23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MAYIS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genel-İş, Şili'deki sosyal güvenlik modelinin Türkiye'ye ihraç edilme girişimine karşı rapor hazırladı Sosyal güvenliğe Şili telılikesi RANUSALMAN ANKARA - DİSK'e bağlı Genel-Iş Sendikası, askeri darbeyle yönetime gelen Şili diktatörû Augusto Pinochet döneminin sosyal güvenlik modelinin Türkiye'ye ihraç edilmeye çahşılmasına karşı harekete geçti. Dikta dönemi- nin Çalışma Bakanı Dr. Jose Pinera. Şili modelini anlat- mak üzere Türkiye'ye gelir- ken Genel-Iş taraftndan ha- zırlanan raporda, bu modelin Türkiye'nin öniinde "tehli- ke" olarak durduğuna dikkat çekildı. Genel-tş'in raporunda, Şi- li'de sosyal güvenlik sistemı- nin özelleştirilmesiyle "sos- yal yardımlann ortadan kalk- üğu calısanlann sağlık fatura- larını ödeyemedikleri. emekii aytıklanıun reel olarak düştü- ğü, kay ıtdışı ekonominin büyüdüğü, geür adaletsizliğinin yükseldiği" belirtildi. Genel-Iş'ın "Şiti'den Derster" başlıklı mcelemesinde, ABD'nin Orta Amerika ve Güney Amerika'da "arka bahçe" po- litikası uyguladığı, Şili'nin de 1980'ler- den sonra "serbest piyasa uygulamalan- nın laboratuvan" yapıldığı belirtildi. Raporda, ABD dahil 8 ülkenın sosyal güvenlik sisteminin özelleştirilmesi için T Ü S İ A D ' d a n s o s y a l g ü v e n l i ğ e b a k ı ş 'Sistem ihtiyaca cevap vermiyor' ANKARA (AA) - Türk sosyal güvenlik sis- teminin; bir yandan içine düştüğü krizden kur- tulmasma hizmet edecek, diğer yandan da dün- yadaki gelişmelere uygun olarak yeniden ya- pılanmasuu sağlayacak köklü reformlara ihti- yacı bulunduğu kaydedildi. TÜSÎAD tarafindan yayımlanan "TörkSo»- yaJ Güvenlik Sisteminin Sorunlan ve Çözüm YoUan" başlıklı raporda. 1940'h yıllarm başın- da oluşrurulan Türk sosyal güvenlik sistemi- nin aradan geçen 50 yıllık süre sonunda, önem- li gelişmeler kaydetmesine karşın, ihtiyaca ce- vap veremediği bildirildi. Türk sosyal güven- lik sisteminin bir yandan içine düştüğü kriz- den kurtulmasına hizmet edecek, diğer yandan da dünyadaki gelişmelere uygun olarak yeni- den yapılanmasmı sağlayacak şekilde reform nıtelığinde köklü tedbirlerin ahnmasmın kaçı- nılmaz olduğunun vurgulandığı raporda, Türk sosyal güvenlik sisteminin yaşlanmadan yaş- lılık aylığı veren bir sosyal güvenlik sistemı ha- line getirildiği savunuldu. 50 yıllık genç bir sosyal güvenlik sistemi ve genç nüfus yapısma sahip olmasına karşın, Türkiye'nin 100 yıllık sosyal güvenlik sistem- lerinin ve yaşlı bir nüfusa sahip ülkelerin so- runlannı yaşadığj savunulan TÜSİAD rapo- runda, Türk sosyal güvenlik sisteminin rnali kaynak yetersizliği nedeniyle rayından çıktığı ve amacından uzaklaştığı kaydedildi. Raporda, devletin sorumluluğunun yanı sı- ra fertlerin de sorumluluk aldığı, ancak kişi- sel tercih baklanm kullanabildikleri çok ayak- lı sosyal güvenlik sisteminin hayata geçiril- mesi gerektiği vurgulandı TÜStAD raporunda, sosyal güvenlik fle il- gili bütün taraflann, sisteme bakış açılan ile rollerini değiştirmeleri gerektiği ifade edile- rek, bütün sosyal taraflann, sosyal güvenlik sisteminin özüne uygun olarak çalışmasmı sağlayacak tedbirlerin alınmasına katluda bu- lunması istendi. çalışmalar yapan Jose Pinera'nın kendi ülkesi Şih'de uygulattığı modelin "başa- nh" olduğuna ilişkin görüşler, "kkoJojik vegerçeklerin çarprtüması" olarak değer- lendirildi. ŞUi'de Pinochet'nin askeri diktatörlü- ğünde 1980 yılında emekii aylığı sistemi kamunun elinden alınarak özel sektör fonlanna dayandınlırken işveren ve dev- let katkısı olmaksızm çalışanlann ücret- lerinin yüzde 10'unu fona yatırmak zo- runda kaldığı bir model oluşturuldu. Sosyal güvenlik kuruluşlannın tasfıye sürecini hızlandırmaya yönelik olarak "prim affi, gayrimeııkuuerin saüşı, yurt- dışı emeklilik" gibi politikalar uygulayan REFAHYOL hükümetinin "SSK'yi çö- kertmeve sağlığı özeUeştirmeye dönük gi- rişimlerine" karşı sendıkalann sosyal gü- venliği ayakta tutmak zorunda olduğu vurgulanan raporda, Şili 'de uygulanan Pi- nera'nın geliştırdiği modelle ilgili sorun- lar ve olumsuzluklar şöyle sualandı: • Sağlık hizmetlerinin kâr amaçlı özel şirketlere bırakılması, ciddi sağlık sorun- lanyla karşılaşan emekçileri, karşılama- yacaklan faturalarla yüz yüze bırakmak- tadır. • Özel sağlık sisteminde, primler her yıl 2'ye katlanarak artmakta, bu primler ödenmediğinde sistemden yararlanmak olanaksızlaş- makta ya da aile bütçesine göre daha düşük prim öden- diğinde sağlık hizmetinin kapsamı daraltılmaktadır. • Emekli aylıklannın özel- leştirilmesi, sosyal güvenlik sisteminde var olan çeşitli sosyal yardunlan ve olanak- lan ortadan kaldırmışnr. • Özel emeklilik sistemin- de, emekii aylıklan ortalama ücretin yüzde 38.7'sini ancak bulabilmiştir. Oysa eski sis- tem devam etseydi, bu oran yüzde 42.7 olacakh. • Özelleştirilen emekli ay- lıklannda sağlanan yüksek getiri, kamu mallannın çok ucuza ve kitlesel satışı ile spe- külatif borsa sayesinde ger- çekleşti. • Şili'deki çalışanlann yüz- de 43.4'ü düzenli prim öde- memektedir. • Özel emekli aylığı fonlanru işletmek, kamuya göre en azından 3 kat daha pa- halıdır. • Özel emeklilik fonlan, servetin dar bir kesimin elinde yoğunlaşması süreci- ni hızlandırmakta ve gelir dağılımını da- ha da bozmaktadır. • Şili'de özel sistemin kamu açıklan- nı arttıracağı beklenmektedir. İHD ve TOHAV'dan ortak acıklama ' Cezaevlerinde baskı daha da arttT tstanbul Haber Servisi - tnsan Haklan Derneğı (tHD), Toplumsal Hukuk Araştırmalan Vakfı (TO- HAV) ve Emekçi Kadmlar Birliği, cezaevlerinde bulu- nan siyasi tutuklu ve hü- kümlülerin üzerindeki bas- kılann son dönemde artnğı- na dikkat çektiler. IHD Genel Başkan Yar- dımcısı Avukat Eren Kesldn ve TOHAV Yönetım Kuru- lu Üyesi Avukat Ayset Tuğ- luk dün ortaklaşa yaptıklan yazılı açıklamada Sıvas Ce- zaevi'nde kadm tutuklu ve hükümlülere uygulanan baskıya dikkat çektiler. Açıklamada, lskenderun Cezaevi'nde ortaya çıkan- lan tünelin ardından, Sıvas Cezaevi'nde siyasi kadın tu- tuklu ve hükürnlülerin bu- lunduğu koğuşlarda erkek memurlar tarafindan yapı- lan zemin araması sırasın- da, kadınlann asker ve gar- diyanlar tarafindan dövül- düğü anımsatıldı. Tartışma- nın, erkek personelin koğuş- ta arama yapmasına karşı çı- kılması üzerine çıktığmın ıfade edildiğı açıklamada. o- lay sırasında kadınlann tacız edildiği, hakaret ve küfürle- re maruz kaldığı vurgulandı. Koğuşta bulunan 13 kadınm başlanndan ağır yaralandığı ve doktor raporu aldıklanna işaret edilen açıklamada, "Rapor alan 13 tutuklu ve hükümlüye aneteriyle görüş- memcleri için görüş yasağı