Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 MAY1S 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Asgari ücret 11
gün besliyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Birosu) - Türk-lş'in mayıs
a>ı mutfak hesabı. bir asgari
ücretle geçinen 4 kişilik bir
aknin açlığa mahkûm
olduğunu ortaya koydu.
Mayıs ayında 30 milyon 552
bn liraya çıkan 4 kişilik bir
aLenin yalnızca gıda
harcamasının karşılanması
iç:n 3 asgari üeret gerekiyor.
Araştırmada. var olan 11
milyon 422 bin 152 liralık
net asgari ücretin yalnızca
11 günlük gıda giderini
karşılayabildiği kaydedildi.
Asgari ücret
tartışması
• ANKARA (.AA) - Türk
Bûro-Sen Genel Başkanı
Fahrettin Yokuş, asgari
ücretin 300 dolar olarak
tespit edilmesini talep
ettiklerini bildirdi.
Fahrettin Yokuş.
açıklamada, yılda bir kez
.belirlenen asgari ücretin
alım gücünün yıl sonuna
doğru. yüzde 70 oranında
gerilediğini belirterek
asgari ücretin yüksek
enflasyon dikkate alınarak
dolar bazında tespit
edilmesi ve her üç ayda bir
enflasyon oranında
artınlması gerektiğini
kaydetti.
Vakıfbank'tan
yalanlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Vakıfbank. kara
para akladığı gerekçesiyle
Hollanda'daki şubelerinin
'kapatıldıgı yönündeki
haberleri yalanladı.
Vakıfbank'ın yurtdışında
şubelerinin değil,
temsilciliklerinin oldugu ve
bunlann ağırlıkla işçi
dövizlerinin Türkıye'ye
ha\alesi için çalıştığı
kaydedildi Açıklamada. sıkı
denetimlerle caydırılmaya
çalışmalannın. bu ülkelerin
döviz çıkışını engelleme
politikasından kaynaklandığı
savunuldu.
DÜZELTME
Dünkü sayfarruzda yer alan
dış ticaret tablosunda teknik
bir aksaklık sonucu 1996 ra-
kamlan ihracat 21.6. ithalat
IÎ5.7 milyar dolar. dış ticaret
dengesi yüzde -14.1,ihraca-<
tın ithalatı karşılama oranı
yüzde 60.6 olarak verilmiş-
tir.
Doğrusu ihracat 23.1, it-
halat 42.5 milyar dolar, dış ti-
caret dengesi yüzde -19.4. ih-
racatın ithalatı karşılama ora-
nı yüzde 54.4 şeklinde olacak-
tır, düzeltiriz.
Yaklaşık 1 milyar dolarlık doğalgaz boru hattı ödeneksizlikten durdu
Iran doğalgazına kredi yok• Hükümet ortaklannın
bayramdan sonra temelinin
atılacağını açıkladığı İran doğalgaz
boru hattının Doğubeyazıt-
Erzurum ayağının inşası için
ödeme yapılamıyor.
SEDA OĞUZ
REFAHYOL hükümetınin özel önem ver-
diği İran doğalgaz boru hattı projesi arapsa-
çına döndü. Boru hattının Doğubeyazıt-Er-
zurum'u kapsayan ilk bölümünün inşası için
Botaş tarafından müteahhit firmaya ödeme
yapılamazken, ikinci ve üçüncü ayaklan
olan Erzurum-Sıvas. Sıvas-Ankara boru
hatları ihalelerine katılacak olan müteah-
hitler. uluslararası piyasalardan kredi bul-
makta zorlanıyor.
REFAHYOL hükümeti ortaklan Başba-
kan Erbakan ve yardımcısı Çiller tarafın-
dan, Kurban Bayramı'ndan hemen sonra te-
meli atılacağı açıklanan İran Doğalgaz Bo-
ru Hattı Doğubeyazıt-Erzurum bölümünün
ınşasınabaşlanamıyor. Botaş Genel Müdür
Yardımcısı İlhan Ekinci. hükümet kanadı-
nın nisan sonu olarak belirlediği temel at-
ma töreninin hâlâ yapılamamış olmasının ne-
deni olarak "Doğu bölgesindeki olumsuz
hava koşulları"nı gösterdı. Botaş'tan baş-
ka biryetkılı ise, Doğubeyazıt-Erzurum hat-
tı ihalesini kazanan STFA-Fernas grubuna.
117 milyon dolarlık ihale bedelinın yüzde
15'i tutanndaki avans ödemesinin yapılama-
dığmı bildirdi. Adınm açıklanmasını isteme-
yen yetkili. Botaş'ın STFA-Fernas grubuy-
İa yaptığı ihale sözleşmesinin bazı hüküm-
lerinin netleştirilmemesi gerekçesiyle. 1
milyon 755 bin dolar (yaklaşık 250 milyar
liraj rutanndaki avansın ödenmedigini söy-
ledi.
Türkmenistan doğalgazını tran üzerin-
den taşıyacak bin 200 kilometrelik projenin
ilk ayağı olan Doğubeyazıt-Erzurum hattı-
nı inşa edecek konsorsiyumda yer alan STFA
Enerji'nin Iş Geliştirme Müdürü Kudret
Pehlivan ise. bölgedeki doğalgazın Türki-
ye'ye taşınmasında '%
ana arter" özelliğini
taşıyan projede. halen inşaata başlanmadı-
ğını. arazi ölçümüne dayanan mühendislik
çalışması yapıldığını söyledı. Botaş"m avans
ödememesi konusunda açıklama yapmak-
tan kaçınan Pehlivan "Bu tiir sorunların
çıkması doğaldır" demekle yetindi.
Bedeli 1 mılyar dolara yaklaşan Türki-
ye-lran Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nin
Erzurum-Sıvas, Sıvas-Ankara hatlan ihale-
leri için tekdif vermeye hazırlanan firmala-
nn ise, uluslararası piyasalardan kredi bul-
makta zorlandıklanna dikkat çekiliyor. Ara-
lannda Tekfen, Alarko. Çolakoğlu, Güriş,
Nurol. Doğuş gibi dünya çapında iş yapan
inşaat firmalannın da yeraldığı gnıplann
son teklif verme tarihi olan 25 hazirana ka-
dar kredi bulamamalan durumunda. ihale-
lerin iptal edilebileceğine ya da az sayıda fir-
ma arasında Botaş" ın zaranna sonuçlanabi-
leceğine dikkat çekiliyor. Doğubeyazıt-Er-
zurum hattmda, STFA-Femas Grubu'nun se-
çilmesinin nedeni ise. kredisiz teklif verme-
sine bağlanıyor.
Projenin her iki hattı için de teklif verme-
ye hazırlanan uluslararası çapta iş yapan bü-
yük bir inşaat firmasının üst düzey yetkili-
si "Bizün kredibilitemiz yetmiyor. Tür-
kiye'nin kredibilitesi düşünce. Türk ban-
kalan ve firmalannın notian da kınlıyor"
diye konuştu.
'Hata Botaş'ın'
Uluslararası piyasalardan kredi buluna-
mamasının diğer nedeninin. BOTAŞ'ın iha-
leye boru alımını dahil etmemesinden kay-
naklandığını kaydeden inşaat fırması yetki-
lisi. yabancı ülkelerin kredi açtıklan ülke-
ye kendi malzemelerini satamamasınm kre-
di sorununun ortaya çıkmasmda etkili oldu-
ğunu söyledi. Botaş'tan bir yetkili de, kre-
di sorununun ortaya çıkmasının bir diğer ne-
deni olarak, Türkiye'nin, Amerika'nın "te-
rörist ilan ettiği" Iran'la yakınlaşmasını
göstererek, Amerikan ambargosunun bu tür
projelerdeki finansman desteğinin çekil-
mesiyle kendisini göstereceğini ileri sürdü.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
YeniSürgün
Boru hattı ihalelerine katılacak müteahhitler kredi bulamıvor.
Bedelsize vergi düzenlemesi
ANKARA (AA) - Gümrük Müsteşar-
lığfnın Bedelsız İthalat Tebliği. Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Tebliğe göre. AB üyesi
ülkelermenşelivebuülkelerdeserbest do-
laşımda olduklan belgelerinden anlaşı-
lan ve bu ülkelerden doğrudan Türki-
ye'ye gelen otomobillerin, dolaşım belge-
si ibrazına gerek olmaksızın gümrük bir-
liği çerçevesinde gümrük vergisinden mu-
af olarak ıthaline izin verilecek.
AB üyesi ülkelerden gelen ve bu ülke-
lerde serbest dölaşımda bulunân üçüncû
ülke menşeli otomobillerin bedelsiz itha-
latmda. serbest dolaşım belgesi ibraz et-
meleri şartıyla. ithalat rejimi karannda
üçüncü ülkeler için belirlenen gümrük
vergisı oranlan ile söz konusu eşya için
AB ülkelerinde uygulanan gümrük vergi-
si oranlan arasındaki fark. oran alınacak.
ATR belgeleri ibraz etmemeleri halin-
de ise üçüncü ülkeler için belirlenen güm-
rük vergisi oranı uygulanarak, gümrük ver-
gisi tahsil edilecek.
EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Bölge-
si) üyesi ülkelerden gelen üçüncü ülke
menşeli otomobillerin bedelsiz ithalatın-
da, üçüncü ülke menşeli olan ve doğru-
dan üçüncü ülkelerden gelen otomobille-
rin bedelsiz ithalatında. İthalat Rejimi
Karan'nda üçüncü ülkeler için belirlenen
gümrük vergisi oranı uygulanarak güm-
rük vergisi alınacak.
,/\B ye EFTA üyesi ülkeler menşeli ve-
ya ÂB ülkelerinde serbest dölaşımda bu-
İunan otomobillerin üçüncü ülkeler üze-
rinden Türkiye'ye ithalinde, dolaşım bel-
gesi ibraz edilmesi halinde AB ve EFTA
üyesi ülkeler menşeli ise gümrük vergi-
sinden muaf olarak. diğer ülkeler menşe-
li ise fark giderici vergi alınarak ithalat
yapılacak.
ÇİFTÇİ DOSTU / SADULLAH usoıi
Çay Ureticileri Isyan EdiyorRİZE - Geçen yıldan bu ya-
na sorunlann hiçbirine çözüm
getirilmediği için, yüzbinler-
ce çay üreticisi 1997 yılı kam-
panya dönemine gene dertli
girdi. Hatta, hükümetlerin il-
gisizliği yüzünden eski sorun-
lara yenileri eklendi. Bu ara-
da tam yeni bir kampanya dö-
nemine başlarken, Çay-Kur'da
yapılan genel müdür değişik-
liği ve bazı genel müdür yar-
dımcılannın görevden alınma-
sı, sıkıntıiarın daha da artma-
sına neden oldu.
Çay piyasasındaki gelışme-
ler hem ureticileri, hem de özel
sektörü ürkütüyor. Örneğin,
üreticiler hükümetin ilan etti-
ği yaş çay alım fiyatlannı çok
yetersiz buldular. Ziraat oda-
lan, çiftçi kooperatifieri ve üre-
ticiler, maliyeti 60 bin lirayı ge-
çen bir kilo yaş çaya 50 bin
lira fıyat verilmesine tepki gös-
teriyorlar. Ayrıca fabrikalarda
henüz izdiham yaşanmama-
sına rağmen, Çay-Kur'un alım-
lara sınırlama getirmesi de
ureticileri isyan ettirdi.
Özel sektör firmaları ise,
piyasaya daha değişik bıraçı-
dan yaklaşıyor. Hükümetin ilan ettiği
50 bin lira alım fiyatını az bulanlar da
çokbulanlarda var.
Ama yeterli bulanlar çoğunlukta,
hemen hepsi iç ve dış pıyasalardaki
kuru çay fiyatlannın düşük olmasın-
•dan yakınıyor. Bazı büyük firmalar,
"Bizyaş çayı 50 bin liraya alınz. Ama
iç ve dış piyasalardaki kuru çay fıyat-
lan düşük olduğu için zarar ederiz.
Sonuçta da üreticilehn paralannı öde-
yemeyiz" diyorlar!.
Rizeli çay üreticilerinin ve esnafın
da en büyük korkusu bu. Zira, öde-
meler gecikince çay bölgelerinde eko-
nomi adetatıkanıyor. Esnaf alış-veriş
yapamadan kepenkleri kapamakzo-
runda kalıyor. Gıda üzerine alış-veriş
yapanların bile satışlarında yarıdan
fazla düşme oluyor.
Rize ve Trabzon çeyresinde bu yıl
da durum çok kritik. Özel sektör da-
ha kampanya başlamadan önce, üre-
ticilere çay paralannı ödemekte zor-
lanacaklarını ilan etti. Hükümet veya
Çay-Kur ise üreticilere çay bedelleri-
nin ne zaman ödeneceği konusunda
bir açıklama yapmaktan kaçınıyor!.
Aslında kendı isteği ile yaş çay yap-
rağını özel fabrikalara veren bir tek
üretici yok. Hemen hepsinin hedefi
Çay-Kur fabrikaları. Ancak Çay-Kur
alımlara sınırlama getirince, üreticiler
Çay üreticisi 97
kampanya
dönemine yine
dertli girdi.
ellerinde kalan fazla çay yaprağmı
özel fabrikalara teslim etmek zorun-
da kalıyorlar.
Sınırlama, 1980'den sonra işbaşı-
na gelen hükümetler tarafından baş-
latılan çağdışı bir uygulama. Turgut
Özal, başbakanhğı döneminde birba-
kıma soygun sayılabilecek bu tür bir
düzenintemelleriniatmıştı.Sonra ge-
len hükümetler de böyle bir sistemın
devamında yarar görmüş olacaklar ki
sistem bazı yenilıklerie takviye edile-
rek günümüze kadar geldi.
Çay ureticileri sınıriama uygulama-
sının adını "kontenjan" veya "kota"
koymuşlar. Çay-Kur'a bağlı 44 fabri-
kanın günlük yaş çay işleme kapasi-
tesi 6 bin 500 ton civarında.
Tüm çay bölgelerinde ise günlük
yaş çay yaprağı üretimi 10 bin tonun
üstünde. Fabrikalar alımı 6 bin 500 ton
civarında tutunca, üretıcilerin elinde
her gün 4 bin tondan fazla çay kalı-
yor. Yaş çayın örnrü ise çok kısa. 24
saat içinde degerini kaybediyor.
Bu nedenle üretici Çay-Kur'un al-
madığı çay yapraklannı 24 saat için-
de bir başka fabrikaya teslim etmek
zorunda. Bu durumu çok lyı degerien-
diren özel çay fabrikaları da üreticiye
hem düşük fiyat veriyor, hem de pe-
şın para ödemiyor. Hatta parayı ne
zaman ödeyeceğini söylemek zah-
metine bile katlanmıyor.
Özal zamanından bu ya-
na tüm yatınm imkânları ve
krediler hep özel sektör için
kullaıiıldı. Onlar da ellerine
geçirdikleri bu imkânları ure-
ticileri sömürmek için kullan-
dılar. Aldıklan ürünlerin bedel-
lerini senelerce ödemediler.
Yaş çay yaprakları kuru çay
oldu. İç ve dış piyasalarda
satıldı. Paralarözel sektörün
kasalarında toplandı. Ancak
bu paralar üreticilere öden-
medi.
Halbuki, hükümetler bu-
gün çay üreticılerini dolan-
dıran ve sömüren özel sek-
tör kuruluşlannı desteklemek
yerine, Çay-Kurfabrikalannın
kapasıtelerini artıracak yatı-
rımlar yapsaydı, şimdı üreti-
cilerin hiçbir sorunu kalma-
yacaktı. Doğu Karadeniz böl-
gesinde de ekonomik sıkın-
tı yerine refah ve zenginlik
gürülürdü.
Bazı gazetelerde birkaç
gün arka arkaya "Hüküme-
tin verdiği 50 bin lira taban fi-
yat çay üreticilerini sevindir-
di" şeklinde çıkan haber ve
yorumlar, çay üretim bölgelerinde
üzüntü yarattı. Üreticiler hiçbir araş-
tırma yapmadan gelişigüzel yazılan
bu haber ve yorumların özel sektöre
güç verdiğinı, ureticileri de mahkûm
ettiğini ileri sürüyorlar!
Nitekim, Rize Ziraat Odası Başka-
nı Muhittin Türüt, hükümetin izledi-
ği politikanın çay üreticisini tüccarın
kucağına ittiğini söylüyor: "Birkilo ça-
yın maliyeti60 bin lira olarakhesap edil-
di. Bizim beklentimiz de 70 bin liray-
dı. Hükümetin 50 bin lira fiyat verme-
si üreticileri üzdü. Fiyatyetersizdir. Fa-
kat daha da kötüsü, Çay-Kur fabrika-
larında henüz izdiham yokken çay
alımlarının dekar başına 10 kilo ile sı-
nırlandmlması büyükhatadır. Özelsek-
tör bugüne kadar ürün bedellerini ya
çokgeç ödemiştir veya hiç ödememiş-
tir. Buyılgene öyle olacaktır. Hepsi çift-
çinin sırtından ve onun kesesinden ti-
caret yapıyor ve para kazanıyor."
Özel sektör kuru çaya zam yapılma-
sı için hükümete baskı yapıyor. Hükü-
metin de özel sektörün isteği doğrul-
tusunda çaya yüzde 30 ile 40 civarın-
da zam yapacağı ileri sürülüyor.
Özel sektörün bu isteğini hüküme-
te de ilettiği ve zam hazırlıklanna baş-
landığı ileri sürülüyor. Önümüzdekı
haftalar içinde çaylara yüzde 30 ile 40
arasında zam gelecek. •
Çağdaş işletmecilik Denizcilik
İşletmeleri'ne yaradı
İSTANBUL (AA) - Türkiye
Denizcilik İşletmeleri Genel Mü-
dürü Kenan Öner, 1993 yılında
özelleştırme kapsamına alınan
kuruluşun. yapılan düzenlemeler
ve istikrarlı yönetim nedeniyle
1994 yılından sonra kâr etmeye
başladığını belirterek "Burada
sihirli değnek yok. Radikal. akıl-
lı kararlar >e çağdaş işletmeci-
likle bunlar gerçekleşti" dedi.
Öner, kuruluşun faaliyetleri ile
ılgıli olarak düzenlediği basm top-
lantısında. şirketin 1989 yılından
sonra, aşın istihdam. toplu iş söz-
leşmeleri ile gelir-gider dengesi-
nin bozulması ve \ erilen hizmet-
lerde tarifelerin maliyetlerin altın-
da kalması nedeniyle zarar et-
meye başladığını anlattı. Daha
sonra, rutarlı personel politikası,
hat düzenlemeleri, hizmetlerde
birleştirme, gayrımenkul satışla-
n, hizmetlerde maliyet fiyat den-
gesinin korunması gibi düzenle-
melerle kâra geçilmeye başlan-
dığını ifade eden Öner, kötü dö-
nemin ardından ilk kez 1994 yı-
lında 310 milyar lira kârelde edil-
dieini söyledi.
'Öner, 1995 yılında 4.2 trilyon,
geçen yıl da 11 tnlyon 574 mil-
yar liralık kara ulaşıldığını belir-
terek "TDİ artık bundan sonra
bulunduğu noktadan daha da
ileriye gidecek sağlam bir yapı-
ya ve sisteme kavuşturulmuş-
tur" dedi. Öner, 1997 yılı için
kâr hedeflerinin ise 15 trilyon li-
ra olduğunu bildirdi.
Sabah, çiçekleri sularken gözü-
nüze ilişen bir yeni sürgün, en gü-
zel açmış çiçek, en bakımlı sak-
sıdan daha fazla keyif verir. Yeni
sürgün, düştür, gelecektir, umut-
tur. Tabii yaşatılması, gelişmesi, ye-
tişkin bir bitkiden çok daha zor-
dur. Biraz suyu fazla kaçsa çürü-
yüverir. Çetelerle başlatılabilecek
bir hesaplaşmada umut baöladı-
ğımız Susurluk'la bağlantıîı do-
kunulmazlıklara ilişkin fezlekeler
sumenaltı edildi, raporlar arşive
kalktı. Ağar, hesap verrnekten
kurtulmanın güveninde, kimseyi
inandırmamış olsa da topluma
meydan okuyor. Seçimden daha
güçlü çıkacaklanndan söz ediyor.
Ağar, Bucak, yeniden milletve-
kili seçilebılirlermi? "Olmaz, otmaz"
diyemiyoruz, çünkü bu aşama-
lardan sonra "Olmaz, olmaz". Öy-
le ya da böyle, Meclis, çetelerin
devlet içindeki varlığını onayla-
mış, topıum da çetelı yaşamı ka-
bullenmış bulunuyor. Hem de Su-
surluk sayesinde boyutlarını öğ-
renmiş, içine sindiremese de et-
kili karşı çıkamamış, suçluluğa or-
tak olmuş olarak.
TBMM görüşmeterine ilişkin ha-
berier, Susuriuk'ta kamyon çarp-
ması ile toplumda gelişen duyar-
lılık, çetelerie hesapiaşabilme, hu-
kuk devletıne doğru yönelme umu-
dundan, bugünkü kanıksama, mo-
ralsizlik noktasma gelene kadar-
kı gelişmeleri gözlerimin önüne
getiriyor. En çok korktuğum ba-
şımıza geldi. Sonuç alıcı bir kar-
şı çıkışı beceremeyince, çeteleri
yaşamımızda değişmez bir ka-
dermişçesine kabullenmiş olarak
yerierimize oturduk. Susurluk ön-
cesinden daha suçlu, daha kirli,
daha geri bir noktadayız.
Belki ayrımında değiliz ama,
çeteler, işkenceciler, yargısız infaz-
cılar daha bir toplumsal onay al-
mış konumda, güvenli, alışkan-
lıklarını yürütüyor; belki de dozu-
nu arttırıyorlar. Bizim de duyarlı-
lığımız, tepkilerimiz hızla zayıfla-
mış bulunuyor. Tabii ki Susurluk
için gösterilen toplumsal tepki ve
duyarlılıkyok olmadı. Bıreysel ve
toplumsal olarak verilen müca-
deleler, bilinçaltımızdaönemli bir
birikım yarattı. Bir başka kıvılcım-
la bu birikım su yüzüne çıkar, Su-
surluk için verilen demokrasi mü-
cadelesinin sonuçları bir başka
çıkışta daha etkili, caydıncı, sonuç
alıcı adımlara basamak olur. Ama
şu yazıyı karalamaya çalıştığım
28 mayıs günü, öğlene yaklaşan
saatlerde, çetelerie hesaplaşma,
hukuk devleti arayışında, Susur-
luk öncesınden çok daha geri bir
yerlerde, geri noktalardayız.
Ağar yeni seçimlerde toplum-
dan daha büyük destek almaktan
söz edebiliyor. Çiller, Susurluk'u
çeteler ile bağlantıîı hesap verme
zorunluluğunu unutmuş, sadece
şeriatla bağlantıîı koltuğu kaybet-
memenin derdine düşmüş bulu-
nuyor. Susurluk duyarlılığının bu-
günler için kayboluşunun biryan-
sıması Cumartesi Anneleri eyle-
minin medyada gözden düşme-
si, bir başkası artan işkence olay-
larına duyulan kanıksama, en
önemlisi çete bağlantıîı adların ül-
kenin heryerinde neredeyse kah-
ramanlargibidolaşabilmeleri. Ka-
nıksanmış bir konuyu, Susuriuk'u
size nasıl okutabilecek bir şeyler
yazabilirim kaygısı iledüşünürtcen,
Emekçi Kadınlar Birliği'nden bir
konuk geldi. Uzun zamandır
ortada görünmeyen, başımın tat-
lı belası olarak ğördüğüm genç
bir kadın gazetecinin selamını ge-
tirdi. İşçi haberlerini ve olaylannı
didik didik ettiği için başıma be-
la olmuş arkadaş meğer hapiste
olduğu için gelemiyormuş.
Sol bir dergide çalıştığı için
hapse girmiş olması sürprız de-
ğildi. Ama işkence gördüğünü ve
hele de işkence faslı içinde teca-
vüzün de olduğunu duymak ve
aldırmamak kolay değil. Bayan
ziyaretçim, kendisinin de daha
önce onunla birlikte gözaltında
olduğunu, kendisinin decinsel ta-
cize uğradığını, son zamanlarda
kadınlara yönelik işkencelerde
cinsel tacizlerin arttığını anlatıyor.
Gözaltı sürelerinin kısaltılması-
na bağlı, kadınların kolay kolay
şikâyetçı olamadıklan ve aradan
zaman geçtiğınde de asla kanıt-
layamayacakları bu işkence yön-
teminin artmasına ilişkin, kimileri
yargıya da yansımış bir sürü ör-
nek veriyor. Kadın örgütleri ışken-
ce ve iş yaşamı, yaşamın her ala-
nında artan cinsel tacizlere karşı
bir kampanya hazırlığına girmiş-
ler. Ona destek istiyor.
Içimden, "Işte Susurluk'la he-
saplaşamamanın bir ağır bedeli
ve büyükayıbı" diye geçiriyorum.
Okunmasa da bugünkü yazımın
konusunun Susurluk olmasında
karar kılıyorum. Derken bir baş-
ka ziyaretçı... Atatürkçü Düşünce
Derneğı'nden genç bir doktor...
Oluşturduklan çalışma grubu, par-
lamenterteri ızlemeye karar vermiş.
Istanbul'da yaşadıkları için önce
Istanbul milletvekillennin izlenme-
si ile yola çıkmak niyetındeler. An-
cak herkes amatör olarak çalışa-
cağından, henüz ellerinde Iistesi
bile olmayan milletvekillennin de-
mokratik baskı gücü olarak ızlen-
mesinde neleryapılabileceğinı da-
nışma gereğini duymuşlar.
Bir genç doktor, Atatürkçü Dü-
şünce Derneği üyesi olmakla ye-
tinmemış. Demokrasi, laiklik, ın-
san hakları sınavında parlamen-
terterin izlenmesi, üzerlerinde bas-
kı gücü oluşturulması gereğine
inanmış... Iğne ile kuyu kazma an-
lamına gelebilecek bir uzun işe
koyulmuş... insana, filiz vermiş
çıçek gibi umut veriyor.
Çiller ve Erbakan'ın, koltukla-
rında kalmak amacıyla yaptık'an
bıkkınlık verse de, Susurluk'un
örtülmesi umutsuzluk getirse de,
cinsel taciz işkence aracı haline
getirilse de; cinsel tacize uğramış
bir kadının, her türlü cinsel taci-
ze karşı örgütlenmede öncülük
üstlenmesi, genç bir doktorun
kendisini laiklik, demokrasi
sınavında böylesine sorumlu gör-
mesı, geteceğe ilişkin umutsuzluğu
silip süpürüyor...
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversitemız Fen Biümleri Enstıtüsü Anabilim Dal-
lanna 1997-98 Güz Yanyılı için aşağıda belırtilen sayı-
da Yüksek Lisans ve Doktora öğrencisi alınacaktır.
On kavıt Koşulları:
- Mezuniyet belgesınin onaylı örneği,
- Y. Lisans için Lisans mezuniyet ortalamasının en az
65. Doktora ıçın Yüksek Lisans ortalamasının en az 75
olduğunu gösterir transkript örneği.
- Varsa LES sonuç belgesi (LES sonucu %20 oranın-
da dikkate alınacaktır.)
-2 adet fotoğraf
ile Fen bilimlen Enstıtüsü"ne şahsen başvuracaklardır.
(Ankara Üniversitesi Fen Bilımleri Enstitüsü Müdürlü-
ğü. Fatih Cad. Keçıören Yolu üzerı. Fatih Köprüsü Altı,
Yıldırım Beyazıt Ankara).
Başvuru tarihleri: 09.06.1997 - 20.06.1997 Cuma
günü saat: 17.30'a kadar.
Giriş sınav tarihleri:
Yabancı Dil Sına>ı (1>: 01.07.1997 Salı. saat: 10.00
Bilim Sınavı: 03.07.1997 Perşembe. saat: 14.00
Anabilim Dalı Vûksek Lisans Doktora
ASTRONOMIVEL'ZAY BİLIMLERİ 5 5
BAHÇE BITÜLERJ
Bağ Yetıstinne\elslahı 12 5
Mevve Yetıştıntıe ve Islahı 8 4
Sebze Yetiştirme\elslahı 15 4
BİTKJK.ORLMA
Entomolojı 6 • 4
Fitopatoioji 6 4
BİYOLOJI
ELEKRONİK MCHENDİSLİGI
IControl \ e Kumanda 1
* Haberleşme 1 2
Elektronık 3
EV EKONOMtSl
Beslenme 10 3
Çocuk Gehsımı 5 3
Ev Idaresne Aıle Ekonomisı 10' 3
Kö\ El Sanatlan 2
FlZIk.' 20 7
FİZIK. MÜHENDİSLIĞI
GIDAMUHENDİSLİGİ
Gıda Mıkrobıyolcjısı 2 2
Feımantasyon Mık.robı>olojısı 2 1
Hububat Teknolojısi 2
Et Teknolojısi 1
Mey\e Sebze Işleme Teknolojısi 1
Gıda Kımyası 1
ISTAT1STİK 25 10
JEOFİZİK MÜHENDİSLİGİ 7 2
JEOLOJt MÜHENDİSLİĞI 37 10
KIMYA
Fızıkokımya 10 10
Organılt Kiınya 10 10
Analıtık Kımya 10 10
.Anorganik Kımya 4 2
Biyokımya 5 5
KIMYA Ml'HENDİSLlĞl . 30 20
MATEMATİK 20 10
PEYZ.M MİMARLIĞI 8 2
SU ÜRUNLERİ 12 1
SÜT TEKNOLOJİSİ 15 3
TAR1M EKONOM1Sİ 25 10
TAR1M MAKlNALARl 25 10
TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA 30
TARLA BlTKtLERl 25 10
TOPRAK 17 5
ZOOTEKNİ
Ha^an Yetı^ırme \e Islahı 12 5
YemlerveHayvan Besleme 15 4
Bıyometrı \eöenetık 14 7
Basuı 22570
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversitemız Fakülte, Enstitü ve Yüksekokullannın açık bulunan ve aşağıda un-
van ve koşullan belirtilen anabilim dallan kadrolanna 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunu'nun ilgili maddelerine göre Profesör ve Doçent alınacaktır.
Isteklilerin 5 Haziran - 20 Haziran 1997 tarihleri arasında. Rektörlük Yazı Işleri
Müdürlüğü'nden temin edecekleri ve alanıyla ilgili formda belirtilen "Profesörlük
ve Doçentlik kadrosuna başvuracak adaylardan istenilen bilgi ve belgeler"le
birlikte Rektörlük Yazı Işleri Müdürlüğü'ne başvunnalan gerekmektedir.
ilan olunur.
Not: - Bu kadrolara daimi statüye göre atama yapılacaktır.
- Posta ile yapılan müracaatlar kabul edilmeyecektir.
- ilan edilen kadrolara başvuracak adaylann Hacettepe Üniversitesi Senatosu
tarafından kabul edilen puanlama sisteminin gerekli koşullanna uygun olma-
lan şartı aranacaktır.
Anabilim ve Anasanal Dalı
DİSHEKJMLİĞ! FAKÜLTESİ
Onodontı
ECZACILAK FAKÜLTESİ
Analıtık Kimya
EĞİTİM FAKÜLTESİ
Psıkolojık Danışma ve Rehberlık
• FEN FAKÜLTESİ
Analıtık Kımya
Fızıkokımya
Polımer Kımvası
Ojretim Elemanı l nvanı Açıklama
Doçent
Doçent
Profesör
Profesör
Doçent
Doçent
* Adayların ders verebılecek duzeyde lngılıze bılmelen gerekmektedir.
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ
Grafik Profesör
* MÜHENDtSLtK FAKÜLTESt
Kanhal Fızığı Profesör Kömûr ve Volkanik Kayaç Kımyası
konusunda uzmanlasmış olması şartı
aranacaktır.
Hıdrojeoloji Doçent Karst hidrojeolojı. yeraltısuyu kırlılığı ve
izleme tekniklen konusunda uzman olması
şartı aranacaktır
\laden Işletmesi Doçent Maden Mûhendıslığı Bölümü çıkışlı
olması. kaya mekanigı alanında doktora
yapmış olması \e yeraltı maden ışletme
tecrübesi olması sanı aracaktır.
Nükleer Bılımler Doçent Lisans ve lısansüstıi derecelenn Nükleer
Mühendislik dalmda almmış olması sartı
aranacaktır.
* Doçent kadrosuna başvuracak adaylann ders \erebılecek düzeyde lngilızce bılmelen gerekmektedir.
TIP FAKÜLTESİ
Doçent (lngilızce)Çocuk Sağlığı
Nöroşirurji
Plastik \e Rekonstrüktıf Cerrahı
Kadın Hastalıklan ve Doğum
Doçent (Tûrkçe)
Profesör (tngılizce)
Doçent (lngilızce)
Doçent (lngilızce)
Profesör (tngilizce)
Gastroenterolojı uzmanı olması şartı
aranacaktır
Çocuk Göğüs Hastalıklannda deneyımlı
olması şartı aranacaktır
Üreme Endokrinolojisi ve Infernlite
ûzcrıne yurtdışı deaeyimlı olması şartı
aranacaktır.
Bıyokimya
* NÛFUS ETLTLERİ ENSTtTÜSÜ
Teknik Demografi Doçent
* Adaylann Doktora derecelerinı Demografi dalında yapmış otoıalan şartı aranacaktır.
ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ
Klmık Pedıatrik Onkolojı Profesör Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Doçentı.
Pedıatrik onkolojı yandal uzmanı olması
şara aranacaktır.
Temel Onkoloji Profesör tçhastalıkları Doçenti. Tıbbı Onkolojı
yandal uzmanı olması şartı aranacaktır
SAGLIKİDARESİ YÛKSEKOKULU
Doçent Sağlık Kurumlan Yönetımı Anabilim
Dalında doçentlik unvanı almış olması şanı
aranacaktır.
SOSYAL HİZ. VtJKSEKOKULU
Sosyal Hızmet Doçent Doktorasmı Sosyal Hizmet dalında yapmış
olması şartı aranacaktır
Basm: 22587