Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 MAYIS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Ekmek zammı
kapıda
• Ekonomi Servisi-
Ekmek maliyetlerinin
arttıginı bahane eden
finncılar. bugün Esnaf ve
Sanatkârlar Odalan
Birliği'ne225 gram
ekmeğin 20 bın liradan 25
bin liraya çıkanlması için
başvuruda bulunacaklar.
Fiyat artışı için gerekli
olan hazırlıklann
tamamlanamaması halinde
başvurunun pazartesi
gününe kalacagını
söyleyen Istanbul
Finncılar Odası Başkanı
Fahri Özer, zammın artan
maliyetler karşısında
kaçınılmaz olduğunu ileri
sürerek, "Üretici ve
spekülatörler. buğday
taban fiyatının
açıklanmasını bekliyorlar.
Un fiyatlan 15 gün daha
yükselmeye devam
edecek" dıye konuştu.
Istanbul Esnaf ve
Sanatkârlan Odalan
Birliği Genel Sekreteri
Hasan Pehlivan, "Oda bir
başvurusunu yapsın.
Karan sonra vereceğiz"
dedi.
Merrrll Lynch'ten
özel sektöre övgii
• Ekonomi Servisi -
Amerika'nın en büyük
yatınm danışmanlığı
şirketlerinden biri olan
Merrill Lynch
eşbaşkanlanndan Bouglaf
Johnson, Türk Amerikan
lşadamlan Deraeği'nin
düzenlediği bir
konferansta, Türkiye'nin
risk puanının yüksek
olduğunu ve risk
minimizasyonunun
yeterince
uygulanamadığını dile
getirdi. Faiz oranlannın
yüksekliğine de değinen
Johnson, yine de özel
sektörün dinamızmini
kamu sektörüne tercih
ettiklerini söyledi. Para
piyasalannda dolar, yen
ve markın durumlarını
değerlendiren Johnson. bu
tür değerlendirmelerde
artılar ve eksiler
olamayacağını, ancak
eldeki verilerin
yorumlanarak dünya
piyasalanna ilişkin
stratejilerin
belirlenebileceğini
söyledi.
;
Dövîzzedelere
yasa önerisi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP. bankalardan
dövize endeksli konut
kredisi alan. ancak
kurlardaki hızlı artış
nedeniyle ödeme güçlüğü
çekenler için yasa önerisi
hazırladı. 5 Nisan
1994'ten önce kredi
alanlan kapsayan öneriye
göre. dövizzedelere 6 yıl
vadeli. yüzde 50 basit
faizli olmak üzere 3.5
milyar liraya kadar kredi
verilebilecek.
Tütün üreticisi
alıma isyan etti
• BATMAN
(Cumhuriyet) - 25
mayisa kadar devam
edecek olan tütün
alımlanndaki TEKEL'in
fıyat politikası üreticileri
kjzdınyor. Tütünde
ortalama fiyatın oldukça
düşük kaldığını ileri süren
üreticilere karşı, TEKEL
yetkilileri ellerindeki
ölçülere göre en iyi fiyatı
verdiklerini söylüyorlar.
Tütün alımlannın
hızlandınldığını belirten
üreticiler. alımlann hızlı
gitmesi ve ödemelerin
süratli yapılmasına
sevindiklerini. ancak
fiyatlardan memnun
olmadıklannı belirttiler.
Çimentoda
'uzlaşma' yok
• ADANA (Cumhuriyet
Giiney tlleri Bürosu) -
Çimento üreticileriyle
tüketici gruplar arasmdaki
"uzlaşma süresi" dün
sona erdi. Türkkent ve
Bölge Dayanışma
Birliği'nce çimento
üreticilerine tanınan
uzlaşma süresinde hiçbir
üreticinin görüşmeye
yanaşmaması üzerine
'boykotun' kapısı açıldı.
Bugün Adana'da bir araya
gelecek Türkkent üyeleri
ve BDB Grubu "süresiz
boykof'un tarihini
belirleyecekler.
DÜZELTME
Önceki gün 6. sayfada yer
alan "Vakıf Leasing'de
toplu değişiklik" başlıkh
haberde Vakıf Deniz
Leasing'in adı bir dizgi
hatası sonucu Vakıf
Leasing olarak çıkmıştır.
Düzeltiriz.
12 termik santral için açılan ihale Doğan Holding'le Medya Holding'i karşı karşıya getirdi
Santraüar için medya savaşı
YORUM
ÖZTtN AKGÜÇ
• Dinç Bilgin'e bağlı Medya Holding ile Aydın
Doğan'a bağlı Doğan Holding, ihale öncesinde arka
arkaya sempozyumlar düzenleyerek eneıjide
özelleştirmenin önemi konusunda yaymlar yaptı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- 12 termik santral
için açılan ihalede, iki büyük
basın grubunu oluşturan Dinç
Bilgin'e bağlı Medya Holding
ile Aydın Doğan'a bağlı
Doğan Holding çarpışacak.
Basın sektöründe de pazarı
önemli ölçüde elinde
bulunduran iki medya grubu.
ihale öncesinde arka arkaya
sempozyumlar düzenleyerek
eneıjide özelleştirmenin önemi
konusunda yayınlaryaptılar.
Çukurova Elektrik AŞ'nin de
Uzan grubunun denetiminde
bulunduğuna dikkat çekilirken,
yüksek nakit para akışı ve
yüksek kârlılığın etkisiyle
basında "santral sahibi
ohna" yanşı başladığına işaret
edildi. Rekabet Kurulu
Başkanı Aydın Ayaydın,
Cumhurivet'in sorulannı
yanıtlarken. medya gruplannın
santral ihalelerine girmesi
konusunda herhangi bir işlem
yapamayacağını vurguladı.
Ayaydın. basın sektöründeki
tekel veya kartelleşme
konusunun da ayn yasalarla
düzenlendiğini. bu yönde de
bir işlem haklannın
bulunmadığını kaydetti.
Ihaleye teklif veren
şirketlerde. ihale sonucunda
oluşacak şirket oluşumu
konusunda bir tekel-kartel
incelemesi vapılması
gerektığini belirten AN aydın.
"Ancak bizim tebliğlerimiz,
yönetmeliklerimiz çıkmadı.
Bu nedenle ihale sonucu için
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Tüketici ve Rekabetin
Korunması Genel
Müdürlüğü'nden görüş
alınması gerekiyor" dedi.
'Haksız rekabet
görevimiz değir
Ayavdın. ihalede, medya
gruplannın basından gelen
güçlerini kullanacaklan
yönündeki endişe konusunda
da. "haksız rekabet"
konusunun da kurullannın
görevi içinde yer almadığı
savunmasını vaptı.
12 termik santralın işletme
haklannın 20 yıllığma devrine
ilişkin ihalede, Medya Holding
ve Doğan Holding de teklif
verdi. Medya Holding
Ambarlı Doğalgaz Santrah
için. Doğan Holding de
Orhaneli ve Hamitabad termik
santrallan ile Ambarlı
Doğalgaz Santrah için teklif
verdi. Doğan Holding aynı
zamanda elektrik dağıtım
şebekelen için de teklif
vermişti. Dağıtım şebekeleri
için. halen Çukurova Elektrik
AŞ'yi elinde bulunduran
Interstar'ın da sahibi Uzan
grubuna ait Rumeli Holding de
öneri getirdi.
Devlet Bakanı Ufuk Söylemez Washington'dan New York'a geçti
IMF radikal reçete istedi
FUAT KOZLUKLU
VVASHINGTON - Uluslararası Para Fonu
ve Dünya Bankası yönetimlerinden REFAH-
YOL'a "kredi desteği" isteyen Devlet Baka-
nı Ufuk Söylemez, "Her şeyin başı istikrar.
Türkiye siyasi istikrara kavuşmadan bir
anlaşma yapmamız zor" cevabını aldı.
"Bahar Döncmi Yarıyıl Toplantıları"
için geçen hafta sonundan beri VVashington'da
bulunan Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, temas-
lannı tamamlayarak iş ve finans dünyasının
kalbinin attığı New York'a geçti.
Devlet Bakanı Washington'daki son gü-
nünde. IMF Başkanı Michel Camdessus ile
görüştü. Söylemez-Camdessus görüşmesine
ilişkin IMF'den resmı bir açıklama yapılma-
dı. Görüşmede bulunan bir kaynak ise. Cum-
huriyefe, IMF Başkanı'nın REFAHYOL hü-
kümetinin Devlet Bakanı'na. "Ekonomisi
riskli ülkeler arasında yer alan Türkiye'nin
siyasi istikrarsızlığından ABD'deki bütün
çevrelerin kaygılandığını vurguladı" dedi.
IMF Başkanı Michel Camdessus. Türkiye
için sosyal güvenlik reformlan. tanmsal bir-
liklerin özerkleşmesi ve vergi sorununun aşıl-
masının öncelikli konular olduğunu bildirdi.
Camdessus, tüm bunların başında da. enflas-
yonun aşağı çekilmesi ve radikal reçeteler içe-
ren kısa bir ekonomik istikrar programının
geldığini söyledi. IMF Başkam'nın. Söyle-
mez"le görüşme sırasında. gevşek para poli-
tikalan ve mali polıtikalar ile sürekli enflas-
yon yüzünden. Türk ekonomisinin "riskli gö-
rünümden kurtulamadığım" hatırlattığı da
kaydedildi.
Devlet Bakanı Söylemez, IMF Icra Direk-
törü Willi Kikens'in haziran ayında Türkiye'ye
geleceğini de bildirdi.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği kapsamında yapılan enerji konferansında doğalgaz boru hattı konuşuldu.
Avrupa'nın KEİ'ye desteğinin nedeni petrol ve doğalgaza dayanıyor
Hazar bölgesi 6
Yeni Ortadoğu'
FtLİZ GÜMLŞ
Hazar Bölgesi. petrol ve doğalgaz rezerv-
lerinin önemi nedeniyle "Yeni Ortadoğu"
olarak tanımlanıyor. Karadeniz Ekonomik
tşbirliği'ne üye ülkelerin yanı sıra, Avrupa Bir-
liği'nin de "destek" vermesinin ardında. 'li-
beralizasyon'a geçişle birlikte, Hazar bölge-
sindeki petrol ve doğalgazın Avrupa'ya ak-
tanmı yatıyor.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in. sö-
zünü ettiği KEt'ye "Avrupa desteği"nin.
KEt ülkelerinin "geleceğin enerjisi" bakı-
mından taşıdığı önemden kaynaklandığı yo-
rumu yapılıyor. Avrupa ve KEl bölgesinin du-
yacağı enerji ihtiyacı bakımından Hazar böl-
gesindeki doğalgaza "geleceğin enerji kay-
nağı" olarak bakılıyor. "KEl İş ve Yatınm
İmkânları" konferansında görüştüğümüz
işadamlan, "Enerji" konuluoturum sonra-
sında yaptıklan değerlendirmede. Avrupa ya-
tınm bankalannın ve hükümetlerinin KEİ ül-
kelerinde konferans sırasında verdikleri des-
tek sözünün arkasında da bölgedeki doğal-
gazın KEt ülkelerinden Avrupa'ya taşınma-
sı'nın önemli rol oynadığını ifade ettiler.
AIOC Genel Müdürü Jav Pearson, bu böl-
gedeki doğalgazın ve petrolün önemıne atıf-
ta bulunarak. "Birçokları Hazar Bölgesi'ne
'Yeni Ortadoğu' diyor" diye konuştu.
Enerji konulu konferansta yaptığı konuş-
mada Gazproom Genel Müdürü Rem Vyak-
hirev, Rusya'nın gaz rezerv leri açısından dün-
yada birinci sırada geldiğini belirterek tüm
rezervın yüzde 27"sinin Rusya sınırlan içe-
risinde bulunduğunu bildirdi. Rezunenko.
Avrupa'nın 2000 yılında 630 milyar metre-
küpgazaihtiyaçduyacağınıbelirtti. Rezunen-
ko. Batı ve Doğu Avrupa'ya KEl ülkelerin-
den doğalgaz taşınması için projeler ürettik-
lerini anlattı.
Yüzde 25
Tekel
ürünlerine
zam yapıldı
Haber Merkezi -Bayramdan
sonra akaryakıt. demir. kâğıt
ve tüpgaza yapılan zamdan
sonra Tekel ürünlerinin
fiyatlan da arttırıldı. Denk
bütçe vaatlerini
tutturamayan. IMF ile
yapacağı anlaşma öncesi
tüketimin kısılması
yönündeki koşullan
uygulamaya sokan hükümet.
Tekel'in ürettiği ve ithal
ettiği ürünlerin fiyatlanna
bugünden geçerli olmak
üzere ortalama yüzde 25
oranında zam yaptı.
Konuyla ılgili olarak
Tekel'den yapılan yazılı
açıklamada. geçen yıl aralık
ayında yapılan fiyat
ayarlamasından sonra geçen
zaman içinde döv iz
kurlannda önemli
değışmeler olduğu ve üretim
maliyetlerinin arrtıgı
belirtildi. Açıklamada,
önümüzdeki günlerde
imzalanacak toplu iş
sözleşmesinin. maliyetleri
daha da arttıracağı
kaydedilerek fiyat artışının
kaçınılmaz olduğu bildirildi.
Buna göre Tekel ürünlerinin
yeni satış fiyatlan şöyle
oluştu: l'zun Maltcpe.
Samsun. Yeni Harman60
bin lira. Kısa Maltepe.
Samsun 50 bin lira. Tekel
2000 (Uzun) BObinlıra,
Tekei 2001 (Uzun) 90 bin
lira. Sade Bafra 22 bin lira.
Birinci (68 milimetre) 18
bin lira, 70 cl Yeni Rakı 650
bın lira. 35 cl Yeni Rakı 350
bın lira. 70 cl Ankara
Viski950 bin lira, 75 cl
Gordon Cin 1 milyon 800
bın lira. 50 cl Bira 40 bin
lira, 75 cl Sofra Şarabı 120
bin lira. 35 cl Kalite Şarap
110 bin lira. 75 cl Kalite
Şarap 150 bın lira. 75 cl
Buzbağ Şarap225 bın lira,
kibrit 3 bin lira.
ÇİFTÇİ DOSTU / SADULLAH USUMI
Çay-Kur'a Köstek, Tüccara DestekTRABZON -1996 yılında baş-
layan "yaş çay yaprağı" alım kam-
panyaşının üstünden tam bir yıl
geçti. Önümüzdeki ayın sonuna
doğru 1997 yılı kampanyası açı-
lacak. Ancak, bu kadar uzun sü-
re içinde zaman boşuna harcan-
dı ve geçen yıl yaşanan sıkıntı-
ların hiçbirine çözüm getirilme-
di. Daha doğrusu ılgılenen ol-
madı. Bu arada hükümet, kam-
panya öncesi ve sonrası yaptığı
vaatlerin hepsini unııttu. Şimdi ye-
ni kampanya dönemıne daha
büyük sorunlariagiriyoruz... Unu-
tulmak, bir kenara itilmek, bazı
özel sektör firmaları tarafından
soyulmak Türk çiftçisinin artık
kaderi haline geldi. 17 yıldan be-
ri bu acı kader değişmedi. Bu
yüzden Doğu Karadeniz Bölge-
si'nde yaşayan 2 milyona yakın
çay üreticisi çile çekmeye de-
vam ediyor!..
Doğu Karadeniz; havası, su-
yu, denizi ve manzarası ile bir
dünya cenneti. Ancak, bu cen-
nette yaşayan milyonlarca insa-
nımız beceriksiz, bılgisiz ve tüc-
cardan yana olan hükümetler
yüzünden cehennem hayatı ya-
şıyor. Şu anda Karadeniz yöre-
sinde yaşayan yüz binlerce çay
üreticısınin bir çuval un alacak
mali gücü yok. Bir çoğu en önem-
li ihtiyaçlannı karşılayabilmek için
para bulamıyor.
Karadenizli tembel değil. Ak-
sine çok çalışkan. Gerekirse gün-
de 15 şaat koşturmaktan kaçın-
maz. Üstelik çay ve fındık, Tür-
kiye ve dünya piyasalannda pa-
ra eden bir üründür. Ama, gene
de sıkıntılardan kurtulamaz.
Çünkü, 17 yıldan beri işbaşı-
na gelen hükümetler üreticinin
değil, sanayicinin ve tüccann ya-
nında olmuştur. Üretici yerine
özel sektörü desteklemiştir. Eğer
Turgut
Özal'ın
yarattığı
haya ile
"Özel sektör
gelecek,
kazancımız
artacak"
diye sevinen
üreticiler,
daha sonra
özel
fabrikalara
kaptırdıklan
paralarını
tahsil
edebilmek
için \ıllarca
mahkemc ve
icra
kapılarında
sttründüler.
hükümetler çay üreticisini sene-
den seneye hatırlamasaydı, kre-
di musluklannı tüccar yerine Çay-
Kur'a açsaydı, şimdi çay üreti-
cisinin hiçbir sıkıntısı kalmazdı.
Doğu Karadeniz kalkınırdı. Bü-
yük yatırımlar yapıhrdı. İş saha-
lan açılırdı. Insaniar mutluluktan
adetauçardı. Ama, 1984 yılın-
da çay piyasalarının kapıları özel
sektöre açılınca üreticinin kade-
ri birdenbıre değiştı... O günlere
kadar 45 fabrikası ile eksiksiz
hızmet vermeye çalışan Çay-Kur
dışlandı, parasal destekleri ve
kredileri kesildi. Yüksek faizler-
le borç batağına sürüklendi.
Buna karşılık fabrıka kurmak
ve alım yapmak isteyen özel sek-
tör firmalarına akıl almaz destek
ve krediler sağlandı. Daha doğ-
rusu yaratıldı... Devlet ve hükü-
met yetkilileri özel sektörün rek-
lamını yapmak için her çareye
başvurdu. Bu arada da Çay-
Kur'un alımlarına katı kısıtlama-
largetirıldi.Ve sonuçta Çay-Kur
öksüz bir evlat gibi ortalıkta kal-
dı ve özel sektör bütün çay pi-
yasalanna egemen oldu. Harta.
Çay-Kur öylesine bir alım politı-
kasına zorlandı kı üretici, çayla-
rını özel sektöre vermekten baş-
ka çare bulamadı. Tam bir kar-
gaşa yaşandı.
Zamanın Başbakanı Turgut
Özal ve bakanlar, bu değişiklik-
lerın üreticilerin daha çok kazan-
maları için yapıldığını iddia edı-
yorlardı ama. uygulamada tam
tersi oldu. Üreticiler perişan ol-
dular. Özel sektör firmaları üre-
ticilere yaş çay paralarını aylar-
ca, hatta senelerce ödemedıler.
10 seneden beri hâlâ paralarını
alamamış binlerce üretici var...
Turgut Özal'ın yarattığı hava
ile "Özel sektör gelecek, kazan-
cımızartacak" diye sevinen üre-
ticiler, daha sonra özel fabrika-
lara kaptırdıkları paralarını tahsil
edebilmek için yıllarca mahkeme
ve icra kapılarında süründüler.
Hem çay paraları gitti hem de bir
o kadar mahkeme masraflarına
ve avukatlara harcama yaptılar...
ANAPhükümetinin "çaypiya-
sasını özel sektöre açma" hare-
keti aslında bir yenilik veya ge-
lişme değil, tam bir tuzaktı. Or-
neğin, çayları özel sektöre kay-
dırabilmek için Çay-Kur, hüküme-
tin emri ile çay alımlarına kota
(kontenjan) koydu. Günde de-
kar başına 10 kilodan fazla alım
yaptırılmıyordu.
Halbuki, bazı günler bir dekar
alandan toplanan çay miktarı 15
kıloyu geçiyordu. Yaş çay yap-
rağının ömrü, toplandıktan son-
ra en çok 25 ile 30 saat olduğu
için üreticiler 10 kilodan fazlası-
nı aynı gün içinde özel sektör
fabrikalanna vermek zorunda ka-
lıyordu. Başka çaresi de yoktu.
Ya özel sektöre verecek ya da çö-
peatacaktı. Nitekim, hazırlanan
bu tuzak tuttu ve üretici Çay-
Kur'un almadığı binlerce kilo ça-
yı özel sektöre götürmeye baş-
ladı. Bundan yararlanan fabri-
kalar da çayları üreticinin elin-
den hem çok ucuz fıyatla hem de
bir tek kuruş peşin ödeme yap-
madan alıyordu. Hatta, birçok
firma bono veya çek bile vermi-
yordu. Sadece müsvettelık bir
deftere not almakla yetiniyordu.
Daha da acısı, üreticilere para-
ların ne zaman ödeneceği bile
söylenmiyordu.
Karadenizli tüccar, esnaf, ışçi,
memur, emekli, nakliyeci, sana-
yici ve en önemlisi yüz binlerce
çay üreticisi bu "kara günleri"
unutamadı. Unutması da müm-
kün değildi. Zira, çay üreticisi
parasız kalınca tüm Karadeniz
yöresinin ekonomisi çöktü, bir-
çok insan işsiz ve aç kaldı. O
günlerin sıkıntısı hâlâ sürüyor.
Özel sektörden böylesine bir
darbe yiyen Karadenizli şimdi de
"Çay-Kur'un özelleştlhleceği"
yolunda gelen haberlerden te-
dirgin. Özellikle üreticilerin uy-
kuları kaçıyor. Hemen herkes
kuşkulu bir bekleyiş içinde. Ri-
ze Ziraat Odası Başkanı Muhit-
tinTürüt yakınıyor: "Çaypiya-
sasının kapılan özel sektöre açı-
lırken hiçbir koşul konmadı. Ka-
pasiteleri, sermayeleh, teknolo-
jileri olup olmadığı araştırılmadı.
İsteyen piyasaya girdi ve devlet-
tenistediği kadarkredialdı vebir-
çoğu çay üreticilerini dolandırdı.
Halbuki, piyasaya girenlerden
'garantr alınmış olsaydı, üretici
bu sıkıntıları çekmezdi. Çay-
Kur'un özelleştirilmesine bu ne-
denlerle karşıyım."
Ziraat odalan, kooperatifler
ve üreticiler her vesile ile özelleş-
tirmeye şiddetle karşı olduklannı
açıklıyorlar...
SÜRECEK .
Yılın llk Uç Ayında
Parasal Gelişmeler
REFAHYOL'un sorumsuz, göz boyamaya yöne-
lik ekonomi politikasının bir göstergesi de hızlı pa-
rasal genişleme. Yılın ilk üç ayına ilişkin parasal bü-
yüklükler, bir önceki yılın eş dönemine göre, çok
daha hızlı artış göstemekte, fiyat artışının öngörü-
len sınırlar içinde tutulmasını zorlamaktadır. Yılın
ilk üç ayına ilişkin parasal büyüklüklerdeki geliş-
meler, önceki yılla karşılaştırmalı olarak şöyledir:
• Dolaşıma çıkarılan banknot tutarı (emisyon
hacmi) yılın ilk üç ayında yüzde 15.8 oranında art-
mıştır.
1996 yıl sonunda 382.2 trilyon TL olan emisyon
hacmi, yılın ilk üç ayında yüzde 15.8 oranında ar-
tarak 28 Mart 1997 tarihi itibanyla 442.7 trilyon TL'ye
yükselmiştir. Bir önceki yılın eş döneminde ise
emisyon artışı yüzde 8.2 düzeyinde idi.
• Dar tanımlı para arzı yüzde 20.0 gibi yüksek
oranda artış göstermiştir.
Dolaşımdaki para (emisyon hacmi eksi banka
kasalarındaki para) ile vadesiz ticari mevduat, va-
desiz tasarruf mevduatı ve TCMB'deki serbest
tevdiattan oluşan, ekonomistlerin M1 sembolü ile
gösterdikleri dar tanımlı para arzı, yılın ilk üç ayın-
da yüzde 20.0 oranında artışla 997.6 trilyon TL'ye
yükselmiştir. Bir önceki yılın eş döneminde ise dar
tanımlı para arzında artış yüzde 6.4 düzeyinde idi.
• Geniş tanımlı para arzındaki artış hızı, bir ön-
ceki yıldan daha yüksek olmakla beraber, dar ta-
nımlı para arzından daha yavaştır.
Dar tanımlı para arzına vadeli ticari mevduat, va-
deli tasarruf mevduatı ve 1997 yılında uygulama-
dan kaldınlmakla beraber halen bir kalıntısı bulu-
nan mevduat sertifikalarının eklenmesiyle ulaşı-
lan ve M2 sembolü ile ifade edilen geniş tanımlı
para arzı, yılın ilk üç ayında yüzde 15.4 oranında
artışla 3.232.5 trilyon TL olmuştur. Bir önceki yılın
eş döneminde ise geniş tanımlı para arzındaki ar-
tış, yüzde 13.0 düzeyinde idi.
Yılın ilk üç ayında geniş tanımlı para arzındaki
artış hızının dar tanımlı para arzından daha yavaş
olmasının nedeni, vadeli tasarruf mevduat artış hı-
zının yavaşlamasıdır. Geniş tanımlı para arzının en
önemli öğesini vadeli tasarruf mevduatı oluşturdu-
ğundan, tasarruf mevduatındaki gelişmeler, geniş
tanımlı para arzının yönünü de genellikle belirle-
mektedir.
• Yurtiçi kaynaklı döviztevdiat hesaplarını içe-
ren parasal büyüklük, yüzde 16.5 oranında artmış-
tır.
M2Y sembolü ile gösterilen, geniş tanımlı para
arzının yanı sıra yurtiçi kaynaklı döviz tevdiat he-
saplarını (DTH) da içeren en geniş kapsamlı para-
•sal büyüklük, 1996 yılının ilk üç ayında yüzde 12.0
oranında artış göstermiş iken artış hızı 1996 yılı-
nın ocak-mart döneminde yüzde 15.9'a yükselmiş-
tir. 1997 yılında dıkkati çeken gelişme, yurtiçi kay-
naklı DTH'lerin yeniden hızlı bir artış sürecine gir-
miş olmasıdır. 1996 yılında vadeli tasarruf mevdu-
atı DTH'lerden daha hızlı bir artış göstermişken 1997
yılında gelişmelerin yön değiştirdiği gözlenmekte-
dir. Yılın ilk üç ayında vadeli tasarruf mevduatı ar-
tış hızı yavaşlarken yurtiçi kaynaklı DTH'lerin artış
hızı yükselmiş, yüzde 11.1'den yüzde 16.5'e çık-
mıştır. DTH'lerdeki bu gelişme sonucu, M2Y sem-
bolü ile ifade edilen parasal büyüklük, hafifçe de
olsa geniş tanımlı para arzından daha hızlı artmış-
tır. M2Y'nin 28 Mart 1997 tarihi itibanyla ulaştığı
boyut 6.381.5 trilyon TL'dir. DTH'lerin vadeli tasar-
ruf mevduatından daha hızlı artması. parasal biri-
kim sahiplerinin dövize yönelmelerinin bir göster-
gesini oluşturmaktadır.
• Banka kredilerindeki artış hızı da bir önceki
yıl düzeyinin üstündedir.
Tüm banka kredileri, yılın ilk üç ayında yüzde
25.5 oranında artarak 28 Mart 1997 tarihi itibany-
la 3.701.0 trilyon TL'lik bir boyuta ulaşmıştır. Bir ön-
ceki yılın eş döneminde ise banka kredilerinde ge-
nişleme yüzde 22.6 düzeyinde idi.
Parasal büyüklükler, bir önceki yıldan daha hız-
lı artış göstermektedir. Hızlı parasal genişlemenin
fiyatlar ve döviz kurları üzerindeki etkisi gelecek
aylarda daha belirgın bir şekilde görülecektir. Eko-
nomik istikrardan söz edilmesine karşın, enflasyo-
nu körükleyıci politikalar izlenmekte ve uygulamalar
yapılmaktadır.
METAŞ borçlandırılıyor
Uzanlar'a
sendika tepkisi
MERIH AK
İZMİR - Uzanlar'ın
METAŞ"ta dolarla ürün
satma ısrarı yüzünden. iç
piyasaya satışın büyük
oranda düştüğü bildirildi.
Stokların artması viizün-
den bayram öncesi had-
dehane ile çelikhane üre-
timini durduran ve işçile-
ri ücretli izne çıkaran fab-
rika yönetımi. stokların
eritilmesine uğraşıyor. Çe-
likhane üretıminin dün ye-
niden başladığını belirten
Türk-Metal Sendıkası İz-
mir Şube Başkanı Yılmaz
Turan, METAŞ'm "özel-
leştirmenin yüz karası
bir örnek" olduğunu be-
lirterek "METAŞ'ın içi
boşaltılıyor. Üretse satı-
lıyor METAŞ demiri, bir
nurama. Neden üretmi-
yor? Kimse ses çıkarmı-
yor. Neden çelik üretmi-
yor? Stok dolu. Dolarla
olursa satılır mı?" diye
konuştu.
METAŞ'tal994'tefab-
rikanın İş Bankası'nm
elindeki hisselerinin el-
den çıkarılmasının ardın-
dan başlayan kriz giderek
büyük boyutlara ulaşma-
ya başladı. METAŞ'ın hız-
la Imar Bankası'na borç-
landırıldığı savlan. işçi-
ler arasında huzursuzluk
yaratıyor.
Yılmaz Turan, METAŞ
çalışanlarının en büyük
korkusunun "1990'lara
mı dönüyoruz" sorusu
olduğunu söyledi.
Ergani Çimento9
işçi kıyınıı sürüyor
DÎYARBAKIR (Cumhuriyet) - Uzanlar'a ait Erga-
ni Çimento Fabrikası'nda işçi kıyımına devam ediliyor.
Fabrikayı teslim alır almaz. 60 işçinin işine son veren
Uzanlar, dün de 37 işçiyi işten attılar.
Fabrikadaki işten atılmalann arkasında Çimse Sen-
dikası'nın önemli bir rolü olduğunu öne süren Çimen-
to işçileri, "Bu sendika yöneticilerinden çoğu ^IHP'li.
Bu sendikanın çoğu yöneticisi de MHP'ye üye ve bu
partide sorumluluk almış kişiler. l zanlar'la işçi kı-
yımı bu MHP'li sendikacılarta birlikte gerçekleşiyor"
diye iddiada bulundular.
Sorunlannı anlatmak için dün Ergani ilçe kaymakam-
lığına giden çimento işçileri, burada Diyarbakır ll Vali-
si Emir Durmaz ile de karşılaştılar. Kaymakamhkta iş-
çilerle yaklaşık bir saat görüşen Vali Durmaz. işçilere
sorunlannın çözümü için yardımcı olacağını söyledi.