konuldu" denıldi. Açıkla- mada şu görüşlere yer veril- di: "Sıvas Cezaevi'nde, ya- takhanetere erkek memur- laruı ve askerlerin girmesi, tacize varan davranışlarda bulunması gibi olaylann, 'muhafazakâr' bir adaletba- kanı döneminde gerçekleş- mesi aynca düşündürücü- dür. Bizler kamuovunu du- yarh ohnaya ve sivil toplum örgütlerini Sıvas Cezaevi ile Ugüenmeye çağuıyoruz." Emekçi Kadınlar Birliği de konuyla ilgili olarak yap- tığı yazılı açıklamada, ceza- evinde bulunan siyasi tutuk- lu ve hükümlülere baskı ve işkence yapıldığım, itirafçı- lık teklifınde bulunulduğu- nu öne sürdü. Yapımı,trafığeaçılınas^ve>anınasıylahepgündemdekalanvehaknbirç^ sjğibulunanyeıüGalatoKöpriisü'nüilgfflçe>TCİer"BitıneyenSenfoııi''olarak değertendirirken, 1992'de hizmete giren köprünün 30 milyon dolarlık eksik ve kusurlu işinin bulunduğu belirtildi. Adımn \azılmasını istemeyen bir Bayındırlık ve İskân Bakanlıgı yetkilisi, >alnızca dükkânlann açümamış oknasıyla Ugilenmenin çok yanhş olduğunu belirterek -Köprünün izolasyonu eksik, t r a m m hattı eksik. gemi çarpmasına karşı düzenieme eksik, otomatik yangın söndürme sistemi eksik. Tramvayın Dotmabah- çe'ye kadar ımnnma gerekiyordu. Kimse bununla UgUenmiyor" dedl (Fotoğraf: CUMHURÎYET) Yeni DGM'lere atamalaryapıldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kunılu (H- SYK) yeni oluşturulan devlet güvenlik mahkemelerine (DGM) yargıç ve savcı atamalan yaptı. Susurluk soruşturmasını yürüten Istanbul DGM savcılanndan tr- fanÖznyen. Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na kaydınlirken. Adana DGM Başkanlığı'na Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı MustafaŞahm. VanDGM Başkanlığı'na Menemen Hâkimi Ömer Şirvana. Erzu- rum DGM Başkanlığı'na Alanya Hâkimi Mehmet ZekiDunnuş. Diyarbakır DGM Başkanlığı'na da Yozgat Ağır Ceza Mah- kemesi Başkanı Etnem Uçan atandılar. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında ya- ynnlanarak yürürlüğe giren atama karar- namesine göre nakilleri yapılan savcı ve yargıçlar ile yeni görev yerle- ri şöyle:Kayseri Hâkimli- ği'ne Kayseri DGM Üyesi Rasim Tekin, tstanbul DGM Yedek Üyeliği'ne tstanbul DGM Yedek Üyesi Abdur- rahman Polat Kayseri Hâ- kimliği'ne Kayseri DGM Ye- dek Uyesi Hurşit Yüdız, tz- mir DGM Yedek Üyeli^'ne Diyarbakır DGM' Uyesi Mehmet Erden Yandımata. Kayseri Ceza Hâkimliği'ne Kayseri DGM Başkanı Rah- mi Fhoz, lstanbul Hâkimli- ği'ne tstanbul_ DGM Üyesi Şükrü Çetin Ozalın, Konya Cumhuriyet Savcılığı'na Konya DGM Cumhuriyet Savcısı Memiş Aslan Taşa- ogH, Izmir Hâkimliği'ne Konya DGM Başkanı Hik- roet Yardımcı, Şişli Cumhu- riyet Savcılığı'na lstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı tr- fan Özliyen, Beyoğlu Ceza Hâkimliği'ne Erzincan DGM Başkanı İsmail Sasanlar, Gölbaşı (Ankara) Hâkimli- ği'ne Erzincan DGM Yedek Üyesi Emin Çügın, tzmir Hâkimliği'ne Erzincan DGM Başkanı Yusuf Ziya Aksoy. Malat- ya DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Kemal- paşa Cumhuriyet Savcısı Kazun Ayaya- dın. Bakırköy Hâkimliği'ne Diyarbakır DGM Üyesi HaBl Akalp, Adana DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Kayseri DGM Cumhuriyet Savcısı Burhan Yıldız. Kon- ya Cumhuriyet Savcılığı'na Konya DGM Cumhuriyet Savcısı Hasan Hüseyin Akdo- gın, Konya Hâkimliği'ne Konya DGM Uyesi Kemal Bani, tstanbul Hâkimliği'ne tstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Meb- met Demirci. Sincan Cumhuriyet Savcılı- ğı'na Erzincan DGM Cumhuriyet Savcı- sı Hasan Coşkun Çetinbinici. Aliağa Hâ- kimliği'ne Erzincan DGM Üyesi AH Rı- za VaroL Adana DGM Cumhuriyet Sav- cılığı'na Kayseri DGM Cumhuriyet Sav- cısı Kasun Vağmur, Erzurum DGM Ye- dek Üyeliği'ne Çanakkale Hâkimi Özde- mir Akon, Adana DGM Cumhuriyet Sav- cılığı'na Bandırma Cumhuriyet Savcısı Semih Üreten. Mam'sa Cumhuriyet Savcı- lığı'na Diyarbakır DGM Cumhuriyet Sav- cısı Çetin Yağh, Erzurum DGM Cumhu- riyet Savcıhğı'na Dinar Cumhuriyet Baş- savcısı Halillbrahim YükseL Manisa Hâ- kimliği'ne Erzincan DGM Yedek Üyesi SüJeyman Kayhan Ozkan, Konya Cunîhu- nyet Başsavcı Vekillıği'ne Konya DGM Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa AdagüL Erzurum DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Torbalı Cumhuriyet Savcısı Fuat Özsoy, tstanbul DGM Üyeliği'ne Hendek Hâki- mi Dursun Aü Gümüş. Konya Hâkimli- ği'ne Konya DGM Yedek Uyesi Necati Eldnd, Pendik Cumhuriyet Savcılığı'na Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcısı Ne- cati Erdek, Erzurum DGM Cumhuriyet Savcıhğı'na Bolu Cumhuriyet Savcısı Ha- san Aykaç, Adana DGM Yedek Üyeliği 'ne Sıvas Hâkimi Mehmet Güzey, Izmir DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Konya DGM Cumhuriyet Savcısı Halfl Cante- mir, Erzurum DGM Cumhuriyet Savcılı- ğı'na Yenişehir Cumhuriyet Savcısı tbra- him Kuruca, Van DGM Üyeliğine Sefe- rihisar Hâkimi Reha Kaptan, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Bartm Cumhuriyet Savcısı GaMp KarayazL Muğ- la Hâkimliği'ne Diyarbakır DGM Yedek Üyesi İsmail Gündüz. Diyarbakır DGM lanmasına başlandı "Kumarhanefer Kralı"Ömer Lütfü Topal'ın katil zanhları olarak gözaltına aunan 3 özel timci ile Ali Fevzi Bir ve Sami Hoştan'ı adli makamlara bildirmedikleri gerekçesiyle haklannda 'görevi ihmal" suçundan dava açılan, aralannda Emniyet Müdür Yardımcısı Bilgi Ünal'ın da bulunduğu 6 emniyet görevlisinin yargılanmasına başlandL Davanın ilk oturumuna, tutuksuz sanıklar Silah ve Mühimmat Kaçakçıhk Şube Müdürü Ahmet Duranalp, Sanyer Emniyet Müdürü Fatih Özkan, Cinayet Büro Amiri Refik Baştürk, Cinayet Büro Amir Yardımcısı Şentürk Demiral ile Cinayet Büro Amiriiği'nde görevli polis memtını Ziayettin Ferman kaüldı. Bilgi ÜnaL, aldığı 5 günlük raporu mazeret göstererek duruşmaya gelmedi. Mahkeme, Bilgi İnal'ın ifadesinin ahnması için duruşmayı erteledL Üyeliği'ne Iznik Hâkimi FahrettinGûlte- kin, Aydın Hâkimliği'ne Erzincan DGM Üyesi Arif Muflu, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na Erzincan DGM Cumhuriyet Savcısı Mehmet Genç, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Diyarbakır Dev- let Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Mehmet Müsebbih Ergin, Van DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Kazan Cumhuriyet Başsavcısı Şemsettin Ozcan, tstanbul DGM Üyeliği 'ne Bartın Ağır Ce- za Mahkemesi Başkanı Ahmet Duymaz, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcılı- ğı'na Alaşehir Cumhuriyet Savctsı Ab- durrahim Yaman. Adana DGM Cumhu- riyet Savcılığı'na Malatya DGM Cumhu- riyet Savcısı Nevzat tnanoğJu. Van DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na Karaman Cumhuriyet Başsavcısı Sabri Beytorun, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcıhğı'na Tos- ya Cumhuriyet Savcısı Hay- dar Sami Kuzu, Ankara DGM Cumhuriyet Savcılı- ğı'na Diyarbakır DGM Cum- huriyet Savcısı Cnal Haney. Diyarbakır DGM Üyeliği'ne Gediz Hâkimi Yunus Karabı- yıkoglu, Erzurum DGM Üye- liği'ne Şanhurfa Hâkimi Re- cep Yıbnaz. Adana DGM Üyeliği'ne Samandağ Hâki- mi Mustafa Köse, Van DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Kır- kağaç Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şahin, Erzincan Cumhuriyet Savcılığı'na Er- zincan DGM Cumhuriyet Savcısı SuatCaniklioğhı, Van DGM Cumhuriyet Savcılı- ğı'na Kaş Cumhuriyet Savcı- sı Sdami Dalyan, Van DGM Cumhuriyet Savcılığı'na Yer- köy Cumhuriyet Savcısı AH Sansov, Diyarbakır DGM Ye- dek Üyeliği'ne Yomra Hâki- mi Mehmet Nejdet Ertem. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Haaaa!' Iran gene esmiş savurmuş: - Bu yolda giderseniz, sizi Cezayir'e benzetiriz! Kimi? Türkiye'yi- Benzeten benzetene... Iran geç bile kaldı. Bu teh- didi ondan çok önce bizim bazı "ço/cö//m/ş"lerimiz yapmışlardı ve hâlâ da yapıyorlar. O çokbilmişlerimizin aklına şeytanı düşüren de fır- döndü hocaydı: - Mutlaka olacak!.. Ama kanlı mı, kansız mı; bu si- ze bağlı... • • • Önce bizi benzetmek istedikleri şeyin ne olduğu- nu ve nasıl oluştuğunu unutmamak gerekir. Cezayir'de sonun başlangıcını oluşturan olay bel- li: Toplumcu ekonomiden Friedmancı Özal politika- lanna geçiş... Altı bin kadar dolar milyoneri yaratıl- ması... Petrol fiyatlannın düşmesi ile biriikte yoksulluk da yaygınlaştı. Sınrflar arasında uçurumlar oluştu. Top- lumsal dengeler altüst oldu. Varlıklı daha varlıklılaşırken yoksulun arkasındaki devlet desteği de çekildi. Sosyal devletten vazge- çildi.. ve devletin bıraktığı boşluğu dinci güçler dol- durmaya başladı. Camilerde yiyecek, giyecek dağı- tıldı. Cezayir'de dört şeyin eşzamanlı oiması unutulma- malıdır: Petrolfiyatlannındüşmesiyle biriikte gelen yoksul- laşma... Sosyal devlet anlayışından uzaklaşmayla birlikte gelen sosyal adaletsizlik... Toplumsal denge- lerin bozulmasıyla birlikte gelen "çürümüşlük ve ah- lâksızlık".. ve çok partili dönem! 1954'te yüzde 17 olan kentleşme oranı, yüzde 55'e ulaştı. Iş bulma umudu ile kentlere akın eden insanlar, toplumsal degerierini yitirdiler. Kentte ya- şadıklan kültür şoku onlan tepkiye, yeni bir "kimlik arayışı" na ve sonuçta da Islama sığınmaya itti. Çün- kü sığınabilecekleri başka bir toplumsal kurum yok- tu. Yaşadıklan umutsuzluk, bir yandan "kunılu dü- zen"e, öte yandan da "yabancı kültürier"\n ürünü olan hemen her şeye karşı öfkeyi beraberinde getir- di. Gençler "daha iyi bir dünya" isterken onlara bu umudu sadece "dinci güçler" veriyordu... ••• Baskı yönetimleri, baskıyı biraz gevşettiklerinde genellikle yıkılırlar. Yıllann baskısına dönük tepki bi- rikiminden kimin yararlanacağını ise her ülkenin ken- dine özgü koşullan belirier. Türkiye'de Kemalist tek parti, dinci güçlerin siya- sete katlmasına izin vermedi. Ama siyasal bir mu- halefetin kendi içinde yeşermesine hoşgörü göster- di. Hatta bunu özendirdi. Geleceğin muhalefeti de, ikn'dan da kendi içinden çıktı. Türkiye'de 27 yıllık tek parti dönemı sona ererken tran ya da Cezayir benzeri bir durumun doğmamış oluşu bir rastlantı değildi. "Siyasal muhalefef'e izin vermeyen baskı rejim- leri, halkın desteğini sağlamak için "dinci güçler" e ödün verince sonuç elbette ki farkh oluyor. Toplum- sal ekonomik koşullara ve dolayısıyla yönetime do- ğan tepkiler, ancak cami ya da kilisede sığınak bu- labiliyor. Ve hoşnutsuz kitleler, genç kuşaklar, hatta bir kısım aydınlar için başka seçenek kalmıyor. Iran, Cezayir ve bir ölçüde Polonya örnekleri or- tadadır. ••• Cezayir'e benzeyen yanlanmız neler? Özalcı politikalann yıktığı toplumsal dengeler ve sosyal devlet... Bu çizginin ürünü olan "çürümüşlük ve ahlaksızlık"... FIS (Islamcı Selamet Cephesi) gibi RP'nin de yüzde 20 dolayında oy toplaması... FIS gibi RP'nin de karşısındaki partilerin bölünmüşlü- ğünden yararlanması... Ve giderek "dinci eğilimleh besleyen" bir ulusal eğitimyapısı... Cezayir'le benzeşmeyen yanlanmız neler? Bir genel yoksullaşma süreci içinde olmayışımız... Çok partili döneme, çok farklı koşullarda geçmiş oluşumuz. Cezayir'in tersine, Türkiye'de yüzlerce yıllık bir güçlü devlet geleneğinin bulunması... Türkiye'dekı- nin tersine Cezayir bağımsızlık hareketinin bir "ye- raltı direnişi" biçiminde örgütlenmesi... Ve çok önemli bir farkı da Cezayir'de sürgünden çağnlarak yüksek devlet konseyi başkanlığına getı- rilen Muhammed Budiaf şöyle özetliyor: "En büyük eksiğimiz, bizde bir Mustafa Kemal Atatürk'ün çıkmamış olmasıdıri.." GALATASARAYLI DOSTLARA!.. Biri yurtdışından olmak üzere üç kızgın mektup al- dım. Ne Kadarda Rastlantı!" başlıklı yazımdan alın- mışlar... Ama en büyük Galatasaraylılardan birisi olan Turgay Şeren'in bile -hakem yanlışlıklannı kastede- rek- "Galatasaray'ın bunlara ihtiyacı yok!" demek gereğini duyduğunu unutmuşlar!.. Devlet Bakanı Cemil Tunc w Tarihi eserlere sahip çıkdmah 9 ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Emniyet Ge- nel Müdürlüğü Merkez Kaçakçıhk Mali Şube Müdürü Muhhtin Gün- gör, eski eser kaçakçılıgı- nın engellenebilmesi için ihbarcılar ve yakalayan görevlilere ikramiye ve- rihnesini önerdi. Vakıflar Genel Müdür- lüğü' nce düzenlenen 'Ta- şınabinr Kültür Varhkla- nnın Yasadışı Trafiğinin Onknmesi' konulu semi- nerin açılışmda konuşan Devlet Bakanı Ahmet Ce- mil TAınç, eski eserlerin korunmasının geçmişe saygı ve geleceğe karşı bir görev olduğunu söyle- di. "KüHürel tarihi mira- sınuzla övünebilmemiz için, bunlan eliniizden ka- çırmamak. kaçınlanlan da geri getirmemiz gere- kir" diyen Tunç, bütün çabalara karşın ülkedeki tarihi varlıklann giderek yok olduğunu belirtti. Vakıflar Genel Müdürü Nazmi Işeri, kendi so- rumluluklanndaki eserle- rin yasadışı yollarla yurt- dışma çıkanlmasuım ön- lenmesi yönünde halkı bilinçlendirmeyi ve kül- türel mirasm korunması- na dikkat çekmeyi amaç- ladıklannı bildirdi. Taşı- nır kültür varlıklannın ba- zılan için müze çalışma- sı başlattıklannı anlatan tşeri, bu amaçla Ulus'ta- ki Turist Otel'i. 'Hab-Ki- lim ve Tebemıkat (bağış- lanan krymetü eşya) Eşya- lan Müzesi'ne dönüştüre- ceklerini bildirdi. Işeri, önemli parçalann asıllan- nın müzede sergilenme- sini, bunlann yerine de Kültür Bakanlığı'nca ya- pılacak taklitlerinin ko- nulmasını önerdi. Eski Kültür Bakanlıgı Müsteşan Dr. Mehmet Önder, Batı müzelerinin, Anadolu'dan ve diğer ül- kelerden kaçınlan eser- lerle dolu olduğunu söy- ledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle