28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MAYIS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-Yunan sorunlannın çözümü yönünde çalışmalar yapacak olan 'akil adamlar' umutlu değil 'Görev hTiumııız yetersiz' D-8'in isbirliği Nijerya toplantıya katılmadı• D-8 örgütünün sanayi alanında isbirliği olanaklannı ele aldığı teknik düzeyli toplantı dün başladı. Nijerya'nın yer almadığı toplantıya Pakistan da geç katıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın. Türkiye'nin geleneksel dış politika çizgisini zorlayarak oluşturmaya ça- lıştığı D-8'in (gelişmekte olan 8 Müs- lüman ülke) sanayi alanında isbirliği projelerinin ele alındığı toplantıya Ni- jerya katılmadı. RP'nin gölge Dışişleri Bakanı ola- rak bilinen Devlet Bakanı Abdullah Gül, D-8'in siyasi bir blok olmadığı- nı belirterek. Türkiye'nin bu işbirli- ğinden şimdiye kadar mily arlarca do- lar gelir elde ettiğini savundu. D-8 örgütünün sanayi alanlannda isbirliği olanaklannı ele aldığı teknik düzeyli toplantı, dün Ankara'da Dev- let Konukevi'nde başladı. Nijerya'nın yer almadığı toplantıya Pakistan he- yeti de geç katıldı. Nijerya'nın toplan- tıya katılmaması ile ilgili olarak acık- lama yapan yetkililerin, bu ülkenin Türkiye "de büyükelçiliği olmadığını ve iletişimde engeller bulunduğunu açıklamalan soru işaretlenne neden oldu. Toplantının açılışında konuşan RP'li Devlet Bakanı Abdullah Gül, D-8'in bir gruplaşma, bir ızolasyon değil. dünya ile daha iyi bütünleşme hareketi oldugunu söyledi. Abdullah Gül, çalışmalannın yeni buluşlan. yeni ürünleri cieğil, 8 ülke- nin alım gücünü, pazar gücünü hare- kete geçırip ortak pazar halinde hep- sinin gereksinimi olan büyük projele- rin daha iyi koşullar altındabu ülke- lerde üretimini sağlamayı amaçladığı- nı belirterek. "Büyük firmalarla bir nevi toplu pazarlık yapılarak. ürünle- rin daha iyi şartlar aİtında alınması, imalatı ve teknoloji transferi öngörül- mektedir" dedi. Gül. D-8 örgütünün oluşumundan bu yana geçen sürede Türk firmalan- nın 8 ülke arasında milyarlarca dolar- lık iş almaya başladıklanm belirterek, bu ülkeler arasındaki ticaret olanak- lannın daha da anacağını bildirdi. LALE SARIİBRAHİMOĞLU ANKARA - Türkiye \e Yunanistan arasındaki ikili sorunlan. hükümetle- rine tavsiye niteliği taşıyacak bir yön- temle masaya yatırmalan öngörülen 'akiJ adamlar'. bu ayın ilk yansında Hollanda 'da bir araya gelmeye hazırla- mrken bu sürecin sonuçlan konusun- da taraflann fazla umutlu olmadıklan gözleniyor. Türkiye'nin resmen açıkladığı akil adamlardan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ. "Görev sınınmız dar; fazia ümit yaratmamak laznrT dedi. Türkiye ve Avnıpa Birliği (AB) ara- sında geçen salı günü Lüksemburg'da yapılan Ortaklık Konseyi toplantısı so- nunda Yunanistan'ı tatmin etmek için Türkiye aleyhine unsurlar içeren bir ortak tutum metni yayımlanırken Ati- na, Ankara'ya yapılacak mali yardım- lara yönelik vetosunu kaldırmadı. Ancak Yunanistan gerek AB. gerek- se ABD'nin yoğun baskılan sonucu Türkiye ile arasındaki sorunlan bağla- yıcı olmayan bir mekanizma ile belir- lemeye çalışacak 'akil adamlar' kurul- masını kabul etti. Ankara ve Atina ara- sında sorunlann çözümü yolunda bir mekanizma başlatılması AB Dönem Başkanı Hollanda'nm arabuluculu- ğunda gerçekleşti. Böylece AB'nın Türk-Yunan sorun- lanna müdahil taraf haline gelmesi 'akil adamlar' sürecınin başlatılmasıy- la da tescil edilmiş oldu. 'Baskı unsurudur* Türk-Yunan dıyaloğuna karşı hükü- met ıçinde yoğun baskılar altında ka- lan Yunanistan "ın Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos'un, Lüksem- burg'da Türkıye'ye yönelik vetosunu sürdürdüğünü açıklamakla beraber 'akjladamlar'ın kurulmasını kabul et- mesi. Ankara ve Atina arasında gizli yürütülen önemli bir pazar]ığınparça- sı olarak da değerlendiriliyor. Diplomatik kaynaklar akil adamlar yoluyla sorunlara çözüm bulunması- nın zorluklanna işaret etmekle bırlik- te böyle bir mekanızmanın kurulmuş olmasını da manev i açıdan önemli ola- rak nitelendirdiler. Bir dıplomat bu konuda Cumhuri- yet'e şu değerlendirmeyi yaptı: "Ankara ve Atina arasında bir diya- loğun başlamayacağı anlaşüdığına gö- re 'akil adamlar' da bir adımdır. Ön- celikle bu 'akil adamlar' sorunlara iliş- kin bir ortak görüş etrafinda buluşa- caklar mı? Bir ortak görüşte buluşsa- lar dahi sunacaklan rapor bağlayıcı ol- mayacak. Ama manevi değeri var ve baskı unsuru olacaktır. 'Akil adamlar' belki de ilk toplannda kavga edip ayn- lacaklar. Bürün bunlar belirsiz şu an- da." Yunanistan'ın henüzadlannı açıkla- madığı Türk-Yunan 'akiladamlan'nın önce bu ayın ilk yansında AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten Hollanda'da bu- luşmalan öngörülüyor. Daha sonra Ankara ve Atina'da görüşmeleri öngö- rülen 'akil adamlar'ın 15 hazirana ka- dar üzerinde çalıştıklan ihtilaflı konu- lara ilişkin bir ön raporu Hollanda'ya vermeleri bekleniyor. 'Akil adamlar'ın açık gündemle top- lanmalan öngörülürken Hollanda Dı- şişleri Bakanı HansVanMierlo'nunbu komıtenin kuruluşuna ılişkın yaptığı kısa açıklamaya göre taraflar "biitün sorunlan hakkaniyete uygun (eşh ağır- hkh)" konuşacaklar. Türkiye. Türk-Yunan ilışkilerinde uzman Prof. Suat Bilge ile birlikte emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ'ı Türk tarafının 'akil adamlan' olarak açıkladı. 1979 yılında 10 yıl süreyle Türki- ye'nin ABD Büyükelçiliği görevini yaptıktan sonra emekli olan Büyükel- çi Elekdağ. 1974 yılında Kıbns Banş Harekâtı sırasında Japonya Büyükelçi- liği görevinden Ankara'ya çağnldı ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşan oldu. Elekdağ. 1978 yılında başlayan Türk- Yunan görüşmelerine müzakereci ola- rak katıldı. Elekdağ. 'akil adamlar' sürecinde kendilerine verilen görevin çerçevesi- nin son derece dar olduğuna işaret ede- rek bu süreci "kendi boyudan içinde görmek gerektiğuıe" dikkat çekti. Elekdağ. "Biz 'akil adamlar' olarak müzakere usulü üzerinde konuşacağız. 'Aldl adamlar'ın görev sımrlan birhay- U sınırtı. Aslında normal olanı Türkiye ve Yunanistan resmi temsilcüerinin bir araya gelmesiydi" dedi. Yeşil alanlar yağmalanıyor Başkanı Mehmet Polat RP'li Gariosmanpaşa Belediye yönetiminin imam- hatip okullannın vapımına büyük kolaylıklar sağlamasına karşın ilköğre- tim okullannın vahim durumumı görmezlikten geldiğini iddia etti. Mehmet Polat, "RP'li belediye başkanhğı ve ilçe teşkilatlan ulusal bayramlarda çe- lenk koyma törenine katılmayarak laik cumhuriyet karşıtı olduklanm bu davranışlanyla da göstermektedirler" dedi. Mehmet Polat yapüğı yazılı açıklamada, ilçedeki yeşil alanlann ve okul alanlannın yağmalandığını sa- vıındu. 50. Y'ü Mahallesi 2004 sokaktaki yeşil alana imam-hatip öğrencile- n ıçın vurt yapıldıgını. Küçükköy Mevdan Parkı'nın. canıi inşaatını geniş- letme amacryla işgal edildiğini. Karadeniz Mahallesi'ndeki cem evi verinin cami derneğine verildiğini öne süren Mehmet Polat, "Zübeyde Hanım Ma- hallesi'ndeki okul alanı, cami derneği tarafından cami yapımı için işgal edil- di" dedi. İlçedeki normal okullann "çok vahim" durumda bulunduğunu, okullann çok bakımsız. sınıflann çok kalabalık oldugunu savunan Polat, il- çede 60 Kuran kursu bulunmasına karşın 23 ilkokul ve 34 ilköğretim oku- lu oldugunu belirtti. 3 lise, 3 meslek okuluna karşıhk 3 imam-hatip lisesi ol- dugunu anlatan Polat "İki imam-hatibin yapımı devam ediyor. llçede 200 aşkın da cami var" dedi. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) ıstanbul'da 1 Mayıs kutlamaları sırasında gözaltına alınan 49 kişinin bugün mahkemeye çıkanlması bekleniyor DISK ten Hak-Iş'e protestoHaber Merkezi - Istanbul'da düzenle- nen 1 Mayıs gösterileri sırasında çıkan olaylarda gözaltına alınan 49 kişinin bu- gün adlıyeye sevk edilmesi bekleniyor. Taksim'de gösteri yapan 11 kişi ise çıka- nldıklan mahkemede tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bırakıldı. Adana'da 1 Mayıs ve öncesinde yapılan aramalarda 8 kişi, Izmir'de ise 2 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Osmaniye'de gözaltı- na alınan 61 kişiden dördü tutuklandı. tstanbul'da görkemli 1 Mayıs gösteri- lerinin sonundâ meydana gelen olaylar- da çoğunluğunu MLKP örgütü üyeleri- nin oluşturduğu çok sayıda kişi gözaltı- na alınmıştı. tstanbul Emniyet Müdürlü- ğü'nden yapılan açıklamada, gözaltına alınan 49 kişinin işlemlerinın tamamlan- dığı ve yasadışı örgütlerle ilışkilerinın ol- duğu belirlenenlerin bugün DGM'ye • DİSK Genel Sekreteri Kemal Daysal, bu yıl emekçi bayramının disiplin ve sorumluluk içinde kutlandığını söyledi. Daysal. kutlamaya katılan siyasi partilere teşekkür etti. Taksim'de gözaltına alınan 11 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İzmir'deki kutlamalar sırasında 2. Adana'da da 5 kişi gözaltına alındı. Osmaniye'de de 4 kişi tutuklandı. sevk edilmesi bekleniyor. Taksim 'de gös- teri yapan 11 kişi ise tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bırakıldı. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasa- sı'na muhalefet nedeniyle gözaltına alı- nan Hüseyin Çelik, Nurettin TemeL Ay- can Silmaj, Türkan Ozdeş, Hürya Koyun. Ülkü Şeyda Alakoc. Derya Dede. Ozden Ozpek. Şengül Kara, Gülbahar Kader ve 18 yaşından küçük olduğu belırtilen S.S. Beyoğlu Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesı tarafından serbest bırakıldı. Öte yandan. olaylar sırasında yaralanan 7 si\ il ve 16 polısın sağlık durumlannın iyi olduğu kaydedildi. 1 Mayıs Düzenleme Komite- si Başkanı ve DlSK. Genel Sekreteri Ke- mal DaysaL bu yıl 1 Mayıs kutlamalan- nı disiplin ve sorumluluk içinde gerçek- leştırdiklerinı söy ledı. Hafta arası ve me- sai günü olmasına karşın Türk-lş. DlSK ve KESK üyesı binlerce işçinin alanda. "•Ozgür emek, demokratik Türkiye'' ıs- teklerını dile getirdiğıni belırten Daysal. mitinge katılan siyasi partilere de teşek- kür etti. Daysal. 1 Mayıs mitingi öncesin- de \e sonrasında gözaltına ahnanların serbest bırakılmasını ıstedi. Daysal, Hak-İş Konfederasyonu Ge- nel Başkanı Salim Uslu'ya bir mektup göndererek, 1 Mayıs'tatakındıklantutu- mu protesto etti. 1 Mayıs'ı dığer konfe- derasyonlarla ortak kutlama karan alan Hak-İş'ın son anda "kimi endişelerini" dile getirerek İstanbul'dakı kutlamalar- dan çekildiğini anımsatan Daysal. "Kon- federasyonunuzu, düzenleme komitesini büyük bir sorumluluk altında bırakma tehlikesini de taşıyan bu olumsuz davra- nışı nedeniyle şiddetle kuıryoruz" dedi. Adana Emni\et Müdürlüğü'nden ya- pılan açıklamada Şenay Güder(20). Fun- daGüney<18). EvlemGüden(20).O.A. (16) ve M.T. (14) adlı kişiler gözaltına alındı. Çukurova Cnıversitesı'nde bir grup öğrenci de yaptığı açıklamada. Je- oloji Mühendisliği Bölümü'nden Gaye Alüner'ın 29 nisan. Inşaat Fakültesi'nden Serdar Gülser ile Tıp Fakültesi'nden ÇağlayanKaraman'ın 1 Mayıs'ta Emni- yet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube- si ekıplennce gözaltına alındığını belirt- tiler. tzmir Emniyet Müdürlüğü'nden yapı- lan açıklamaya göre Konak \ e Cumhuri- yet alanında toplanan gruplara sızmaya çalıştıklan ve yasadışı örgütler adına fa- aliyette bulunduklan öne sürülen ıki ki- şi gözaltına alındı. Bülent Gölkaya'nın (19) üzennden PKK bayrağı, Serkan Ak- gfil'ün (20) üzennden de TlKK.0 örgü- tüne ait bazı dokûmanlann çıktığı belir- tılen açıklamada, Terörle Mücadele Şu- besi'nde sorgulanan sanıklann. soruştur- manın tamamlanmasından sonra DGM'- ye sevk edileceğı bildirildi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Medyanın Sorumsuzluğu Şu, "medya" sözcüğüne, artık ben de teslim ol- dum. Aslında çok kızıyorum ama, sözcüğe alışıldı. Üstelik, "yazılı, sözlü ve görüntülü kitle iletişim araçlan" diyeceğinize, tek sözcükle "medya" di- yorsunuz, meramınızı anlatıyorsunuz. Harta belki karşınızdaki insan, sizi biraz daha kolay anlayabi- liyor. "Medya" sözcüğüne bir ölçüde alıştım ama, bi- zim medyanın sorumsuzluğuna, düzeysizliğine bir türiü alışamadım, alışamıyorum. Zaten alışmak da istemiyorum. Bu yazının başlığını koyarken çok düşündüm. "Medyanın ihaneti", dedim olmadı. "Medyanın saptırmalan" dedim, uymadı. "Medyanın kan tut- kusu" dedim tutmadı... Kısaca uzun uzun düşündükten sonra, "Medya- nın Sorumsuzluğu" başlığında karar kıldım. • • • Bizim görüntülü medya, yani televizyonlar bir âlem... Yazılı basınımız da bir başka âlem ama, onu bıraz aşağıda ele almak niyetindeyim. Televizyon- lanmız kana doymuyor. Tüm dünyayı ve olaylan, kan ve şiddet açısından ele alıyortar. Yukandaki paragrafı okuyanlar, "Sanki biz bilmi- yor muyuz" diye düşüneceklerdir ama, insan kız- gınlık ve isyanını da dile getirmek istiyor. 30 nisan akşamı, kanaldan kanala "zapping" yaparak ha- berleri izliyordum. "Okadarkızıyorsan izleme" de- meyin. Tüm sorumsuzluklarına karşın. bu halk eğer bir şeyleri duyabilıyorsa, bunu da o televizyonlara borçluyuz. Neyse. konumuza dönelim. Kanaldan kanala dolaşırken büyük kanallanmız- dan birinde (kanalın adı önemli değil, çünkü hepsi aşağı yukarı aynı düzeyde), geçen yıl Kadıköy'de- ki 1 Mayıs olaylarının yeniden verildiğini gördüm. Takıldım tabii. Olaylar sırasında, göstericilerin acımasızca döv- dükleri bir sivil polisin görüntüsü geçmişti. Adamı neredeyse linç ediyorlardı. (Kitle psikolojisı, kor- kunç bir şey. Bir kıvılcım parladı mı arkasını engel- leyemiyorsunuz). Bu ürkütücü görüntüyü geçen yıl da, defalarca izlemiştik. Ama aynı görüntüyü, tam 1 Mayıs öncesinde, yeniden ve yeniden ve yeni- den göstermenin ne amacı olabilir? Ben altı kez saydım, Nevin "yed'ı kez gösterdiler" dedi. "Haber" deseler haber değil. "Bilgi" deseler bil- gi değil. "Uyan" deseler, kimi uyanyorsunuz, neye uyanyorsunuz?.. • • • 1 Mayıs sabahı, bir başka televizyon kanalında, bir gece önce sabaha karşı işlenen bir mafya ci- nayetinde öldürülen adamın hastanede sedye ile götürülüşünü görüntülüyorlardı. Kameramanlar- dan biri, adamın üzerındeki örtüyü kaldırmaya uğ- raştı. Inanılırgibi değil. Bunlarda ne diriye saygı var, ne ölüye. • • • Ya "Istanbul basını"n\n, işçinin ve emekçinin bayramı olan "1 Mayıs"\ tümüyle görmezden gel- mesine ne demeli? Hergün, sekiz gazete okurum. Cumhuriyet, Mil- liyet, Hürriyet eve gelir. Yeni Yüzyıl, Radikal, Akit, Zaman ve Sabah gazeteye alınır. Tabii Cumhuriyet hariç olmak üzere, geri kalan yedi gazetenin Milli- yet dışındaki hiçbirinde, birınci sayfalarda 1 Ma- yıs'la ilgili hiçbir haber yoktu. Olacak iş mi bu?.. Daha sonra da o gazetelerin "demokrat" köşe yazarlan, "Bu millete Işçi Bayramı'nı yıllarca Ba- har Bayramı diye yutturdular" diye ahkâm keser- ler. Çok ayıp... Milliyet de, öyle bir fotomontaj yapmış ki, "evle- re şenlik". Biraz yukarıda değindiğim, geçen se- neki linç girişiminin renkli birfotoğrafını koymuş, ar- ka plana da sarı yıldızlı kızıl bayrakları almış. Valla- hi bravo... Bu resmi görenlerin önemli bir bölümü, kutlama- lara gitmekten vazgeçmiştir mutlaka. Öyle ya; eğer 1 Mayıs salt kızıl bayrakların çekildiği ve gösterici- lerin linç girişiminde bulunduklan bir "eylem" ola- rak sunulursa, elbette ürker insanlar. elbette kor- kar. Hele bir gece önceki görüntüleri de düşünür- se. Ve bu işi yapan gazeteler kendilerinin "ciddi ga- zete" olduğu inanç ve iddiası içındeler. Üstelik bu işleri "becerenlerin" bir bölümü de, kendini hâlâ "solcu" olarak tanımlıyor. Artık bu nasıl bir ciddi- yet ve nasıl bir solculuksa... • • • Medyadaki tekelleşme öyle bir boyuta ulaştı ki; adamlar, "Canımızne isterseyapanz" diyorlar. As- lında haklılar. Müthiş bir "paslaşma düzeni" oluş- turdular. Bankaları, gazeteleri, televizyonları, rad- yoları birbirinin reklamını yapar ve destek sağlar- ken diğerticari ışlerıni de yağdan kıl çeker gibi yü- rütüyortar. "Tencere dibin kara, seninki benden ka- ra" olduğu için de, birbirlerınin üzerine gitmiyorlar. Ve öylesine güçlendiler ve etkileri öyle boyutla- ra ulaştı ki, siyasal ıktidar da bunlara pek "bulaşa- mıyor". Erbakan Hoca başta atıp tutuyordu ama, anlaşıldı ki "kurusıkı" atıyormuş. Atalarımız, "Çir- kefe taş atma, üzerine sıçrar" demişler ama, za- ten sıçramadık çırkef mi kaldı? • • • "Babıtelli" suçlu da, "emekçi halkımızın" hiç mi suçu yok? Eğer o gazeteleri onlar almasa, o tele- vizyonlan onlar izlemese, o radyoları onlar dinle- mese, bunları yapabilirler mi hiç? Aklıma Nâzım Hikmet'in "Akrep Gibisin" şiiri geliyor... Ama fazla uzatmayalım artık. D B H ' d e n t e ş e k k ü r p l a k e t i 'Parûkapatmak amyasaya aykm' Anayasa Mahkemesi'nde kapatüma dava$ı sürmckte olan Demokratik Banş Hareketi (T)BH), siyasi partilerin kapatılmasına karşı yaptıkları çalışmalar nedeniyle Prof. Dr. Edip Çelik. Doç. Dr. İştar Tarhanlı Gözaydın, Çanakkale Barosu Başkanı Hilmi Baydar ve DBH Genel Başkan Yardımcısı avukat Mahmut Ali Kaşifoğlu'na teşekkür plaketi verdi. DBH Genel Başkanı avukat Turgut İnaL plaketi siyasi partilerin kapaülmasının demokrasiye \e anayasaya avkırı oldugunu yaptıklan bilinısel çaüşmalarla ortaya koyduklan için verdiklerini söyledi. Martı Sanatevi'nde dün düzenlenen ödül töreninde plaketleri veren Turgut lnal, bir siyasi partinin kapaülmasının Batı'da büyük bir olay haline geldiğini belirterek "L lkemizde ise siyasi partilerin kapaölması günlfik poüsiye olay olarak değerlendiriliyor'' dedi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) AVRUPA KONSEYİ^NİN BAĞIŞI GERİ GÖNDERİLİYOR İHD'ye yardıma ambargo ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan Haklan Derneği (İHD) Genel" Başkanı Akm Birdal. A\rupa Konseyi'nin u İnsan Haklan Eğitim Projesi"ne destek olarak gönderdiği 80 bin ECU'yu, tçişleri Bakanlığı'nın izin vermemesi nedeniyle Zıraat Bankası'ndan aiamadıklannı bildirdi. Akın Bırdal. dün Mazlum-Der Genel Başkanı Yılmaz Ensarioğlu ve KESK Merkez Yürütme Kurulu üyesi Hasan Hayır ile düzenlediği basın toplantısında, İHD'nin 8-9 mayısta düzenlediği Banş Konferansı konusunda bilgi verdi. Birdal. Banş Konferansı'nda Kürt sorununun, uluslararası kuruluşlann da katılımıyla ilk kez Türkiye'de tartışılacağını söyledi. 'Banş Konferansı'nın bu alanda Türkiye'deki ilk uluslararası konferans oldugunu söyleyen Birdal. Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Temsılcisı Micheal Lake ile çeşitli ülkelerden insan haklan dernek ve vakıf temsilcilerinin katılacağı konferansa, Meclis'te grubu bulunan siyasal partileri de davet ettiklerinı. ancak yanıt alamadıklannı bildirdi. Birdal, "Asıl sorunu çözmesi gereken mekanizma konuşmuyor, kurşunlar konuşuyor" dedi. Birdal. İHD'nin hazırladığı "İnsan Haklan Eğitim Projesi"ne destek amacıyla Avrupa Konseyi'nin 80 bin ECU (yaklaşık 12 milyar 240 milyon lıra) gönderdığini, paranın Ziraat Bankası'ndaki hesaplanna geçirilmesini dönemin Içişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın engellediğini belirtti. Akın Birdal. "Ağar, 'Yurtdışından gönderilen paralar, Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisi, Içişleri Bakanlığı'nın izni olmadan derneklerin hesaplanna geçinlemez" diye bir genelge yayımladı ve parayı almamıza engeloldu" dedi. Içişlen Bakanı Meral Aksener'in de paranın hesaba geçirilmesine izin vermediğini söyleyen Birdal. paranın Avrupa Konseyi'ne geri gönderileceğinı belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle