Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MAYIS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Genel-İş, Şili'deki sosyal güvenlik modelinin Türkiye'ye ihraç edilme girişimine karşı rapor hazırladı
Sosyal güvenliğe Şili telılikesi
RANUSALMAN
ANKARA - DİSK'e bağlı
Genel-Iş Sendikası, askeri
darbeyle yönetime gelen Şili
diktatörû Augusto Pinochet
döneminin sosyal güvenlik
modelinin Türkiye'ye ihraç
edilmeye çahşılmasına karşı
harekete geçti. Dikta dönemi-
nin Çalışma Bakanı Dr. Jose
Pinera. Şili modelini anlat-
mak üzere Türkiye'ye gelir-
ken Genel-Iş taraftndan ha-
zırlanan raporda, bu modelin
Türkiye'nin öniinde "tehli-
ke" olarak durduğuna dikkat
çekildı.
Genel-tş'in raporunda, Şi-
li'de sosyal güvenlik sistemı-
nin özelleştirilmesiyle "sos-
yal yardımlann ortadan kalk-
üğu calısanlann sağlık fatura-
larını ödeyemedikleri. emekii
aytıklanıun reel olarak düştü-
ğü, kay ıtdışı ekonominin büyüdüğü, geür
adaletsizliğinin yükseldiği" belirtildi.
Genel-Iş'ın "Şiti'den Derster" başlıklı
mcelemesinde, ABD'nin Orta Amerika
ve Güney Amerika'da "arka bahçe" po-
litikası uyguladığı, Şili'nin de 1980'ler-
den sonra "serbest piyasa uygulamalan-
nın laboratuvan" yapıldığı belirtildi.
Raporda, ABD dahil 8 ülkenın sosyal
güvenlik sisteminin özelleştirilmesi için
T Ü S İ A D ' d a n s o s y a l g ü v e n l i ğ e b a k ı ş
'Sistem ihtiyaca cevap vermiyor'
ANKARA (AA) - Türk sosyal güvenlik sis-
teminin; bir yandan içine düştüğü krizden kur-
tulmasma hizmet edecek, diğer yandan da dün-
yadaki gelişmelere uygun olarak yeniden ya-
pılanmasuu sağlayacak köklü reformlara ihti-
yacı bulunduğu kaydedildi.
TÜSÎAD tarafindan yayımlanan "TörkSo»-
yaJ Güvenlik Sisteminin Sorunlan ve Çözüm
YoUan" başlıklı raporda. 1940'h yıllarm başın-
da oluşrurulan Türk sosyal güvenlik sistemi-
nin aradan geçen 50 yıllık süre sonunda, önem-
li gelişmeler kaydetmesine karşın, ihtiyaca ce-
vap veremediği bildirildi. Türk sosyal güven-
lik sisteminin bir yandan içine düştüğü kriz-
den kurtulmasına hizmet edecek, diğer yandan
da dünyadaki gelişmelere uygun olarak yeni-
den yapılanmasmı sağlayacak şekilde reform
nıtelığinde köklü tedbirlerin ahnmasmın kaçı-
nılmaz olduğunun vurgulandığı raporda, Türk
sosyal güvenlik sisteminin yaşlanmadan yaş-
lılık aylığı veren bir sosyal güvenlik sistemı ha-
line getirildiği savunuldu.
50 yıllık genç bir sosyal güvenlik sistemi ve
genç nüfus yapısma sahip olmasına karşın,
Türkiye'nin 100 yıllık sosyal güvenlik sistem-
lerinin ve yaşlı bir nüfusa sahip ülkelerin so-
runlannı yaşadığj savunulan TÜSİAD rapo-
runda, Türk sosyal güvenlik sisteminin rnali
kaynak yetersizliği nedeniyle rayından çıktığı
ve amacından uzaklaştığı kaydedildi.
Raporda, devletin sorumluluğunun yanı sı-
ra fertlerin de sorumluluk aldığı, ancak kişi-
sel tercih baklanm kullanabildikleri çok ayak-
lı sosyal güvenlik sisteminin hayata geçiril-
mesi gerektiği vurgulandı
TÜStAD raporunda, sosyal güvenlik fle il-
gili bütün taraflann, sisteme bakış açılan ile
rollerini değiştirmeleri gerektiği ifade edile-
rek, bütün sosyal taraflann, sosyal güvenlik
sisteminin özüne uygun olarak çalışmasmı
sağlayacak tedbirlerin alınmasına katluda bu-
lunması istendi.
çalışmalar yapan Jose Pinera'nın kendi
ülkesi Şih'de uygulattığı modelin "başa-
nh" olduğuna ilişkin görüşler, "kkoJojik
vegerçeklerin çarprtüması" olarak değer-
lendirildi.
ŞUi'de Pinochet'nin askeri diktatörlü-
ğünde 1980 yılında emekii aylığı sistemi
kamunun elinden alınarak özel sektör
fonlanna dayandınlırken işveren ve dev-
let katkısı olmaksızm çalışanlann ücret-
lerinin yüzde 10'unu fona yatırmak zo-
runda kaldığı bir model oluşturuldu.
Sosyal güvenlik kuruluşlannın tasfıye
sürecini hızlandırmaya yönelik olarak
"prim affi, gayrimeııkuuerin saüşı, yurt-
dışı emeklilik" gibi politikalar uygulayan
REFAHYOL hükümetinin "SSK'yi çö-
kertmeve sağlığı özeUeştirmeye dönük gi-
rişimlerine" karşı sendıkalann sosyal gü-
venliği ayakta tutmak zorunda olduğu
vurgulanan raporda, Şili 'de uygulanan Pi-
nera'nın geliştırdiği modelle ilgili sorun-
lar ve olumsuzluklar şöyle sualandı:
• Sağlık hizmetlerinin kâr amaçlı özel
şirketlere bırakılması, ciddi sağlık sorun-
lanyla karşılaşan emekçileri, karşılama-
yacaklan faturalarla yüz yüze bırakmak-
tadır.
• Özel sağlık sisteminde, primler her
yıl 2'ye katlanarak artmakta, bu primler
ödenmediğinde sistemden
yararlanmak olanaksızlaş-
makta ya da aile bütçesine
göre daha düşük prim öden-
diğinde sağlık hizmetinin
kapsamı daraltılmaktadır.
• Emekli aylıklannın özel-
leştirilmesi, sosyal güvenlik
sisteminde var olan çeşitli
sosyal yardunlan ve olanak-
lan ortadan kaldırmışnr.
• Özel emeklilik sistemin-
de, emekii aylıklan ortalama
ücretin yüzde 38.7'sini ancak
bulabilmiştir. Oysa eski sis-
tem devam etseydi, bu oran
yüzde 42.7 olacakh.
• Özelleştirilen emekli ay-
lıklannda sağlanan yüksek
getiri, kamu mallannın çok
ucuza ve kitlesel satışı ile spe-
külatif borsa sayesinde ger-
çekleşti.
• Şili'deki çalışanlann yüz-
de 43.4'ü düzenli prim öde-
memektedir.
• Özel emekli aylığı fonlanru işletmek,
kamuya göre en azından 3 kat daha pa-
halıdır.
• Özel emeklilik fonlan, servetin dar
bir kesimin elinde yoğunlaşması süreci-
ni hızlandırmakta ve gelir dağılımını da-
ha da bozmaktadır.
• Şili'de özel sistemin kamu açıklan-
nı arttıracağı beklenmektedir.
İHD ve TOHAV'dan ortak acıklama
' Cezaevlerinde
baskı daha da arttT
tstanbul Haber Servisi -
tnsan Haklan Derneğı
(tHD), Toplumsal Hukuk
Araştırmalan Vakfı (TO-
HAV) ve Emekçi Kadmlar
Birliği, cezaevlerinde bulu-
nan siyasi tutuklu ve hü-
kümlülerin üzerindeki bas-
kılann son dönemde artnğı-
na dikkat çektiler.
