Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2MAYIS1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
TELEVIZYON 17
Jason'un işi bitiyor
Kanal D 00.40
Jason: Cehenneme
Grt - Jason Goes to
HelkTheFınal
Frıday / Yönetmen:
Adam Marcus /
Senaryo: Dean
Lorey, Jay
Huguely / Görüntü:
William Dill /
Müzık: Harry
Manfredini /
Oyuncular: John D.
LeMay, Kari
Keegan, Kane
Hooder, Steven
Williams/1993
ABD yapımı.
rVServisi- 1980de
Sean S. Cunningham'ın
yarattığı ürkütücü cani Ja-
SOB Voorhees'in yok olu-
şunu müjdeleyen fılm "Ja-
son: Cehenneme Git" (Ja-
son Goes to Hell. The Fınal
Friday). "gore" türüniin
"beylik" kahramanlann-
dan birinın daha beyazper-
deden silınmesıni saglıyor.
Film. bir kadın polısın
yem olarak kullanılıp Ja-
son'm tuzağa düşürülerek
'•öldürülmesiyle"' başlı-
vor Üzerine yüzlerce kur-
şun yağdınlır \e bir bom-
bayla paramparça edılir.
Ama Jason' ın öldürülmesı
bu kadar kola> olmayacak-
tır. Jason'ın ruhu. başka bi-
nne geçip yeniden cinayet-
lerine de\am eder. Onun
asıl ıstegı, eskı "deforme"
görüntüsüne ka\uşmaktır.
Bunun ıçin de "'kendi ka-
nından" bırinı kullanmak
zorundadır ve önünde yal-
nızca üç seçenek v ardır, do-
gallıkla karşısında da onu
engellemey e çalışan insan-
lar..
"Jason: Cehenneme
Git", "Frida> the 13th-
13. Gün" sensınm doku-
zuncu bölümü. Bu kadar
uzun zaman içinde "bizinı
Jason" neler atlattı neler.
Doğrusu atlatmadı ama. bir
sonrakı bölümde yenıden
ayağa kalkıp cinayetlerini
sürdürdü. Jason, bu bölüm-
de de cinayetlerini sürdü-
rüyor, ama sınema ızleyi-
cisınin artık kanıksadığı bu
göriintüler pek etkıli olamı-
yor. Bu tür filmlerin genel
mantığı olan "mantıksız-
Uk". "'Jason: Cehenneme
Git"'te de kendıni gösteri-
vor. Hiçbirolayındogrudü-
rüst bir açıklaması yok. Ya
da arka arkaya gelen görün-
tûler arasında tutarlı bir bağ
yok. Fılm boyunca bilme-
nız gereken tek şey. Jason'ın
yenı bir \iicut için birileri-
nı öldürdüğü \e binlerinin
de onun peşınden gıderek
onu yok etmeye çalıştıgı-
dır. Bu minvalde giden öy-
künün bence tek ly i yanı fi-
nal sahnesı. Klışeîerle yük-
lü. bildik imlemelerle sü-
ren fılm. enfes bir mizah
aniayışı. keskm bir zekânın
ürünü olan son sahnede he-
defı buluyor... "Jason: Ce-
henneme Git". vıllar yılı
kuşakları korkutma görevi
üstlenen bir "kahra-
man"ın arkasından agıt
yakmak. saygı duruşunda
bulunmak için izlenebilir...
Özgentürk'ün filmi birçok festivalden ödülle dönmüştü
Ağahğa başkalcbrmak
Tl'RHAN GÜRKAN
Doğu Anadolunun bir köyünde, gele-
neklere göre küçük bir çocukla evlendi-
rilen genç birköylü kızının yasak aşk öy-
küsü. Yargıç Necati Haksunun "Kut-
sal Ceza" romanından Onat Kutlar'ın
senaryolaştınp. Ali Özgentürk'ün yö-
nettiği "HazaP'da. geri kalmış bir or-
tamda agalık düzeninin tutsak ertiği insan-
lann yaşamıyla, bunlann şeyhlerle sava-
şımı anlatılırken çağdışı kör inanç düze-
ninin de eleştirisi yapılıyor. Çarpıcı sıne-
ma diline \e destansı bir yapıya sahip
olan "Hazal," insan ilişkilerinin bırmo-
zaik gibi işlendigi, toprak sorunu ve yol
yapımı gibi olgulann yeraldıgı. halk söy-
lencelerinın. Dogu halk masallannın iz-
lerini taşıyan. ağalığa karşı bir başkaldı-
n sımgesi. Fransa'da Prades Şenlıgı. Is-
panya'da San Sebastıan Şenliği. Lahey
Film Şenliği büyük ödüllenyle. Vlenhe-
im Festivali Altın Düka Ödülü. 18. An-
talya Film Şenliği yardımcı oyuncu (Çe-
tinkaya) ödülü kazandı.
. ı.Macdin'indagköyünün.gÜzeJluzıHa-v
atv 16.25
Hazal / Yönetmen: Ali Özgentürk /
Senaryo: Onat Kutlar/ Yapıt:
Necati Haksun / Görüntü:
Muzaffer Turan / Müzık: Zürfü
Livaneli / Oyuncular: Türkân
Şoray, Talat Bulut, Meral
Çetinkaya, Harun Yeşilyurt,
Keriman Ulusoy, Hüseyin
Peyda /1979, Umut Film.
zal (Şoray). kocası Beşir'in ölümü üze-
nne, başlık parası ıçin onun 10 yaşında-
kı kardeşi Ömer'le (Yeşilyurt) evlendı-
nlir. Oysa Hazal'ın gönlü. agayla çatışan
yoksul delikanlı Emın'dedir (Bulut). Kar-
deş gözüyle baktığı çocuk yaştaki koca-
sına karşın Hazal. Emın'le yasak aşkını
sürdürür. Törelere göre bağışlanmayan
günah ışleyen kara yazgılı Hazal. yanına
küçük kocayı alarak korku içinde dağla-
ra kaçar. Yağmur altında bir magaraya sı-
ğınan nıkâhlılar. ıslak gıysilerini çıkanp
.birbirJenuç
Kurosava, Amerikan sermayesini kullanarak Amerika'yı eleştiriyor
Lanetlenen bombalar
• *) TRT12LÖÖ
Ağustosta Rapsodi -
Rhapsody ın
August /
Yönetmen-Senaryo:
Akira Kurosava
(Kiyoko Murata nın
romanından) /
Görüntü: Takao
Saito, Masaharu
Ueda / Müzik:
Shinichiro Ikabe /
Oyuncular: Sachiko
Murase, Hisashi
Igavva, Narumi
Kayashima,
Tomoko Ohtakara
/ 1991 ABD-
Japonya ortak
yapımı, 117 dakika.
MLRATOZER
Japon sinemasının ye-
tıştirdiği en büyük sinema-
cı Akira kurosavanın ül-
kemizde de gösterime gi-
ren son fılmlerinden
"Ağustosta Rapsodi"
(Rhapsody ın August). bir
kezdahatüm duyarhlığıy-
la tele\ ızyon ekranlannda
boy göstermeye hazırlanı-
yor.
Filmin öyküsü. ABD'nin
Japonya'ya attığı atom
bombalarını eksen alarak
gelişen bir yapıya sahıp.
Bu bombaların günümüze
yansıması ya da ABD'nin
bu olaydaki bir tür eleşti-
risi biçiminde önümüze ge-
len öykü. ikı toplumun. da-
hası tüm dünya toplumla-
rının kardeşlıgi ılkesini de
gözler önüne seriyor.
Bu izlenimlen edindiren
öykü ise şöyle gelişiyor:
Atom bombası olaymı ya-
şamış bır büyükanneye yaz
tatıli sırasında torunlan ko-
nuk olur. Bugünde yaşa-
yan çocuklar. geçmişle iç
içe yaşayan büyükanneden
bazı masallar ya da anılar
dınleyerek zamanlannı ge-
çirirler. Bu arada büyükan-
nenin ABD'deki yeğeni
onu zıyaret etmek üzere
Japonya'ya gelir. Ailenin
bu Amerikalıdan beklenti-
leri v ardır. ÇocukJar, anne-
leri-babalan ve büyükan-
neleri arasında bu beklen-
tiler açısından da farklar
gözlemlenmektedır. Ame-
rikalı yeğenın ise bu bek-
lentiden haberi yoktur.
Onun en büyük merakı. ilk
kez göreceğı Japonya'ya
atom bombasının bıraktı-
ğı izlerdır. Ülkesınin ayı-
bının nelerle sonuçlandı-
ğını görmek, onun başlıca
sorunudur, belkı de tek sı-
kıntısıdır...
Kurosava ustanın "ge-
lenekser' duyarlılığını,
özellikle son dönem filrn-
lerınde görünen yıllann de-
neyimiyle gelen duyarlılı-
ğını "Ağustosta Rapso-
di"de aynı oranda duyum-
samak mümkün.
Günümöz Japon toplu-
munun bellı ölçülerde bir
eleştirisinin yanı sıra
ABD'nin "toptan yoket-
meye" yönelik atom bom-
bası saldınsını da lanetle-
yen ve günümüzde bile
ABD'nin bu saldınsını
"meşru" gösterme çaba-
sı içinde olduğunu alttan
alta belgeleyen bir film bu.
Kuşaklar arası ılişkilenn
de derinlemesıne gözlem-
lerle yansıtıldığı filmde,
Takao Saito ile Masaha-
ru Ueda'nın ortaklaşa ger-
çekleştirdikleri görüntü ça-
lışması ılgiye değerözellik-
ler ıçeriyor.
Bu görüntü çalışması,
filme aynı zamanda gızem-
li bir atmosferin de kazan-
dınlmasını saglıyor. Ame-
rikan sermayesiyle keskin
bır Amerikan eleştirisi ya-
pan Akira Kurosava. fil-
minde bir de Amerıkalı
oyuncu. Richard Gere'i
kullanarak etkıli bir sonu-
ca ulaşıyor. Ama "Ağus-
tosta Rapsodi"nın asıl
kahramanları, büyükanne
ve çocuklan oynayan Japon
oyuncular. Onların inan-
mış performanslan. fılmın
atmosferini sınırlara dayı-
vor...
KENT HABERLERI
Kapıcısını silahla yaralayan sanık daha önce Ziverbey Köşkü'nde işkence yapmakla suçlanıyordu
Özalkuş davasında gazetecilere yasak
Istanbul Haber Servisi -"Ziverbey
Köşkü'nün başjşkencecisi" olduğu ıleri
sürülen Eyüp Ozalkuş hakkında. kapıcı
Tuncer Ağırali'yi silahla yaraladığı iddi-
asıyla açılan davanın ilk oturumuna gaze-
tecilerin girmesı zor kullamlarak engellen-
di.
1972'de sıkjyönetım komutanlığı tara-
fından işkence merkezi olarak kullarulan Zi-
verbey Köşkü'nde işkence yaptığı iddia
edilen Eyüp Özalkuş hakkında, yöneticisi
olduğu apartmanın kapıcısı Tuncer Ağıra-
li'yi silahla yaraladığı iddasıyla açılan da-
va dün Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde görülmeye başladı. Yaklaşık iki ay
önce su borusu yüzünden tartıştığı kapıcı-
sına silahla ateş açan Özalkuş. 'adam öl-
dürmeye tam teşebbüs'suçundan tutuklu
olarak yargılanıyor. Sanık Özalkuş'un ge-
tirilmesinden önce 2. Ağır Ceza'nın bulun-
duğu kondora gelen kalabalık bır grup. ga-
zetecılerın davayı ızleyemeyecegini söy-
ledıler.
Yargıcın davaya yayın yasağı getirdiği-
ni öne süren söz konusu kışiler kol kola gi-
rerek gazetecileri bir koridorda mahsur bı-
raktılar. Kendılerını "vatandaş' olarak ta-
nıtan bu kişıler vargıçla görüşmek isteyen
gazetecilere. "Bizçektirmiyoruz,çekebi-
lirsenizçekin" yanıtını verdıler Konu^mak
ıstey en bayan gazetecilere de, "Biz erkek-
lerle konuşuyoruz. Siz susun" dcdıler.
Olay yerinde bulunan resmı polısler olaya
müdahale etmezken. bınadan çıkmak ıste-
yen gazetecilere de. duruşma sonuna dek
kimsenin bırakılmayacağı söylendı. Bır
grup gazetecı daha sonra cumhuriyet sav-
cısına durunıu bıldırerek bınadan çıkabıl-
di
Kalkancı'nın silah tfuruşması
• Istanbul Haber Servisi - Ortaköy Princess Oteli'ni
silahla tarayan Canıp Tuna'nın üzerinde yakalanan
tabancanın ve evınde ele geçinlen pompalı tüfeğin Ali
Kalkancf ya ait olduğu gerekçesıyle açılan davaya
devam edildi. İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndekı
duruşmaya, tutuklu sanıklar Ali Kalkancı, Canıp Tuna.
Cengiz Çiçek ve Irfan Acar katıldı. Mahkeme heyeti.
tahliye istemlerini reddederken. tanıkların dınlenmesi
için duruşmayı ilerı bır tarihe bıraktı.
Bodyguard cinayeti
• İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda, '"Kulüp
12" adlı gece kulübünün 3 koruma göreviisini
öldürdükleri öne sürülen ve biri hakkında idam cezası
istenen 2 sanığın yargılandıgı dava, karar aşamasına
geldi. Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndekı
duruşmaya, tutuklu yargılanan Hıdır Ulağ katılırken,
başka bir suç nedeniyle cezaev inde bulunan tutuksuz
sanık Tayfun Ahmet Kurban gelmedı. Tutuksuz sanık
Tayfun Ahmet Kurban'ın. "'savunma yapma"
istediğini belirten dilekçesını de dikkate alan
mahkeme heyeti, duruşmayı, dosyanın karara
hazırlanması için ileri bir tarihe bıraktı.
Atatürk sevgisi ödüllendirÜdi
Atatürk'ü Scviyorum'" konulu kompozisvon varışmasında dereceye gi-
ren 50 ilkokul öğrencisini Anıtkabir ve ilk Meclis'e götürerek ödüllen-
dirdi. RehberlikJerini Belediye Başkanı Şecaattin Giinev ve Başkan Yar-
dımcısı Turgut Gündöndü'nün yaptığı gezi sonrasında öğrenciler, Ata-
tiirk'e olan savgı ve sevgilerinin daha da güçlendiğini sövlediler.
1. Balkan
Çocuk Şenliği
Silivri Belediyesi'nin 23
Nisan L'lusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı
nedeniyle düzenlediği 1.
Balkan Çocuk Şenliği,
Bosna ve Bulgaristan'dan
gelen 73 konuk çocuğun
katılımıyla
gerçekleştirildi. Şenlik
nedeniyle gelen küçük
misafırler, yerel halk
oyunlarının yanı sıra
sportif etkinliklerde de
bulundular.
OKURMEKTUBU
K.Çekmece Gölii feryat ediyor
Ortaçağ zıhnı\etındekı yönetıcılerın yonlcndircmedığı
bır ülke Kö\ den kente göçün önünü alamayan bozuk düzen
Planın proıenın rafa kaldınldıgı. rü^vetçılerin ve toprak
mafvasının kol gezdığı. çarpık şehırleşme Dünşanın en
bü>ük kö\kent!erınden bin İstanbul. talıhsiz kent. Yine bu
kentın ılçelerınden K.Çekmece ılçesı: Golün vamaçlarına
kurulan plan>ız-programsiz-pro|esız. altvapının olmadığı.
sokaklanndan akan lağım sularmda çocukların oynadığı,
koleranın tehdıt ettiğı bir ilçe. Rüş\ct alınarak kaçak \e
çarpık \apılaşmanın alabıldığıne vavgınlaştığı. ülkemızın
aynasi küçük bır şerleijim bölgesi Altmşehır.
Bu ^zümona şehırde yaşayan bızler. dar gelirlerımızle
besledığiınız. maaıjinı \crdığimiz, sırtınıızda taşıdığımız.
sevtığımi7 yönetıcılcre ^eslenıyoruz: İlçe. ıl. ülke yönetıcı-
lenne seslenıyoruz. Koltukları bırakın; rüşvetı. adam
kayırmayı, ıhale oyunlarını bırakın.
Altınşehir halkı adına: Seyit Aslan
Tuncer Agırali'nin savunmasını üstlen-
mek isteyen. Ziverbey Köşkü'nde işkence
görenlerden Avukat A. Vahap Mutlugün
de içerı alınmadı 19^2'de işkence gören
emeklı Kurmay Albay Talat Turan da da-
vayı izlemeye geldi.
Ziverbey Köşkü
Ziverbey ya da diğer adıyla Zihni Paşa
Köşku. 1972 yılmda sıkıyönetim komutan-
lığının işkence yeri olarak kullanıldı. 6 Ma-
yıs 1972'de meydana gelen bombalama
olayları ıle ilgili olarak 1973'te tstanbul
Sıkıyönetım Komutanlığı
AskeriSavcılığı'nca açılan
"Bomba Davası"nın sa-
nıklan burada sorgulanarak
işkence gördü. Bu davanın
sanıklanndan olan Kurmay
Yarbay Talat Turan ile
1985 yılında konuşan Lğur
Munıcu. köşkün MtT tara-
fından kullanıldığını yazdı.
31 gün Ziverbey Köşkü'nde
zıncıre bağlı tutulan Tu-
ran'ın, Mumcu ile yaptığı
söyleşide köşkün geçmişi
şöyle anlatılır:
12 Mart dönemınde köşk.
1. Ordu Sıkıyönetim Ko-
mutanı FaikTürün'ün em-
rine venldı. Sorgu yapanlar
asker olmamalarına karşın
sorgulananlann yanında bir-
bırlenne 'albayım. yarba-
yım" diye hıtap ediyorlardı.
Kontrgenlla kav ramı ilk kez
burada kullanılmıştı. Köşk-
te sorgulananlann çoğu. sor-
gulamayı yapanlann. "Bu-
rası kontrgerilla teşkila-
tı"-diye söze başladıkları-
nı sövlediler. Bomba Da-
vası ile ilgili olarak asken
savcı yardımcılanndan Yar-
bay Nevzat Çizmeci, Faik
Türün'e verdiği isimlerin
sorgulanmalannı ıstedı. Tü-
rün. listede adı bulunan
Tiimgeneral Celil Gürkan,
Kurbay Albay Bahattin Ta-
ner. Kurmay Albay Nedim
Arat. Hava Kurmay Albay
İlyas Albayrak. Denız Bın-
başı Erol Bilbilik ı gözal-
tına alarak Ziverbey Köş-
kü'nde sorguladı.
Gazetemiz yazarı İlhan
Selçukda 19 Ekım 1972 ta-
rihinde gözaltına alınarak
Ziverbey Köşkü'nde sor-
gulandı.
MERCEKLE BAKINCA
IVIAHMUT T. ÖNGÖREN
Demokratikleşemeyen
Yayıncılığımız
Geçen pazartesı günü bu sayfada "Ekran Sepeti"
adlı köşede "lyiprogramlar sona kalmasın" diye bir
çağrı vardı. "Şiddet yüklü filmler, içerıği boş yapım-
lar, kaba saba eğlence programlan" en uygun saat-
lerde, herkesin TV alıcısının başında olduğu zaman-
lardayayımlanır. Nitelikli yapımlar ise "son s/raya", ya-
ni gece yarısından sonraya kalır. Neden?
Yanıt son derece basit. TV izleyicıleri şiddet yüklu
filmleri, içeriği boş yapımları, kaba saba eğlence prog-
ramlarını nitelikli yapımlardan çok daha fazia seviyor.
Elbette böyle bir görüşün sorumluları özel televiz-
yonları yönetenlerdir ve onların sıkı sıkıya bağlandığı
"rating" denilen "en çokizlenen kanal" olmayarışı-
nın etkisidir. Bu görüşte olanlar sonuçta "Halk böyle
istiyor" diyerek işin içinden çıktıklarını sanıyorlar.
Sonuçta da ozel televizyoncular, haberlen de şid-
det ile doldurmaya, önemlı içeriği olan olayların ha-
berierini bir eğlence izlencesi havasında sunmaya ve
haber bültenlerinı kaba saba olayların yapmacık ha-
berlerıyle geçiştirmeye başladılar. Önce halkı bu gibi
yayınlara alıştırıp sonra da bir radyo- TV habercisine
veyayıncısınahiçyakışmayan "Halk böyle ıstıyor" gö-
rüşüyle aldatmaya kalktılar.
Radyo-TV yayıncıhğının böyle bır serüvene atılma-
ya başlaması özel radyolardan ve televızyonlardan
önceTRT dönemınde başlamıştı. TRT'nın "tekel" ol-
duğu dönemlerde de olaylann çarpıtılması. gereksiz
aynntılarının ön plana çıkarılıp özden uzaklaşılması.
çeşitli olaylann haberlehnin uzerınde durulmaması
yok muydu? Ne var ki, TRT haberleri "protokol ılke-
lerinden ve sıralamasından", kuruluktan. tekduzelık-
ten de hiç vazgeçmedi. Bu nedenle de artık, "Haber
TRT'den izlenır" gibi çok güzel bır sloganın peşınden
gidilmesine karşın TRT gerçek haberi vermekten de
çok uzaklaştı. Şimdi olaylann haberlerinı, tum olum-
suz habercilik uygulamalarıyla beraber yıne de özel-
lerden ızliyoruz. Eğer günün bırınde özeller haberci-
lik bakımından kendilerıne çeki düzen verirlerse aca-
ba TRT daha ne denlı kötü duruma düşecektir?
Gerçekte. gerek TRT'nin ve gerek ozellerın az sa-
yıdaki olumlu izlencelerine de haksızlık etmemeliyiz.
Bu izlenceler yanlış günlerde ve geç saatlerde yayım-
landıklarındabileızleyıcı bulabıliyorlarsa "Halköyleis-
tıyor" aldatmacası da boşa çıkıyor demektir. Bir yan-
dan "protokol" ve "devlet yayıncılığı" (Ne demek-
se?) ve öte yanda da sululuk, niteliksızlik, şiddet ve
kaba sabalık gözardı edılse halk TRT'de de. özeller-
dede"olumlu" \\e"güzelı" dekavrayacakveözüm-
seyecektir. Radyo-TV yayıncıhğının en büyük işlevi
de burada yatar.
"Fikir gazeteciliği"r\\ öldürmek için demokratik ol-
mayan hangi yol varsa, nasıl hepsine başvurulduysa
devletin ve özel girişımin elındekı radyolarda ve tele-
vizyonlarda da aynı çizgı ızleniyor.
Kısacası, genel anlamda demokrasinin Türkiye'de
parça parça edilmesinın sonucunda demokratik ya-
yıncılık da bir türlü yaşama geçirilemıyor.
Adıyla kendini açıklayan bır sinema kıtabı: Barry Nor-
man, "Yüzyılın En lyi Filmi" (Çevırenler: Vehpi Sar-
gıp ve,Jale Mutlu, AFA Yayjnları, tstanbul, 1997)
1.K0ŞU
SAAT:14J«
2YŞ.İNGİLİZLER
MAİDEN
9MM.ÇİM
«NMİL¥0>
l.Topça 52 O.kau 3
2.Cemre 54.5 O.Özakdığ I
3.Global 53 l.Gur 4
4. İskoç Gdin 5 4 i E.Yakın 2
..2
-•4
2.
SMT: 15.M
CGR.\R\PL\R
I.Nızariu
2. Çelikoğlu 1
3.Çimen
4.ttt>az
5Seren3
6.Eİİ2
7. Esin Tulu)
8. Duduşum
9. Muhtar 1
62 Mecit
56.5 Ersan
57i lAkkılıç
56 M.Buluı
53.5 H.Öztoprak
50 M.th}
55 \.R.Yıldız
46 M.Korkmu
46 Ö.Ki>a
3 001
7 000
6 002
5 044
8 000
9 000
000
000
3.MOŞU
SMT: 15J<
JYŞ.İNGİLİZLER
HAND-14 | U58.0O0.0O0
**** I.Barakhan 60 Z.Mutlu 4 002
•• 2.İronMan 48 Ö.Ka;a 5 342
• 3.Caotulu> 46 R.Mana» I 000
••+ 4.M«jesticLad\ 51 Z.K»rl 2 031
5.V>fra 46 MJCorkmaz 3 000
4.KİŞU
SAAT: 16.90
3YŞ.4RAPLAR IMIN.ÇtR
NtMİLYON
1. \dalım
2. \5İanoğlu
3. ErkaooğİD
t ** 4. Özkınbo
5. FıratgüzHi
6. Gûlenkız
• 7. Kayısıgüzeli
*•** 8.Şnlem
*+ 9.
S.Kan
Z.Tinnçin
T.Çekici
H.Can
56
56
56
56
54i
54.5 Llzun
54.5 H.Kaja
\.Kıliç54i
53i
GLLE\KIZre )KUl Rl VEKÎRlDlR
-40
--0
432
000
-02
003
034
TAHMINLER
1. KOŞU: F: İskoç Gelin (4). P: Topuç (1),
S: Global (3).
2. KOŞU: F: îlkyaz (4). P: Esin Tuluy (7),
PP: Çimen (3). S: Muhtar 1(9).
3. KOŞU: F: Burakhan (1), P: Ma-
jestc Lady (4), PP: İron Man (2).
S:Cantuluy(3).
4. KOŞU: F: Şulem (8). P: Özkanbey (4),
PP: Yağmurum (9), S: Kayısıgûzeİi (7).
5. KOŞU: F: Vesfa (8), P: Yunakgüzeh (9),
P: Küçükreşit (3). S: Aytenoğlu (2).
6. KOŞU: F: Selva (5), P: Öcean Going (2),
PP: Tikma (4), S: Eastern Baby (1).
7. KOŞU: F: Biyçe (10). P: Neş'ecan (3),
PP: Cesur4 (4), S: Ecenur (9|. SS: Sem-
ra50(8).
8. KOŞU: F: Koşanyel 1 (5), P: Ilter (2),
PP: Fiyaka 2 (4), S: Yurdabak (1).
5. KOŞl
SAAT: 16J« M\İDEN
1«M «. ÇİN
9««MİIH)N
I. Alacan
• 2. Ajtenoğla
»• 3. Kâçükreşit
4. Çimli
5. Gölengül
6. l\ana
7
. Nursultan
*+*+ 8. Vesfa
54.5 I.Gür
56 O.Özakdağ
52 B.Şengel
54.5 İAkkılıç
52.5 M.Korkmaz
54.5 H.kau
52i R.Konuk
54.5 Mecit
000
- - 0
000
-0
003
••• 9. Y unakgüzeli 54.5 VTunç
fi. KOŞl
, SAAT: 17.00
,'ve'ık. I\(,III/I>K «MİM. KIH
BÖL. HAND-I4 1.125.000.000
• 1. Eastern Bab» 62 Metit 200
*** 2. Ocean Goıns 62 Vkıln; 3 304
3.0}aBe>az
•• 4. Tikma
••*• 5. Seha
6. Nurdojan
7.Şhe
(MBH) \un;ık I
58 k.Dursun
60 Ersan
59.5 G.CSI
57.5 \\ni
60.5 M.Korkmaz
54.5 Ukkıhç
000
000
m
000
IKHI
7. KOŞl
SAAT: 17J»
BGR.\R.\PUR
BÖL.HAND.-28
İ4M M KIH
I.HücumU
2. kızınadnok
••• 3. Ne^Man
•• 4. Cesnr4
5. Kesper
6. Y usufcan
1. Maaçağa
8.Semra50
9. Ecenur
lO.Bhçe
U.Niİgün8
12.Zehra2
13. Azaura
14. Tanagra
t
*
**t*
61
58.5
62
60.5
58.5
59
60
60
59i
59
59
54.5
57i
56
B.Şengel
k.Dursun
H.Can
Mecit
H.Kau
l.Gur
M.Zeljurt
O.Özakdağ
A.kılıç
F.Çeltik
Ö.ka\a
VTunç
T.Ataç
kESPERuZEHR.i:EkİRlDİR
13
14
1
12
4
6
9
3
230
m
400
000
000
000
000
000
10 000
11 000
l. KOŞl
SAAT: 18.00
\CR.\R\PL\R
Ş\RTLI-5
ISM N. ÇM
li75.««aO(MI
* 1. Yurdabak
•*• 2. İlter
3. Emrebo
•• 4.Fhıka:
•••+ 5. Koşamell
6. Alişan 1
Z.\lutlu
F.Çeltik
63
60
58
58
58 VTuırç
57
\.Birdal
55.5 İ.Bozkun
000
011
330
012
001
001
003
ALTILI CANYAN
8
4
9
8
9
3
5
2
10
3
4
9
8
Günün Ikilisi: 8. Koşu: 2/5
Tabela Bahis: 10. 3. 4. 9. 8
OTORİTELERİN CÖRÜŞLERİ
Osman Yılmaz
Ertan Kapusuz
Ozan User
Kerim Zeyrek
1-4-2-3-5
1-4-2
1
4-2-1
9-8-4
8-9-4
8-9-3-2-1-7
8-3-9
8-9-3-6
8-2-9-4-3
3-10-13-8-11
2-5-4-1 4-10-8-3-5-1
4-5-2-3-1-6 13-TJ-3-5-8
10-4-11-8
2-4-5-3
5-2
5-4-1-2
5-2-4