Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MAYIS 1997 PAZARTESİ
12 HABERLERIN DEVAM
istanbul
Edime
Çanakkale
Kocaelı
Izmır
Manısa
Aydın
Denızlı
Y
Y
ÇB
PB
A
A
A
A
22
20
23
21
28
29
32
29
Zonguldak B 19 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskışehir
Sıvas
B
Y
Y
Y
Y
B
B
B
19
20
21
21
25
24
21
18
26 Kars
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
A
B
30
30
30
31
28
28
24
24
Y 20
Orta ve Doğu Karade-
nız, Doğu Anadolu'nun
kuzeyı ile Trakya sağa-
nak ve gök gürültulü
sağanak yağışlı, ötekı
yerler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklı-
ğı yurdun kuzey kesım-
lennde bıraz azalacak,
öteki yerierde önemlı
bır değışıklık olmaya-
cak. Ruzgâr kuzey ve
batı yönlerden hafif ara
sıra orta kuvvette ese-
cek.
Londra
Paris
Roma
Bertin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
B
B
B
B
B
B
Y
B
19
22
24
18
16
16
15
16
Budapeşte B 18 Münıh
Atına
Milano
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
B
B
B
2/
28
12
11
17
16
18
20
B 20
Taşkent
ÂSYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
A
13
27
25
26
25
26
26
33
Şam B 32
0 Açık Parçalı bulutlu Sıslı BulutL k
Çok bulutlu • Yağmurtu Kari, Sulu kar > Gok gurultülu
G U N C E L CÜIVEYT ARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
rın kefareti.
Ne zamanın başbakanına ne de Haziran 1993'ten
beri kadına yaltaklanarak gelen DYP'nin deneyim-
li politikacılarına, hatta "büyük medyaya" şaibeli
gerçeği anlatabildik. Yazdık çizdik, hayır! Şaibe'yi
göklere çıkarmakta direndiler.
Kimileri sonradan pişmanlık gösterdi. Oturduğu
koltukgereği Şaibe'den kurtulmayaönayakolacak
"hiçbir şey yapamadı". Belki yapabilirdi, ama ya-
pamadı, yapmadı.
Şimdi Türk sıyasal yaşamına özgü koşullarda olu-
şan siyasal koro, "Şaibe ve kocasının egemen ol-
duğu bir hükümetle bunalımlardan çıkılamayaca-
ğını" özel söyleşilerde, özel kişilere, özel gazeteci-
lere söylüyorlar.
Medyanın gelişmelere bakarak manşete getirdi-
ğı başlık "DYP'de çözülme"nin başladığını vurgu-
luyor.
Oysa, DYP, dirilmeye dönük eylemlere gebe. Ta-
bıi; bılinçli. gerçekçi ve kadının yumuşak elleri önün-
de tekrar eğilmemek koşuluyla ve yürekli davranış-
larla.
Özetlemek gerekirse; muhteris, çıkarlan uğruna
her şeyi ateşe vermeye hazır bu kadından kurtul-
mak koşuluyla.
Son hareketlenmelerin, kuşkusuz, DYP'nin "ka-
dından kurtularak eski günlere dönmeye hazıhan-
dtğına" işaret sayılabileceğini söylemek için "vakit
çokerken".
Siyasetçinin çantasında taşıdığı birkaç değişik
maskenin hangisini takınacağını ve olaylara kazan-
dıracağı yeni ivmeyi kim tahmin edebilir? O neden-
le acele etmeyelim, bekleyip görelim.
Yanıtsız soru
Kadından kurtulmak? Elbette! Elbette, ama na-
sıl? Ülkenin demokratık bütün kuaıluşları gizli ka-
paklı yollarda değil; açık, apaçık zeminlerde yüzü-
ne söylüyorlar: Çekil ve git!
Hatun, dönüyor, saldırgan sesle "Sen git!" diye
yanıt verıyor.
Sözlüklerde, yüzsüzlüğün karşısına Şaibe Hanım
yazılmalı.
Kürsülerde ağlayan ve basın önünde sanki ulu-
sal bir önder gibi "mılletine sakin olmalan, telaşa
kapılmamalannı" salık veren ilkesiz ve belkemiksiz
bır siyasetçi olan bu hatun mu ağır hakaret ve bas-
kılara dayanamayıp pes edecek?
Güldürmeyin insanı! Olayı yokuşa sürecek, öyle-
sine manevralar yapmaya kalkacak ki... Örneğin,
bol para, vaat ile yanına çekeceğine inandığı dele-
gelerle büyük bir kongre bile tezgâhlayabilir.
Ve şöyle bk sonuç için: "Tasfiye edelim derken,
tasfiye olan yaşlı başlı siyasetçiter."
Ama, sonuç böyle olursa ne ilginç bir manzara çı-
kar ortaya değıl mi?
Yüzüne söylenen nedir? REFAHYOL tükendi, bit-
ti. Bu, bir. Uğrunda her şeyini verdiği ve verebilece-
ği başbakanlığa -Takkeli büyük bir özveri gösterir-
se- hadi oturdu diyelim. "Bunalıma giren rejim kur-
tulmaz!"
Bu iki gerçeği kocası Enişte'mizle görkemli ko-
nutlarında irdeleyip "üzerlerine düşeni yapmadık-
ları sürece" ne Türkiye, ne siyaset, ne de başta
TSK ve direnişe geçen demokratik kuruluşlar rahat
nefes alabilir.
Nuh diyor. peygamber demiyor. Rejimi bu aç-
mazların ortasına atan insan, kişisel çıkarlar karşı-
lığı RP'yi ıktidar yaptığı için, bu durumlara geldiği-
mizi kabul edemiyor.
Askerierin "yeni model 'darbe' uygulamalan"nın
özünü içeren "dışandan baskılarda sonuç vermez-
se", varacağımız noktayı artık lise öğrencileri -da-
hi- çaktı.
RP'ye karşı çıkanlara Şaıbe'den itiraf: "...Mec-
lis'te TEDAŞ, TOFAŞ -nedense malvartığı komis-
yonunu saymıyor- önergeleri ile ANAP partiyi da-
ğıtacaktı. Onun için bu hükümeti kurduk" diyor.
Bir insan Yüce Divan'dan kurtulmak için RP'ye
yapıştığını ancak böylesine "veciz biçimde" anla-
tabilir.
Türkiye'nin, geleceğimizin en büyük belası Tak-
keli sanılıyor.
Yanlış. Bela sıralamasında:
Şaibe'den büyük yok!
Devrimci-demokrat arkadaşımız
YAMAN
ERDOĞAN'ı
kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.
Unutmayacağız!..
MAKİNA IVIÜHENDİSLERİ
ODASI ANKARA ŞUBE
YÖNETİM KURULU
Sevgili
FİRUZHAN,
seni kaybettik.
Çok üzgünüz.
AİLESİ
Çiçeklerîn ezflmedigi mitingİstanbul Haber Seni» - Miting
öncesinde HADEP. ÖDP ve istan-
bul Emniyet Müdürlüğü'nün or-
taklaşa belirledikleri pankartlar dı-
şında pankart açılmamasına karşın
HADEP'in içindeki bir grup IKDP
lideri Mesut Barzani'nin maketini
yakarak, Kürdistan bayrağı açmak
istedi. Grup ÖDP'liler tarafından
engellendi.
HADEP'liler Bursa, Yalova,
Edirne, Tekirdağ'dan da otobüsler-
le partili getirdi. Mitinge HADEP
Genel Başkan Yardımcısı Sım Sa-
kık ve Ahmet Türk de katıldı.
Sultanahmet buluşmasına gelen
kimi aydmlar arasında şu isimler
bulunuyor:
Ataol Behramoğlu, Sevinç Erata-
lay, Can Dündar, Orhan Aydın, Ay-
dın Ilgaz, Suna Aras, Fatih Altayu,
Tank Akan, Rutkay Aziz. .\ksn Bir-
dal. Ercan Kanar. Genco Erkal,
Metin Akpınar, İlyas Salman, Cez-
mi Baskın, Ragıp Zarakolu, Ayşe
Zarakolu.
Emniyetin onayladığı ve kürsü-
den atılan sloganlar ise şöyleydi:
"Ne istiyoruz, özgürlük; ne zaman,
hemen şimdi", "Ne istiyomz, banş;
ne zaman. hemen şimdi; yaşasın öz-
gürlük dayamşma", "Susma sus-
tukça sıra sana gelecek", "Çeteler
halka hesap verecek", "Ne RE-
FAHYOL, ne hazıroP, "Çeteler de-
giL,firetenleryönetsin", "Ne şeriat
ne darbe; çözüm halkın elinde" ve
"Yaşasın halklann kardeşliğL"
Meydana saat 11.00'den itibaren
5 ayn noktadan girişler yapıldı.
Trakya'dan gelenler Sahilyolu'nda
buluşup meydana Sirkeci-Gülhane
Parkı yönünden çıktılar, Anadolu
yakasından gelenler Divanyolu ve
Yerebatan caddelerinden giriş ya-
ptılar; Avnıpa yakasından gelenler
de Çarşıkapı-Çemberlitaş yolunu
kullandılar.
Meydana giriş noktalannda sıkı
aramlar yapıldı. Sokak aralannda
emniyetin çok sayıda panzer, ak-
rep ve panter araçlanyla havada po-
lis helikopteri yer alırken, miting
boyunca 12 ambulans, 30 sağlık
personeli, 1 itfaiye arabası hazır
bulundu. Yerebatan Sarnıcı'nın ya-
nında kurulan canlı yayın sistemiy-
le ise Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'ne canlı yayın yapıldı. Mitingi
istanbul Emniyet Müdüryardımcı-
lan Mehmet Çağlar, Atilla Çınar
da meydana gelerek izledi.
ÖDP ve HADEP'liler tarafından
kürsünün etrafında oluşturulan gü-
venlik zincirinde kadmlann da bu-
lunması dikkat çekti.
Mitingin ilk saatlerinden itiba-
ren meydanda sürekli olarak sessız
bir "HADEP-ÖDP" gerginliği his-
sedildi. ÖDP'nın sloganlanna HA-
DEP'liler, HADEP'inkilere de
ÖDP'liler katılmadı. HADEP'li
yetkililer mitingi ortaklaşa düzen-
lediklerini, bu miting için Bey-
koz'da gerçekleştirecekleri "3. ku-
ruluş şenliğPni iptal ettiklerini be-
lirterek, ancak ÖDP'lilerin kendi-
lennı bir destekJeyici parti olarak
tanıtmalanndan şikâyet ettiler.
ÖDP'liler ise bu mitingin ev sahi-
binin ÖDP olduğunun altını çizdi-
ler. Miting sırasında polis helikop-
teri alan üzerinden geçerken, katı-
lımcılarhelikopten ıslık ve "Yuh"
sesleriyle protesto ettiler. Halence-
zaevinde tutuklu bulunan sanatçı
Şanar Yurdatapan da meydanda
alkışlarla anıldı.
ÖDP'nin afişleme için yaklaşık
450 milyon liralık harcama yaptığı
bildirildi. ÖDP'nın miting alanın-
da da güvenlik için 500 partiliyi
görevlendirdigi kaydedildı.
ÖDP yetkilileri, miting sırasında
çevreye zarar verilmemesine özen
gösterildiğine dikkat çekerek her
ezilen çiçeğin yerine aynı gün içe-
risinde yeni bir çiçek dikileceğini
ifade ettiler.
ÖDP'nin bez şapkalan alanda
200 bin liraya satılırken, çuvallar-
la meydana getirilen "Şapka,zınl-
ü.ayna'" üçlüsü de 50 bin liraya çok
sayıda alıcı buldu.
İZLENİMLER
'Tarih de hiziz, demokrasi de...'
OKTAY EKİNCİ
ÖDP'nin güçlü ses düzeniyle donatılmış mi-
ting kürsüsü "Bab-ı Hümayun" Caddesi'nin
önünde duruyor. Kürsüden bakınca sağ tarafta
III. Murad'ın, II. SeKm'in ve III. Mehmed'in tür-
beleri kalabalıktan görünmüyor. Ama hemen ar-
kadaki AyasofVu, her zamanİci görkemiyle gök-
lere yükseliyor. Karşıda, tarihi Divanyolu Cad-
desi'nin hemen köşesinde, bir zamanlar tstan-
bul'un dünyanın merkezi olduğunu simgeleyen
"Minelyum" taşı var. Polislerden görünmüyor,
ama bütün yollar yıne ona ulaşıyor.
Miting meydanının solunda. şimdi Kültür Ba-
kanlığı'nın el yapımı Anadolu halılan için de sa-
tış yeri olarak kiıllandığı Haseki Hamamı. He-
men karşısında Abdurrahman Şami TekkesL O-
nun az ilerisinde Cedid Mehmet Efendi Medre-
sesl Ve havuzîu parkın arkasında altı minaresiy-
le İstanbul siluetinin gözbebeği ve meydana adı-
nı da veren Sultanahmed Camisi...
Işte böylesine bir meydanda, 2700 yıllık ta-
rihsel geçmiş içinde kimbilirkaçıncı kezbirara-
ya gelen İstanbullular. aralanna diğer kentlerden
koşup gelenleri de almışlar, "Tarih debiziz" di-
yorlar, "demokrasi de". Ardından ise binlerce,
belki de onbinlerce kişinin o andaki ortak duy-
gularını kürsünün hemen arkasındaki tarihi Sul-
tanahmet Cezaevi'nin otel yapılsa bile unutma-
yacağı anılanna hep birağızdan eklıyorlar: "Ne
şeriat, ne darbe!.. Sadece demokratik ve özgür
Türki>e_."
Doğrusunu isterseniz, geçenlerde imam-hatip
okullannın kapatılmaması ıçın aynı yerde yapı-
lan mitingdeki "tahribattan" sonra Rehberler
DerneğJ'nin dile getirdiği "Suttanahmet bu tür
gösterilere kapaölsın" düşüncesı bana da sıcak
gelmişti. Ne var ki şimdi Özgürlük \« Dayanış-
ma Partisi'nin (ÖDP) çağnsına uyarak tarihi
meydanı dolduran aydınlık ınsanlann yarattığı
"uygarhğı
T
' görünce, düşüncemi değiştiriyorum.
Kürsüde konuşan ÖDP görevlisi diyor ki: "Bu
ülkenin tarihsd yapılannın, doğasının. ağaçlaruı
ve çiçeklerin sahibi biziy; onlan koruyarak de-
mokrasimizi kuracağız™'' Tarihi ve doğayı yağ-
malayarak varlıklanna varlık katan "çetelere"
karşı yıllardır sanatı ve kültürüyle savaşan ak sa-
kallı Genco Erkal da coşkûyla okuduğu Nâzun
şiirlerinindizeleri arasında diyor ki: "Kanunlar
hem \ar, hem yok... Kimine var, kimine yok..."
Istanbul'un tarihi. bir anlamda Sultanah-
met'teki mitingler tarihıdir. Bizans ve Osmanlı
dönemlerinde bu meydanı çevreleyen yapılar,
sayısız toplantılara tanık oldular. 20. vüzyılın
ise belki de en önemli ilk mitingleri, İzmir'ın
empervalist güçlenn desteğiyle Yunan ordusu
tarafından işgal edilmesi üzerine. 1919 ve 1920
yıllanndaki dört büyük protesto gösterisiydi. Bu
mitinglerden birinde de Hamdullah Suphi (Tan-
növer). Mehmed Emin (Yurdakul) ve Halide
Edip( Adıvar) gibi, dönemin aydınlannca hazır-
lanan bir "muhûra" yine dönemin Osmanlı hü-
kümetine verilerek "ülkenin işgalci çeteierden
kurtanhnası" istenmişti...
Şimdi de 20. yüzyılın sonlanna doğru, a^jıı
meydanı "benzer duygularla" dolduran bu il-
kenin her yaştan aydınlan, yine benzer istekle-
rini dile getirdiler. Ama bu kez "muhatap" hü-
kümet değil, toplumun kendisiydi. Çünkü çete-
ierden annmış bir Türkiye için tek güvence. ka-
ranlığa karşı milyonlarca mum yakmış bir hal-
kın artık "yeter" demesiydi...
ÖDP'nin Sultanahmet mitingine kaülanlar "Susuriuk zmltısı' ve a>nalarla protesto gösterileri yapblar. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Görkeııdi demokrasi mitingî
I Baştarafı 1. Sayfada
sında bulundular.
ÖDPnin "Ne REFAHYOL ne
hazır ol" mitingi dün geniş bir ka-
tılımla gerçekleştirihrken Sulta-
nahmet Meydanı "Çeteler halka
hesap verecek", "Çetelere, savaşa,
özelleştirmeye, darbe>e, din devle-
tine karşı emekçilerin birliği, halk-
lann kardeşliği" ve "Operasyona,
yeni koruculuğa hayır" afişleriyle
donatıldı. "Susurlukzmltısı" ve ay-
nalann ışığının yükseldiği miting
alanında sık sık "Dünya yerinden
oynar, Meclis'ten adam çıksa",
"Yaşasın halklann kardeşliği*",
"Savaşı durdurduk. çeteierden kur-
tulduk" ve "Çeteler Meclis'te, öğ-
rendler hapiste" sloganlan atıldı.
Sabahın erken saatlerinden itı-
baren dolmaya başlayan meydana
mitingin başlama saati olarak belir-
lenen saat 13.00'te hâlâ gelenlerin
olması nedeniyle miting ancak sa-
at 14.00'te sanatçı Genco Erkal'ın
Nâzun Hikmet'ten okuduğu şiirler-
le başladı. Mezopotamya Kültür
Merkezi'nin Çocuk Korosu'nun
söylediği Kürtçe şarkmın ardından
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras,
H.A.DEP Genel Başkanı Murat
Bozlak, DlSK Genel Sekreten Ke-
mal Da>sal, KESK Genel Başkanı
Siyami Erdem ve kürsüde konuşma
yapacak olan gazeteci Can Dün-
dar kürsüye çıkarak katılanlan se-
lamladı. Devrim şehitleri anısına
bir dakikalık alkışlı saygı duruşun-
da bulunulmasından sonra söz alan
Ufuk Uras. "Bu meydana bizden
önce çeteciler, şeriatçılar geldi. Bu-
rayı pislettikr. Biz o pisliği süpür-
meyc geldik" dedi. Sultanahmet
Meydanfnın diğer bir adının da
"At Meydanı" olduğunu anımsa-
tan Uras, onbeş gün önce DYP'li-
lerin ve RP'lilerin meydanda atıp
tutuklanm, at koşturduklannı söy-
ledi. Uras, Cumhuriyet tarihinde
şimdiye kadar pisliklerin örtülme-
si için ilk kez bir hükümet kuruldu-
ğunu vurgulayarak, "Burası sizin
babanızın çiflÜği mi? Bizi neden hiç
hesaba katmadınız? Arap Emirlik-
leri'ne kaçsanız bile peşinia bırak-
ma>'acağız" diye konuştu.
Hafta içinde ünıversitelerde çı-
kan olaylara da değinen Uras, Içiş-
leri Bakanı Meral AkşenerM kaste-
derek şöyle konuştu:
"Sen kimsin? Çocuklanmızı
kurşunlatıp. coplatmaya ne hakkın
var? Bu ne cüret?" Konuşması sı-
rasında alanın HADEP tarafındakı
bir grubun PFCK bayTağı açmak is-
temesi üzerine ise Uras, bayrak in-
dirilmediği takdirde mitingi iptal
edeceğini söyledi. Bu uyandan
sonra bayrak indirilirken Uras,
"Geün kötülükleri sevgryleyeneüm.
GeKn içimizdeki özgür iradeyi ön
plana çıkarahm" çağnsında bulun-
du. HADEP Genel Başkanı Murat
Bozlak ise yaptığı konuşmada.
bundan sonra parlementodaki par-
tilerden bir şey bekJemenin yanlış
olduğunu belirterek, "Iktidan hu*-
sızlann elinden aunahyız" diye ko-
nuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
bir an önce Kuzey Irak'ta başlattı-
ğı operasyonu durdurmasını iste-
yen Bozlak, kimsenın bu operasyo-
na tepki göstermemesıni de anlaya-
madığını dile getirdi. DlSK Genel
Sekreteri Kemal Baysal da yaptığı
konuşmada "REFAHYOUdan
kurtulmak için darbe özleyenlerin
tuzağmadüşmemekgerekir" dedi.
TankJann. şeriatın ayak seslerine
karşı burada toplandıklannı anla-
tan KESK Genel Başkanı Siyami
Erdem parlamentoda Murat Boz-
lak'lar, Ufuk Uras'lar olmadığı için
çözüm üretemediğini söyledi. Sul-
tanahmet Meydam'nda toplanan
insanlann siyasete ağırlığını koy-
duğu zaman Türkiye de çok şeyle-
rin değişeceğini ifade eden Can
Dündar ise bu ülkede demokrasi
isteyenlerin yahnz olmadığını be-
lirtti.
Konuşmalar sırasında HADEP'li
bir grubun PKK ba>Tağını çıkara-
rak sallaması miting alanında ger-
ginlik yaratırken, HADEP'li yöne-
ticiler bu grubu sık sık uyarmak
zorunda kaldı. Konuşmalann ar-
dından olaysız bir şekılde dağılan
mitinge katılanlar Sultanahmet
Meydam'nda topladıklan çöplerin
üzerine "REFAHYOL çöplüğü"
yazdılar.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada ;
nu belli ne başı...
Taze bir şeyler aramak üzere kartlar yeniden ka-
nlıyor...
Bugün olağanüstü Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) var.
Şûra arifesi, Genelkurmay Başkanı Orgeheral Ka-
radayı, Başbakan Erbakan la önceki gün görüş-
tü.
Erbakan'ın girişteki değerlendirmesi şuydu:
- Hükümetimiz her zaman ordumuzun hizmetin-
dedir...
Giriş taksimi böyleydi ama, içeride 2 saat 15 da-
kika sadece hangi konularda hizmet edilecegi ko-
nuşulmamış olmalı. Karşılıklı uyum mu vardı, oyum
mu vardı; yorumu okura bırakalım.
Erbakan, başkanhğını yapacağı olağanüstü YAŞ
toplantısını, kendisine Genelkurmay'dan iletilen
kuryeyleöğrendi...
Bir başbakan kendi başkanlığındaki toplantıyı
böyle öğrenirse yapacağı iki şey var:
- Hayır, başkan bensem buna ben karar veririm,
önce konuşmalıydık...
- Madem ki ben edilgen duruma sokuluyorum,
çekiliyorum...
Ikisini de yapmıyor. Ne kalıp iktidar olabiliyor ne
çekilip gidebiliyor. l
Erbakan'ın bugün atacağı daha sonra inkâr ede-'
ceği imzaya, parti içi ilk yorum RP Genel Başkan
Yardımcısı Rıza Ulucak'tan geldi:
"Göreve son verme gibi karahann olacağından
söz ediliyor. Ordu birdisiplin içinde olmalıdır. Ama
insanlara zulmederek biryere vanlmaz."
Bu karariarın altına Erbakan yine imza atacak.
Geçen sefer de öyle olmuştu. Bu ne imza külliyatı,
bu ne zulüm edebiyatı...
Haftanın başındaki YAŞ'ın ardından sonunda da
31 mayısta Milli Güvenlik Kurulu var. İki ucun ara-
sında çok yoğun siyasi kulis dönecek.
Çillerler'in tilkileri...
Çiller, önceki gün 53 yaşından 52 yaşına girdi.
Çillerler hafta sonunu tilkileriyle birlikte geçirdi.
Çiller ve azalan çevresinden gürül gürül akan ha-
berlere göre plan şu:
- Bugün Erbakan'la Çiller arasında baş başa ya
da heyet heyete görüşme. Kızımıza başbakanlığı is-
teme. Olmazsa yumruğu cama vurup çıkma...
- Salı günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin tek kurtarı-
cısı takımlannı giyip Bakanlar Kurulu'nu toplama...
Orada, MGK kararlarının anlam ve önemi üzerine
iki ciltlik tarihi bir konuşma yapma...
- Çarşamba günü, önce parti grubunu ardından
genel idare kurulunu (GİK) toplama... Burada top-
lama çıkaımayapıpcdwuma bakma. .-
Duruma batrç, keSçışi da içerebilir ama^ 6en Çil-
ler'den bir "son dakika numarası" bekliyorum. DYP
içinde kalan milletvekillerı kapalı kapılar ardında
söylediklerini şimdi, açık mikrofonlar önünde söy-
lüyorlar.
Bir yarıştır gidiyor: ;
- Bu hükümeti ben yıkanm... [
"Hayır ben yıkanm..." ;
- Ne münasebet haddini bil. Ben kurdumsa, ben'
yıkanm...
"Asıl sen haddini bil. Bizpartinin direğiyiz, neya-
pılması gerektiğine biz karar veririz..."
DYP içindeki kaynama, doğal olarak beraberin-
de buharlaşmayı da getiriyor. llhan Aküzüm'ün ay-
nlmasıyla buharlaşan milletvekili sayısı 41 oldu. Bu-
günden başlayarak yeni istifalar da söz konusu ola-,
bilir.
Necmettin Cevheri nin, parti içinde ne kadar
cevheri kaldı?
Yanıtı aranan bir başka soru da bu. Zira, DYP'de
ağırtop sözü, biraz delege tabanına dayalıydı. Çil-
ler ailesi tabanı yeniden örerken acaba Cevheri'nin
istemleri ön planda oldu mu?
Sanmıyoruz... '•
Gerçekçi olmak gerekirse, bu hafta olacaklan ön-
görmek için tüm olasılıkları sıralayıp, "bunlardan
biri" demek gerekiyor.
Gelişmelerin odağında DYP var. ;
Daha önce Çiller'i en iyi ben "yıka"nm diyenler,
şimdi Çiller'i ben "yık'anm diyorlar...
Ikisi de "yıkanm"... ;
Hey güzel Türkçe... Her şeyi ne güzel anlatıyor-
1
sun...
BODRUM TURGUTREİS'TE
DENİZ KENARI
Özel Plaj, Yarı Olimpik Havuz, Restaurant, Bar
Market, Möbleli
4 KİŞİLİK APARTLAR
Günlük: 3.300.000.- TL
ODAKTATİLKÖYÜ
(0.212) 587 42 31 - 58744 39
Halk ve ozan dostu
Sevgili
MUSTAFA
EKMEKÇİ'nin
ailesine, dostlanna, Cumhuriyet Gazetesi
ve okurlanna başsağlığı dileriz.
AŞIK YTYSEL KÜLTÜR DERNEĞI
ANK4RA ASLİYE11HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo:996'920Es.
Davacı Güler Çebi vekıli tarafından davalılar Ö. Faruk Çebı
aleyhine açıian boşanma davasının yapılan yargılamasında ven-
len ara karan gereğıne Davalılardan Ö Faruk Çebı'ye çıkanlan
davetıye. bıla ikrrial ıade edılmış zabıta tahkıkatında da adresı
meçhul kaldığından dava dilekçesımn ve duruşma gününün ıla-
nen tebliğine karar verilmış olup, bu dava ile ilgıli ıbraz etmek ıs-
tedığınız belgelen. duruşmanın bırakıldığı 3.7 1997 günû saat
10.00'a kadar göndermenız \eva bır vekıl tarafından kendınızı
kendınızı temsıl ettırmedığınız takdirde 7201 sayılı TYnın 28.
29. vedevamı maddelen ile HUMK'nın 213 377 maddelen ge-
reğınce yargılamamn yokluğunuzda yapılacağı ve hûkûm venle-
cegi dava dılekçesı ve duruşma gûnü yerine kaim olmak ûzere ıla-
nen du>ıırulur 21 5 1997 Basırr 22321