IHD Genel Başkan Yar-
dımcısı Avukat Eren Kesldn
ve TOHAV Yönetım Kuru-
lu Üyesi Avukat Ayset Tuğ-
luk dün ortaklaşa yaptıklan
yazılı açıklamada Sıvas Ce-
zaevi'nde kadm tutuklu ve
hükümlülere uygulanan
baskıya dikkat çektiler.
Açıklamada, lskenderun
Cezaevi'nde ortaya çıkan-
lan tünelin ardından, Sıvas
Cezaevi'nde siyasi kadın tu-
tuklu ve hükürnlülerin bu-
lunduğu koğuşlarda erkek
memurlar tarafindan yapı-
lan zemin araması sırasın-
da, kadınlann asker ve gar-
diyanlar tarafindan dövül-
düğü anımsatıldı. Tartışma-
nın, erkek personelin koğuş-
ta arama yapmasına karşı çı-
kılması üzerine çıktığmın
ıfade edildiğı açıklamada. o-
lay sırasında kadınlann tacız
edildiği, hakaret ve küfürle-
re maruz kaldığı vurgulandı.
Koğuşta bulunan 13 kadınm
başlanndan ağır yaralandığı
ve doktor raporu aldıklanna
işaret edilen açıklamada,
"Rapor alan 13 tutuklu ve
hükümlüye aneteriyle görüş-
memcleri için görüş yasağı
konuldu" denıldi. Açıkla-
mada şu görüşlere yer veril-
di: "Sıvas Cezaevi'nde, ya-
takhanetere erkek memur-
laruı ve askerlerin girmesi,
tacize varan davranışlarda
bulunması gibi olaylann,
'muhafazakâr' bir adaletba-
kanı döneminde gerçekleş-
mesi aynca düşündürücü-
dür. Bizler kamuovunu du-
yarh ohnaya ve sivil toplum
örgütlerini Sıvas Cezaevi ile
Ugüenmeye çağuıyoruz."
Emekçi Kadınlar Birliği
de konuyla ilgili olarak yap-
tığı yazılı açıklamada, ceza-
evinde bulunan siyasi tutuk-
lu ve hükümlülere baskı ve
işkence yapıldığım, itirafçı-
lık teklifınde bulunulduğu-
nu öne sürdü.
Yapımı,trafığeaçılınas^ve>anınasıylahepgündemdekalanvehaknbirç^
sjğibulunanyeıüGalatoKöpriisü'nüilgfflçe>TCİer"BitıneyenSenfoııi''olarak
değertendirirken, 1992'de hizmete giren köprünün 30 milyon dolarlık eksik ve kusurlu işinin bulunduğu belirtildi. Adımn \azılmasını istemeyen
bir Bayındırlık ve İskân Bakanlıgı yetkilisi, >alnızca dükkânlann açümamış oknasıyla Ugilenmenin çok yanhş olduğunu belirterek -Köprünün
izolasyonu eksik, t r a m m hattı eksik. gemi çarpmasına karşı düzenieme eksik, otomatik yangın söndürme sistemi eksik. Tramvayın Dotmabah-
çe'ye kadar ımnnma gerekiyordu. Kimse bununla UgUenmiyor" dedl (Fotoğraf: CUMHURÎYET)
Yeni DGM'lere atamalaryapıldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Kunılu (H-
SYK) yeni oluşturulan devlet güvenlik
mahkemelerine (DGM) yargıç ve savcı
atamalan yaptı. Susurluk soruşturmasını
yürüten Istanbul DGM savcılanndan tr-
fanÖznyen. Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na
kaydınlirken. Adana DGM Başkanlığı'na
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı
MustafaŞahm. VanDGM Başkanlığı'na
Menemen Hâkimi Ömer Şirvana. Erzu-
rum DGM Başkanlığı'na Alanya Hâkimi
Mehmet ZekiDunnuş. Diyarbakır DGM
Başkanlığı'na da Yozgat Ağır Ceza Mah-
kemesi Başkanı Etnem Uçan atandılar.
Resmi Gazete'nin dünkü sayısında ya-
ynnlanarak yürürlüğe giren atama karar-
namesine göre nakilleri yapılan savcı ve
yargıçlar ile yeni görev yerle-
ri şöyle:Kayseri Hâkimli-
ği'ne Kayseri DGM Üyesi
Rasim Tekin, tstanbul DGM
Yedek Üyeliği'ne tstanbul
DGM Yedek Üyesi Abdur-
rahman Polat Kayseri Hâ-
kimliği'ne Kayseri DGM Ye-
dek Uyesi Hurşit Yüdız, tz-
mir DGM Yedek Üyeli^'ne
Diyarbakır DGM' Uyesi
Mehmet Erden Yandımata.
Kayseri Ceza Hâkimliği'ne
Kayseri DGM Başkanı Rah-
mi Fhoz, lstanbul Hâkimli-
ği'ne tstanbul_ DGM Üyesi
Şükrü Çetin Ozalın, Konya
Cumhuriyet Savcılığı'na
Konya DGM Cumhuriyet
Savcısı Memiş Aslan Taşa-
ogH, Izmir Hâkimliği'ne
Konya DGM Başkanı Hik-
roet Yardımcı, Şişli Cumhu-
riyet Savcılığı'na lstanbul
DGM Cumhuriyet Savcısı tr-
fan Özliyen, Beyoğlu Ceza
Hâkimliği'ne Erzincan DGM
Başkanı İsmail Sasanlar,
Gölbaşı (Ankara) Hâkimli-
ği'ne Erzincan DGM Yedek Üyesi Emin
Çügın, tzmir Hâkimliği'ne Erzincan
DGM Başkanı Yusuf Ziya Aksoy. Malat-
ya DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Kemal-
paşa Cumhuriyet Savcısı Kazun Ayaya-
dın. Bakırköy Hâkimliği'ne Diyarbakır
DGM Üyesi HaBl Akalp, Adana DGM
Cumhuriyet Savcılığı'na Kayseri DGM
Cumhuriyet Savcısı Burhan Yıldız. Kon-
ya Cumhuriyet Savcılığı'na Konya DGM
Cumhuriyet Savcısı Hasan Hüseyin Akdo-
gın, Konya Hâkimliği'ne Konya DGM
Uyesi Kemal Bani, tstanbul Hâkimliği'ne
tstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Meb-
met Demirci. Sincan Cumhuriyet Savcılı-
ğı'na Erzincan DGM Cumhuriyet Savcı-
sı Hasan Coşkun Çetinbinici. Aliağa Hâ-
kimliği'ne Erzincan DGM Üyesi AH Rı-
za VaroL Adana DGM Cumhuriyet Sav-
cılığı'na Kayseri DGM Cumhuriyet Sav-
cısı Kasun Vağmur, Erzurum DGM Ye-
dek Üyeliği'ne Çanakkale Hâkimi Özde-
mir Akon, Adana DGM Cumhuriyet Sav-
cılığı'na Bandırma Cumhuriyet Savcısı
Semih Üreten. Mam'sa Cumhuriyet Savcı-
lığı'na Diyarbakır DGM Cumhuriyet Sav-
cısı Çetin Yağh, Erzurum DGM Cumhu-
riyet Savcıhğı'na Dinar Cumhuriyet Baş-
savcısı Halillbrahim YükseL Manisa Hâ-
kimliği'ne Erzincan DGM Yedek Üyesi
SüJeyman Kayhan Ozkan, Konya Cunîhu-
nyet Başsavcı Vekillıği'ne Konya DGM
Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa AdagüL
Erzurum DGM Cumhuriyet Savcılığı'na
Torbalı Cumhuriyet Savcısı Fuat Özsoy,
tstanbul DGM Üyeliği'ne Hendek Hâki-
mi Dursun Aü Gümüş. Konya Hâkimli-
ği'ne Konya DGM Yedek Uyesi Necati
Eldnd, Pendik Cumhuriyet Savcılığı'na
Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcısı Ne-
cati Erdek, Erzurum DGM Cumhuriyet
Savcıhğı'na Bolu Cumhuriyet Savcısı Ha-
san Aykaç, Adana DGM Yedek Üyeliği 'ne
Sıvas Hâkimi Mehmet Güzey, Izmir
DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Konya
DGM Cumhuriyet Savcısı Halfl Cante-
mir, Erzurum DGM Cumhuriyet Savcılı-
ğı'na Yenişehir Cumhuriyet Savcısı tbra-
him Kuruca, Van DGM Üyeliğine Sefe-
rihisar Hâkimi Reha Kaptan, Diyarbakır
DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Bartm
Cumhuriyet Savcısı GaMp KarayazL Muğ-
la Hâkimliği'ne Diyarbakır DGM Yedek
Üyesi İsmail Gündüz. Diyarbakır DGM
lanmasına başlandı
"Kumarhanefer Kralı"Ömer Lütfü
Topal'ın katil zanhları olarak gözaltına
aunan 3 özel timci ile Ali Fevzi Bir ve
Sami Hoştan'ı adli makamlara
bildirmedikleri gerekçesiyle haklannda
'görevi ihmal" suçundan dava açılan,
aralannda Emniyet Müdür Yardımcısı
Bilgi Ünal'ın da bulunduğu 6 emniyet
görevlisinin yargılanmasına başlandL
Davanın ilk oturumuna, tutuksuz
sanıklar Silah ve Mühimmat Kaçakçıhk
Şube Müdürü Ahmet Duranalp, Sanyer
Emniyet Müdürü Fatih Özkan, Cinayet
Büro Amiri Refik Baştürk, Cinayet Büro
Amir Yardımcısı Şentürk Demiral ile
Cinayet Büro Amiriiği'nde görevli polis
memtını Ziayettin Ferman kaüldı. Bilgi
ÜnaL, aldığı 5 günlük raporu mazeret
göstererek duruşmaya gelmedi.
Mahkeme, Bilgi İnal'ın ifadesinin
ahnması için duruşmayı erteledL
Üyeliği'ne Iznik Hâkimi FahrettinGûlte-
kin, Aydın Hâkimliği'ne Erzincan DGM
Üyesi Arif Muflu, Ankara Cumhuriyet
Savcılığı'na Erzincan DGM Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Genç, Diyarbakır DGM
Cumhuriyet Savcılığı'na Diyarbakır Dev-
let Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet
Savcısı Mehmet Müsebbih Ergin, Van
DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Kazan
Cumhuriyet Başsavcısı Şemsettin Ozcan,
tstanbul DGM Üyeliği 'ne Bartın Ağır Ce-
za Mahkemesi Başkanı Ahmet Duymaz,
Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcılı-
ğı'na Alaşehir Cumhuriyet Savctsı Ab-
durrahim Yaman. Adana DGM Cumhu-
riyet Savcılığı'na Malatya DGM Cumhu-
riyet Savcısı Nevzat tnanoğJu. Van DGM
Cumhuriyet Başsavcılığı'na Karaman
Cumhuriyet Başsavcısı Sabri
Beytorun, Diyarbakır DGM
Cumhuriyet Savcıhğı'na Tos-
ya Cumhuriyet Savcısı Hay-
dar Sami Kuzu, Ankara
DGM Cumhuriyet Savcılı-
ğı'na Diyarbakır DGM Cum-
huriyet Savcısı Cnal Haney.
Diyarbakır DGM Üyeliği'ne
Gediz Hâkimi Yunus Karabı-
yıkoglu, Erzurum DGM Üye-
liği'ne Şanhurfa Hâkimi Re-
cep Yıbnaz. Adana DGM
Üyeliği'ne Samandağ Hâki-
mi Mustafa Köse, Van DGM
Cumhuriyet Savcılığı'na Kır-
kağaç Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Şahin, Erzincan
Cumhuriyet Savcılığı'na Er-
zincan DGM Cumhuriyet
Savcısı SuatCaniklioğhı, Van
DGM Cumhuriyet Savcılı-
ğı'na Kaş Cumhuriyet Savcı-
sı Sdami Dalyan, Van DGM
Cumhuriyet Savcılığı'na Yer-
köy Cumhuriyet Savcısı AH
Sansov, Diyarbakır DGM Ye-
dek Üyeliği'ne Yomra Hâki-
mi Mehmet Nejdet Ertem.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Haaaa!'
Iran gene esmiş savurmuş:
- Bu yolda giderseniz, sizi Cezayir'e benzetiriz!
Kimi? Türkiye'yi-
Benzeten benzetene... Iran geç bile kaldı. Bu teh-
didi ondan çok önce bizim bazı "ço/cö//m/ş"lerimiz
yapmışlardı ve hâlâ da yapıyorlar.
O çokbilmişlerimizin aklına şeytanı düşüren de fır-
döndü hocaydı:
- Mutlaka olacak!.. Ama kanlı mı, kansız mı; bu si-
ze bağlı...
• • •
Önce bizi benzetmek istedikleri şeyin ne olduğu-
nu ve nasıl oluştuğunu unutmamak gerekir.
Cezayir'de sonun başlangıcını oluşturan olay bel-
li: Toplumcu ekonomiden Friedmancı Özal politika-
lanna geçiş... Altı bin kadar dolar milyoneri yaratıl-
ması...
Petrol fiyatlannın düşmesi ile biriikte yoksulluk da
yaygınlaştı. Sınrflar arasında uçurumlar oluştu. Top-
lumsal dengeler altüst oldu.
Varlıklı daha varlıklılaşırken yoksulun arkasındaki
devlet desteği de çekildi. Sosyal devletten vazge-
çildi.. ve devletin bıraktığı boşluğu dinci güçler dol-
durmaya başladı. Camilerde yiyecek, giyecek dağı-
tıldı.
Cezayir'de dört şeyin eşzamanlı oiması unutulma-
malıdır:
Petrolfiyatlannındüşmesiyle biriikte gelen yoksul-
laşma... Sosyal devlet anlayışından uzaklaşmayla
birlikte gelen sosyal adaletsizlik... Toplumsal denge-
lerin bozulmasıyla birlikte gelen "çürümüşlük ve ah-
lâksızlık".. ve çok partili dönem!
1954'te yüzde 17 olan kentleşme oranı, yüzde
55'e ulaştı. Iş bulma umudu ile kentlere akın eden
insanlar, toplumsal degerierini yitirdiler. Kentte ya-
şadıklan kültür şoku onlan tepkiye, yeni bir "kimlik
arayışı" na ve sonuçta da Islama sığınmaya itti. Çün-
kü sığınabilecekleri başka bir toplumsal kurum yok-
tu.
Yaşadıklan umutsuzluk, bir yandan "kunılu dü-
zen"e, öte yandan da "yabancı kültürier"\n ürünü
olan hemen her şeye karşı öfkeyi beraberinde getir-
di. Gençler "daha iyi bir dünya" isterken onlara bu
umudu sadece "dinci güçler" veriyordu...
•••
Baskı yönetimleri, baskıyı biraz gevşettiklerinde
genellikle yıkılırlar. Yıllann baskısına dönük tepki bi-
rikiminden kimin yararlanacağını ise her ülkenin ken-
dine özgü koşullan belirier.
Türkiye'de Kemalist tek parti, dinci güçlerin siya-
sete katlmasına izin vermedi. Ama siyasal bir mu-
halefetin kendi içinde yeşermesine hoşgörü göster-
di. Hatta bunu özendirdi. Geleceğin muhalefeti de,
ikn'dan da kendi içinden çıktı.
Türkiye'de 27 yıllık tek parti dönemı sona ererken
tran ya da Cezayir benzeri bir durumun doğmamış
oluşu bir rastlantı değildi.
"Siyasal muhalefef'e izin vermeyen baskı rejim-
leri, halkın desteğini sağlamak için "dinci güçler" e
ödün verince sonuç elbette ki farkh oluyor. Toplum-
sal ekonomik koşullara ve dolayısıyla yönetime do-
ğan tepkiler, ancak cami ya da kilisede sığınak bu-
labiliyor. Ve hoşnutsuz kitleler, genç kuşaklar, hatta
bir kısım aydınlar için başka seçenek kalmıyor.
Iran, Cezayir ve bir ölçüde Polonya örnekleri or-
tadadır.
•••
Cezayir'e benzeyen yanlanmız neler?
Özalcı politikalann yıktığı toplumsal dengeler ve
sosyal devlet... Bu çizginin ürünü olan "çürümüşlük
ve ahlaksızlık"... FIS (Islamcı Selamet Cephesi) gibi
RP'nin de yüzde 20 dolayında oy toplaması... FIS
gibi RP'nin de karşısındaki partilerin bölünmüşlü-
ğünden yararlanması...
Ve giderek "dinci eğilimleh besleyen" bir ulusal
eğitimyapısı...
Cezayir'le benzeşmeyen yanlanmız neler?
Bir genel yoksullaşma süreci içinde olmayışımız...
Çok partili döneme, çok farklı koşullarda geçmiş
oluşumuz.
Cezayir'in tersine, Türkiye'de yüzlerce yıllık bir
güçlü devlet geleneğinin bulunması... Türkiye'dekı-
nin tersine Cezayir bağımsızlık hareketinin bir "ye-
raltı direnişi" biçiminde örgütlenmesi...
Ve çok önemli bir farkı da Cezayir'de sürgünden
çağnlarak yüksek devlet konseyi başkanlığına getı-
rilen Muhammed Budiaf şöyle özetliyor:
"En büyük eksiğimiz, bizde bir Mustafa Kemal
Atatürk'ün çıkmamış olmasıdıri.."
GALATASARAYLI DOSTLARA!..
Biri yurtdışından olmak üzere üç kızgın mektup al-
dım. Ne Kadarda Rastlantı!" başlıklı yazımdan alın-
mışlar... Ama en büyük Galatasaraylılardan birisi olan
Turgay Şeren'in bile -hakem yanlışlıklannı kastede-
rek- "Galatasaray'ın bunlara ihtiyacı yok!" demek
gereğini duyduğunu unutmuşlar!..
Devlet Bakanı Cemil Tunc
w
Tarihi eserlere
sahip çıkdmah
9
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü Merkez
Kaçakçıhk Mali Şube
Müdürü Muhhtin Gün-
gör, eski eser kaçakçılıgı-
nın engellenebilmesi için
ihbarcılar ve yakalayan
görevlilere ikramiye ve-
rihnesini önerdi.
Vakıflar Genel Müdür-
lüğü' nce düzenlenen 'Ta-
şınabinr Kültür Varhkla-
nnın Yasadışı Trafiğinin
Onknmesi' konulu semi-
nerin açılışmda konuşan
Devlet Bakanı Ahmet Ce-
mil TAınç, eski eserlerin
korunmasının geçmişe
saygı ve geleceğe karşı
bir görev olduğunu söyle-
di. "KüHürel tarihi mira-
sınuzla övünebilmemiz
için, bunlan eliniizden ka-
çırmamak. kaçınlanlan
da geri getirmemiz gere-
kir" diyen Tunç, bütün
çabalara karşın ülkedeki
tarihi varlıklann giderek
yok olduğunu belirtti.
Vakıflar Genel Müdürü
Nazmi Işeri, kendi so-
rumluluklanndaki eserle-
rin yasadışı yollarla yurt-
dışma çıkanlmasuım ön-
lenmesi yönünde halkı
bilinçlendirmeyi ve kül-
türel mirasm korunması-
na dikkat çekmeyi amaç-
ladıklannı bildirdi. Taşı-
nır kültür varlıklannın ba-
zılan için müze çalışma-
sı başlattıklannı anlatan
tşeri, bu amaçla Ulus'ta-
ki Turist Otel'i. 'Hab-Ki-
lim ve Tebemıkat (bağış-
lanan krymetü eşya) Eşya-
lan Müzesi'ne dönüştüre-
ceklerini bildirdi. Işeri,
önemli parçalann asıllan-
nın müzede sergilenme-
sini, bunlann yerine de
Kültür Bakanlığı'nca ya-
pılacak taklitlerinin ko-
nulmasını önerdi.
Eski Kültür Bakanlıgı
Müsteşan Dr. Mehmet
Önder, Batı müzelerinin,
Anadolu'dan ve diğer ül-
kelerden kaçınlan eser-
lerle dolu olduğunu söy-
ledi.