28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Entivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordmatöru Hikmet Çetinka>a 9 Yazıişlerı Müdürleri: fbrahim Yıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu) # Habeı Merkezı Mudürü Hakan Kara # Gorsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 İstıhbarat CengizYıldınm • Kultür. Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sanıi Karaören 9 Düzeltme Abdutlah Yaacı 0 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç YayınKunılu İ)hanStlçuktia^k.u I. Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. HikmetÇetinka)a. Şükran Soner. Ergun Balcı. Dinç Ta>anç, İbrahim \ ıldu. Orhan Bursah. Mustafa Baltm, Hakan Kara. <\nkaraTemsılcısı Mustafa Balbay 0 Haber Mudürit Doğan \kın Atatürk Bulvan No 125. Kat4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks 4195027 0 lzmır Temsılcısı: SerdarKıatH ZıyaBK 1352S 23Tel-4411220, Faks: 4419117 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, tnonu Cd 119S.Nol Kafl.Tel 363 12 11.Faks 363 12 15 Koordınatön Alunet Korukan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 ldare HüsevinGürer0Işletme ÖnderÇeli"k0Bilgı-Işlem Naü İnal 0 Bılgibavar Sıstem Mürûvet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kumlu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erdtıran • Koordmaıor Reha Işltman # Genel Mûdur Yardımcısı. Mine Akdağ Tel 514 0 7 53 - 51395 80-5138460-61.Falcs 5138463 V atrola>an\e Basan: Yem Gun Haber Ajansı. Basın ve \a>mc!İık \ Ş r İ C d 3 9 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246 lstanbul Tel |O 212) 512 05 05 (20 hatl Faks (0 212ı 513 S5 3 MAYIS 1997 İmsak:4.12 Güneş: 5.53 Öğle: 13.08 Ikindi: 16.58 Akşam: 20.09 Yatsı: 21.43 Püstik sanat şlleni • Haber Merkezi - "Kayalinızdeki Beşiktaş" kcnulu 1 Plastik Sanatlar Çccuk Şöleni. bugün saat 1300'teOrtaköy Nkydanı'nda gerçekleştirilecek. Ekşiktaş Beledıyesi ve tlçe W llı Eğitim Mîdürlüğü'nün ka:kılanyla Özel lstanbul İlkokulu tarafından ge-çekleştirilen şölene on reşmi ve özel okulun öğrencileri katılacak. 'Kaybolmayan umut' • Haber Merkezi - TEMA Vakfı ve Hayrettin Karaca öncülüğünde gerçekleştirilen •"Yitirdiğimız Toprak. Kaybolmayan Umut Fotoğraflan" sergısi. Cemal Reşit Rey Sergi Salonu'nda açıidı. Mithat Topluluğu'nun desteğiyle düzenlenen sergi, znaretçilerini ülkemizin en hayati sonmuyla yüzleştirmeyi amaçlıyor. Lisansüstü Eğitim Sınavı • ANKARA (ANKA)- Universitelerde kadrolaşmalann önlenebilmesi ve araştırma görevlisi olacak adaylann tarafsız kriterlere göre belirlenebilmesi amacıyla, bu yıl yapılan değişiklikle merkezi hale getirilen Lisansüstü Eğitim Sınavı (LES). yann yapılacak Sınava. Türkiye'de lisansüstü eğitim yapmak isteyen öğrencıler ile araştırma görevlisi kadrolanna atanarak üniversitelerce lisansüstü eğitim için yurtdışına gönderilecek adaylar girecek. Şiir yanşması sonuçlandı • Haber Merkezi - Bando dergisinin düzenlediği "23 Nisan Şiir Yanşması" sonuçlandı. Nedret Selçuker başkanlığında Gülten Dayıoğlu, Nuran Turan, Adnan Çakmakçıoğlu, Vedat Demirci. Jeyan Mahfi Tözüm. Hüsamettin Ünlüoğlu ve Sermet Erkin'den oluşan jürinin 70 çocuğun şıirlennı ödüle değer bulduğu yanşmanın ödül törenı Dolmabahçe K.üçükçıftlık Parkı'ndaki Medrano Sırkı'nde bugün yapılacak. Ka-Der Ankara'da • ANKARA (ANKA) - Kadınlann Meclis'teki temsil oranının arttınlmasını amaçlayan Kadın Adaylan Destekleme ve Eğıtme Derneği (Ka-Der). tstanbul'un ardından Ankara oluşumunu dagerçekleştirdi. Yönetım kurulu Selma Derek Plumbly: 'Kara para ile mücadele edecek uzmanlar Bank of England'da eğitilsinler' Kara parayla savaş için öneriOZGEN ACAR ANKARA-lngıltere Devlet Bakanı Tom Sackvflle'in uyuşturucu madde kaçakçılığın- da Türkiye'ye yönelik suçlamalannın ya- rattığı kötü izlenimleri silmek amacı ile Ankara'ya gelen Dışişlen Bakanlığı Uyus- turucu ile Mücadele Eşgüden Derek Plumbh bir dizı görüşme yaptı. Plumbly, Malıye Bakanlığı'nda "Kara para ile mücadele edecek uzmanlann İngiltere'de Bank of England'da eğitflmeleri* önerisinde bulun- du. lçişleri. gümrük müsteşadan, emnıyet. Maliye Bakanlığı ve MİT yetkilileri ile gö- rüşen Plumbly Türkiye'de kara paranın ak- lanması ile mücadele amacıyla çıkanlan yasadan memnuniyetinı bildırdikten sonra kendilerine •'Yasayı çıkarmak yetmez. Bu- nun uygulanmasını görmek istiyonız" de- di. Plumbly'nın, Ankara"ya geldiğinde Türk emniyet yetkililerini sinirlendıren demeç- ler \eren Sackville'e karşılık şunlan söy- lediği öğrenildi. "Son yıllarda Türk polisi uyuşturucu maddeve kara paranın alanma- sı konusunda önemli başanlar elde etti. Bu mücadelede sizlere yardımcı olmak, işbirli- |inde bulunmakistiyoruz. Uyuşturucunun fngiltere'ye gelişine kadar yapacağmuz iş- birliği ile ülkemi/deki asıl büyük balıgı va- kalamabyız. KaçakçılanTürkiye'dedeği] İn- giltere'de patronlan ile yakalama yolunda •şbiriiğine gitmenıiz gerekir." Plumbly İstanbul'a hareket etmeden ön- ce bazı gazetecilerle ayn ayn görüşerek Bakan Sackvüle'in davranışlanndan fark- lı birbiçimde kendi düşüncelerini dikte et- tirme yolunu seçti. Bu arada kendisi ile bir saat olarak öngörülen görüşmem bir İngi- liz diplomatımn mü<fahalesi ile 20 dakika sonra kesildi. Görüşmemizde Plumbly ken- • Türkiye'ye gelen îngiltere Dışişlen Bakanlığı Uyusturucu ile Mücadele Eşgüderi Derek Plumbly Içişleri, gümrük müsteşarlan, emniyet. Maliye Bakanlığı ve MİT yetkilileri ile görüştü. Plumbly Türkiye'de kara paranın aklanması ile mücadele amacıyla çıkanlan yasadan memnuniyetini bildirdi. disinin önceden hazırladığı yanıtlan anlat- maya çalıştı. Buna karşılık işin özüne yö- nelik soruîanmızı "yazılmanıak kaydıyla" sözlen ile \ anıtlamaktan kaçtı -Türldve'nin uyuştunıcu trafiğindcki ro- lü nedir? - Bence ülke olarak