Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÖMAYIS1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Bob Rafelson-Jack Nicholson'dan sıkı bir 'kara film' denemesi
Sefilı şarapçnıın hüsranı.' Bugün gösterime giren. Bob Rafelson-Jack Nic-
holson işbirliğinin son ürünü 'Blood and Wine -
Kan veŞarap'ını seyretmeye gıderken bu ünlü oyun-
cu - yönetmen ikilisinin üç mevsim önce seyretti-
ğimiz. başansız 'Man Trouble'ın etkisiyle, fazlaca
bir beklentimiz yoktu dogrusu. Ama somıçta mo-
•dern, sıkı ve keyifli bir kara film seyretmenin ta-
dıyla aynldık güzelim Feriye salonundan. 1970'ler-
de 'Five Easy Pieces','Tbe King ofMarvin Gardens'
gibi Amerikan rüyasına ince ince geçiren. ilginç
filmleriyle sivrilip, içerdiği şiddet ve erotizm do-
zuyla, azbuçuk bağımsız takılan yönetmenini
1980'lerde bütün dünvada üne kavuşturan. gişesi par-
lak, 'Pttstacı Kapıyı fki KereÇaiar'la Hollywood'a
kendini kabul ettiren Bob Rafelson'un, kuşkusuz 1986
yapımı 'Kara Dul'dan ben en iyi çalışması sayabi-
liriz 'Kan ve Şarap'ı.
" Lükse, kadına düşkün, aldattığı kansının (Judy
Da\is) paralannı har vurup harman savurarak ser-
mayeyi kediye yükleyen. Miami'li, sefıh şarap tüc-
can Alex Gates'in (Jack Nkboison). kötü gidişine
dur diyebileceği, uzun uzun tasarlayıp planladığı,
ama sonunda yüzüne gözüne bulaştıracağı bir gü-
miiş gerdanlık hırsızlığı girişimini hikâye ediyor
Rafelson 'Kan ve Şarap'ta.
Evine ender uğrayıp kadın, kumar peşinde. fene-
rin nerede söndürüldüğü belirsiz. karanlık gecele-
re talim eden, mutsuzluğunu, aldafıldığuıı alkole yük-
lenerek unutmaya çalışan kansıy la soğuk savaş sür*
dûren, hatta her gördüğünde tartışıp kavga ederek
süreklı kötü davranan ve çıkmazdan kurtulmak için
evine girip çıktığı, varlıklı bir müşterisinin mücev-
rıerlerine göz diken Gates. amacına ulaşmak uğru-
na, feleğin çemberinden geçmi$, deneyimli, hinoğ-
luhin. Ingilız kasa hırsızı Victor'u (Michael Caine)
"bulup anlaşıyor. Soygun için dadıhk yapan, bece-
rikli Kübalı, kütür kütür manitası Gabriella'yı (Jen-
Inifer Lopez) da kullanan, bu arada genç üvey oğ-
Juyla (Stephen Dorff) seksı sevgilisinin yakınlaşma-
Kan ve Şarap
BlOOd and Wine / Yönetmen:
Bob Rafelson / Senaryo: Nick
Vılliers, Alison Cross / Kamera:
Nevvton Thomas Sigel / Müzik:
Michal Lorenc / Yapım Tasanm:
Richard Sylbert / Oyuncular: Jack
Nicholson, Judy Davis, Stephen
Dorff, Jennifer Lopez, Michael
Caine, Harold Perrineau Jr. /
1996 ABD (Umut Sanat-UIP)
sını da sineye çeken Gates'le Victor'un planı kör-
topal yürüyecek, soygun gerçekleşecek ancak ka-
nsının devreye girmesi ve mücevherin tesadüfen üvey
ogulun eline geçmesiyle avucunu yalayan Gates'le
Victor birbirine düşecek ve her şey tersine dönecek-
tir. Hızla gelişen bir dizi kovalamaca sonunda, işin
içine soygunun yanı sıra birtakım kaçmılmaz cina-
yetlerin de kanştığı Gates'in ölümcül serüveni, üvey
oğlu tarafından motorla,iskelede bedeninin alt ta-
rafı tost edilmiş kahramanımızın eli böğründe, mos-
mor kalakahşıyla noktalanacaktır finalde...
Günümüzün Miami'sinde geçen ıhanet, entrika,
kuşku. yıkılan umutlar ve şiddet dolu, gergin, asap
bozucu birtakım karanlık. hastalıklı ve Şıkıa Uiş-
kiler' üstüne gelişerek gitgide tempo kazanan. sü-
rükleyici ve ironik bir tür filmi tadında seyrediliyor
'Kan ve Şarap'. Rafelson'un gözdeaktörü Jack Nic-
holson, yine döktürüyor. Şeytani bakışlan, buz gi-
bi gülümsemesi ve badi badi yürüyüşüyle. Anfi-
zemden tahtalı köyü boylamak üzere, yine de fo-
sur fosur sıgara tüttüren, adi, kaşarlanmış tngiliz soy-
guncuda Michael Caine, mutsuz, alkolik eşte Judy
Davis, annesinin ölümünün acısını ne yapıp edıp
Gates'den çıkarmaya azimli, genç üvey oğulda
Stephen DorfFve bir an önce sınıf atlamaya heves-
li, yoksul. ama çekici Kübalı dilber dadıda Jen-
nifer Lopez' in göz doldurucu per-
formanslanyla Jack Nicholson'a
ayak uydurduklan filmin, sağ-
lıksız ilişkilerle birbirine sıkı-
ca bağlanmış, renkli tipleme-
lerle anlatılmış, sağlam ge-
rilimli, tıkır tıkır işleyen,
sıkı bir üslup alıştırması ve
usta işi bir tür filmi oldu-
ğu rahatlıkla ileri sürüle-
bilir.
'Kara film'in gelenek-
sel özellikleriyle bezen-
miş, modern Amerikan
ailesi melodramıyla kanşık,
aksiyon kıvamı yerli ye-
rinde. hatın sayılır bir şid-
det öğesine de sahip, ihtiras,
intikam, cinayet üçgeninde ge-
lişip sonuçlanan, bu parlak he-
yecan ve gerilim serüveni çeşit-
İemesi, sonuçta meraklısına salık
verilecek cinsten bir Amenkan ya-
pımı. Araba kazasından sonra Jack Nıc-
holson'un sürüne sürüne ölmekte olan
kansı Judy Davis'e. güçbela ulaşıp ısrarla, yalvar
yakar, hâlâ çalıntı gümüş gerdanhğın yerini sordu-
ğu sekans gibisinden (Bob Rafelson'un da çok sev-
diği) özel sahnelerle dolu 'Kan ve Şarap'tan mem-
nun çıktık özetle.
Hemingway'in ükaşkveesinperisi15 yıl önceki 'Gandhi'nin Os-
car'lara garkolan başansından
sonra yönetmenliği oyunculuğu-
nu unutturan ve 'A Chorus Line'
müzikalinden epik 'Cry Freedom-
OzgürlükÇığhgY'na, Şarlobiyog-
rafısi 'Chaplin'e kadar çeşitlı tür-
lerde film yapan. en son yine bir
yazar biyografisi niteliğindeki,
duygu yüklü 'Shadovvlands'ini
alkışladığımız 'Sir' Richard At-
tenborough'nun Berlinale 97'ye
katılan son filmi 'In Love and
War-Aşkta ve Savaşta', savaşın
tantşmalanna nedfen olduğu iki
gencin kınk aşk hikâyesini anla-
tıyor.
Henry S. WiDard'la James Na-
gel'in Hemingway in Love and
War: The Lost Diary of Agnes
von Kurmvsky' adlı anılarkitabın-
dan senaryosu uyarianan 'Aşkta
ve Savaşta', 20. yüzyıl Amerikan
edebiyatının ünlü yazarlanndan
ErnestHemingway'in gençliğin-
de yasadığı ve 'Sflahiara Veda' ro-
manında konu ettiği, unutulmaz
Askta ve Savasta
in Love and War / Yönetmen: Richard
Attenborough / Senaryo: Allan Scott, Clancy
Sigall, Anna Hamilton Phelan / Kamera: Roger
Pratt / Müzik: George Fenton / Oyuncular: Sandra
Bullock, Chris O'Donnel, Scott MacKenzie Astin,
Emilio Bonucci, Ingrid Lacey, lan Kelly, Tara
Hugo /1997 ABD (UIP - Umut Sanat).
bir ilk gençlik aşkı öyküsü.
Birinci Dünya Savaşt'nın son
yıhnda, 1918'de, 'Kansas City
Star' muhabiri olarak bulunduğu
kuzey ltalya'da gönüllü kaüldığı
savaşta, bir ttalyan askerini kur-
tarmaya çalışırken dizinden vu-
ruluyor genç Hemingway (Chris
O'Donnen). Kaldınldığı Kızılhaç
hastanesinde kangrene dönüşme
tehlikesi gösteren bacağmın ke-
silmesini önleyip ihtimamlı bakı-
mıyla onu yeniden sağhğına ka-
vuşturan güzel hastabakıcı Ag-
nes von Kurotvsky (Sandra Bul-
tocfc) ik 20 yaşlanndak» ateşli,
atılgan, aceleci, toy delikanlı He-
mingway arasında romantik bir
ilişki filizleniyor. Bu arada, bu
gizli aşkın yakın tanığı ve He-
mingway'in de arkadaşı olan,
Harvard'h Harry Vfflard'la (Mac-
Kenzie Astin'in oynadığı bu ka-
rakter, ithaf edildiğı filmin ya-
pımcısının da babası oluyor), var-
lıklı bir Venedik ailesinden gelen
hastabakıcının amiri, ttalyan cer-
rah (Emilio Bonucci) da körkü-
İrlanda hikâyesi yerine Hollyvvood seyirliği1990lı yıllarda'AğlatanOyun','Babam
tçin', O Da Bir Ana', 'Nothing Personal",
'Mkhael Collins' gibı, içerdiği insancıl sı-
caklığa ister istemez kapılınan IRA üstü-
iıe filmler kervanına ucundan-kenanndan
dahil edilebılecek 'TheDevil'sOwn-Sessiz
Düşman', irlanda asıllı Amerikalı, aile ba-
bası bir polisle (Harrison Ford), inandığı
dava uğruna boğazına dek teröre bulaşmış.
gözükara bir IRA tetikçisinin (Brad Pitt),
baba-oğul'vari yakınlaşmasını, dostlukla-
nnı ve giderek karşı karşıya gelişlerini an-
Jatıyor. Günümüzün çok ünlü iki Holly-
vvood yıldızını, yıllann Harrison Ford'uy-
la kadınlann yeni gözdesi Brad Pitt'i birara-
,ya getiren, deneyimli yönetmen Alan J.
Pakula'nın, bu iki stara göre şekillendiri-
lip sürekli değiştirilerek farklı senaristler
tarafından yazılan bir senaryodan çektiği
•'Sessiz Düşman', doğru olanı yapmak için
farklı yollan seçmiş, farklı iki ülkeden,
•farklı karakterlere sahip, biri yaşlı öteki
genç iki insanı sunuyor.
Biri, görevini yaparken kimseyi vurma-
maya dikkat eden, banşçıl, emeklilik ve hu-
zurbeklentisindeki, iki kız babası, orta sı-
nıftan, dürüst, sakin, sıradan birNevv York
polis memuru. Öteki, babasının, gözleri
önünde evlerini basanlarca öldürüldüğü
çocukluk yıllanndan beri, şiddetin engin-
lerine pupa yelken açılmış, terörle haşır
heşir büyümüş, Ingilizlere kan kusturmuş,
vahşi, öfkeli, gamlı, hep diken üstünde,
Izıpkın gibi bir genç terörist. Yercesine,
İçercesine adam öldüren, makineli tüfe-
ğiyle her an ölüm saçan bu IRA teröristi-
Sessiz Düşman
The Devil'S Own / Yönetmen: Alan J. Pakula / Senaryo: Kevin
Jarre, Robert Mark Kamen / Kamera: Gordon Willis / Müzik:
James Horner / Oyuncular: Brad Pitt, Harrison Ford, Margaret
Colin, Ruben Blades, Treat
Williams, Natasha McElhone,
George Hearn, Mitchel Ryann,
Paul Ronan / 1997 ABD (WB)
nin, örgüt için silah (fuze) almak göreviy-
le Belfast'tan New York'a yollanıp ona evi-
ni açarak dostluğunu sunan, irlanda asıllı,
insancıl polısın sıcak aile yuvasma belayı
bulaştırmasını izlediğimiz film, malum
şiddet şiddeti getirir mesajma yaslanan
beylik bir finale bağlanıyor.
'Sessiz Düşman', ahlaki ikilem ve IRA
sorununa ilışkin. Hollywood sınemasına
özgü, birtakım standart durumlan, klişe
karakterleri bir kez daha ısıtıp ısıtıp önü-
müze süren, rutin bir Holrywood seyirliğin-
den öteye fazlaca bir anlam ve önem taşı-
mıyor bizim için. 30 yülık meslek yaşamın-
da. vakti\ le alkışladığımız 'Klute-Fahişe',
'Başkanın Bütün Adamlan'. 'Sophk'nin Se-
çiıni' vb. gibi yürekli çıkışlanna tanık ol-
duğumuz, ancak son yıllarda Julia Ro-
berls'lı 'Pelikan Dosyası', Harrison Ford'lu
'Presumed Innocent', 'Consenting Adults'
fıhnleri gibi, belirgin biçimde büyük stüd-
yo düzenine teslim olarak inişe geçtiği göz-
lenen yönetmen Alan J. Pakula'nın aksiyon
sahnelerinde belli bir dinamizme ulaştığı
'Sessiz Düş-
man'ı,90mil-
yon dolara
mal olmuş,
ama biter
bitmez
unutuluve-
ren, gözalı-
cı, alışılmış
bir 'yüdız
fflmi'. 'Ses-
siz Düş-
man', Ingi-
liz ordusu-
nun peşine takıldığı, balıkçı çocuğu IRA
teröristini oldukça sempatik kılan bir kom-
pozisyon çizen, Irlanda şivesine de epey-
ce çalışmış jön Brad Pitt'le, Indiana Jo-
nes'luktan, 'Yüdız Savaşlan'ndan bu yana
akıp geçen yıllann yüzündeki çizgileri git-
tikçe derinleştirdiği Harrison Ford'un göv-
de gösterisi niteliğinde baştan sona.
Kısacası. psikolojik gerilimle kanşık,
gösterişli, oyalayıcı, ama derinliksiz bir
'action-thriDer' kulvannda seyreden bu fil-
mi gördüğüm Emek sinemasından çıkar-
ken, yıllann tecrübesini dile getiren sevgi-
li Hikmet (Dikmen) Bey'in belirttiği gibi,
kısa bir süre önce yine Emek'te izlediği-
miz 'Michael CoUins-Özgürlüğün Bede-
B'nden sonra doğrusu pek çekilmiyor bu
'Sessiz Düşman'. Yine de Brad Pitt ya da
Harrison Ford tutkunlanna bir diyeceği-
miz yok tabii.
YENİ BAŞLAYAINLAR...YENt BAŞLAYANLAR...YENİ BAŞLAYANLAR...YENİ BAŞLAYANLAR...
LOOKINC FOR RİCHARD
'Looking
For Richard',
Al Pacino ve
arkadaşlan-
nın Shakes-
peare'e gön-
dermeler
yaptıklan kendilerini ve oyun-
culuklannı Shakespeare'in 3. Ric-
hard adlı oyununa uyarladıklan
bir eser. Shakespeare tüm yapıt-
tannda hayatı ve insanlan sor-
guluyor. Bu film de Al Pacino için
Shakespeare'in ona hissettirdik-
lerinin biraynası. Pacino, izleyi-
cilerin Shakespeare'in lirikarüa-
tımından yararlanmalannı sağ-
layarak günümüzün insanıyla onu
yaiunlaştırmak için çaba sarf et-
miş. oyunculann bugünkü ya-
şamlannı, karakterlerira komik bir
mozaik içinde çok değişik bir
Shakespeare haline getirerek so-
kaktaki insanda 3. Richard'ı an-
yor.
" Bunu bir deney olarak adlan-
dırdık ve bir şeyler için çare bul-
maya çahştık" diyor Al Pacino.
Pacino'nun yönetmen, yapımcı-
lığını ve başrolünü üstlendiği
filmde Alec Baldnin, Winona
Ryder, Penektpe ADen, Kevin Spa-
cey, Gordon Mc Donaid rol alı-
yorlar.
ACI $EKER
Aşk ve umutsuzluk arasında
kalmış bir ülke olan Küba'da kar-
maşanın tam ortasında, yürekle-
ri birbiri için çarpan iki insanın
çarpıcı öyküsü. Devrim günleri-
nin karanlıgı, ülkenin kâbusa dö-
nüşen gerçeği ile örtüşen hüzün-
lü bir aşk öyküsü aynı zamanda.
'Acı Şeker' hayatın gerçeklerini
yansıürken gerçekleşemeyen ha-
yalleri de anlatıyor. Filmin yönet-
meni, HavanalıLeonlcbaso. Baş-
rol oyunculan ise ReneLavan ve
MayteVUan.
TOMMY
Londra'da ve Broadvvay'de 28
yıldırkapalı gişe oynayan ve 'En
Çarpıcı Müzikal' ödülü sahibi
Tbmmy, The Who grubunun ay-
nı adlı rock operasından sinema-
ya uyarlandı. Başrolünü Roger
Daltrey'in oynadığı film, birbü-
yü sonunda ulusal bir kahraman
haline gelmeden önce çevresi ta-
rafından ihmal edilen, yok sa>ı-
lan ve hatta iğfal edilen kör, sa-
ğır ve dilsiz bir çocuğun öyküsü-
nü anlatıyor 1975 Ingiltere ya-
pımı filmde Roger Daltrey, Ann
Margaret, Oliver Reed, Elton
John,Eric Clapton,Robert Pöwei,
Tina Turner ve Jack Nicholson
oynuyorlar. Bu mistik rock ope-
rayı meraklılan kaçırmamalı...
tük tutkun hastabakıcı Agnes'e.
Aklı bir kanş havada, genç He-
mingway'in iyileşip ABD'ye dön-
mesiyle aşk, mektuplara dökülü-
yor. Ne var ki deneyimli hemşi-
re, arkadaşlannın dolduruşuna
gelerek kalbinin sesi verine man-
tığını dinleyip olgun ttalyan dok-
torla evleniyor ve yanlış bir ter-
cih yaptığını kısa sürede anlıyor.
Aşkının reddedilmesinin. belki
de tüm hayatı boyunca kadınlara
karşı maço davranışlara yönelte-
ceği Heminway'in ayağına geli-
ybr Agnes, dbktordan ve Tta17
ya'dan aynlıp. Finaldeki sevgili-
lerin buluşmasında bu kez reddet-
me sırası. gurur meselesi yapıp
ilişkiyi bitiren genç Heming-
way'dedir artık.
Filmin sonundaki yazılardan,
sonradan birbaşkasıyla evlenerek
kendi köşesınde, sade bir hayat sü-
rerek yaşadığını ve 1984'te 92
yaşında öldüğünü öğreniyoruz
Agnes'in. Hemingway'in bütün
eserini etkileyip ona 'Silahlara
Veda' gibi romanlar yazdı-
"™" ran bu kınk aşk hikâyesini
aktaran 'Aşkta ve Savaşta',
umutsuzca romantizm tı-
raşlan çeken, tipik Hollyvvo-
od yapımı, iddialı ama kof
bir film.
Öteden beri tarihe mal
olmuş, insanlığın kaderini
etkilemiş, Gandhi, Biko,
Chaptin gibi ünlülerin ya-
şamlanyla ilgilenmiş yö-
netmen Attenborough, bu
kez baltayı taşa vuruyor,
genç Ernest Hemingway'le
ondan 5-6 yaş büyük, duy-
gulanna ket vurup insanla-
ra yardımcı olmaya çalış-
mış, iffetli hemşire Agnes'in
mutlu sona erişmemiş aşkı
üstüne odaklanan 'Aşkta ve
Savaşta'sı genelde ağır, dur-
gun naftalinli bir sinemarun
ürünü, turistik ftalya man-
zaralanyla bezeli. Başlar-
daki kahramanımızın şa-
rapnel yağmuru altında ya-
ralandığı savaş cehennemi
gibi kimi etkileyici sahne-
lere rağmen Attenborough
için başansız bir çalışma
'Aşk ve Savaşta'.
Çoğu romanı sinemaya
uyarlanmış. lspanya iç sa-
vaşından boğa güreşlerine,
Afrika'da çıkılan safariler-
den açık denizlerdeki balık
avına ve Küba'ya kadar
dolu dolu, renkli, çoşkulu,
serüvenkeş yaşayıp 196 l'de
intihar etmiş, kısa tümceli,
röportajımsı, bireysel üs-
lubuyla çoğu edebiyatçıyı
etkilemiş, 'yitik kuşak'tan
ünlü yazar Hemingway'in
gençlik aşkını merak eden-
ler önden buyursun!
Bizce efsanevi bir aşkı
anlatayım derken gerçek-
leri es geçen, büyük stüd-
yo zihniyetiyle tezgâhlan-
mış, mendil ıslatan, pembe
bir romantizm ve klişe duy-
gusallıklara teslim olmuş,
gösterişli ama alabildiğine
sıradan ve kof bir Holly-
vvood yapımı 'Aşkta ve
Savaşta'. Doğrusu sıkın-
tıdan oflaya puflaya seyret-
tiğimiz bu beylik film, 97
Berlin Film Festivali'ne
nasil seçilmiş? Hayret.
Belmondo ve Delon Cannes'a
davet edilmedi
• PARİS (AFP) -Ünlü Fransız film oyunculan
Jean-Paul Belmondo ve Alain Delon, bu yıl 50.
yılını kutlayan Cannes Film Festivali'nin salı günü
yapılan açılışına davet edilmedi. Fransız aktörler,
festivale çağınlmamalanna kırgın olduklannı fakat
bunu çok da önemsemediklerini belirttiler. Delon;
festivalde, dünya ve Fransız sinema tarihinin
kutlamasında birtakım yanlışlar yapıldığını.
Belmondo yerine Pamela Anderson'un
çağnlmasınm da pek hoş olmadığını belirtti.
Sait Faüc Hikâye Ödülü, Ayşe
Kulin'e verildi
• Kültür Servisi - Darüşşafaka Cemiyeti'nin. yazar
Sait Faik'in anısma düzenlediği öykü yanşmasmda
1996 yılı ödülünü, Fethi Naci, Prof. Dr. Şara Sayın,
Hilmi Yavuz, Tank Dursun K., Füsun Akatlı. Ferit
Edgü. Zekai Oğuz'dan oluşan jüri, "Foto Sabah
Resimleri" adlı öykü kitabıyla Ayşe Kulin'e verdi.
Ödül töreni bugün saat 20.00'de Pera Palas
Oteli'nde gerçekleştirilecek.
1964 yılından bu yana her yıl verilen ödüle bu yıl
"Despina'nın Gözyaşlan" (Ahmet Yurdakul),
"Lacivert Mayolu Kız" (Hüsnü A. Göksel),
"Denizaşın Oyküler" (Erhan Bener), "Küçük
Dünyalar Küçük Rüyalar" (Ayşe Engin Tanören),
"RüzgârÇıktı'' (Nurdan BeşeTgil), "Yaşayıp
Gitmek" (ÖmerNida), "Bir Aşk Daha" (Muzaffer
Buyrukçu). "Geniş Mavi Bir Gök" (Işıl Ozgentürk)
ve "Suçsuz Laleler" (Üstün Akmen) adlı eserler
katıldı.
Üç tenon yine bir arada
• MILANO (AA) - Ünlü tenorlar Luciano
Pavarotti, Jose Carreras ve Placido Domingo'nun
yeniden bir araya gelip sahneye çıkacaklan
bildirildi. Ünlü tenorlar, ltalya'da yanan
Venedik'teki La Fenice ve Barcelona'daki Liceu
operasının yeniden inşa edilmesi için birlikte
sahneye çıkacaklar. 17 haziranda gerçekleştirilecek
konserde opera binalannın yapımı için 2.2 milyon
dolann toplanması amaçlanıyor. Italya'nın Modena
kentı stadyumunda gerçekleştirilecek konser
televizyondan da yayımlanacak.
Secret Garden Tüpkiye'de
• Kültür Servisi - Ülkemizde 'Songs From A
Secret Garden' albümüyle satış rekorlan kıran
Norveçli ikili Secret Garden, yeni albümleri ' vvTııte
Stones'un tanıtım turnesi kapsamında 10 mayıs
cumartesi günü saat 15.00-16.00 saatleri arası
Capıtol Alışveriş merkezinde Megavizyon müzik
mağazasında sevenlerine imza dağıtacaklar.
Sabahattin Kudret Aksal amlıyor
• Kültür Servisi - Sabahattin Kudret Aksal
doğumunun 77. yıldönümü nedeniyle. cumartesi
saat 15.00-18.00 arasında Bostancı Hatay
Restoran'da anılacak. Mehrizat Poyraz'ın
yöneteceği. Münire Aksal'ın onur konuğu olarak
katılacağı 'Anma Günü' Hasan Karayol'un müziği
ile renklenecek. Anma Günü'ne aynca, Ahmet
Miskioğlu, Sami Karaören, Muzaffer uyguner,
Mahir Unlü, Mehmet Z. Saçlıoğlu ve Adil tzci
konuşmacı olarak katılacaklar.
• Kültür Servisi -15 nisanda Küçük Tiyatro'da
prömıyeri yapılan 'Ortakçılar'ın tiyatro
uyarlamasıyla 1996 Yunus Emre Ödülü'nü kazanan
Dinçer Sümer'in, izleyicilerin büyük
beğenisini kazanan oyunu H mayıs tarihine dek
Küçük Tiyatro'da, 20-31 mayıs tarihleri arasında
ise Altmdağ Tiyatrosu'nda seyirci ile buluşacak.
Talip Apaydın'm romanından Dinçer Sümer'in
uyarlayıp yönettiği, reji yardımcılığını Asuman
Bora'nın yaptığı 'Ortakçılar'ın sahne ve giysi
tasanmı Hüseyin Mumcu, ışık tasanmı
Ekrem Karadağ ve Osman Uzgören
tarafından hazırlandı. Oyunda Köy Enstitüsü'nde
okuyan bir gençle çeltik ırgati olan babasının
sevgisi ve kavgası, umutsuz bir
aşk öyküsü ekseninde sergileniyor.
BUGÜN
• CRRII. Uluslararası Gençlik Festivali
kapsamında saat 20.30'da Aydın Esen konseri
izlenebilir. (232 98 30)
• ÎDSO'da saat 11.00'de Orhan Şallıel'in
yönetiminde Hakan Şensoy (Keman) konseri
izlenebilir. (243 10 68)
• BOĞAZIÇİ ÜNİyERSİTESİ'nde Derrida ile
'Pera Peras Poros' (Öte, Sınır, Geçit) başlıklı
disiplinler arası buluşma kapsamında Stefanos
Yerasimos 'Islam Hukukunda Uç ve Sınır
Kavramlar', Doğan Kuban 'Smıra Hayır; Arayüze
evet-Süreklilik içinde Kentler'. Önay Sözer
'Jacques Derrida ile En Son Çıkmazın Yeniden
Kapanmış Kapısından Nasıl Geçilir'. Jacques
Derrida 'Koşulsuz Konukseverliğin Çıkmazlan'
başlıklı söyleşiler izlenebilir.
• AKSANAT'ta saat 14.00'te Miguel A.
Cienfuegos'un yönettiği 'Commedia Dell'arte ile
Tanışma' başlıklı vvorkshop ve saat 19.30'da Tilbe
Saran ve Cüneyt Türel'in rol aldığı 'Abelard ve
Heloise' adlı oyım izlenebilir.
• EYLÜLMUZİKKULÜBÜ'nde saat 22.30da
'Bas Şarkılan' dinlenebilir. (257 11 09)
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde Mimar
Sinan Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Yıldız
Teknik Üniversitesi işbirliğiyle, Hartmut Stielov ve
Ricardo Saro yönetimindeki vvorkshop izlenebilir.
DÜZELTME: Dünkü sayfamızda yayımlanan
'Felsefenin yazgısını okuyan filozof' başlıklı
yazınm yazan Onay Sözer'in ismi Önay Sezer
olarak çıkmıştır. Düzeltir, özür dileriz.
Demokrasi yaşamdır.
Sanat yaşamdır.
Demokrasiye evet.
Sanatçı Örgütleri
Ulusal Sanat Kurulu