek tip insan yetiştirmek olduğunu öne
sürdü. Sağlam da kürsüye çıkarak. tüm uygar
ülkelerde zorunlu eğitimin 9-12 yıl olduğunu
anımsatırken, eğitim sisteminde rasgele
değişiklikler yapılmadığını vurguladı. Sağlam,
"Başbakan, MGK'nin tavsiye karannı ilgili
bakan gereğini yapsın' diye bana yolladı. Biz de
bunun gereğini yapnk. Türkiye Cumhuriyeti'nde
çağdaş, Atatürkçü ve bu milletin geriye değil
ileriye gitmesini sağlayacak insanlar
yetiştirilecektir1
" diye konuştu.
Çiller
alternatif
formül
istedi
Erez, gazetecilerin
sorulannı
yanıtlarken Mesut
Ydmaz'ın
başbakamn
DVP'den olması
konusunda bir
ıtirazı olmadığuu
söyledi. Erez,
"DYP sizi görevli
olarak
göndermediğini
söylüyor ve
cleştiriyor. Bu
konuda ne
düşünüyorsunuz"
sorusuna şu yaruu
verdi:
"Sayın genel
başkan bana Bir
alternatif getirin
konuşalım'
demiştir.
ÇaJışmalanm
devam ediyor."
(Fotoğraf: TARIK
TINAZAY)
Istifacı milletvekili alternatif konusunda endişesi olmadığını söyledi
Lîdersiz hükümettegörüşbirliği
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan
istifa eden DYP Muğla
Milletvekili Yalım Erez alternatif
hükümet modeli arayışlan
doğrultusunda dün ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz ile DSP
Genel Başkanı Büient Ecevit'i
ziyaret etti.
Görüşmede. başbakan DYP'den'
üçüncü kişi olmak koşuluyla
lidersiz bir hükümet kurulması
üzerinde görüş birliğine vanldığı
öğrenildi. Uzlaşmaya göre Tansu
Çiller bu formülü kabul etmezse
hükümet gensoru ile düşürülecek.
Alınan bilgiye göre, Erez, o
noktada, hükümeti düşürecek
yeterli sayılan olduğunu bildirdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
ile de bugün görüşecek olan Erez,
Mesut Yılmaz'la yeniden bir araya
gelecek. Erez'in, gelecek hafta
çarşamba günü Çiller'e
oluşturulan formülü götüreceği
belirtildi.
Erez, dün Yılmaz'ı konutunda
ziyaret ederek yaklaşık 1 saat 45
dakika görüştü. Erez ile birlikte
basın mensuplanna açıklamalarda
bulunan Mesut Yılmaz, hükumetin
gitmesi ve yerine yeni bir hükümet
kurulması konusunda ana ilkelerde
tam bir uzlaşma içinde olduklannı
söyledi. Yılmaz şöyle konuştu:
"Zaten kamuoy unda da bih'nen bu
konudaki görüşlerimtd kendiierine
de detay lanyla ifade ettim.
Türkiye'nin geleceğine, bugün
içinde bulunduğu duruma a\nı
pencereden bakdğunız] tespit ettik.
Türkiye'nin bu hükümetten
kurtulması gerektiğini düşünen
kitlelcrin. şündi geleceğe daha
umutla bakmasu daha ivünser
olabibnesi için yeterli sebebin
olduğuna inanryorum."
DSP lideri Ecevit ile yaklaşık 45
dakika görüşen Erez, "Alternatif
hükümet modeli oluşturulması
gereği konusunda görüşbirliği
içindeyiz. Bu konuda hiçbir
endişem yok" dedi. Erez,
görüşmelerini tamamlamadan,
modelin içeriği konusunda
açıklama yapmayacağını söyledi.
DSP lideri Ecevit de, çok yararlı
bir görüşme yaptıklannı
vurgularken, "Bu hükumetin
demokrasi kurallan içinde bir an
önce dağılması için çaba
gösterhoruz. Bu hükumetin
dağümasını güvenceye almak için
inandıncı bir model ortaya
konmalı. Sayın Erez de aym
kanıda. Sayuı Çiller de bu
hükumetin devrilmesi için
alternatif model ortaya konması
gerektiğini söylemiş," dedi.
Çiller de, partisinin başkanlık
divanı üyeleri ile kısa bir toplantı
yaparak Erez'in temaslannı
değerlendirdi. Toplantıdan sonra
bir açıklama yapan DYP Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet
Gölhan, genel başkanlannın
hükümet arayışı konusunda
kimseye yetki vermediğini belirtti.
ÜZYAZI /ORHAN BİRGİT
Tansu Çiller, bugün Suttanahmet
Alanın'da düzenleyeceği bir mitingde
konuşacak. istanbul'un hemen her
caddesinde asılı koca koca dövizler-
den öğreniyoruz ki Doğru Yol Partisi
Genel Başkanı, sağ partileri kendi
şemsiyesi altında biriiğe çağırmak için
böyle bir miting düzenleniyor.
Hürriyet'in Ankara Temsilci Yardım-
cısı Muharrem Sankaya'nın, dün ga-
zetesinde Çiller'ın Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Karadayı tarafından
hemen yüzgeri edilen bir öneri ile ilgili
haberini okumasaydım, DYP liderinin
kafasının içinde nasıl bir "sağda biriik"
çözümü yattığını öğrenebilmek ama-
cıyia yannki mitinge gidecektim.
Sankaya'nın haberi, çözümü yete-
rince ortaya koydu:
Erbakan'ın hac ziyareti için yurtdı-
şında olduğu günlerde, Başbakan Ve-
kili görevini de üstlenen Tansu Ha-
nım'ın, Genelkurmay Başkanlığı'nı zi-
yarete gittiği tarih, 16 nisan çarşamba.
O gece televizyonlar, Başbakan Veki-
li'nin Silahlı Kuvvetler'in ihtiyaçlan ile il-
gili olarak Karadayı ile resmi bir görüş-
me amacı ile bu ziyareti yaptığını du-
Vay.. Vay.. Vayy...
yurmuşlardı.
Cysa, DYP liderinin kafasının içinde
yatan iki ayn şeytanca düşünce bu gö-
rüşmeyi yapmasını sağlamış.
Çiller, Başbakan Vekili sıfatını bir ke-
nara bırakmış ve hemen DYP Genel
Başkanı şapkası ile ev sahibine kafa-
sının içindeki şeytanın "Haydi durma
söyle" diye dürttüğü öneriyi açıklamış.
"Refah Partisi'nden şikâyetçiyseniz
bana destek verin seçime gidelim. Re-
fah'ı bertaraf edeyim" demiş.
Karadayı'nın üniforması da, oturdu-
ğu koltuk da kurnaz görünmeye çaba
gösteren bu hanımın damdan düşer-
cesine yaptğı böylesine bir önerinin
detaylannı dinlemeye engel olduğu için
Genelkurmay Başkanı işi kestirip at-
mış ve ordunun siyasete kanşmaya-
cağını söylemiş. Bu kez, ikinci şeytan
devreye ginmiş ve Çiller'in dilinin altın-
daki büyük bakla çıkmış:
"Siz böyle diyorsunuz ama, bazı ko-
mutanlar siyaset yapıyoriar. Böyle de-
vam ederse bunlan emekli ederiz."
Haber, bu sözlere Karadayı'nın ver-
diği yanıtla sürüyor. Orgeneral, arka-
daşlannın yaptığının siyaset degil, gö-
revlerinin gereği olduğunu söyleyip
söyleşiyi düğümleyen cümlesi ile sürü-
yor
"Ama siz bir şey yapmak istiyorsa-
nız elinizden gelenJ ardınıza koyma-
yın.."
Tanu Çiller'in yapmak istediği "şey"
kendi siyasi ömrünü, yapay olarak uza-
tabilmektir. Bu ömür, siyasetin doğal
yasalan içinde nice zamandan beri bit-
mesi gereken bir çıkmaza geldi. Mal-
variığı olaylan, Refahlı koalisyon pa-
yandası ile örtülmeye çalışıldı. Susur-
luk kazasının düğüm yeri olan iki fez-
lekenin aylarca sumenaltı edilmesi, o
payandanın gereği idi. Siyasi ömrü ya-
pay olarak uzatabildiği kadar uzatma
amacı ile Refah Partisi'ne devletin te-
mel ilkelerini tahrip etmesi için göz yu-
man Çiller, ortağını kutsal farize için
Esenboğa'dan uğurladıktan sonra as-
kerlere koşup Erbakan'ı arkadan han-
çerleyecek öneriyi yapmakta sakınca
görmedi. Üniformalı sağdıç kolunda,
seçime gidip yeniden iktidar gerdeği-
ne talip olma önerisini Silahlı Kuvvet-
ler'in başkomutanına götürdü.
Olumsuz yanrt alınca da bu kez saf
ve bakir bir görünüm ile demokrasi ge-
lini giysisi giymek istedi. Çevik Bir ile
Erkaya'nın emekliliklerini önererek sa-
ray entrikası yollannı denedi.
Entrika yoğurdu maya tutacak olur-
sa Refah Partisi'ni diskalrfiye etmenin
karşılığında iki komutanın emekliliği
çantaya konacak ve bütün sivil güçle-
rin önünde bir Jan D'arc fotoğrafı çe-
kilmiş olacaktı!
Her iki öneri detersyüz edilence, ars-
lanlı kapıya çıkıp ziyaretin Silahlı Kuv-
vetler'in gereksinmelerini çözmek
amacıyla yapıldığını söylemekten geri
kalmadı.
Benim bu yazıyı, yazıişlerine teslim
için belirli bir saat dilimim var. O dilimin
sonuna kadar bekledim.
Başbakanlık. Dışişleri Bakanlığı ya
da Doğru Yol Partisi Genel Merkezi,
Sankaya'nın haberini yalanlasın diye.
Böyle bir yalanlama gelmedi.
Genelkurmay Başkanı ve komutan-
lar, dün Çanakkale'deydiler. Araştır-
dım. Oradan da haberi yalanlayan bir
açıklama yoktu.
Sadece DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Hasan Ekinci, devletin zirvesinde
yapılan konuşmalan sızdırdığı için ba-
zı kaynaklara üzürrtülenni bildinmek is-
tiyordu. Yani, doğru haber, bir kez de
DYP kanadından 'teyit edilmiş" olu-
yordu. Ben yannki mitinge niçin gide-
yim? Kocaman kürsünün üzerine çıkıp
birieşik sağın liderliğine soyunan siya-
setçinin, ayıptır söylemesi, evinden çı-
kan eşini aldatmak için hazıriıkyapma-
ya hazıhanan kimseleri çağnştıran for-
mülleri benimsediğini bilmekyeterli de-
ğil mi? .
Kim öğretiyor DYP Genel Başka-
nı'na bu oyunlan? Kim akıl hocalığı ya-
pıyor acaba? Rahmetli llyas Seçkin
bu tür kimseler için, o baldan tatlı An-
kara şivesi ile "Ânalar böylesini kun-
daklamamış" derdi.
Yaşasaydı. bu son olay için kim bilir
ne diyecekti?
BÎRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Ateşten de Yakıcıdır
Beklemek...
Keyfim yerinde değil sevgili okurlanm. Hemen
aklınıza politika alanındaki sinir bozucu olaylar
gelmesin. Bu kez neden başka. Duymuş olacak-
sınız, bizim Mustafa Ekmekçi hasta. Bütün okur-
lan, bütün sevdikleri gibi, ben de günlerdir, bir
müjdeli haber alınm diye telefon başındayım.
Bir Arap atasözüdür: "Bekleyiş, ateşten daha
yakıcıdır" der.
Benimkisi, daha doğrusu hepimizinki de öyle.
Sevgili Ekmekçi'nin, aziz dostumun tez günler-
de sağlığına kavuşmasını diliyorum.
Ve kalemini eline almasını bekliyorum.
•
Bekleyişten açıldı, sürdürelim.
Mitolojinin, edebiyatın, heleheleşiirinönemlite-
malarından biridir bekleyiş.
Aklınıza ilk gelen de, kuşkusuz Penelopeia'nın
bekleyişidir.
Troia dönüşü, Kral Odysseus, yurduna hemen
kavuşamaz; oradan oraya sürüklenip durur yıllar-
ca. Ithaka'da bıraktığı eşi Penelopeia pek güç du-
rumdadır. Kocasının öldüğüne inanmaz ve oğlu
Telemakhos'la beraber bekler. Ne var ki komşu
adalardan, onunla evlenmek isteyen krallar, sa-
vaşçılar, soylu kişiler, adaya doluşur, Odysseus'un
sarayına yerleşir ve Penelopeia içlerinden biriyle
evlenmeden Ithaka'dan ayrılmayacaklanna and
içerler.
Ne yapar Penelopeia?
Onlan bıktınp adadan kaçırtma yoluna başvu-
rur: Eline aldığı bir örgüyü bitirmeden kimseyle ev-
lenmeyeceğini söyler. Gündüz ördüğünü gecele-
ri çözer. Bu böylece sürüp giderken, hizmetçiler-
den biri Penelopeia'nın kurnazhğını anlar, onunla
evlenmek isteyenlere haber verir. Kraliçe, suçüs-
tü yakalanınca, "Biraz daha bekleyin, birsüre son-
ra içinizden birini seçeceğim" der.
Sonunu biliyorsunuz öykünün.
Kazanan Penelopeia olur, Odysseus'la kavuş-
maları baldan tatlıdır.
Beklemesini bilmek gerek...
Mitolojinin yine bekleyiş üstüne başka güzel öy-
küleri varsa da, şiire geçelim.
•
Divan şiirimizde, halk edebiyatımızda bekleyişi
dile getiren pek güzel şiirler yazılmıştır.
Çağdaş şiirimizde de konu ustaca işlenmiştir.
Ornekler arasında, Attilâ llhan'ın, nedense an-
tolojilere alınması unutulmuş, bireyselle sosyalin
iç ıçe geçtiği nefis bir şiiri vardır ki, çok severim.
Sakın ha adını taşıyan bu şiirie bitirelim yazımızı.
Sabiha bu adamlar beni alıp götürecek
sakın ha ağlamanı istemiyomm
soracaklan varmış yıllardır sorahar
anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek
ilk götürülüşümü bak hatıhıyorum
sendikaya yazıldığım günlerdi sanıyorum
otomobil faharına yağmur yağıyordu >% >
cıgaram ıslanmış sokaklar nedense dar • M
bu defa aksi gibi zilzuma ilkbahar. '
çocuğa bir şey söyleme Sabiha belli olmaz
sakın ha ağlamanı istemiyomm
bakarsın çabuk biter akşama evdeyim
uzayacak olursa git Hüseyin'i bul!
eli kızıl kanda olsa bizi bırakmaz
çantamı hazıharsın pijamam terliklenm
izin verirlerse seni de beklehm
hani bir gülümsemen vardır sanki Istanbul
gözlehn gözlerimi bulur- bulmaz
içimde bütün şehir atlıkannca gibi
döner ha döner ışık renk ve pul.
hay Allah bu ilkbahar beni öldürecek
rüzgârdaki kokular dudaklanmdaki tuz
bu adamlar Sabiha beni alıp götürecek
günlerden cuma sabah saat dokuz
sakın ha ağlamanı istemiyorum
paran var mı yok mu bilemiyorum
al şu yüz lirayı yanında bulunsun
yüz de bana kalıyor vanmız yoğumuz
çocuğa bir şeyler al onunla avunsun
beyler ben hazınm haydi gidiyoruz.
Sabiha unutma seni bekliyorum.
Çanakkale Kent Konseyi
'Imam-hatipler
meslek lisesi olsun'
TURHAN NARLER
ÇANAKKALE -
Eğitim sistemiyie ilgili
bir rapor hazırlayan
Çanakkale Kent
Konseyi, çözumün
imam-hatiplerin birer
meslek lisesine
dönüştürülmesinde
olduğunu vurguladı.
tmam-hatiplerin son
durumuyla ilgili geniş
açıklamalann yer aldığı
raporda. "150 bin imam
fazlasıyla dünyada
Türkiye'ye benzer
hiçbir iaik ülke yoktur"
denildı. Raporda şu
görüşlere yer verildi:
"Sekiz yıl kesintisiz
zorunlu eğitim ülkemiz
açısından gereklilik
değil, zorunluluktur. Bu
süre çağın gelişmelerine
göre iki yıl okul öncesi,
sekiz yıl kesintisiz ve bir
yıl da yönlendirme
olmak üzere 11 yıla
çıkarılmahdır. Eğıtimde
kaynak sorunu
çözümlenmediğj sürece
sürenin uzaülması bir
anlam taşımayacakbr.
MiUi sav unmaya aynlan
pay kadar eğitime bütçe
aynlmalı hatta öncelik
verilmelidir."
Temel görevin
demokratik, İaik,
bilimsel eğitim veren
kurumlar yaratmak, bu
kurumlardan bu
ilkelere bağlı yurttaşlar
yetiştirme zorunluluğu
bulunduğu vurgulanan
raporda daha sonra şu
görüşlere yer verildi:
"Bunlan yaparken
ülkenin gereksinimleri
göz önünde
bulundurulmalıdır. 150
bin imam fazJası
bulunan İaik bir devlet
dünyada yoktur.
Gerçek ihtiyaçlar
belirlenmeü ve imam-
hatipler birer meslek
lisesine
dönüştürülmeudir. '
Türkiye'de nüfusun
önemli bölümü
mesleksizdir. Ağuiık
ilkokul mezunlan
üzerindedir. Bu cehalet
ortamı tarikadara
yönlendirmede önemH
bir etkendir."