Türkiye değil de da- ha çok Türkiye'nin konumundan kaynak- lanan bir durum. Daha çok etkin bir tran- sit ülkesı olmasının dışında. büyük çoğun- lukla Batı Avrupa'ya gıden eroinin afyon- dan üretildiği ülke. Oransal değeri tartışü- sa da işin gerçek yanı Batı Avrupa"ya gi- den eroinin büyük ölçüde üretildiği ya da geçtiği bir ülke oluşu. Birleşmış Mılletler (BM) istatistiklerine göre. -küçültülmüş bir rakam olsa da- bu oran yüzde 75"tır. - Devlet Bakanınız Tom Sackville bura- da bu oranı yüzde 80 olarak söylemişti. Ba- zı eleştirilerle karşüaşmışn. Yüzde 5'lik bö- lüme ne oldu? - Ben BM istatistiklerine dayanarak bu- nu söylüyorum. Bence bu gerçekten azaltılmış bir rakam. Bakan Sackvüle'in söylediklennıtartışacakdurumdadeğilim. Ancak o bızim yaptığımız analızi söy lemış. olabılir. Yüzde 5 va da 80 bu o kadar da önemii değil. Gerçekte önemli olan çok tehlikelı bir ürünün bu kadar büyük mık- tarlarda oluşu. Başlarda bu kadar yüksek de- ğildi ama gün geçtikçe bu oran artmakta. Ele geçirilen madde miktan da artmakta- dır. Biz bu konuda Türk polisinin daha ba- şanlı olmasınayardımcı olmak isteriz. Ge- çen yıla kıyasla yüzde 45 oranında artış ol- du. Gıttikçe büyüyen bir problemle karşı kar- şıyayız. Bu durum etkin polisiye önlemle- rin sonucu olmakla birlikte bu maddelerin arzındaki artışın da bir göstergesidir. Bir ara- ya gelip bu sorunun üzenne birlikte yürü- meliyiz. - Hükümcrinizin Türkiye'ye bir önerisi ol- muştu. Türk polisi kaçakçılan ve eroini Tür- kiye'devakalamakyerine bunlann İngilte- re've gelişine kadar ortak tzleme \apılma- sını \e alıcılan ile birlikte ele geçirilmeleri- ni öngören bir anlaşma önermişti. Ne gibi gelişme var? - Yazılmamak kaydıyla... - Siz yüzde 7S demiştiniz. - Ben. BM rakamlanndan söz ettim. Ba- sına da \erilen BM istatistıkienne güven- mek durumundayız. - Ben kendim Londra'da PicadelK Met- ro İstasyonu'nda Çin eroini saün aldım. -Soluğu Ingilizcezaevlerinde alabilırdi- niz - Belki bu viizden tutuklanabilirdim. Ama ashndabununlasizesormak istediğûn L zak- doğu eroinine ne oldu? Uzakdoğu mafyası ile Türk mafyasının ülkenizdeki etkinlikle- rini kıyaslayabilir misiniz? - Yazılmamak kaydıyla... - Afganistan savaşında afŞonun rolü ne? - Bu göreve başladığım ilk yıllarda ben de Afganıstan'a gittim. O dönemde Afga- nistan ekonomısi bir enkazdı. Afyon ihra- catı ülkenin tek peşin para kaynağı idi. Bu kaynak da ekonomı için çok önemli ve en kolay olandı. -Yasadışı uyusturucu işindeTürkPKK'si ile Afgan Talebanisi arasında bir benzeıiik var mı sizce? - Bunu siz bana söylemelisiniz. Yazıl- mamak kaydıyla... - Afvon üretimi Afganistan"da yapılmak- ta ve Takbani gruplannca kontrol edilmek- te \e fınansman için kullanılmakta. Bu af- yon daha sonra Türkiye'de PKK'nin kont- rolündeki bölgede eroine dönüşmükte ve PKK'nin fınansmanında kullanılmakta. - Sizce iki ülkede finansman konusunda bir benzeıiik yok mu? - Ben o alanda olduğunu bilmiyorum. - Eroinin Türkiye'de PKK'nin denetimi altındaki bölgede üretildiğini bu görevdeki bir \etkili olarak ilk kez mi duyuyorsunuz? - Yazılmamak kaydıyla... Bu yanıt verilirken İngiliz diplomatımn devreye girişi ile kesildi. İngiliz yetkilinin "yazılmamak kaydıyla"dedıklen ise içe- nkten yoksun, basında her gün yayımla- nan verilerdi. Anlaşılan Plumbly. bakanı gıbi pot kırmak istemiyordu. ICaldı kı o bir dıplomaftı. Richard Ferber, çocuklardaki uyku sorununu konu alan kitabmda anne ve babalara yol gösteriyor 6 Bu bebek neden tek başına uyumuyor?' Çeviri Servisi - Anne babalann çocuk eğitiminde karşılarına çıkan en büyük sorun. çocuklannın gecelerı tek başlarına uyumak istememeleridir. Yenı bebek sahibi olanlar çocuğun uykulannı düzene sokuncaya kadar oldukça güç günler geçirir. Bu son derece sabır isteyen işlem. törensel bir hava ıçınde her gece yinelenir. Bebek uyku vakti geldiğinde odasına götürülür, yatağına yatınlır, ışık söndürülür. Bu ana kadar sessızce yürütülen işlemlerin bırdenbıre rengi değışir. Bebek avazı çıktığı kadar ağlamaya başlamıştır. Anne ve baba ne yapacağını büememenın şaşkınlığı ıçinde doktorun tavsiyelerine uymaya çalışır. Doktora göre anne ve baba 20 ila 30 dakika kadar çocuğun çığhklanna tahammül etmek zorundadır. Sonra çocuğun yanına gidılır. arkası sıvazlanır. Çocuk kesmlikle kucağa alınmaz. Anne odayı hemen terk etmelidir. Ve çığlıklar yenıden başlar. Bir süre sonra uyku galip gelir. bebek uykuya dalar. Ancak gece yansı bebeğin uvanmasıyla bu tören sıl baştan tekrarlanır. Benzer olaylar bir gece sonra da yinelenir. Ancak anne baba çocuğun sırtını sıvazlama aşamasını her gece 5'er dakika erteler. Bu işlem bir hafta. ikı hafta. hatta bir ay sürebılır. Eğer her şey \olunda giderse çocuğun itıraz etmeden uykuya dalacağı gün gelir ve anne baba rahat bir soluk alır. Son yıllarda bu törensel uygulamaya "Ferberizm" adı veriliyor. "Çocuğunuzun Uyku Sorununu Nasıl Çözersiniz?" isimli kitabın yazan Richard Ferber, bugün çocuklarda uyku sorunlan üzenne en etkin isimlerden bin. Tek başına uykuya dalamayan çocuklan kucağa almamak da onun fikn. Bazılan tarafından çok "insafsız" bulunan bu yöntem. Ferber'e göre zararsız. Dolayısıyla pek çok anne baba tarafından kabul görüyor. Çocuğun geceleri de yalnız kalmayı öğrenmesı gerektiğinı ıleri süren Ferber. çocuk beyninin zaman ıçinde bu bağlantıyı ^curacağına mandığını belirtiyor. Bilım adamları bebeklerin gece korkulannı Darwinızm ilkeleri bağlamında açıklıyorlar. Danvin'in doğal ayıklama tezi çerçevesinde insan beyni mılyonlarca yıl boyunca tehlikelere karşı kendinı İcorumak amacıyla kendine özgü savunma mekanızmalan geliştiriyor. Bu görüşe göre ilkel toplumlarda çocuğu tehlikelerden korumak amacıyla yanında yatvran anne, çocuk ağladığı zaman emzirerek u> r umasını sağlıyor. Gecelen uyanıp da yanında annesini bulamayan bebek, annesinin yırtıcı hayvanlar tarafından parçalandığını düşünüp ağlayarak çevredeki akrabalannı tehlıkeden haberdar edıyor. ICısaca bu teoriye göre geceleri yalnız bırakılan bebeğin ağlaması yamızca korkudan kaynaklanıyor. Ferber, bebeklenn bu korkuyu yenmeleri gerektiği konusunda ebeveynlerı uyanyor. "Yalnız başına uyumasmı öğrenen bebek bağımstz ve özgür bir kişilik geliştirir" diyen Ferber, anne babanın yatağında uyumayı âdet halıne getiren çocuklan şöyle tanımhyor. "Bebek her ağladıgında ebeveyninin yatağına taşındığını fark edince bunu ahşkanlık hjline getirir. Anne ve babasının üzerinde ne denli etldli olduğu anlar ve her istediğini ağlayarak yaptırmak ister." Ferber ile aynı görüşü paylaşan çocuk eğitimcüeri. bebeğin geceleri yalnız yatmayı öğrenmesi gerektiğine ınanıyorlar. Bebeğin. annenin yatağına taşınmasında hiçbir sakınca görmeyen eğıtimciler Ferber'i gereğinden katı olmakla suçluyorlar. Acuner. Ayşe Ayata, Munise Dayı. Yıldız Ecevit, Feryal Gürpınar, Sündüz Hasar, Demet Işık. Berna Türkdili ve Serpü Usur'dan olu^tu. umun güzelyüzü: Carole Carole Bouquet Fransa'nın engüzei kadını. Gerard Depardieu için 'hayaümın erkeği' ^• diyen Carole, dünyanın neresinde Chanel 5'in reklamj yapılnorsa orada. Dünya onun o mükemmel \ ü/ünü. asil bakışlannı Chanel 5 parfümü Ue tanıyor. 39 yaşındaki Carole Bouquet 11 yıl önce pop müziğin kralı ve sevgilisi olan Andv VVarhol aracığüıyla Chanel ile tanıştınlmış. Roger Moore, Fernando Rey ve Daniel Auteuil ile füm çahşmalan var. Eşinden boşannuş olan iki çocuklu yıldız, birkaç aydır Gerard Depardieu ile beraber. Bu ilişki hakkında hiç konuşmayan çift, sadece 'Çok mutluyu/ ve her şey yolunda' demekle yetinijor. Kari>erinin başında sadece fizik görünümü ile değerlendirilmekten son derece rahatsız olduğunu belirten Carole, zaman içinde buna alışmış. İpek gibi ve çok genç bir ifadeye sahip olan yüzü\ le karakter rolleri alamayacağını anladığmda çok üzüldüğünü de belirtiyor. Canının istediğini yemesi ile de tanınan yıldız, 'Güzellik bir şanstir, ya vardır ya da yoktur' dryor. Yıldız, kendisini 20 yıl öncesine göre çok daha güzel bulduğunu söylüyor. J~\ YP ile ANAP'ın arası bir şar- LJ kı yüzünden açılmış. "Ayna" grubunun dillere düşürdüğû "Cey- lan" şarkısını hangi partinin kendi- ne mal edip meydarüarda söyleyece- ği anlaşmazhk konusu olmuş. Şar- kının ezgileri de yıllardır "Kafkas oyunu" olarak bilinen, çoluk çocu- ğun oynadığı ritmik Şeyh Şamil şar- kısının uyarlanmış biçimi. Aslında şarkının "Vbrgunum Ceylan", "Bit- kinim Ceylan" sözleri her iki parti- mize de pek güzel uyuyor ama elbet- te başka şarkılar da var. Iş uyarlama- ya kalınca her şeyi maşallah kendi- mize uyarlamayı iyi becerdığimize göre bunu da yapanz. Böyle olunca da işin pek sıkıntısı kalmıyor. Uygun şarkı sözlerini bulup da hızlı bir rit- min içine yerleştirince mesele kal- maz, partilerde birbirine düşmez. De- neyelim bakalım. Sen Neymf$sin be Abi?.. \ /f azhar-Fuat-Ozkan üçlüsünün İVİ bu pek sevilen şarkısı galıba dıkkatleri çekmıyor. Oysa, DYP. kim- seler kapmadan bu şarkıyı almalı. Sözlennde gerekli rötuşlar yapılın- ca meydanlan alır gider. Her şeyi sen yaparsın MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Siyaset Şarkıya Kalınca... Abdi ipekçi ödülleri Banş Ödülü 'Kayaköyü için' Ekinci'nin lstanbul Haber Servisi - Beş ana dalda düzenle- nen MifliyetÖdüUeri'nin "Gazetecüik Ana Dah"nda verilen "Abdi İpekçi Dost- luk ve Banş Ozel Ödü- lü"nü, 1923'teRumlann terk ettikleri Kayakö- yü'nün "BanşveDostiuk Köyü'" olması ıçın gös- terdiği çaba ve sürekli ya- zılanndan ötürü gazete- miz yazan yüksek mimar Oktav Ekinci aldı 1988yılmdaKayakö- yü'nün sıradan bir "tu- ristiktatil köyü" yapüma- sı girişimlerine karşı çıka- rak "tarihten gelen dost- luk andannın vasadldığı" bir barış köyü şeklınde kültür ve sanat dünyasına açılmasını savxınan Ekin- ci, Mimarlar Odas'nda- ki yönetciliği sırasında da odanın bu projeyi sürek- li bir kampanyaya dönü§- türmesinde etkin görevler üstlenmişti Muğla'nın Fethiye il- çesinde bulunan Kayakö- yü, aynı zamanda gaze- temiz başyazan NadirNa- di'nin de doğduğu ve ilk çocukluk yıllannı geçir- diği tanhsel bir yerleşme. 16. yüzyıldan 1923'lere kadar Rum ağırlıklı nüfu- sunun Türk sakinleriyle birlikte banş içinde yaşa- dıklan Kayaköyü. cum- huriyetin ilk yıllarında Rumlann Yunanistan'a göçmesiyle birlikte "terk edilmiş bir kent" olarak kalmıştı. Kayaköyü, Ok- tay Ekinci ve rrumar arka- daşlarının "Banş ve Dostluk Köyü" olması yönünde başlattıklan kampanya sonucunda adı- nı yenıden duyurarak *ko- nıma ahma" 7 ahnmıştı. Diğer ödfiüer FeritEdgü,AraGüler, Doğan Heper, Doğan Hız- laıuSibel İpekçi, SaümRı- za Kırkpınar, Prof. Dr. Emre Kongar, Zeynep Oral,AltanÖymenve Yal- vaç L'ral'dan oluşan seçı- ci kurul. "Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödü- lü"nü diğer dallarda ka- zananlan ve konu başlık- lannı şöyle belirlemiş: Söyleşi: Birincilik ödü- lü: Bülent İbrişim. tkın- cılik ödülü: ÜmitÖztürk, Üçüncülük ödülü: Şeh- naz Yeygel. Köşe yazısı: Birincilik ödülü: Tamer Akalın, Ikincilik ödülü: Bülent Bozkurt, Üçüncülük ödü- lü: Mehmet Akif Tutum- lu. OkokuUararaayaa ya- nşması: Birincilik ödülü: Deren Kaya, tkincilik ödülü: Deniz Kolcu, Üçüncülük ödülü: Asena Kaya. Ortaokullar arası yazı yanşması: Birincilik ödü- lü: trem Bozbay. Ikinci- lik ödülü: Zeynep Çuha- dar. Üçüncülük ödülü: Gözde Zeynep Çaylı. Haldun Taner Öykü Ödülü: Binncilik ödülü: Necati Tosuner, Ikincilik ödülü: Mehmet Güler ve Yüksel Pazarkaya arasın- da bölüştürüldü. Üçüncü- lük ödülü: Zeynep Aliye ve Müge İplikçi arasında paylaşıldı. Örsan Öymen Ödülü: Bırincilığe ve ikinciliğe değer yapıt bulamadı. Üçüncülük ödülünü Yard. Doç. Dr Halil İbrahim Gürcankazandı. Sosyal bilimler ödülü: Birincilik ödülü: Ahmet Yıldız, Ikincilik ödülü: Dr. LeventSevinok, Üçüncü- lük ödülü: Gürsel Gün- doğdu. Ekonomi ödülü: Seçi- ci kurul birincıliğe değer yapıt bulamadı. Ikincilik ödülü: Aykut Lenger, Üçüncülük ödülü: Ali RH 2a Gökbunar ile Rartia- zan Gökbunar'ın ortak çalışmalanna verildi. Ödüller, Yunanistan Se- çıci Kurulu tarafından ödüllendırilenlenn de ka- tılmasıyla 4 Hazıran 1997'de, Istanbul'da Do- ğan Medya Center'da ya- pılacak törenle sahipleri- ne verilecek. e-posta : tan (a voi. com. tr Her malı sen kaparsın Her aleti çalarsın Sen neymişsin be abi? Şarkıyı söylerken ikı yana dalga- lanan kalabalıklar ezgiye kendini kaptınr giderler. Buradaki - abi"yı. "aHa" yapmak bile akla gelebilir. Ab- la da iki elini havaya kaldırdı mı meydanlar inim inim inler: Kendini dinletirsin Milleti inletirsin Birleri binletirsin Sen ney mişsin be abi? İşte sıze şarkı. Bitti gitti. ANAP da Çeyian'la oyalansın dursun. Za- ten bu gidişle DYP ufala ufala mey- danlardan salonlara girecek gibi gö- rünüyor. Bir yandan çala öbür yan- dan oynaya seçimlen kapıp giderler. Olmaz mı yani? Burası Muş'tur, Yolu Yoku$tur... Burası Muş'tur Yolu yokuştur Giden gelmiyor Acep ne iştir? Bu hüzünlü ezgiyi de ANAP ken- dine seçim şarkısı yapsın. Bir türlü iktidarı yakalayamayan ANAP'ın hüzünlenmesınde pek şaşılacak bir şey olmaz. Ama bu türküdeki 4 'Gi- den geuniyor/Acep nedendir?" di- zeleri "faüi meçhulleri" akla getirip de hoşa gitmezse bir Karadeniz tür- küsü de seçilebılir. Oylan koydum ta ta tavaya Zıpladı gitti ha ha havaya Aslı "Hamsiyi koydum ta ta tava- ya^dır. seçim söz konusu olduğun- dan oylann havaya zıplaması daha ye- rinde sayılabilir. Mehter Marsı hiç değişmez... T) efah Partimiz Osmanlı dönemi- J \ nin hasretini çektiğinden "Meh- ter Marşı'nı kimselere bırakmama- lıdır. zaten bırakmaz da. Yalnız, yü- rüyüş ritmındeki iki adım ileri, bir adım geriyi değiştirip "iki adım ile- ri, iki adım geri" ritmine dönülürse hiç yerinden kıpırdamadan marşı pek güzel söylemek kolay olur. Eski dö- nemlere hasret pek bastmrsa "iki adun ileri, üç adım geri" aühr, böy- lece yavaş yavaş 1800'lü yıllara ge- n dönülmüş olur. Bu arada yürüyüş nizamını da bir beşli bir üçlü olarak tanzım ederse 8 yıllık eğitime karşı 5-3 modelini de gözlerönüne sermiş olur. Sonrası "tamam inşallah". Kekliği Düz Ovada Avlarlar... ~h ^"illiyetçi Hareket Partisi bu şar- 1V1 kıyı seçerse sert duruşlanna. haşin bakışlanna denk düşer. Böy- lece de partiye son zamanda kazan- dınlmak istenip de partı geleneğine uymayan yumuşama sendromuna karşı yerinde bir cevap verilmiş olur. Yalnız. türkünün biraz gevşek ezgi- leri değiştinlip marş biçimine so- kulmalıdır. Uygun aralarda nakarat yerine toplu silah atılarak keklikle- rin nasıl avlanacağı da anlaşılırbiçim- de göstenlmelidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle